24 Nisan Çarşamba 2024
2 yıl önce

Furkan Vakfı Başkanı Alparslan Kuytul’dan Gaziantep’te tehlikeli provakasyon!

Alparslan Kuytul’un yönettiği Furkancıların provokasyon denemeleri devam ediyor. Furkan Vakfı kurucusu Alparslan Kuytul’un “İtikafı yapacağız, buyursunlar engel olsunlar” açıklamasının ardından Furkan Vakfı üyeleri tam kapanma kurallarına meydan okuyarak camilerde toplu ibadete kalkıştı. Furkan Vakfı başkanı Alparslan Kuytul, Ramazan’da ‘kendini ibadet etmeye adama ve dünya işlerinden uzak durma’ anlamına gelen ‘itikaf’ı yapacaklarını dile getirdi. Kuytul’un “İtikafı yapacağız, buyursunlar engel olsunlar” açıklamasının ardından, Gaziantep’te bir camide toplanan Furkan Vakfı üyelerine güvenlik güçleri müdahale etti. Gaziantep’teki müdahalenin ardından Furkan Vakfı’ndan 8 kişinin gözaltına alındığı bildirildi. 15 Temmuz’da ne demişti? Furkan Vakfı Başkanı Alparslan Kuytul, 15 Temmuz darbe girişimini canlı yayında öğrenmiş ardından “Darbenin Müslümanlara hayırlı olması” temennisinde bulunmuştu. Kuytul, darbe girişiminden bir gün önce, yani 14 Temmuz’da paylaşılan konuşmasında “Erdoğan’ın kalemi kırılmıştır, yakında işi bitirilecektir” ifadelerini kullanmıştı. Diyanet İşleri Başkanı ve AK Parti hükümetini hedef aldı Furkan Vakfı kurucusu Alparslan Kuytul, “O kadar Diyanet İşler Başkanı geldi geçti, birinin itikafa girdiğini görmedim. Eğer tarihe itikafa engel olan AKP hükümeti olarak geçmek istiyorlarsa buyursunlar itikafa engel olsunlar” sözleriyle Diyanet İşleri Başkanı ve AK Parti hükümetini hedef alan sözler söylemişti.

2 yıl önce

Alparslan Kuytul gözaltına alındı

Alpaslan Kuytul ve çok sayıda kişi dün gece tam kapanma uygulanmasına rağmen sokağa çıktı. Bu nedenle polis ekipleri Kuytul ve beraberindekileri evlerine gitmesi konusunda uyardı. Ancak uyarılara rağmen evlerine dönmeyip tam kapanmayı ihlal eden Kuytul ile çok sayıda kişi, Adana Emniyet Müdürlüğü Güvenlik Şube Müdürlüğü ekipleri tarafından gözaltına alınarak emniyete götürüldü. Zanlıların emniyetteki sorgusu devam ediyor. 30 Ocak 2018 operasyonu sonrası Adana 5. Asliye Hukuk Mahkemesi, ihtiyati tedbir kararı alarak kuruluş amaçlarına aykırı faaliyetlerinden dolayı Furkan Eğitim ve Hizmet Vakfına kayyum atamıştı. Öte yandan, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın, itikaf ibadetinin pandemi dolayısıyla geçen yıl olduğu gibi bu yıl da evlerde yapılmasına dönük tavsiyede bulunmuştu.

2 yıl önce

Alparslan Kuytul’un kurucusu olduğu Furkan Vakfı gönüllüleri bu kez de Adana’da provokasyon peşinde

Gaziantep'teki cami provokasyonundan bir gün sonra bu kez Adana'da, 3 Mayıs gecesi Alparslan Kuytul ve yanındaki kalabalık grup da sokağa çıkma kısıtlamasını ihlal edip dışarı çıkarak 22 camide toplanmaya çalıştı. Polis ekipleri Kuytul ve yanındakileri evlerine dönmesi konusunda uyardı. Ancak uyarıları dikkate almayan Kuytul ile yaklaşık 400 kişi, polis tarafından gözaltına alındı. Veryansın TV'nin haberine göre, Gaziantep’teki cami provokasyonuyla ile gündeme gelen Furkancıların bu kez hedefinde Adana var. Furkancılar, Adana’daki gözaltıların ardından sosyal medyada “AdanaEmn Müdürüİstifa” etiketiyle paylaşımlar yapıyor. Gözaltılar ve nezarethane videolarıyla propaganda yapan Furkancılar koronavirüs kısıtlamalarını da hiçe saymaya devam ediyor. Adana Emniyet Müdürlüğü önünde Alparslan Kuytul’u bekleyen kalabalık kameralara yansıdı.

2 yıl önce

Alparslan Kuytul kimdir?

Gaziantep’te yaşanan ‘cami olayı’nın ardından gözaltına alınan Alparslan Kuytul, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimine destek oluşturacak konuşmalarının yanı sıra Afrin'deki Zeytin Dalı Harekatı aleyhindeki propagandası ve Atatürk düşmanlığı iddiaları üzerine yargılandı. Kuytul Türkiye’nin 2018 yılında gerçekleştirdiği Afrin operasyonu öncesinde, "Amerika şimdi onlara 4 bin 900 tır silah verdiyse, Allah göstermesin orada artık kaç bin tane askerimizi kaybederiz, bilmiyorum. Yani bu iş bir tuzak olabilir. Amerika sanki göz göre göre Türkiye’yi bataklığa çekiyor gibi, göz göre göre silah gönderiyor" diyerek tepki çekmişti. Ardından FETÖ/PDY’ye destek verdiği iddialarıyla gündeme gelen Kuytul, FETÖ'cülerin Youtube'daki propaganda kanalı KHK TV’de, 15 Temmuz'u bir proje olarak tarif ederken, darbe girişiminde bulunan FETÖ'cü hainleri de 'kandırılmış saf Müslümanlar.' olarak tanımladı. 2018’de tutuklanan Kuytul hakkında hazırlanan iddianamede, “Suç işlemek amacıyla örgüt kurma yönetme, özel belgede sahtecilik, dini inanç ve duyguların istismarı suretiyle dolandırıcılık, kamu kurum ve kuruluşları, vb. tüzel kişiliklerin araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık, silahlı terör örgütüne bilerek ve isteyerek yardım etme (FETÖ/PDY), yayın yoluyla terör örgütü propagandası yapmak (PKK/KCK), mal varlığı değerlerinin gayri meşru kaynağını gizlemek” suçlamaları yöneltilen Kuytul ve destekçileri provokatif eylem ve açıklamalarını birçok koldan sürdürdü. Adana Cumhuriyet Başsavcılığınca derinlemesine incelenen vakıf adı altında kurulan örgüt hakkında çarpıcı bilgilere ulaşıldı. Adana Cumhuriyet Başsavcılığının yaptığı araştırmada, örgütün ortaokul, lise ve üniversite öğrencilerini hedef aldığı tespit edildi. Buna göre, örgüt, üye kazanmak için hedef aldığı öğrencilerin vakfa ait yurtlarda kalmalarını sağladı. BEYİN YIKAMA TAKTİĞİ UYGULANDI Örgütün ideolojisi doğrultusunda sözde "cihat" fikirleri tebliğ edildi. Yurtlarda kalanlara savaş görüntüleri izlettiren örgüt, devlete karşı isyan, ayaklanma içerikli kitapların okutulmasını sağlayarak beyin yıkama taktikleri uyguladı. Halkın dini duygularını istismar ederek bağış toplayan vakıf, gelirini bu bağışlardan sağladı. Gelirinin büyük kısmının kayıt dışı olduğu belirlenen vakfın, sahte makbuzlar düzenleyerek dolandırıcılık yaptığı da tespit edildi. Toplanan bağışlar, vakfın resmi kayıtlarına aktarılmadan örgüt faaliyetlerinde kullanıldı. Burs ödemeleri için açılan ve öğrencilerde bulunması gereken banka hesap cüzdanları da vakfın merkezindeki aramada ele geçirildi. Burs ödemeleri düzenli olarak banka hesaplarından çekilerek örgüte aktarıldı. "Vakıf faaliyeti" adı altında toplanan kurban derisi ve kurban etlerinin de kayıt dışı satışı yapılarak örgüte mali kaynak sağlandı. Vakfa ait kaçak olduğu belirlenen yurtlarda çocuklara yönelik cinsel istismar suçunun işlendiğine dair şikayetler alındı. DEAŞ'E KATILMAK İSTEYENLER YURTLARDA KALDI Öte yandan, Adana Cumhuriyet Başsavcılığının yürüttüğü soruşturmayla örgütün DEAŞ ve El Kaide ile bağlantıları da ortaya çıkarıldı. Terör örgütü El Kaide'ye yönelik operasyonlarda tutuklanan D.D'nin vakfa sürekli geldiği, R.B. adlı tutuklunun da vakıf yurtlarında ders verdiği tespit edildi. Geçen yıl nisan ayında yapılan izinsiz gösteride yer alan bir kişinin de DEAŞ üyesi olduğu ortaya çıktı. DEAŞ'a katılmak üzere Türkiye'ye gelenler, vakfa ait yurtlarda barındırıldı. Söz konusu kişiler, vakfın izinsiz gösteri ve yürüyüşlerinde yer aldı. BAKAN YARDIMCISI ÇATAKLI: BU KİŞİ FETÖ'YÜ SAVUNAN BİR KİŞİ Son gözaltı olayından sonra açıklama yapan İçişleri Bakan Yardımcısı ve Bakanlık Sözcüsü İsmail Çataklı, Kuytul’un FETÖ’ye desteğine dikkat çekti: "Alparslan Kuytul kimdir? Bunun kamuoyu tarafından tam olarak, doğru olarak bilinmesini isteriz. Bu kişi, din kisvesi altında, dini istismar eden bir kişi, FETÖ'yü savunan bir kişi. Bu kişi, 15 Temmuz'u örtmeye çalışan bir kişi. Bu kişi, Türkiye'nin menfaatine ne varsa her fırsatta bunu provoke etmeye çalışan bir kişi. Sürekli güvenlik güçlerimizle karşı karşıya gelme çabası içinde olan bir kişi. Furkan Vakfının yöneticiliğini yaptığı sırada orayı da istismar eden bir kişi. Vakıf tarafından kurban derileri toplanıyor, toplanan bu kurban derilerinin de şahsi nam ve hesabına yolsuzluk yaparak kullanan bir kişi." Diyanet İşleri Başkanlığının camilerde itikafa girilmesiyle ilgili bir tavsiyede bulunduğunu belirten Çataklı, "İçinde bulunduğumuz süreç ortada. Toplum olarak büyük maliyetler ödüyoruz, büyük fedakarlıklarda bulunuyor insanlarımız. Gün geldi camileri kapattık, teravih namazlarının camilerde kılınmaması yönünde Diyanet İşleri Başkanlığımızın tavsiye kararı oldu." dedi. Diyanet İşleri Başkanlığının itikaf ibadetinin evlerde yapılması tavsiyesinde bulunduğunu, istisnai durumlarda belirlenecek camilerde itikafa girilebileceğinin önerildiğini hatırlatan Çataklı, "Esasen bu provokasyon, başlangıçta teravih namazlarının evlerde kılınmasına yönelik Diyanet İşleri Başkanlığımızın tavsiyesi üzerine başladı. Son dönemde de itikafa girilmesiyle alakalı Diyanet İşleri Başkanlığımızın bunun evlerde yapılması tavsiyesini provoke ederek bir durum oluştu." diye konuştu. Diyanet İşleri Başkanlığının "istisnai olarak belirli camilerde itikafa girilebileceğini ancak bunun müracaat edilmek ve mülki makamların onayı alınmak suretiyle yapılabileceğini" kamuoyuyla paylaştığını aktaran Çataklı, bu kişilerin, bu süreci de işletmeden, bütün kuralları ihlal ederek camilere girdiğini anlattı. Bakanlık Sözcüsü Çataklı, şunları kaydetti: "Din görevlilerimiz bunları ikaz ettiler, bunun uygun olmadığı, yönteminin bu olmadığı konusunda uyarılarda bulundular. Ancak bunlar şiddetli bir şekilde mukavemette bulundular. Üstelik, benim burada söyleyemeyeceğim, hele hele bir camide asla söylenemeyecek ifadelerle, hakaretlerle, küfürlerle karşılık verdiler. Baktılar baş edemiyorlar, kolluk birimlerinden din görevlisi arkadaşlarımız talepte bulundu. Herhalde o esnada çevrede bulunan kolluk personeli de buna müdahale etti. Bu esnada bir yanlış yönlendirme ile orada bulunmaması gereken bir personelimizin de orada bulunduğunu ve gaz kullandığını biliyoruz. Zaten bununla ilgili kamuoyuna açıklama yapıldı, bu kişiyle ilgili gerekli işlemler de başlatıldı. Ancak iş burada kalmadı, başta Adana ve Gaziantep olmak üzere 40 ayrı noktada onlarca yandaşıyla birlikte bu kişi provokasyonu sürdürmek istedi ve dün gece kolluk birimlerimiz gerekli işlemleri yaparak bu provokasyona mani oldu. Alparslan Kuytul da bu kapsamda şu an gözaltında. Diğer idari ve adli süreç de bu kişilerle ilgili halen devam ediyor."

2 yıl önce

Independent ve Alparslan Kuytul’dan İsrail propagandası

İsrail’in Filistin’e zulüm yaşattığı bu günlerde Independent Türkçe de Alparslan Kuytul’a “Sosyal medyada kimi kişilerin İsrail polisinin Mescidi Aksa'ya yaptığı baskınla, sizin itikaf yaptığınız camiye polislerin girmesi arasında benzerlik kurmaya çalışmasına ne diyorsunuz?” şeklinde skandal bir soru yönetti. Provokasyonlarıyla bilinen Furkan Vakfı Kurucu Başkanı Alparslan Kuytul da soruya “Şurada benzerlik var: Türkiye tamamen İsrail'dir şeklinde benzerlik doğru olmaz. O noktada İsrail ile benzerlik kurulması doğru olmaz. Devlet içindeki din düşmanı komite ramazan ayından nefret ediyor. O noktada İsrail'le aynılar. İsrail'de her ramazanda illa ki zulüm yapar. Ramazan ayında geçen sene teravihte bize zulüm yaptılar. Bu sene de itikafta yaptılar. Ramazan konusunda benzerlikleri var. Ben İsrail'in bile Kur'an okuyan insanlara gaz sıktığını, namaz kılan insanlara gaz sıktığını hatırlamıyorum. Caminin içine girip caminin içinde yaptığını hatırlamıyorum. İsrail ekseriyetle caminin çıkışında yapıyor. Camiden çıkmalarını bekliyor, ondan sonra yapıyor. Bunlar caminin içine postallarıyla giriyor. Antep'te postallarıyla girdiler, bunu tüm Türkiye görünce bizimkinde her halde postal yoktu. Ben görmedim, hatırlamıyorum, iftira olmasın. Buradaki (Adana) olaylarda telefonlarda toplandığı için elimizde görüntü yok. Postallarla girdiler diyemem buradaki olaylarda ama Antep'te postallarla girdiler. İsrail'in, her ramazanda yaptığı gibi Türkiye'deki İslam düşmanı komite de özellikle ramazanda kötülük yapıyor. Bu benim tespitimin doğru olduğunu gösteriyor. Ben bu din düşmanı komitenin ramazanı sönük geçirmek istediğini geçen ramazanda anladım.” şeklinde skandal bir cevap verdi. Sosyal Medya’dan Independent ve Kuytul’a sert tepkiler yükseldi

2 yıl önce

Alparslan Kuytul’un kurucusu olduğu Furkan Vakfı’nın trollerinden “AdanaEmniyetinde İşkence” provokasyonu

Gaziantep’teki cami provokasyonu ile emniyet güçlerini hedef almaya başlayan Furkan Vakfı’nın bu defaki hedefi Adana Emniyeti oldu. Daha önce “Adana Emniyet Müdürü istifa” paylaşımlarıyla Twitter’da gündem oluşturan Furkan Vakfı, bu defa da “AdanaEmniyetinde İşkence” etiketiyle Twitter’da provokasyon yapıyor. HEDEFLERİ EMNİYET GÜÇLERİ FETÖ ve PKK terör örgütlerine söylem yakınlığı ile bilinen Furkan Vakfı yapılanmasının, yasadışı faaliyetlerine izin vermeyen emniyet güçlerini hedef alam girişimleri devam ediyor. Bu akşam Twitter’da “AdanaEmniyetinde İşkence” etiketini gündeme taşıyan Furkan Vakfı trollerinin provokasyon girişimleri netice bulmadı. FETÖ ve PKK yandaşları tarafından desteklenen gündem çalışmasına sosyal medya kullanıcıları tepki gösterdi. Furkan Vakfı’nın terör faaliyetlerine müsaade etmeyen Adana Emniyet Müdürlüğü ile ilgili daha önce de Twitter gündem çalışmaları olmuştu.

2 yıl önce

Alparslan Kuytul’un kurucusu olduğu Furkan Vakfı’nın trollerinden bir provokasyon daha: "Emniyetİşkence YeriMi"

HEDEFLERİ PROVOKASYONLARINA ENGEL OLAN EMNİYET FETÖ ve PKK terör örgütlerine söylem yakınlığı ile bilinen Furkan Vakfı yapılanmasının, yasadışı faaliyetlerine izin vermeyen emniyet güçlerini hedef alan girişimleri devam ediyor. Dün gece “AdanaEmniyetinde İşkence” etiketini gündeme taşıyan Furkan Vakfı trolleri, bu gece de Twitter’da “Emniyetİşkence YeriMi” etiketini gündeme taşıyarak bir provokasyon girişiminde daha bulundu. FETÖ ve PKK yandaşları tarafından da desteklenen gündem çalışmasına sosyal medya kullanıcıları tepki gösterdi. Furkan Vakfı’nın yasa dışı faaliyetlerine müsaade etmeyen Emniyet ile ilgili daha önce de Twitter gündem çalışmaları olmuştu.

2 yıl önce

Kaçırılan İş insanı Koray Sarısaçlı: 13 gün boyunca Alparslan Kuytul'dan gelen emirleri uyguladılar

Hürriyet’in haberine göre; Olay, 8 Eylül günü saat 17.30 sıralarında, Seyhan ilçesi Yeşilyurt Mahallesi'nde meydana geldi. İş yerinden çıkan iş insanı Koray Sarısaçlı, yüzünü bez parçasıyla gizlemiş, eldivenli kişilerce otomobile bindirilerek kaçırıldı. Çevredekilerin ihbarı üzerine bölgeye sevk edilen Gasp Büro Amirliği ekipleri, şüphelilerin yakalanması için çalışma başlattı. Güvenlik kamerası görüntülerini inceleyen polis, otomobilin plakasının söküldüğünü ve içinde 4 kişinin bulunduğunu belirledi. Olayın öncesine ait 200'e yakın görüntüyü mercek altına alan ekipler, şüphelilerin, kapatılan Furkan Eğitim ve Hizmet Vakfı ile bağlantılı oldukları öne sürülen Yusuf Tapan (33), Haydar Akoraler (39), Rıdvan Taş (31) ile Erol Ardıç (34) olduğunu ve aracın da bölgede birkaç tur attığını tespit etti. Polis, araştırmasında Koray Sarısaçlı'nın eski eşi Asuman S. ve kızı R.S.'ye ait 70 milyon TL değerinde çok sayıda arsa, iş yeri ve laboratuvarın satış vekaletinin farklı tarihlerde şüphelilerden Yusuf Tapan'a verildiğini tespit etti. Söz konusu iş yerlerinden birinin satış vekaletinin geçen ay yine Yusuf Tapan'a verildiği, sonrasında Koray Sarısaçlı ile eski eşi Asuman S.'nin notere giderek vekaletin iptalini sağladığı belirtildi. ÖNCE SERBEST BIRAKILIP SONRA TUTUKLANDILAR Olaydan sonra kaçan şüphelilerden Yusuf Tapan, Haydar Akoraler ile aracın sahibi Erdal Ergül, eş zamanlı baskınlarla yakalandı. Adreslerinde bulunmayan Rıdvan Taş ile Erol Ardıç ile yardım ettiği belirlenen Emrah Taş'ın yakalanması için çalışma başlatıldı. Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilip serbest bırakılan Yusuf Tapan, Haydar Akoraler ile aracın sahibi Erdal Ergül, savcılığın üst mahkemeye itirazıyla yeniden gözaltına alındı. Mahkemeye çıkarılan Yusuf Tapan ile Haydar Akoralel 'cebir, şiddet veya hileyle kişiyi hürriyetinden yoksun kılma' suçundan tutuklandı, Erdal Ergül ise serbest bırakıldı. Ailesinin işkence gördüğünden endişelendiği Koray Sarısaçlı ise 21 Eylül gecesi evine döndü. Savcılığa ifade veren Sarısaçlı, kendisini kaçırıp para isteyen kişileri tanımadığını, yüzlerini görmediğini söyledi. İşkence gördüğünü öne süren Sarısaçlı, parasının olmadığını anlayınca kaçıranların kendisini serbest bıraktığını belirtti. ARAÇLARI DEĞİŞTİRİP, PLAKASINI SÖKTÜLER Öte yandan firari şüphelilerden Rıdvan Taş'ın, kendi aracını Erdal Ergül'e verip, olayda kullanılan aracı aldığı görüntüler ortaya çıktı. Görüntülerde tokalaşıp, bir süre sohbet eden ikilinin, Rıdvan Taş'ın aracının bagajından aldığı 2 çantayı Erdal Ergül'ün otomobiline yüklediği görüldü. Daha sonra araçlara binerek bölgeden ayrılan ikiliden Rıdvan Taş'ın, Alparslan Türkeş Bulvarı’nda otomobili yol kenarına çekip, ön ve arka plakaları söktüğü anlar da güvenlik kamerasına yansıdı. Bu görüntülerin ortaya çıkması üzerine Erdal Ergül, yeniden gözaltına alınıp, sevk edildiği adliyede çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Aranan şüphelilerden Emrah Taş da bir süre sonra gözaltına alındıktan sonra tutuklandı. Polis ekiplerinin, Rıdvan Taş ve Erol Ardıç'ın yakalanması için çalışmalarına devam ettiği bildirildi. SAVCILIĞA GİDİP İFADESİNİ DEĞİŞTİRDİ İlk ifadesinde kendisini kaçıranları tanımadığını söyleyen ​Koray Sarısaçlı, 9 Kasım'da savcılığa giderek Furkan Eğitim ve Hizmet Vakfı'nın kurucusu Alparslan Kuytul ile vakıf çalışanlarının kendisini kaçırdığı yönünde ifade verdi. Alparslan Kuytul'un talimatlarıyla kaçırıldığını ve mal varlığına el koyulmaya çalışıldığını iddia eden Sarısaçlı, konuşmaması için ailesiyle tehdit edildiğini öne sürdü. Basın mensuplarına yaşadıklarını anlatan Koray Sarısaçlı, kaçırılmadan birkaç gün önce takip edildiğinin farkında olduğunu belirterek, "Olay günü otomobile bindirilip kaçırmaya çalıştıklarında arabanın içinde kafama sopalarla vurup, elektroşok verdiler. Beni inşaat halindeki bir yere götürüp, günlerce işkenceye devam ettiler. 13 gün boyunca Alparslan Kuytul'dan gelen emirleri uyguladılar. Kemiklerim kırık olmasına rağmen vurmaya devam ettiler. Farklı günlerde toplamda 7 milyon dolarlık senet imzalamam karşılığında beni serbest bıraktılar. Gördüğüm işkenceleri söylememem için beni video kaydına aldılar. Gözlerim kapalı işkence yapıyorlardı" dedi. Vakfa farklı zamanlarda para verdiğini anlatan Sarısaçlı, "Derneğe çağırdıklarında gitmediğimde, 'Bugün gelmedin, 4 milyon TL para vereceksin. Yanında çalışan kişi de gelmedi. Onun için de 3 milyon vereceksin' gibi cezalar kesiyorlardı. 8 milyon laboratuvar için 4 milyon TL de çiftlik için para aldılar" diye konuştu. 'ÖLÜM KORKUSUNDAN BİR ŞEY YAPAMADIM' Serbest bırakıldıktan sonra yaşadıklarını anlatmaması için tehdit edildiğini ve vakıftaki kişilerin hiç yanından ayrılmadığını öne süren Koray Sarısaçlı, "Kendi avukatlarımla irtibata geçmememi söylediler. Savcının odasına kadar derneğin gönderdiği avukatlar beraber geldi. Ölüm korkusundan bir şey yapamadım. İşlerin daha da karışacağını anladığım için savcılığa giderek ifademi değiştirdim" dedi. Kaçırıldıktan sonra Alparslan Kuytul’un yanına götürüldüğünü de iddia eden Sarısaçlı, "Devir işlemleri için vekalet vermemle ilgili talimat verdi. Notere giderek vekalet verdim. Senetler ve vekalet ile ilgili savcılığı bilgilendirdik. Hukuki süreci başlattık" diye konuştu. Koray Sarısaçlı'nın avukatı Mehmet Emin Çınar ise "Müvekkilim, alıkoyulduğu süre zarfında bütün olayların azmettiricisinin Alparslan Kuytul olduğunu savcılık makamına iletti. Ortada çıkar amaçlı olarak kurulan suç örgütünün olduğunu görüyoruz. Bu suç örgütü, müvekkilimin mal varlığını, hukuka aykırı yöntemlerle ele geçirmeye çalışmıştır. Müvekkilim kaçırılıp işkenceye maruz kalmıştır" dedi.

1 2 3 4