19 Nisan Cuma 2024
2 yıl önce

Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Metin Feyzioğlu’ndan yeni anayasa açıklaması: Yapıcı olacağız

Feyzioğlu, çeşitli ziyaretlerde bulunmak üzere geldiği Ağrı'da Vali Osman Varol, Cumhuriyet Başsavcısı Mehdi Can ve Baro Başkanı Salih Aydın'ı makamlarında ziyaret etti. Ağrı Barosunda avukatlarla bir araya gelen Feyzioğlu, avukatların talep ve sorunlarını dinledi. Feyzioğlu, avukatlarla görüşmesinin ardından yaptığı açıklamada, TBB olarak, önceliklerinin avukatların birikmiş sorunlarını çözmek ve vatandaşların sorunlarına çözüm üretmek olduğunu söyledi. Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) nedeniyle ziyaretlere bir süre ara verdiklerini ve yeniden il il gezdiklerini ifade eden Feyzioğlu, "İnsan Hakları Eylem Planı, Türkiye'de adım adım yürürlüğe konan somut maddeler içeren bir plan. Onun içerisinde şunu yazdırdık, insan hakkını korumasını istediğiniz avukatın insan hakkı var, avukat insan hakkını korusun diyoruz ama o avukatın da bir insan hakkı var, CMK'dan, adli yardımdan göreve koşan avukatın emeğinin, alın terinin karşılığını alabilmesi lazım." dedi. Feyzioğlu, "Bugün meslektaşlarımızın yüzde 50-60'ı yıllık ortalamada asgari ücret kazanmıyor. Siz bakmayın bazı dizilerde avukatları lüks hayatlar yaşayan kişi olarak resmettiklerine. Bugün artan sayımız sebebiyle avukatlar çok zor durumda, 60 bin meslektaşımız 5 yıllık meslek kıdeminin altında. Ve onların sorunlarını çözemezsek vatandaşın insan hakkını koruyacak olan avukatı sahipsiz bırakmış oluruz ve vatandaş bundan zarar görmüş olur." diye konuştu. Avukatlara yönelik şiddete ilişkin çalışma yapılması gerektiğini ifade eden Feyzioğlu, "CMK ve adli yardım görevlendirmelerinde ödenen ücretteki KDV yükünün kaldırmasını istiyoruz. Çünkü bu hizmet doğrudan vatandaşa dönecek, vatandaşın menfaatine iş olacak. Bir diğeri de çok önemseyerek söylüyorum, avukata yönelik şiddet aslında avukatın hakkını savunduğu vatandaşa yöneliktir ve icra, haciz işlemlerinde biz zorunlu polis korumasına ilişkin kanun istiyoruz. Bu kanunda da her şeyi hazırladık, taslağımız hazır, üstünde yetkililerle de çalıştık, bunun yasama döneminde artık kanunlaşmasını arzu ediyoruz." ifadesini kullandı. "HİÇ KUŞKUSUZ DEVLETİMİZLE ÇALIŞACAĞIZ" Bir gazetecinin "yeni anayasa tartışmaları hakkında neler söyleyeceksiniz" sorusu üzerine Feyzioğlu, şunları kaydetti: "Kapsamlı anayasa değişikliği projesinde biz özellikle savunmanın bağımsızlığının güçlendirilmesi ve yargının güvenirliğini artırılması noktasında önerilerimizi sunuyoruz. HSK'nın yapısı üzerinde somut önerilerimiz olacak, yargı üstüne toz konmaması lazım, yargının polemiklerin dışına taşınabilmesi lazım, bu amaçla önerimiz hazır. Biz yapıcı şekilde, hiç kuşkusuz devletimizle çalışacağız, vatandaşımız için çalışacağız." Feyzioğlu ve beraberindekiler, daha sonra yapımı devam eden Ağrı Baro binası inşaatında incelemelerde bulundu.

2 yıl önce

Anayasa'nın ilk dört maddesini değiştirmek isteyen HDP'den yeni talep: Federal sisteme geçelim

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, geçtiğimiz aylarda yaptığı açıklamayla, Türkiye'de bir Kürt sorunu olduğunu ve çözümünün de HDP'den geçtiğini işaret etmişti. İttifak ortakları CHP'nin söz konusu çıkışını değerlendiren HDP vekili İmam Taşçıer, "Anayasanın ilk dört ile 40 ve 41’inci maddesi değiştirilmezse, bazı kanunlardaki çekinceler kaldırılmazsa, Kürt sorunu tartışılamaz. Kürtlerin talepleri de bellidir." demişti. Söz konusu talebin ardından HDP, bu kez de yönetim biçiminin değişmesini istedi. "FEDERAL SİSTEM İSTİYORUZ" TBMM'deki bütçe görüşmelerinde söz alan HDP vekili Ömer Öcalan, mevcut bütçenin tartışılmasından önce sistemin değiştirilmesi gerektiğini açıkladı. Merkezi hükümet sisteminde, merkezi ulus devlet sisteminde sayısal çokluğa göre sağlanan düzenin demokratik olmadığını söyleyen Öcalan, bu durumun tartışma ve değiştirme zeminini de engellediğini söyledi. Mekanizmanın eleştirilmesinden önce merkezi ulus devlet sisteminin değişmesi gerektiğini savunan Öcalan şunları söyledi: "Muhalefet de belki şu noktada ortaktır. AB'nin yerel özerklik şartı karşısında yer alıyorlar mı bilmiyoruz. Bu merkezi düzeydeki yapılanma, devlet mekanizması, yerelin bütçesini, geleceğini düşünmez. Buradaki yapı, antidemokratik bir yapıdır. Sistemin dışına çıkarak önermelerde bulunmamız gerekiyor. Birden fazla etnik yapı, inançsal yapı, siyasal anlayışı içinde barındıran mekanizma, ulus devletle yürütülmez. Biz bunun karşısına demokratik konfederal sistemi koyuyoruz. Yoksa 100 yıldır böyle geldi. 2023 hedefi olanlar ülkeyi daha da uçuruma, daha da derinleşen çelişkilerin içerisine koyacaktır." PKK DA "ÖZERKLİK İSTİYORUZ" DEMİŞTİ Terör örgütü PKK'nın elebaşlarından Mustafa Karasu, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun 'helalleşme' yolculuğuna ilişkin yaptığı açıklamada, "Biz helalleşmeye hazırız. Ama öyle kuru kuruya helalleşme olamaz." demişti.

2 yıl önce

AB ile Polonya arasında gerginlik… Polonya Anayasa Mahkemesi, ülkedeki yasaların belirli konularda AB hukukunun üzerinde olduğuna hükmetti

AB Komisyonundan yapılan açıklamada, Polonya Anayasa Mahkemesinin temmuz ve ekim aylarında aldığı kararlar hakkında ciddi endişeler bulunduğu belirtildi. Polonya Anayasa Mahkemesi, ülkedeki ulusal yasaların belli konularda AB hukukunun üzerinde olduğuna hükmetmişti. AB Komisyonu, Polonya'daki bu kararın Birlik hukukunun uygulanmasına, AB'nin en yüksek yargı makamı olan Adalet Divanının bağlayıcılığı bulunan kararlarını ihlal anlamına geldiğini bildirdi. Komisyon, ayrıca Polonya Anayasa Mahkemesinin "bağımsızlığı ve tarafsızlığı hakkında ciddi şüpheleri" bulunduğunu, mahkemenin yasayla kurulan "yargı makamının taşıması gereken koşulları" yerine getirmediği düşüncesinde olduğunu kaydetti. AB ile Polonya arasında son yıllarda hukukun üstünlüğü ve yargı bağımsızlığı gibi alanlarda sık sık tartışmalar ve gerginlikler yaşanıyor. AB, Birlik hukukunun ulusal mevzuatın üzerinde bulunduğunu belirtiyor. AB ayrıca Polonya'daki mahkemelere yargıçların atanmasının sorunlu olduğu, yargı bağımsızlığının sağlanmadığı gibi gerekçelerle Polonya'yı eleştiriyor. AB Komisyonu, bu kapsamda daha önce de ilki 2017'de olmak üzere 2019 ve 2020'de Polonya hakkında ihlal süreçleri başlatmıştı. AB'nin ihlal süreci AB'nin bir üye ülke hakkında başlattığı ihlal sürecinde önce Komisyon tarafından resmi bildirim mektubu gönderiliyor ve 2 ay içinde cevap verilmesi bekleniyor. AB Komisyonu, üye ülkenin AB hukuku içinde yükümlülüklerini yerine getirmediğine karar verirse resmi bir talep gönderiliyor ve AB hukukuna uygun davranılması isteniyor. Üyenin buna da 2 ay içinde cevap vermesi isteniyor. Üye ülkenin hala AB hukukuna uygun davranmadığı kanaatine varılırsa AB Komisyonu meseleyi AB Adalet Divanına götürebiliyor. Birçok konu mahkemeye gitmeden çözülebiliyor. Ancak AB üyesi ülkenin hukuku zamanında uygulamadığı düşünülürse AB Komisyonu, Adalet Divanından üye ülkeye ceza vermesini talep edebiliyor. AB Adalet Divanı, üye ülkenin AB hukukunu ihlal ettiğine hükmederse ulusal makamların Divan kararını uygulaması bekleniyor. Karar uygulanmazsa AB Komisyonu yine AB Adalet Divanına başvurarak üye ülkeye mali ceza verilmesini isteyebiliyor. Bu da günlük veya tek seferde verilecek bir para cezası olabiliyor. Polonya'ya daha önce ceza verilmişti AB Adalet Divanı, son olarak temmuzda yargıçlara yönelik disiplin mekanizmasının durdurulması gerektiği yönünde karar almıştı. AB mahkemesi, bu kararı uygulamadığı gerekçesiyle Polonya'ya günlük 1 milyon avro para cezası vermişti. AB Komisyonu, COVID-19 ekonomik sonuçları ile mücadele amacıyla üye ülkeler için hazırlanan kurtarma fonu kapsamında Polonya'ya vereceği 23,9 milyar avro fonu da henüz onaylamadı. AB içindeki bazı ülkeler, Polonya ve AB ile benzer sorunlar yaşayan Macaristan'a Birlik'in kurtarma fonundan verilecek payın "şartlılık mekanizması gereği" onaylanmamasını savunuyor.

2 yıl önce

Kazakistan Cumhurbaşkanı Tokayev: Anayasal düzen büyük ölçüde sağlandı

Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev, "Ülkede anayasal düzen büyük ölçüde yeniden tesis edildi." dedi. Kazakistan devlet televizyonu, Cumhurbaşkanı Tokayev'in bugün halka hitap edeceğini açıkladı. Kazakistan Cumhurbaşkanlığı basın servisinden yapılan açıklamaya göre, Tokayev terörle mücadele konusunda yetkililerle toplantı yaptı. Toplantı sonrasında yaptığı konuşmada terörle mücadele operasyonu başlattıklarını belirten Tokayev, kolluk kuvvetlerinin yoğun çalıştığını ifade etti, anayasal düzenin büyük ölçüde yeniden tesis edildiğini söyledi:  "Genel olarak ülkenin tüm bölgelerinde anayasal düzen yeniden sağlandı. Yerel makamlar durumu kontrol ediyor. Ancak teröristler hala silah kullanmaya ve vatandaşların mülklerine zarar vermeye devam ediyor. Bu yüzden terörle mücadele operasyonu militanların tamamen yok edilmesine kadar devam edecek." "Barış gücü birlikleri Kazakistan’a gelmeye başladı" Açıklamada ayrıca “Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü (KGAÖ) barış gücü birlikleri Kazakistan’a gelmeye başladı. Bu birlikler, stratejik yerlerin korunmasının sağlanması ve muhafazası işlevini yerine getirmek üzere sınırlı bir süre için ülkeye geldi.” denildi.  Tüm devlet kurumlarına ait binalar kontrol altına alındı Kazakistan İçişleri Bakanlığı da Almatı'da 3 bin kişinin gözaltına alındığını, devlet kurumlarına ait tüm binaların kontrol altına alındığını açıkladı. 18 güvenlik görevlisi hayatını kaybetti, 748 güvenlik görevlisi yaralı Bakanlık olayların bilançosunu da açıkladı. Buna göre, 18 güvenlik görevlisi hayatını kaybetti, 748 güvenlik görevlisi yaralandı. Kazakistan Dışişleri Bakanlığı silahlı saldırıların "yurt dışında eğitilmiş teröristlerce" düzenlendiğini açıkladı.  Kazakistan'da ne oluyor? Kazakistan'ın batısında LPG'ye yapılan zamlar ve sosyoekonomik durumun kötüleştiği gerekçesiyle 2 Ocak'ta başlayan protestolar, ülkenin diğer kesimlerine yayıldı. Sokak olaylarına dönüşen gösterilerde güvenlik güçleri ile protestocular arasında çatışmalar yaşandı. Polis araçları ile askeri araçları ateşe veren, devlet binalarına giren protestoculara güvenlik güçleri müdahale etti. Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev, protestolardan sorumlu tuttuğu hükümetin istifasını kabul etti. Protestoların yayılması sonucu olağanüstü hal ilan edildi. Tokayev, ülkedeki mevcut durum nedeniyle üyesi oldukları Kolektif Güvenlik Antlaşması Örgütü (KGAÖ) ülke liderlerinden yardım istedi. KGAÖ Kolektif Güvenlik Konseyinin aldığı karar doğrultusunda Kazakistan'a asker gönderildi. KGAÖ, 2002'de Rusya, Belarus, Kazakistan, Kırgızistan, Tacikistan ve Ermenistan tarafından hükümetler arası askeri ittifak olarak kurulmuştu.

2 yıl önce

Anayasa Mahkemesi, HDP'ye savunma için 60 günlük ek süre verdi

Yüksek Mahkeme, 29 Kasım 2021'de Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanarak AYM'ye gönderilen esas hakkındaki görüşü, savunmanın hazırlanması için HDP'ye göndermiş ve partiye, savunmasını hazırlamak için 30 günlük süre vermişti. Alınan bilgiye göre HDP, esas hakkındaki savunmasını hazırlamak için 4 aylık daha süre istedi. HDP'nin savunma yapmak için istediği süre talebini görüşen Anayasa Mahkemesi, partiye 60 günlük daha ek süre verilmesine karar verdi. Tanınan toplam 60 günlük ek sürenin de sonra ermesinin ardından esas hakkında savunmanın tamamlanarak mahkemeye sunulması gerekiyor. Süreç nasıl işleyecek? Kapatma davasında işleyen süreç kapsamında, daha sonra belirlenecek bir tarihte Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Bekir Şahin sözlü açıklama, HDP yetkilileri de sözlü savunma yapacak. Bu sürecin ardından, davaya ilişkin bilgi, belgeleri toplayacak Anayasa Mahkemesi raportörü, esas hakkındaki raporunu hazırlayacak. Bu işlemler sürerken Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı ve davalı HDP, ek delil veya yazılı ek savunma verebilecek. Raporun, Yüksek Mahkeme üyelerine dağıtılmasının ardından AYM Başkanı Zühtü Arslan, toplantı için gün belirleyecek, üyeler belirlenen günde bir araya gelerek kapatma istemini esastan görüşmeye başlayacak. 15 üyenin 10'unun oy çokluğuyla karar verilebilecek HDP hakkındaki kapatma davasını, 15 kişiden oluşan Anayasa Mahkemesi heyeti karara bağlayacak. Anayasa'nın 69. maddesinde sayılan hallerden ötürü partinin kapatılmasına veya dava konusu fiillerin ağırlığına göre devlet yardımından kısmen ya da tamamen yoksun bırakılmasına, toplantıya katılan üyelerin 3'te 2 oy çokluğuyla yani 15 üyenin 10'unun oyuyla karar verilebilecek. Siyasi parti kapatma davası sonucunda verilen karar, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı ile ilgili siyasi partiye tebliğ edilecek ve Resmi Gazete'de yayımlanacak. Anayasa Mahkemesinin, siyasi yasak istenen partililerin, beyan ve eylemleriyle partinin kapatılmasına neden olduğunu belirlemesi halinde bu kişiler, kesin kararın Resmi Gazete'de gerekçeli yayımlanmasından başlayarak 5 yıl süreyle bir başka partinin kurucusu, üyesi, yöneticisi ve denetimcisi olamayacak. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Şahin, 7 Haziran 2021'de HDP'nin kapatılması istemiyle Anayasa Mahkemesine dava açmış, Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu da 21 Haziran 2021'de iddianamenin kabulüne oy birliğiyle karar vermişti.

1 yıl önce

Anayasa Mahkemesi: Cizre’de sokağa çıkma yasağı sırasında ölenlerin yaşam hakkı ihlal edilmedi

AYM’nin resmi internet sitesinden yapılan açıklamaya göre, “güvenlik kuvvetlerinin güç kullanımı sonucunda ölüm olayının meydana gelmesi ve bu ölüm olayı hakkında etkili bir ceza soruşturması yürütülmemesi nedenleriyle yaşam hakkının ihlal edildiği” suçlamasına ilişkin başvuru karara bağlandı. Buna göre AYM, esas yönünden “Anayasa’nın 17. maddesinde güvence altına alınan yaşam hakkının öldürmeme yükümlülüğü bakımından ihlal edilmediğine” hükmetti. Kararda ayrıca yine esas yönünden, “Anayasa’nın 17. maddesinde güvence altına alınan yaşam hakkının usul boyutunun ihlal edilmediği” bildirildi.

1 yıl önce

BBP Genel Başkanı Destici: Anayasa Mahkemesi, Türkiye'yi bu terörist partisinden kurtarmalı

Türkiye Ortadoğu Tarım Fuarı'na katılmak ve çeşitli ziyaretlerde bulunmak üzere Kastamonu'ya gelen Destici, ilk olarak Kastamonu Valisi Avni Çakır'ı makamında ziyaret etti. Daha sonra Kastamonu Belediye Başkanı Galip Vidinlioğlu'na ziyarette bulunan Destici, ardından patisinin il teşkilatına geçti. Destici, burada gazetecilere yaptığı açıklamada, terörle topyekun mücadele edilmesi gerektiğini söyledi. Güvenlik güçlerinin terörle kahramanca mücadele ettiğini vurgulayan Destici, terörün siyasi uzantılarının olduğunu dile getirdi. Destici, "Bugün maalesef Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde PKK'nın partisi, milletvekilleri var. Bunların altında devletin arabası var. Hazineden aldıkları para ile siyaset yapıyorlar." diye konuştu. Terörle mücadelenin sadece Mehmetçiğe, polise ve güvenlik korucularına bırakılmaması gerektiğini ifade eden Destici, "Bu mücadeleyi topyekun yapacağız. Anayasa Mahkemesi, anayasaya göre karar verip onu kapatacak, başka yolu yok. Bunu söylediğimde 'daha önce de partiler kapatıldı yenileri kuruldu, çözüm değil' diyorlar. Hayır, yenisini de kurdurmayacaksın." dedi. Herkesin siyasi parti kurup siyaset yapabileceğini belirten Destici, şöyle devam etti: "Hiç kimse parti kuranların etnik kökenine, mezhebine, anlayışına, dini anlayışına bakmaz. Bakılacak tek şey bu devletin varlığından, ülkenin bütünlüğünden, milletin birliğinden yana mıdır, ayrılıkçı mıdır, vatanın birliğinden mi yanadır. Bakılacak şey budur. HDP Kürtlerin partisi değildir ki. HDP içinde Kürt olmayan binlerce insan ve milyonlarca oy vardır. Aşırı soldur, sosyalist bir partidir. Ağırlıklı olarak yönetici kadrosu inançsızlar topluluğudur. Bunun anlatılması gerekir. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin Batasuna ve Herri Batasuna kararı açıktır." Teröristlerin övüldüğünü, cenazelerine gidildiğini söyleyen Destici, şunları kaydetti: "Ağızlarında demokrasi, barış hukuk ama uygulamaya baktığında kundaktaki bebeği öldür, devletin askerini polisi şehit et, okula giden öğretmeni öldür. Bu kabul edilebilecek bir şey değil. Türkiye'nin buna tahammülü kalmamıştır. Nasıl askerimiz, polisimiz PKK'yı, teröristleri bu vatanın dağından, ovasından temizlemişse Başsavcılık davayı açmıştır Anayasa Mahkemesi üyelerine düşen de Türkiye'yi bu terörist partisinden kurtarmak olmalıdır." Destici, BBP'nin önümüzdeki seçimlerde Cumhur İttifakı'nın bir parçası olduğunu sözlerine ekledi.

1 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan CHP'nin teklifine tepki: Eğer samimiysen gelin çözümü yasa değil anayasa düzeyinden sağlayalım

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın açıklamalarından satır başlıkları; Milletvekillerimizin yaz döneminde ve görevlendirildikleri diğer yerlerde gerçekleştirdikleri çalışmaları yakından takip ettik. Kapısı çalınmadık tek bir ev bırakmamak için çalışan sizlere en kalbi duygularımda teşekkür ediyorum. Unutmayın bir sahayı ne kadar sıkı tutarsak, yalan ve yanlışlardan o kadar kurtulacağızdır. Amacımız, milletini seçimden seçime hatırlayanlarla aramızdaki farkı açmak istiyoruz. Bizim için kimin ne yaptığının, kimin kiminle olduğunun bir önemi yok. Biz kendi işimize bakacağız. Birileri ülkenin geleceğini düşünmeden dün öyle bugün böyle iki yüzlülük yapabilir. Muhalefetin seçim öncesi ve sonrası olan tavırlarındaki değişiklikleri belediyelerde gördüler. Söz verdiklerini yapmadıkları gibi, bizim yaptığımız işleri de sahipleniyorlar. Milletinin karşısına yeni bir vizyon ve programla çıkan ve çıkabilen tek partiyiz, tek ittifakız. Bizi heyecanla dinleyen vatandaşlarımıza bazı gerçekleri açıklayacağım. Sıkı bir düzenlemeyle gündemdekileri yasalaştıracağınıza inanıyorum. Büyük ve güçlü Türkiye'yi tuğla tuğla örüyoruz. Bizim seçim mottomuz ''Türkiye yüzyılı'' Bu kapsamdaki ilk işaretimizi de Meclis'e sunduk. Birilerine bakıyorsunuz, toplanıp toplanıp dağılıyorlar ama kendi meselelerini bile çözemiyorlar. Biz ise aşk ile her gün çalışmaya devam ediyoruz. Hastalar ölüyor, hatta rehin alınıyorlardı. Bay Kemal senin gidecek yerin var mı ki? Bütün umutlarını enflasyon ve ekonomiye bağlayanlarının heveslerini kursaklarında bırakacak düzenlemeler yapıyoruz. Ekonomik saldırılara karşı geldik Hiçbir vatandaşımızı enflasyona ezdirmeme, gelir kayıplarını telafi etme sözümüzü aşama aşama yerine getiriyoruz. Geçtiğimiz yıl yüzde 11, bu yılın ilk yarısındaki yüzde 7,5 büyüme oranıyla dünyada ilk sıralarda yer aldık. Ülkemize yönelik ekonomik saldırılar için kullanılan araçları birer birer devre dışı bırakıyoruz. TOGG banttan çıkıyor Bu ayın sonunda ülkemizin ilk yerli otomobili TOGG'un banttan çıkış törenini yapıyoruz. Ülkemizde başörtüsü meselesi yok Dünyanın önde gelen ekonomistleri bizimle faiz konusunda aynı çizgiye gelmeye başladılar. Yılbaşından sonra çalışanların ücretlerine yapacağımız artışlarla güzel hava estireceğiz'. Önceki akşam geç saatlerde CHP Genel Başkanı, bizim ömrümüzü verdiğimiz mücadele ile ilgili günah çıkartıyor, güya yeni bir teklif getiriyor. Gerçi dün akşam açıkladıkları başörtüsü teklifi ile Meclis'e sundukları arasında dağlar kadar fark var. Şu an ülkemizde böyle bir mesele var mı, yok. Ama birileri riyakarlık peşinde koşuyor. Bugün Türkiye'nin gündeminde başörtüsü diye bir mesele, verdiğimiz mücadele sayesinde hamdolsun artık kalmamıştır. Bu konu Anayasa konusu olmayacak tabii bir haktır. Bu sorunları biz yaşadık, şimdi kanunlarla bu konuyu çözelim diyorsun ama sabırlı. Kendisi bir kaset kumpası ile bulunduğu yere gelenler ülkenin geleceğine fayda sağlayamazlar. Dün söylediğini bugün inkar edenleri kamuoyunun takdirine sunuyoruz. Kürt meselesi yoktur Bizim Kürt meselesi gibi bir sıkıntımız yok ki. Benim Kabine'mde iki tane Kürt arkadaşım var. Kürt meselesi diye ülkemize giydirilmeye çalışılan deli gömleğinden onlara rağmen kurtulduk, bizim Kürt meselemiz yoktur. İnşallah önümüzdeki cuma günü alevi kardeşlerimizi ülkemizden koparma projelerini de akamete uğratacağız. Kılıçdaroğlu teklifine tepki Kılıçdaroğlu, senin üst düzey yöneticilerin üniversitelerimizde ikna odalarını kurmadılar mı? Kılıçdaroğlu'nun son adımını bir taktik olarak görüyorum, eskiden başörtüsüne bez parçası diyordu. Eğer Kılıçdaroğlu teklifinde samimiyse başörtüsün konusundaki çözümü anayasa düzeyinden sağlayalım. 6'lı masa seni destekleyen arkadaşların da var ya gelin hep birlikte başörtüsü konusunda anayasa düzeyinde düzenleme yapalım.

1 2 3 4 5 6 7 8