26 Nisan Cuma 2024
2 yıl önce

Türkiye’de 2016'dan bu yana 70 doğal afet meydana geldi. 987 bin yapıda hasar tespit çalışmaları yapıldı.

Türkiye, son yıllarda başta deprem olmak üzere, sel, orman yangını, heyelan gibi çok sayıda afet yaşandı. Afetlerin hemen ardından Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığınca başlatılan hasar tespit çalışmaları kapsamında hastaneler, okullar ve kamu kurumlarına öncelik veriliyor. Denetimler sonrası binalar, "hasarsız", "az hasarlı", "orta hasarlı", "ağır hasarlı" ve "acil yıkılacak" tespitiyle gruplandırılıyor. 70 afet olayı sonrası hasar tespit çalışması yürütüldü Yapı İşleri Genel Müdürlüğünden aldığı bilgiye göre, 2016'dan itibaren 46 ilde deprem, sel, fırtına ve yangın olmak üzere gerçekleşen yıkıcılığı yüksek 70 afet olayı sonrasında, 987 bin 362 bin yapı içerisindeki 2 milyon 482 bin bağımsız bölümde hasar tespit çalışması yürütüldü. Tespitler sonrası "ağır hasarlı", "acil yıkılacak" konumunda bulunan binalardan 25 bin 471 bağımsız bölümün yıkım işlemi Bakanlık koordinasyonunda yapıldı. Bakanlıkça Türkiye'deki büyük afetler sonrası yapılan hasar tespit çalışmaları ve sonuçları şöyle: Elazığ'daki 6,8 büyüklüğünde deprem Bakanlıkça, 24 Ocak 2020'de başta Elazığ olmak üzere, Diyarbakır, Malatya, Tunceli , Adıyaman illerinde de etkisi hissedilen 6,8 büyüklüğündeki depremin ardından toplam 242 bin 429 bina, 735 bin 477 bağımsız bölüm incelendi. Hasar tespitleri, arama kurtarma çalışmalarını takip eden 14 gün içerisinde tamamlandı. İzmir'de 643 ekip ile hasar tespit çalışmaları yapıldı Başta İzmir olmak üzere, Aydın ili Kuşadası ilçesinde de etkisi hissedilen 30 Ekim 2020'de yaşanan 6,6 büyüklüğündeki depremle ilgili olarak Bakanlıkça toplamda 643 ekip ile hasar tespit çalışmaları yapıldı. İzmir ve Aydın'da 220 bin 169 bina, 1 milyon 41 bin 619 bağımsız bölüm incelendi. Arama kurtarma çalışmalarını takip eden 11 gün içerisinde tamamlanan hasar tespit çalışmaları özellikle yıkımın yoğun olduğu 4 mahallede yoğunlaştırıldı. İran Hoy depremi Türkiye'ye 20 kilometre mesafede 14 Haziran 2020'de İran'da yaşanan 5,9 büyüklüğündeki depremden Van yoğun şekilde etkilendi. Bakanlıkça görevlendirilen 64 kişinin yer aldığı 32 ekiple hasar tespit çalışmaları yapıldı. 6 bin 987 binadaki 9 bin 525 bağımsız bölüm incelendi. Hasar tespit çalışmaları arama kurtarma çalışmalarını takip eden 10 gün içerisinde tamamlandı. Bingöl depremi Başta Bingöl olmak üzere, Erzincan ve Erzurum illerinde etkisi hissedilen 14 Haziran 2020'de meydana gelen 5,8 büyüklüğündeki depremde, toplamda 102 ekiple hasar tespit çalışmaları yürütüldü. Depremden etkilenen illerde toplam 29 bin 27 binadaki 36 bin 476 bağımsız bölümde hasar tespit çalışması yapıldı. Çalışmalar 10 gün içerisinde bitirildi. Giresun sel felaketi Giresun'da 22 Ağustos 2020'de yaşanan ve özellikle Doğankent'le Dereli ilçelerinde yoğun tahribata sebep olan sel felaketi sonrası hasar tespit çalışmaları 33 ekiple yürütüldü. Çalışmalarda 1740 bina, 5 bin 272 bağımsız bölüm incelendi. Hasar tespit çalışmaları, arama kurtarma çalışmalarını takip eden 12 gün içerisinde tamamlandı. Kastamonu, Sinop, Bartın sel felaketi Kastamonu'nun Bozkurt, Sinop'un Ayancık ve Bartın'ın Ulus ilçelerinde yoğun tahribata sebep olan 11 Ağustos 2021'deki sel felaketinin ardından 50 ekip ile hasar tespit çalışmaları yapılarak, 5 bin 684 bina, 24 bin 262 bağımsız bölüm incelendi. Çalışmalar 12 günde tamamlandı. Orman yangınları Antalya, Mersin, Muğla, Osmaniye ve Adana illerinde yoğun tahribata sebep olan 28 Temmuz- 10 Ağustos'taki orman yangınları sonrası 50 ekiple 10 gün içerisinde tamamlanan hasar tespit çalışmaları sırasında 6 bin 497 binadaki 12 bin 252 bağımsız bölümde hasar tespiti yapıldı. Dere yataklarında afet önleme tespit çalışmaları Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, iklim değişikliğine bağlı olarak Türkiye'deki taşkınlar ve sel afetlerine karşı can ve mal güvenliğini sağlama amacıyla, yerleşim merkezlerindeki dere güzergahları üzerinde bulunan risk altındaki yapıların tespitine yönelik çalışmalarını da sürdürüyor. Dere yatağında ya da taşkın sahası içerindeki riskli yapıların tespiti için Yapı İşleri Genel Müdürlüğü ve Devlet Su İşleri İş birliği ile saha çalışmaları yürütülüyor. Bu kapsamda Karadeniz, Marmara ve Ege bölgelerindeki kentlerde dere güzergahlarında bulunan riskli yapıların tespiti yapılıyor. Buna göre, Karadeniz Bölgesi'nde 1 milyon 803 bin 930 metrekare oturum alanı ve 16 bin 503 bağımsız bölüm, Marmara Bölgesi'nde 1 milyon 403 bin 320 metrekare oturum alanı ve 8 bin 83 bağımsız bölüm, Ege Bölgesi'nde, 2 milyon 722 bin 314 metrekare oturum alanı ve 18 bin 300 bağımsız bölüm, Akdeniz Bölgesi'nde 24 bin 527 metrekare oturum alanı ve 3 bin 836 bağımsız bölüm ile Trakya'da 120 bin 751 metrekare ve 1793 bağımsız bölüm incelendi.

2 yıl önce

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu: 2022 yılını Afet Tatbikat Yılı ilan ettik

2022 yılının ilk Afetlere Hazırlık Değerlendirme Toplantısı, Afet ve Acil Durum Müdürlüğünde gerçekleştirildi. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu başkanlığında yapılan toplantıya, Bakan Yardımcısı İsmail Çataklı, İstanbul Valisi Ali Yerlikaya, AFAD Başkanı Yunus Sezer ve kurum temsilcileri katıldı. Bakan Soylu, toplantı öncesi açıklamalarda bulundu. 2022 yılının Afet Tatbikat Yılı ilan edildiğini söyleyen Soylu, afetlere hazır olmak için çalışmaların artırılarak devam ettiğini ifade etti. Soylu, deprem konusunda da uyarılarda bulunarak, bilimsel verilerin ciddi bir deprem tehdidinin çok da uzakta olmadığını gösterdiğini vurguladı. Bu bağlamda AFAD mobil uygulamasının önemine dikkat çeken Soylu, afet anlarında iletişimin rahat bir şekilde sağlanabilmesi için uygulamanın yaygın bir şekilde kullanılması gerektiğini belirtti. “14 milyon öğrenci ve 1 milyon öğretmenle tatbikat yapıldı” İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Afetlerle mücadele ve hazırlık planları kapsamında çalışmaların sürdüğünü söyleyerek, “2020 sonlarında başladığımız ve 2021 yılı sonunu nihai hedef olarak belirlediğimiz, İstanbul’da da sayın valimizin koordinasyonunda ve üniversitelerimiz ile beraber Türkiye’nin 81 ilinde yaptığımız gibi İl Afet Riski Azaltma Planı hazırlanmış ve 81 ilde ,ki bütün bunlarla ilgili bitme tarihinde hedef 2025 idi ancak meselenin muaccel olmasına, önemine binaen biz bunu geriye çektik, çok ciddi bir çalışma yürüttük. Hedefimize uygun bir şekilde 81 ilde, İl Risk Azaltma Planlarını tamamladık. Son olarak dün, 14 milyon öğrenci, 1 milyon öğretmen ve okullarda sivil olarak çalışanlar, polislerimiz, jandarmalarımız, sivil toplum kuruluşlarımız, Kızılay’ından sağlık kurumlarımıza kadar, herkesin katıldığı muhteşem bir tatbikat gerçekleştirildi” dedi. “2022 yılını Afet Tatbikat Yılı ilan ettik” Toplumun afetlere hazır olması için tatbikatların son derece önemli olduğunu vurgulayan Soylu, “Afetlere hazır olma, toplumun afet bilincini sürekli artırma, afet farkındalığımızı diri tutma anlayışı ile Afet Eğitim Yılı kapsamında öğrenilenleri pratiğe dökme hedefiyle, 2022 yılını Afet Tatbikat Yılı ilan ettik. Geçtiğimiz hafta Erzurum’da kış tatbikatı yaparak bunun ilk adımını attık. Bütün okullarda, üniversitelerde, yurtlarda, kamu kurumlarında, havalimanlarında, otobüs terminallerinde, hastanelerde, ceza ve tevkif evlerinde, organize sanayi bölgelerinde, alış-veriş merkezlerinde, konutlarda ve sitelerde, bazıları tematik, yani maden kazası, endüstriyel tesis, kış arama ve kurtarma gibi kendisine ait konusu olan tatbikatlar olacaktır. 2022 yılında bu kapsamda 66 il düzeyi tam tatbikat, 15 bölgesel düzeyde tam tatbikat, İstanbul ilimizde 1 ulusal düzeyde tam tatbikatı, 1 uluslararası düzeyde arama ve kurtarma tam tatbikatı, 18 AYDES uygulama tatbikatı, 11 tematik tatbikat, 2 bin 921 yangın ve tahliye tatbikatı, 51 bin 281 deprem anı tatbikatı, 71 sivil savunma ikaz alarm tatbikatı olmak üzere toplam 54 bin 302 tematik tatbikat planlamış olduk” diye konuştu. “Bu bir sır değil, deprem beklentimiz var” Bakan Soylu, son bir yılda Türkiye genelinde 25 bin 753 deprem meydana geldiğini ifade ederek depremler konusunda uyardı. Soylu, “İstanbul’u afetlere hazırlamakla, özellikle bir deprem afetine karşı hazırlamak için çalışmalarımızı ara vermeden sürdürdük. Böyle bir beklentimiz var mı? Bu bir sır değil, evet var. Bu işe er ya da geç karşılaşacağız. Sonra eyvah para etmez. Biz normal bütün işlerimizi yaparken zihnimizin bir tarafında bu depremle ilgili hangi tedbirleri aldığımız, gerek il risk azaltma planlarımız, gerek Türkiye Afet Müdahale Planı ile ilgili kurumumuzun buna hazır olup olmadığını bir vesile ile sürekli tartmalı, arkadaşlarımızı ve kurumlarımızı buna göre hazırlamak durumundayız. Türkiye, depreminden seline, yangınına kadar afet bölgesidir. Deprem anı karmaşık bir andır. Siz yüzde yüz mükemmeli hazırlamalısınız ki oradan kaybettiğimizle vatandaşımıza ulaşma konusunda kontrolü elinizde tutabilen ve bu konuda derhal toparlanabilen ve yönetimi en üst düzeyde yapabilen bir anlayışı gerçekleştirebilelim. Bu konuda uzmanlığı bulunan neredeyse bütün bilim insanlarımız, bilimsel verilerin tespiti ciddi bir deprem tehdidinin çok da uzakta olmadığı yönündedir. Bunu görmezden görmek kendimizi kandırmak olur. AFAD verilerine göre sadece 2021 yılında ülkemizde küçüklü büyüklü toplam 23 bin 753 deprem meydana geldi. Bunların 255 adedi 4 ile 5 büyüklüğü arasında, 26’sı 5 ile 6 arasındaydı, 3 tanesi de 6’dan büyüktü. Dolayısıyla burada meseleyi ciddiyetle ele alma ve yarın deprem olacakmış gibi hazırlanmak durumundayız” şeklinde konuştu.

2 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan kadın muhtarlar ile buluştu: "Failin indirim almaya yönelik duruşmadaki tutum ve davranışları, kıyafeti, kravat takması, boyun bükmesi, takdiri indirim sebebi olarak dikkate alınmayacak"

İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamasından önemli satırbaşları: Bugün burada ülkemizin hemen her şehrinden 900'e yakın kadın muhtarlarımızla birlikteyiz. Bugünkü buluşmamızın ilave bir önemi var. Bugün 8 Mart Dünya Kadınlar Günü. Sizlerin nezdinde ülkemizdeki tüm hanımefendilerin 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nü tebrik ediyorum. ŞİDDETE UĞRAMASINI ASLA KABULLENEMEYİZ Bizim için kadın, merhum Neşet Ertaş'ın 'kadın insan, erkek insanoğlu' diye ifade ettiği şekilde insanın yarısıdır. İki varlıktan birinin sırf cinsiyetinden dolayı ayrımcılığa uğramasını, hele hele şiddete uğramasını asla kabullenemeyiz. Kadınlara hak ettiği değeri vermek inancımızın, kültürümüzün, anayasa ve yasalarımızın bize emridir. Maalesef yakın tarihimizde buna ters düşen nice hadiseye tanık olduk. Yıllarca eğitimden yoksun bırakılan kadınlarımıza eğitim hakkını biz verdik. Kadınların hukuksuz biçimde haspedilen seçilme hakkını kullanmasını biz sağladık. Anayasa açıkça 'Çalışma herkesin hakkıdır' demesine rağmen haksız şekilde kamuda çalışma haklarından yoksun bırakılan kadınlara bu hakkı yine biz verdik. Her alanda ülkemizin beşeri sermayesinin önündeki engelleri biz kaldırdık. Kadınlarımız arasında başörtülü ve başı açık ayrımını biz sona erdirdik. Kadınlar lehine pozitif ayrımcılık yapılmasını anayas akuralı haline biz getirdik. Eşitsizliği gidermeyi devlete görev olarak biz verdik. KADINA KARŞI ŞİDDETLE MÜCADELEDE KADINLARDAN YANA TARAFIZ Kadın hakları konusunda kadınlardan yana biz tarafız. Kadına karşı şiddetle mücadele konusunda yine kadınlardan yana tarafız. Aile içi şiddeti şikayete tabi olmaktan çıkardık, resen takip edilen suçlar arasına aldık. 23 YERDEN BIÇAKLIYOR, BÖYLE BİRİSİNİ NASIL OLUYOR DA SERBEST BIRAKIYORSUN Dün MYK toplantım vardı. Tokat'taki Özlem kardeşimizin 23 yerden ahlaksız, adi eşi tarafından bıçaklandığını öğrendim. Dikkat edin 23 yer. 'Ne yaptılar' diye Adalet Bakanlığı'nın da sunumu vardı, sordum. Meğerse 3 aydan sonra serbest bırakmışlar adamı. Hemen araştırdık, hamdolsun tekrar bu adi herifi içeri almışlar. Hemen irtibatı kurduk, Tokat milletvekilimiz Özlem hanım takip edecek, ben de takip edeceğim. 23 yerden bıçaklıyor. Be hey hakim sen nasıl oluyor da böyle birisini serbest bırakıyorsun. Hakim böyle tasarruf yapıyor, sonra yargıya hakaret. Ne hakareti? Bu ülkede ben Cumhurbaşkanıysam, 23 yerden eşini bıçaklayan adamı serbest bırakıyorsan bunla ilgili söylenmesi gereken neyse ben de söylerim. Sonuna kadar da takip edeceğiz, daha bitmedi işimiz. Bakanıma da bunu söyledim, 'Bunu yakın takibe alacaksın, beni de bilgilendireceksin, atılması gereken adımı atacağız'. Bu hakim de olabilir, savcı da olabilir. Adalet ortada kalmaz, yerde sürünmez, onun için de gereğini yapacağız.  KADINA KARŞI ŞİDDETTE SUÇLAR ARTIYOR Failin pişmanlık içermeyen davranışlar takdiri indirim nedeni olarak kabul edilmeyecektir. Failin indirim almaya yönelik duruşmadaki tutum ve davranışları, kıyafeti, kravat takması, boyun bükmesi, takdiri indirim sebebi olarak dikkate alınmayacak. Kasten öldürme, kasten yaralama, işkence ve eziyet suçlarının kadına karşı işlenmesini nitelikli hal kapsamına alarak cezaları arttırıyoruz. Israrlı şekilde fiziken takip etmek, iletişim araçlarını, üçüncü kişileri kullanarak temas kurmaya çalışmak fiilleri de artık suç sayılacak. Eşe ya da boşanmış olduğu eşe karşı işlenen suçlar katalog suçları arasına alınacak. Mağdur kadınlara talepleri halinde ücretsiz avukat tayin edilecektir.  Pek çok ülkede uygulamaya geçirilen siyasi istikrarsızlık, sosyal kaos farklı görünümlerle bizim üzerimizde de defalarca denenmiştir. Bu saldırılar kimi zaman terör örgütleri, kimi zaman içimizdeki hainler kullanılarak yapılan darbe girişimleri vasıtasıyla yapılmıştır. Bu saldırıların hepsini de boşa çıkardık. Eğer bugün Libya'da kardeşlerinin imdadına yetişebiliyorsa, Azerbaycan'da kardeşlerinin imdadına yetişebiliyorsa işte bu güçlü irade vardır. AYÇİÇEĞİ SORUNUMUZ YOK. STOKÇULARA KARŞI GEREĞİNİ YAPACAĞIZ Muhtar kardeşlerimden bir şeyi özellikle rica ediyorum. Son günlerde bir yağ meselesi çıkardılar. Bizim ayçiçeği, zeytinyağı böyle bir sorunumuz yok. Muhalefet ülkemizi darda, zorda göstermek adına böyle bir kampanyayı yürütüyor. Mahallenizdeki, köyünüzdeki marketlerde, bakkallarda gerçekten ayçiçek yağı var mı, yok mu? Gerekirse sizler İçişleri Bakanlığımız adına bunların depolarını bile takip edip bizlere ihbar edeceksiniz. Bu stokçuların biz gereğini yapacağız. Sizler Vali'nin o mahallelerdeki eli, ayağısınız. Bu devleti provoke etmeye çalışanlara gereken dersi vermek boynumuzun borcudur. Bunlar stokçu. Yağları depoluyorlar, utanmadan sıkılmadan rakamları yükseltiyorlar. 'Raflarda ayçiçek yağı yok' diyerek kampanyayı yürütüyorlar. Dün İçişleri Bakanımla bunu konuştum. Nerede böyle bir stokçu varsa gereğini yapacağız. Çünkü bizim böyle bir sıkıntımız yok. Sıkıntımız olmadığı halde stokçuluk yapanlar bunun hesabını verecek. AÇIK KONUŞUYORUM; ÜNİVERSİTEYİ YENİ BİTİREN DOKTORLARI BURADA İSTİHDAM EDERİZ (Kamu hastanelerindeki doktor sorunu) Doktorlar özel sektör daha çok para veriyor diye gidiyormuş, açık konuşuyorum, varsın gidiyorsa gitsinler. Bizler de üniversiteyi yeni bitiren doktorları burada istihdam ederiz. Gerekirse yurtdışından ülkemize dönmek isteyenleri buraya davet ederiz. Buralar boş kalmaz, merak etmeyin. Asistan doktorlarımızla yola devam ederiz. Boş kalmayacak, ne gerekiyorsa bunu yapacağız.   ENERJİ VE GIDA FİYATLARI Enerji ve gıda fiyatlarında yaşanan gelişmelerin bir kısmı küresel dengesizliklerden kaynaklanıyorsa da bir kısmı da içerideki hırsların ve manipülasyonların eseridir. Bu vesileyle vatandaşlarımıza söylentilere aldırış etmemeleri, tahriklere gelmemeleri, provokasyonlara karşı daima teyakkuz halinde bulunmaları çağrısında bulunuyorum. Milletimizden devletimize güvenmesini, hükümetine desteğini sürdürmesini, sabırlı olmasını istiyoruz. Dünyadaki ülkelerin önemli bir kısmının güçlü devlet yönetimi giderek artan ekonomik işleyiş sıkıntısı içinde kıvrandığı süreçte ülkemizin elindeki kıymetlerin değerini çok iyi bilmeliyiz.  RUSYA - UKRAYNA SAVAŞI 20'yi aşkın devlet başkanı, başbakanla Rusya-Ukrayna arasındaki savaşla ilgili görüşmeler yaptım, halen devam ettiriyoruz. Yarın İsrail Cumhurbaşkanı gelecek, öbür gün Azerbaycan Cumhurbaşkanı gelecek. Türkiye'nin durduğu yeri hatırlatması bakımından ne kadar önemli olduğunu ifade etmek istiyorum. Ülkenin başına kara bulut toplamak isteyen her kimse sıfatı ne olursa olsun art niyetlidir.  MUHTAR MAAŞLARINI 4 BİN 250 TL'YE ÇIKARDIK Sizlerden gelen teklif üzerine 19 Ekim tarihini Muhtarlar Günü olarak ilan ettik. SGK primlerinin devlet tarafından ödenmesi, maaşlarının arttırılması, tek tip muhtar kimliği başta olmak üzere pek çok iyileştirme yaparak bu sorunları ortadan kaldırdık. Muhtar maaşlarının asgari ücretin altında kalmaması için adımları attık, kanun değişikliği de Meclisimizin takdiri ile çıkacaktır. Hükümete geldiğimizde 97 liracık muhtar maaşı vardı. Muhtar maaşlarını biz 4 bin 250 TL'ye çıkardık. Ankara'da hazırlıkları süren Muhtar Konuk Evi'ni 19 Ekim'de hizmete açmayı planlıyoruz. 

2 yıl önce

İçişleri Bakanı Soylu: Türkiye afet bölgesi. Beslenme, barınma, haberleşme ve iletişim bütün çalışma gruplarımız buna hazır

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Türkiye'nin afet bölgesi olduğunu belirterek "Beslenme, lojistik, barınma, haberleşme ve iletişim bütün çalışma gruplarımız buna hazır. Bugün Allah'a hamdolsun bütün kapasitemizle 'Nerede bu devlet?' değil, 'Allah devlete zeval vermesin.' noktasına getirebilecek bir anlayışı oluşturmaya çalışıyoruz." dedi. Bakan Soylu Diyarbakır'daki temasları kapsamında, merkez Kayapınar ilçesindeki Tema Park'ta 11 AFAD Birlik Müdürlüğü, 10 il müdürlüğü ve 1433 çalışanın katılımıyla düzenlenen Diyarbakır Kentsel Arama Kurtarma Ekipleri Tatbikatı"na iştirak etti. Senaryo gereği kent meydanında toplanma alanında kurulan çadırları gezen ve yetkililerden bilgi alan Soylu, çadırdaki çocuklarla sohbet etti. Soylu, daha sonra Büyükşehir Belediyesine ait toplu taşıma araçlarındaki çocuklarla görüşerek olası bir depremde yapılması gerekenlerle ilgili bilgi verdi. Fırat Mahallesi Aşağı Karakuyu mevkisinde kurulan Tatbikat Yönetim Merkezi çadırını da ziyaret eden Soylu, depremle ilgili yapılan sunumu ve arama kurtarma tatbikatını izledi. Soylu, yaptığı konuşmada, afet tatbikatının 1433 çalışan ile 4 arama kurtarma köpeğinin katılımıyla gerçekleştirildiğini belirterek afet tatbikatının 4 ayrı ana konuda yapıldığını söyledi. Bu tatbikatlara ilişkin bilgi veren Soylu, şöyle devam etti: "Biri şu an 4 ayrı enkazın bulunduğu, kentsel arama kurtarma dediğimiz gerçekleşen depremden hemen sonra AFAD ile görev yapacak tüm kamu, kurum ve kuruluşlarının, sivil toplum kuruluşlarının ortak çalışmasıyla gerçekleşiyor. Şu an Eğil'de baraj kapaklarının patlaması vesilesiyle oluşabilecek bir afete yönelik hem suyun içerisinde hem de kayaların olduğu bölgede arama kurtarma çalışmaları devam etmekte. Orada da çok ciddi bir çalışma gerçekleşiyor. Yol üzerinde patlayan bir yakıt tankeri için de tatbikatımız var. Bu tatbikatta aynı şekilde devam etmekte." "Bu yıl yaklaşık 54 bin 302 tatbikat gerçekleştireceğiz" "Bu yıl yaklaşık 54 bin 302 tatbikat gerçekleştireceğiz." diyen Soylu, 10 gün önce de Erzurum'da bir kış tatbikatı yaptıklarını belirtti. Soylu, "Burada vatandaşlarımıza yönelik farkındalık oluşturmak, aynı zamanda kamu kurumları, sivil toplum kuruluşlarımızı ve gönüllülerimizin müdahale edebilme anlayışını gerçekleştirmek üzere bunu yapıyor ve gerçekleştiriyoruz. Her tatbikatımızın önemli senaryoları ve hazırlıkları var. Her tatbikatın kendine ait adımları var, bunlar teker teker gerçekleştiriyorlar. Yılın sonuna doğru bir Türkiye tatbikatı gerçekleştireceğiz. Yine bir tatbikat yaptık biliyorsunuz yaklaşık 15 milyona yakın öğrenci ve Milli Eğitim Bakanımızla okullardan tahliye tatbikatı yaptık." diye konuştu. Yıl sonuna kadar yaygın bir şekilde bu çalışmaların süreceğine işaret eden Soylu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Çünkü hazırlıklı olmazsak, vatandaşlarımıza eğitim ve farkındalık dahil hepsini anlatabilme kabiliyetine sahip olamazsak yarın bu afetlere hazırlıksız yakalanırız. Hepimiz yaşadık. Hangimiz Türkiye'nin en büyük orman yangınlarıyla karşı karşıya kalabileceğimizi tahmin ederdi. Öyle oldu. Hangimiz sel afetleri gelebileceğini tahmin ederdi. Ama böyle oldu. Elazığ, Malatya, İzmir ve Van'a kadar depremlerle karşı karşıya kaldık. Türkiye'de maalesef karşı karşıya kaldığımız bir süreç. Çünkü kimsenin aklından çıkarmaması gereken bir gerçek var, kaya düşmesinden çığa, depremden, sele ve yangınlara kadar Türkiye afet bölgesi. İrili ufaklı kapasitemizi genişletip, vatandaşımızın en üst seviyede emrinde ve yardımında olma hadisesini ortaya koymalıyız. Beslenme, lojistik, barınma, haberleşme ve iletişim bütün çalışma gruplarımız buna hazır. Biz de bunun altyapısını iyi bir şekilde hazırlamak için gayret gösteriyoruz. Bugün Allah'a hamdolsun bütün kapasitemizle 'Nerede bu devlet?' değil, 'Allah devlete zeval vermesin.' noktasına getirebilecek bir anlayışı oluşturmaya çalışıyoruz." "Son 2 yılda 60 bin afetzedemize afet konutları yapıldı" Soylu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatlarıyla bu yılın Türkiye'de "Afet Tatbikat Yılı" ilan edildiğini, geçen yılın da "Afet Eğitim Yılı" olduğunu hatırlatarak, milyonlarca insana bir vesileyle ulaştıklarını aktardı. "Şu anda 27 akredite kuruluşumuz var. Bundan 3 yıl önce 1 akredite kuruluşumuz yoktu." ifadelerini kullanan Soylu, tüm bakanlıkların, kamu kurum ve kuruluşların çok büyük bir çaba içerisinde olduğunu, Türkiye'nin sadece kendine değil bu konuda dünyadaki birçok ülkeye de yön verebilecek noktaya ulaştığına inandığını bildirdi. Soylu, "Geçenlerde yine Kırgızistan'daki arkadaşlarımız buradaydı. Onların afet akreditasyonunu dünyaya sağlayan adımı onlarla beraber gerçekleştik. Azerbaycan'da da aynısı yaptık. Dünyanın birçok yerine de bu konuda hem eğitim veren hem onların akreditasyonlarını dünyayla bütünleştiren bir anlayış ortaya koyuyoruz." dedi. Afetin ne zaman geleceğinin bilinmediğine işaret eden Soylu, "Afet anında müdahale konusunda kendimizi hazırlıyoruz ve afet sonrası iyileştirme adımlarında da elimizden geleni yapıyoruz. Şu anda son 2 yılda 60 bin afetzedemize Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile TOKİ tarafından afet konutları yapıldı. Bunların 45 bini hazırlandı ve tamamlandı." şeklinde konuştu. Soylu, bakanlıklara, devletin bütün kurum ve kuruluşlarına, itfaiyeden sivil toplum kuruluşlarına, bütün arama kurtarma ekiplerine ve akredite edilmiş kurum ve kuruluşlara ayrı ayrı teşekkür etti, onları takdir ve tebrik ettiğini söyledi. Büyük bir insanlık görevini birey ve grup olarak ortaya koyduklarını, dünyaya örnek olduklarını anlatan Soylu, bu tatbikatın koordinasyonu için de AFAD'a ve emeği geçen herkese teşekkür etti. Bakan Soylu, Dicle Baraj Gölü'ndeki tatbikatı izledi Bakan Soylu daha sonra Eğil ilçesine geçerek Dicle Baraj Gölü'nde AFAD, UMKE, Emniyet ve Jandarma ekiplerince yürütülen “Suda Mahsur Kalma ve Arama Kurtarma" tatbikatını takip etti, teknede yetkililerden bilgi aldı. Su altında arama kurtarma yapan ekiple telsizle görüşen Soylu, tatbikatı yürüten ekiplere hitaben, "Bu arama kurtarma tatbikatlarının her biri bizim için büyük bir sınava hazırlık mesafesinde. Allah bir afetle karşılaştırmasın. Bunu en iyi yaşayanlar sizlersiniz. Çünkü afet bölgesinde yaşıyoruz. Bu vesileyle gayretinizi takdir ediyoruz, teşekkür ediyoruz." dedi. Dalgıçların su altından çıkardığı Türk bayrağını alıp öpen Soylu, ardından Diyarbakır-Elazığ kara yolunun Devegeçidi mevkisinde gerçekleştirilen kimyasal madde yüklü tankerin senaryo gereği patlamasına ilişkin yürütülen tatbikatı izledi. Bakan Soylu'ya temaslarında İçişleri Bakan Yardımcısı İsmail Çataklı, Vali Münir Karaloğlu ile AFAD Başkanı Yunus Sezer de işlik etti.

2 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan: İnsanlarımızın kıyafetine takılıp milletimizin mirasına sırt döndüler!

İşte Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar... Sevgili İstanbullular, kıymetli misafirler sizleri en kalbi duygularımla selamlıyorum. Böyle bir müstesna bir ay içinde maşallah bu kitap fuarlarıyla birlikte bir de Büyük Çamlıca Camimizin altında inşallah müzemizi de açıyoruz ve bu müze de senede 1 bazen 2 kez elimizdeki tüm objeler sergilenecek. Milletimizin hizmetinde olacak. Salgın sebebiyle 2 yıldır arada verilen fuarlarımızın yeniden başlamış olmasından memnuniyet duyuyorum. Kuran-ı Kerim'i her şeyin üstünde tutan bir kültürel müktesebata sahibiz. İslam Medeniyetleri Müzesi'nde pek çok sanat eseri sergileniyor.  "BUGÜN TÜRKİYE ULUSLARARASI YAYINCILAR BİRLİĞİNDE İLK 10'DA" Tarihimizde Gazali gibi, İbni Sina gibi isimler vardır. Ecdanın kalem, kılıçtan keskindir sözü okumaya ve yazmaya verdiği öneme işaret eder. Ülke ve millet olarak beka mücadelesi yürüttüğümüz asırlarda sadece topraklarımızı geride bırakmakta kalmadık, aynı zamanda kültürel bir çoraklıkla da karşı karşıya kaldık. Uzunca bir süre devam eden Türkiye'nin geri kalmışlığı sadece insanlarımızın günlük hayatlarındaki eksiklerle ilgili değildi. Asıl geri kalmışlığı zihinlerde yaşamıştık. İnsanların kılıklarına, kıyafetlerine, ibadetlerine, konuşmalarına, oturmalarına, kalkmalarına takılıp kalanlar milletimiz aklı selim, zevki selim, kalbi selim gibi  bizi biz yapan asıl mirasına sırt dönmüştü. Ülkemizin son 20 yılda gerçekleştirdiği büyük demokrasi ve kalkınma atılımının en hayırlı neticelerinden biri; milletimizin diğer alanlarla birlikte okuma, yazma alanlarında da önünü açmış olmasıdır. Bugün Türkiye kitap üretimi ve sektörün büyüklüğü bakımından uluslararası yayıncılar birliğinde ilk 10'da yer alan bir yere gelmiştir. Mesela 2000 yılında kitap sayısı 9 bini bile bulmazken bu rakam geçtiğimiz yıl 87 bini aşmıştır. Önde gelen araştırma şirketlerimizin yaptıkları çalışmalar okuma oranın son 14 yılda 2 katından fazla arttığını göstermektedir. Bu artışın en çok da gençlerimiz arasında yaşanıyor olması geleceğimiz adına bize umut vermektedir. Rabbimden bizleri sağlıkla, huzurla bayrama eriştirmesini temenni ediyorum. Hepinizi sevgiyle, saygıyla selamlıyorum. Kalın sağlıcakla...

1 yıl önce

15 Temmuz gecesi Kılıçdaroğlu'nun kıyafetinde dikkat çeken detay

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun 15 Temmuz 2016'da FETÖ'nün hain darbe girişimi gecesinde kıyafetlerini değiştirdiği ortaya çıktı. 15 Temmuz gecesi 23.00-23.00 sıralarında Atatürk Havalimanı'na inen Kılıçdaroğlu'nun lacivert kravat taktığı güvenlik kameralarında görüldü. SAKLANDIĞI EVDE KIYAFETLERİNİ DEĞİŞTİRDİ Havalimanından sonra Bakırköy Belediye Başkanı'nın Florya'daki evinde saklanan CHP liderinin televizyon izlerken çekilen fotoğrafında ise kravatını kırmızı ile değiştirdiği dikkat çekti. Akıllara ise Kılıçdaroğlu'nun 15 Temmuz gecesi sabaha kadar neden grand tuvalet beklediği geldi.

1 yıl önce

AFAD gönüllüsü üniversiteliler, afetlere karşı hazırlanıyor

Türkiye Afet Müdahale Planı çerçevesinde Kahramanmaraş'ta "AFAD Gönüllülük Sistemi"ne üye olan üniversitelilere hem teorik hem de uygulamalı eğitimler veriliyor. Doğal afetlerin yanı sıra acil durumlarda da can kurtarmak üzere eğitim alan gönüllüler, haftanın belirli günlerinde kentin çeşitli noktalarındaki eğitim ve uygulama merkezlerindeki çalışmalara katlıyor. AFAD personelinden gruplar halinde teorik ve pratik bilgiler alan gönüllüler, daha sonra öğrendiklerini belli kurallar çerçevesinde gerçekleştirilen tatbikatlarla uygulamalı olarak pekiştirme fırsatı buluyor. Bir yandan okullarına devam ederken, bir yandan da AFAD'ın deneyimli personellerinden mesleğin inceliklerini öğrenen öğrenciler, şimdiden gelecekte yapacakları zorlu görevlere hazırlanıyor. Kahramanmaraş İl Afet ve Acil Durum Müdürü Aslan Mehmet Coşkun, AA muhabirine, Kahramanmaraş'ta afet gönüllülüğü kapsamında tüm çalışmaların devam ettiğini dile getirdi. Coşkun, Kahramanmaraş'ın deprem riski bulunan bir il olduğunu hatırlatarak, herhangi bir afet durumunda gönüllülerin mahalle, sokak, ev, sınıf ve bulundukları ortamlarda önemli görevler üstleneceğini aktardı. Gönüllüleri hem teorik hem de uygulamalı eğitimlerle afetlere hazır duruma getirdiklerini anlatan Coşkun, şunları kaydetti: "Kentimizde üniversite eğitimini sürdüren öğrencilerimiz, bizim için güçlü bir kaynak. Öğrencilerimiz olası bir depremde hem yurt hem de evlerde kalıyorlarsa arkadaşlarını yönlendirecek, yardımcı ve destek olacak. Bununla birlikte büyük bir afette bizlerin barınma, yardım dağıtımı gibi birçok konuda destekçimiz olacak. Öncelikle biz çalışmalara, temel afet bilinci eğitimiyle ile başlıyoruz. Daha sonra psikososyal eğitimleri gerçekleştiriyoruz. Teorik olarak arazide yön bulma, insani yardım nasıl gerçekleştirilir, çadır nasıl kurulur gibi eğitimler veriyoruz. Arama kurtarma eğitiminde ise gönüllülerimize kullandığımız ekipmanları tanıtıyoruz. Bu ekipmanların nasıl kullanılacağı ve nerelerde kullanılacağını gösteriyoruz. Katılımcılarımıza enkaz modeli üzerinde nereler risklidir, bir enkaza nasıl yaklaşmaları gerekiyor, bir enkazda yaralı gördüklerinde nasıl ilk yardım yapmaları gerektiğine yönelik eğitim veriyoruz. Bu eğitimleri tamamladıklarında ise bir uygulama tatbikatıyla destek afet gönüllülerimizi olası bir afette ekiplerimize destek verecek şekil ve donanımda hazırlamış oluyoruz." ÖĞRENCİLER DE EĞİTİMLERDEN MEMNUN Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Tekstil Teknolojisi Bölümü öğrencisi Salih Yenipınar da yaşanabilecek afet durumlarına karşı hazırlanmak amacıyla eğitimlere katıldığını belirtti. AFAD'ta aldığı eğitimlerin kendisi için önemli olduğunu vurgulayan Yenipınar, "AFAD'ın deprem, yangın, ilkyardım eğitimlerinin olduğunu görünce bu konularda eğitim almak için buraya geldim. Üniversiteye geliyoruz tabi eğitim hayatı. Oradan sonra AFAD'a geliyoruz. Bu da bizim için çok önemli. Can güvenliği her şeyden önce geliyor. Okuldan buraya geliyoruz. Herkesin bu tarz etkinliklere katılması ve öğrenmesi lazım. Şu anda öğrenmemek ayıp. Bilmiyorum diye hiçbir şey yapmamak lazım . Sokakta bile her şey olabiliyor." dedi. Öğrencilerden 4 çocuk annesi Zehra Tufan, Elazığ'da yaşanan depremi Kahramanmaraş'ta hissettiklerini ve deprem anında ne yapacaklarını bilemedikleri için AFAD gönüllüsü olmaya karar verdiğini anlatarak, "Okuldan çıkıyorum buraya geliyorum. Evde 4 çocuğum var arda kalan zamanlarda buraya gelip ilk yardım, deprem, sel, yangın gibi konularda eğitim almak benim için çok önemli. Hayatıma çok şey katacağına inanıyorum." ifadesini kullandı. Bilgisayar Teknolojisi Bölümü öğrencilerinden Rauf Kürşat Maraşlıoğlu, zor zamanlarda insanlara yardımcı olabilmek adına eğitimlere katıldığını dile getirdi. Derslerinden arda kalan zamanlarda eğitim ve tatbikatlara katıldığını anlatan Maraşlıoğlu, şöyle konuştu: "Çeşitli zorlu eğitimlerden geçerek insanların zor zamanlarında yanlarında olmayı amaçlıyoruz. AFAD gönüllü olmak en başında bilinçli olmayı gerektiriyor. Bilinçten sonra en büyük etken empati. İnsanların yaşadığı depremleri biz de hissederek onlara yardımcı olmamız gerektiğini öğreniyoruz. Bazen vakit ayırıyoruz bazen de vaktimizi buna harcıyoruz. Derslerimin olmadığı zamanlarda geldiğim oluyor derslerimin olduğu vakitlerde özellikle bilinçlenmek için vakit ayırıyorum." Öğrencilerden Saadet Ceylan, AFAD bünyesinde verilen eğitimler sonucunda afet bilinci kazandıklarını ve tatbikat ve eğitimlere herkesin katılması gerektiğini söyledi.

1 yıl önce

Kılıçdaroğlu şimdi de afet bölgesine giden bakanları hedef aldı: Soylu'nun o fotoğrafı yeniden gündem oldu

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında konuştu. Gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan Kılıçdaroğlu, Marmaris'te çıkan orman yangınına da değindi. Yangın üzerinden yeniden hükümeti hedef alan CHP lideri, gecesini gündüzüne katarak alevlerle mücadele eden ekiplerin tüm çabalarına karşılık "Marmaris'te yangın çıktı, oraya gittik. 3 gün söndüremediler." dedi. Kılıçdaroğlu, konuşmasının devamında afet bölgesine giderek yangın söndürme çalışmalarını yerinde takip eden bakanları hedef aldı. Kılıçdaroğlu, bakanlar için "Ne yapıyorlar orada?" ifadesini kullandı. AKILLARA BAKAN SOYLU'NUN O FOTOĞRAFI GELDİ Kılıçdaroğlu'nun bu çıkışının ardından, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun Ankara'da yaşanan ve can kayıplarına yol açan sel felaketinde çekilen fotoğrafı yeniden gündem oldu. Bakan Soylu, sağanak yağıştan etkilenen bölgelerde incelemelerde bulunmuş ve daha sonra Ankara Büyükşehir Belediyesi Başkanı Mansur Yavaş ile görüşmüştü. Görüşme anında çekilen bir fotoğraf büyük yankı uyandırırken Bakan Soylu'nun üzerindeki kıyafetlerin ıslak olması ve giydiği çizme gündem olmuştu.

1 2 3 4 5 6 7 8 9