26 Nisan Cuma 2024
3 yıl önce

CHP'li Avcılar Belediyesi'nde saltanat

chp, avcılar belediyesi, 6 meclis üyesi, avcılar belediyesi'nin iştirak şirketlerinde yönetim kurulu üyesi, 6 bin 500 TL ücret

3 yıl önce

İstanbul Valisi Ali Yerlikaya, vaka sayısının en çok düştüğü ilçeleri açıkladı: Bakırköy, Adalar, Avcılar, Bahçelievler ve Sultangazi

Ali Yerlikaya, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, "Yılın ilk #filyasyon toplantısı sonrası şunu memnuniyetle söyleyebilirim. Her geçen gün vaka sayımız azalıyor. Geçen haftaya oranla en çok düşüş; Bakırköy, Adalar, Avcılar, Bahçelievler ve Sultangazi'de" ifadelerini kullandı

3 yıl önce

Avcılar Belediyesi’ne grev kararı asıldı

İstanbul'da CHP yönetimindeki belediyelerde çalışan işçiler, emeklerinin karşılığını alamadıkları için eylem başlattı. Bakırköy, Kadıköy, Kartal, Ataşehir ve Maltepe belediyelerinde çalışan işçilere Avcılar da katıldı. İşçiler uğradıkları haksızlıkların giderilmesini ve daha iyi şartlar altında toplu iş sözleşmesine imza atmak istese de belediye başkanları şartları kabul etmedi. Grev kararında sonra Avcılar’da çöp dağları görüldü.

3 yıl önce

Avcılar Belediyesi işçilerinden 'toplu sözleşme eylemi’: Yemeğimiz verilmiyor

"MAAŞLARIMIZ 300 TL DÜŞÜRÜLDÜ" “Ayrımcılığa son verilene kadar ve taleplerimiz kabul edilene kadar örgütlü mücadelemizle ses yükseltmeye devam edeceğiz. Sözleşmeli memurların Ocak 2020 maaşlarına zam yapılmadığı gibi Avcılar Belediyesi Meclis kararıyla maaşları ortalama 300 TL düşürülmüştür. "YASAL ZORUNLULUĞUMUZ OLAN YEMEĞİMİZ VERİLMİYOR" Mahalli İdareler Sözleşmeli Personel Ücret Tavanları Genelgesinde belirlenen limitlerin altında ücret vermektedir. Yasal olarak zorunlu olduğu halde belediye personeline yemek verilmemektedir. "HİJYEN KURALLARINA UYULMADI, ONLARCA PERSONEL KORONAVİRÜS KAPTI" Personel servisinde de kısıtlama yapılmış, 9 adet olan servis sayısı 5'e indirilmiştir. Hijyen kuralarına uyulmadığı için onlarca emekçi korona (covid-19) hastası olmuştur. Önceki dönemlerde yaşadığımız adam kayırma ve taraflı yaklaşımlar artarak devam etmektedir. Gelinen aşamada memurların 5, sözleşmeli memurların 9 ikramiyesi, teknik personelin arazi tazminatı 2017 yılından bu yana ödenmemiştir. 31 Marta kadar tüm alacaklarının sözünü veren başkanın bu sözünün takipçisi olacağız. Başta müteahhit alacağı olmak üzere belediye borçlarının önemli bir kısmı ödenmesine karşın, Avcılar halkına hizmet sunan biz emekçilerin alacakları ödenmemiştir." Sendikalı zabıta memurları sık sık düdük ve alkışlarla tepkilerini dile getirirken ‘Yaşasın Örgütlü Mücadelemiz’, ‘Emekçiyiz Haklıyız Kazanacağız’ sloganlarını attı.

2 yıl önce

Türkiye'yi kaosa sürüklemek istiyorlar: Savcılar el koysun

Son günlerde muhalefetin sıkça dillendirdiği “siyasilere saldırı/suikast” söyleminin fitilini FETÖ ateşledi. Örgütün yayın organlarında yurt dışındaki önemli isimlere saldırı düzenlenebileceği iddia edildi. Ardından organize suç örgütü elebaşı Sedat Peker sahneye çıktı. FETÖ’nün birçok yalanı ile birlikte ‘siyasi saldırılar olabileceği’ iddiasını Türkiye gündemine sokan Peker, “Alevilere yönelik saldırı düzenlenebileceğini” ileri sürdü. FETÖ BAŞLATTI EYMÜR SÜRDÜRDÜ Daha bu açıklamanın mürekkebi bile kurumadan 1990’lı yılların karanlık figürlerinden eski MİT’çi Mehmet Eymür sahneye çıktı. Eymür, “90’larda bu kadar kepazelik yoktu. Hatta zamanında söylediğim bir lafı yine tekrarlamak istiyorum. Bu gidişin sonu siyasi cinayetlerdir” dedi. Bu açıklamalar unutulmaya yüz tutmuşken FETÖ ve PKK’nın yurt dışındaki uzantıları siyasi suikast iddialarında bulundu. Bazı basın yayın organlarında “suikast listeleri” olduğu ileri sürüldü. KİM BU BELLİ KİŞİLER? FETÖ, mafya ve 1990’ların karanlık yüzü Eymür’ün iddialarını, geçtiğimiz hafta bu kez Kemal Kılıçdaroğlu yeniden ısıtarak siyasetin konusu yaptı. Kılıçdaroğlu gazetecilere verdiği röportajda “Eğer iş belli grupların ellerine silah alıp, belli kişileri öldürme yoluna gitmezlerse bir gerilim olmaz. Umarım öyle bir tablo Türkiye’de yaşanmaz. Siyasi cinayetler... Böyle kaygılarım var” ifadelerini kullandı. Kılıçdaroğlu “belli grup” ve “belli kişilerin” kim olduğu konusunda detay vermedi. ŞİMDİ DE KORAY AYDIN Kılıçdaroğlu’nu İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Koray Aydın izledi. Bir gazeteye açıklama yapan Aydın, “Siyasi suikastlar yapılacağı konusunda bizim de aldığımız duyumlar var. Eğer böyle bir planlama varsa, başta ülkeyi yönetenler olmak üzere ileride bunun hesabını vermek zorunda kalır, ağır bir bedel öderler” ifadelerini kullandı. Muhalefet partilerinin benzer iddiaları giderek daha da yüksek sesle dile getirmesi endişe yaratıyor. SAVCILAR GÖREVE Kamuoyu, cumhuriyet savcılarının iddiaları araştırmasını ve “duyum sahiplerine” şu soruları sormasını bekliyor: - Suikast/saldırılar kime düzenlenecek? - İddia edilen saldırılar ne zaman ve nerede gerçekleşecek? - Suikast ya da saldırıları kim gerçekleştirecek? Tetikçi kim, muhalefet bu konuda da bir duyum aldı mı? - CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun “Belli gruplar ellerine silah alıp, belli kişileri öldürme yoluna gitmezlerse...” açıklamasındaki “gruplar” ve “kişiler” kim? - Bu duyumları servis edenler devletin mahrem kurumlarındaki kripto FETÖ’cüler ya da başka kliklerin adamları mı? - Duyumlar muhalefete yabancı istihbaratçılar tarafından mı servis edildi? - Bu “duyumları” siyasetçilere iletenler neden savcılara ve ilgili birimlere iletmiyor? - Bu duyduklarınızı “hedefe konulan” kişilere ilettiniz mi? - Haber verdiyseniz nasıl bir önlem aldılar, haber vermediyseniz neden hedefteki kişilerin hayatını tehlikeye atıyorsunuz? - Hedef etnik, mezhepsel ya da siyasi çatışma mı? - Size cinayet ihbarını yapanlar, olası provokasyon ve cinayetlerin planlayıcısı veya azmettiricisi de olabilir mi? - Siyasetçiler doğrudan milli güvenliği tehdit eden bu iddialarla ilgili bildiklerini neden savcılar yerine gazetecilere anlatıyor? Böylesine önemli bir konuda özel davet mi bekleniyor? - Son günlerde FETÖ’cüler ve PKK’lılar yurt dışında kendilerine “suikast düzenleneceği” yönünde iddialarda bulunuyor, sözde infaz listeleri servis ediliyor. Muhalefetle firari teröristlerin aynı zamanda benzer iddialar dillendirmesi tesadüf mü? Savcıların, Sedat Peker, FETÖ ve Kılıçdaroğlu’nun kaynağının aynı kişiler mi yoksa farklı kişiler mi olduğunu da tespit etmesi gerekiyor. Eğer duyumlar asılsız, hedef korku pompalamak ve algı operasyonuysa; bunun da açığa çıkması gerek. Kılıçdaroğlu topu Erdoğan’a attı Saadet Partisi heyetini kabul eden Kemal Kılıçdaroğlu, dün de “siyasi cinayetler” konusuna ilişkin açıklamalar yaptı. Kılıçdaroğlu, şunları söyledi: “Bir siyasi parti liderine saldırı olacak ve ülkeyi yöneten kişi şu cümleyi kullanacak; ‘Daha neler olacak neler, bunlar iyi günleriniz.’ Kime ait bu söz? Ne anlama geliyor bu? Ne yaparlarsa yapsınlar ülkenin huzurunu bozacak hiçbir tavır, hiçbir davranış bizden olmayacak.” Akşener: Duyumlar geliyor Dünkü İYİ Parti - DP görüşmesinde de aynı konu gündemdeydi. Siyasi cinayet iddialarıyla ilgili Akşener, “Bu tür duyumlar elbette gelir. Kimisi daha sivil alanlardan, kimisi de ‘Biraz daha dikkat edin’ diyen alanlardan gelir. O kadar söyleyeyim. Benim inandığım bir şey var, ecel ne bir nefes evvel ne bir nefes sonradır. Dolayısıyla tedbir alırsınız ama bu konuda Sayın Aydın aynı zamanda bunların bu kadar konuşulmaması gerektiğini de söylüyor. Çok fazla bunu gündemde tutmamamız lazım” dedi. Davet edilsin anlatırım Telefonla ulaşıp iddiaları Koray Aydın’a sormak istedik. Telefona basın danışmanı olduğunu ifade eden kişi çıktı. Kendisine “Sayın Aydın’ın aldığı duyumlar neler? Kim kime nerede suikast düzenleyecek? İddianın kaynağı kim?” diye sorduk. Danışmanı “Aydın konu ile ilgili basına detay vermek istemiyor” dedi. Koray Aydın’ın iddialarını savcılıkla paylaşıp paylaşmayacağını sorduk. “Savcı çağırırsa ifadeye gidebilir, elinde olan bilgi ve duyumları paylaşabilir” cevabını verdi. Yalandan medet umuyorlar İletişim Başkanı Fahrettin Altun “siyasi cinayet” iddialarıyla ilgili açıklama yaptı. Ülkede korku iklimi oluşturmayı amaçlayanları, ellerindeki bilgileri savcılarla paylaşmaya çağıran Altun, terör örgütleriyle aralarına mesafe koyamayanların, yalandan medet umduğunu kaydetti: “Milletimizin devlete olan güveni hedef alınıyor. İddiaların temel amacı, ülkemizin birliğini zedelemek ve toplumsal huzurumuzu bozmaktır. Eski Türkiye’nin bakiyesi bu mesnetsiz iddiaları gündeme getirenlere hatırlatmak istiyorum: Faili meçhuller hangi dönemin ürünüydü? Faili meçhulleri ülkemizin gündeminden çıkaran Sayın Cumhurbaşkanı’mızdır.”

2 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan Türk Konseyi Başsavcılar Şurasına mesaj gönderdi: 'Yeni iş birliği yolları geliştirilmeli'

Erdoğan, Türk Konseyi Başsavcılar Şurası'nın ilk toplantısına gönderdiği video mesajında, Türk Konseyi'nin yeni katılımlarla gücünü artırdığını belirterek Konsey'in bölgesel bir iş birliği formatından çıkıp uluslararası bir yapıya kavuştuğunu ifade etti. Türk Konseyi ile iş birliği yapmak ve Konsey'e gözlemci olmak isteğini dile getiren ülkelerin sayısının günden güne çoğaldığına dikkati çeken Erdoğan, "Ülkelerimiz bir taraftan çok uluslu platformlarda vatandaşlarının hak ve çıkarlarını savunurken diğer taftan da Türk dünyasını bir araya getiren yegane teşkilat olan Türk Keneşi de dayanışmasını güçlendiriyor. Özellikle son yıllarda şahit olduğumuz hadiseler ticaretten ulaşıma, savunmadan sağlığa kadar her alanda yeni iş birliği yollarını geliştirmemizin bizim için bir ihtiyaçtan öte zorunluluk oluğunu göstermiştir." diye konuştu. Kısa süre önce İstanbul'da yetkin isimlerin katılımıyla Türk Konseyi Medya Forumu'nun düzenlendiğini hatırlatan Erdoğan, "Forum kapsamında yapılan tartışmalarla iletişim meselesinde güçlü ve zayıf yanlarımızı tespit etme imkanı bulduk. Ülkelerimizi hedef alan dezenformasyon ile mücadelede ilgili birimlerimizin etkinliğini artıracak kritik kararlar aldık." dedi. Medya Forumu'nun hemen akabinde bugün de Bakü'de Türk Konseyi Başsavcılar Şurası'nın hayata geçirilmesinin haklı gururunu yaşadıklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: "Terörizm, düzensiz göç, sınır aşan suçlar gibi bizi ve vatandaşlarımızı doğrudan etkileyen tehditlerin arttığı bir dönemde yargı organlarımızın yeni diyalog zeminlerini oluşturmalarına büyük önem veriyoruz. Cumhuriyet Başsavcılıklarımız arasındaki tecrübe ve bilgi paylaşımını artıracak, iletişimi ve iş birliğinin çok daha etkin hale getirecek bu tarihi adımın bizi hedeflerimize daha da yaklaştıracağına inanıyoruz. Bu düşüncelerle Türk Konseyi Başsavcılar Şurası'nın hayırlı olmasını diliyor, Türk dünyasındaki kardeşlerime mutluluk, refah ve esenlik temenni ediyorum."

2 yıl önce

Tunceli'de tepki çeken avcılarla ilgili yeni gelişme! 20 yaban domuzu avladılar… Yaban keçisi avlamalarına izin yok

Tunceli genelinde yaban domuzu popülasyonunun kontrolsüz bir şekilde arttığı ve kırsal alan ile bazı köy muhtarların, domuzların tarım arazilerine zarar vermesi nedeniyle ilgili makamlara şikayette bulunması üzerine Doğa Koruma ve Milli Parklar Tunceli Şubesi, 80 yaban domuz kotası koyarak başvuru yapan avcılara 6 günlük sürek avı izni verdi. Yasal izinlerin alınmasının ardından domuz avı için bölgeye yurt dışından 12 kişilik Avcı grubu geldi. Milli Parklar sınırları dışında avcılık faaliyeti yürüten 12 kişi, sürelerinin dolmasıyla kentten ayrıldı. Avcıların toplamda 20 yaban domuzunu avladığı öğrenildi. TUNCELİ VALİLİĞİ: YABAN KEÇİSİ AVINA KESİNLİKLE İZİN VERİLMEZ Tunceli Valiliği'nden, "Dağ keçisi avı için kesinlikle Av izni verilmemiştir. Kaçak avcılara karşı en ağır şekilde cezalarımız uygulanmaktadır. Milli Park sınırları içerisinde kesinlikle avlanma yasaktır. Zaman zaman köylerden yaban domuzunun ekili alanlara zarar verdiği talepleri üzerine domuzların avlanması izinli olarak yapılmaktadır” açıklaması yapıldı. ‘CANLI TÜRLERİNE YÖNELİK ÖLDÜRMELER HUKUK DIŞI’ Yaban domuzunun, Avrupa’nın Yaban Hayatı Ve Yaşama Ortamlarını Koruma Sözleşmesi olan Bern Sözleşmesi'ne göre korunduğunu belirten Doğal Miras Koruma Girişimi sözcüsü avukat Barış Yıldırım, “İlimizde domuz avı maksadıyla bir grup avcı bulunmakta, yabancı uyruklu ve 12 kişi oldukları belirtiliyor. İlimizde çok güçlü bir yaban hayatı popülasyonu var bu yaban hayatı ülkemizin taraflı olduğu çeşitli sözleşmelere göre korunuyor. Başta, Dünya Biyolojik Sözleşmesi, Avrupa’nın yaban hayatı ve yaşama ortamlarını koruma sözleşmesi olan Bern Sözleşmesi. Türkiye Cumhuriyeti Devleti, Avrupa konseyi ülkesi olarak 1984 yılında imzalanan Bern Sözleşmesi'ne imza atmıştır. Bern Sözleşmesi'nin maddelerine göre yaban hayatı popülasyonlarına ve ortamlarına kasten zarar verebilecek her şeyin yasaklandığını biliyoruz. Yine sözleşmenin ek 3 listesinde, yaban domuzunun da koruma altında bulunduğunu biliyoruz. Bu türlere yönelik öldürmeler hukuk dışı. İlimizde yaban keçisi, çengel boynuzlu dağ keçisi, ayı, kurt ve ur kekliği ve kaya kartalı gibi korunan canlılar var. Dün iki kişi iki dağ keçisini öldürdü ve ekipler bunları yakalayarak cezai işlem uyguladı. Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü başta olmak üzere tüm yetkili idarelerin önlemleri almasını istiyoruz. Personel sayısı burada az personel sayısının artırılmasını istiyoruz” dedi. ‘SUÇ DUYURUSUNDA BULUNACAĞIZ’ Avcılık faaliyetlerinin hukuksuz olduğunu ve domuz avı için suç duyurusunda bulunacağını belirten Yıldırım, şunları söyledi: "Avcılık faaliyetlerinin her türlüsünün hukuk dışı olduğunu belirtmek isterim. Buna ilişkin olarak geçmişte yürüttüğümüz hukuksal mücadeleyi yine devam ettireceğiz. Domuz avcılığı faaliyetleri için biz geçmişte suç duyurusunda bulunmuştuk, yine bulunacağız. Anayasa 56’ncı maddesinde her yurttaşa çevreyi ve içindeki canlıları savunma hakkı görevi vermiştir. Doğadaki ekosistemin belirleyici unsurları doğada yaşayan canlılardır. Oradaki doğal dengeyi de o canlılar oluşturur. İnsanın oraya müdahalesiyle asla ve asla ekosistemi tanzim edemezsiniz. Bu canlı türleri milyonlarca yıldır bu coğrafyada yaşamıştır. Bunların bu popülasyonları dengelemek insanoğlunun görevi değildir, doğanın görevidir. Yöre Alevilik inancında vahdet esası vardır. Buradaki canlılar ve cansızlar aynı özden türediğine inanılır. Başta yaban keçileri olmak üzere pek çok canlıya kutsiyet atfedilir bu canlıların kasıtlı olarak öldürülmeleri yöre inancına ve mitolojisine de ciddi zarar veriyor.”

2 yıl önce

CHP’li belediyeler terörist yuvası gibi! FETÖ’nün ‘belediyeler imamı’ Erkan Karaarslan, Avcılar Belediyesi’nde gözaltına alındı

FETÖ’nün belediyeler imamı Erkan Karaarslan, 2015 ve 2016 yılları arasında CHP’li Avcılar Belediyesi tarafından aldığı ihalelerde usulsüzlük yaptığı gerekçesiyle gözaltına alındı. Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında yapılan operasyonun, aralarında CHP’li Avcılar Belediyesi ihale komisyon başkanı ve üyelerinin de yer aldığı 19 şüpheliye yönelik yapıldığı öğrenildi. Aralarında Erkan Karaarslan’ın da bulunduğu 17 şüpheli gözaltına alınırken 2 şüphelinin yakalama çalışmalarının devam ettiği öğrenildi. Karaarslan’ın güncel değeriyle kamuyu 1 milyon lira zarara uğrattığı tespit edildi. 2 ŞÜPHELİ ARANIYOR Hakkında “ihaleye fesat karıştırma” suçundan çok sayıda dava açılan ve defalarca gözaltına alınan Fetullahçı Terör Örgütü’nün belediyeler imamı Erkan Karaarslan yeniden gözaltına alındı. Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı’nın “ihaleye fesat karıştırma”, “resmi belgede sahtecilik” , “suç işlemek amacıyla örgüt kurma”, “kamu kurum ve kuruluşlarının zararına nitelikli dolandırıcılık” suçları kapsamında 19 şüpheliye yönelik 8 ilde eş zamanlı operasyon düzenledi. 17 şüpheli gözaltına alınırken 2 şüphelinin ise arama çalışmalarına devam ettiği öğrenildi. Gözaltına alınanlar arasında Erkan Karaarslan’ın yanı sıra CHP’li Avcılar Belediyesi İhale Komisyon başkanı ve üyelerinin de yer aldığı öğrenildi. Soruşturma dosyasında, İçişleri Bakanlığı Mahalli İdareler Kontrolörü tarafından düzenlenen tevdi raporu ve bilirkişi raporu, en önemli deliller arasında bulunuyor. Raporda, Avcılar Belediyesi’nin iki ihalesiyle ilgili Erkan Karaarslan ve birlikte hareket ettiği şahısların ihaleye fesat karıştırma suçunu işledikleri, ayrıca ihalede görevli belediye personelinin de suça iştirak ettiği yönünde tespitler yer aldı. Raporda, Erkan Karaarslan’ın ülke genelinde güncel enflasyon değeri hesaplanmamış haliyle yaklaşık 22 milyon lira değerinde toplam 80 kamu ihalesi aldığına dikkat çekildi. Bilirkişi raporunda, FETÖ’nün belediyeler imamı için başlı başına bir suç örgütü olduğu tanımı yapılması dikkat çekti. Soruşturmaya konu Avcılar Belediyesi’nin ihalelerinde ise yaklaşık maliyet hesaplamaları yapılırken, sadece “Erkan Karaarslan İhale Suç Örgütü”yle iltisaklı firmalardan teklifler alındığı vurgulanırken, yaklaşık maliyetin oluşmasına müdahale etme adına sahte fiyat teklifi evrakı hazırlandığı tespit edildi. Avcılar Belediyesi tarafından, Karaarslan’la iltisaklı şirketlerin sunduğu sahte iş deneyim belgesinin, aslı görülmüştür şeklinde imza altına alınarak kabul edildiği belirlendi. TUTUKLANDI AMA BELEDİYEDEKİ İŞİNİN BAŞINDA GİBİ GÖSTERİLDİ Tespitlere göre; basit araştırma usulleriyle dahi birbiriyle bağlantılı olduğu anlaşılarak ihaleye katılma koşullarına uymadığı ortaya konabilecek firmalar, koşullara uymamasına rağmen ihaleye katılmaları sağlandı. Karaarslan, 15 Temmuz darbe girişimi akabinde gözaltına alınarak tutuklandı ancak süreç boyunca ihaleye konu projenin yöneticisi sıfatıyla belediyedeki işinin başında gibi gösterildi.

1 2 3