Son Dakika:
İngiltere'de, düzensiz göçmenlerin Ruanda'ya gönderilmesi planlanıyor. Yüksek Mahkeme son olarak, 19 Aralık 2022’de hükümetin düzensiz göçmenleri Ruanda'ya gönderme planının "yasal" olduğuna karar vermişti. Karara yapılan itiraz kabul gördü Böylelikle İçişleri Bakanlığı, göçmenleri Ruanda'ya gönderme politikasına karşı açılan davayı kazanmıştı. Mahkemenin bu kararına itiraz eden bir hayır kurumunun temyiz talebi ise kabul edildi. Tepki çeken plan ve AİHM kararı İngiltere'de yasa dışı kalan göçmenlerin Ruanda'ya gönderilmesi için 14 Nisan'da iki ülke arasında Göç ve Ekonomik Kalkınma Ortaklığı Anlaşması imzalanmıştı. Anlaşmaya insan hakları kuruluşları tepki göstermişti. Temyiz Mahkemesi yargıçları, 13 Haziran 2022'de, göçmen ve sığınmacıları Ruanda'ya götürecek ilk uçuşun yapılabileceğine hükmetmişti. Bireysel başvuruları reddedilen sığınmacıların avukatları, uçağın kalkmasına saatler kala Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine (AİHM) başvuru yapmıştı. AİHM de 14 Haziran'da uçağın hareketine dakikalar kala aldığı kararla uçuşu durdurmuştu.
İsveç Başbakanı Kristersson, Başkent Stockholm'de Avrupa Birliği (AB) Konseyi Başkanı Charles Michel ile bir araya geldi. Görüşmenin ardından ortak basın toplantısı düzenlendi. NATO müzakerelerinin Türkiye ile normal seyrinde devam ettiğini belirten Kristersson, "Türkiye'nin İsveç'in NATO üyeliğini onaylama konusunda olumlu noktada olduğunu düşünüyorum. Sonunda kararı Türkiye verecek." ifadelerini kullandı. "TAAHHÜTLERİMİZİ YERİNE GETİRİYORUZ" 28 NATO ülkesinin İsveç'in NATO üyeliğini onayladığını hatırlatan Kristersson, "Her ülkenin onay sürecine saygı duyuyoruz. İsveç ve Finlandiya, Türkiye ile Üçlü Muhtıra'nın taahhütlerini yerine getiriyor. Türkiye'nin İsveç'ten istediği iadeler konusunda ise daha önceden de belirttiğimiz gibi yargı karar veriyor. Türkiye'nin de bizim hakkımızda vereceği karara saygı duyuyorum." dedi. AB Konseyi Başkanı Michel de AB ülkelerinin yenilenebilir enerji konusunda yatırım yapılması için cazip bir yer olarak kalması gerektiğini aktardı. Michel, "9-10 Şubat'ta Brüksel'de yapılacak AB liderler zirvesinde, çıkarlarımızı ve şirketlerimizi savunmak için hızlı hareket etmemiz gerektiğine inanıyorum. Avrupa'daki rekabet gücümüzü güçlendirmek için de bir fırsat olduğunu düşünüyorum." diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile görüştü. Tahıl koridoru ve amonyak ihracı konularının da değerlendirildiği görüşmede, Rusya tahılının Türkiye’de una çevrilerek ihtiyacı olan Afrika ülkelerine gönderilmesi projesinde somut adımlar masaya yatırıldı. "ARABULUCU OLMAYA HAZIRIZ" Cumhurbaşkanı Erdoğan, görüşmede, Rusya ile Ukrayna arasında kalıcı barışın tesisi için Türkiye olarak kolaylaştırıcılık ve arabuluculuk görevini üstlenmeye hazır olduklarını yineledi. Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın bugün telefon görüşmesi gerçekleştireceğini duyurmuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 5 Ocak tarihinde Rusya Devlet Başkanı Putin ile telefon görüşmesinde enerji, Türkiye-Rusya ilişkileri ile Rusya-Ukrayna savaşı ve Suriye dahil bölgesel konular ele alınmıştı.
İsveç'in başkenti Stockholm'de bir grup terör destekçisi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a benzetilen bir kuklayı binanın önündeki direğe ayaklarından astı. Bu anın görüntülerini terör örgütü PKK/YPG ile bağlantılı sosyal medya hesaplarında paylaşan grup, Türkçe altyazıyla Türkiye'yi ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı hedef alarak tehditler savurdu. İsveç yargısı da olayla ilgili skandal ifadeler kullandı. "HAKARET OLARAK GÖRMÜYORUM" İsveç'in çok okunan gazetelerinden Aftonbladet'in aktardığı haberde, "İsveç yargısı konuyla ilgili ilk kararını verdi. Ortada yasa dışı bir suç işlenmedi" ifadesini kullandı. Gazeteye konuşan bölge savcısı Lucas Eriksson, yaşanan çirkin saldırıya ilişkin, "Ben bu davayı hakaret davası olarak almıştım fakat bunda yeteri kadar hakaret olduğunu düşünmüyorum. Dolayısıyla ön soruşturmaya başlamama kararı aldım" dedi. Eriksson, "Bir inceleme talep edilebilir ve daha sonra başka bir savcı bu davayı inceleyebilir" dedi. ERDOĞAN: DURUMA EL KOYMAZLARSA İLİŞKİLER GERİLEBİLİR Cumhurbaşkanı Erdoğan skandal görüntülere ilişkin dün yaptığı açıklamada, "Bunların caddelerinde sık sık zaten PKK'nın gösterilerini izliyoruz ve kendilerini de uyarıyoruz. Ama bütün bu uyarılara rağmen ne yazık ki PKK'nın PYD'nin bu gösterilerde durdurulması filan falan diye bir şey söz konusu olmadı. Şu anda Meclis başkanlarının bize bir ziyareti söz konusuydu. Meclis Başkanımız da bu ziyareti reddetti. Çünkü bunlar hala Türkiye'yi eski Türkiye zannediyorlar. Şu an itibarıyla da bu ziyaret gerçekleşmeyeceği gibi onlar İsveç'te bu duruma karşı eğer bir el koymazlarsa İsveç ile münasebetlerimizi çok daha gerebilir." dedi. BAŞBAKAN "SABOTAJ" DEMİŞTİ İsveç Başbakanı Ulf Kristersson, ülkesinin TV4 kanalına yazılı olarak yaptığı açıklamada, olaya tepki göstermişti. Eylemin sorumsuzca yapıldığına işaret eden Kristersson, "İsveç'in NATO üyeliği başvurusuna karşı sabotaj olarak tasarlandığını söyleyebilirim. İsveç'in güvenliği için tehlikeli bir durum." değerlendirmesinde bulunmuştu. Kristersson ayrıca, "Önde gelen iki siyasetçisi suikasta kurban giden İsveç'te, bir ülkenin demokratik yolla seçilmiş liderinin böyle sahte biçimde infazının gerçekleştirilmesi çok ciddi bir durum." ifadesini kullanmıştı.
Türkiye ile Yunanistan arasındaki gerilim son zamanlarda Yunanistan'ın provokatif hamleleri ve Yunan basınının sıklıkla F-16 meselesini gündeme getirmesi nedeniyle oldukça gerilmiş durumda. Yunan basını Türkiye ile ilgili meseleleri sıklıkla gündeme getirirken, Yunan bir yazardan ise Türkiye-Yunanistan ilişkilieri ile ilgili ayrıntılı bir analiz geldi. İlişkiyi köşesine taşıyan yazar, hava savunmasının Türkiye'nin 'aşil tendonu' olduğu ifade etti. Ankara'nın kendini geliştirme konusunda hiçbir zaman boş durmadığını ifade eden yazar, İsrail'den sonra Türkiye'nin de kendi Demir Kubbesi'ni inşa ettiğini hatta oldukça fazla yol aldığını iddia etti. Aslında Türkiye'nin ABD ile oyun oynadığı ifade edilen haberde Ankara'nın zaten halihazırda çok gelişmiş hava savunma sistemlerinin olduğunu, ancak modernizeli F-16'ların Türkiye'nin işini kolaylaştıracağı söylendi. Haberin devamında ise yazar, Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın ve Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar'ın "Bir gece ansızın gelebiliriz" sözlerinin boş sözler olmadığını ifade ederek "Bir saat içinde gelebilirler" ifadelerine yer verdi. Bu sözlerin Yunan basınının iddia ettiği gibi 'seçim öncesi' sözleri olmadığının altını çizen yazar "Bunun seçimle alakası olduğunu düşünenler ciddi anlamda yanılıyorlar." ifadelerinde bulundu. Kendi Aşil tendondalarından (Yunan hava sahası) bahseden yazar, "Erdoğan, Rus S-400'leri ile kendi silah sistemleri sayesinde hava savunma alanında kendi Aşil tendonunu koruyor. Şimdi ben soruyorum: Atina bizim ve Kıbrıs'ın Aşil tendonunu ne zaman koruyacak?" dedi. Öte yandan haberde dikkat çeken bir diğer nokta ise ABD ve Türkiye ilişkileri. Haberde ABD'nin Türkiye'yi Rusya'nın kucağına asla bırakmak istemeyeceği, bu nedenle de Washington'un Ankara ile arasını iyi tutmaya çalıştığından bahsedildi.
Ankara ile Şam arasında başlayan yeniden diyalog kapsamında Rusya'da kritik bir görüşme gerçekleştirildi. Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar ve MİT Başkanı Hakan Fidan, Moskova'da üçlü Türkiye-Rusya-Suriye zirvesine katıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, gelişmelere göre kendisinin de Esad ile bir araya gelebileceğini söyledi. Suriyeli mülteciler üzerinden algı operasyonu: Endişeliler ABD merkezli Al Monitor, Ankara-Şam hattındaki duruma yönelik algı oluşturmaya çalıştığı haberinde, Türkiye'deki Suriyeli mültecilerin yaşananları "endişeyle" izlediğini öne sürdü. Haberde, "Türkiye'deki Suriyeliler, Erdoğan Esad ile diyalog kurarken sığınma haklarını kaybetmekten endişe ediyor." denildi. "Mülteci meselesi, Moskova'daki toplantının üst sıralarındaydı" "Erdoğan, Esad ile görüşmeye hazır olduğunun sinyalini verdi." denilen haberde, öncesinde Savunma Bakanları düzeyinde görüşme gerçekleştirildiği hatırlatıldı. Mülteci meselesinin, dönüm noktası niteliğindeki toplantının gündeminde üst sıralarda yer aldığı belirtilerek, birçok Suriyeli mültecinin "gergin" durumda olduğu iddia edildi. 500 bin Suriyeli güvenli bölgelere yerleştirildi Geri dönüşlere ilişkin verilere işaret edilerek, yaklaşık 500 bin Suriyeli'nin 2016'dan bu yana ülkenin kuzeyinde Türkiye tarafından kurulan güvenli bölgelere yerleştiği kaydedildi. 1 milyon gönüllü dönüş projesi Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, yeni konut projelerinin 1 milyon Suriyeli'nin daha gönüllü dönüşünü sağlayacağını söylediği ifade edildi. Aynı haberde, "Aralık sonu itibarıyla geçici koruma kapsamında olduğu resmi olarak kaydedilen yaklaşık 3,5 milyon Suriyeli Türkiye'de bulunuyor." bilgisine yer verildi.
Alman Bild gazetesinin haberine göre, iklim aktivisti Greta Thunberg, Almanya'da kömür madenciliği karşıtı bir protesto sırasında polis tarafından gözaltına alındı. Almanya'nın Kuzey Ren Vestfalya (KRV) eyaletinde "linyit köyü" olarak bilinen Lützerath'ta polisin bölgeden çıkarmaya çalıştığı, maden sahalarının genişletilmesine karşı 2,5 yıldır mücadele eden çevreci aktivistlere destek vermek için gösterilere katılan Thunberg, burada Alman polisi tarafından gözaltına alındı. Thunberg, Cumartesi günü fosil yakıtlara karşı eylem yapan aktivistlerden biriydi. Habere göre, Thunberg Pazar günü gösterilerin yapıldığı bölgeye geri döndü ve polisin müdahalesine maruz kaldı. "Tahliyeyi önleyin. İklim adaleti için" sloganıyla bir araya gelen çevreciler, doğal yaşamın bozulmasına ve karbondioksitin çevreye verdiği zarara dikkati çekerek, linyit madenleri için ormanların yok edildiğini dile getirdi ve enerji şirketlerini eleştirdi.
Türkiye'nin Stockholm Büyükelçisi Yönet Can Tezel, Türkiye'nin Stockholm Büyükelçiliği 1. Müsteşarı Çınar Ergin, Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar (YTB) Daire Başkanı Adem Günaydın, YTB İskandinavya Ülkeleri Koordinatörü Hüseyin Çalışkan, YTB Uzman Yardımcı Selim Mürsel Yavuz, İsveç Süryani Metropoliti Bünyamin Ateş ile Dünya Süryaniler Birliği Başkan Yardımcısı Akgüç, İsveç'in Södetellje kentinde St Afram Kilisesi'nde bir araya geldi. Akgüç, burada yaptığı konuşmada, "Dünya Süryaniler Birliği ve Avrupa Federasyonları olarak bizim Sayın Cumhurbaşkanı'mıza, İsveç'in başkenti Stockholm'de yapılan hareketi şiddetle kınıyoruz. Bu hareket sadece Cumhurbaşkanı'mıza yapılmamıştır, tüm Türkiye devletine, tüm Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına yapılmıştır." ifadesini kullandı. "ORTAK DEĞERLERE VE GELDİĞİNİZ TOPRAKLARA SAHİP ÇIKMANIZ TAKDİRE ŞAYAN" Türkiye'nin Stockholm Büyükelçisi Yönet Can Tezel de "Çok kültürlü bir dünyadayız. Bu ortamda hem değerlere sahip çıkmanız hem de geldiğiniz topraklara sahip çıkmanız takdire şayan. Ayrıca yaşadığınız ülkede başarı hikayeleri yazmanız da çok önemli. Daha önceki hükümetlerimiz gibi, Cumhurbaşkanlığımız da sizin meselelerinizi yakından takip ediyor." diye konuştu. YTB Daire Başkanı Günaydın da kurum olarak sürekli Süryani toplumu ile bir araya geldiklerini söyleyerek Süryanilerin Türkiye'nin bir değeri olduğunu ve bu değeri kaybetme gibi bir lükslerinin bulunmadığını vurguladı. Günaydın, bundan sonra da Süryani vatandaşlarla sık sık bir araya geleceklerini kaydetti. YTB İskandinavya Ülkeleri Koordinatörü Çalışkan, Mardin'in Midyat ilçesinde farklı dinlerle uzun yıllardır beraberce yaşanan kadim kültürü devam ettirmeye çalıştıklarına işaret ederek Avrupa'da da "Midyat modeli" uyguladıklarını anlattı.
