29 Mart Cuma 2024
1 yıl önce

AK Parti'den LGBT'ye karşı anayasal düzenleme açıklaması!

AK Parti Teşkilatlardan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Erkan Kandemir, Mehmet Acet'in sunduğu Başkent Kulisi programında önemli açıklamalrda bulundu. 'MEYDANLAR BİZE TÜRKİYE YÜZYILI YAPACAK FIRSATI VERECEKTİR' Kandemir'in açıklamalarından satır başları: AK Parti milletin kendine verdiği emanetini taşıyoruz. Başka bir aşkla işe sarılıyoruz. Cumhurbaşkanımız inanılmaz bir tempoyla dünya liderleri ile görüştü. Prag'dan geldi ve ertesi gün Sakarya'da mitinge katıldı. Dün Balıkesir'de miting alanına giderken sadece 30 bin kişi vardı, miting alanı onun 2 katı kalabalıktı.  Biz gittiğimiz her ilde Cumhurbaşkanımız oradan ayrılırken der ki "Bugün bir başka gördüm." Cumhurbaşkanımız "Ben meydanların dilini bilirim, meydanlar bize Türkiye yüzyılı yapacak fırsatı verecektir" dedi. Kolay bir seçime gitmiyoruz, taraflar var ve kuşkusuz kolay geçmeyecek. Türkiye'deki güçlü liderlik, Cumhurbaşkanımızın hem tecrübesi hem heyecanı bu seçimin sonuçları itibarıyla kolay bitirecek.  28 EKİM'DE CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN AÇILAYACAK Siyasi vizyon belgemizi 28 Ekim'de Ankara Spor Salonu'nda Cumhurbaşkanımız açıklayacak. "Türkiye Yüzyılı" diye bir kavram koyduk önümüze. Türkiye birinci yüzyılını tamamlıyor 2023'te. Şimdi 2023 sonrası tüm bu hazırlıkların, birliklerin, beraberliklerin tamamının bir kaldıraç olarak bizi başka bir yere taşıyacağına inanıyoruz. 2023 bizim için rakamsal bir geçiş değil, şimdi başlıyor Türkiye'nin yüzyılı. Tüm dünyada Türkiye damgasının daha net vurulacağı bir yüzyıl olacak.  KILIÇDAROĞLU'NUN BAŞÖRTÜSÜ ÇIKIŞI Kılıçdaroğlu'nun başörtüsü hamlesi birden hafızamızı silmez, önceden yaptıkları zulümleri unutmadık. Ecevit'in Meclis'te "Haddini bildirin bu kadına" sözleri hala kulağımızda. Bunlar bizim hafızamızda, CHP bunu daha önce de yaptı. Esas mesele şu eğer gerçekten samimilerse Cumhurbaşkanımız çağrı yaptı, gelin anayasal düzenlemeye destek verin. Başörtüsünü temel bir teminat altına alalım ve anayasal bir değişiklik yapalım. Teklifimiz olgunlaştı, içinde net bir şekilde, bir daha başörtülü hanımefendilerin ayrımcılığa uğramayacağı, zulüm yaşamayacakları, tüm hak ve özgürlükleri güvence altına alınacak bir düzenleme geliyor. Bizler o kadar ağzı yanmış insanlarız ki hepimizin çevresinde zulme uğrayan kişiler var. Şimdi karşımıza geçip "Kusura bakmayın, yanlış yaptık" demekle olmuyor. Kılıçdaroğlu'nun samimiyetini göstermesi için Cumhurbaşkanı Erdoğan'a teşekkür etmeli. LGBT'YE ANAYASAL DÜZENLEME GELİYOR Aile meselesini de son derece önemli buluyoruz, son dönemde başlayan LGBT tartışması var ve dayatılan bir form var. Ailenin kadın ve erkekten oluştuğunu ifade eden bir maddenin anayasaya eklemenin makul olduğunu düşünüyoruz. Tüm toplumun üstünde uzlaşacağı meseleler bunlar. Kimsenin itiraz etmeyeceğini düşünüyoruz. Buna niye "hayır" verir bilmiyoruz. Nihayetinde aile kadın ve erkekten oluşur. Ama bunlar ayrı ayrı mı Meclis'e gelir önümüzdeki günlerde belli olur. 

1 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti Genişletilmiş İl Danışma Meclisi toplantısına katıldı

Cumhurbaşkanı Erdoğan Balıkesir Kuva-yı Milliye Meydanı'nda düzenlenen "Balıkesir OSB, Çamlık Millet Bahçesi, Ardıçtepe Barajı ile Yapımı Tamamlanan Diğer Projelerin Toplu Açılış Töreni"ne katıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan toplu açılış töreninin ardından Balıkesir'de AK Parti Genişletilmiş İl Danışma Meclisi toplantısına katıldı.

1 yıl önce

AK Partili Çelik'ten KKTC'li vekil Doğuş Derya'ya tepki: Türkiye düşmanı konuşmaları tekrar etmiştir

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Meclisi'nde konuşan Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Milletvekili Doğuş Derya'nın, Türkiye'ye yönelik açıklamalarına tepki gösterdi. "HADSİZ VE PROVOKATİF KONUŞMAYI KINIYORUZ" AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı: "KKTC Meclisi’nde konuşan CTP vekili Doğuş Derya, Cumhurbaşkanımız Sn Recep Tayyip Erdoğan'ı, Türkiye’yi ve kahraman TSK'yı hedefe alan bir konuşma yaptı. Bu hadsiz ve provokatif konuşmayı kınıyoruz. "TÜRKİYE DÜŞMANI KONUŞMALARI TEKRAR ETMİŞTİR" Bu kişinin sözleri radikal Yunan ve Rum tezleri ile PKK’nın Türkiye’yi hedef alan açıklamalarının sentezinden başka bir şey değildir. Rum ve Yunan parlamentosunda yapılan Türkiye düşmanı konuşmaları tekrar etmiştir. Kuşkusuz bu zihniyet KKTC’yi bir Rum sömürgesi yapma hayali peşinde koşuyor. Bu hayalin peşindeki Rum ve Yunan faşistlerine verdiğimiz cevap bu şahıs için de aynen geçerlidir."

1 yıl önce

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik: Canavarca hislerle işlenen cinayetin yargı sürecini yakından takip edeceğiz!

Çelik'in açıklamalarından başlıklar: AB'nin Türkiye rapor örgütüne buradan seslenmek isterim. Kendisinin doğrudan yanlış aldıkları konular var. Diyarbakır Anneleri'ni de gündemlerine almalarını istiyoruz. Ama şimdiye kadar uluslararası kurumların gündemine Diyarbakır Anneleri'nin girmemiş olması dünyanın en büyük ikiyüzlülüklerinden bir tanesidir. Devletlerin yaptıkları insan haklarını gündemine aldıklarını söyleyenler DEAŞ örgütünün yaptıkları insan hakları ihlallerini gündemine alıyorlar. PYD/PKK, FETÖ örgütlerini ama gündemine almıyorlar. Türkiye ile yazılan raporlar açısından Diyarbakır Anneleri'nin evlat nöbetlerinin, koyduğu durur bütün raporlar açısından samimiyet testi olacaktır. "İLHAK KARARI SONRASI BARIŞ ÖTELENMİŞ OLDU" Rusya'nın ilhak kararları (Donetsk, Luhansk, Herson ve Zaporijya) sonrası barış ve ateşkes umutları ötelenmiş oldu. Türkiye, Kırım'ın ilhakından bu yana ortaya koyduğu ilkeli tavrı sürdürüyor. Bu ilhak kararını da reddettiğimizi ifade ediyoruz. "CUMHURBAŞKANIMIZIN ORTAYA KOYDUĞU İRADEYE HERKES DESTEK VERMELİ" 200 savaş esirinin takasında Cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu duruşu takdir ediyor. Önemli bir aşamaydı. Ama maalesef bu ilhak nedeniyle barışla ilgili durum biraz daha ötelenmiş duruyor. Türkiye'nin ateşkesin sağlanması için ortaya koyduğu diplomatik irade dışında bir başkaları tarafından bir irade yok.   Ülkelerin toprak bütünlüğüne ve egemenliğine ilkesel çerçevede sahip çıkıyoruz, önem veriyoruz. Savaş hiçbir şeyi çözmez. Acı yıkım, insanlar için büyük kayıplar getirir. Cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu bu iradeye herkesin destek vermesini istiyoruz. AB her zaman diplomasinin, sorunların masada çözülmesinin altını çizen bir birikime sahip. Ama Türkiye'nin verdiği diplomasiye geride kalmışlardır. ABD'YE YUNANİSTAN UYARISI Bazı müttefiklerimiz de (ABD) Yunanistan'daki üslere silah yığarken genelde şöyle argümanı ifade ediyorlar: "Rusya'nın saldırgan politikası." Bu çok anlamlı bir tablo üretmiyor. Yunanistan bu elde ettiği desteği, Türkiye'yi tehdit ve taciz etmek için üretiyor. Yunanistan'a bu desteği verenlerin, gereken tavrı da alması gerekiyor. Ege'de Akdeniz'de bu şekildeki hesapsız silah desteğinin Yunanistan'ın devlet politikası ele alındığında ne NATO için ne de bölgenin barışı için olumlu sonuçlar  doğurmayacağı açıktır . Bu silahları verenler bu üsleri kuranların Yunanistan'a hukuk konusunda hiçbir uyarı yapmadığını görüyoruz. ONUR ŞENER CİNAYETİ Söz konusu cinayetten son derece üzüntü duyduk. Arkadaşlarımız aileyi ziyaret edecek ve yanında oalcaktır. Canavarca hislerle işlenen cinayetin yargı sürecini yakından takip edeceğiz. Gereken cezaları alınması için sürecin takipçisi olacağız. Kuşkusuz yargı bağımsız bir şekilde konuyu inceleyecektir. Biz de süreci takip edeceğimizi bir kere daha ifade edelim. Eşinin, güzel evlatlarının fotoğraflarını gördükçe içimizin parçalandığını ifade etmek isterim. Bu canavarlığı reddetmek, lanetlemek, bu cinayeti işleyen katillerin gereken cezayı alması konusundaki sorumluluğumuzu yerine getirmeye çalışacağız. Fakat cinayet işlenir işlemez, kişilerin hangi bakanlıkta çalışmasının polemik konusu olması da bu acımasızlığın bir örneğidir. Dünyanın her yerinde olduğu gibi Türkiye'nin her yerinde hiç istemesek şu meslek grubundan, şu cinsiyetten, şu kökenden bazı insanların cinayetlere imza ettiğini görüyoruz. Lanetliyoruz. Bu acı karşısında siyasi polemik üretmeye çalışanların 'Bundan hükümet, bakanlık, şu kurum sorumludur' gibisinden yaklaşım içine girmesinin bu acıyı ve cinayeti istismar etmesinden başka bir yüzü yoktur. Buradan bütün kamu iradesini ilzam etmek, bu kadar mantıksız bir şey olabilir mi? Burada gerek bunların çalıştığı Bakanlı ve kurum hukuki süreçten ayrı olarak da kendi işlemlerini gerçekleştirecektir. Bu canavarca hislerle gerçekleştirilmiş, lanetlenmesi gereken bir cinayet. Cumhurbaşkanımız, MYK'mız, bütün hepimiz bu acıyı paylaşıyoruz. Milletimizin hepsini sarsan bir tablo maalesef ortaya çıktı. Hayatını kaybeden kardeşimize Cenab-ı Allah'ta rahmet diliyoruz. Arkadaşlarımız ailenin yanında olacaklardır. Kurumların bahsettiğiniz çerçevede, kendi iç hukukları, tüzükleri bu tip olaylar karşısında takip edecekleri süreçler açısından gereğini yapacaktır. MESCİD-İ AKSA'DAKİ İHLALLER Mescid-i Aksa'ya dönük olarak ortaya çıkan radikallerin ihlallerini buradan bir kez daha kınıyoruz. Ama bu radikallerin ihlallerinin polis tarafından görülmezden gelmesi daha dikkat edilmesi gereken konudur. Bu konuları kınıyoruz ve yakından takip edeceğimizin altını çiziyoruz.

1 yıl önce

AK Parti'li Turan'dan Kılıçdaroğlu'na tepki: Siyasi tarihinde en büyük utanç

Çanakkale'nin Biga ilçesinde 16. Gıda Tarım ve Hayvancılık Teknolojileri Fuarı'nın açılışı gerçekleştirildi. Açılış programına Çanakkale Valisi İlhami Aktaş, AK Parti Çanakkale Milletvekili Jülide İskenderoğlu, CHP Çanakkale Milletvekili Özgür Ceylan, Çanakkale Cumhuriyet Başsavcısı Altuğ Kürşat Şahin, Biga Belediye Başkanı Bülent Erdoğan ve çok sayıda davetli katıldı. Programda konuşan AK Parti Grup Başkanvekili ve Çanakkale Milletvekili Bülent Turan, Mersin'in Mezitli ilçesindeki polisevine saldırı düzenleyen teröristin kimliği ile ilgili açıklama yapan CHP Lideri Kılıçdaroğlu'na tepki gösterdi. 'BÜYÜK HAKSIZLIK OLUR' Siyasi partilerin farklı görüşlerde olmalarının demokrasideki en güzel tatlardan biri olduğunu söyleyen Turan, "Ancak siyasi polemik yaparken, kavga yaparken çok ortak, çok kıymetli değerlerin olması, çok önemli diye düşünüyorum. Bayrağımız, milli güvenliğimiz, sınırlarımız teröre karşı mücadelemiz, bunlar çok hassas konular. Üzülerek söylüyorum ki çok özensiz hazırlanan, 11 sene önce olduğu iddia edilen o raporda, tüm dünyaya bizi, devletimizi, 'gazetecileri hapse atıyorlar' diye şikayet ettikleri rapordaki kişinin aslında gazeteci değil bir terörist olduğunu herkes görmüş oldu. İki gün sonra PKK'nın 'bu kişi o değil' demesinden sonra, 'Gördünüz mü bak? Bu o değilmiş' deme ucuzluğunu bir siyasetçiye, bir genel başkana yakıştıramıyorum. Bir defa CHP'nin kendi çalışmasında ölen kişinin, terörist olarak gözükmediği, gazeteci olarak gözüktüğü bir gerçek değil mi? O kişinin bir terörist olduğu bir hakikat değil mi? Efendim, dördüncü yarı paketi çıkmış. O pakete CHP destek oldu. Hatta içeriği genişletilsin diye önerge verdi. Yani hukuk adına atılan adımlar da kimi, nasıl ispat edeceği hukuk konusu olmaz ki. Meclisin konusu olmaz ki. Her suçun bir cezası var. Karşılığı var. Kişi yatmıştır çıkmıştır. Beş yıldır, on yıldır bunu bilemiyor. Bu mahkemenin işi. Ama kişi cezaevindeyken bu terör eylemlerinden dolayı cezaevinde olmasına rağmen. 'Bak gazeteci' derseniz, bunu dünyaya Türkiye'ye şikayet etmek için kullanırsanız, büyükelçilere şikayet ederseniz bu büyük haksızlık olur. Ama daha kötüsü dün PKK'nın açıklamasına referans alarak devletin kurumlarını değil de terör örgütünün açıklamasını referans alarak 'öldürülen kişi, o kişi değilmiş' demesini Kılıçdaroğlu'nun siyasi tarihinde en büyük utanç olarak düşünüyorum" ifadelerini kullandı. Turan, başka bir CHP'li yöneticinin Yunanistan konusuyla ilgili yaptığı açıklamaları eleştirerek, "Bu kişi televizyonda bir gece ansızın gelemezsiniz. Orası Amerika'nın kendi idare ettiği yer demiş' 'Bir gece ansızın gelemezsiniz orada ABD var' demiş. Amerika ilahınız mı? Amerika varsa adım atamaz mı? Türkiye egemenliğinin kayıtsız şartsız millete veren bağımsız bir ülke değil mi? Hani siz emperyalizme karşıydınız? Hani siz egemenliğin yanındaydınız? Nasıl bir açıklamadır? Bir daha çiziyorum altını. Diyor ki ilgili kişi 'Türkiye bir gece ansızın gidemez. Orada Amerika var' diyor. Bundan daha rezil, daha utanç verici bir açıklama olamaz" diye konuştu. Yapılan konuşmaların ardından fuarın açılışı yapıldı.

1 yıl önce

AK Parti Sözcüsü Çelik: Terörü lanetlemeden söylenen her demokrasi cümlesi bir siyasi sahtekarlıktır

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, PKK'nın alçak saldırısı sonrası sosyal medyadan açıklama yapan HDP'li Selahattin Demirtaş'a çok sert tepki gösterdi. 'En sinsi terör destekçiliği' Sözcü Çelik'in sosyal medya hesabından yaptığı paylaşım şöyle: "Terör eylemleri karşısında "her türlü şiddete karşıyız" diyerek terörü ve meşru devlet kurumlarını aynı kefeye koymak en sinsi terör destekçiliğidir. Bu sinsi zihniyet terörün ideolojik gıdasıdır. Terörü lanetlemeden söylenen her demokrasi cümlesi bir siyasi sahtekarlıktır. 'Demokrasi düşmanı bir tutum' Terör, medeni bir toplum hayatının ve en temel demokratik hakların düşmanıdır. Terörü açıkça lanetlemeyen ve buna göre tavır geliştirmeyen her siyaset biçimi siyasi ahlaksızlıktır. Demokratik söylemlerin, terörü mazur göstermek için kullanılması demokrasi düşmanı bir tutumdur." https://twitter.com/omerrcelik/status/1575041928097599488?s=46&t=CmRs4dYDDTvDlkOIK8YE7g

1 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan: İki terörist kadını parlamentoda bulunan parti istismar ediyor bu ne vicdan

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Kadın Kolları Kuruluşundan Bugüne MYK ve İl Başkanları ile Toplantı" programında konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şöyle: İki terörist kadını parlamentoda bulunan parti istismar ediyor. Bu ne vicdan, bu nasıl bir anlayış, nasıl bir beyin yıkama yaptınız ki bu iki kadın kendilerini batıl davanız için feda etti. İşte burada ben kadın kollarımıza sesleniyorum. Bugüne kadar yüzlerce kadın bu batıl terör davası için kendilerini yok etti. Biz kadınlarımızla millete hizmet etmenin gayreti içerisindeyiz. Dağ, taş, kar, kış demeden bunu yapıyoruz. Bunlar ise maalesef bu batıl dava için insanlarını yok ediyor. Kadınlarını yok ediyor. Öyle ki bugün yüksek öğrenimde çağ nüfusuna göre kızlarımızın okullaşma oranı yüzde 49 iken erkeklerde bu oran yüzde 40’da kalıyor. Ekonomiden sağlığa pek çok alanda istihdamda kadın oranı yüzde 50’nin üzerine çıkmıştır. Sadece bu tablo dahi yıllarca çeşitli bahanelerle okuldan eğitimden hayatın pek çok alanından uzak tutulmaya çalışılan kadınlarımızın fırsat eşitliği temelinde ulaştığı yeri göstermeye yeterlidir. Sadece başörtüleri sebebiyle kızlarımızın polis coplarıyla inletildiğini yok sayamayız. Bu ülkenin hiçbir kurumunda başörtü sebebiyle kadınlarımıza zulmedilemez. O dönem bitti, bunu biz başardık. Bu beşeri yanlışları inancımıza mal etmek yanlıştır. Türkiye’nin 85 milyon vatandaşının kadını erkeğiyle, genci yaşlısıyla her bireyinin emeğine ihtiyacı var. Milli Mücadele’de cepheye cephane taşıyan kadınımızdaki ruh neyse bugün evinde, iş yerinde hayatın farklı alanlarında kendisi ailesi için çalışan kadınlarımızın gayreti de aynıdır. İnşallah önümüzdeki dönemi, aile merkezli sosyal yapının güçlendirilmesi dönemi haline hep beraber getireceğiz. Sadece ülkemizde değil dünyada bir çok siyasi parti AK Parti’nin kadın teşkilatlanması modelini örnek alarak kendisine uyarlamaya çalışmıştır. Kadınlarımızın parti faaliyetlerindeki hayati gayretleri yanında Türkiye’nin son 20 yılında elde ettiği tüm kazanımlarda da çok önemli payları vardır. Yaptığımı her reformda hayata geçirdiğimiz her eser ve hizmette, yürüttüğümüz her mücadelede kadınlarımızı yanımızda görmenin verdiği şevkle sürekli daha iyi ileri adımlar attık. Tüm kesimlerin gelirlerini yılbaşında ciddi şekilde tekrar yükselterek, enflasyonun yol açtığı refah kaybını aşama aşama gidermekte kararlıyız. Emin olun 2023'te biz ülkemize hizmet etmeye devam edeceğiz ama muhalefet cephesinde epeyce bir isim zorunlu emekliliğe ayrılacak.

1 yıl önce

AK Partili Hamza Dağ’dan CHP’nin terörist Dilşah Ercan’la ilgili hazırladığı ‘Tutuklu Gazeteciler’ raporuna tepki

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ, ‘’CHP’nin hazırladığı ‘Tutuklu Gazeteciler Raporunda’’ polisimizi şehit eden Dilşah Ercan adlı terörist tutuklu gazeteci olarak ifade edilmiş. Bilinmelidir ki Türkiye’de gazetecilik yaptığı için tutuklanan kimse yoktur, gazeteciliği terörizme kalkan yapanlar vardır” sözleriyle tepki gösterdi. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ, CHP tarafından hazırlanan “Tutuklu ve Hükümlü Gazeteciler” Raporuna sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımla tepki gösterdi. Dağ paylaşımında şu ifadelere yer verdi; “CHP’nin hazırladığı “Tutuklu Gazeteciler Raporunda” polisimizi şehit eden Dilşah Ercan adlı terörist tutuklu gazeteci olarak ifade edilmiş. Terör örgütleriyle kol kola olmayı normalleştiren Kılıçdaroğlu ve CHP’si bu olay için de “Bir gazeteci öldürüldü” derse şaşırmayacağız. Bilinmelidir ki Türkiye’de gazetecilik yaptığı için tutuklanan kimse yoktur, gazeteciliği terörizme kalkan yapanlar vardır. “Gazeteciler tutuklanıyor” propagandasının ve onları fonlayanların derdinin gazetecilik değil Türkiye düşmanlığı olduğu bir kez daha tescillenmiş oldu.” https://twitter.com/avhamzadag/status/1574673212994191361?s=46&t=GMte3iEqsV8gPVP5bbR3yQ

1 2 ... 49 50 51 52 53 54 55 ... 89 90
Server Error
500
Server Error