25 Nisan Perşembe 2024
4 yıl önce

ABD Dışişleri'nden (sözde) 'Ermeni Soykırımı tasarısı' açıklaması: Trump yönetimi karara katılmıyor

sözde ermeni soykırımı tasarısı, beyaz saray, abd, dış işler

3 yıl önce

ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo Türkiye’den ayrıldı: Karşılama ve uğurlama yapılmadı

Türkiye'ye gelen ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, Fener Rum Patrikhanesi'ni ve Rüstem Paşa Camii'ni ziyaret ettikten sonra Türkiye'den ayrıldı. Pompeo'ya karşılama ve uğurlama yapılmadı

2 yıl önce

ABD Dışişleri Sözcüsü'ne Türk Yahudi toplumundan tepki

Türk Yahudi toplumunun sosyal medya hesaplarından yapılan açıklamada, "Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Yahudi karşıtı olduğunu öne sürmek çok haksız ve çok ayıptır. Tam tersine kendisi bize karşı her daim yapıcı, destekleyici ve teşvik edici olmuştur" ifadelerine yer verildi. Açıklamada, Erdoğan'ın Türkiye Musevileri Hahambaşı İsak Haleva ve Türk Musevi Cemaati Başkanı İshak İbrahimzadeh'in de aralarında bulunduğu azınlık cemaati temsilcileriyle bir araya geldiği toplantıdan fotoğraflara da yer verildi.

2 yıl önce

ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Donfried: Türkiye ile iş birliğimizi derinleştirme konusunda kararlıyız

ABD'nin Avrupa ve Avrasya İşlerinden Sorumlu Dışişleri Bakan Yardımcısı Karen Donfried, Ankara ve İstanbul'u kapsayan Türkiye ziyaretini ve ikili ilişkilere dair güncel gelişmeleri değerlendirdi. Ziyaretinin ve temaslarının kapsamına ilişkin Donfried, "Avrupa ve Avrasya İşlerinden Sorumlu Dışişleri Bakan Yardımcılığı görevimde nispeten yeniyim. Görev sürem içinde olabildiğince erken bir zamanda Türkiye'yi ziyaret etmek benim için çok önemliydi. Bu da Türkiye'nin köklü ve değerli bir NATO ortağı olduğunun göstergesi. Birçok ortak çıkarı paylaşıyoruz ve birlikte yapabileceğimiz çok şey var. Bundan dolayı Ankara'ya gelip bu görüşmeleri bizzat başlatmak için can atıyordum" ifadelerini kullandı. Karen Donfried, Türkiye ve ABD arasındaki diyalog mekanizmalarının ne kadar açık olduğunu ve ilişkilerde yoğun bir temas ve diyalog sürecine girilip girilmediğine ilişkin şunları söyledi: "Ziyaretimin zamanlamasının uygun olmasının bir nedeni de iki ülke cumhurbaşkanlarının, Başkan Biden ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın G20 kapsamında Roma'da şahsen görüşme fırsatı bulmuş olması. Bu görüşmede, her iki taraf, birlikte etkin bir şekilde çalışabileceğimiz birçok konuda diyaloğumuzu derinleştirmemiz gerektiği hususunda hemfikir oldu. Bundan dolayı (Türk) Dışişleri Bakanlığındaki temaslarımın çoğu, iki ülke cumhurbaşkanlarının yaptığı görüşmeyi somut bir teklifle nasıl destekleyebileceğimize odaklandı ve ben, bu fikir alışverişini sürdürmeyi dört gözle bekliyorum." "Diyaloğun ABD ile Türkiye arasında düzenli şekilde devam ettiğini belirtmek isterim" Kendisinin ziyaretinin ardından ABD'den Türkiye'ye planlanan üst düzey ziyaretler olup olmadığına ilişkin Donfried, "Muhakkak, devamlılık arz eden fırsatlar olacaktır" dedi. Donfried, yakın zamana bakıldığında, Türkiye ile ABD arasında Yüksek Düzeyli Savunma Grup Toplantısı'nın Washington'da bu hafta düzenlendiğini hatırlatarak şöyle devam etti: "Dolayısıyla bu diyaloğun ABD ile Türkiye arasında çok düzenli şekilde devam ettiğini belirtmek isterim; bu üst düzey diyalog için bir sonraki fırsat, kasımın sonunda, aralık ayının başında düzenlenecek NATO Dışişleri Bakanları Toplantısı olacak. Şüphesiz, iki dışişleri bakanımız NATO bağlamında, bizi orada birleştiren çok önemli gündem üzerinde birlikte çalışacak." NATO'nun gelecek 10 yıl için stratejik yönünü belirleyecek yeni bir kavram üzerinde anlaşmaya varacağı bir sonraki liderler zirvesinin haziranda Madrid'de düzenleneceğine dikkati çeken Donfried, "Bence bu, ABD ve Türkiye'ye, tüm NATO müttefiklerimizle birlikte bugün karşı karşıya olduğumuz hem bölgesel hem de küresel zorluklar hakkında stratejik düşünmek için harika bir fırsat sunuyor" diye konuştu. "Türkiye ile iş birliğimizi derinleştirme konusunda kararlıyız" Donfried, "ABD'nin Yunanistan'daki askeri varlığını artırması Türkiye'de rahatsızlık duyulmasına yol açtı. ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken'ın Yunanistan Başbakanı Miçotakis'e Ortak Savunma İş Birliği Anlaşması'nın imzalanmasından sonra gönderdiği mektupta da 'iki ülkenin, barışı tehdit eden eylemlere karşı kararlılığı" ifadesi yer alıyor. ABD, Yunanistan'la birlikte Türkiye'ye karşı bir pozisyon mu alıyor?" sorusu üzerine şu değerlendirmelerde bulundu: "Bunu duyduğuma çok üzüldüm, bunun Türkiye'de endişeye yol açmasına... Çünkü ABD'nin herhangi bir NATO müttefikiyle daha derin angajmanının olmasının iyi bir şey olduğunu düşünüyorum. ABD, Türkiye'deki iş birliğimizi derinleştirmekle de aynı derecede ilgileniyor. Elbette ziyaretimin amacı, ABD ve Türkiye'nin nasıl daha yakın çalışabileceğini Türk ortaklarımızla birlikte düşünmek. Yunanistan'la iş birliğine de kesinlikle bu açıdan bakılması gerektiğini düşünüyorum. Hatırlayacaksınız; Başkan Biden göreve geldiğinde 'Amerika yeniden' vurgusuyla ABD'nin kilit müttefiklerimizle ilişkilerimizi derinleştirmek, ittifaklarımızı ve ortaklıklarımızı yeniden canlandırmak arzusunu dile getirdi. ABD'nin, müttefiki Yunanistan'la yaptığı şeyin özünde bu var ve Türkiye ile iş birliğimizi derinleştirme konusunda da kararlıyız." "Birlikte çalışarak çözüme ulaşacağımızdan eminim" Donfried, "Türkiye, F-35'ler için 1,4 milyar dolar ödedi. Hem ABD hem de Türkiye'nin, her iki tarafın da bu paranın iade edilmesinde hemfikir olduğu anlaşılıyor. Bir yandan da F16'ların satın alınmasıyla, bu parada mahsuplaşmaya gidilebileceğine ilişkin devam eden görüşmeler var. Bu sürecin adresi Kongre midir? Eğer Kongreden onay alınamazsa ABD yönetimi, bu süreci, kısır döngüyü nasıl yönetecek?" şeklindeki soruya "ABD ve Türkiye, birçok yönü olan sağlam bir savunma ilişkisine sahiptir" yanıtını verdi. Washington'daki Yüksek Düzeyli Savunma Grup Toplantısı'nda bu konular dahil bir dizi başlığın ele alındığını aktaran ABD'li Bakan Yardımcısı Donfried, "Bence burada önemli olan; ABD ve Türkiye'nin bu konular üzerinde çalıştığı, devam eden bir sürecin olmasıdır. Birlikte çalışarak çözüme ulaşacağımızdan eminim" ifadesini kullandı. "Müttefik açısından, CAATSA'nın yasal gereklilikleri farklıdır" Donfried, "CAATSA yaptırımları söz konusu olduğunda, bir yanda ABD'nin, Kuzey Akımı 2 boru hattı projesine yönelik yaptırımlardan feragatı var. Diğer yandan Hindistan'ın S-400 anlaşması söz konusu. Bazı haberlerde, Hindistan için de bir muafiyet veya feragat olacağına dair sinyaller var. Hindistan için bir muafiyet veya feragat söz konusu olursa, Türkiye'nin pozisyonunu göz önünde bulundurduğumuzda bu bir çeşit adaletsizlik, çifte standart adımı olmaz mı?" sorusu üzerine Kuzey Akımı 2 boru hattı projesine ilişkin mevzuatın, Avrupa'nın Enerji Güvenliğini Koruma Yasası (PEESA) olduğunu belirtti. S-400'ler konusunda, Hindistan'a yönelik olası bir muafiyet ya da feragat haberlerine ilişkin Donfried, şu ifadeleri kullandı: "Bu konuda alınmış bir karar yok, bunda net olmanın önemli olduğunu düşünüyorum. Aynı zamanda bir müttefik açısından, CAATSA'nın yasal gereklilikleri farklıdır. Dolayısıyla bu mevzuatta Hindistan ve Türkiye'nin farklı muamele görmesini anlamanın da önemli olduğunu düşünüyorum. Bu, karmaşık bir konular dizgesi. Hindistan hakkında bir karar alınmadığını tekrar etmek isterim. CAATSA'yı ele aldığımızda, Hindistan ve Türkiye'yi aynı sepete koymamalıyız. Türkiye'nin ABD'nin bir NATO müttefiki olduğunun ve bunun yasal sonuçlarının hatırlanması bu bağlamda önemli." F16 tedariki Türkiye'nin ABD'den F16 tedarikine ilişkin süreç hakkında ise Karen Donfried, ABD'nin, Türkiye'nin F16'lara gösterdiği ilgiden memnuniyet duyduğunu dile getirdi. Donfried, "Yakında Washington'a bu konuda görüşmeye devam edecek bir heyetin geleceğini biliyorum. (Türkiye'nin ABD'den F16 satın alma talebi) Bu talebi, ileriye taşımak için bu teknik süreci sürdüreceğiz" dedi.

2 yıl önce

ABD Dışişleri Bakanı Blinken: Rusya'ya ağır bedeller ödetmeye hazırız

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve ABD Dışişleri Bakanı Anthony Blinken, NATO Dışişleri Bakanları Toplantısı'nın yapıldığı Atta Kongre Merkezi'nde görüştü. Toplantı öncesinde gazetecilere açıklama yapan Çavuşoğlu, Blinken ile tekrar görüşmekten duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Çavuşoğlu, görüşecekleri birçok konu bulunduğunu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile ABD Başkanı Joe Biden'ın Roma'da yaptıkları görüşmede ele alınan konular ve alınan kararlar hakkında devam niteliğinde bir görüşme yapacaklarını aktardı. 'GÖRÜŞ ALIŞVERİŞİ YAPACAĞIZ' Çavuşoğlu, iki NATO müttefiki olarak ikili ilişkiler ile Ukrayna, Libya, Suriye, Afganistan gibi bölgesel konular hakkında görüş alışverişi yapacaklarını bildirdi. 'BİR ARAYA GELMEKTEN MEMNUNİYET DUYDUM' Blinken da Mevlüt Çavuşoğlu ile bir kez daha bir araya gelmekten duyduğu memnuniyeti dile getirdi. İki müttefik ülke olarak birçok konuyu ele alacaklarını belirten Blinken, NATO müttefikleri olarak dün ve bugün Riga'da Ukrayna'daki ve çevresindeki durumu, Batı Balkanları ve Kafkasya'yı görüştüklerini aktardı. Blinken ayrıca Türkiye ile ABD arasındaki iş birliği konuları ve bölgesel meseleleri ele alma şansı bulacaklarını kaydetti. "RUSYA'YA AĞIR BEDELLER ÖDETMEYE HAZIRIZ" ABD Dışişleri Bakanı Blinken, "Ukrayna'ya karşı daha fazla saldırgan davranması durumunda Rusya'ya ağır bedeller ödetmeye hazırız" dedi.

2 yıl önce

Emniyet, ABD Dışişleri Bakanlığı’nın ‘diplomatik pasaport’ yalanını ortaya çıkardı

ABD Dışişleri Bakanlığı, İstanbul’da pasaportunu satarken yakalanıp tutuklanan şahsın diplomat olmadığını iddia etti. İstanbul Havalimanı 11 Kasım’da ilginç bir olaya sahne olmuş, ABD’nin Beyrut Konsolosluğu’nda diplomat olarak çalışan David Jack Kojak, kendi pasaportunu 10 bin dolar karşılığında Suriye uyruklu R.S’ye satarken yakalanmıştı. Kendi pasaportu ile Almanya’ya, satın aldığı pasaportla ABD’ye gitmeyi planlayan R.S. serbest bırakılmış ABD’li diplomat ise tutuklanmıştı. İŞTE O PASAPORTLAR ABD’den konu ile ilgili açıklama geldi. ABD Dışişleri Bakanlığı’ndan bir yetkili, tutuklanan şahsın diplomat olmadığını iddia etti. İstanbul Emniyet Müdürlüğü, Washington’un iddasını anında yalanladı. David Jack Kojak adına düzenlenmiş pasaportun görüntüleri paylaşıldı. Pasaportlar, ABD’nin David Jack Kojak adına hem hususi, hem de diplomatik pasaport tanzim ettiğini açıkça ortaya koydu.

2 yıl önce

ABD Dışişleri Bakanı Blinken, Rus birliklerinin Ukrayna sınırına yaklaşmaya devam ettiğini açıkladı

Bir televizyon programına katılan Blinken, Rusya'nın, Ukrayna sınırlarına konuşlandırılan bazı güçlerini çektiğine yönelik açıklamasını değerlendirdi. Blinken, "Rusya'nın dediği bir şey var. Bir de Rusya'nın yaptığı şeyler var. Güçlerinde herhangi bir geri çekilme görmedik. Ukrayna sınırları boyunca çok tehditkar bir şekilde olarak kalıyorlar. Söylediklerini uygularlarsa iyi olur. Ama şimdiye kadar görmedik." dedi. Rusya'nın çektiği küçük unsurları da anlamlı bir çekilme olarak nitelendirmediklerini kaydeden Blinken, "Burada sadece bu kuvvetlerin sınıra yakın bölgelerde kaldığını görmüyoruz aynı zamanda kritik birliklerin sınırdan uzağa değil, sınıra doğru hareket ettiğini görmeye devam ediyoruz. Yani görmemiz gereken tam tersi. Bu kuvvetlerin uzaklaştığını görmemiz gerekiyor." diye konuştu. Blinken, bir başka televizyon programında ise "olası bir saldırının öncüsü olabilecek güçlerin halen sınıra yakın bölgelerde kalmaya devam ettiğini gördüklerini" belirtti. Rusya'nın birliklerini çekmesini memnuniyetle karşılayacaklarını ifade eden Blinken, Moskova ile diplomasiye hazır olduklarını ancak olası bir saldırıda Rusya'ya karşı atacakları adımların da hazır olduğunu vurguladı. Blinken, Rusya Parlamentosunun alt kanadı Devlet Duması'nın, Ukrayna'nın doğusundaki Rus yanlısı ayrılıkçıların kurduğu sözde yönetimlerin tanınması için Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'e çağrıda bulunulmasına yönelik kararına da tepki gösterdi. Yaptığı yazılı açıklamada Blinken, "Kremlin'in bu kararı onaylaması, Rus hükümetinin, Ukrayna'nın Donbas bölgesinin Rusya tarafından kontrol edilen kısımlarının siyasi, sosyal ve ekonomik olarak Ukrayna'ya yeniden entegrasyonunu öngören Minsk anlaşmaları kapsamındaki taahhütlerini toptan reddetmesi anlamına gelecektir." ifadelerine yer verdi. Blinken, bu kararın yürürlüğe girmesinin, Ukrayna'nın egemenliğini ve toprak bütünlüğünü daha da baltalayacağını söyledi. Bu kararın uluslararası hukukun ağır bir ihlali olacağına dikkat çeken Blinken, bunun aynı zamanda Rusya'nın krize barışçıl bir çözüm bulmak için diplomasiye devam etme taahhüdünün de altını boşaltacağını kaydetti.

2 yıl önce

ABD Dışişleri Bakanı Blinken'dan "Rusya-Ukrayna" hattına ilişkin kritik değerlendirme: Daha önce de belirttiğimiz gibi bunlar gerçek bir işgale gidildiğini gösteriyor

ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Ukrayna'yı işgal etmeye karar verdiğine inandıklarını ancak tanklar bu ülkeye girene, uçaklar uçana kadar diplomatik yollarla Putin'i kararından vazgeçirmeye çalışacaklarını bildirdi. CNN televizyonunda değerlendirmelerde bulunan Blinken, Rusya'nın Belarus'taki asker sayısını artırıp buradaki tatbikatları devam ettireceğine dair açıklamasının, kendileri açısından endişe verici olduğunu dile getirdi. Blinken, "Bu durum, benim Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinde de ortaya koyduğum gibi, Rusya'nın Ukrayna'ya saldırmaya bahane olarak bir dizi provokasyon yaratmaya çalıştığı oyununun işlediğini gösteriyor." diye konuştu. Rusya'nın kendi eliyle neden olduğu bir kaosu bölgedeki tatbikatlarının süresiz şekilde devam etmesine bahane olarak gösterdiğini savunan Blinken, Rusya'nın son birkaç ay içerisinde Ukrayna sınırına sevk ettiği asker sayısının 150 bini aştığını ve tansiyonun artmaya devam ettiğini belirtti. Doğu Ukrayna'daki patlamalar ve Ukrayna'ya yönelik siber saldırıların aslında Rus işgalinin başladığını gösterip göstermediğine ilişkin soruya Blinken, şu yanıtı verdi: "Daha önce de belirttiğimiz gibi bunlar gerçek bir işgale gidildiğini gösteriyor. Tüm bu yanıltma operasyonları, bahane üretmek için yapılan bu provokasyonlar, tamamı eğitilmiş. Ancak bunları geçen akşam Başkan Joe Biden'dan duydunuz. Başkan Putin'in işgale karar verdiğine inanıyoruz ancak tanklar gerçekten girene kadar ve uçaklar uçmaya başlayana kadar diplomasinin, Başkan Putin'i bunu yapmaktan vazgeçirip geçirmeyeceğini görmek için her fırsatı ve her dakikayı kullanacağız. Başkan Biden, eğer savaşı önleyecekse Başkan Putin ile her format ve zamanda görüşmeye hazır. Rus mevkidaşım (Sergey) Lavrov'a gelecek hafta Avrupa'da görüşme çağrısında bulundum. Rusya işgale başlamazsa halen görüşme planımız var." KRİZ İÇİN KRİTİK UYARI ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Ukrayna-Rusya krizinde Rusya'yı uyararak, bir savaşın "korkunç ve yıkıcı sonuçları" olacağını bildirdi. Blinken, Alman Süddeutsche Zeitung gazetesine verdiği röportajda, bu krizin özünün Ukrayna ve bu ülkenin geleceği, toprak bütünlüğü ve bağımsızlığıyla ilgili olduğunu belirtti. Ancak geniş anlamda burada barış ve güvenlikle ilgili bazı ilkelerin tehlikede olduğunu vurgulayan Blinken, bu prensiplerin iki dünya savaşından ve Soğuk Savaş'tan sonra ortaya çıktığına işaret etti. Blinken, "Bir ülke, başka bir ülkenin sınırlarını zorla değiştiremez. Bir ülke, kiminle çalışılacağına ilişkin kararlarını ve politikalarını diğerine dikte edemez." ifadesini kullandı. Bir savaşın başta masum Ukraynalılar olmak üzere "korkunç ve yıkıcı sonuçları" olacağı uyarısında bulunan Blinken, "Elbette bunun Rusya için birçok ciddi yaptırımları da içeren sonuçları olacaktır. Ancak bir savaş, aynı zamanda dünya için de ciddi bir meydan okuma olacaktır." değerlendirmesini yaptı. BLİNKEN VE LAVROV AVRUPA'DA GÖRÜŞECEK Blinken, müzakereleri sürdürmeye hazır olduğunu belirterek, şunları kaydetti: "Birkaç gün önce Dışişleri Bakanı (Sergey) Lavrov ile gelecek hafta Avrupa'da tekrar bir araya gelmeyi önerdim. Birkaç gün sonra o, bunu kabul etti. Ben de ona 'Sizi görmekten mutlu olurum, tabii bu arada Rusya'nın Ukrayna'ya girmemesi şartıyla.' yanıtını verdim." Rusya'nın Ukrayna'ya girmesi durumunda hem Avrupa Birliği'ndeki (AB) hem de NATO'daki Avrupalı ortaklarla tamamen koordinasyon içinde uygulayacakları bir plan bulunduğu bilgisini paylaşan Blinken, "Yaptırımlar, söz konusu olduğunda hızlı ve birlikte tepki vereceğimizi açıkça söyledik. Duruma göre de Ukrayna'nın savunmasını güçlendirmek için hızlı ve birlikte bir tepki verilecektir." ifadesini kullandı. Blinken, bu durumda NATO'yu ve NATO'nun doğu kanadını güçlendirmek için adımlar da atılacağını vurguladı. ZELENSKİY VE MACRON, SON 24 SAATTE 2 KEZ TELEFONLA GÖRÜŞTÜ Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile son 24 saatte 2 kere telefon bağlantısı gerçekleştiren Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy, "Ateşkes konusunu değerlendirdik" dedi. Rusya-Ukrayna arasındaki gerilim artarken, Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile son 24 saatte 2 kez telefonda görüştü. Zelenskiy sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, "Münih'ten döndükten hemen sonra Macron ile görüştük. Ukraynalı politikacıların ve yabancı gazetecilerin ateş altında kalışlarını konuştuk. Diplomatik ve politik bir çözüm sürecini değerlendirdik. Biz her gün partnerlerimizle iletişim halindeyiz. Son 24 saatte ikinci kez Macron ile görüştüm. Ateşkes konusunu değerlendirdik. Barış süreci artık aktif olmak zorunda" ifadelerini kullandı.

1 2 3