29 Mart Cuma 2024
1 yıl önce

CHP Milletvekili Tanal, arabacıdan ’AK Partiliyim’ cevabını alınca at arabasından indi

Erzurum'da 2 Ağustos'ta düzenlenen CHP Grup Toplantısı için Erzurum'a gelen İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal ve beraberindekiler, esnafı ziyaret etti. Ziyarette at arabasına binen Tanal'ın arabacıya yönelttiği, "Kılıçdaroğlu'nun selam ve saygıları var, bir isteğiniz var mı? Hayat pahalı mı ucuz mu?" sorusu havada kaldı. AK Partili olduğunu söyleyerek konuşmaya başlayan arabacıya Tanal, "AK Parti sana ne veriyor, ben anlamadım ki" dedi. Arabacı "AK Parti gibisi yok, Allah başımızdan eksik etmesin" cevabını verince Tanal da at arabasından indi. Cep telefonu kamerasına yansıyan görüntüler, sosyal medyada gündem oldu. https://twitter.com/kemalozkannnn/status/1555174283076374531?s=21&t=TJaBLH2tSvjwK8Bu0BYG_g

1 yıl önce

Tunç Soyer'in 'Taşkın sorununu çözdük' afişi astığı İzmir'in Buca ve Karabağlar ilçesinde yollar göle döndü

Meteoroloji Genel Müdürlüğü'nün yaptığı uyarıların ardından İzmir'de bugün öğle saatlerinde sağanak yağış etkili oldu. Buca ve Karabağlar ilçelerinde cadde ve sokaklar suyla doldu, bazı ev ve iş yerlerini su bastı. Rögarların taşması nedeniyle cadde ve sokaklardaki yol üzerindeki bazı iş yerleri sular altında kalırken trafikte de aksamalar meydana geldi. Araçların göle dönen yollarda ilerlemekte güçlük çektiği görüldü. SOYER 'TAŞKIN SORUNUNU ÇÖZDÜK' AFİŞİ ASMIŞTI İzmir'de yaşanan su baskınları, akıllara İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'in alt geçitlere astığı afişler geldi. Soyer, kentte bulunan geçitlere "Söz verdik, yaptık. Sel ve taşkınlara son" afişleri asmıştı.

1 yıl önce

TOGG ithal arabaların yerini çoktan aldı! Araç sahipleri arabalarını satışa çıkardı

Türkiye’nin Otomobil Girişimi Grubu’nun (TOGG) Bursa Gemlik’teki fabrikasının açılışı Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın katılımıyla gerçekleşti. İlk otomobil seri üretim bandından inerken, mart ayına kadar burada üretilecek olan araçlar teste gidecek.  VATANDAŞLAR MART AYINI BEKLİYOR  Çeşitli testleri geçmesinin ardından TOGG 2023 yılının mart ayında satışa sunulacak. İlk etapta şubat ayında ön talep toplanacak. TOGG’un satışı bayi üzerinden değil direkt olarak temas noktaları üzerinden gerçekleşecek. İlk temas noktası Zorlu Center’da yapılacakken, ön sipariş başlayana kadar 7 bölgede 20 temas noktası kurulacak.  VATANDAŞLAR ŞİMDİDEN ARAÇLARINI SATIYOR  TOGG’un mart ayında piyasaya gireceği düşünüldüğünde daha aylar öncesinden pek çok vatandaşın aracını satışa çıkardığı gözleniyor. 

1 yıl önce

İstanbul’da ABD Başkonsolosu’nun eşi alkollü kaza yapınca arabayı bırakıp kaçtı!

İstanbul Şişle’deki Cevahir AVM’nin önünde ABD İstanbul Başkonsolosu Julie A. Eadeh’in eşi Mounir Elkhamri gece 05.00 sıralarında kaza yaptı. Mounir Elkhamri resmî plakalı araçla, önünde ilerleyen otomobile çarptı. Kazada otomobilin sürücüsü yaralandı. İhbar üzerine olay yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. https://twitter.com/gundemedairhs/status/1603345699474644992?s=46&t=eRH1XzQd-_jn5J0SJxW3jw OLAY YERİNDEN KAÇTI Sağlık ekipleri yaralanan sürücüyü hastaneye kaldırırken polis ise resmî plakalı aracı kullanan Mounir Elkhamri’ye alkolmetre üfletti. 2.40 promil alkollü çıkan Elkhamri, resmî aracı bırakarak olay yerinden ayrıldı. Yaralı sürücünün hastanede tedavisi devam ederken kazayla ilgili inceleme başlatıldı.

1 yıl önce

Ekrem İmamoğlu, İstanbul’un kanayan yarası İETT’nin ihalesini 2023’te de yandaş CHP’li Özgür Karabat’a verdi

İBB yönetiminin adrese teslim ihaleleri yeni dönemde de devam etti. 2019-2022 yılları arasında maliyeti 2 milyar 114 milyonn TL olan İETT'nin bakım ve onarım ihalelerini CHP İstanbul Milletvekili Özgür Karabat'ın Mali Müşaviri olduğu Ulaşım İç ve Dış Ticaret A.Ş'ye veren yönetim 2023 yılı İETT ihalesinin ilkini yine aynı şirkete verdi. 2019-2022 yılları arasında 2 milyar 114 milyon TL'lik 15 İETT ihalelerinin CHP İstanbul Milletvekili Özgür Karabat'ın mali müşaviri olduğu Ulaşım İç ve Dış Ticaret A.Ş'ye verilmesiyle başlayan skandallar serisi bu yıl da devam etti. 76 MİLYON 180 BİN 500 TL'YE İHALEYİ ALDI İstanbul Elektrik Tramvay ve Tünel İşletmeleri Genel Müdürlüğü (İETT) 2 Ağustos tarihinde ihale otobüsler için bakım ve onarım ihalesine çıktığını duyurdu. 1 Eylül tarihinde gerçeleşen ihalenin sonucu ise dün açıklandı. İhaleyi kazanan firmanın değişmediği CHP İstanbul Milletvekili Özgür Karabat'ın Mali Müşavirliğini yaptığı Ulaşım İç ve Dış Ticaret A.Ş 2022-2022 yıllarını kapsayan ilk ihalesini 76 milyon 180 bin 500 TL'ye aldı. 9 FİRMA DOKÜMAN SATIN ALDI 1 FİRMA GEÇERLİ TEKLİF SUNABİLDİ İETT tarafından yapılacağı duyurulan ihalenin ardından 9 firmanın ihale dokümanını indirdiği görüldü. İhalenin yapıldığı gün 2 istekli firmanın teklif verdiği ihaleye Karabat'ın Mali Müşavirliğini yaptığı firma geçerli teklif veren tek firma oldu. Diğer istekli firmanın dosyalarının eksik olduğu iddiasıyla ihaleden el çektirilmesi sonrasında Ulaşım İç ve Dış Ticaret A.Ş bir kez daha İBB'den İETT otobüslerinin bakım ve onarım ihalesini almayı başardı.

1 yıl önce

İETT vurguncusu CHP’li Özgür Karabat'ın yalanı elinde patladı

Yüksek Seçim Kurulu'nun genel seçim hazırlığı sürüyor. Kurul son olarak seçim malzemesi ihalesiyle gündeme geldi. Gündemin odağında ise seçim malzemesinin Devlet Malzeme Ofisi depolarında muhafaza edilmesi var. Gelişen ve büyüyen Türkiye'nin önünde 'takoz' işlevi görev CHP, yine yalan ve iftiralarla çamur siyasetini sürdürüyor.  İBB vurguncusu iş başında! Yüksek Seçim Kurulu'nu hedef alan iftirayı sosyal medya hesabından dile getiren CHP İstanbul Milletvekili ve Parti Meclisi Üyesi Özgür Karabat oy pusulalarının Devlet Malzeme Ofisi'nin deposunda saklandığını belirterek "YSK'nin kendi depoları olmasına rağmen seçimde kullanılacak malzemelerin DMO depolarında saklaması mevzuata aykırıdır. Seçim mevzuatına göre Devlet Malzeme Ofisi'nin yasal bir görevi ve sorumluluğu yok" yalanını ortaya attı. CHP'li İBB'ye bağlı İETT üzerinden yaklaşık 2 milyar liralık vurgun yapan Özgür Karabat'ın yalanı çok geçmeden elinde patladı. Soygun, yalan ve iftira konusunda oldukça maharetli sayılabilecek haller içerisinde bulunan Karabat'ın yüzü olsa kızartacak açıklama Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı'ndan geldi. Özgür Karabat'ın, "YSK'nin kendi depoları olmasına rağmen seçimde kullanılacak malzemelerin DMO depolarında saklaması mevzuata aykırıdır" iddiasının gerçeği yansıtmadığına yer verilen bültende, Anayasa'nın 79. maddesiyle seçimlerin başlamasından bitimine kadar, seçimin düzen içinde yönetimi ve dürüstlüğüyle ilgili bütün işlemleri yapma ve yaptırma, seçim süresince ve seçimden sonra seçim konularıyla ilgili bütün yolsuzlukları, şikayet ve itirazları inceleme ve kesin karara bağlama ve TBMM üyelerinin seçim tutanaklarını kabul etme görevinin Yüksek Seçim Kuruluna (YSK) verildiği anımsatıldı. YSK'de mal ve hizmet alımları ile yapım işlerinin, Kamu İhale Kanunu hükümleri çerçevesinde mevzuata göre yapıldığı, Sayıştay denetimine tabi olduğu belirtilen bültende, kanunun, seçim malzemelerinin DMO aracılığıyla alınmasını mümkün kıldığı ifade edildi. Seçim malzemelerinin DMO aracılığıyla alınması yönteminin, mevzuata uygun olarak yıllardan beri süregeldiği, bu uygulamada herhangi bir değişikliğin yapılmadığı aktarılan bültende, şu ifadelere yer verildi: "İhtiyaç dahilinde alınması planlanan seçim malzemeleri YSK'nin yetkili birimleri tarafından; seçmen sayıları, yasalar gereğince gelecek yıllarda yapılacak seçimler, erken seçim ihtimali, siyasi parti kongreleri ile odalar ve borsalar seçimleri gibi unsurlar dikkate alınarak hesaplanmakta, yine YSK'nin takdirlerine ve siyasi parti temsilcilerinin bilgilerine sunularak Yüksek Kurulun kararları doğrultusunda mevzuat çerçevesinde alınmaktadır. Söz konusu kararlar doğrultusunda alınarak stoklarda hazır edilen filigranlı kağıtlar seçim zamanlarında; seçime katılacak siyasi parti, bağımsız aday ve seçmen sayısı dikkate alınarak gerekli hesaplamalar yapıldıktan sonra oy pusulası ile oy zarfı üretilmesi işleminde kullanılmaktadır. YSK, seçim malzemelerini muhafaza edeceği yeterli deposu bulunmadığı için güvenli depolama imkanlarına sahip DMO depolarında muhafaza etmekte olup depoların güvenliği emniyet ve jandarma teşkilatı tarafından sağlanmaktadır. Seçim malzemelerinin DMO depolarında muhafaza edilmesi hususu yıllardan beri mevzuata uygun olarak yapılan bir uygulama olup yeni bir uygulama değildir."

1 yıl önce

CHP'li Özgür Karabat'ın yalanını sorgulamadan servis ettiler…

İmza attığı manipülasyonlarla adından söz ettiren CHP İstanbul Milletvekili Özgür Karabat, bu kez de Halkbank'ı yalanlarla hedef aldı. Kiler Holding'in Sapphire AVM'yi Halkbank'a 100 milyon dolara sattığını iddia eden Karabat, şirketin daha sonra aynı AVM'yi yarı fiyatına geri aldığını ileri sürdü. Cumhuriyet, T24 ve Yeniçağ gibi bazı basın yayın organları Karabat'ın iddialarını araştırma gereği duymadan kamuoyuna sunarken, Halkbank'tan yapılan açıklama ve Kamuoyu Aydınlatma Platformu'nda (KAP) yer alan belgeler iddianın tamamen yalan olduğunu gözler önüne serdi. KARABAT'IN DOLAR YALANI! SÖZLEŞME TL İLE YAPILMIŞ Halkbank'ın iddialara ilişkin açıklamasında, varlık borç takasına konu edilen kredinin Türk lirası cinsinden olup, gayrimenkullerin de Türk lirası cinsinden edinildiği aktarıldı. Açıklamada, yabancı para cinsinden kredi tasfiyesi ile yabancı para cinsinden gayrimenkul ediniminin de söz konusu olmadığı vurgulandı. AVM satışıyla ilgili belgeler incelendiğinde, yapılan alım satım işlemlerinin tamamının TL cinsinden yapıldığı ve yapılan sözleşmelerde gayrimenkul cinsinden bir alım satım işleminin olmadığı açıkça görülüyor. Gerçeğe aykırı, bağlamından kopuk, kamuoyunu ve yatırımcıları yanıltıcı ve bankanın güven ve itibarını sarsıcı niteliktedir." ifadelerine yer verildi. "YARI FİYAT" VE "ZARAR" İDDİASI DA YALAN Halkbank'ın aldığı AVM'yi yarı fiyatına geri sattığını iddia eden Karabat, Halkbank'ın ciddi zarara uğratıldığını ileri sürdü. İlgili şirket Ocak 2020'de, finansman yükünü azaltma amacıyla Sapphire AVM ve Seyir Terası'nın ekspertiz değerinin belirli bir miktar altında 583 milyon 13 bin TL'ye satıldığını KAP'a bildirdi. İddiaya konu AVM, Ocak 2023'te ilanen satışa çıkarıldı. Gayrimenkulun piyasa değeri, AVM'nin gelecek yıllar dahil müşteri ziyaretçi sayısı, ciro kapasitesi, kiracı sayısı ve mağaza doluluk oranlarındaki artış eğilimi ile belirlendi. Halkbank'tan yapılan açıklamada, "Gelen alım tekliflerindeki bedellerin ise, satış ilan bedelinden yüzde 35 ile yüzde 40 oranında daha düşük seviyelerde olduğu görülmüştür. Nihayetinde gayrimenkullerin eski sahibi kredili firma tarafından iletilen alım teklifinin, gayrimenkullerin güncel ekspertiz değeri düzeyinde ve banka edinim maliyetinin üzerinde olması ile gelen diğer alım teklif bedellerinin oldukça üzerinde bulunması nedeniyle söz konusu teklif, banka Yönetim Kurulu tarafından uygun bulunarak bahse konu gayrimenkullerin satışı gerçekleştirilmiştir." ifadelerine yer verildi. Banka, ilana sunulan 3 tekliften en yüksek bedeli Kiler Holding verdiği ve gayrimenkul satışının 905 milyon liraya gerçekleştiğini duyurdu. İTİBAR SUİKASTI Karabat'ın iddiası ve söz konusu iddiaların 'sorgusuz' haber yapılması tepkilere neden olurken, Halkbank'tan yapılan açıklamada itibar suikastına dikkat çekildi. Açıklamada, asılsız iddialarla ilgili hukuki yollara başvurulacağı belirtilirken, "Söz konusu haberler, kamuoyunu ve yatırımcıları yanıltıcı, hisse değerini etkileyici, bankamızın güven ve itibarını sarsıcı nitelikte kişisel yaklaşıma ve yorumlara dayalı niteliktedir." ifadelerine yer verildi.

1 yıl önce

Ekrem İmamoğlu’dan Özgür Karabat’a! İşte İBB’ye yönelik yürütülen terör soruşturmasında yer alan DİAYDER’in PKK ve CHP’lilerle olan ilişkisi

Gazeteci Erciş’in sosyal medya hesabı Twitter’dan yaptığı paylaşımlar serisi şöyle; “İBB ve EKREM İMAMOĞLU HAKKINDA YÜRÜTÜLEN TERÖR SORUŞTURMASINDA YER ALAN DİAYDER'İN PKK İLİŞKİSİ: CHP'li belediyelere yönelik yürütülen terör soruşturmalarında en çok öne çıkan İmamoğlu'nun başkanı olduğu İBB oldu. İBB'ye yönelik teftiş incelemesi, 26.8.2022'de tamamlanmıştı. Mülkiye, Ticaret, Maliye Müfettişleri ve MASAK Uzmanından oluşan 8 kişilik teftiş heyeti tarafından yapılan inceleme sonucunda İBB'ye bağlı 30 şirkette 25.361 kişinin ilk defa işe alındığı, 15.125 kişinin Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Kaydının talep edilmediği belirlenmişti. Teftişle birlikte 120 kişinin Güvenlik Soruşturması nedeniyle işten çıkartıldığı, 4.227 kişi hakkında Adli Soruşturma ve Kovuşturma bulunduğu, bu şahıslardan 147'si hakkında terör soruşturması yürütüldüğü, 66'sı hakkında da terörden mahkumiyet kararı bulunduğu belirlenmişti. Bu bağlamda 1.668 kişiden 432'sinin PKK/KCK terör örgütü ile iltisaklı olduğu, 36’ sının 'Sözde Değer Ailesi' mensubu olduğu, 6'sının PKK/KCK adına kırsalda silahlı faaliyet gösterdiği, 21'inin de KHK ile ihraç edilen ve kamuda görev alamayacak kişiler olduğu belirlendi. İBB hakkında yürütülen soruşturma kapsamında tespit edilen hususlardan en önemlisi, Yerel Seçimler döneminde CHP Genelbaşkanı Kemal Kılaçdaroğlu ile Ekrem İmamoğlu'nun PKK/KCK'nın Dini Yapılanması olan DİAYDER'li yöneticilerle bir araya gelerek kadro sözü vermeleri oldu. İşte bu twit zincirimde, PKK/KCK'nın Dini Yapılanması olduğu iddia edilen DİAYDER ve ilişkilerini paylaşacağım lakin gündeme pek gelmesede 2020 yılında DİAYDER'e yönelik başlayan soruşturma ve davada tek tutuklu sanık olarak yargılanan Ekrem Baran, 3 gün önce tahliye edildi. PKK/KCK'nın Dini Alandaki yapılanmasına yönelik yapılan çalışmalarda, DİAYDER'in örgüte bağlı olarak faaliyet yürüttüğü ve 2007'de kurulduğu bilgisi yer almakta. Bununla birlikte teslim olan örgüt üyelerinin ifadelerine göre, DİAYDER, PKK/KCK Yöneticeleri talimatıyla kuruluyor. Açık kaynaklardan da tespit edilebileceği üzere DİAYDER'in Başkanlığını Ekrem Baran ve Mehmet Şimşek yürütürken, Yönetim ve Denetim kurulunda 13 kişi görev almakta. 3 gün önce tahliye edilen Ekrem Baran ise davanın 1 numaralı ismi. Başta HDP ile organik ilişkiler içinde olan DİAYDER, PKK/KCK adına kırsal alanda silahlı faaliyet yürüten ve güvenlik güçlerimiz tarafından etkisiz hale getirilen örgüt üyelerine yönelik bir çok dini faaliyetin içinde yer almakta. PKK/KCK elebaşı, Bebek Katili Abdullah Öcalan hakkında da bir çok basın açıklamasında yer alıp destek mesajı yayınlayan DİAYDER, Elebaşı Öcalan hakkında yürütülen kampanyalara HDP ile birlikte katılarak destek sağlamakta. TSK'nın Hendek Operasyonları sürecinde örgüte destek mahiyetinde Cuma Namazı çıkışında açıklamalar yapan DİAYDER, PKK/KCK'nın yönetim talebi olan sözde 'Öz Yönetim' hakkında da İslam adına fetvalar vererek bölgede yaşayan Müslüman Kürtleri etki altına almaya çalıştı. TSK'nın PKK/KCK Terör Örgütüne karşı yürüttüğü faaliyetleri 'AK Parti'nin Kürt Halkına Açtığı Savaş' olarak dezenforme eden DİAYDER, sözde 'Katliam' yapıldığı iddiası adı altında HDP'li vekillerle birlikte sözde 'Kürdistan' için direniş eylemleri organize etti. Terörist başı Öcalan'a uygulandığı iddia edilen sözde tecridin kaldırılması adına HDP Milletvekili Leyla Güven'in başlatmış olduğu açlık grevlerine destek veren DİAYDER, HDP'li Ömer Faruk Gergerlioğlu, Hüda Kaya, Nimetullah Erdoğmuş ile basın açıklaması gerçekleştirdi. Sınır ötesinde de faaliyet yürüten DİAYDER, Zini Werte bölgesinde Irak Bölgesel yönetimi (KDP) ile PKK/KCK terör örgütü arasında başlayan gerilimde arabuluculuk rolü üstlenmiş, bu doğrultuda 'Kardeş Kanı Dökülmesin' sloganıyla basın açıklamaları gerçekleştirmişti. PKK/KCK Elebaşı Öcalan ve örgüt adına basın açıklamaları yapan DİAYDER, öte yandan HDP'nin sözde 'Herkes İçin Adalet' adı altında yürüttüğü kampanyalarada destek vererek HDP ile organik bağını sürdürdü. Tüm bu faaliyetlerin yanında PKK/KCK terör örgütünün yayın organlarından STERK TV, MEDYA HABER VE RONAHİ TV isimli kanallarda yayınlanan dini programlarada katılım gösteren DİAYDER, Müslüman Kürtleri etki altına almaya çalıştı. DİAYDER'in HDP ve PKK/KCK ile ilişkisine yönelik iddialar ve bulgularla zinciri uzatmadan DİAYDER ile İBB arasındaki ilişkiye değinelim. Bu ilişkiye yönelik en önemli tespitlerden birisi DİAYDER Yöneticilerinden E.K ve H.A. arasında geçen, 17.11.2020 gününe ait görüşme. E.K. ve H.A. arasında geçen görüşmenin özetinden anlaşıldığına göre, DİAYDER'li Yöneticiler, seçimden önce Kemal Kılıçdaroğlu ve Ekrem İmamoğlu ile görüşme yapmış ve bu görüşmelerde İBB için kadro sözü almış. https://twitter.com/e_ercis/status/1615072053832417280?s=46&t=L4pBf0-LgdrbQPRIyR6myw İBB ve DİAYDER arasındaki ilişkiye yönelik ikinci tespit ise, DİAYDER'in Ramazan Kumanyası için İBB'ye liste verdiği yönünde. Bu iddiaya dayanak ise DİAYDER Başkanı E.B. ile H.P. arasında 26.2.2021 tarihli görüşme. İBB ile DİAYDER ilişkisine yönelik 3. bulgu, İmamoğlu'nun seçilmesi durumunda HDP kontenjanından DİAYDER'e kadro verileceği yönünde yapılan anlaşma doğrultusunda KariyerNet'e ilan verildiği ve bu doğrultuda DİAYDER ile bağlantılı şahısların işe alındıkları yönündeki bulgu İBB'nin DİAYDER ilişkisine yönelik bir başka bulgu ise, E.H.B adına kayıtlı GSM hattından DİAYDER Başkanına atılan sesli mesaj ve mesajda yer alan bilgilere göre İBB Yardım kartlarının aralarında PKK/KCK üyelerinin de olduğu şahıslara dağıtılması. İBB ve DİAYDER ilişkisine yönelik tespit edilen bir başka bulgu ise, CHP İstanbul MV. Özgür Karabat tarafından DİAYDER'li yöneticilere verilen ŞOK Market Alış Veriş kartları. Söz konusu bulgu, 24.4.2021 tarihli görüşmeye ait. Ortada oldukça ciddi iddialar var. Bu iddialar, İmamoğlu tarafından 'Siyasi Komplo' olarak örtülmeye çalışılıyor. Bu ilişkiler, CHP Belediyelerinden sadece İBB'ye ait olan tek başlık. Bunun dışında bir yığın belgeler ve iddialar mevcut. Bu akşam Sezgin Tanrıkulu'nun abisi ve ilişkilerini paylaşacaktım ama bu konu daha önemli geldi.Bu yüzden Tanrıkulu kardeşleri yarın akşam paylaşacağım. Sizlerden ricam bu twitleri ulaştırabildiğiniz herkese ulaştırın ki;2023'te kime, kimlere karşı mücadele veriyor anlaşılsın.” https://twitter.com/e_ercis/status/1615072855544266775?s=46&t=L4pBf0-LgdrbQPRIyR6myw

1 2 3 4 5 6 7