29 Mart Cuma 2024
3 yıl önce

Emniyet Genel Müdürlüğü’nden “İstanbul Emniyet Müdürlüğündeki atamalarla” ilgili açıklama

emniyet genel müdürlüğü, istanbul il emniyet müdürlüğü, atama, diyarbakır

3 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Doğu Akdeniz, Türkiye'nin asla geri adım atamayacağı bir meseledir

cumhurbaşkanı recep tayyip erdoğan, katar, the peninsula, kktc, doğu akdeniz, dünya kupası, deaş, pkk - pyd, ermenistan, azerbaycan, filistin

3 yıl önce

Facebook: Türkiye'ye temsilci atama sürecini başlatmaya karar verdik

VK, YouTube, Dailymotion, TikTok ve LinkedIn'in ardından Facebook da Türkiye'ye temsilci atama sürecini başlatmaya karar verdi. Şirket tarafından yapılan açıklamada ilk olarak "Facebook olarak ifade özgürlüğünün temel bir insan hakkı olduğuna inanıyoruz ve bu değerleri korumak ve savunmak için küresel çapta çaba gösteriyoruz. Nitekim Türkiye'deki insanların yarısından fazlası arkadaşlarıyla ve aileleriyle iletişimde kalmak, fikirlerini ifade etmek ve işletmelerini büyütmek için Facebook'a güveniyor" ifadesi kullanıldı

3 yıl önce

Türkiye'ye temsilci atamayan Twitter'a reklam yasağı başladı

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, PTT'nin Ahlatlıbel Sosyal Tesisleri'nde gazetecilerle bir araya gelerek gündeme ilişkin soruları yanıtladı. Siber güvenliğe ilişkin konuşan Adil Karaismailoğlu, bakanlık olarak BTK ile ciddi çalışmalar yürüttüklerini ve dışardan siber saldırıların önlenmesi adına çalıştıklarını vurguladı. Pandemide siber saldırıların da arttığını söyleyen Karaismailoğlu, sosyal medya düzenlemesinin de bununla ilgili bir uygulama ve istihbarat açısından da önemli bir konu olduğunu söyledi. Karaismailoğlu, yerli ve milli uygulamaların tercih edilmesi gerektiğini belirterek kendisinin Turkcell'in BİP uygulamasını kullandığını dile getirdi. Twitter'a reklam yasağı başladı Türkiye'nin Twitter ile ilgili yaptırımlarına değinen Karaismailoğlu, reklam yasağının başladığını ve peşinden bant daraltılması geleceğini bildirdi. "Temsilci ve muhatap istiyorduk" Karaismailoğlu, "Biz bir temsilci ve muhatap istiyorduk. Uygunsuz ve kişilik haklarına saldıran mesajların önlenmesine yönelik, ülke güvenliğiyle ilgili bir konuydu. Siber güvenlik de bunun bir parçası. Süreç devam ediyor. Yaptığımız çok doğru bir iş. Avrupa ve başka ülkeler de bizimle birlikte aynı senaryoları uygulamaya başladı. Konunun önemini anladılar. Twitter'ın kendi bileceği bir iş. Onlar kim oluyor ki İçişleri Bakanımızın tweetini engelleyecek" değerlendirmesinde bulundu.

3 yıl önce

Analiz - Sultan Şenyazar | Boğaziçi Üniversitesi’ne Prof. Melih Bulu’un rektör atanması bağlamında Türkiye’deki rektör atamalarının dünü ve bugünü

Kimse kusura bakmasın, ne seçimleri seçim, ne siyasi kimliksiz bu insanlar seçilirken kimsenin gıkı çıkmamış da bugün öğrenciler öne itilerek birşeyler yapılmaya çalışılıyorsa, bunun adına rektörlük protestosu denmez. Ya hocalar kendi hanedanlarını kaybetmek istemiyorlar, rektöre oy vererek rektörü vesayet altında tutan sistemi sürdürmek istiyorlar, ya da bu başka bir kurgudur, daha büyük bir planın parçasıdır ki işin içindeki LGBT, terör örgütlerinin verdiği destek, bize bu büyük fotoğrafı işaret etmektedir.

3 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Önümüzdeki aylarda 20 bin öğretmenimizin daha atamasını yapacağız

Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen Ankara Valiliği Eğitim Tesisleri Toplu Açılış Töreni'nde yaptığı konuşmada, buluşmalarının iki ana ekseni bulunduğunu, bunlardan birincisinin muallim, ikincisinin talebe olduğunu belirtti. Öğrencilik yıllarında bir talebenin hocasına yazdığı mektubun eline geçtiğini, mektubun girişinin çok çok enteresan olduğunu ifade eden Erdoğan, "Hocasına mektubunda 'Membaı, feyzü, ilmü bereketlü hocam' diye sesleniyordu. Ondan sonra saygı ifadeleriyle devam ediyordu. Tabii öğrenci o zaman talebe olarak yerini alıyor. Çünkü talep eden. Hoca da muallim, ilmi bizzat veren. Kime? Talebelere. Okullarımızın, mekteplerimizin açılış törenini anlamlı buluyorum." diye konuştu. Erdoğan; hocaları, muallimleri, öğretmenleri, talebeleri tören vesilesiyle gazi mekanda, milletin evinde ağırlamaktan büyük memnuniyet duyduğunu dile getirerek açılışı yapılan eğitim-öğretim tesislerinin hayırlı olmasını diledi. Erdoğan, "Bugün tek bir açılış töreniyle 326 eğitim öğretim tesisini Ankaralı kardeşlerimizin hizmetine sunuyoruz. Dikkat ederseniz sadece eğitim demiyorum. Çünkü bu işin içinde bir de öğretim var. Laboratuvar deyince akla eğitim gelir ama şöyle kitabi olarak baktığımız zaman da öğretim." ifadelerini kullandı. Erdoğan, eğitim-öğretim tesisleri arasında anaokulundan ilk ve ortaokula, güzel sanatlar lisesinden imam hatip lisesine, halk eğitim merkezinden bilim ve sanat merkezine kadar her türlü kurumun mevcut olduğunu aktardı. Bu okulların bir kısmının yeni ihtiyaçlara göre sıfırdan inşa edilirken bir kısmının da ömrünü tamamladığı için yıkılarak yeniden yapıldığını söyleyen Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti: "Mesela depreme dayanıksız olduğu tespit edilen toplam 1116 derslikli 88 okulumuzu yıkarak yerlerine 2 bin 593 derslikli yeni okullar yaptık. Bugünkü hizmete aldığımız 7 bin 541 yeni derslikle Ankara'daki toplam derslik sayımızı 49 bin 700'e ulaştırmış buluyoruz. Açılışını yaptığımız yatırımlarla birlikte 184 okulumuz Ankara'da tekli eğitime geçecektir. Böylece şehrimizde tekli eğitim-öğretim yapan okullarımızın oranı yüzde 95'e yükselecektir. Halihazırda yatırım süreçleri süren okullarımızın da hizmete girmesiyle inşallah bu oranı yüzde 100'e çıkaracağız. İnşallah bu şekilde başkentimizde ikili eğitim-öğretim meselesini tamamen kaldırarak eğitim-öğretimle ilgili hedeflerimizde bir eşiği daha aşmış olacağız." "DERSLİK SAYISINI 343 BİNDEN 600 BİNE TAŞIDIK" Cumhurbaşkanı Erdoğan, milletin iradesiyle Türkiye'yi yönetme vazifesini üstlendiklerinde ülkeyi dört temel sütun üzerinde yükselteceklerinin sözünü verdiklerini anımsattı. Bu dört sütunun adalet, sağlık, eğitim ve emniyet olduğunun altını çizen Erdoğan, şunları söyledi: "Şöyle geriye dönüp bir muhasebe yaptığımızda sadece bu 4 alanda değil, savunmadan ulaştırmaya, ticaretten dış politikaya, enerjiye her alanda milletimize verdiğimiz sözleri yerine getirdiğimizin hamdolsun iftiharı içerisindeyiz. Son 18 yılda hazırladığımız tüm bütçelerde aslan payını eğitim öğretime ayırdık. 2002 yılında milli eğitim bütçesi sadece 7,5 milyar lirayken 2021 yılında bu rakam 147 milyar liraya yükseldi. Yükseköğrenimi dahil ettiğimizde, eğitim-öğretim bütçemiz 211 milyar lirayı aşıyor. Yine 18 yıl önce resmi, özel dahil okul ve kurum sayımız 50 bin 877 iken bugün bu sayı 87 bin 640'a çıktı. Ülkemiz genelindeki derslik sayısını da 343 binden 600 bine taşıdık." ''20 BİN ÖĞRETMENİMİZİN DAHA ATAMASINI YAPACAĞIZ'' Kadro tahsislerinde de en büyük payı eğitim-öğretime ayırdıklarını anlatan Erdoğan, şunları kaydetti: "2002 yılından bugüne kadar toplam 693 bin öğretmenimizin atamasını gerçekleştirdik. Bu vesileyle öğretmen adaylarımızla bir müjdeyi paylaşmak istiyorum. Önümüzdeki aylarda 20 bin öğretmenimizin daha atamasını yapacağız. Bu öğretmenlerimizin de katılımıyla yolumuza çok daha güçlü bir şekilde devam edeceğiz. Yeni yapacağımız 20 bin öğretmen atamasının şimdiden eğitim öğretim camiamıza, milletimize ve öğrencilerimize hayırlı olmasını diliyorum." Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın diğer açıklamaları şöyle: Bizden önce vesayetçi, tek tipçi renkler hakimdi. Eğitim ve öğretim sistemimizi de bu jakoben bakış açısından kurtarmaya çalıştık. Orta okullarda, lise eğitimini destekleyecek şekilde seçmeli dersler oluşturduk. Ülkemizde bir dönem gizli saklı yürütülen Kuran'ı Kerim eğitimini tüm öğrencilerimiz için erişilebilir hale getirdik.  Geçmiş yıllarda Türkiye, korkuların, kuyrukların ülkesiydi. Eğitim hayatımız 80-90 kişilik sınıflardaydı. Şimdiki gibi 20-30 kişilik sınıflarda değil. Taşradaki okulların durumu daha vahimdi. Öğrenciler ısınmak için çantalarının yanında yakacak da getirirdi. Okuluma ki yakın okul sayılırdı, yarım saatte giderdik. Şimdi özellikle ısrarla diyoruz ki okulumuzu inşa ederken spor salonlarımızı yapacağız, hatta daha da ileri gidiyoruz, tribün de yapacağız. Bir çok okulumuzda yapılıyor. Bu tablo İstanbul, Ankara dahil ülkemizin bir çok şehrinde olumsuzu yaşanıyordu, olumluya çevirdik. Tüm okullarımıza bir kütüphane kazandırmak için var gücümüzle çalışıyoruz. Ülke genelindeki toplam 29 bin kütüphanemizle öğrencilerimize hizmet sunuyoruz. İhtiyaç duyulan her şeyin olduğu okulların sayısı artıyor.  Şimdi bir çok ülke bizim eğitim - öğretim imkanlarını örnek alıyor. Hayatın her alanında olduğu gibi eğitimde de ihtiyaçlar, beklentiler ve yönelimler zamanla değişiyor. Zamana karşı durmak yel değirmenlerine meydan okumaktan farksızdır.  Geçmişten ders alarak, geçmişe de takılıp kalmadan geleceğe yürümemiz gerekiyor. Geçmişin zihniyeti ile yarının Türkiyesi'ni inşa edemeyiz. AŞILAMADA 7.5 MiLYONU GEÇTİK Koronavirüs salgını ile beraber eğitim - öğretimde dijitalleşme hiç olmadığı kadar öne çıktı. Bir taraftan kaybederken öbür tarafta da çok farklı bir mesafeyi aldık. DSÖ bir açıklama yaptı, 2022 başında bu salgının inşallah sona ereceği müjdelerini veriyor. İnşallah dedikleri gibi olur. Hazırlığımızı yapmamız lazım ama rehavete kapılamayız. Şu anda dünyada aşılamayı en başarılı yürüten ülke Türkiye. Dün itibariyle hamdolsun 7.5 milyonu buldu.  Yeni takviyeler yine alıyoruz çünkü herhangi bir rehavet çökerse Allah göstermesin altından kalkamaz, bedelini ödeyemeyiz. YÜZ YÜZE EĞİTİM Yine bu dönemde EBA TV ve internetle uzaktan eğitimi başarıyla yürüttük. 12 bin 500 saat yayın yaptık. EBA canlı dersleri devreye aldık. Günlük 3 milyon canlı ders kapasitesini yakaladık. Bu platform 2020'de dünyada en fazla ziyaret edilen internet sitesi olmuştur. 657 bini salgın döneminde olmak üzere bugüne kadar toplam 2 milyon tablet bilgisayarı öğrencilerimize ulaştırdık. Vaka ve hasta sayılarının azalmasına bağlı olarak peyderpey okullarımızda yüz yüze eğitimi başlatıyoruz. Köy okullarında 15 Şubat'ta başladık. 1 Mart'tan itibaren 8 ve 12.'nci sınıflarda yüz yüze eğitime başlıyoruz. En kısa zamanda öğretmenler ile öğrencilerimizi buluşturmak için yoğun gayret sarf ediyoruz. Vaka ve hasta sayısının azalmasıyla önümüzdeki dönemde yeni adımlar atmaya devam edeceğiz. Sizlerden temizlik - maske - mesafe kurallarına riayet etmenizi istiyorum.

2 yıl önce

İşsizliğin çözümüne ilişkin her muhtarlığa özel kalem müdürü atanması önerisinde bulunan Kılıçdaroğlu yine kendisiyle çelişti: 10 milyon kişiye birden istihdam yaratamazsınız

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Manisa’da muhtarlarla buluşmasında işsizliğin çözümüne ilişkin her muhtarlığa özel kalem müdürü atanması önerisinde bulunmuş; "Muhtarlar için bari yanına bir kişi verin. 10 milyon işsizimiz var. Her muhtarlığa bir kişi, özel kalem müdürü olarak atanırsa mesele biter" demişti. ‘Muhtarlara özel kalem’ söyleminde de çark etti Daha önce terörle mücadeleden S-400 alımına, Türkiye'nin Doğu Akdeniz'deki varlığından şehir hastanelerine kadar yaptığı birçok açıklamada, birbirinin zıttı söylemlerde bulunan Kılıçdaroğlu, 'Her muhtara özel kalem atanırsa işsizlik biter' söyleminde de kendisiyle çelişti. “10 milyon kişiye birden istihdam yaratılamaz” “Esnaf çocuklarıyla” video konferans yöntemiyle bir araya gelen Kılıçdaroğlu, "İşsizlik sorunu temel sorunlardan biridir. 10 milyon işsizimiz var. Süratle çözmek gerekiyor. Birden bire düğmeye bastığınız zaman, siz 10 milyon kişiye birden istihdam yaratamazsınız" dedi.

2 yıl önce

MHP'li Büyükataman'dan Emin Çölaşan'a: Vatanın ve milletin selametinden başka karşılık bekleyenin kanı kurusun mu?

Büyükataman, açıklamasında şunları kaydetti: 1- Yazacak gazete bulamayınca Sözcü’ye sığınan başarısız kalemşor Emin Çölaşan, geçirdiği nevrozlarla kaleme aldığı açık mektuplarına devam etmiş. Her zamanki seviyesizliği ile kendini oturttuğu bilirkişi koltuğundan pozlar kesen Çölaşan’ın bilmesi gereken tek şey haddidir. 2- Hayatı boyunca Ülkücü Hareket’in karşısında yer almış bu ismin bugün “Acaba bir menfaat elde eder miyim?” düşüncesiyle ve Ülkücülükten geçinen bir grup kaçkınla olan sıkı diyaloglarına dayanarak “Ülkücü taban”ın duyarlılıklarından dem vurması, acınası hâlinin delilidir. 3- Bu şahıs, Ülkücü Hareket’te tavan-taban kavramlarının bulunmadığından habersizdir. Sayın Genel Başkanımızın ifadesi ile “Bizde taban yoktur, dava arkadaşlarımız vardır. Bizde tavan yoktur, Ülkücü şuur hakimdir.” Hâl böyle iken Çölaşan hangi ezberi okumaktadır? 4- Çölaşan da Özgür Özel ile aynı yerin kumanyacısı olduğu için çok sayıda AK Partilinin bazı yakışıksız sözler söylediğini iftira etmiştir. Özel’in şerefine emanet edip cevap alamadığımız gibi Çölaşan’ın da bu AK Partililerin kimler olduğunu açıklaması kendi şerefine emanettir. 5(son)- Kraldan çok kralcılık, sizin camianın yemlenme usulüdür. Bizde vatan, millet, din, devlet uğruna vazifeye atılma şuuru,bedel ödeme cesareti vardır. Menfaat için vatanı satacak olanlara soruyorum: Vatanın ve milletin selametinden başka karşılık bekleyenin kanı kurusun mu?

1 2 3 4 5 6