29 Mart Cuma 2024
1 yıl önce

Beyaz Saray duyurdu: ABD Başkanı Joe Biden yeniden koronavirüse yakalandı

Beyaz Saray, ABD Başkanı Joe Biden’ın yeniden koronavirüse yakalandığını açıkladı. Beyaz Saray’dan yapılan açıklamaya göre, ABD Başkanı Joe Biden’ın bugün yapılan Koronavirüs testi yeniden pozitif çıktı. Biden yeniden karantinaya gireceği belirtildi. PAXLOVID TEDAVİSİ UYGULANMIŞTI Geçtiğimiz hafta koronavirüse yakalandığı açıklanan Biden’a uygulanan 5 günlük “Paxlovid” tedavisinin ardından iyileştiği bildirilmişti.

1 yıl önce

Ümit Özdağ, oğlunu ABD Büyükelçiliğinin anaokulunda okutmuş! Baldızı ABD Büyükelçiliğinde çalışıyor

Türkiye’de milliyetçi duyguları provoke ederek sığınmacıları hedef tahtasına oturtan ve bir iç savaş çıkarma gayesinde olan Ümit Özdağ ile ilgili şok eden bir gerçek ortaya çıktı. Adı WikiLeaks sızıntılarında “ABD Büyükelçiliğinden çıkmayan ve bir etnik savaş çıkarma gayretinde olan Türk Miloşeviç” olarak anılan Özdağ’ın, ayrıldığı eşi Burçin Bilir’den olan oğlu, anaokulu eğitimini ABD Ankara Büyükelçiliği’nin anaokulunda almış. BU NASIL MİLLİYETÇİLİK? Türkiye’de halkı kin ve düşmanlığa sevk ederek sığınmacılara karşı bir ayaklanma çıkması için uğraş veren Özdağ’ın milliyetçi duyguları sömürdüğü iddiası sıklıkla dile getiriliyordu. ABD Ankara Büyükelçiliği’nden ABD Dışişleri Bakanlığı’na gönderilen bilgi notlarında  “Sanki silahla dolaşır gibi bir havası olan Özdağ zeki fakat derinlemesine düşünemeyen, kendini komplo teorileriyle sarmış birisi. Yoğun ve kurnaz, çekicilik ve karizmadan hiç nasiplenmemiş.” cümleleriyle tanımlanan Özdağ’ın asıl amacının “Etnik-mezhep savaşın olduğu dönemde Türkiye’nin milliyetçi lideri olmak” olduğu vurgulanıyor. ABD’ye karşı bağlılığı ve sadakati yüksek olan Özdağ’ın oğlunu ABD Büyükelçiliği’nin anaokulunda okutması, “Türk milliyetçisi mi Amerikan ajanı mı?” sorusunu akıllara getirdi. BALDIZI DA ABD BÜYÜKELÇİĞİNDE ÇALIŞIYOR Ümit Özdağ’ın ABD ile olan ilişki ağının bir parçasının da ABD Ankara Büyükelçiliği’nde önemli bir görevde bulunan baldızı olduğu söyleniyor. Baldızına referans olarak ABD Ankara Büyükelçiliği’nde işe başlatan Özdağ’ın ABD ile olan bağlantıları, MHP Genel Merkezi tarafından da daha önce dile getirilmişti. “KÜRESEL GÜÇLERİN YERLİ UZANTILARI MHP’YE SIZAMAZ” MHP Genel Merkezi’nden Ümit Özdağ için yayımlanan açıklamada şu ifadeler kullanılmıştı: “Ümit Özdağ’ın; merkezi ABD’de bulunan RAND Corporation strateji kurumu ile olan ilişkisini, ABD’deki Musevi kuruluşu JINSA ile kurduğu yakınlığı, İsrail’de bulunan strateji kurumu BESA Center ile olan kuşkulu bağlantısını, 1998 yılında ABD’de Washington Kürt Enstitüsünde katıldığı PKK toplantısına kimin davet ettiğini ve kimlerle görüştüğünü, 27 Nisan 2000 tarihinde RAND Corporation kontrolünde yapılan Kürdistan paneline neden katıldığını ve kimlerle birlikte olduğunu, Diyanet Vakfı Stratejik Araştırmalar Merkezi (DİYAM) bünyesindeki çalışma döneminin karanlıkta kalan hususlarını, Kurucusu olduğu Avrasya Stratejik Araştırmalar Merkezi (ASAM) ile ABD’den JINSA ve İsrail’den BESA Center arasındaki özel ilişkinin kapsam derinlik ve amacını, 1999 yılından 2004 yılına kadar içinde bulunduğu ASAM’ın finans ve bilgi kaynaklarının kimler olduğunu, Bu kuruluş üyesi iken yayınladığı ‘Türk-İsrail Stratejik Ortaklığı’ kitabı ile İsrail’e duyduğu özel ilginin nedenini ve kaynağını açıklaması beklenmektedir.”

1 yıl önce

ABD Başkanı Biden, El Kaide lideri Eymen El Zevahiri'nin öldürüldüğünü açıkladı

ABD Başkanı Joe Biden, El-Kaide üst yöneticisi Eymen Zavahiri’nin Afganistan’da düzenlenen hava saldırısı ile öldürüldüğünü doğruladı. Beyaz Saray bahçesinde kameraların karşısına geçen Biden, Zavahiri’nin Kabil’de ailesi ile saklandığının tespit edildiğini ve kendisinin onayı ile pazar günü insansız hava aracı ile operasyon düzenlendiğini belirtti. Biden, "Zavahiri gitti ve bir daha asla, Afganistan'ın teröristlerin güvenli bir sığınağı olmasına neden olmayacak ve biz bundan emin olacağız. Bu terörist lider artık yok." diye konuştu. Zavahiri’ye yönelik operasyon ile "adalet"in yerine getirildiğini kaydeden Biden, 11 Eylül 2001 saldırılarında hayatını kaybedenlerin ailelerine de rahatlama sağlandığını ifade etti. Biden, "Bu gece bir kez daha netleştiriyoruz ki ne kadar sürerse sürsün, nereye saklanırsanız saklanın, halkımız için bir tehdit iseniz, ABD sizi bulur ve çıkarır." dedi. Zavahiri'ye yönelik operasyonu "bir başarı" olarak niteleyen Biden, ABD istihbarat birimlerine de bu konudaki "olağanüstü ısrarları ve becerileri" dolayısıyla teşekkür etti. https://twitter.com/potus/status/1554248610883174401?s=21&t=v66FGKfO84A4jG7QZAm9XA SOSYAL MEDYADAN DA PAYLAŞTI Sosyal medya hesabından da paylaşım yapan Biden, "Cumartesi günü, benim talimatımla ABD, Afganistan'ın Kabil kentinde, El Kaide emiri Eymen el-Zevahiri'yi öldüren bir drone saldırısını başarıyla gerçekleştirdi. Adalet teslim edildi." ifadelerini kullandı. https://twitter.com/potus/status/1554254893506068480?s=21&t=6hj3pBvkRbLEtC5B6ujNrw

1 yıl önce

Pasifik'te savaş çanları çalıyor: ABD'den Çin'e rest! "Ziyaret etme hakkı var"

ABD ile Çin arasında ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi’nin muhtemel Tayvan ziyareti nedeniyle başlayan gerilim devam ederken, Beyaz Saray’dan Pelosi’nin ziyareti hakkında açıklama geldi. "ZİYARET ETME HAKKI VAR" Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi Stratejik İletişim Koordinatörü John Kirby düzenlediği basın toplantısında, ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi’nin Tayvan'ı ziyaret etme hakkı olduğunu ifade ederek, "Meclis Başkanı Tayvan'ı ziyaret etme hakkına sahip ve Meclis Başkanı, bu yıl dahil olmak üzere birçok Kongre üyesi gibi daha önce olaysız bir şekilde Tayvan'ı ziyaret etti" dedi. Pelosi'nin Tayvan ziyaretinin ABD'nin Tayvan politikasını değiştirmediğini vurgulayan Kirby, “Tabii ki Tayvan İlişkileri Yasası, üç ABD-Çin ortak bildirisi tarafından yönlendirilen 'tek Çin politikamız' konusunda hiçbir şey değişmedi” dedi. Çin'in söz konusu ziyaret nedeniyle muhtemelen askeri provokasyonlarla önümüzdeki günlerde yanıt vermeye hazır göründüğünü sözlerine ekleyen Kirby, “Tayvan'ın bağımsızlığını desteklemediğimizi söyledik ve boğazlar arası farklılıkların barışçıl yollarla çözülmesini beklediğimizi söyledik. Basitçe söylemek gerekirse Pekin'in uzun süredir devam eden ABD politikasıyla tutarlı potansiyel bir ziyareti bir tür kriz veya çatışmaya dönüştürmesi veya bunu Tayvan Boğazı'nda veya çevresinde agresif askeri faaliyetleri artırmak için bir bahane olarak kullanması için hiçbir neden yok” dedi. PELOSİ'NİN YARIN TAYVAN'A GİTMESİ BEKLENİYOR Tayvan medyasının diplomatik kaynaklara dayandırdığı haberlerde, Pelosi’nin yarın yerel saatle 22.30’da başkent Taipei’de yer alan Songshan Havalimanı’na inmesinin beklendiği öne sürüldü. Pelosi’nin ayrıca çarşamba günü 08.00’de Tayvan lideri Tsai Ing-wen ve bazı üst düzey yetkililer ile bir araya geleceği, öğle saatlerinde de ülkeden ayrılacağı iddia edildi. Haberlerde, Tayvan güvenlik birimlerinin Pelosi’nin ziyareti için en üst düzeyde güvenlik tedbirleri alacağı da yer aldı. TAYVAN LİSTEDE YER ALMAMIŞTI Pelosi'nin merakla beklenen Asya gezisinin bugün Singapur’da başlamasının öncesinde dün Pelosi'nin ofisinden yapılan açıklamada gezi programında Singapur, Malezya, Japonya ve Güney Kore yer alırken, Tayvan’ın ismi geçmemişti. ÇİN’DEN PELOSİ ZİYARETİNE SERT TEPKİ Çin Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada, Pekin yönetiminin Pelosi’nin Tayvan’ı ziyaret etmesine şiddetle karşı çıktığı yinelenmişti. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Zhao Lijian konuyla ilgili değerlendirmesinde, Çin’in egemenliğini ve toprak bütünlüğünü korumak için sert tedbirler alacağını ve Çin ordusunun Pelosi’nin ziyaretini ‘‘oturup izlemeyeceğini’’ kaydederek, “Her tür ihtimale karşı tamamen hazırlıklıyız” demişti. İktidardaki Komünist Parti’nin yayın organlarından Global Times’in eski Baş Editörü Hu Xijin ise sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, Çin savaş uçaklarının Pelosi’nin uçağına müdahale edebileceğini belirtmişti. Gazeteci Hu, ‘‘Savaş uçaklarımız tüm zorlayıcı taktikleri uygulamalı. Bunlar hala yetersizse Pelosi’nin uçağını düşürmeleri bence uygun’’ ifadelerini kullanmıştı. Hu, daha sonra Twitter hesabının kapatılması üzerine söz konusu paylaşımını sildiğini açıklamıştı.

1 yıl önce

Abdülhamid Han'ın göreve başlaması paniğe neden oldu... Yunanistan'da kırmızı alarm: Ordu teyakkuzda

Türkiye'nin hidrokarbon arama çalışmalarına katılacak dördüncü sondaj gemisi Abdülhamid Han'ın Doğu Akdeniz'de göreve başlaması, Atina ve Rum yönetiminde paniğe neden oldu. Yeni Şafak'ın haberine göre, Atina yönetimi geminin hareketlerini anbean takip ederken, geminin beklenenden 10 gün önce hareket etmesi Yunan ve Güney Kıbrıs medyasının manşetlerine taşındı. İki ülkenin medyasının tek bir ağızdan yaptığı haberde, geminin hareketleri harita üzerinden takip edilerek yayınlanırken, Yunan ordusunun da teyakkuzda olduğunu yazıldı. Türkiye'nin hakları doğrultusunda yaptığı araştırmaların hukuksuz gösterildiği haberlerde, Ankara'nın uluslararası tepkiyle karşılaşacağı tehdidi savruldu.

1 yıl önce

ABD'nin BM Temsilcisi'nden, Türkiye'nin Ukrayna tahılının sevkiyatındaki rolüne övgü!

ABD'nin Birleşmiş Milletler (BM) Daimi Temsilcisi Linda Thomas Greenfield, Ukrayna tahılını Karadeniz'den dünya pazarına ulaştırma girişimindeki çabası için Türkiye'ye teşekkür etti. Amerikan CNN kanalına verdiği demeçte Greenfield, "BM Genel Sekreteri (Antonio Guterres) ve Türk hükümetini bu girişimin ilerletilmesine katkılarından dolayı takdir etmeme izin verin." dedi. ABD'nin BM Daimi Temsilcisi, "Bu girişim ilerleyecek ve bu 16 gemide bulunan 20 milyon ton tahılı piyasaya sürebileceğiz. Bu çabayı desteklemeye devam edeceğiz." ifadelerine yer verdi. Greenfield, tahıl anlaşmasının imzalanmasının hemen ardından Odessa limanını bombalayan Rusya'ya karşı eleştirilerini yineledi. UKRAYNA TAHILININ SEVKİYATI Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın himayesinde, 22 Temmuz'da, Türkiye, Rusya, Ukrayna ve BM arasında "Tahıl ve Yiyecek Maddelerinin Ukrayna Limanlarından Emniyetli Sevki Girişimi Belgesi" imzalanmıştı. Karadeniz'den tahıl ürünlerinin emniyetli sevki için oluşturulan Müşterek Koordinasyon Merkezi, 27 Temmuz'da İstanbul'daki Milli Savunma Üniversitesi yerleşkesinde faaliyete geçmişti. Müşterek Koordinasyon Merkezinde görevli Rusya, Ukrayna, Türkiye ve Birleşmiş Milletler (BM) temsilcilerinin denetlemelerinin tamamlamalarının ardından Razoni isimli gemi, dün öğleden sonra İstanbul'dan ayrılarak Marmara Denizi'ne geçmişti.

1 yıl önce

ABD'den büyük ihanet: TSK geliyor Kandil'i boşaltın

ABD'nin, 18 Nisan'da başlayan Pençe-Kilit Operasyonu'ndan hemen önce terör örgütü PKK'ya mesaj gönderdiği ortaya çıktı. Kandil'in boşaltılmasını isteyen ABD, örgüt karargahının da Suriye'nin kuzeyine taşınmasını istedi. Washington'un, TSK'nın Kandil'e kadar ilerleyeceğini hesaplayıp, elebaşlarını korumak istediği belirtiliyor. Adana'daki PKK/KCK'nın TDÖ yapılanmasına yönelik gerçekleştirilen operasyonda ele geçirilen dokümanlarda yapılan incelemelerde, Pençe-Kilit Operasyonu öncesi ABD'nin PKK'ya Kandil'i boşaltması ve sözde karargahını Suriye'nin kuzeyinde PKKPYD işgali altında olan Rojava'ya kaydırmasını teklif ettiği belirlendi. DÖKÜMANLARDAN ÇIKTI Adana'da PKK/KCK'nın sözde Türkiye Demokratik Örgütlenmesi'ne (TDÖ) yönelik 27 Haziran'da düzenlenen operasyonda KCK/TDÖ sözcüsü Ayşe Irmak, Seyhan Belediye Başkan Yardımcısı Funda Buyruk ve HDP'li yöneticilerin de arasında olduğu 37 şüpheli gözaltına alınmıştı. Adana Terörle Mücadele Şubesi ekiplerince, şüphelilerin adreslerinde yapılan aramalarda 4 adet tabanca ve çok sayıda örgütsel dokümana el konuldu. ROJAVA'YA KAYDIRIN Ele geçirilen doküman ve veriler üzerinde yapılan incelemelerde dikkat çeken bilgilere ulaşıldı. Bu bilgiler arasında, TSK'nın 18 Nisan'da PKK terör örgütüne yönelik Irak'ın kuzeyinde başlattığı Pençe-Kilit Operasyonuyla ilgili gelişmeler de var. Yeni Şafak'ın haberin göre, ABD'nin operasyon öncesi terör örgütünün sözde Kandil karargahını boşaltması ve Suriye'nin kuzeyinde PKK/PYD işgali altında olan Rojava'ya kaydırılmasını teklif ettiği tespit edildi. Ancak örgütün bu teklifi reddettiği ortaya çıktı. ÇOCUKLUKTAN AŞILANMALI Ele geçen dokümanlar arasında, örgütün eleman temini ve örgütsel ideolojinin güçlendirilmesi için izlenecek yol haritası da bulunuyor. Örgütün çalışma ve işleyiş şekli, yöntemleri ve örgüt disiplini hakkında çocuklara eğitimler verilmesi, örgütsel konuların çocukların yanında konuşulması, örgüt ideolojisinin kişilere çocukluktan itibaren aşılanması talimatının verildiği görüldü. SİYASETÇİLERE DESTEK Tespitlere göre, PKK/KCK TDÖ yapılanmasına bağlı kurumlar Ayşe Irmak'a bağlı. Irmak, örgüt tarafından 'yürütmeci' olarak görevlendirildi. Ayrıca, örgüt yönetimince TDÖ adına ülke genelinde gündem oluşturma görevi verildi. Örgütsel yapı içerisinde ideolojik alan, birinci dereceden örgütlenme sahası olarak görülüyor. Mutlak suretle örgütsel yapılara-kurumlara eleman kazandırılarak, bu şahısları örgütün hizmetine alınması gerektiği vurgulanıyor. Örgüt kurumlarında faaliyet gösteren siyasetçilerin de milletvekili veya belediye başkanı adaylarının destekleneceğine işaret ediliyor. GENÇLERİ MİLİTANLAŞTIRIN Dokümanlarda örgütün, Türkiye'deki elemanlarından birinci derece talebinin gençlerin militanlaşması olduğu görüldü. Sokak eylemlerine büyük önem veren örgütün, halkın sokağa üç kişiyle çıkmasının dördüncü kişinin de çıkması sonucunu getireceğini, daha sonra bu durumun dalga dalga büyüyerek binlerce kişinin sokağa çıkmasını sağlayacağını belirttiği tespit edildi. Adana'dan örgütün dağ kadrosuna bir katılım dahi gerçekleştirilememiş olmasının eleştirildiği de tespitler arasında.

1 yıl önce

Çin, ABD'yi Tayvan'daki krizi "tahrik eden ve oluşturan taraf" olmakla suçladı

Çin, ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi'nin Tayvan'ı ziyaretinin sebep olduğu, Çin ordusunun ada çevresinde başlattığı tatbikatlarla tırmanan krizin sorumlusu olarak Washington yönetimini suçladı. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hua Çunying, dün Pekin'de düzenlediği basın toplantısında, "Tayvan Boğazı'ndaki gerilime yol açan olaylar ve sebep açıktır. ABD, krizi sebepsiz tahrik eden ve oluşturan taraftır." dedi. ABD'nin Çin'in adayı çevreleyen tatbikatlara ilişkin eleştirilerine yanıt veren Hua, "Mevcut durum, tamamen Meclis Başkanı Pelosi ve diğer ABD'li politikacıların davranışından kaynaklanmıştır. Bu tür söylemler, 'Kral'ın Yeni Giysileri' hikayesini akla getiriyor. ABD'nin kibirli, bencil, iki yüzlü ve buyurgan tavırlarına son vermesinin zamanı geldi." ifadelerini kullandı. Hua, meselenin Çin'in egemenliği ve toprak bütünlüğüyle ilgili olduğunu vurgulayarak, "Eğer bir eyalet ABD'den ayrılsa, bağımsız bir ülke olduğunu ilan etse ve yabancı bir ülke ona silah satıp siyasi destek verse, Amerikan hükümeti ve halkı buna izin verir miydi?" diye sordu. Tayvan sorunun Çin'in iç işi olduğunu ve yabancı müdahalesini kabul etmeyeceklerini dile getiren Hua, "Dünya, ABD'nin kendini 'dünya polisi' veya 'uluslararası yargıç' yerine koymasına ve diğer ülkelere, dilediğinde zapturapt altına alıp boğabileceği bir George Floyd muamelesi yapmasına izin vermemeli." diye konuştu. Ulusal Güvenlik Konseyi Stratejik İletişim Departmanı Başkanı John Kirby, dün yaptığı açıklamada, tatbikatları "provokatif eylemler" olarak nitelerken, Pekin'in bölgedeki statükoyu değiştirmeye yönelik uzun süredir devam eden çabalarındaki tırmanışa işaret ederek, "Yeni bir statükoyu kabul etmeyeceğiz. Yalnızca ABD değil dünyada da bu girişimi reddedecek." ifadelerini kullanmıştı. ÇİN'E AİT 49 ASKERİ UÇAĞIN, TAYVAN BOĞAZI'NDAKİ "ORTA ÇİZGİ"Yİ GEÇTİĞİ BİLDİRİLDİ Tayvan Savunma Bakanlığı, Çin'in ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi'nin ziyaretinin ardından başlattığı askeri tatbikatların ikinci gününde, Çin'e ait 49 askeri uçağın Tayvan Boğazı'nda taraflar arasında fiili deniz ve hava hattını belirleyen "orta çizgi"yi geçtiği ifade edildi. Bakanlıktan yapılan açıklamada, 5 Ağustos'ta, 24 "SU-30", 7 "J-10", 6 "J-11" ve 10 "J-16" savaş uçağı ile 1 "Y-8 EW" deniz nakliye ve 1 "Y-8ASW" deniz devriye uçağının hattın doğu tarafına geçtiğinin tespit edildiği bilgisi aktarıldı. Açıklamada, uçakların telsizle uyarıldığı, askeri devriye uçakları ile hava savunma füze sistemlerince takibe alındığı aktarıldı. Bakanlık, önceki açıklamasında, tatbikatların ikinci gününde, 68 savaş uçağı ve 13 savaş gemisinin Ada çevresinde görüldüğünü, bunlardan bazılarının tarafların etki alanlarını sınırladığı kabul edilen, itibari "orta çizgi"yi geçtiğini bildirmişti. Ayrıca Çin ana karasından ateşlenen 11 güdümlü füzenin Tayvan'ın "kara suları" olarak gördüğü bölgeye düştüğü ifade edilmişti. 7 Ağustos'a kadar sürmesi öngörülen tatbikatlar, Çin'in egemenlik ihtilafı içinde olduğu Ada'nın çevresinde fiili bir blokaj oluşturmuş durumda. Altı bölgede yürütülen tatbikatlar nedeniyle bazı bölgeler gemi ve uçak trafiğine kapatılırken boğazda güvenlik endişesi nedeniyle seferlerin aksadığı bildiriliyor. Taraflarca resmi olarak tanınmayan "orta çizgi", Çin'deki iç savaşın ardından boğaz ve çevresindeki çatışmaları önlemek için 1955'te ABD tarafından belirlenmişti. TAYVAN, ÇİN ORDUSUNUN "ADA'YA YÖNELİK SALDIRI SİMÜLASYONLARI" YAPTIĞINI BİLDİRDİ Tayvan Savunma Bakanlığı, Çin'in ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi'nin ziyaretinin ardından başlattığı askeri tatbikatların üçüncü gününde "Ada'ya yönelik saldırı simülasyonları" yaptığını bildirdi. Bakanlıktan yapılan açıklamada, "Çin Halk Kurtuluş Ordusuna (PLA) ait çok sayıda savaş uçağı ve gemi, Tayvan Boğazı'nda görüldü, bunlardan bazıları 'orta çizgi'yi geçti. Ada'daki hedeflere saldırı simülasyonu olabilir." ifadelerine yer verildi. Açıklamada, araçların telsizle uyarıldığı, askeri devriye uçakları ile hava savunma füze sistemlerince takibe alındığı aktarıldı. Bu arada Bakanlık, Tayvan kontrolündeki Kinmen Adası (Quemoy) ve yakınındaki bazı ada ile adacıklar çevresinde dün gece Çin'e ait 4 insansız hava aracının uçtuğunun tespit edildiğini bildirdi. İnsansız hava araçlarının Kinmen Adası ve yakınındaki Lieyu Adası ve Beiding Adacığı çevresinde görüldüğü, Tayvan ordusunun uyarı için fişekler ateşlediği bilgisi aktarıldı. Kimen Adası, Çin kıyılarının yaklaşık 10 kilometre açığında yer alıyor.

1 2 ... 44 45 46 47 48 49 50 ... 85 86