29 Mart Cuma 2024
2 yıl önce

Afganistan Cumhurbaşkanı Gani ülkeyi terk etti

Taliban'ın başkent Kabil'e girişiyle birlikte Afganistan'da yönetimin devri için hazırlıklar yapılıyor. Reuters, Afgan hükümeti ile Taliban arasında gerçekleştirilmesi planlanan müzakereler başlamadan, Cumhurbaşkanı Gani'nin ülkeyi terk ettiğini aktardı. Gani'nin gün içerisinde istifa ettiği öne sürülmüştü. Ülkede tüm büyük vilayet merkezleri ve sınır noktalarını ele geçiren Taliban'ın, günün erken saatlerinde başkent Kabil'e girdiği bildirilmişti. Taliban'ın başkent Kabil'e girişiyle birlikte Afganistan'da yönetimin devri için hazırlıklar yapılıyor. Reuters, Afgan hükümeti ile Taliban arasında gerçekleştirilmesi planlanan müzakereler başlamadan, Cumhurbaşkanı Gani'nin ülkeyi terk ettiğini aktardı. Gani'nin gün içerisinde istifa ettiği öne sürülmüştü. Ülkede tüm büyük vilayet merkezleri ve sınır noktalarını ele geçiren Taliban'ın, günün erken saatlerinde başkent Kabil'e girdiği bildirilmişti. Taliban: Güç kullanmayacağız Taliban'dan yapılan açıklamada ise başkent Kabil'in merkezinin güç kullanılarak ele geçirilmeyeceği duyurulmuştu.. Taliban Sözcüsü Zabihullah Mücahid, Kabil'in yoğun nüfusu nedeniyle çatışmalara girmeyeceklerini, başkent merkezini müzakereler yoluyla almak istediklerini ve Taliban mensuplarına, kent merkezinin giriş noktalarında beklemeleri emri verdiklerini açıklamıştı.

2 yıl önce

Avustralya Başbakanı Scott Morrison, ülkesinin Afganistan'da bulunmasının boşuna olmadığını söyledi

Başbakan Morrison, ABC News Breakfast programına Taliban'ın Afganistan'da kontrolü ele geçirmesiyle ilgili açıklamada bulundu. Bölgedeki gelişmeleri müttefikleriyle yakından takip ettiklerini ve Avustralya'nın Afganistan'daki 20 yıllık varlığının boşa gitmediğini kaydeden Morrison, "Üniformamızla hayatını kaybeden hiçbir Avustralyalı asla boş yere ölmedi." ifadesini kullandı. Avustralya'nın Afganistan'da özgürlük için bulunduğunu aktaran Morrison, "Özgürlük her zaman buna değer, onun için savaşmak, sonuç ne olursa olsun. Ama daha da önemlisi, oraya gitmemizin nedeni Usame Bin Ladin'in izini sürmek ve El Kaide'nin Afganistan dışında bir operasyon üssü olmasını engellemekti." şeklinde konuştu. Avustralya için çalışan Afganların tahliye çalışmalarını sündürdüklerini ancak operasyonun güvenliği açısından detay veremeyeceğini dile getiren Morrison "Bunun için istikrarlı, hızlı ve dikkatli şekilde çalışıyoruz ve bu çok önemli görevde ilerlemeye devam edeceğiz." dedi. Afganistan'daki büyükelçiliğini mayısta kapatan Avustralya, 11 Temmuz'da ülkedeki askerlerini tamamen geri çektiğini duyurmuştu. Avustralya, nisandan bu yana kendileri için çalışan 430 Afgan'ı aileleriyle tahliye etmişti. Avustralya, Afganistan'daki Taliban ve terörist gruplara karşı ABD ve NATO liderliğindeki operasyonların bir parçası olarak, son 20 yılda bölgeye 39 bin asker konuşlandırmıştı. Bu, ülkeye milyarlarca dolara mal olmuş ve 41 Avustralya askerinin ölümüyle sonuçlanmıştı. TALİBAN'IN ÜLKEYE HAKİM OLMA SÜRECİ ABD ile Taliban arasında Şubat 2020'de varılan barış anlaşması çerçevesinde bu yıl uluslararası güçlerin Afganistan'dan geri çekilme süreci başladı. Anlaşma yabancı güçlere saldırılmamasını öngörürken Taliban'ın Afgan güvenlik güçlerine yönelik eylemlerine dair bir hüküm getirmedi. Afgan hükümetiyle Doha'daki müzakereleri devam ettiren Taliban, eş zamanlı şekilde hazirandan bu yana şiddetli saldırılarla Afganistan'da birçok ilçeyi, son bir ayda da vilayet merkezlerini hızla ele geçirdi. Başkent Kabil çevresini kuşatan Taliban, kenar mahallelere girmeye başlarken hükümete yönetimi ve başkenti barışçıl şekilde devir çağrıları yaptı. Cumhurbaşkanı Eşref Gani'nin ülkeyi terk etmesi ve hükümet güçlerinin başkentten ayrılmasıyla Taliban kenti tümüyle kontrolüne almaya başladı.

2 yıl önce

THY, Afganistan'a tarifeli uçuşları iptal etti

THY, Afganistan'a yapılması planlanan tarifeli seferlerin tamamını iptal etti. Afganistan'daki Türkleri tahliye için uçak gönderildi. TALİBAN 20 YIL SONRA KABİL'DE Afganistan'da Taliban 20 yıl sonra başkent Kabil'i ele geçirdi. Taliban güçlerinin kentin dış mahallerine girmesi üzerine Devlet Başkanı Eşref Gani ülkeyi terk etti. Taliban, hiçbir direnişle karşılaşmadan kent merkezine girdi. Başkanlık sarayı ele geçirildi. Kabil havaalanına ateş açıldığı haberi geliyor.

2 yıl önce

Bild: Merkel, Afganistan konusunda Türkiye ile yakından çalışılması gerektiğini söyledi

Bild gazetesi, Hristiyan Demokrat Birlik Partisi (CDU) kaynaklarına dayandırdığı haberinde, yönetim kurulu toplantısına bağlanan Başbakan Merkel'in, Afganistan'daki durumla ilgili görüşlerini paylaştığını yazdı. Haberde, Almanya'nın Afganistan'daki insanlara yerel bazda destek vermekle ilgilendiğine ve olası bir sığınmacı dalgasına dikkati çeken Merkel'in, "Bunun dışında da Türkiye ile yakın çalışmamız gerekiyor" dediği iddia edildi. 'Acı saatler yaşıyoruz' Almanya Şansölyesi'nin, Afganistan'dan çekilme kararının nihayetinde Amerikalılar tarafından verildiğini söylediği aktarılan haberde, ABD'li askerlerin çekilmesinin ardından bunun bir domino etkisi yaptığını anlatan Merkel'in, "Acı saatler yaşıyoruz, şimdi kurtarmaya konsantre olmalıyız" dediği kaydedildi.

2 yıl önce

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli: "Tablonun yegane müsebbibi emperyalist ülkelerdir. Türkiye'nin Afganistan'daki varlığı meşrudur, dostanedir"

"Aciz, korkak ve tavizkar eğilimin kuşkusuz bedeli ağır olacaktır" Dünya coğrafyasının kilit ve stratejik noktalarından birisi olan Afganistan gittikçe karmaşıklaşan, günbegün çatallaşan belirsiz ve kaotik bir ortamın içine sürüklenmiştir. 2001 yılında ABD işgaliyle fitili tutuşturulan yıkım süreci etaplar halinde genişleyip derinleşerek nihayetinde çok tehlikeli boyutlara ulaşmıştır. Taliban'la mücadele propagandasıyla 20 yıldır Afganistan'da bulunan ABD, tıpkı 1975 Vietnam Saygon tahliyesini andıran görüntülerle diplomatik misyonunu ve diğer unsurlarını bu ülkeden çekmiştir. Kısa sayılabilecek bir zaman diliminde Kabil düşmüş, üstelik Taliban ele geçirdiği hiçbir meskun mahalde herhangi bir direnişle karşılaşmamıştır. Adeta tek bir kurşun atılmadan altın tepsi içinde Kabil teslim edilmiştir. Geçmişte DEAŞ'ın müessir olduğu dönemlerde, benzerlerine Irak coğrafyasında da şahit olunan bu aciz, korkak ve tavizkar eğilimin kuşkusuz bedeli ağır olacaktır. "Tablonun yegane müsebbibi emperyalist ülkeler"  Taliban'ın Kabil'i kontrol etmesi üzerine Afganistan Cumhurbaşkanı ülkeden kaçmış, hükümet dağılmış, pamuk ipliğine bağlı siyasi mimari çökmüştür. Afganistan'ın bugünkü alacakaranlık tablosunun yegane müsebbibi, bu ülkenin özgürlük ve demokrasi getirme iddiasıyla toplumsal denge ve değerleriyle oynayan emperyalist ülkeler olmuştur. ABD'nin geri çekilmesiyle doğan boşluk Taliban'ın müdahalesiyle doldurulmuştur. Gelişmeleri stratejik bir akılla yorumlamak, bir adım sonrasını isabetle okuyan ve analiz eden zengin bir düşünce mirasına ve zeki bir siyaset marifetine tartışmasız ihtiyaç olduğu açıktır. "Afganistan'ın huzura ve istikrara kavuşması Türkiye için vazgeçilmez önemdedir" Afganistan'ın iç barışa, toplumsal huzura ve siyasi istikrara kavuşması Türkiye için vazgeçilmez önemdedir. Bu ülkeye sırt dönülmesinin, hadiselerin akışının uzaktan seyredilmesinin özellikle milli çıkarlarımıza ve hatta milli güvenliğimize yönelik ilave tehditlere neden olacağı herkesçe bilinmelidir. Milliyetçi Hareket Partisi'nin Afganistan politikasının temel parametrelerini, dikkate alınmasını arzu ettiği bariz beklentilerini şu ana başlıklarla ifade etmek mümkündür: 1– Türkiye'nin Afganistan'daki varlığı meşrudur, dostanedir, barışçıdır, bu ülkenin istikrar ve güvenliğine destek mahiyetlidir. Bu nedenle askeri unsurlarımızın Afganistan'ı terki düşünülemeyecektir. Türkiye ile Afganistan'ın yüz yıllık tarihi, kültürel ve inanç bağları Kabil'deki mevcudiyetimizin mazereti ve mesnedidir. Afganistan'a yüz çevirmek, tarihin ve coğrafyanın gerçekleriyle terstir. Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı'nın teklif ve temennileri ya cehaletinin ya da cüretkar korkaklığının sonucudur. Afganistan'dan dönmek demek Anadolu coğrafyasını tehlikeye atmak demektir. Kılıçdaroğlu'nun aklı da, anlayışı da, siyaset kavrayışı da bunu idrak etmeye kafi değildir. 2– Afganistan Müslüman bir ülkedir ve tüm Afganlarındır. Bu tartışılmaz gerçeğe saygı duymak, gerek ve icaplarına riayet etmek insanlık onurunun bir farikası, bir faziletidir. 3– Afganistan, farklı etnik grupların mecmuundan ibarettir. Nüfusun yüzde 40'ı Peştun, yüzde 24'ü Tacik, yüzde 15'i Hazara Türk'ü, yüzde 11'i Özbek, yüzde 4'ü Türkmen, yüzde 3'ü Aymak, yüzde 2'si Beluci, yüzde 1'i de diğer etnik unsurlardan mürekkeptir. Afganistan'ın yeni siyasi tasarımında bütün grupların adil ve eşit temsiline dayalı bir yönetim muhtevasının sistematik teşekkülü ülkenin geleceği adına mutlak bir zorunluluktur. Sayıları 8 milyona ulaşan Türk varlığı Türkiye'ye inkar edemeyeceği sorumluluklar yüklemektedir. Bu sorumluluğun ifa ve icrası için Kabil Uluslararası Hamid Karzai Havalimanı'ndaki varlığımızın sürdürülebilir nitelikte olması şarttır. Türkiye'nin Kabil'deki duruşu muharip maksatla değil, dostluk ve kardeşlik temeliyle matuftur. Kılıçdaroğlu'nun başını çektiği zillet korosunun karamsarlık aşılaması, bir kaşık suda fırtına koparan sorumsuz ve şaibeli siyaseti Türkiye'nin önünü kapayan, çevresinden koparan mefluç ve müflis bir siyaset düşkünlüğüdür. 4- Hali hazırda, Mezar-ı Şerif ve Herat Başkonsoluklarımız çalışmalarını Kabil Büyükelçiliğimizden idame ve idare etmektedir. Türkiye'nin diplomatik misyonunu Afganistan'dan çekmesi için hiçbir mecburi ve mücbir sebep görülmemektedir. Kabil Büyükelçimiz ve diğer diplomatlarımız Afganistan'daki varlığını kararlılıkla ve kucaklayıcı bir vasıfla sürdürmelidir. 5- Afganistan'daki yeni yönetimle düzensiz göçün önlenmesi hususunda muhakkak surette anlaşma, temas ve fikir birliği temin edilmesi şarttır. Taliban'la görüşmek dahil her seçenek dikkate alınmalıdır. "Kin, nefret ve intikam duygusunun devamı halinde Afganistan'dan geriye bir şey kalmayacaktır" Sıcak çatışma ortamının Afganistan'a bir yarar sağlamayacağı, bu itibarla Taliban'ın bütün Afganları ülkelerinde yaşamaya teşvik ederek kucaklayıcı bir politika izlemesi elzemdir. Kin, nefret ve intikam duygusunun devamı halinde toplumsal parçalanmışlık vahim düzeylere tırmanacak, nitekim Afganistan'dan geriye bir şey kalmayacaktır. Kaldı ki Taliban, kendi insanına sahip çıkarak göçe mani olmalıdır. Diğer yandan Türkiye'nin Afganistan kaynaklı düzensiz göçü hazmetmesi mümkün değildir. Sınır güvenlik tedbirlerimiz bu kapsamda alarma geçirilmiş haldedir. Afganistan'da bulunuyor olmamız, aynı zamanda büyük bir tehlike olarak karşımızda duran ve milletimizi kaygılandıran düzensiz göçün engellenmesi hususunda bir fırsat sunacaktır. "Başkalarının huzuru için milli huzurumuzdan asla ödün veremeyiz" Türkiye göçmen kampı, göçmen barınağı, göçmelerin geçiş ve yuvalanma merkezi olamayacak, böyle de değerlendirilemeyecektir. Başkalarının huzuru için milli huzurumuzdan asla ödün veremeyiz. Sınırlarımıza yığılan Afganların ülkelerine güvenliklerini de gözeterek aynen iadeleri, ülkemizde bulunanların da süratle tespitinin yapılarak geldikleri gibi gönderilmeleri aziz Türk milletinin haklı bir talebidir. Milliyetçi Hareket Partisi de bu görüştedir. Fetihle girdiğimiz Anadolu coğrafyasını hiç kimseye peşkeş çekemeyiz, çektirmeyeceğiz. "Afganistan, İran ve Pakistan'la diyalog kurularak düzensiz göçün önüne kaynağında geçilmelidir" Önümüzdeki süreçte, 1,25 milyon Afgan'ın İran'a, 1,2 milyon Afgan'ın da Pakistan'a geçmesi beklenmektedir. Türkiye'nin hem Afganistan, hem İran, hem de Pakistan'la köklü ilişkileri vardır ve bilinmektedir. Bu üç ülkeyle anbean irtibat ve diyalog kurularak düzensiz göçün önüne kaynağında geçilmelidir. Pakistan'ın, Afganistan sınırında önlemler aldığı, 2700 km'lik sınırının yüzde 90'ına duvar çektiği, 50 bin kişilik güç konuşlandırdığı ve göçmen kampları inşa ettiği anlaşılmaktadır. İran'ın da benzer tedbirlere müracaat ettiği gelişmelerle sabittir. Şayet düzensiz göç akının önü alınmazsa Türkiye 6 milyona yaklaşan Afgan akınıyla yüz yüze kalabilecektir. Ülkemiz bu vahametin bilincindedir. Bu karşı yapılan mücadele de değerli, dengeli ve dirayetlidir. "Cumhur İttifakı, muazzam vatanseverlik şuuruyla Türkiye'yi sonuna kadar savunacaktır" Milliyetçi Hareket Partisi olarak Afganistan'ın siyasi istikrarını, iç güvenliğini, toplumsal mutabakat ve huzurunu sonuna kadar desteklediğimiz bilinmelidir. Ancak hepsinden önemlisi düşüneceğimiz, uğruna her şeyi feda edeceğimiz bir ülkemiz, bir milletimiz, bir vatanımız vardır. Köşesi ve çizgisi kalmayan Türkiye muhaliflerinin bu hassasiyetlerimizi anlamasını beklemek boş bir niyet, boşuna bir emektir. Türkiye büyük ve güçlü bir ülkedir. Doğal afetlerin açtığı yaralar, salgından kaynaklı hasarlar aşama aşama telafi edilirken, milli huzur ve istikbalimizin muhafaza mücadelesi de kahramanca devam edecektir. Cumhur İttifakı tarihin, milletin ve coğrafyanın müşahitliğinde sahip olduğu muazzam vatanseverlik şuuruyla Türkiye'yi sonuna kadar savunacaktır. Aziz milletim müsterih olsun, gecenin karanlığı kutlu bir şafakla dağılacaktır. O müjdeyle ve muvaffakiyetle perçinlenmiş günler ise uzak değildir.

2 yıl önce

Türkiye, Taliban’ın Afganistan’ın başkenti Kabil’e girmesinin ardından ülkede bulunan Türk vatandaşlarını tahliye etti

Türkiye, Taliban’ın Afganistan’ın başkenti Kabil’e girmesinin ardından ülkede bulunan Türk vatandaşlarını tahliye etti. Taliban’ın başkent Kabil’e girmesinin ardından Dışişleri Bakanlığı Afganistan’da bulunan Türk vatandaşlarını yurda getirmek için operasyon başlattı. Bu kapsamda THY’nin yolcu uçağı Kabil’e gitti. Türk vatandaşlarını Hamid Karzai Uluslararası Havalimanı’ndan alan “TC-JJM” kuyruk tescilli “Boeing 777-300 ER” tipi uçağı saat 11.45’te Kabil’den İstanbul’a hareket etti. “TK 707” sefer sayılı uçak, 324 yolcusuyla saat 16.55’te İstanbul Havalimanı’na indi. Kabil’den gelen Türk vatandaşlarına koronavirüs önlemleri kapsamında İstanbul Havalimanı’na indikten sonra test yapıldı. 3 SAAT UÇAKTA BEKLEDİK Afganistan’dan gelen Türk vatandaşları evlerinde karantinaya girecek, 7. günde yapılacak testin ardından negatif sonuç alanlar 10. günün sonunda karantinadan çıkabilecek. Yurda gelmekten mutlu olduklarını belirten Musa Mutlu isimli vatandaş, “Dün Kabil’e Taliban girdi, yolları kestiler. Bizi alıp havalimanına getirdiler. Sonra THY bizi aldı. 3 saat uçağın içinde bekledik. Afganlar piste girmişlerdi. Türk askerleri alanı temizledikten sonra kalkış yaptı uçak. Vatanımıza geldik rahatız. Türk elçiliğimizden ve devletimizden Allah razı olsun” dedi. Uçaktan inen elçilik görevlisi Şenol Çelik ise, “Bombalar patladı. Güvenlik sorunu yaşadığımız anlar oldu. İnsanlar kendilerini uçağın önüne attılar. Heyecanlı bir yolculuk oldu. Çok şükür vatanımıza geldik. Uçaklar geri dönecek diye korktuk. İnsanlar kendilerini uçağın önüne atıyor. Üzücü şeyler yaşadık. O insanlara da üzüldük. İnsan böyle durumlarda vatanının değerini daha iyi anlıyor. Vatanımız var olsun” dedi. 324 vatandaşımız Kabil’den tahliye edildi Afganistan'dan tahliye edilen Türkler, Kabil Havalimanı'nda yaşananları görüntüledi. Görüntülerde havalimanı pistlerinde yüzlerce kişi yer alıyor. Türk askerlerinin, THY uçağının kalkışı sırasında çevrede geniş güvenlik önlemi aldığı görülüyor.

2 yıl önce

Çin Dışişleri Bakanı Vang'dan ABD'ye Afganistan eleştirisi açıklaması

Çin haber ajansı Xinhua'nın haberine göre Bakan Vang, Amerikalı mevkidaşı Antony Blinken ile yaptığı telefon görüşmesinde Afganistan'daki durum ve ikili ilişkiler konusunda değerlendirmelerde bulundu. Vang, görüşmede "ABD askerilerinin aceleyle çekilmesi Afganistan'daki durumu son derece olumsuz etkilemiştir. ABD'nin sonraki adımında yeni problemler yaratacak girişimlerde bulunması sorumlu bir tavır olmayacaktır." şeklinde konuştu. Sorunları güçle ve askeri araçlarla çözmeye çalışmanın yalnızca onları artırmak anlamına geldiğini, Afganistan deneyiminden çıkan bu dersin üzerine düşünmeye değer olduğunu vurgulayan Vang şunları kaydetti: "Olgular bir kez daha göstermiştir ki mekanik olarak kopya edilmiş ithal yabancı bir modelin tamamıyla farklı tarihe, kültüre ve şartlara sahip bir ülkeye hazır kalıp gibi uyması ve nihai olarak yerleşmesi olanaksızdır." Vang, Çin'in Afganistan'da sorunsuz bir geçişin sağlanması ve insani yıkıma yol açabilecek yeni bir iç savaşın önlenebilmesi için ABD ile iletişim ve diyalog içinde olacağını belirterek "Afganistan, ulusal şartlarına uygun açık fikirli ve kapsayıcı bir siyasal sistemi benimsemeye teşvik edilmeli." ifadesini kullandı. Çin'in ve ABD'nin Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin daimi üyeleri olarak uluslararası sistemin en önemli ortakları olduğuna dikkati çeken Vang, "Ancak ABD bir yandan Çin'i bilerek baskılamaya ve kısıtlamaya çalışarak Çin'in meşru haklarına ve çıkarlarına zarar verip diğer yandan Çin'in desteğini ve iş birliğini beklememelidir." değerlendirmesinde bulundu.

2 yıl önce

Stoltenberg'den 'Afganistan' yorumu: Böylesine hızlı bir çöküş beklemiyorduk

NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, Afganistan'daki son durum ile ilgili açıklamalarda bulundu. Stoltenberg'in açıklamalarından satırbaşları; Kabil'de önceliğimiz tahliyelerin başarılı bir şekilde tamamlanması. Afganistan'da durum son derece üzücü ve endişe verici. Özellikle Türkiye, İngiltere ve ABD'ye teşekkür ediyorum. Afganistan'da sonsuza kadar kalma gibi bir niyetimiz hiç olmadı. Şu anda bölgede hiç askerimiz yok ve durumun nasıl geliştiğine bakın. Taliban'ın kontrolü yeniden ele geçirmesi gibi bir risk hep vardı. NATO'nun Afganistan'da olduğu yıllar boyunca güçlü sesler ve önemli bir ilerleme olduğunu gördüm. Afganistan'da kadın hakları başta olmak üzere insan haklarıyla ilgili durumu yakından izlemeye devam edeceğiz.

1 2 3 4 5 6 7 8 9