29 Mart Cuma 2024
1 yıl önce

Göçmen provokasyona dev bütçe! ABD’nin kirli oyunu deşifre oldu…

ABD tarafından Suriye’nin kuzeyinde kurulmak istenen terör devletine müsaade etmeyen Türkiye üzerinde yine kirli bir plan devreye sokuldu. Göçmenler üzerinden Türkiye’de bir sokak çatışması çıkarmayı planlayan ABD, Türkiye’deki şer odaklarına para akıtıyor. ÜMİT ÖZDAĞ DESTEKÇİSİ YENİ TARİHLİ HESAPLAR Türkiye’de ırkçılık ve nefret açıklamalarıyla gündemden düşmeyen Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ’ın her gün sosyal medyada paylaştığı kurgu içeriklerin profesyonel bir ajans hizmeti olarak tasarlandığı; ajansa her ay 500 bin lira civarında ödeme yapıldığı iddia edildi. Haziran ve Ağustos 2021 tarihlerinde açılan yüzlerce hesaptan ise Ümit Özdağ‘a malzeme çıkarmak için gün boyu kurgu videolar yayınlanıyor. Afgan ve Pakistanlıların sosyal medya hesaplarında malzeme arayan Ümit Özdağ ajansına bağlı sosyal medya ekibi, binlerce hesap arasından yaptıkları arşiv taramasında buldukları birkaç video üzerinden tüm Afgan ve Pakistanlıları ‘sapık’ olarak gösterecek algı çalışmasına başlıyorlar. SOKAK ÇAĞRILARI ABD tarafından fonlanan hesapların temel amacının Türkiye’de bir iç karışıklık çıkarmak ve Türkiye’nin dikkatini Suriye’nin kuzeyinden çekmek olduğuna işaret eden uzmanlar, Ümit Özdağ ve ırkçı provokasyon yapan hesapların PKK-YPG terör örgütlerine ses çıkarmadığına dikkat çekiyor. Söz konusu hesaplardan son günlerde ise sokağa çıkarak ‘sığınmacılara saldırma’ çağrıları peş peşe yapılıyor. Ümit Özdağ’ın algı operasyonu için kullanılan yeni tarihli sosyal medya hesaplarından yapılan tehlikeli çağrılara ise yüksek takipçili diğer ajans hesapları etkileşim desteği vererek geniş kesimlere yayılmasını sağlıyor. AYNI ODAKTAN YÖNETİLEN HESAPLAR Özellikle Twitter’da 2021 yılında aynı aylarda açılan hesapların aynı odak tarafından yönetildiği ve Ümit Özdağ’ın sosyal medya hesaplarında alıntılanmak ve paylaşılmak için kurgu videolar paylaştığı göze çarpıyor. Yine aynı hesaplar Türkiye’de daha önce defalarca paylaşılan videoları yeni gibi servis ederek, Türkiye’de yaşayan tüm Afgan ve Pakistanlıların sapık olduğu, Türk kadınlarını taciz ettiği, sokakların güvensiz olduğu algısını oluşturmaya çalışıyor. Konumları ABD ve Almanya’yı gösteren ve birden çok telefon tarafından kullanılan hesapların; algı yönetimi ve manipülasyon eğitimini Ümit Özdağ’dan alan bazı firari Fetö’cüler tarafından da kullanıldığı tespit edildi. HEPSİNDE ‘ATATÜRK’ KILIFI Tüm paylaşımlarını Türkiye’de yaşayan sığınmacılar üzerine kurgulayan hesapların, PKK-YPG terör örgütü ve Türkiye’den toprak talep eden Esed rejimi hakkında ise en ufak bir olumsuz paylaşımları bulunmuyor. Profil ya da kapak fotolarına Atatürk fotoğrafı koyan ABD uzantılı Ümit Özdağ destek hesaplarının taktikleri, Türkiye’de Ümit Özdağ’dan öğrendikleri ile algı operasyonları yürüten Fetö’cülerin tarzlarını hatırlatıyor. EKŞİ SÖZLÜK VE HABER SİTELERİNDE PARA AKITIYOR Ümit Özdağ’ın Zafer Partisi’ni gündemden düşürmeyen Ekşi Sözlük’te ise her gün Gündem bölümünde en üstte, Ümit Özdağ reklamı en az 5 başlık halinde yapılıyor. Ekşi Sözlük’te her gün Ümit Özdağ ve ırkçılık reklamları için açılan başlıklara aleyhte yorum yazan sözlük kullanıcıları ise Ekşi Sözlük yöneticileri tarafından anında engelleniyor ve hesapları kapatılıyor. Ayrıca Aykırı başta olmak üzere, ırkçı provokasyon yapan haber sitelerine de Ümit Özdağ propagandası için yüklü miktarlarda bağış yapıldığı iddialar arasında. https://twitter.com/genelgundem/status/1514284557637455877?s=21&t=nYpp6-nM04F4TzwI7AcIbw

1 yıl önce

Yeni Şafak Genel Yayın Yönetmeni Hüseyin Likoğlu: Bildiri Almanya Büyükelçisi'ne gönderildi

Yeni Şafak Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hüseyin Likoğlu, 'Altılı zirve bildirisinin bir ülkenin büyükelçisine gönderildiği' iddiasını köşesine taşıdı.  Hüseyin Likoğlu, "6’lı masada Brexit gölgesi" başlıklı yazısında İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun Kemal Kılıçdaroğlu ile ilgili iddiasındaki ismin Almanya'nın Ankara Büyükelçisi Jürgen Schulz olduğunu öne sürdü.   Hüseyin Likoğlu, 2014’teki Cumhurbaşkanlığı seçimlerindeki çatı aday fikrinin de Almanya'da ortaya çıktığını iddia etti.  NE OLMUŞTU? İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, partisinin Esenyurt'taki Danışma Meclisi toplantısında 28 Mart'ta yaptığı konuşmada, ortak bildiri yayınlayan 6 parti liderlerinden CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu hakkında şunları söylemişti: “Buradan Kılıçdaroğlu'na bir şey söylemek istiyorum, bir de o altılı masadaki diğerlerine. O masada Kılıçdaroğlu biraz doğruysan, biraz dürüstsen, biraz bu millete ait en ufak bir inancın varsa, ilk altılı masa toplantısından sonra, sen beraber oluşturduğunuz o hepinizin tutanak altına almaya çalıştığı bildiriyi hangi büyükelçiliğe düzelttirmeye gönderdin? Biraz edebin varsa bunu açıkla. Eğer kendilerine biraz saygıları varsa, o masadaki diğer beş kişi de Kılıçdaroğlu'na, benden sonra bizden sonra hangi temsilci ile bunu bir büyükelçiliğe gönderdin, bunu redakte ettirdin? Kendilerine, kendilerinin sorumlu olduğu tabana ve bu aziz milleti en ufak bir saygıları varsa sorsunlar. Bu ülke öyle büyükelçilere beline kadar eğilip, onların efendilerine uşaklık yapanları çok görmüştür. Bu ülke Avrupa'nın, Amerika'nın tezgahlarıyla, oyunlarıyla vesayet kuranları çok görmüştür. Bu ülke, bu ülkenin birliğini ve beraberliğini bozmak için elinden geleni yapanları çok görmüştür.”

1 yıl önce

Millet İttifakı'nın adayı Haşim Kılıç mı? Nihat Genç'in iddiası sosyal medyada gündem oldu!

Altılı masanın cumhurbaşkanı adayı henüz açıklanmadı ancak her gün yeni bir isim gündeme geliyor. Son olarak Nihat Genç, Millet İttifakı'nın cumhurbaşkanı adayının Haşim Kılıç olacağını iddia etti. "YENİ BİR EKMELEDDİN VAKASI DAHA" Genç, sosyal medya hesabından, "Rezil rüsva olmaya doymadınız! Yeni bir Ekmeleddin vakası daha! Millet İttifakı'nın Cumhurbaşkanı adayı: Haşim Kılıç! Allah daha beter etsin!" paylaşımında bulundu. Genç'in bu paylaşımının ardından Haşim Kılıç ismi sosyal medyada gündem oldu. 

1 yıl önce

Sığınmacı söylemleri yeniden şiddetlendi! Muhalefete zor soru: Suriyelileri ölüme mi göndereceksiniz?

Star’ın haberine göre; Muhalefetin iç siyasette malzeme olarak kullandığı emperyalist müdahale ve işgallerin ürünü olan zorunlu göç, güncelliğini koruyarak dünya genelinde büyük bir mesele olmaya devam ediyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, geçtiğimiz haftalarda yaptığı açıklamada "Dün Afganistan'dan, Irak'tan, Suriye'den geldiler. Bugün Ukrayna'dan geliyorlar. Mazlumların sığınağı olmaya devam edeceğiz" dedi. Erdoğan, "Muhalefet, seçimi kazanırsak Suriyelileri göndereceğiz diyor. Biz göndermeyeceğiz. Ensarın ne olduğunu biliyoruz." ifadelerini kullandı. Bu açıklamaların ardından muhalefet kanadından mülteciler konusunda yükselen sesler şiddetlendi. Suriyelileri davulla, zurnayla ülkelerine göndereceklerini söyleyen muhalefet, rejimden kaçan sığınmacıları Beşşar Esed'e emanet edeceğini dile getiriyor. Her fırsatta iktidara geldiğinde mültecilerin gönderilmesi için referandum yapacağını söyleyen Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) lideri Kemal Kılıçdaroğlu, DEVA Partisi ile bu konuda ters düştü. Kılıçdaroğlu'na kimseyi kandırmayın diyen DEVA Partisi lideri Ali Babacan, mültecilerin gönderilmesinin mümkün olmayacağı ve uluslararası hukukun buna müsaade etmeyeceğini ifade etti. İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener de, sığınmacıların bir 'beka sorunu' olduğunu belirtmişti. MUHALEFET MAZLUMLARI İÇ SİYASET MALZEMESİ YAPIYOR Konuya herhangi bir uyruk, etnik köken, din ve mezhep farkı gözetmeden yaklaşan AK Parti, 2011 yılından beri kitlesel olarak yaşanan göç meselesini "Suriyeliler meselesi" olarak değil, "Göç Yönetimi" olarak ele aldı. Göç konusunu iç siyaset malzemesi yapan muhalefet ise, meseleyi göçe kaynaklık eden toplumlar bazında ele alma kolaycılığını tercih ettikleri yönünde sık sık eleştirilerin hedefi oldu. Muhalefet partileriyle benzer bir söylemle Suriyelilerin zorla geri gönderileceğini ve sıfır sığınmacı politikası uygulayacağını dile getiren Danimarka Hükümeti'nin, bugüne kadar herhangi bir Suriyeliyi sınır dışı edemediği biliniyor. 500 BİN SURİYELİ GÖNÜLLÜ OLARAK ÜLKESİNE DÖNDÜ Göç meselesinin kalp kırmadan da çözülebileceğinin altını çizen uzmanlar, ülkesini terk eden Suriyelilerin gerekli şartlar sağlandığında gönüllü olarak ülkelerine döneceğini ifade ediyor. Suriye'nin genelinde barış ve istikrar sağlanmadığı sürece ülkesinden uzakta yaşayan tüm Suriyelilerin dönemeyeceği, dönseler bile hayati tehlikelerinin devam edeceği belirtiliyor. Suriyelilerin de kendi yurtlarında barış ve huzur içerisinde yaşamak istedikleri belirtilirken, Türkiye'nin muhalefetin bütün itirazlarına rağmen Suriye'nin kuzey bölgesinde barış operasyonları başlatarak oluşturduğu güvenli alanlar, Batılı ülkelerden de takdir topluyor. Son açıklanan verilerde, altyapı çalışmalarından eğitim hizmetlerine, sağlık hizmetlerinden yerel idari hizmetlere kadar gündelik hayatın normalleşmesine yönelik atılan adımlar sonucunda Türkiye'den 500 bine yakın mültecinin Suriye'deki güvenli bölgelere gönüllü olarak döndüğü belirtiliyor. TÜRKİYE'NİN İNSAN EKSENLİ GÖÇ POLİTİKASI Bugün yaşanan Ukrayna-Rusya savaşı sonucunda ortaya çıkan kitlesel hareketlilik sonrasında da, Türkiye'nin izlediği göç politikasının, insan eksenli olduğu bir kez daha görülmüş oldu. Türkiye, Suriye ve Ortadoğu kaynaklı göçe nasıl yaklaştıysa, bugün Ukrayna'daki savaşa ve göçe de aynı hissiyatla yaklaşıyor. Ayrıca Türkiye, yüksek göç yönetimi tecrübesi ve bilgisini, dünya ile paylaşmaya da devam ediyor.

1 yıl önce

Seçim kanunu TBMM'den geçti

Kanuna göre, seçimlerde yüzde 10 olarak uygulanan ülke seçim barajı yüzde 7'ye indirilecek. İttifakın aldığı oy toplamı ülke barajını geçtiği takdirde, seçim çevrelerinde milletvekili hesabı ve dağılımı, ittifak içinde yer alan her bir partinin o seçim çevresinde almış olduğu oy sayısı dikkate alınarak yapılacak. İttifakı oluşturan siyasi partilerin her birinin çıkaracağı milletvekili sayısı, her seçim bölgesinde ittifak içinde elde ettiği oy sayısı esas alınarak genel D'Hondt uygulaması ile belirlenecek. Seçime katılma yeterliliği elde eden parti, Siyasi Partiler Kanunu'nda öngörülen ve parti tüzüğünde belirtilen süreler içerisinde ilçe, il ve büyük kongrelerini üst üste iki defa yapmamışsa seçime katılma yeterliliğini kaybedecek. Salt TBMM'de grup kurmuş olmak, seçime katılabilmenin yeter şartından biri olamayacak. Görme engelli seçmenlerin oyun gizliliği esasına uygun şekilde oy kullanabilmelerine imkan sağlanacak. Bu kapsamda Yüksek Seçim Kurulu (YSK), görme engelli seçmenlerin kullanabilmesi için oy pusulalarına uygun şablon sağlayacak. Seçim kurulunun belirlenmesi İl seçim kurulu, bir başkan, iki asıl üye ile iki yedek üyeden oluşacak. İl seçim kurulu başkanı ve asıl üyeleri ile yedek üyeleri, iki yılda bir ocak ayının son haftasında, il merkezinde görev yapan, kınama veya daha ağır disiplin cezası almamış, en az birinci sınıfa ayrılmış ve birinci sınıfa ayrılma niteliklerini kaybetmemiş hakimler arasından, adli yargı ilk derece mahkemesi adalet komisyonunca ad çekme suretiyle tespit edilecek. Ad çekmede ilk çıkan hakim başkan, sonraki iki hakim asıl ve son çıkan iki hakim yedek üye olarak belirlenecek. Ad çekmeye katılacak hakim sayısının beşten az olması durumunda, bu hakimler arasında ad çekme işlemi yapıldıktan sonra eksik kalan asıl ve yedek üyeler, en kıdemli hakimden başlayarak belirlenecek. Ad çekmeye katılacak hakimin bulunmaması durumunda ise başkan ve asıl üyeler ile yedek üyeler en kıdemli hakimden başlayarak belirlenecek. Bu suretle kurulan il seçim kurulu iki yıl süre ile görev yapacak. Kıdemin belirlenmesinde kınama veya daha ağır disiplin cezası almış olanlar diğerlerinden daha az kıdemli sayılacak. İl seçim kurulu başkanlığının boşalması halinde asıl ve yedek üyelerden en kıdemli hakim il seçim kuruluna başkanlık edecek. İlçelerde, ilçede görev yapan kınama veya daha ağır disiplin cezası almamış en az birinci sınıfa ayrılmış ve birinci sınıfa ayrılma niteliklerini kaybetmemiş hakimler arasından, merkez ilçelerde ise aynı nitelikleri taşıyan hakimler arasından adli yargı ilk derece mahkemesi adalet komisyonunca ad çekme suretiyle belirlenen hakim, kurulun başkanı olacak. Ad çekmeye katılacak hakimin bulunmaması durumunda ise en kıdemli hakim kurulun başkanı olacak. 3 ay önceki seçmen kütüğü üzerinden güncelleme Sandık kuruluna üye bildirme hakkı olan bir parti, oluru olmadan başka bir parti üyesini sandık kurulu üyesi olarak gösteremeyecek. Mahalli İdareler ile Mahalle Muhtarlıkları ve İhtiyar Heyetleri Seçimi Hakkında Kanun uyarınca yapılacak mahalli idareler genel seçimlerinde, yerleşim yeri adresine göre oluşturulan seçimin başlangıç tarihinden 3 ay önceki seçmen kütüğü üzerinden güncelleme yapılacak. Kütük düzenlemesi nedeniyle seçmen hiçbir şekilde oy kullanma hakkından yoksun bırakılmayacak. Adresi kapanmış olması sebebiyle adres kayıt sisteminde görünmeyenlerin, Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğünün adres kayıt sisteminde bulunan en son geçerli adres bilgileri esas alınacak. Muhtarlık bölgesi askı listelerinin askı süresi içinde bir seçim çevresinden diğerine yapılan seçmen nakil istemleri hakkında, ilçe seçim kurulu başkanı tarafından itiraz üzerine veya nakil isteminin şüpheli bir girişim olduğu kanaatine varılması üzerine, resen yapılacak araştırma ve inceleme neticesinde, nakil isteminin kabul edilmemesi halinde, seçmen kaydı dondurulamayacak ve bir önce kayıtlı olduğu adreste seçmen kaydı devam edecek. İl seçim kurulu başkan ve üyeleri ile ilçe seçim kurulu başkanları, kanunun yürürlüğe girmesinden itibaren 3 ay içinde yapılan değişikliklere göre yeniden belirlenecek. Bu şekilde belirlenen başkan ve üyeler, önceki başkan ve üyelerin görev süresini tamamlayacak. Yasayla Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne paralel olarak Seçim Kanunu'ndaki "Başbakan" ibaresi kanundan çıkarılacak. Görüşmelerden AK Parti, CHP, HDP ve İYİ Parti'nin; seçilen muhtarın, seçilme yeterliliğine sahip olduğunu 10 gün içinde belgelendirmesini düzenleyen maddenin metinden çıkarılmasına ilişkin ayrı ayrı verdikleri önergeler birleştirilerek görüşüldü. Önerge üzerinde söz olan AK Parti Grup Başkanvekili Muhammet Emin Akbaşoğlu, "Göz bebeğimiz olan muhtarlarımızla ilgili daha kapsamlı bir çalışma yapmak için bu maddeyi geri çekiyoruz." dedi. Önergelerin kabul edilmesinin ardından söz konusu madde metinden çıkarıldı. TBMM Başkanvekili Celal Adan, kanun teklifinin kabul edilmesinin ardından birleşimi 5 Nisan salı günü toplanmak üzere kapattı.

1 yıl önce

İçişleri Bakanı Soylu'dan Akşener'e sert yanıt: Başaramayacaksın Zafiyet Hanım

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'e çok sert yanıt verdi. Partisinin grup toplantısında Emniyet Teşkilatı ve yaşanan sorunlarla ilgili konuşan Akşener'e tepki gösteren Bakan Soylu, "Yapmak istediğin şey, bir FETÖ senaryosu. Başaramayacaksın Zafiyet Hanım" dedi. "Türkiye’nin bugünkü huzur ortamında sadakat ve fedakarlıklarıyla katkısı büyük olan Emniyet Teşkilatımızı istismara, 15 Temmuz öncesi gibi kendisini 'müstakbel başbakan' atayan Zafiyet Hanım da katılmış" diyen İçişleri Bakanı Soylu, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi; "Polisimize; Cumhurbaşkanı aday adayı ve avanesi ile uyuşturucu taciri karalamasına, küçük ortağınız HDP tarafından "beyaz toros" suçlamasına ve FETÖ'cülerin alçak iftiralarına, meczupların saldırılarına ses çıkaramayan Akşener; anlıyorum ki, Gaziantep'teki kaptagonculardan kurtulamamış! https://twitter.com/suleymansoylu/status/1509116400467644421?s=21&t=x7zja-DSitf77nUgxEuJSA “SENİ EN İYİ BİZ BİLİRİZ" Şehit ailesine küfreden müptezeli koruyan, çok kıymetli(!) devlet büyüğü;
Çok kıymetli kendi kendini atayan "müstakbel başbakan",
O kadar zayıf oynuyorsun ki; daha önce söyledim;
seni en iyi biz biliriz
Seni en iyi bildiğimizi de en iyi sen bilirsin. Emniyet Teşkilatımız her an başarıdan başarıya koşarken Kahraman Polisimiz ağzına hiç yakışmıyor... Son üç yıldır TÜİK araştırmasında Kamu Hizmetlerinde Vatandaş Memnuniyetinde 1. sıra Asayiş Hizmetleri. Tüm araştırmalarda terör, ülkemiz sorunları arasında artık en alt sıralarda.
Türkiye’nin en güvenilir kurumları arasında polis en ön sıralarda. Yapmak istediğin şey, bir FETÖ senaryosu:
Türkiye’nin en güvenilir noktasına saldırmak. Başaramayacaksın Zafiyet Hanım" AKŞENER NE DEMİŞTİ? Partisinin grup toplantısında konuşan İYİ Parti lideri Akşener şu ifadeleri kullanmıştı; Polis kardeşlerimiz gösterdikleri fedakarlık karşısında, siyasi baskılarla, mobbingle karşılaşıyorlar. Kirli bir düzenle karşılaşıyorlar. İstifalar ve canımızı yakan intihar vakaları artıyor. Koruma polislerinin çektiklerini anlatamam. O insanların AK Partili insanlar tarafından köle gibi görüldüklerini, bu müthiş kişiler tarafından haklarında olumsuz bir kelime söylendiğine katlandıkları psikolojik baskı mı dersiniz... Böyle vahim bir kibirlilik insanları nasıl bir ezme halini hiçbir dönemde görmedim. "EMNİYET TEŞKİLATIMIZIN EMEĞİNİ SÖMÜRÜYORLAR" Bay kriz ve usta İçişleri Bakanı hiçbir sorun yokmuş gibi davranarak, umursamaz tavır takınarak kirli düzeni devam ettiriyorlar. Kul hakkına giriyorlar, emniyet teşkilatımızın emeğini sömürüyorlar. Teşkilatımızın hakkına giriyorlar, 3600 ek göstergede bir gelişme yok. Son olarak da emniyet teşkilatımızın huzuruna göz diktiler. Yeni tayin sistemine göre tayin bölgeleri 4 bölgeye ayrıldı. Bir polis kardeşimiz 4 defa tayin edilecek. Sizler vazifenizi yapmak istiyorsunuz, hak ettiğiniz koşullarda çalışmak istiyorsunuz, emeğinizin karşılığını görmek istiyorsunuz farkındayız. Sizleri kendi iktidarı önüne bir kalkan yapmak istiyor. En doğal haklarınızı lütuf gibi sunuyor. Söz veriyor

1 yıl önce

CHP’de büyükelçi krizi! Bakan Soylu'dan Kılıçdaroğlu'na: “Bu iki büyükelçiden hangisi satış yaptı? Kime sattı?” diye sordu! Gözler İmamoğlu’na çevrildi

https://twitter.com/genelgundem/status/1508160279082938373?s=21&t=e7Lr1LE_5d9K-Z2ob59fwQ İçişleri Bakanı Soylu, sosyal medya hesabı Twitter’dan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na seslendi. Bakan Soylu, partisinin Esenyurt'taki Danışma Meclisi programında, birinci 6’lı masa toplantısında üzerinde uzlaşılan bildiriyi "hangi büyükelçiye redakte ettirdin açıkla" demişti. Bu sefer de Bakan Soylu, “Sevgili Kılıçdaroğlu; Altılı toplantısından sonra 'bir büyükelçini' bir büyükelçiye metni düzeltmek için gönderdin. Problem 1: Bu iki büyükelçiden hangisi satış yaptı Problem 2: Kime sattı?” diye sordu. https://twitter.com/suleymansoylu/status/1509048467318059010?s=21&t=jirBVhJ53j5F4vWHtmOj2w GÖZLER İMAMOĞLU’NA ÇEVRİLDİ İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun son dönemde sık sık büyükelçilerle görüştüğü biliniyor. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na yönelttiği sorulardan sonra gözler İmamoğlu’na çevrildi. İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, dün, Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Nikolaus Meyer-Landrut ve AB üyesi ülkelerin büyükelçileri ile İstanbul’da bir araya gelmişti.

2 yıl önce

Seçim Kanunu Teklifi kabul edildi: Baraj yüzde 7'ye indi

Seçim barajının yüzde 10'dan 7'ye indirilmesini de içeren seçim kanunu teklifi, TBMM Anayasa Komisyonu'nda 17 saat süren mesainin ardından kabul edildi. AK Parti ve MHP'li üyelerin oyları ile kabul edilen teklifle, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne paralel olarak Seçim Kanunu'ndaki "Başbakan" ibareleri kanundan çıkartılıyor. AK Parti ve MHP'li milletvekillerinin ortak imzasıyla hazırlanan Milletvekili Seçimi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, TBMM Anayasa Komisyonunda kabul edildi. Teklife göre, seçimlerde yüzde 10 olarak uygulanan ülke seçim barajı yüzde 7'ye indirilecek. İttifakın aldığı oy toplamı ülke barajını geçtiği takdirde, seçim çevrelerinde milletvekili hesabı ve dağılımı, ittifak içinde yer alan her bir partinin o seçim çevresinde almış olduğu oy sayısı dikkate alınarak yapılacak. İttifakı oluşturan siyasi partilerin her birinin çıkaracağı milletvekili sayısı, her seçim bölgesinde ittifak içinde elde ettiği oy sayısı esas alınarak genel D'Hondt uygulamasıyla belirlenecek. Seçime katılma yeterliliği elde eden parti, Siyasi Partiler Kanunu'nda öngörülen ve parti tüzüğünde belirtilen süreler içerisinde ilçe, il ve büyük kongrelerini üst üste iki defa ihmal etmemiş olma koşuluyla seçime katılma hakkını muhafaza edecek. Salt TBMM'de grup kurmuş olmak, seçime katılabilmenin yeter şartından biri olamayacak. SEÇİM KURULUNUN BELİRLENMESİ İl seçim kurulu, bir başkan, iki asıl üye ile iki yedek üyeden oluşacak. İl seçim kurulu başkanı ve asıl üyeleri ile yedek üyeleri, iki yılda bir ocak ayının son haftasında, il merkezinde görev yapan, kınama veya daha ağır disiplin cezası almamış, en az birinci sınıfa ayrılmış ve birinci sınıfa ayrılma niteliklerini kaybetmemiş hakimler arasından, adli yargı ilk derece mahkemesi adalet komisyonunca ad çekme suretiyle tespit edilecek. Ad çekmede ilk çıkan hakim başkan, sonraki iki hakim asıl ve son çıkan iki hakim yedek üye olarak belirlenecek. Ad çekmeye katılacak hakim sayısının beşten az olması durumunda, bu hakimler arasında ad çekme işlemi yapıldıktan sonra eksik kalan asıl ve yedek üyeler, en kıdemli hakimden başlayarak belirlenecek. Ad çekmeye katılacak hakimin bulunmaması durumunda ise başkan ve asıl üyeler ile yedek üyeler en kıdemli hakimden başlayarak belirlenecek. Bu suretle kurulan il seçim kurulu iki yıl süre ile görev yapacak. Kıdemin belirlenmesinde kınama veya daha ağır disiplin cezası almış olanlar diğerlerinden daha az kıdemli sayılacak. İl seçim kurulu başkanlığının boşalması halinde asıl ve yedek üyelerden en kıdemli hakim il seçim kuruluna başkanlık edecek. İlçelerde, ilçede görev yapan kınama veya daha ağır disiplin cezası almamış en az birinci sınıfa ayrılmış ve birinci sınıfa ayrılma niteliklerini kaybetmemiş hakimler arasından, merkez ilçelerde ise aynı nitelikleri taşıyan hakimler arasından adli yargı ilk derece mahkemesi adalet komisyonunca ad çekme suretiyle belirlenen hakim, kurulun başkanı olacak. Ad çekmeye katılacak hakimin bulunmaması durumunda ise en kıdemli hakim kurulun başkanı olacak. 3 AY ÖNCEKİ SEÇMEN KÜTÜĞÜ ÜZERİNDEN GÜNCELLEME Sandık kuruluna üye bildirme hakkı olan bir parti; oluru olmadan başka bir parti üyesini sandık kurulu üyesi olarak gösteremeyecek. Mahalli İdareler ile Mahalle Muhtarlıkları ve İhtiyar Heyetleri Seçimi Hakkında Kanun uyarınca yapılacak mahalli idareler genel seçimlerinde, yerleşim yeri adresine göre oluşturulan seçimin başlangıç tarihinden 3 ay önceki seçmen kütüğü üzerinden güncelleme yapılacak. Teklifin ilk halinde 1 yıl olarak öngörülen süre, önergeyle 3 aya indirildi. Kütük düzenlemesi nedeniyle seçmen hiçbir şekilde oy kullanma hakkından yoksun bırakılmayacak. Adresi kapanmış olması sebebiyle adres kayıt sisteminde görünmeyenlerin, Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğünün adres kayıt sisteminde bulunan en son geçerli adres bilgileri esas alınacak. MUHTARLARA YETERLİLİK BELGESİ İÇİN 10 GÜN SÜRE VERİLDİ Muhtarlık bölgesi askı listelerinin askı süresi içinde bir seçim çevresinden diğerine yapılan seçmen nakil istemleri hakkında, ilçe seçim kurulu başkanı tarafından itiraz üzerine veya nakil isteminin şüpheli bir girişim olduğu kanaatine varılması üzerine, resen yapılacak araştırma ve inceleme neticesinde, nakil isteminin kabul edilmemesi halinde, seçmen kaydı dondurulamayacak ve bir önce kayıtlı olduğu adreste seçmen kaydı devam edecek. Seçim sonucuna göre, ilk sırada yer alan muhtar adayı, seçilme yeterliliğine sahip olduğunu en geç 10 gün içinde belgelendirmesi halinde kendisine seçim kazandığına dair ilçe seçim kurulunca mazbata verilecek. Aksi halde ikinciye, daha sonra üçüncüye ve nihayet seçilme ehliyetine sahip aday bulunana kadar bu işlem yapılacak. İlçe seçim kurulunun bu hususta vermiş olduğu kararlara karşı iki gün içerisinde il seçim kuruluna itiraz edilebilecek. İl seçim kurulunun vermiş olduğu kararlar kesin olacak. BAŞBAKAN İBARESİ ÇIKARILIYOR İl seçim kurulu başkan ve üyeleri ile ilçe seçim kurulu başkanları, teklifin kanunlaşarak yürürlüğe girmesinden itibaren 3 ay içinde, yapılan değişikliklere göre yeniden belirlenecek. Bu şekilde belirlenen başkan ve üyeler, önceki başkan ve üyelerin görev süresini tamamlayacak. Teklifle, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine paralel olarak Seçim Kanunu'ndaki "Başbakan" ibareleri kanundan çıkartılıyor. 17 SAAT SÜRDÜ TBMM Anayasa Komisyonunda 23 Mart Çarşamba saat 15.00'te başlayan 15 maddelik teklifin görüşmeleri, 17 saat sürdü.

1 2 ... 19 20 21 22 23 24 25 ... 52 53
Server Error
500
Server Error