25 Nisan Perşembe 2024
1 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Kılıçdaroğlu'na başörtüsü çağrısı: Samimiysen gel anayasal düzenleme yapalım

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Üsküdar Burhan Felek Salonu'nda düzenlenen “3. Uluslararası İlahiyat Gençlik Buluşması ve İlahiyat Yıldızları Ödül Töreni”nde konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle: Türkiye İlahiyatlar Derneği kuruluşundan bu yana geçen 5 yıllık sürede önemli hizmetlere imza atıyor. Türkiye'de farklı illerde okuyan ilahiyat öğrencileri arasında birliğin tesisi, işbirliğin artırılması yönünde gösterildiği gayretler dolayısıyla derneğimizi tebrik ediyorum. Hep söylediğimiz gibi siyasette de, sivil toplumda, sosyal hayatta zaferin parolası uhuvvettir, vahdettir. Mesele asla sayı değildir. Asıl güç niteliktedir, kalitededir. Asıl etki mücadeleyi örgütlü bir şekilde yürütmekle sağlanır. Bunun için birlikte rahmet, ayrılıkta azap vardır. Bu emri ilahinin bize işaret ettiği yoldan asla ayrılamayız. Vakıf ve derneklerimiz hayırda yarışırken, kesinlikle tefrikaya düşmemeli, mutlaka dayanışma içinde hareket etmelidir. Gençlerimize ufuk ve vizyon kazandıran çalışmalara sahip çıkmak en öncelikli vazifemizdir. Gelecekte de sizlerle beraber ülkemizin tüm gençlerinin yanında olmayı sürdüreceğiz. İlahiyat fakülteleri tarihi, misyonu ve serencamı itibarıyla kesinlikle sıradan yükseköğretim kurumları değildir. İmam hatipler gibi ilahiyatlar da ülkemizin belli dönemlerine ayna tutan müesseselerdir. Modern anlamıyla üniversite bünyesinde açılan ilk ilahiyat fakültesi Ulumu Aliyeyi Diniye şubesidir. Zamanla şubenin ismi ve müfredatı değişmiş, kapatılmadan önce Süleymaniye Medresesi olarak hizmet vermiştir. Tek parti zihniyetinin Türkiye'nin üzerine adeta karabasan gibi çöktüğü dönemin milletin hafızasında çok derin yaralar açtığı hakikattir. Üstad Necip Fazıl tarihimizin bu safhasını Allah ve ahlak demenin yasak olduğu yıllar olarak anlatıyor. İmam hatiplerin mazisi gassal yetiştirmiş okullara dayanıyor. Bu korkunç yıllarda diğer ilmi faaliyetler gibi ilahiyat eğitimi de verilemedi. 'Sadece gassal yetiştireceksin' oradan geliyoruz. Benim imam hatipteki hocam 'Siz ölü yıkamak için mi buraya geldiniz' diyordu. Bizim nereye varacağımızın farkında değildi. Elhamdülillah nereden nereye? İlahiyat fakültesi kapılarındaki zincirlerin kırılması çok partili hayata geçmekle mümkün oldu. Ben kızımı İstanbul'dan Trabzon'a gönderdim. Oradaki imam hatip lisesinin müdürü, 'gönder buraya' dedi. Elhamdülillah bunların hepsi mazi oldu. Şimdi artık hep ileri. Daha sonra vesayet süreçlerinde sıkıntılara maruz kaldık. 28 Şubat zihniyeti imam hatipler ve meslek liseleriyle birlikte ilahiyat fakültelerini hedef almıştır. Dini eğitim veren kurumlara tesettürle girmek mümkün olmamıştır, düşünebiliyor musunuz? 28 Şubat'ın canlı şahitleri o meş'um günlerde yaşanan hukuksuzlukları, adaletsizlikleri ve hak gasplarını çok iyi hatırlıyor. Milletimizin evlatlarına yapılan zulümlerini yakınen biliyoruz. Rabbim bir kez daha bu milleti tek farti faşizmine bırakmasın diyoruz. 1000 yıl sürecek denilen 28 Şubat karanlığına 3 Kasım seçimlerine hamdolsun hep birlikte son verdik. Merkezinde demokrasinin, özgürlüklerin ve adaletin olduğu dönemi başlattık. Türkiye'de sessiz bir devrimi gerçekleştirdik. İkna odalarının kaldırılması, katsayı adaletsizliğine son verilmesine kadar her alanda tarihi nitelikte adımlar attık. Ana muhalefet başörtüsü konusunda samimiyse gelsin anayasal düzenleme yapalım. Teklifimizi Meclis'e sunduk. Müslüman bir sokulduğu delikten bir daha sokulmaz. Biz bir daha sokulmak istemiyoruz. Çalışmak, üretmek, kendini gerçekleştirmek, ülkemize ve milletimize hizmet etmeyenler için devletimizin bütün imkanlarını seferber ediyoruz. Hepimizin içini acıtan istismar vakası yüzünden hemen içindeki kin ve nefreti kusmaya başlamışlardır. Muhalefet partilerinde ayyuka çıkan istismar karşısında kıllarını bile kıpırdatmadılar. Diyarbakır annelerinin kapısını bir kez olsun çalmadılar. PKK'lı alçakların canice katlettikleri kadın öğretmenlerimiz, bebeklerimizle ilgili çıkıp tek bir eleştiri getirmediler. Tek parti zihniyetinin değişmediğini ve asla değişmeyeceğini 85 milyonla birlikte hep beraber görmüş olduk. Meclise yaptığımız teklifle başörtüsü konusunda anayasal güvenceyi kazandırırken aile müessesini de bu anayasa metnini inşallah koyacağız. Temennimiz, teklifimizin insanımızın beklentilerine uygun şekilde en geniş mutabakatla TBMM'den geçmesidir. Gereken çokluk sağlanamaz, bu süreçte yol kazası yaşanırsa elbette son sözü milletimiz söyleyecektir. İnşallah referanduma gerek kalmadan akıl, vicdan, sorumluluk sahibi milletvekillerimizin desteği ile bu meseleyi kalıcı bir çözüm sağlanacağına inanıyorum.

1 yıl önce

Ali Babacan’dan ‘Kürdistan’ vaatleri: ‘Anayasa’nın 66. maddesindeki Türk ifadesini çıkaracağız’

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, partisinin 21’inci eylem planı olan Temel Haklar Eylem Planı’nı açıkladı. Partinin genel merkezinde düzenlenen basın toplantısında tanıtılan eylem planının ayrıntılarını Hukuk ve Adalet Politikaları Başkanı Mustafa Yeneroğlu anlattı. ‘DAHA KAPSAYICI BİR ANLAYIŞI SAVUNUYORUZ’ Anayasa’daki 66’ncı maddenin yeniden ele alınmasını teklif ettiklerini belirtti. Anayasada ifadeleriyle yer alan “Türk devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türktür” maddesinin yeniden ele almayı teklif ettiklerini belirten Babacan “Parti programımızda açıkça beyan ettiğimiz üzere biz, ülkemizde daha kapsayıcı ve daha kuşatıcı yeni bir vatandaşlık anlayışının geliştirilmesi gerektiğini savunuyoruz. Ülkede hiç kimsenin ayrımcılığa maruz kalmamasının temel dayanaklarından biri, güçlü bir vatandaşlık anlayışıdır. Herkesin kendini bu ülkenin eşit ve özgür bir vatandaşı hissetmesi, böylesine güçlü bir vatandaşlık anlayışının hâkim kılınmasıyla mümkündür. Bu kapsamda, anayasamızın 66’ncı maddesini, çağımızın gereği olarak, kapsayıcı bir anlayışla yeniden ele almayı teklif ediyoruz” dedi. https://twitter.com/mahallesizz/status/1609901465643925504?s=20&t=-pLHyvSdzSP95-zZ2eTcxg https://twitter.com/devapartisi/status/1609844449189761025?s=20&t=-pLHyvSdzSP95-zZ2eTcxg ANAYASANIN 66. MADDESİ NEDİR? 1982 Anayasası ile hayatımıza giren 66. Madde de Türkiye’de doğan her kişi Türk olarak kabul edilir. Bu bağlamda 66. maddenin tam hali şöyle; “Türk devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türk’tür. Türk babanın veya Türk annenin çocuğu Türk’tür. Vatandaşlık, kanunun gösterdiği şartlarla kazanılır ve ancak kanunda belirtilen hallerde kaybedilir. Hiçbir Türk, vatana bağlılıkla bağdaşmayan bir eylemde bulunmadıkça vatandaşlıktan çıkarılamaz. Vatandaşlıktan çıkarma ile ilgili karar ve işlemlere karşı yargı yolu kapatılamaz.”

1 yıl önce

İsveç'te terörle mücadeleye ilişkin anayasa değişikliğinin yürürlüğe girdiği duyuruldu

İsveç, NATO'ya üye olabilmek için yerine getirmesi gereken üçlü muhtıra maddeleri arasında yer alan terörle mücadelede somut adımlar atmaya başladı. Konu bağlamında İsveç'te terörle mücadeleye yönelik yeni anayasa değişikliğinin 1 Ocak 2023'te yürürlüğe girdiği duyuruldu. İsveç Adalet Bakanlığı tarafından yapılan açıklama, "Anayasa değişikliği terörle mücadelede daha güçlü olanaklar sunuyor" başlığı ile paylaşıldı. Açıklamada, "İsveç, terör tehdidine karşı koymak amacıyla tek başına ve diğer devletlerle birlikte yoğun bir çaba göstermektedir. Terör, terörden etkilenen toplumlar nezdinde ağır zorluklar oluşturmakta ve hem uluslararası barış ve güvenliği hem de hem de ulusal güvenliği tehdit etmektedir. Terör, çok ciddi suç teşkil eden eylemleri içeren ve düzeni tehdit edici bir yapıya sahip olup demokrasi, insan haklarından özgürce faydalanılması ve ekonomik ve sosyal gelişim karşısındaki en ciddi tehditlerden biridir." ifadeleri kullanıldı. Yürürlüğe giren değişikliğin terörle mücadele anlamında daha güçlü imkanlar sunduğu vurgulanan açıklamada, "Anayasa değişikliği, terör faaliyeti yürüten veya terörü destekleyen grupların örgütlenme hürriyetinin kanun çerçevesinde kısıtlanması konusunda imkanların artması anlamına gelmektedir. Bu değişiklik, kanun koyucular açısından, örneğin bir terör örgütüne katılımı daha geniş bir çerçeveyle suç unsuru haline getirmeyi ve terör örgütlerini yasaklamayı olanaklı kılmaktadır." değerlendirmesi yer aldı. Açıklama, İsveç'in Ankara Büyükelçiliği'nin sosyal medya hesabından da paylaşıldı. YASA HAZİRANDA SAHADA UYGULANACAK İsveç Dışişleri Bakanı Tobias Billström'de 23 Aralık 2022'de AA'ya yaptığı açıklamada, Anayasa değişikliğinin 1 Ocak 2023'de yürürlüğe gireceğini, 7 Mart'ta ise konu ile ilgili parlamentoya ceza yasası sunacaklarını ve İsveç Ceza Kanunu'nda yeni bir suç oluşturulacağını söylemişti. İsveç topraklarında terörist aktivitelerin tanıtımını ve propagandasını yapmanın, bayraklarını sallamanın da dahil suç kabul edileceğini aktaran Billström, yasanın 1 Haziran 2023'te sahada uygulanacağını dile getirmişti.

1 yıl önce

Meral Akşener milliyetçiliği! Ortaklarının ‘özerklik’ ve ‘Anayasa’dan Türklüğü çıkaracağız’ çıkışlarına sessiz kaldı

Türk milliyetçisi olduğunu iddia eden İYİ Parti’de Meral Akşener’e karşı muhalif sesler artmaya başlıyor. CHP ile HDP’nin stratejik ortaklığına ses çıkarmayan ve İBB başta olmak üzere CHP’li belediyelere alınan PKK’lıları İYİ Partililere aklatmaya çalışan Akşener, dün de İYİ Partilileri utanç içinde bırakan iki açıklamaya sessiz kaldı. NUŞİREVAN ELÇİ ÖZERKLİK TALEP ETTİ Kemal Kılıçdaroğlu’nun danışmanı Nuşirevan Elçi, CHP Genel Merkezi’nde Rudaw’a yaptığı Kürtçe röportajda Türkiye’de yetkilerin dağıtılarak, yerel yönetimlerin güçlendirilmesi gerektiğini söyledi. https://twitter.com/bugunguncel/status/1609960015825145860?s=46&t=y2gU91O8i1mzQbAmi4Bv7Q DEVA PARTİSİ’NDEN PKK BİLDİRİSİ GİBİ EYLEM PLANI 6’lı masada Meral Akşener’in diğer ortağı olan Ali Babacan ise partisinin ‘Temel Haklar Eylem Planı’nı açıkladı. Parti genel merkezinde konuşan Babacan, ‘ana dilde eğitim’ ve tarikatlara özgürlük vaadi verdi. Cumartesi Anneleri ve ‘cezaevlerinde çıplak arama’ iddialarına da değinen Babacan’ın açıklamasından satırbaşları şöyle: “Ortak ve resmi dilimiz Türkçeye ek olarak, eğitim ve öğretimde ‘anadilinin kullanılması ve geliştirilmesi hakkı’nı anayasal güvenceye kavuşturacağız. Anadilinde eğitimin önündeki engelleri kaldıracağız. Cumartesi Annelerinin acısına kör, feryadına sağır kalmayacağız. Ceza kanunumuzda, zorla kaybetme fiilini müstakil bir suç olarak düzenleyeceğiz ve zamanaşımı kapsamında olmayacağını açıkça ekleyeceğiz. Bu eylemi insanlık suçu olarak tanımlayacağız. Hukuk devletinde vatandaşın canı, devletin yüz akıdır. Cezaevlerinde yaşam hakkı ihlallerine göz yummayacağız. İşkenceye, çıplak aramaya son vereceğiz. İhmali, kusuru ya da kastı bulunan sorumlular hakkında da gereğini yapacağız. Din ve inanç topluluklarının örgütlenme özgürlüğü önündeki engelleri kaldıracağız. Dini toplulukları keyfi müdahalelerden koruyacağız. Aynı zamanda bu grupların şeffaf ve denetlenebilir olmalarını sağlayacağız. Hiçbir yapıya imtiyaz tanımayacağız. Cemevlerini ibadethane olarak tanıyacağız. Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersini bütün dinleri kapsayacak şekilde, nesnel ve çoğulcu bir içeriğe kavuşturacağız. Din veya inanç topluluklarının, kendi din görevlilerini eğitmek üzere eğitim kurumları açmasının önündeki engelleri kaldıracağız. Yükseköğretim dâhil, kendi din eğitimcilerini yetiştirebilme imkânı tanıyacağız.”

1 yıl önce

Ali Babacan’ın yardımcısı Sanem Oktar: ‘Anayasa’dan Türk tanımını kaldırmak istiyoruz’

DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı Sanem Oktar, katıldığı bir radyo programında ‘Türklük’ tanımıyla ilgili bir çıkışta bulundu. Oktar, her vatandaşı eşitlik temelinde kapsayan bir anlayış benimsediklerini belirterek, Anayasa’nın 66. maddesindeki ‘Türk anne babadan doğma’ ifadelerini ele alarak planladıkları öneriyi açıkladı. ‘ANAYASA’DAN TÜRKLÜĞÜ ÇIKARIYOR MUSUNUZ?’ Program sunucucu Enver Aysever’in “Türkiye’de Atatürk milliyetçilliği diye bir tarif var. Siz başka bir tarif mi getiriyorsunuz? Anayasa’dan Türklüğü çıkarıyor musunuz?” sorusuna cevap veren Sanem Oktar, şu ifadeleri kullandı: “Doğru. Kabul edeceğimiz vatandaşlık anlayışında herhangi bir etnik, dini ya da kültürel kimliğe atıf yapılmayacaktır. Farklılıklar arasında birini diğerine karşı ayrıcalıklı kılan bir tercihte bulunulmayacaktır. Her vatandaşı eşitlik temelinde kapsayan bir anlayış benimsiyoruz. Anayasa’nın 66. maddesindeki değişikliği şöyle öneriyoruz: Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığıyla ilgili esaslar din, dil, etnik köken, mezhep ve benzeri farklılıklar gözetilmeksizin kanunla düzenlenir diyoruz. O maddeyi bu şekilde değiştiriyoruz. Mevcut maddede ‘Türk anne babadan doğma’ gibi kurallar var. Biz onun yerine bunu öneriyoruz.” ALİ BABACAN’IN KÜRTÇE ANADİL VAADİ Parti lideri Ali Babacan da, geçtiğimiz günlerde vatandaşlık tanımını değiştirmek ve Kürtçeyi anadil olarak anayasaya koymak istediklerini açıklamıştı. Bu ifadeler, 6’lı masada Kürtçe polemiğinin yaşanmasına neden olmuştu.

1 yıl önce

Ali Babacan'ın Anayasa'dan Türk tanımını çıkarma teklifine Selahattin Demirtaş'tan destek

Terör soruşturmaları kapsamında tutuklu bulunan eski HDP'li Selahattin Demirtaş, cezaevinden muhalefete yeni bir mesaj gönderdi. Medyascope verdiği röportajda Demirtaş, Ali Babacan'ın açıklamalarına destek verdiğini, Kılıçdaroğlu'nun adaylığına ilişkin ise olumlu baktığını belirtti. 'ADIM ATMA SIRASI ALTILI MASA DA' Ortak aday çalışmalarına ilişkin Demirtaş, "Bu HDP’den çok diğer muhalefetin tutumuna bağlıdır artık. Partimiz HDP kendi ilkesel duruşunu defalarca en net, en makul çerçevede ortaya koydu. Eğer ortak adayda uzlaşma olmazsa iyi olmaz ama herkes bilmeli ki bunun sorumlusu da HDP olmaz. Çünkü HDP ortak adayda uzlaşmak için bundan fazlasını yapamaz. Bana kalırsa şimdi adım atma sırası Altılı Masa’dadır. HDP ile açık, şeffaf müzakere yürütmeleri birçok sorunun aşılmasını sağlayacaktır. Eş Genel Başkanlarımız, buna hazır olduklarını onlarca defa ilan ettiler ve Altılı Masa’ya çağrı yaptılar. Bu samimi çağrıların Altılı Masa’da karşılık bulup bulmayacağını hep beraber göreceğiz" ifadelerini kullandı. 'ÖNEMLİ VE CESUR ÇIKIŞLAR' Babacan'ın Anayasa'dan Türk ifadesini çıkaracaklarına ilişkin açıklamalarına ise Demirtaş, "Sayın Babacan’ın açıklamalarını izledim, doğrusu önemli ve cesur çıkışlar olarak değerlendirdiğini belirtmeliyim. Her konuda bire bir aynı düşünmek zorunda değiliz, eminim karşılıklı eleştirilerimiz de vardır fakat ben şahsen Sayın Babacan’ın çabalarını, dürüstlüğünü, samimiyetini kıymetli görüyorum. Kendisinin ve partisinin HDP ile daha fazla istişare, diyalog içinde olma isteği ve girişimleri de son derece kıymetli, yapıcıdır. Bu çabaların boşa gitmeyeceğini, toplumsal sorunların çözümünde mutlaka ön açıcı olacağına inanıyorum" dedi.

1 yıl önce

AK Parti'den MHP'ye Anayasa değişikliği ziyareti! "CHP ve İYİ Parti millete hesap verecek"

AK Parti Grup Başkanı İsmet Yılmaz ve Grup Başkanvekili Özlem Zengin, Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Grup Başkanvekilleri Erkan Akçay ve Muhammed Levent Bülbül'le bir araya geldi. Görüşmede 'başörtüsü düzenlemesi' ele alındı. Görüşme sonrası açıklama yapan AK Parti Grup Başkanı İsmet Yılmaz, "Önümüzdeki hafta gündeme alınmasında mutabık kaldık. 85 milyon bunun arkasında, millet teklife destek veriyor. Teklife 400'ün üzerinde destek bekleriz. 85 milyon bunun arkasında, millet teklife destek veriyor. Genel kurul ve komisyonlarda uzlaşmaya açığız. CHP ve İyi Parti desteklemiyorsa millete hesap verecek'" dedi.

1 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Anayasa değişikliği teklifi reform sürecinin adeta zafer tacı olacak!

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul’da Şule Yüksel Şenler Vakfı Hizmet Binası Açılış Programı'nda konuştu. İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından satır başları:  Bugünden itibaren hizmet binamızın da kullanılmasıyla, vakfımızın yelpazesinin genişleyeceğini düşünüyorum. İstanbul'umuzun manevi muhafızı Eyüp Sultan Hz. komşu vakfımız, tüm vatandaşlarımıza sonuna kadar açıktır. Vakıf binamızın açılmasına vesile olan Şule ablamızın manevi mirasına sahip çıkan herkese teşekkür ediyorum. Öyle insanlar vardır ki hayatlarıyla bize fener olurlar, rehberlik ederler. Kulluğumuzu hatırlatırlar, onların aydınlık yüzlerine bakınca insanı insan yapan yüce değerleri de görürüz. Ömürlerine sayısız eseri ve mücadeleyi sığdıran böylesi insanlar geride hep şükranla dua ile anılacak bir miras bırakmışlardır. Şule Yüksel Şenler hanımefendi işte böyle seçkin bir insandı. Şule ablamız mücadelesiyle sonucu ne olursa olsun, hakkın hatırını daima en üstte tutmuştur. Huzur Sokağı romanıyla yürekli bir dava kadınıydı. Kaleme aldığı kadın sayfaları, köşe yazıları ve kitaplarıyla milyonların gönüllerinde taht kurmuştu.  "ŞULE YÜKSEL ŞENLER DİRENİŞİN SEMBOLÜYDÜ" Güçlü kalemin yanında emsalsiz bir hatip olan Şule Yüksel Şenler, gittiği yerlerde meydanlar onu dinlemek için gelenlerle dolup taşmıştı. Türkiye'yi karış karış gezmesi, İslami tecrübelerini anlatması gençlerimizi derinden etkilemiştir. Şule hanım öyle günler yaşadı ki gazete manşetlerinde hedef gösterildi, dönemin Cumhurbaşkanı tarafından tehdit edildi. İsmi marjinal örgütlerin listelerinde yer aldı. Evi kundaklanmaya, ateşe verilmeye, canına kast edilmeye çalışıldı. Ama bunların hiçbiri inandığı değerleri savunmaktan bir an bile alıkoymadı.  "VESAYET ZİNCİRLERİNİ TEK TEK PARÇALADIK" Tüm baskılara rağmen Şule Yüksel hanım direnişin sembolü haline geldi.  Şule Hanım'ı itibarsızlaştırmaya çalışanların en büyük hazımsızlığı, Anadolu insanına verdiği cesaret duygusudur. Türkiye'de kadınların elde ettiği başarılarda Şule Yüksel Şenler'in büyük payı vardır. Milletin iradesine vurulan vesayet zincirlerini tek tek parçaladık. Üniversite kapılarında gözyaşı döken genç kızlarımızın acılarını dindirdik. Kamu kurumlarında başörtülü kadınlarımızın baskı altında kalmadan çalışabilmesinin önünü açtık. Artık başörtülü valimiz, hakimlerimiz, savcılarımız var. İmam hatip okullarına yönelik katsayı zulmü gibi uygulamaları kaldırdık. Kur-an Kurslarımızı hedef alan darbe düzenlemelerini tarihe gömdük. Darbelerin mağdur ettiği toplum kesimlerinin haklarını iade ettik. Bugün kadınlarımız kılık kıyafetleri sebebiyle haksızlığa uğramadan toplumda yer alıyor. BAŞÖRTÜSÜNDE ANAYASAL DEĞİŞİKLİK TEKLİFİ Başörtüsünde anayasal değişikliği teklifi yasalaşınca reform sürecimizin adeta tacı olacaktır, kimse eski yaraları deşmeye cesaret edemeyecek.  Kadınlarımız aile yapımız ve geleceğimiz adına hayati önemdeki anayasal değişikliğe hiçbir milletvekilimizin hayır demeyeceğine inanıyorum. Son günlerde yaşanan kimi tartışmalar daha düne kadar sosyal medyada ahkam kesenler yan çizdiğini gösteriyor. Başörtüsü ve aile konusunda kaçak güreşmenin hiçbir bahanesi olamaz. Beklentimiz gerçekleşmezse bu durumda egemenlik kayıtsız şartsız milletindir demiyor muyuz? O zaman millete gideceğiz. Biz tüm kadınlarımızın haklarını korumakta kararlıyız. 

1 2 3 4 5 6 7 8