28 Mart Perşembe 2024
2 yıl önce

Nobel ödüllü Malala: Harekete geçmezsek birçok Afgan kızı da benimle aynı hikayeyi paylaşabilir

Afganistan'daki gelişmeleri görüşen BM Güvenlik Konseyine seslenen Yusufzay, uluslararası topluma Afgan kadınları ve kız çocuklarının haklarının korunması çağrısında bulundu. Yusufzay, ''Ben tüm kız çocuklarının okula gitmesi için sesimi yükselttim. Silahlı bir adamın okul otobüsümü durdurup, bana seslenip üzerime ateş açtığına şahit oldum. Harekete geçmezsek birçok Afgan kızı da benimle aynı hikayeyi paylaşabilir.'' dedi. TALİBAN BAŞINDAN VURMUŞTU Kız çocukların eğitimini savunan Malala Yusufzay, 9 Ekim 2012'de ülkenin kuzeyindeki memleketi Svat Vadisi'nde okuluna gitmek için bindiği otobüste saldırıya uğramıştı. Otobüse binen bir Taliban militanı Malala'ya adını sormuş, daha sonra genç kıza üç kez ateş etmişti. Başından yaralanan Malala, saldırıdan 6 gün sonra tedavi için İngiltere'ye götürülmüş, Birmingham'daki Kraliçe Elizabeth Hastanesinde yaklaşık 3 ay kalmış ve kafatasına metal bir plaka yerleştirilmişti. Mart 2013'te taburcu edilen Malala, ailesiyle Birmingham'a yerleşmiş ve tekrar okula başlamıştı. 2014'te 17 yaşında Nobel Barış Ödülü'nü kazanan en genç kişi olarak tarihe geçen Malala Yusufzay, kazandığı 8 milyon kronluk ödülü Pakistan'daki okullara bağışlayacağını açıklamıştı. Özellikle kız çocuklarının eğitimi konusunda sembol isim haline gelen Malala, kendi adına açılan vakıf vasıtasıyla kalkınmakta olan ülkelerin birçoğunda kızların okula gidebilmesi için çalışmalar yapıyor.

2 yıl önce

BM: Afgan ekonomisinin çökmemesi için ülkeye para girişine izin veren geçici anlaşma gerek

Afganistan'daki gelişmeleri görüşen BM Güvenlik Konseyine seslenen Yusufzay, uluslararası topluma Afgan kadınları ve kız çocuklarının haklarının korunması çağrısında bulundu. Yusufzay, ''Ben tüm kız çocuklarının okula gitmesi için sesimi yükselttim. Silahlı bir adamın okul otobüsümü durdurup, bana seslenip üzerime ateş açtığına şahit oldum. Harekete geçmezsek birçok Afgan kızı da benimle aynı hikayeyi paylaşabilir.'' dedi. TALİBAN BAŞINDAN VURMUŞTU Kız çocukların eğitimini savunan Malala Yusufzay, 9 Ekim 2012'de ülkenin kuzeyindeki memleketi Svat Vadisi'nde okuluna gitmek için bindiği otobüste saldırıya uğramıştı. Otobüse binen bir Taliban militanı Malala'ya adını sormuş, daha sonra genç kıza üç kez ateş etmişti. Başından yaralanan Malala, saldırıdan 6 gün sonra tedavi için İngiltere'ye götürülmüş, Birmingham'daki Kraliçe Elizabeth Hastanesinde yaklaşık 3 ay kalmış ve kafatasına metal bir plaka yerleştirilmişti. Mart 2013'te taburcu edilen Malala, ailesiyle Birmingham'a yerleşmiş ve tekrar okula başlamıştı. 2014'te 17 yaşında Nobel Barış Ödülü'nü kazanan en genç kişi olarak tarihe geçen Malala Yusufzay, kazandığı 8 milyon kronluk ödülü Pakistan'daki okullara bağışlayacağını açıklamıştı. Özellikle kız çocuklarının eğitimi konusunda sembol isim haline gelen Malala, kendi adına açılan vakıf vasıtasıyla kalkınmakta olan ülkelerin birçoğunda kızların okula gidebilmesi için çalışmalar yapıyor.

2 yıl önce

Çavuşoğlu: Afganistan'da 4 bin civarında vatandaşımız kendi istekleriyle kaldı

Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, çeşitli ziyaretlerde bulunmak üzere Eskişehir'e geldi. Valilik bahçesinde Vali Erol Ayyıldız, AK Parti Eskişehir Milletvekili Nabi Avcı ve Emine Nur Günay ile diğer yetkililer tarafından karşılanan Bakan Çavuşoğlu, Vali Ayyıldız'ı makamında ziyaret etti. Cuma namazını Reşadiye Camii'nde kılan Çavuşoğlu, esnafı dolaşarak sohbet etti. Bakan Çavuşoğlu, ziyaretlerinin ardından otelde sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyle bir araya geldi. Dış politika değerlendirmesi yapan Çavuşoğlu, Afganistan'da bu yıl 570 bin kişinin yerinden edildiğini söyledi. Çatışmalar nedeniyle birçoğunun komşu ülke sınırlarında olduğunu anlatan Çavuşoğlu, "Afganistan şu ana kadar bu yıl için 570 bin kişi yerinden edilmiş durumda. Birçoğu komşu ülke sınırlarında şu anda. Çatışmalar maalesef giderek artıyor. Bugün dünyada 2 milyon insan çatışma bölgelerinde yaşıyor. Bir çatışmanın yansımalarının neler olduğunu yanı başımızda birçok ülkede yaşandığı için en iyi biz biliriz" dedi. '4 BİN VADANDAŞIMIZ HALA AFGANİSTAN'DA' Türkiye'nin Afganistan'dan çekilme sürecini anlatan Bakan Çavuşoğlu, 4 bin kadar Türk vatandaşının kendi istediğiyle Afganistan'da yaşamaya devam ettiğini belirtip, şöyle konuştu: "Rusya, Çin gibi birçok ülkenin komşu ülkelerin, bazı körfez ülkelerinin kaldığı yerde, bu kadar firmamızın hala aktif olduğu yerde, o kadar okulumuzun olduğu yerde bizim pılımızı pırtımızı toplayıp çıkmamız doğru mu? Doğru değil. Havaalanını biz işletmek istedik, sadece NATO'nun veya başka ülkelerin değil o günkü hükümetin bizden talebi vardı. Ülkenin kendisi yazılı bir şekilde talep etti. Meclis'teki süreci tam işletecektik, ondan sonra Taliban ülkeyi ele geçirdi. Şimdi tahliyelerimiz de yaptık, yeni durumda askerlerimizin kalması için bir sebep kalmadı Biz de çekildik, şimdi havaalanının işletilmesi için bu sabah Katar Dışişleri Bakanı da Ankara'da misafirimdi. Katar ile beraber hangi şartlarda olacağını konuşuyoruz ama burada şartlarında oluşması gerekiyor. Daha orada 4 bin civarında vatandaşımız var, bazı işçilerimiz ve firmalarımız kalmak istedi. Biz bunlara riskleri samimi ve şeffaf bir şekilde anlattık. Yarın gelmek isterseler onları getiririz. Nasıl salgının ilk aylarında bütün dünyada 100 bin vatandaşımızı hiç şova dönüştürmeden ülkemize getirdiysek Afganistan'daki vatandaşlarımızda dönmek isterse getiririz. Yarın bir tahliye ihtiyacı olursa, havaalanı şu anda, tahliye uçuşları ve insani yardımlar için bazı uçuşların olduğu ama her şeyin tam yoluna girmediğin söylemek isterim. Her ülkenin gücü olduğu gibi bizim de gücümüz var. Ülkemizin gücünü hafife almayalım. Askeri gücümüz de var, yumuşak gücümüz de var ama bunun harmanlanmasını çok iyi yapmamız gerekiyor." 'TÜRKİYE ARTIK OYUN KURUCU BİR ÜLKE' Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, artık Türkiye'nin 'oyun kurucu' bir ülke haline geldiğini söyledi. Türkiye'nin olmadığı hiçbir platformun gerçekçi olmadığını belirten Çavuşoğlu, "Biz şu anda çok farklı bölgelerde artık oyun kurucu bir ülkeyiz. Oyun kurucu olmak önemlidir, başkalarının kurduğu masada değil, bizim de içinde olduğumuz masada oyunların kurulması lazım. Oyun kurmak kadar oyunu bozmak da önemlidir. Özellikle menfaatlerimize yönelik oyunlar kuruluyorsa, Doğu Akdeniz'de denediler, şimdi değişik platformlardan bahsediyorlar. Bu platformların hiçbirinin geçerliliği yok. Türkiye'nin olmadığı hiçbir platform gerçekçi değildir. Hangi projeden bahsederseniz, bahsedin. Türkiye'nin iş birliği şarttır. Türkiye üzerinden geçmeyen hiçbir proje gerçekçi değildir. Bizim bu kurulan oyunları da Doğu Akdeniz ve Ege'de nasıl bozduğumuzu tüm dünya gördü" diye konuştu. 'TÜRKİYE, KIRIM TATARLARININ YANINDA' Bakan Çavuşoğlu, her zaman Kırım Tatarlarının yanında olduklarını ve bunu eylem ile söylemle de gösterdiklerini söyledi. Türkiye olarak Kırım ilhakını hiçbir zaman tanımadıklarını kaydeden Çavuşoğlu, "Kırım meselesinde öncü ülkelerden bir tanesiyiz. En son Kırım Konferansı'na katılarak, Türkiye olarak Kırım Tatarlarının yanında olduğumuzu bir kere daha söylem ve eylemlerimizle gösterdik. Kırım ilhakını hiçbir zaman tanımadık, bundan sonra da tanımayacağız. Kırım tatarlarının haklarını sonuna kadar savunmaya devam edeceğiz" dedi. Bakan Çavuşoğlu'nun sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyle bir araya geldiği toplantı soru-cevap olarak basına kapalı devam etti.

2 yıl önce

New York Times: ABD'nin Afganistan'da düzenlediği son hava saldırısında öldürdüğü kişi DEAŞ militanı değil

New York Times, Afganistan'ın başkenti Kabil'deki Hamid Karzai Uluslararası Havalimanı yakınlarında ABD'nin bir insansız hava aracıyla (İHA) gerçekleştirdiği hava saldırısıyla ilgili kamera kayıtları üzerine yaptığı araştırmada, hedef alınan Zemari Ahmadi'nin DEAŞ'a çalışmadığı ve de iddia edildiği gibi aracında patlayıcı taşımadığı sonucuna vardı. Araştırmanın detaylarının verildiği analiz yazısında, ABD askeri yetkililerinin saldırı düzenledikleri aracı kullanan kişinin kimliğini bilmediklerini kabul ettiğine, 43 yaşındaki Ahmadi'nin araca yüklediği ağır malzemenin "patlayıcı olabileceği" sonucuna varıldığına, ellerinde bu konuda kesin bir bilginin bulunmadığına dikkat çekildi. Hava saldırısında ölen Ahmadi, ABD yardım kuruluşu çalışanı çıktı Kamera kayıtlarının incelenmesi sonucu, ABD'nin DEAŞ üyesi olduğunu iddia ettiği Zemari Ahmadi'nin California merkezli bir yardım ve lobi grubu olan Nutrition and Education Internatinal (NEI) isimli kuruluşta elektrik mühendisi olarak çalıştığı anlaşıldı. Kayıtlarda, saldırı günü Ahmadi'nin iş arkadaşları ile Kabil'de Taliban'ın kontrolü altındaki bir parkta bulunan mültecilere gıda yardımı dağıttığı ve öğleden sonra aracıyla arkadaşlarını aldığı yere bırakarak evine döndüğü tespit edildi. Ahmadi'nin iş arkadaşlarını bıraktığı noktada yanında getirdiği bidonlara su doldurarak araca yüklemesi, ABD'ye ait İHA kamera görüntülerinde "patlayıcı" olarak algılandı. NEI çalışanının evinin bahçesine giriş yaptığı sırada ABD'nin hava saldırısı sonucu hayatını kaybettiği saldırıda, aynı aileden 7'si çocuk olmak üzere 10 sivilin öldürüldüğü bildirildi. Bidonlara su doldurduğu görüntü kaydı ortaya çıktı New York Times, ABD askeri yetkililerin patlayıcı taşıdığı iddiasıyla öldürdüğü Afgan vatandaşı Ahmadi'nin, su akmayan evindeki ailesine götürmek üzere beyaz aracının bagajında taşıdığı bidonlara su doldururken kaydedilen görüntülerini yayınladı. Videonun devamında, Ahmadi'nin yıllardır üyesi olduğu yardım kuruluşu NEI'nin merkezindeki çalışma görüntüleri de yer aldı. Ayrıca, ABD'nin iddia ettiğinin aksine, uzmanlar tarafından incelenen video ve fotoğraflarda vurulan araçta ikinci bir patlamanın izine rastlanmaması, patlayıcı madde taşımadığına delil olarak gösterildi. ABD Afganistan topraklarını terk ederken 29 Ağustos 2021 günü Kabil'de "DEAŞ’ın Afganistan kolu DEAŞ/H unsurlarına ait olduğu ve Kabil'deki havalimanına saldırı düzenleyeceği" iddiasıyla, saatlerce havadan takip ettiği bir aracı vurduğunu duyurmuştu.

2 yıl önce

Rusya'dan dünyaya 'Afganistan' çağrısı

Lavrov, başkent Moskova’da Katar Dışişleri Bakanı Muhammed bin Aburrahman Al Sani ile bir araya geldikten sonra düzenlenen ortak basın toplantısında konuştu. Afganistan’daki olayların insani sonuçlarının çok vahim olduğunu vurgulayan Lavrov, komşu devletlerin topraklarına Afganistan’dan mülteci akınının artması tehdidi konusunda endişelendiklerini belirtti. Mültecilerin çoğunun Avrupa’ya geçmeye çalışacağını ve davet edilmedikleri ülkeler için ciddi sorun oluşturacaklarını ifade eden Lavrov, "Bu sorunun bir an önce çözülmesi gerektiğini vurguluyoruz. Bunun için başta Afganistan’daki politikaları böylesine üzücü olaylara sebep olanlar olmak üzere bütün ilgili ülkelerin imkanlarını kullanması önemli." şeklinde konuştu. NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg’in mevcut durum ile ilgili olarak eski hükûmeti ve Afganistan Silahlı Kuvvetlerini suçlayan açıklamasını eleştiren Lavrov, NATO'nun Afganistan'daki durumu daha yeterli, nesnel ve öz eleştirel bir şekilde değerlendirmesi gerektiğinin altını çizdi. Suriye meselesi ile ilgili olarak açıklamalarda bulunan Lavrov, Suriye Anayasa Komitesinin yakın bir zamanda yeniden çalışmalarına başlayacağını duyurdu. Şam ile ikili kanallardan, Türkiye ve İran ile Astana formatı çerçevesinde çalışmalar hakkında bilgilendirme yaptıklarını kaydeden Lavrov, Cenevre’de rejim ve muhalefet heyetlerinin yakın bir zamanda yeniden anayasa çalışmalarına başlamasını beklediklerini dile getirdi. Lavrov ayrıca Rusya'nın Basra Körfezi’ndeki güvenlik konseptini güncellediğini ve bunu Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin resmi belgesi olarak dağıttığını da bildirdi. Al Sani: Afganistan’da iç hatlarda uçuş gerçekleşiyor Katar Dışişleri Bakanı Al Sani, Afganistan halkına insani konuda yardım etmek gerektiğini söyleyerek bu ülkede durumun istikrarlı hale getirilmesinin önemine dikkat çekti. Afganistan’da serbest bir şekilde giriş sağlanması gereken havaalanındaki durumu da Lavrov ile görüştüklerini belirten Al Sani, Afgan yönetiminin havaalanında Katar'a, Afganistan sakinlerine serbest bir şekilde hareket imkanı sağlaması gerektiğini ifade etti. Al Sani, "Geçtiğimiz günlerde iki charter seferi gerçekleştirmeyi başardık. Bugün iç hatlarda uçuşlar gerçekleşiyor. Şimdi Afgan yetkililer ile birlikte teknik konuları takip ediyoruz." dedi.

2 yıl önce

BM'den Taliban açıklaması: Eski Afgan güvenlik gücü personeli "intikam" amaçlı öldürdü

BM İnsan Hakları Konseyinin 48'inci oturumu İsviçre'deki BM Cenevre Ofisi'nde ilk gün oturumuyla devam ediyor. Taliban'ın, 15 Ağustos'ta Kabil'de kontrolü ele almasının ardından Yüksek Komiser Bachelet'in Afganistan'daki insani duruma ilişkin uyarıları devam ediyor. Bachelet, 47 üyeli Konseye hitaben yaptığı konuşmada, "Pencşir Vadisi'ndeki çatışmaların sonucu olarak sivil kayıplardan ve insan hakları ihlalleri ile ilgili raporların yanı sıra oradaki korkunç insani durumun neden olduğu artan zorluktan endişe duyuyorum." dedi. Ülkenin insani ve ekonomik krizle karşı karşıya olduğunu vurgulayan Bachelet, özellikle kadınlar ile etnik ve dini topluluklar başta olmak üzere ülkedeki insan hakları durumundan derin endişe duyduğunu ve ülkenin "yeni ve tehlikeli" bir aşamaya girdiğini kaydetti. ÜLKEDE GELİŞEN DURUMU İZLEMEK İÇİN MEKANİZMA KURULMASI GEREKİYOR Bachelet, Taliban'ın, bazı eski Afgan güvenlik gücü personelini "intikam" amaçlı öldürdüğüne ve önceki yönetimde çalışan bazı yetkililer ile bunların ailelerinin "keyfi gözaltına" alındığına dair Ofisine "güvenilir iddialar" ulaştığını bildirdi. Keyfi gözaltına alınanların bir kısmının serbest bırakılmakla beraber bazılarının ölü bulunduğuna işaret eden Bachelet ayrıca, Taliban'ın belirli hükümet yetkililerinin ve ABD güvenlik güçleri ve şirketleriyle iş birliği yapan kişilerin evlerinde arama yaptıklarına dair çok sayıda iddia aldıklarını aktardı. Afganistan'daki artan insani krizden derin endişe duyduğunu belirten Bachelet, ülkedeki gelişen durumu izlemek için bir mekanizma kurulması çağrısında bulundu. Bachelet, ayrıca Afganistan’a hakim olan Taliban’ın ilan ettiği "geçici hükümet"te yer alanların tamamına yakınının Peştunlardan oluşmasına tepki gösterdi ve hükümette kadınlara yer verilmemesinden üzüntü duyduğunu sözlerine ekledi.

2 yıl önce

Çavuşoğlu'ndan Afganistan açıklaması: Kapsayıcı bir yapı kurulmasını umuyoruz

Çavuşoğlu, Birleşmiş Milletler (BM) tarafından çevrimiçi olarak düzenlenen "Afganistan’daki İnsani Durum" konulu Yüksek Düzeyli Bakanlar Toplantısında konuşma yaptı. Toplantının kritik bir zamanda gerçekleştiğini kaydeden Çavuşoğlu, Afganistan'daki geçiş sürecinin tüm etkilerinin izlenmeye devam edileceğini söyledi. Afgan halkına krizin yönetilebilmesi için her türlü desteğin verilmesi gerektiğine vurgu yapan Çavuşoğlu, "Şimdilik insani alan önceliğimiz olmalı. Endişe verici rakamları hepimiz duyduk. Afgan halkının üçte biri açlıkla karşı karşıya, neredeyse yarısının acil insani yardıma ihtiyacı var." dedi. Çavuşoğlu, bu durumun alarm veren ekonomik krize işaret ettiğine de dikkati çekerek, "Türkiye, 1920'lerden beri kız çocuklarının eğitimi, kadınların güçlendirilmesi de dahil olmak üzere Afganistan'ın istikrar ve kalkınma çabalarına destek veriyor. Bugün de Türk Kızılay aracılığıyla insani yardımlara devam ediyoruz. Sahadaki durum iyileştikçe bu desteğimizi de sürdüreceğiz." diye konuştu. Türkiye'nin Kabil Büyükelçiliğinin insani alanda çalışmalarını sürdürdüğünü belirten Çavuşoğlu, atılacak adımların toplu şekilde atılması gerektiğini söyledi. BM Genel Sekreterinin etkili müdahale çağrısına destek verdiklerini de aktaran Çavuşoğlu, "Bunun ise ön koşulu güvenliktir. İnsani yardım kuruluşları çalışmalarını güven içinde ve ihtiyaç sahibine sorunsuz ulaşacak şekilde yürütebilmelidir. Umarız Afganistan'daki mevcut yönetim de bu konuda üzerine düşen rolü oynar." ifadesini kullandı. Çavuşoğlu, Kabil Hamit Karzai Uluslararası Havalimanının işlemesinin de yardım çalışmaları için hayati olduğuna değinerek, "6 yıldır yaptığımız gibi, bu konuda tecrübemizi ve uzmanlığımızı Katar'la birlikte sunmaya hazırız." dedi. Gerçekçi ve uzun vadeli bir bakış açısına sahip olmak gerektiğine vurgu yapan Çavuşoğlu, "Sürdürülebilir bir çözüm için işleyen devlet kurumları gerekir. Yakın zamanda geçici hükümet açıklandı. Taliban, bunun bir geçiş hükümeti olduğunu belirtti. Toplumun tüm kesimlerini temsil eden, gerçekten kapsayıcı bir yapı kurulmasını umuyoruz." değerlendirmesinde bulundu. Afgan halkına insani yardımın ahlaki bir görev olduğunu söyleyen Çavuşoğlu, "Ülkelerimiz ile Afganistan arasındaki mesafe bizi yanıltmamalı. Afganistan'daki bir insani ve güvenlik krizi dünyaya doğrudan etki edecektir. Bu yüzden şimdi birlikte hareket etmeliyiz." diye konuştu.

1 2 ... 5 6 7 8 9 10 11 ... 15 16