25 Nisan Perşembe 2024

Gençler ve yeni başlayanlar için: Meral Akşener

Gençler ve yeni başlayanlar için: Meral Akşener

Millet İttifakı çok enteresan bir yapı…

Birinin ‘terörist’ dediğine diğeri ‘vatansever’ diyor;

Bir de Millet İttifakı’nın yancıları var; onlarda ise durum çok daha başka…

Davutoğlu ile Babacan’ın kimi, ne zaman, ne ilan edeceğine o günün hava şartları karar veriyor…

 

Her fırsatta Akşener ile uyum mesajını yineleyen Kılıçdaroğlu bunun farkında mı acaba?

 

İYİ Partililer ve Akşener için CHP’nin HDP ile yakınlığı, PKK’lı isimlerle samimi olmalarının bir önemi olmadığı için onlara bu hatırlatmayı yapmak beyhude olur. 

 

Bugün yarın Meral Akşener çıkıp da “Selahattin Demirtaş’ın yüzünde rabbi yessir var” derse en ufak bir şaşkınlık yaşamam.

Çünkü Meral Akşener’in koltuk uğruna yapamayacağı hiçbir şey yoktur…

 

Şöyle ki…

 

1995 yılında Doğru Yol Partisi Kadın Kolları Başkanı iken aynı yıl yapılan genel seçimlerde DYP’den Kocaeli milletvekili olarak ilk kez Meclis’e giren Akşener, o dönemlerde Tansu Çiller’in öğrencisi olduğunu ve ona hayranlık beslediğini defalarca dile getirmişti.

 

Tansu Çiller’in çantasını koruma polislerine vermeyip kendisi taşıyan Akşener, Çiller’e sadakatinin mükafatı olarak 8 Kasım 1996’da İçişleri Bakanlığına atanmış; 7 aylık stajyer bir İçişleri Bakanlığı dönemi yaşamıştır. Sürekli olarak “Ben devleti çok iyi bilirim” dediği tecrübesi de bu zaten…

 

2000 yılının Şubat ayında Çiller’in Akşener’i kapının önüne koymasıyla Akşener bu defa ANAP Kocaeli Milletvekili Sefer Ekşi ile buluşmuş ve kendisinden ANAP’a kabul edilmesi için Mesut Yılmaz’a referans olmasını istemiştir. Fakat Yılmaz, ‘sicili kirli’ diyerek Akşener’i Anavatan Partisi’ne kabul etmemiştir.

 

Bunun üzerine Akşener rotayı ülkücülükten merkez sağa kırdığı gibi bu defa da muhafazakarlığa kırmış ve 2001 yılında Fazilet Partisi’nden kopan, Recep Tayyip Erdoğan ve Abdullah Gül liderliğindeki “Yenilikçi Oluşum”a yaklaşmıştır.

 

Bu süreçte, “Geçmişte ülkücüydüm, şimdi demokratım” diyerek kendi pozisyonunu anlamlı hale getirmeye çalışan Akşener, kısa sürede Tayyip Erdoğan’dan veto yiyerek buradan da kapı dışarı konmuştur.

 

Ülkücü olduğunu Alparslan Türkeş’in ölümünden 4 yıl sonra tekrar hatırlayan Akşener, bu defa da ‘Başbuğum’ dediği Türkeş zamanında önünden geçmediği MHP’nin kapısını çalmış ve Devlet Bahçeli tarafından içeri kabul edilmiştir. Koltuk hırsı yine ağır basan Akşener, ‘yuvam’ dediği MHP’den de kapı dışarı konunca çareyi kendi oturacağı koltuğu kendisi yapmakta bulmuş ve İYİ Parti‘yi kurmuştur.

 

Türkiye’nin en köklü partisi olmakla övünen CHP’nin bir kadının ‘makam-mevki’ hırsından faydalanmak için onu kandırması hiç de hoş bir tutum değil…

 

“Ben Cumhurbaşkanı olacağım” diyerek girdiği seçimde kendi partisinden bile az oy alarak rezil olan Akşener, şimdi de “Ben müstakbel Başbakan’ım” diyor!

 

Geçenlerde bir TV programında Kemal Kılıçdaroğlu alaycı bir gülümseme ile “Benim Başbakan adayım Meral Akşener” deyince almış gazı…

 

Habermotto - Hande Gülbahar

Yeni Yorum