CHP kurultayının hemen ardından kaleme aldığım yazıda aşağıdan yukarıdan yeni partilerin yolunun gözüktüğünü söyleyivermiştim.
Kurultayın ateşi hala sıcaklığını korurken CHP’nin ve dolayısıyla Millet ittifakının Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce’den yeni parti kuracaklarına dair ilk işaret kamuoyunun ortasına ansızın düştü.
CHP’nin parti içi demokrasiyi, Kemal Kılıçdaroğlu’nu her kurultayda genel başkan seçmek için ayaklar altına almasına birilerinin dur diyeceği belliydi.
Cumhurbaşkanlığı seçiminde parti tabanıyla birebir ve yerinde kaynaşma şansını yakalayan Muharrem İnce’nin CHP içerisindeki kopuşun öncüsü olması da kaçınılmazdı.
CHP, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde siyasi enerjisini sömürdüğü Muharrem İnce’nin oluşturduğu havayı yerel seçimlerde Millet ittifakıyla Büyükşehirlerde Anadolu muhafazakarlarının, milliyetçilerinin oylarına açıktan, HDP seçmenlerinin oylarına ise gizliden talip olma yönünde bir strateji izledi.
CHP’nin ve ittifak ortaklarının yerel seçim stratejisi; ne olduğun gibi görün, nede göründüğün gibi ol şeklinde tamamen bukalemun karakterli bir stratejiydi.
PKK ve HDP ilişkisi bu kadar ortadayken, PKK’yı kınayan ancak HDP ile gizli oy flörtleri yapmaktan çekinmeyen bir siyasi anlayıştan bahsediyoruz.
Muharrem İnce’nin yeni kuracağı partinin kuruluşunu Hakkari’den başlatacağının yazılıp çizilmesi ve akabinde zaman zaman basına yansıyan seçimde Kürtlere teşekkür borcumuz var mealindeki açıklamaların tekrar gündeme gelmesi tesadüfi gelişmeler olarak algılanmamalı.
İYİ Parti’nin CHP ile ittifakının milliyetçi ve Kemalist kodları olan başarısız bir kompozisyonun oluşmasına neden olduğu bir realite olmakla beraber HDP’ye oy veren Kürt seçmenlere de gizli bir şekilde açılması bir üçlü açmaza neden olmuştur.
CHP, İYİ Parti ve HDP millet ittifakının unsurları olarak bir araya gelmiş, propaganda birlikteliği yapmamış olsalar bile oy birlikteliği yaparak Milliyetçi ve Kemalist hassasiyetleri olan seçmenleri sandıkta terör örgütü PKK ile bir araya getirmiştir.
HDP’nin gizli bir şekilde ittifakta yer alması CHP ve İYİ Parti’nin seçmenlerini aldatmalarına neden olmakla kalmamış, CHP ve İYİ Parti seçmenlerini sandık aracılığıyla adeta Kandil’e ziyarete götürmüştür.
Muharrem İnce Kürt seçmenlere teşekkür borcumuz var derken, CHP ve İYİ Parti seçmenine de bir özür borçları olduğunu hatırlatmayı ihmal etmiştir, ya da işine gelmemiştir.
CHP’den Muharrem İnce’nin kurulması beklenen “Teşekkür Partisi”nin yanısıra birde Millet ittifakının meşru ortaklarının seçmenlerine kralın ve kraliçenin çıplaklığını çarpıcı bir şekilde yansıtacak “Özür Partisine” acil ihtiyaç var.
Millet ittifakına güvenip sandıkta oy veren Anadolu’nun muhafazakâr, milliyetçi seçmenleriyle, Atatürkçü-Kemalist seçmenlerine sandıkta “Kandil” ziyareti yaptıranlar adına özür dileyecek cesur siyasetçilere de ihtiyacı var bu ülkenin.
Muharrem İnce’nin HDP’yi yok sayıp yürütmeye çalıştığı “Kürt açılımı” Kandil’den döner, söylemedi demeyin...
Sosyal Medyada Takip Edin
Manşet Haberleri
