29 Mart Cuma 2024
2 yıl önce

ABD personelileri, Afganların pasaportlarını imha etti!

ABD Temsilciler Meclisi üyesi Andy Kim'in Afganistan'dan tahliye konusunda yardım talep eden kişilerle paylaştığı bir güncellemeye göre, ABD personeli Kabil'deki ABD Büyükelçiliği'ndeki tüm hassas malzemelerinden kurtulurken bazı Afganların pasaportlarını imha etti. CNN'in haberine göre pasaportların neden imha edildiği belli değil ancak diplomatlar, belgelerin Afganları hedef alabilecek Taliban üyelerinin eline geçmesinin tehlikeli olacağı için böyle bir karar alındığı görüşünde. Pasaport sahibi olmamak, çaresizce ve acilen ülkeden çıkmaya çalışan Afganlar için büyük sorunlar yaratıyor. Parlamenter Tom Malinowski, ABD'nin pasaportları yakılan Afganların kimliklerini doğrulamanın yollarını bulması gerektiğini söyledi. 'HİÇBİR AFGAN HAVAALANINA BELGELERİYLE GİTMEK İSTEMEYECEK' Malinowski, CNN'e verdiği demeçte, "Pasaportsuz insanların kimliklerini, örneğin telefon numaraları gibi başka şekillerde inceleyip anlamamız gerekecek. Çoğu durumda iletişim bilgilerini ve telefon numaralarını biliyoruz ve bu şekilde onları tanımlamamız gerekecek. Havaalanına gitmeye cesaret eden hiçbir Afgan, oraya kimlik belgeleriyle gitmek istemeyecektir" dedi. ABD, Kabil'deki tamamen boşaltılan ABD Büyükelçiliğini korumuyor ancak Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Ned Price'a göre bölgenin güvenliği yüksek. ABD Dışişleri Bakanlığı, pasaportların imhasıyla ilgili yorum talebine yanıt vermedi.

2 yıl önce

ABD Başkanı Biden'dan Afganistan açıklaması: Kaos olmadan ayrılamazdık

Amerikan ABC kanalına konuşan Başkan Joe Biden, Afganistan'dan ayrılma kararını, tahliye sürecinde ortaya çıkan durumu ve son gelişmeleri değerlendirdi. Afganistan'dan ayrılma kararının doğru olduğunu ve kararının arkasında olduğunu vurgulayan Biden, bu kararı almalarının gerekçelerini anlattı. "Afganistan'dan ayrılma sürecinin daha iyi yönetilebileceğine inanmıyor musunuz?" şeklindeki soruya yanıt veren Biden, "Sanmıyorum. Bu süreç, ardından kaosun ortaya çıkmadığı bir şekilde ele alınabilirdi, bunun bir yolu olduğu fikri var ama bunun nasıl olacağını bilmiyorum." şeklinde konuştu. Biden ayrıca, söz konusu kararı alırken "kaos olabilir" durumunu da karar alma sürecinde değerlendirdiklerini belirtti. Amerikalıların ülkeden ayrılmasına izin verip vermeyeceği konusunda Taliban'ın ne yapacağından emin olmadıklarını anlatan Biden, "Peki şu an ne yapıyorlar, iş birliği yapıyorlar. Amerikan vatandaşlarının ayrılmasına izin veriyorlar." dedi. Kabil Hamid Karzai Havalimanı'nda ortaya çıkan kaos görüntüleriyle ilgili fikri sorulan Biden, "Bir an önce kontrolü sağlamalıyız ve hızlı hareket etmeliyiz diye düşündüm. Ve öyle de yaptık." şeklinde konuştu. Afganistan'ı terk eden eski Cumhurbaşkanı Eşref Gani ile Taliban'a karşı herhangi bir savunma yapmayan Afgan güvenlik güçlerine atıf yapan Biden, tam da bu sebeplerle ülkeden ayrılmalarının çok doğru bir karar olduğunu söyledi. "Basit bir karar verebilirdim. Eğer kalıyoruz deseydim o zaman çok daha fazla askeri oraya göndermeye hazırlanmamız gerekirdi." ifadesini kullanan Biden, verdiği kararlarla çok sayıda Amerikan askerinin Afganistan'da ölmesini engellediğini belirtti. Amerikalıların tahliyesi sona erene kadar ABD askerleri kalacak Biden, Afganistan'dan ayrılmak isteyen tüm Amerikalıların tahliye sürecinin 31 Ağustos'tan sonraya sarkması durumunda ne yapacaklarının sorulması üzerine, gerekirse bazı ABD askerlerinin kalacağını söyledi. "Afganistan'da 10 ila 15 bin Amerikalı var, doğru mu? Ülkeden ayrılmak isteyen tüm Amerikalılar tahliye edilene kadar askerlerin orada kalacağı konusunda taahhüt veriyor musunuz?" sorusuna Biden, "Evet." şeklinde cevap verdi. Biden, bunun, 31 Ağustos'tan sonra da Afganistan'da kalacakları anlamına gelmediğini vurgularken, halen tahliye edilmesi gereken Amerikalıların olması durumunda 31 Ağustos'ta ne kadar ve ne şekilde askerin kalacağı konusuna bakacaklarını ancak kalan vatandaşlarını çıkaracaklarını belirtti. Taliban’ın ülkeye hakim olma süreci ABD ile Taliban arasında Şubat 2020'de varılan barış anlaşması çerçevesinde bu yıl uluslararası güçlerin Afganistan'dan geri çekilme süreci başladı. Anlaşma yabancı güçlere saldırılmamasını öngörürken Taliban'ın Afgan güvenlik güçlerine yönelik eylemlerine dair hüküm getirmedi. Afgan hükümetiyle Doha'daki müzakereleri devam ettiren Taliban, eş zamanlı şekilde, hazirandan bu yana şiddetli saldırılarla Afganistan'da birçok ilçeye, son bir ayda da vilayet merkezlerine hızla hakim oldu. Başkent Kabil çevresini kuşatan Taliban, 15 Ağustos'ta Cumhurbaşkanı Eşref Gani'nin ülkeyi terk etmesinin ardından kenti çatışmasız şekilde kontrolüne aldı.

2 yıl önce

Taliban’ın ilerleyişi konusunda ABD'yi bir ay önce uyarmış: Tahliyeleri hızlandırın!

Wall Street Journal’ın bir ABD Dışişleri Bakanlığı yetkilisine dayandırdığı habere göre, diplomatların yönetimin kararlarına karşı yapıcı eleştirilerini yöneltmek üzere kullandıkları kriptolu bir kanaldan gönderilen notada, Taliban’ın hızlı ilerleyişi ve Afgan güvenlik güçlerinin çöküşü karşısında bakanlık uyarıldı ve krizi yöneterek tahliyeleri hızlandırmak için önerilerde bulunuldu. 13 Temmuz tarihli notada ayrıca Taliban’ın eylemlerinin daha sert bir dille tarif edilmesi gerektiği belirtildi. Söz konusu nota, ABD medyasında, yönetimin Taliban karşısında Afgan güvenlik güçlerinin yetersizliğinin farkında olduğunun en açık delili olarak yorumlanıyor.

2 yıl önce

ABD Başkanı Joe Biden’dan Taliban’a mesaj: Saldırı olursa hızlı ve kuvvetli bir cevap görürler

İşte Biden'ın açıklamalarından satır başları: Dünyanın bu kadar uzak bir noktasında bu kadar net bir şekilde yalnızca ABD böylesine başarılı bir operasyon gerçekleştirebilir. Yaklaşık 8 bin kişiyi tahliye ettik şu ana dek. ABD sözlerinin arkasında duruyor. Kadın liderler ve gazetecilere de yardımcı olacağız. Şu anda kaç Amerikalı'nın ülkede olduğunu bilmiyoruz. Sağlıklı bir sayıya ulaşmak için çalışıyoruz. Daha dün tahliye edilen Amerikalılar arasında havalimanına askeri imkanlarla getirdiğimiz siviller de oldu. 'OPERASYONLAR ÇEKİLMEYİ TAMAMLAYANA KADAR SÜRECEK' NATO'yla bu konuda yakın işbirliği içindeyiz. Bu operasyonlar önümüzdeki günlerde de sürecek, ta ki çekilmeyi tamamlayana dek. Eve gelmek isteyen tüm Amerikalıları eve getireceğiz. Bu tahliye operasyonu tehlikeli bir operasyon, riskler var. Zor şartlar altında sürdürüyoruz bu operasyonu. Can kaybı riski de var. Taliban'la sürekli iletişim halindeyiz. Sivillerin güvenli geçişini sağladıklarından emin oluyoruz. Taliban'a şunu çok net söyledik: Bizim askerlerimize herhangi bir saldırı, operasyonlarımıza bir müdahale olursa çok hızlı ve kuvvetli bir cevap görürler. G-7'DEN ACİL TOPLANTI KARARI Bu bölgede istikrarı getirmek isteyen herkesle birlikte çalışacağız. Boris Johnson, Şansölye Merkel, Emmanuel Macron ile görüştüm son birkaç günde. Hepimiz G-7'nin önümüzdeki hafta acilen toparlanmasına karar verdik. Ortak bir yaklaşım belirleyeceğiz Afganistan konusunda. Uluslararası kamuoyuyla çalışmak için nasıl bir yol izleyebileceğimizi de konuştuk. Taliban üzerinde uluslararası baskıyı nasıl kurarız, bunu da konuştuk. Geçtiğimiz hafta içimizi acıtan görüntülere şahit olduk. Burada korkmaları çok normal, üzgünler, gelecekle ilgili fikirleri yok. Askerimizin yürüttüğü çok zor ve tehlikeli bir operasyon. Diğer Amerikalıları, Afgan müttefiklerimizi, ortak müttefiklerimizi kurtarmak için çabalıyorlar. 'VATANDAŞLARIMIZI VE MÜTTEFİKLERİMİZİ KURTARMAK İÇİN HER ŞEYİ YAPACAĞIZ' Eleştiri yapmak için bu operasyondan sonra çok vaktimiz olacak. Ama şu anda tek odağım bu işi bitirmek. Amerikan vatandaşlarını ve Afgan müttefiklerimizi kurtarmak için her şeyi yapacağız, buna konsantre olmuş durumdayız. Bu iş bittiği zaman Afganistan'daki 20 yıllık askeri varlığımız sona ermiş olacak. Kimse bizim kredibilitemizi sorgulamadı. NATO müttefiklerimizden böyle bir şey duymadım. Hatta herkesten tam tersini duyuyorum. Herkes bizim çok hızlı ve sözümüzü tutacak biçimde hareket ettiğimizi düşünüyor. Biz Afganistan'a El-Kaide'den kurtulmak ve Bin Ladin'i yakalamak için gittik, bunları başardık. Bu savaşı bitirmenin vakti geldi çattı. Son 20 yılda bize bedeli 1 trilyon dolardan başlıyor. Terörizm tehdidi artık değişti. Şu anda DAEŞ daha büyük bir tehdit. El-Kaide ve diğer terör örgütlerinden de tehditler var, Afganistan dışındaki ülkelerde de. 'BÖYLE BİR ÇÖKÜŞÜN OLACAĞINA İHTİMAL VERİLMEDİ' Bakan Blinken ve müttefiklerimizle de çalışacağız ki Taliban üzerinde uluslararası baskı kurabilelim. Burada bir meşruiyet kazanma çabası var. Çok sert önkoşullar dayatacağız. Kadınlara, vatandaşlara nasıl davranacakları belirleyici olacak. 11 günde böyle bir çöküşün olacağı hiç ihtimal verilmeyen bir olanaktı. Orta Doğu'da, Afrika'da ve diğer bölgelerde terör örgütlerinin yükselişi söz konusu. Terör örgütleriyle dünyanın diğer bölgelerinde de mücadele ediyoruz. Bize her türlü nota, tavsiye geliyor. Bu grup '11 günde düşer' demedi. Ben bir karar verdim. Dedim ki fikir birliğine uyayım. Fikir birliği de şuydu: Bu olay yılın sonuna doğru olur dendi. Taliban'la bir anlaşmamız var. Şimdilik havalimanına girmelerine izin veriyorlar Amerikan vatandaşlarının. 'VATANDAŞLARIMIZ İÇİN HER TÜRLÜ OPERASYONU YAPABİLİRİZ' Şu anda her seçenek masada. Amerikalıları havalimanına getirmek için ülke genelinde her türlü operasyonu yapabiliriz. Taliban'ın lider kadrosuyla hep iletişim halindeyiz. Yaptığımız işleri onlarla koordine ediyoruz. Bu sayede büyükelçilik çalışanlarımızı dışarı çıkarabildik. İnsanlar diyor ki 'Neden ayrıldık Amerikalılara saldırılmamasına rağmen?' Daha önce de söylediğimiz gibi saldırı olmamasının sebebi bir anlaşma olmasıydı. Trump, 'Kimse bize saldırmazsa 1 Mayıs'ta çıkacağız' dedi. Ayrıca Taliban ülkenin her yerinde kırsal bölgeleri ele geçiriyordu. Eğer ben 2-3 Mayıs'ta 'Gitmiyoruz, kalıyoruz' deseydim o zaman daha fazla Amerikan askeri gitmek zorunda kalmaz mıydı? Ne için öleceklerdi? Afganistan'dan tamamen çekilip şu anda gördüğünüz şeylerin yaşanmaması mümkün değil. ABD'ye gelmek isteyen çok fazla Afgan var. Bir anlaşmamız var Taliban'la. Taliban kontrol noktalarından Amerikan pasaportu olanların geçmesine müsaade ediyor. Bu süreçte Taliban'la irtibat halinde olmamıza rağmen ülkenin güvenlik güçlerinin tamamen çökmesini beklemiyorduk.

2 yıl önce

Taliban, ele geçirdiği ABD silahlarıyla gövde gösterisi yaptı

Dünya, günlerdir Afganistan'dan gelen gelişmeleri konuşuyor. Zira Taliban 10 gün içinde ülkenin başkenti Kabil'e girdi ve ülkenin büyük bir bölümünde kontrolü sağladı. Kabil'deki tahliye faaliyetleri sürerken, ABD'nin eğittiği ve teçhizat sağladığı Afgan güvenlik güçlerinin çekilmesiyle Taliban'ın milyarlarca dolar değerindeki Amerikan askeri teçhizatını ele geçirdiği tahmin ediliyordu. TALİBAN, ELE GEÇİRDİĞİ ABD SİLAHLARIYLA GÖVDE GÖSTERİSİ YAPTI Günlerdir ABD medyasının gündeminde olan bu şüphe gerçek oldu. Afganistan'dan gelen son görüntülerde Taliban militanlarının ABD yapımı silahlar ile gövde gösterisi yaptığı görülüyor. Söz konusu videonun propaganda amacı ile Taliban tarafından çekilip yayınlandığı belirtiliyor. TALİBAN'IN ELİNDE SAVAŞ UÇAĞI VE HELİKOPTER BULUNUYOR ABD basınında yer alan haberlere göre, 4 yıl önce ABD, Afgan kuvvetlerine 208 uçak ve 4,700 Humvee de dahil olmak üzere 75.000 araç verdi, bunların çoğu şu anda Taliban'ın elinde. Taliban'ın eline geçen teçhizat arasında Black Hawk helikopterleri ve A-29 Super Tucano saldırı uçağı bulunuyor. TALİBAN, HAVA ARAÇLARINI EĞİTİM OLMADAN KULLANAMAZ Uzmanlar, gelişmiş hava araçlarının eğitim olmadan kullanılmasının mümkün olmadığını belirtirken, Taliban'ın Amerikan teçhizatını ele geçirmesinin önemli bir propaganda aracı olduğuna dikkati çekiyor. Öte yandan Taliban'ın eline geçen küçük silahlar daha büyük endişe doğuruyor. ABD, geçen 20 yıl içinde Afgan güvenlik güçlerinin eğitim ve teçhizatına 83 milyar dolar harcadı. Afgan güçlerinin geçen hafta sonu Kabil'den kaçmak için kullandığı en az 46 hava aracının Özbekistan'da olduğu bildirildi.

2 yıl önce

Joe Biden: Kabil’den kalkan uçaklar doğrudan ABD’ye gelmiyor

ABD Başkanı Joe Biden, Taliban’ın Afganistan’daki yönetimi ele geçirmesinin ardından Afganistan’daki duruma yönelik açıklamalarda bulundu. Biden, "önceliğimiz Amerikan vatandaşlarını güvenli bir şekilde Afganistan’dan çıkarmaktır" diyerek, 14 Ağustos’tan bu yana 28 bin kişinin, bu hafta sonu ise 30 saatte 11 bin kişinin bölgeden tahliye edildiğini bildirdi. Biden: "4 kıtada 2 düzineden fazla ülke ile çalışıyoruz" diyerek, insanların Afganistan’dan tahliye edilmesi için müttefiklerle birlikte çalışıldığını ifade etti. Biden ancak, "tahliyelerin her şekilde zor olacağını", "Acı ve kayıp olmadan insanları tahliye etmenin bir yolu olmadığını" sözlerine ekledi. Biden, Afganistan’ın başkenti Kabil’den kalkan uçakların doğrudan ABD’ye gelmeyeceğini belirterek, tahliye edilenler hakkında, önce araştırılma yapılacağını ve son 20 yılda ABD için çalışan kişilerin ülkeye kabul edileceğini açıkladı. Biden, uçakların ABD’ye gelmeden önce geçiş ülkelerindeki ABD ordusuna bağlı üslere iniş gerçekleştirdiğini ve burada denetim gerçekleştikten sonra ülkeye gelmeye uygun onların kabul edildiğini söyledi. Biden, "Son 20 yılda bize yardımcı olan Afganları Amerika Birleşik Devletleri’ndeki yeni evlerinde memnuniyetle karşılayacağız." dedi. Ticari uçakların gönüllü olması planlanıyor Biden, Afganistan’daki çalışmaların 31 Ağustos’tan sonraya uzamamasını umut ettiğini açıklarken, güvenli bölgenin Kabil Havalimanı çevresine genişletildiğini belirtti. Biden, bölgeden tahliye kapasitesinin arttırılması için farklı ülkelerdeki ticari havayollarının bazı uçaklarını bu iş için ayırmaya gönüllü olabilecekleri bir programın aktif hale getirileceğini söyledi. Biden: "Afganistan’dan çekilmek doğru bir karardı" Biden, Afganistan hakkında "alınması gereken temel bir karar" olduğunu ve daha fazla Amerikalıyı görmemeye kararlı olduğunu vurguladı. Biden, ABD’nin Afganistan’dan çekilme kararının "doğru bir karar" olduğunu söyleyerek Afganistan’da bir süre daha kalmanın hiçbir fark oluşturmayacağını sözlerine ekledi. Biden: "Kimseye güvenmiyorum" Biden, Taliban’ın ABD’ye karşı bir saldırı gerçekleştirmeyeceğine dair garanti aldığını, ancak Taliban da dahil olmak üzere "kimseye güvenmediğini" söyledi. Biden ayrıca, belli koşullar altında ve davranışlarına bağlı olarak, Taliban’a karşı yaptırımları destekleyebileceğini söyledi.

2 yıl önce

ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan’dan Afganistan açıklaması: Başarılı bir operasyon yürüttüğümüze inanıyoruz

ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan, Afganistan'dan ayrılmak isteyen tüm Amerikalıların tahliyesi için 31 Ağustos'a kadar yeterli vakitlerinin olduğunu düşündüklerini açıkladı. Sullivan, Beyaz Saray Sözcüsü Jen Psaki'nin düzenlediği günlük basın toplantısına katılarak Afganistan'daki durum konusunda değerlendirmelerde bulundu. Afganistan'dan 14 Ağustos'tan bugüne kadar 37 binden fazla kişiyi tahliye ettiklerinin altını çizen Sullivan, Kabil Hamid Karzai Uluslararası Havalimanı'nda tahliyeler sırasında ortaya çıkan karelere ilişkin, "Afganistan'dan tahliye sürecinde acı ve umutsuzluk verici görüntüler ortaya çıktı ancak iç savaşın ortasındaki bir başkentten yapılan hiçbir tahliye bu görüntüler olmadan yapılamazdı." dedi. "BAŞARILI BİR OPERASYON YÜRÜTTÜĞÜMÜZE İNANIYORUZ" Sullivan, Afganistan'daki amaçlarının, kendilerine yardım eden olabildiğince çok Afgan'ı ve ülkeden çıkmak isteyen Amerikan vatandaşını tahliye etmek olduğunu vurgulayarak "Biz başarılı bir operasyon yürüttüğümüze inanıyoruz." ifadesini kullandı. Taliban'ın, ABD'nin Afganistan'dan ayrılmak için son tarihi olan 31 Ağustos'un uzatılmasına yanaşmadığının anımsatılması üzerine Sullivan, "Bu tarihin uzatılıp uzatılmayacağı günün sonunda Başkan Joe Biden'ın kararı olacaktır. Ancak ben 31 Ağustos'a kadar ayrılmak isteyen tüm Amerikalıları çıkaracak kadar vaktimizin olduğunu düşünüyorum." diye konuştu. Bölgedeki tahliye çalışmalarının tüm hızıyla sürdüğünü belirten Sullivan, hem Taliban ile hem de müttefikleri ile yakın temas içinde olduklarını ve ABD Başkanı Biden'ın yarın G7 ülkeleri ile bu konuyu görüşeceğini dile getirdi. BEYAZ SARAY'DAN AFGANİSTAN İSTİFASI BEKLENMİYOR Sullivan, Afganistan'da El Kaide'nin tekrar alan bulabileceği tartışmalarına ilişkin ise El Kaide'nin şu anda öyle bir gücü olduğunu düşünmediklerini belirtti. Bir gazetecinin "Başkan Biden'ın, Afganistan ile ilgilenen herhangi bir Beyaz Saray yetkilisini görevden alması ya da bu kişilerin istifasını istemesi bekleniyor mu?" sorusu üzerine, "Ben kendisinden öyle bir şey duymadım." yanıtını verdi. Sullivan, Afganistan'daki Amerikan askerlerinin kendi perimeterlerinin dışında operasyon yapıp yapmadığının sorulması üzere, "ABD askerleri kendi perimeterlerinin dışına çıkmıyor ancak perimetreyi biraz genişlettiler." dedi. Bugüne kadar Afganistan'dan tahliye edilenlerin kabaca yüzde 70'inin Afgan, yüzde 30'unun ise Amerikalı olduğunu belirten Sullivan, şimdiye kadar tahliye edilen Amerikalıların sayısı konusunda net bilgi vermekten kaçındı. Öte yandan Sullivan, Afganistan'da Amerikan askerleri ile çalışanlara sunulan "Özel Göçmen Vizesi (SIV)" konusunda eski Başkan Donald Trump yönetiminin Mart 2020'den sonra işlem yapmadığını, dolayısıyla şu anda üzerlerinde ciddi bir yük olduğunu söyledi.

2 yıl önce

Kabil Havalimanı'na dair Almanya'dan açıklama: ABD, Türkiye ve Taliban'la görüşüyoruz

Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas'ın açıklamaları şöyle; * Kabil havalimanındaki durum daha da kaotik bir hal alıyor. * ABD, Türkiye ve Taliban ile Kabil havalimanını nasıl çalışır durumda tutacağımızı görüşüyoruz. * Kabil havalimanı sadece güvenliğin sağlanması durumunda 31 Ağustos sonrası açık kalacak. * Kabil havalimanından tahliyelerin G7 tarafından koordine edilmesi önemli. * G7 ülkelerinin Afganistan'dan gelen göçmenler konusunun nasıl çözümleneceğini konuşması lazım.

1 2 ... 14 15 16 17 18 19 20 ... 85 86