24 Nisan Çarşamba 2024
2 yıl önce

TSK temizliyor, Fransızlar besliyor! Kirli ittifak: Terör tünellerine Lafarge damgası

Barış Pınarı Harekatı'nın ardından imha edilen yüzlerce kilometre uzunluğundaki tüneller, terör örgütünün Lafarge'dan aldığı yardımın büyüklüğünü gözler önüne seriyor. TRT Haber, Suriye'de bu şirketin yardımıyla PKK/YPG tarafından inşa edilen terör tünellerinin olduğu bölgeye girdi. Suriye'de Türkiye sınırı ile M4 otoyolu arasındaki alanda faaliyet gösteren bir çimento devi; Lafarge, 2011'de başlayan iç savaşla birlikte Suriye'deki faaliyetlerini durdurmadı. Barış Pınarı Harekatı'na kadar YPG ile doğrudan tahkimat amaçlı iş birliği yapan şirket, terör örgütünün askeri kapasitesini artırmaya yönelik çalışan bir sivil ortağa dönüştü. Fabrika belgeselinde yayınlanan belgeler, terör örgütü PKK/YPG'nın kazdığı terör tünellerinin üzerindeki Lafarge damgasını netleştirdi. Tel Abyad'daki yaklaşık 150 kilometrelik tünel hattı, şehir merkezinden askeri üslere, oradan da Ayn-El Arus'a kadar uzanıyor. Bu tünel gibi daha onlarcasının temelini Fransız şirketi attı. "FRANSIZLARA BÖLGEDE ETKİ ALANI AÇACAK HER TERÖR ÖRGÜTÜ DESTEKLENİYOR" Terör örgütüne ait sözde karargahların inşasında da yine La Farge'ın büyük katkısı oldu. Fransa'nın kendi çıkarları için bu şirket aracılığıyla terör örgütlerine yardım ettiğini belirten Tel Abyad Mahalli Meclis Başkanı Salih Hacı Abdullah, "İsim fark etmiyor. İster DEAŞ ister YPG... Fransızlara bölgede etki alanı açacak her terör örgütü destekleniyor." dedi. Teröristle girilen kirli pazarlığın ortasında kalan siviller yıllarca bu terör tünellerinin yanı başında yaşadı. Türk Silahlı Kuvvetleri'nin düzenlediği harekatların ardından terör tünelleri tek tek temizlendi. Çimento devinin fabrikası ise halen farklı bölgelerde teröre hizmet ediyor.

1 yıl önce

PKK medyasından “Dargeçit'te Soylu protestosu” yalanı

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, “İl Güvenlik Toplantısı” için Mardin’e gitti. İçişleri Bakan yardımcıları, Jandarma Genel Komutanı, Emniyet Genel Müdürü, Mardin ve Diyarbakır Valisi ile ilçe kaymakamlarının katıldığı toplantı sonrası Soylu, Dargeçit ilçesinde esnafı ziyaret etti. Bakan Soylu’nun ziyaret ettiği Dargeçit esnafı ve halkı PKK medyasının yansıttığının aksine İçişleri Bakanı Soylu’yu çok sıcak karşıladı. İşte Soylu’nun esnaf ziyaretinden kareler:

1 yıl önce

Lafarge'ın "DEAŞ'a yardım etme" suçunu kabul edeceği duyuruldu

ABD'de görülen davada, Fransız çimento fabrikası Lafarge'ın "DEAŞ'a yardım etme" suçunu kabul edeceği duyuruldu.

1 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Lafarge tepkisi: Macron'a da anlattım şimdi parlamentosu hesabını sordu

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İslam İşbirliği Teşkilatı 12. Enformasyon Bakanları Toplantısı'nda açıklamalarda bulundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açılamalarından satırbaşları: Bu yılki konferansın ana temasını Hakikat Ötesi Çağda Dezenformasyon ve İslamafobi ile mücadele teşkil ediyor. Müslümanlar yanında tüm insanları da etkileyen bu iki temel sorunun gündeme alınmasını son derece isabetli buluyorum. Konferansa katkı sunan, içeriğini zenginleştiren, tüm kardeşlerime teşekkür ediyorum. İnancımız sadece habere değil, haberin kaynağına, kimden geldiğine, hangi amaçla getirildiğine dikkat etmemiz gerektiğini emrediyor. Herhangi bir konuda karar almadan, harekete geçmeden önce haberi taşıyanı, yazanı, konuşanı iyi araştırmamız tavsiye ediliyor. Bilhassa iletişim çağında bu ilahi tavsiyelerin ne kadar önemi haiz olduğunu bizzat tespit ediyoruz. Habere ulaşmak kolaylaşırken insanlığın hakikatle bağı giderek zayıflıyor. Medyanın, özellikle sosyal medyanın günlük hayatımızda daha fazla yer edinmeye başlaması avantaj yanında beraberinde hayati riskleri de getirmektedir. Bilgi kirliliği ve dezenformasyon bu tehditlerden en fazla öne çıkanlardır. Yalan, sahte, çarpıtılmış haberler sebebiyle dünyada milyonlarca insan mağduriyet yaşamaktadır. Sınırın, ahlakın, etik değerin, otokontrol olmadığı bu mecralar insanları düşmanlaştıran, kutuplaşmayı artıran, nefret ateşini körükleyen operasyon aygıtına dönüşmüştür. Dijital terör ülkelerin milli güvenliklerine de açık tehdit oluşturmaktadır. Dezenformasyon hibrit savaş kapsamında sık başvurulan araçlardan biri haline gelmiştir. Türkiye olarak siyasetten diplomasi, kamu düzeni ve toplumsal olaylara kadar sıkça karşılaşıyoruz. Dünyada yalan üretilmiş, maksatlı haberlere en çok maruz kalan ülkelerin başında Türkiye geliyor. FETÖ'den bölücü terör örgütüne, marjinal yapılardan uluslararası medya kuruluşlarına kadar ülkemiz karşıt odakların hedefi durumundayız. Bilhassa terör örgütlerine karşı yürüttüğümüz haklı mücadele tamamı yalan, hezeyan dolu haberlerle yıpratılmaya çalışılıyor. DEAŞ'a karşı zafer kazanan tek ülke olmamıza rağmen aksi yönde ahlaksız suçlamalara maruz bırakılıyoruz. Dün bize iftira atanların DEAŞ'la iş tuttuğu, ticaret yaptığı, teröristlere milyonlarca Avro aktardığı bugün delillerle, mahkemelerle ortaya konuluyor. Fransız çimento devinin Suriye'nin kuzeyinde terör örgütlerine nasıl destek verdiğini, yardımcı olduğunu, onlara tüneller açmak suretiyle oralarda nasıl mikserlerle betonlar döktürdüğünü anlattığımda bunu Fransızlar anlamıyordu. Fransa'nın Başkanı sayın Macron'a bunları anlattım. Şimdi Fransa parlamentosunda Macron'a bunun hesabını sordular. Şu anda gündemdeki en önemli konulardan biri hale geldi. Çünkü yalancının mumu yatsıya kadar yalan. Bu yalan tutmadı. Teröre destek veren en önemli kurumlardan bir tanesi olarak artık her şeyiyle açığa çıktı. On binlerce masum sivilin ve Müslüman'ın kanını döken bu vahşi DEAŞ örgütü kimler tarafından desteklendiği bu tür örneklerle net şekilde anlaşılıyor. Aynı riyakâr tavrın PKK; PYD ve FETÖ terör örgütlerine yönelik tutumlarda da sergilendiğini biliyoruz. Ellerindeki masum kanlarına rağmen bu örgütler destekleniyor, korunuyor. Ağızlarını her açtıklarında özgürlük, demokrasi ve insan haklarından bahsedenler akla ziyan bahanelerin arkasına saklanarak bu örgütlere sahip çıkmayı sürdürüyor. Yalan haber ve terör örgütlerine verilen destek madalyonun bir yüzünü oluştururken diğer yüzünde İslam düşmanlığı ve yabancı karşıtlığı vardır. Müslümanlara yönelik ırkçı saldırılar ve nefret söylemleri pekçok yerde artış göstermektedir. Faşizan düzenleme, antidemokratik mevzuat çalışmalarla ibadet hürriyetleri kısıtlanmaktadır. Başörtüsü, sakal, cübbe, tesettüre müdahaleler normalleştirilmeye çalışılmaktadır. Bu vahim tablo İslam karşıtlığı maksadıyla yapılan medya müdahalelerine karşı ortak hareket etmemizi zaruri kılıyor. Medya organları da aynı mesuliyet duygusuyla hareket etmeli, toplumun bir kısmını karalamaya yönelik iftiralardan uzak durmalıdır.

1 yıl önce

ABD’den terör destekçisi Fransız LaFarge’ye dava

DEAŞ tarafından öldürülen ABD askerlerinin aileleri, 2022 yılın başlarında çimento fabrikasını işletmek için DEAŞ ve El Nusra’ya rüşvet verme suçunu kabul eden Fransız holdingi Lafarge’a dava açtı. ABD hükümetinin teröre maddi destek sağlama suçlamasıyla şirkete karşı açtığı ilk dava sonucunda, şirket suçunu kabul ederek 800 milyon dolar para cezası aldı. Aileler, şirkete açtıkları davada, Fransız Lafarge’ın ekonomik kişisel çıkarlarının DEAŞ’ın Amerikalılar da dahil olmak üzere masum sivilleri katletmesine olanak sağladığını açıkladı. Dava dilekçesinde, “Davalıların DEAŞ’a yaptığı ödemeler ve iş ortaklığı, DEAŞ’ın Amerikalıları öldürme niyeti ve kabiliyetine sahip acımasız bir terörist deve dönüşmesi için ihtiyaç duyduğu sermayeyi sağladı.” ifadeleri kullanıldı. Davacıların DEAŞ’ın sorumlu tutulduğu saldırılarda öldürülen üç ABD askerinin aileleri olduğu bildirildi.