29 Mart Cuma 2024
3 yıl önce

Aytekin Yılmaz: “Hasan Ali Toptaş bu konuda yalnız değildir... Sol mahalle edebiyat çevresinden kadınlar 20 yıl tacizi saklamışlar...”

Ünlü edebiyatçı Hasan Ali Toptaş'a yönelik taciz iddiaları gündeme bomba gibi düştü. 20’yi aşkın kadın, Hasan Ali Toptaş’la ilgili yaşadıkları taciz ve cinsel saldırıya varan olayları bir bir anlattı. Söz konusu iddialar üzerine Toptaş bir açıklama yaparak özür dilese de tartışmalar bununla sınırlı kalmadı. Yazar Aytekin Yılmaz, son dönemde CHP'de yaşanan taciz skandallarına da değinerek sol kesimin cinsel tacizler konusunda neden sustuğunu sorguladı

3 yıl önce

Yerli tabanca SAR 9X, ABD'de 2020 yılının en iyi tabancası seçildi

Ödülü kazanan ve Türkiye'nin en seçkin birlikleri tarafından tercih edilen SAR 9X ise düşük atış aksı sayesinde şahlanma kontrolü kolaylığı ile takip eden atışlarda daha iyi grupman sağlanmasına olanak veriyor. Üç farklı ebatta değiştirilebilir arka sırtlık ve kabza yan kapakları sayesinde kullanıcıya ergonomik tutuş kolaylığı sağlayan SAR 9X, kapak üzerindeki soğutma kanalları sayesinde seri atışlarda namlunun hızlı soğumasına olanak sağlayarak daha iyi grupman imkanı da sunuyor. Yine tetik emniyeti özelliği ile tetik çekilmedikçe iğneyi bloke ederek silahın ateş almasını engelleyen SAR 9X, kırmızı nokta tetik göstergesi ile mekanizmanın kurulu olduğunu da gösteriyor

2 yıl önce

Dışişleri Bakanlığı'ndan ABD'nin 2020 Yılı Terörizm Raporu'na tepki

Dışişleri Bakanı Sözcüsü Tanju Bilgiç, ABD'nin 2020 Yılı Terörizm Raporu'nda Türkiye'nin terör örgütlerine karşı mücadelesinin ve bu alanda uluslararası çabalara etkin katkılarının hakkaniyetle değerlendirilmediğini vurgulayarak, raporun bu konuda eksik ve ön yargılı olduğunu söyledi. ''120’DEN FAZLA MASUMUN ÖLÜMÜNE YOL AÇAN  TERÖR SALDIRILARINA YER VERİLMEMESİ KABUL EDİLEMEZ'' ''Türkiye, terörizme karşı mücadelesini terör örgütleri arasında ayrım yapmadan, hukuk temelinde yürütmekte, güvenlik-hak ve özgürlükler dengesini hassasiyetle gözettiğini belirten Bilgiç, şunları söyledi: ''Raporun Suriye bölümünde, PKK iltisaklı grupların ülkemizin Suriye’deki öncelikli terörle mücadele kaygısı olduğunun belirtilmesi, bu gruplar ismen zikredilmese dahi, SDG/PYD/YPG’nin PKK ile aynı olduğunun ikrarıdır. ABD’nin DEAŞ ile mücadele kisvesi altında destek verdiği sözde “SDG”nin PKK’nın güdümünde olduğunu ABD’li muhataplarımız da gayet iyi bilmektedir. Bu nedenle, PKK iltisaklı grupların Suriye’de hastaneler dahil sivilleri hedef alan ve son bir yılda 120’den fazla masumun ölümüne yol açan terör saldırılarının raporda yer bulmaması kabul edilemez. Diğer yandan, sözde “SDG”nin YTS’leri Suriye’de gözetim altında tutmasına atıf yapılan bölümde, uluslararası basınca da belirtildiği üzere örgütün YTS’leri rüşvet karşılığında serbest bırakmasına değinilmemiş olmasını da örgütün gerçek niyetlerini örtbas etme çabası olarak değerlendiriyoruz.'' ''FETÖ FAAL OLDUĞU HER ÜLKENİN GÜVENLİK VE İSTİKRARI İÇİN BİR TEHDİTTİR'' Raporda, Türkiye’nin hain terör örgütü FETÖ’ye karşı haklı ve meşru mücadelesinin, bu sinsi örgütün giriştiği kanlı darbe girişimi ve örgütlü suç faaliyetleri dikkate alınmadan önyargıyla değerlendirildiği söyleyen Bilgiç, sözlerine şu şekilde devam etti: ''FETÖ’nün acımasız bir terör örgütü ve suç şebekesi olduğu somut delillerle ve yargı kararlarıyla ortaya koyulmuştur. FETÖ, sadece ülkemiz bakımından değil, faal olduğu her ülkenin güvenlik ve istikrarı için de bir tehdittir. ABD’den beklentimiz, daha fazla gecikmeden ülkesindeki FETÖ mevcudiyetine ve faaliyetlerine son vermesi, FETÖ elebaşı dahil FETÖ mensuplarına melce sağlamaması, bu alanda Türkiye ile somut işbirliği yapmasıdır. Türkiye, ABD ve müttefiklerinden terörle mücadelede tutarlı, kararlı ve etkili bir yaklaşım beklentisini muhafaza etmektedir. Bunun dışında kalan tutum ve söylemler, terörle mücadelede uluslararası işbirliğinin geliştirilmesi çabaları ve müttefiklik ilişkisinin ruhuyla bağdaşmamaktadır.''

2 yıl önce

DEVA Parti'li Metin Gürcan hakkında 20 yıl hapis istemiyle iddianame

DEVA Partisi kurucu üyesi Metin Gürcan, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 'devletin gizli kalması gereken bilgilerini siyasal veya casusluk amacıyla temin etme' suçundan yürüttüğü soruşturma kapsamında, 26 Kasım'da İstanbul'daki evinde gözaltına alındı. Gürcan, soruşturmanın yürütüldüğü Ankara'ya getirilerek, İl Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi'nde sorgulandı. Gürcan, emniyetteki işlemlerinin ardından sevk edildiği Ankara Adliyesi'nde çıkarıldığı nöbetçi sulh ceza hakimliğince tutuklandı. SORUŞTURMA TAMAMLANDI Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma tamamlanarak, iddianame düzenlendi. İddianamede, Gürcan'ın yabancı devlet görevlileriyle paylaştığı tespit edilen bilgilerin, devletin güvenliği ile iç veya dış siyasal yararları bakımından niteliği itibarıyla gizli kalması gereken bilgilerden olduğu vurgulandı. Teknik ve fiziki takip ile de Gürcan'ın yabancı devlet görevlileriyle yaptığı görüşmelerin ortaya çıktığı anlatılan iddianamede, bu takiplere ilişkin elde edilen görsellere de yer verildi. SUÇLAMALARI KABUL ETMEDİ İddianamede, Metin Gürcan'ın ifadesine de yer verildi. Gürcan, ifadesinde, casusluk suçlamalarını kabul etmediğini, emekli olduktan askeri ve jeo-stratejik analizler yaptığını, açık kaynaklardan derlediği analizleri telif karşılığında diplomatlara sunduğunu söyledi. Gürcan, ayrıca uzun yıllar Türk Silahlı Kuvvetleri'nde çalıştığını ve 2019 yılından itibaren talep eden kişi ve kurumlara danışmanlık hizmeti verdiğini ileri sürdü. Danışmanlık hizmetlerini Türkiye ve Türkiye'ye komşu birçok ülkeye ilişkin verdiğini belirten Gürcan, bu kapsamda verdiği bilgilerin herkesin erişimine açık olduğunu, casusluk faaliyeti yürütmediğini ve gizli belgelerin paylaşımını yapmadığını savundu. Gürcan, Ankara'da diplomatlarla düzenli olarak görüştüğünü, kendilerine analizler sunduğunu ve karşılığında para aldığını söyledi. FOTOĞRAFLAR DOSYADA Metin Gürcan'ın casusluk faaliyetlerine ilişkin olduğu öne sürülen güvenlik kamera kayıtlarından elde edilen fotoğraflar da iddianamede yer aldı. Fotoğraflarda Ankara'da kafede buluştuğu yabancı diplomatla aynı masada görülen Gürcan, başka karede diplomattan içinde para olduğu belirtilen zarfı alırken görüldü. Gürcan'ın, aynı diplomatla başka bir zaman kapalı bir otoparkta görüştüğü ana ilişkin fotoğraf da yer aldı. 20 YILA KADAR HAPİS İSTEMİ İddianamede, elde edilen deliller ışığında Metin Gürcan'ın, Türk Ceza Kanunu'nun 328'inci maddesi gereğince 'siyasal ve askeri casusluk' suçunu işlediğinin sabit olduğu belirtilerek, 20 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edildi. İddianame, Ankara 26'ncı Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderildi.

2 yıl önce

20 yıllık suikastın karakutusu yakalandı! "Can Dündar" detayı ortaya çıktı

Tarihçi yazar Necip Hablemitoğlu suikastında 20 yıllık sır perdesi aralanıyor. MİT'in Ukrayna'da yakaladığı katil zanlısı Nuri Gökhan Bozkır Türkiye'ye getirilerek emniyete teslim edildi. FETÖ elebaşı Fetullah Gülen ve Alman Vakıfları davalarının raporlarını hazırlayınca örgütün hedefi haline gelen tarihçi-yazar Doç. Dr. Necip Hablemitoğlu, 2002'de Ankara'da evinin önünde silahlı saldırıda hayatını kaybetti. Soruşturma dosyası karartıldı, katil zanlılarına ulaşılamadı. Hablemitoğlu'nun ismi 15 Temmuz darbe girişimi davalarında da geçti. FETÖ çatı iddianamesinde örgüt üyesi polisler tarafından suikastın bilinçli olarak karartıldığı tespit edildi. Eski Ankara Cumhuriyet Başsavcısı Yüksel Kocaman, dosyada yeterli delil, ifade ve HTS kayıtları olduğunu belirterek, "Bu cinayet FETÖ tarafından işlenmiştir" dedi. 17 yıldır karanlıkta kalan dosya yeniden açıldı. Hablemitoğlu'nun ölümünden önceki 6 ay boyunca izlendiği belirlendi. Olay yerindeki baz kayıtlarından, TSK'dan ihraç edilen eski asker Nuri Gökhan Bozkır'a ulaşıldı. Ukrayna'ya kaçtığı belirlenen Bozkır, Interpol'ün kırmızı bülten çıkarması sonrası 10 Temmuz 2019'da Kiev'de gözaltına alındı. 3 ay cezaevinde kaldıktan sonra ev hapsine çıkarılan Bozkır için adli kontrol uygulandı. Türkiye'nin iadesini istediği Bozkır'ın Ukrayna'ya iltica talebi, 8 Aralık 2020'de reddedildi. 16 Aralık'ta Ukrayna Başsavcılığı, Bozkır'ın Türkiye'ye iadesine karar verdi ancak zanlı temyize gitti. 2 Ağustos'taki temyiz duruşması ise Bozkır'ın hasta olduğu gerekçesiyle ertelendi. 9 duruşmaya katılmayan Bozkır'ın davası 11 Ocak 2022'ye ertelenince MİT harekete geçti. SORGUSU 8 GÜN SÜRECEK MİT, önceki gün Bozkır'ı Ukrayna'da yakalayarak Ankara'ya getirdi. Bozkır, MİT'teki işlemlerinin ardından Ankara Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'ne teslim edildi. Bozkır'ın yaklaşık 8 gün sürecek ifade işlemlerinin ardından adliyeye sevk edileceği belirtildi. Necip Hablemitoğlu, FETÖ'nün devlet içindeki yapılanmasını anlattığı Köstebek adlı kitabını yayınlamadan önce katledildi. Hablemitoğlu suikastinin kilit ismi Nuri Gökhan Bozkır'ın adı, üst düzey kamu çalışanlarının yer aldığı 'sauna çetesi' içinde de yer alıyor. Bozkır, Şanlıurfa Akçakale'de 8 Eylül 2015'te yakalanan ve bomba yapımında kullanılan mühimmat yüklü "soğan tır'ları" soruşturmasında hapis cezası alacağını anlaması üzerine Ukrayna'ya kaçmıştı. FETÖ'NÜN AĞZIYLA TÜRKİYE'Yİ SUÇLADI Nuri Gökhan Bozkır, FETÖ'nin MİT TIR'ları kumpasıyla Türkiye'yi uluslararası alanda teröre destek veren ülke gibi gösterme stratejisinin uygulayıcısı oldu. Bozkır, Ukrayna'da bazı haber portallarına verdiği demeçlerde Suriye'ye yapılan yasa dışı silah ticaretinin Türkiye'nin bilgisi dahilinde olduğu yalanını dolaşıma soktu. DÜNDAR İLE İLETİŞİM Akşam Gazetesi'nin haberine göre, Bozkır, bu strateji doğrultusunda Bayır-Bucak Türkmenlerine yardım götüren MİT TIR'ları kumpasının firari sanıkları arasında yer alan Can Dündar ile de temas kurdu. Dündar'ın, "MİT TIR'ları Davası" ile ilgili Türkiye'nin terörist gruplara silah gönderdiğine dair bilgi/belge temin etmesi için tanıklık yapması karşılığında Bozkır'ı destekleme sözü verdiği öğrenildi. Edinilen bilgiye göre Dündar, Bozkır'dan hazırlayacağı bir belgeselde kullanmak üzere, Ukrayna'dan temin edildiği ve Türkiye tarafından Libya'ya gönderildiği iddia edilen mühimmatların belgelerini istedi. MAFYA KORUMAYA ALDI Hablemitoğlu cinayeti nedeniyle hakkında kırmızı bülten çıkarılan Bozkır, Ukrayna'ya iltica talebinde bulundu. Ancak bu talebi kabul edilmeyince Türkiye'ye iade edileceği korkusuyla uluslararası suç gruplarıyla ilişkilerini kullanarak Romanya'da mafyanın korumasına girdi. Dündar'ın, Bozkır'a Romanya'da da ulaştığı tespit edildi. Dündar'ın Sınır Tanımayan Gazeteciler'den Marcus Bensmann ve Detsche Welle'den bir grup gazeteciyle birlikte Zoom üzerinden görüşmeyi gerçekleştirdiği belirlendi. Dündar'ın, Türkiye tarafından terörist gruplara gönderilen sözde silah/mühimmata ilişkin ticari bilgi/belgeler ve görsel dokümanları istedi. 'YAŞADIKLARIMIZI BİLEMEZSİNİZ' Hablemitoğlu'nun eşi Şengül Hablemitoğlu, Twitter'dan "Biz canımızdan olup, hayal bile edemeyeceğiniz zor bir 20 yılı tamamladık. Süreci, yaşadıklarımızı bilemezsiniz" dedi. Ailenin avukatı Ersan Barkın ise "Bu gelişmenin yıllar sonra suikastın aydınlatılmasına katkı sağlamasını umut ederiz" diye konuştu.

1 yıl önce

Sayıştay'ın 160. kuruluş yılı... Cumhurbaşkanı Erdoğan: Demokrasi ve kalkınma sürecinde 20 yılda 1 asırlık yol katettik

İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamasından satırbaşları: Sayıştayımızın bu gurur gününde sizlerle beraber olmaktan memnuniyet duyuyorum. 160 yıldır bu güzide kurumumuzun çatısı altında ülkemize samimiyetle hizmet eden herkesi şükranla yad ediyorum. Sayıştay'ın denetimi altına giren devlet bütçesi, 85 milyonun rızkından keserek kamuya aktardığı kaynaklardan oluşuyor. Bu kurumumuz hukuk devletinin temel taşlarından biridir.  Sayıştayımız sahip olduğu birikim, kendine verilen yetkilerle kamu yönetim sistemimizde kilit bir role sahiptir. Hiçbir kamu kurumunun rakibi ya da ikamesi değildir. Kendisi doğrudan hesap soran değil, hesap sorulmadan önceki çalışmaları yapan bir kurumdur. Sayıştay'ı 2006 ve 2010'da çıkardığımız kanunlarla daha da güçlendirdik. Sayıştay mensuplarının özlük haklarında gerçekleştirdiğimiz iyileştirmelerle sizlerin çalışma haklarını da düzelttik. Denetim faaliyetlerinizi her türlü etkiden uzak şekilde yapabilmenizi sağladık. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne geçtikten sonra da Sayıştay'ın imkanlarını artırmayı sürdürdük.  Şu günlerde akıl ve vicdan sahibi hiç kimsenin inkar edemeyeceğine inandığım bir gerçek vardır. Bu gerçek de Türkiye'nin demokrasi ve kalkınma sürecinde geçtiğimiz 20 yılda bir asırlık yol kat ettiğidir. Dünyanın pek çok yerinde bize bu kadar kısa sürede bu kadar devasa atılımları nasıl gerçekleştirdiğimizi soruyorlar, heyetler göndererek kurumlar nezdinde incelemeler yaptırıyorlar. Sayıştay'ın icracı kurumlardaki denetimini sadece açık arama penceresinden bakarak yapmaması gerektiğini düşünüyorum. Ancak olumsuz kimi örneklerin ortaya çıkabildiğini de biliyorum. Hukukun değil de başka güçlerin işaretine göre çalışan her kurum eninde sonunda vesayet damgası yemeye mecburdur.  BİZ KAMU GÖREVLİLERİNİ TEHDİT EDEREK KENDİ SİYASETÇİLERİMİZE ALAN AÇMAYA ÇALIŞMADIK Biz birilerinin sürekli yaptığı gibi hakim savcısından polisine kadar kamu görevlilerini tehdit ederek kendi siyasetçilerimize alan açmaya çalışmadık, çalışmayız. Devlet geleneğimizin adabına aykırı bir söz söylememeye azami dikkat gösteriyoruz. Yalan ve yanlış bilgilerle kamuoyunun meşgul edilmesinden daha tehlikelisi eksik ve çarpıtılmış bilgilerle bu işin yapılmasıdır. Türkiye'nin yapıcı bakış açısına ihtiyacı vardır. Ağzından çıkan sözden de haberi olmayan tipler ne bizim ne de kamu görevlilerinin muhatab değildir.

1 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan 20 yılda yapılan icraatleri tek tek sıraladı: Tarihi bir reforma imza attık

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ankara'nın Kızılcahamam ilçesinde düzenlenen partisinin 30. İstişare ve Değerlendirme Toplantısı'na katıldı. Erdoğan'ın açıklamalarından satır başlıkları: İktidara gelirken milletimize ülkemizi 4 temel unsur üzerinde yükselteceğiz dedik: Eğitim, sağlık, adalet ve emniyet temelleri. Ülkemizin sın 20 yılındaki kazanımları hayatımızın ayrılmaz bir parçası haline geldi. Türkiye'nin salgın sürecinde sergilediği dirayetli duruş ülkemize kazandırdığımız eserlerin önemini gösterdi. Eğitim bütçemiz yılda 10,3 milyar liradan, 274,3 milyar liraya çıktı. Artık ders kitaplarıyla birlikte yardımcı kitapları da öğrencilerimize ücretsiz dağıtmaya başlıyoruz. İktidarı devraldığımızda 76 olan üniversite sayısı bugün 208'e çıktı. Son 20 yılda 522 milyar liranın üzerinde sosyal yardım yaptık. 'RANDEVULAR İLE İLGİLİ GEREKEN ADIMLARI SÜRATLE ATIYORUZ' Hastane yatak sayımızı 164 binden 258 bine, nitelikli yatak sayımızı 19 binden 165 bine yükselttik. Devlet hastanelerindeki sağlık kontrolleri ve randevular ile ilgili kimi şikayetler gelmeye başladı. Bunları salgının bitmesi ile gündemimize aldık, adımlarımızı süratle atacağız. '500 BİN SURİYELİ DÖNDÜ' Güçlü bir orduya sahip olmak bir tercih değil, mecburiyettir. Ordumuzu içten içe çürütmek, zaafiyete düşürmek, tarihi ve kadim değerleri ile bağını koparmak için her yola başvurdular. Her dönem farklı araçlar ve kişiler kullandılar. En son FETÖ ihanet çetesi ile bu emellerine ulaşmaya çalıştılar. Milletimiz ile birlikte hamdolsun bu oyunu bozduk. TSK'yı dünyanın en modern orduları arasına katacak adımları attık. Güney sınırımızda oluşturulmaya çalışılan terör koridorunu darmadağın ettik. Harekatlarla oluşturduğumuz güvenli bölgelere 500 bin kişiyi yerleştirdik. Güvenlik hattındaki eksikleri yeni harekatlarla tamamlayacağız. Bu çalışmaları titizlikle yürütüyoruz. KILIÇDAROĞLU'NA TEPKİ Türk siyasi tarihinin katlanması en ağır cilvesi bizim dönemimize denk geldi. Bunun adı Kılıçdaroğlu'dur. Gülüp geçsek gülüp geçilecek hali yok. Ciddiye alsak ciddiye alınacak hali yok. İftiranın, yalanın, zırvanın dozunu sürekli artırıyor. Ara ara biz de bunun paçasından tutuğ aşağı çekmek zorunda kalıyoruz. Sorduğumuz 10 soruya güya cevap vermiş ve güya bize de 10 soru sormuş. Verdiği yanıtlardan bu şahsın kifayetsizliği buram buram tütmektedir. Doğu Akdeniz ile ilgili soruma verdiği yanıtla, ülkesinin değil, milletinin değil, Rumların ve onları üzerimize salanların yanında olduğunu verdiği cevapla göstermiştir.

1 yıl önce

İşte yanıtı merak edilen o soru: Sosyal konutlarda 20 yıl sonra taksit ne kadar olacak?

Milyonların ev sahibi olmak için dört gözle beklediği Cumhuriyet tarihinin en büyük sosyal konut hamlesinde dar gelirli vatandaş eve koşarken, dev kampanyayı karalamak için bahane bulamayan kriz lobisi de aylık taksitler üzerinden çeşitli algı operasyonları yürütmeye çalışıyor. Ancak devletine güvenen, geleceğe umutla bakan vatandaş yüzyılın projesine sahip çıkarak rekor talep göstermeye devam ediyor. Bir hafta olmadan kampanyaya yapılan toplam başvuru sayısı 4 milyona yaklaştı. MUHALEFETİN "TOKİ TAKSİTLERİ AŞIRI ARTACAK" ALGISI BOŞA ÇIKTI Muhalefet, hiç evi olmayan dar gelirlilere umut olan kampanyayla ilgili algı yaparak iyimser havayı bozmak için elinden geleni yapsa da TOKİ'nin geçmiş dönemdeki sosyal konut uygulamaları kriz sevicilerin çabalarını boşa çıkarıyor. Sabah gazetesinden Seda Tabak'ın haberine göre, TOKİ'nin 10 yıllık ödeme planlarına bakıldığında, sosyal konutlarda yıllık taksit artış oranlarının devlet memurlarının maaşına yapılan zamlardan çok daha düşük olduğu görülüyor. Örneğin, 2012'de memur maaş artışı yüzde 8 iken, bu oran konut taksit ödemelerine de yüzde 8 olarak yansıdı. 2015'te memur maaş artış oranı yüzde 3 olunca ev taksiti de sadece yüzde 3 oranında arttı. 2019-2022 yılları arasında ise TOKİ'nin konut taksitlerinde yaptığı artış memur maaş artışının altında gerçekleşti. 2019'da yüzde 19.38 olan memur zammı, eve yüzde 10, 2022'de yüzde 72.64'lük artışa karşılık sadece yüzde 25 olarak yansıdı. TOKİ KONUTLARINA TAKSİT KAPANIŞI İÇİN HER YIL YÜZDE 20 İNDİRİM TOKİ her yıl çeşitli indirim kampanyaları da düzenliyor. Bu kampanyalarda borcunu erken ödeyip, tapusunu hemen almak isteyen konut ve işyeri alıcılarına en az yüzde 20 oranında indirim yapılıyor. Kampanyadan bütün borç bakiyesini kapatamayacak vatandaşlar da yararlanıyor. Borcun tamamını kapatamayacak vatandaşlar borç bakiyesinin yüzde 25'inden az olmamak şartıyla yaptıkları peşin ödeme kampanyasından faydalanıyor. UCUZ KONUTLAR İÇİN 20 YIL SONRA 1.5 MİLYON TL ÖDENECEK TOKİ'NİN kampanyasında 2+1 daire için 240 ay ödeme öngörülüyor. Belirlenen taksit tutarı ise 2 bin 280 lira. Önümüzdeki 20 yıl boyunca ortalama maaşlara yapılacak zammın yüzde 10 olacağı varsayıldığında, bu kampanyadan 2+1 daire alanlar toplamda 1 milyon 548 bin lira ödeyecek. Aylık taksit ödemesinin her yıl yüzde 10 arttığı dikkate alınırsa, ikinci yıl taksit 2 bin 508 lira, üçüncü yıl 2 bin 758 lira, üçüncü yıl 3 bin 33 liraya çıkacak. Son taksit ödemesi ise 13.737 TL olacak. KONUT KREDİSİ ÇOK DAHA PAHALI ÇOK DAHA PAHALI Malum çevre, TOKİ yerine banka kredisinin kullanılmasının çok daha cazip olduğunu ileri sürerken, rakamlar bunu da doğrulamıyor. Merkez Bankası verilerine göre, bankacılık sektöründe konut kredisinde aylık ortalama faiz yüzde 1.65 seviyesinde. 600 bin liralık konutun yüzde 10'unu peşin ödeyip yüzde 80'i için kredi çekildiğinde 432 bin liralık bir kredi çekilmiş olacak. Bu durumda aylık ödeme 20 yıl boyunca her ay 7.128 TL olacak. 20 yılın sonunda yapılacak toplam ödeme ise 1 milyon 745 bin liraya ulaşacak. TOKİ BAŞVURU ŞARTLARI (AYLIK GELİR KRİTERİ) Aylık hane halkı gelirinin, en fazla net 16.000 TL. (İstanbul İli için 18.000 TL) olması gerekmektedir. (Başvuru sahibinin ve eşinin gıda, yol, vs. her türlü aldıkları yardımlar dâhil olmak üzere toplam hane halkı aylık net gelirinin toplamı.) Maaşında icra kesintisi olanların icra kesintisinden önceki geliri dikkate alınacak

1 2