25 Nisan Perşembe 2024
2 yıl önce

Amsterdam'da Afganistan'daki sivillere destek gösterisi düzenlendi

Hollanda'nın farklı şehirlerinde yaşayan yaklaşık bin kişi, Amsterdam'ın Dam meydanında yerel saatle 15.00'te (TSİ 16.00) toplanarak, Afganistan'da Taliban'ın kontrolü ele geçirmesini protesto etti. Göstericiler, NATO ve ABD'nin Afganistan'ı Taliban'a terk etmesini eleştirirken ülkeden ayrılmak isteyen sivillere izin verilmemesine tepki gösterdi. Gösteride yapılan konuşmalarda Afganistan halkıyla dayanışma içinde olunduğu belirtilirken Hollanda hükümetinin Afgan mültecilere yönelik politikası eleştirildi. Hollanda'nın Afganistan'ı "güvenli olmayan ülke" kategorisine almasını isteyen kalabalık, sığınma başvurusunda bulunan Afganların geri gönderilmemesini istedi. Yunanistan'daki mülteci kamplarında da binlerce Afgan'ın yer aldığını belirten konuşmacılar, Hollanda'nın, kapılarını mültecilere açmasını istedi. "Güvenli yaşamak Afganların hakkı", "Afganistan'ı koru", "Taliban'ı boykot edin" ve "Özgür Afganistan" sloganları atan göstericiler, "Afganların hayatı önemlidir", " Rutte daha iyisini yap", "Afgan mülteciler hoş geldiniz", "Afganlarla dayanışma" ve "Vekalet savaşlarını durdurun" yazılı dövizler taşıdı. Protestocuların hep birlikte söylediği şarkıların ardından göstericiler dağıldı. Polisin geniş güvenlik önlemleri aldığı gösteri olaysız sona erdi. Güvenlik gerekçesiyle Afganistan'dan tahliyeleri erken sonlandıran Hollanda, bugüne kadar 1600'den fazla Hollanda vatandaşı ve yerel Afgan çalışanını ülkeden çıkardı. Ancak tahliye edilemeyen birçok kişi olduğu açıklandı.

2 yıl önce

UNICEF Afganistan Temsilcisi Herve De Lys: "Afganistan şu an çocuk olmak için dünyadaki en kötü yerlerden biri"

De Lys, Afganistan'ın başkenti Kabil'den video konferans ile katıldığı basın toplantısında, ülkede yaşanan krizde en fazla bedeli çocukların ödediğini söyledi. Çocukların silahlı gruplarca kullanıldığı yönünde haberler aldıklarını ifade eden De Lys, sadece bu yıl 550 çocuğun çatışmalarda öldüğü, 1400'den fazla çocuğun ise yaralandığını belirtti. De Lys, çocuklara onları ömür boyu felç bırakacak çocuk felci ya da hayat kurtaran diğer aşıların yaptırılmadığını söyledi. Çoğu çocuğun yetersiz beslenmeye maruz kaldığını anlatan De Lys, "Afganistan şu an çocuk olmak için dünyadaki en kötü yerlerden biri." dedi. De Lys, UNICEF'in dün ABD'nin Kabil'de DEAŞ-Horasan örgütünü hedef alan hava saldırılarında 7 çocuğun öldüğü yönündeki haberleri doğrulayıp doğrulayamayacağına ilişkin sorusuna ise "7 çocuğun öldüğünü anlıyoruz." yanıtını verdi. Kız çocuklarının eğitiminin kesintiye uğrayıp uğramadığına ilişkin ise De Lys, Taliban ile görüştüklerini ve şu ana kadar kız çocuklarının okula gitmesinin engelleneceğine dair bir emare görmediklerini söyledi.

2 yıl önce

Joe Biden: Afganistan'dan çıkmak ABD için en iyi karar, tahliye operasyonu 'olağanüstü başarılı'

Çekilme kararının sorumluluğunun kendisine ait olduğunu yineleyen ve Kabil'deki tahliye operasyonunu "olağanüstü başarılı" sözleriyle niteleyen Biden, "Yaklaşık 200 Amerikalı hala Afganistan'da ve bazıları ülkeden ayrılmak istiyor. İsterlerse tüm Amerikalıları Afganistan'dan çıkarmaya kararlıyız" dedi. Biden, DEAŞ'in Horasan kolu olarak bilinen DEAŞ-H’a karşı mücadelelerinin devam edeceğini "Sizinle işimiz bitmedi" sözleriyle dile getirdi ve "Bunu yapmak için orada olmamız gerekmiyor" ifadelerini de ekledi. "Amerikan halkına dürüst davranma zamanı" diyen Biden, ABD askerlerini yeniden bölgeye göndermenin bir amacının olmayacağını söyledi, "On yıl daha sürecek bir savaş dönemi başlatmayı reddediyorum" dedi. Biden, ABD'nin önündeki iki seçeneğin, "Afganistan'dan çekilmek ya da savaşı yükseltmek" olduğunu söyleyerek, çekilmenin ABD için en iyi seçenek olduğunu savundu. ABD birlikleri, Taliban'la üzerinde anlaştıkları 31 Ağustos tarihinde tahliye operasyonunu tamamlayarak Afganistan'ı tamamen terk etti. Yetkililer, Afganistan'da askeri misyonun tamamlandığını ancak ülkeden ayrılamayanlara yardım etmek için diplomatik misyonun devam edeceğini belirtti. ABD Dışişleri Bakanı Anthony Blinken ise bugün itibarıyla Kabil'deki diplomatik faaliyetlerini askıya aldıklarını ve bu faaliyetleri Katar'ın başkenti Doha'dan yürüteceklerini söylemişti. ABD Merkez Kuvvetler (CENTCOM) Komutanı General Kenneth McKenzie basın toplantısında, "Afganistan'dan çekilmemizin ve Amerikan vatandaşlarının tahliyesi için girişilen askeri misyonun tamamlandığını duyurmak için buradayım" dedi. McKenzie, ABD ve koalisyon güçlerinin uçaklarıyla 123 binden fazla sivilin tahliye edildiğini açıkladı. ABD Dışişleri Bakanı Anthony Blinken ise Afganistan'dan çekilmeyi "büyük bir askeri, diplomatik ve insani girişim" ve "ABD'nin şimdiye kadar gerçekleştirdiği en zorlu görevlerden biri" olarak nitelendirdi.

2 yıl önce

ABD'den Afganistan açıklaması: “Havalimanının sivil kısmının açılması için Türk ve Katarlı ortaklarımız ile çalışıyoruz”

Beyaz Saray Sözcüsü Jen Psaki, Afganistan'dan tahliye edilen yaklaşık 120 bin kişiden yüzde 77'sinin Özel Göçmen Vizesine başvurmaya hak kazanan Afganlar olduğunu açıkladı. Beyaz Saray Sözcüsü Jen Psaki, Beyaz Saray'da düzenlediği günlük basın toplantısında, Afganistan'daki son gelişmelere ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Afganistan'da hala tahliye edilemeyen kişiler için girişimlerini sürdürdüklerini belirten Psaki, "Tahliye edilenlerden yüzde 77'si, Özel Göçmen Vizesi (SIV) almaya hak kazanan Afganlardı" ifadesini kullandı. KABİL HAVALİMANI İÇİN TÜRKİYE VE KATAR VURGUSU Psaki, çok konuşmamış olsalar da Afganistan'daki tahliyelerde uçaklardan başka yollara da başvurduklarına işaret ederek, bazı durumlarda helikopterlerle insan taşıdıklarını ancak güvenlik gerekçesiyle bunları açıklamadıklarını söyledi. Hamid Karzai Uluslararası Havalimanı'nın tahliyeler için tekrar işletmeye açılması yönünde çalışmalarını sürdürdüklerinin altını çizen Psaki, "Havalimanının tekrar faaliyete geçmesi için çalışıyoruz, havalimanının sivil kısmının açılması için Türk ve Katarlı ortaklarımız ile çalışıyoruz" değerlendirmesinde bulundu.

2 yıl önce

Biden’ın Afganistan bozgunu! Son ankette oy oranı 6 puan düştü..

ABD Başkanı Joe Biden, başkanlık koltuğunda henüz bir yılını doldurmadı ancak anketlerde başkanlığının onayına ilişkin oranlar hızla düşüşe geçmiş durumda. NPR/PBS NewsHour/Maris anketinde, Biden’ın "başkanlığını onaylayanların" oranı bir ayda 6 puan düşerek yüzde 49’dan yüzde 43’e geriledi. Aynı ankette daha şaşırtıcı detay ise Biden’ın "başkanlığını onaylamayanların" oranında görülen yüzde 7'lik artış oldu. Buna göre, bir önceki ay Biden’ın başkanlığını onaylamayanların oranı yüzde 43 iken bu oran yüzde 51’e çıktı "Yüzde 41 Biden'ın yaptıklarını "kesinlikle onaylamıyor" Ara seçimlerin en büyük göstergeleri olan başkanların onay oranlarına ilişkin ankette, Demokratlar için kötü bir haber daha var. Katılımcıların yüzde 41’i Biden’ın yaptığı işleri "kesinlikle onaylamadıklarını" belirtirken sadece yüzde 19’u "kesinlikle onayladığını" beyan etti. Birçok uzman bu oranları, Kasım 2022’de yapılacak ara seçimlerde, "Demokratlar için felaket" olarak yorumlarken bunun temel nedenleri arasında artan enflasyon, istihdamda beklentilerin karşılanmaması, Afganistan’dan çekilme sürecinde yaşanan hezimet gösteriliyor. ABD'de ara seçimler ABD'deki ünlü araştırma şirketi Gallup'un anket rehberinde, onay oranı yüzde 50'nin altında olan ABD başkanlarının partilerinin ara seçimlerde Temsilciler Meclisinde ortalama 37 sandalye kaybettiği, onay oranları yüzde 50'lerde olan başkanların partilerinin ise ortalama 14 sandalye kaybıyla karşı karşıya kaldığı belirtiliyor. Eski Başkan Donald Trump döneminde de Trump’ın onay oranı yüzde 40’larda iken 2018 ara seçimlerinde, Cumhuriyetçi Parti, Temsilciler Meclisinde 40 sandalye kaybetmiş ve Meclis çoğunluğunu Demokratlara kaptırmıştı. ABD ara seçimlerinde Temsilciler Meclisinin tüm sandalyeleri, Senatonun ise üçte ikisi seçime açılıyor. 2020'de yapılan seçimlerde Demokratlar kongrenin her iki kanadında da çoğunluğu elde etmişti.

2 yıl önce

ABD: Afganistan'da iç savaş çıkması çok muhtemel; terörist gruplar canlanabilir

ABD'nin 20 yıl süren Afganistan savaşına son vererek ülkeden çekilmesinin adından Taliban kısa sürede kontrolü ele aldı. Henüz hükümet açıklamayan Taliban, sadece Pencşir vilayetini alamadı. Burada direniş devam ederken taraflar arasında çatışmalar yaşanıyor. Afganistan'dan çekilmenin tamamlanmasının ardından ABD medyasına konuşan Genelkurmay Başkanı Mark Milley, Taliban kontrolüne giren ülkede iç savaş çıkmasının 'muhtemel' olduğunu söyledi. Taliban'ın gücü kontrol etme kapasitesini sorgulayan Milley, "Daha geniş bir iç savaş çıkma olasılığının var olduğunu düşünüyorum. Bu da aslında El Kaide'nin yeniden kurulmasına, DAEŞ veya diğer terörist grupların büyümesine yol açabilecek koşullara yol açacaktır" dedi. Milley, ülkedeki şartların 12, 24 veya 36 ay içerisinde terörist grupların yeniden canlanacağını gösterdiğini öne sürdü.

2 yıl önce

Çavuşoğlu: Afganistan'da 4 bin civarında vatandaşımız kendi istekleriyle kaldı

Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, çeşitli ziyaretlerde bulunmak üzere Eskişehir'e geldi. Valilik bahçesinde Vali Erol Ayyıldız, AK Parti Eskişehir Milletvekili Nabi Avcı ve Emine Nur Günay ile diğer yetkililer tarafından karşılanan Bakan Çavuşoğlu, Vali Ayyıldız'ı makamında ziyaret etti. Cuma namazını Reşadiye Camii'nde kılan Çavuşoğlu, esnafı dolaşarak sohbet etti. Bakan Çavuşoğlu, ziyaretlerinin ardından otelde sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyle bir araya geldi. Dış politika değerlendirmesi yapan Çavuşoğlu, Afganistan'da bu yıl 570 bin kişinin yerinden edildiğini söyledi. Çatışmalar nedeniyle birçoğunun komşu ülke sınırlarında olduğunu anlatan Çavuşoğlu, "Afganistan şu ana kadar bu yıl için 570 bin kişi yerinden edilmiş durumda. Birçoğu komşu ülke sınırlarında şu anda. Çatışmalar maalesef giderek artıyor. Bugün dünyada 2 milyon insan çatışma bölgelerinde yaşıyor. Bir çatışmanın yansımalarının neler olduğunu yanı başımızda birçok ülkede yaşandığı için en iyi biz biliriz" dedi. '4 BİN VADANDAŞIMIZ HALA AFGANİSTAN'DA' Türkiye'nin Afganistan'dan çekilme sürecini anlatan Bakan Çavuşoğlu, 4 bin kadar Türk vatandaşının kendi istediğiyle Afganistan'da yaşamaya devam ettiğini belirtip, şöyle konuştu: "Rusya, Çin gibi birçok ülkenin komşu ülkelerin, bazı körfez ülkelerinin kaldığı yerde, bu kadar firmamızın hala aktif olduğu yerde, o kadar okulumuzun olduğu yerde bizim pılımızı pırtımızı toplayıp çıkmamız doğru mu? Doğru değil. Havaalanını biz işletmek istedik, sadece NATO'nun veya başka ülkelerin değil o günkü hükümetin bizden talebi vardı. Ülkenin kendisi yazılı bir şekilde talep etti. Meclis'teki süreci tam işletecektik, ondan sonra Taliban ülkeyi ele geçirdi. Şimdi tahliyelerimiz de yaptık, yeni durumda askerlerimizin kalması için bir sebep kalmadı Biz de çekildik, şimdi havaalanının işletilmesi için bu sabah Katar Dışişleri Bakanı da Ankara'da misafirimdi. Katar ile beraber hangi şartlarda olacağını konuşuyoruz ama burada şartlarında oluşması gerekiyor. Daha orada 4 bin civarında vatandaşımız var, bazı işçilerimiz ve firmalarımız kalmak istedi. Biz bunlara riskleri samimi ve şeffaf bir şekilde anlattık. Yarın gelmek isterseler onları getiririz. Nasıl salgının ilk aylarında bütün dünyada 100 bin vatandaşımızı hiç şova dönüştürmeden ülkemize getirdiysek Afganistan'daki vatandaşlarımızda dönmek isterse getiririz. Yarın bir tahliye ihtiyacı olursa, havaalanı şu anda, tahliye uçuşları ve insani yardımlar için bazı uçuşların olduğu ama her şeyin tam yoluna girmediğin söylemek isterim. Her ülkenin gücü olduğu gibi bizim de gücümüz var. Ülkemizin gücünü hafife almayalım. Askeri gücümüz de var, yumuşak gücümüz de var ama bunun harmanlanmasını çok iyi yapmamız gerekiyor." 'TÜRKİYE ARTIK OYUN KURUCU BİR ÜLKE' Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, artık Türkiye'nin 'oyun kurucu' bir ülke haline geldiğini söyledi. Türkiye'nin olmadığı hiçbir platformun gerçekçi olmadığını belirten Çavuşoğlu, "Biz şu anda çok farklı bölgelerde artık oyun kurucu bir ülkeyiz. Oyun kurucu olmak önemlidir, başkalarının kurduğu masada değil, bizim de içinde olduğumuz masada oyunların kurulması lazım. Oyun kurmak kadar oyunu bozmak da önemlidir. Özellikle menfaatlerimize yönelik oyunlar kuruluyorsa, Doğu Akdeniz'de denediler, şimdi değişik platformlardan bahsediyorlar. Bu platformların hiçbirinin geçerliliği yok. Türkiye'nin olmadığı hiçbir platform gerçekçi değildir. Hangi projeden bahsederseniz, bahsedin. Türkiye'nin iş birliği şarttır. Türkiye üzerinden geçmeyen hiçbir proje gerçekçi değildir. Bizim bu kurulan oyunları da Doğu Akdeniz ve Ege'de nasıl bozduğumuzu tüm dünya gördü" diye konuştu. 'TÜRKİYE, KIRIM TATARLARININ YANINDA' Bakan Çavuşoğlu, her zaman Kırım Tatarlarının yanında olduklarını ve bunu eylem ile söylemle de gösterdiklerini söyledi. Türkiye olarak Kırım ilhakını hiçbir zaman tanımadıklarını kaydeden Çavuşoğlu, "Kırım meselesinde öncü ülkelerden bir tanesiyiz. En son Kırım Konferansı'na katılarak, Türkiye olarak Kırım Tatarlarının yanında olduğumuzu bir kere daha söylem ve eylemlerimizle gösterdik. Kırım ilhakını hiçbir zaman tanımadık, bundan sonra da tanımayacağız. Kırım tatarlarının haklarını sonuna kadar savunmaya devam edeceğiz" dedi. Bakan Çavuşoğlu'nun sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyle bir araya geldiği toplantı soru-cevap olarak basına kapalı devam etti.

2 yıl önce

New York Times: ABD'nin Afganistan'da düzenlediği son hava saldırısında öldürdüğü kişi DEAŞ militanı değil

New York Times, Afganistan'ın başkenti Kabil'deki Hamid Karzai Uluslararası Havalimanı yakınlarında ABD'nin bir insansız hava aracıyla (İHA) gerçekleştirdiği hava saldırısıyla ilgili kamera kayıtları üzerine yaptığı araştırmada, hedef alınan Zemari Ahmadi'nin DEAŞ'a çalışmadığı ve de iddia edildiği gibi aracında patlayıcı taşımadığı sonucuna vardı. Araştırmanın detaylarının verildiği analiz yazısında, ABD askeri yetkililerinin saldırı düzenledikleri aracı kullanan kişinin kimliğini bilmediklerini kabul ettiğine, 43 yaşındaki Ahmadi'nin araca yüklediği ağır malzemenin "patlayıcı olabileceği" sonucuna varıldığına, ellerinde bu konuda kesin bir bilginin bulunmadığına dikkat çekildi. Hava saldırısında ölen Ahmadi, ABD yardım kuruluşu çalışanı çıktı Kamera kayıtlarının incelenmesi sonucu, ABD'nin DEAŞ üyesi olduğunu iddia ettiği Zemari Ahmadi'nin California merkezli bir yardım ve lobi grubu olan Nutrition and Education Internatinal (NEI) isimli kuruluşta elektrik mühendisi olarak çalıştığı anlaşıldı. Kayıtlarda, saldırı günü Ahmadi'nin iş arkadaşları ile Kabil'de Taliban'ın kontrolü altındaki bir parkta bulunan mültecilere gıda yardımı dağıttığı ve öğleden sonra aracıyla arkadaşlarını aldığı yere bırakarak evine döndüğü tespit edildi. Ahmadi'nin iş arkadaşlarını bıraktığı noktada yanında getirdiği bidonlara su doldurarak araca yüklemesi, ABD'ye ait İHA kamera görüntülerinde "patlayıcı" olarak algılandı. NEI çalışanının evinin bahçesine giriş yaptığı sırada ABD'nin hava saldırısı sonucu hayatını kaybettiği saldırıda, aynı aileden 7'si çocuk olmak üzere 10 sivilin öldürüldüğü bildirildi. Bidonlara su doldurduğu görüntü kaydı ortaya çıktı New York Times, ABD askeri yetkililerin patlayıcı taşıdığı iddiasıyla öldürdüğü Afgan vatandaşı Ahmadi'nin, su akmayan evindeki ailesine götürmek üzere beyaz aracının bagajında taşıdığı bidonlara su doldururken kaydedilen görüntülerini yayınladı. Videonun devamında, Ahmadi'nin yıllardır üyesi olduğu yardım kuruluşu NEI'nin merkezindeki çalışma görüntüleri de yer aldı. Ayrıca, ABD'nin iddia ettiğinin aksine, uzmanlar tarafından incelenen video ve fotoğraflarda vurulan araçta ikinci bir patlamanın izine rastlanmaması, patlayıcı madde taşımadığına delil olarak gösterildi. ABD Afganistan topraklarını terk ederken 29 Ağustos 2021 günü Kabil'de "DEAŞ’ın Afganistan kolu DEAŞ/H unsurlarına ait olduğu ve Kabil'deki havalimanına saldırı düzenleyeceği" iddiasıyla, saatlerce havadan takip ettiği bir aracı vurduğunu duyurmuştu.

1 2 3 4 5 6 7 8 9