26 Nisan Cuma 2024
2 yıl önce

Türkiye dev projelerle iki kez kazanıyor! Avrupa için en cazip seçenek

Türkiye, Azerbaycan gazını Avrupa'ya taşıyan Trans Anadolu Doğal Gaz Boru Hattı Projesi (TANAP) ve Trans- Adriyatik Boru Hattı (TAP) ile 2 kez kazanıyor. Türkiye doğalgaz arzını güçlendirirken yılda yaklaşık 1,5 milyar dolarlık taşıma geliri de sağlıyor. Avrupa ile Asya arasında köprü olan Türkiye, enerji alanında ev sahipliği yaptığı gaz rotalarıyla önemli bir görev üstleniyor. Bu projelerin en önemlilerinden olan ve Hazar Denizi'nden Türkiye'ye gaz taşınmasını sağlayan Trans Anadolu Doğal Gaz Boru Hattı Projesi (TANAP) ile Türkiye hem doğal gaz arzını garantiye alırken, hem de köprü görevi görmesi sebebiyle önemli gelir elde ediyor. Güney Gaz Koridoru'nun 1850 kilometrelik kısmını oluşturan TANAP aynı zamanda Trans-Adriyatik Boru Hattı (TAP) ile birleşerek Avrupa'ya da gaz akışı sağlıyor.Türkiye, Azerbaycan gazını Avrupa'ya taşıyan projede köprü görevi gören TANAP ve TAP projelerinden yılda yaklaşık 1,5 milyar dolarlık taşıma geliri sağlıyor. ANA HAT BORULARININ %80'İ YERLİ ÜRETİM Pek çok aşamasında sağladığı ekonomiyle Türkiye'ye önemli gelir kalemi oluşturan TANAP'ta, Azerbaycan Cumhuriyeti Devlet Petrol Şirketi (SOCAR) ve Güney Gaz Koridoru AŞ'nin yüzde 51, Boru Hatları ile Petrol Taşıma AŞ'nin yüzde 30, BP'nin yüzde 12 ve SOCAR Türkiye Enerji AŞ'nin de yüzde 7 hissesi bulunuyor. Ayrıca BOTAŞ ile TANAP arasında imzalanan hizmet sözleşmesi ile proje kapsamında güvenlik, arama ve kurtarma, devriye, yönetim ve arazi edinimi ile acil müdahale hizmetleri BOTAŞ tarafından sağlanıyor. BOTAŞ bu hizmetler dolayısıyla ciddi miktarda ek bir gelir elde ediyor. Aynı zamanda TANAP projesinin yapımı sırasında ana hat borularının yüzde 80'i Türkiye'de yerli olarak üretildi. KAPASİTESİ 31 MİLYAR METREKÜPE ÇIKABİLİR TANAP projesi, gündemde olan Doğu Akdeniz gazının Avrupa'ya taşınması noktasında da bir sac ayağı konumunda bulunuyor. Doğu Akdeniz gazının Avrupa'ya taşınması için yapılacak bir bağlantı ile Türkiye bu alandaki gelirini katlayabilme imkanına sahip. Şu anda TANAP üzerinden Türkiye'ye yaklaşık 6 milyar metreküp, TAP üzerinden Avrupa'ya ise 10,5 milyar metreküp gaz taşınıyor. TANAP'ın yıllık gaz taşıma kapasitesi şu anda yaklaşık 16 milyar metreküp fakat ilave yatırımlarla bu kapasite 31 milyar metreküpe kadar çıkarılabilir. AVRUPA İÇİN EN CAZİP SEÇENEK Avrupa'da tüketimin yüzde 40'lık bölümü Rusya'dan gelen doğal gazdan karşılanıyor. Avrupa Birliği(AB) Komisyonu'nun geçtiğimiz hafta içi duyurduğu RePowerEU planı da bu bağımlılığın azaltılması yönünde atılacak adımları barındırıyor. Bu plan içerisinde alternatif gaz kontratlarına yönelmesi maddesi de yer alıyor. Avrupa'nın bu alandaki en önemli alternatifi olarak ise TANAP uzantısı olan TAP öne çıkıyor. TAP'ın kapasitesinin 20 milyar metreküpe çıkarılması hedefleniyor. Yeni Şafak'ın haberine göre, Ayrıca Doğu Akdeniz'de keşfedilen rezervlerin Türkiye üzerinden Avrupa'ya aktarılması seçeneği de orta vadede gerçeğe dönüşebilir. 49 YILLIK İŞLETME HAKKI TÜRKİYE'DE TANAP ile birlikte Türkiye, gaz ticaret merkezine dönüşümünün ilk adımlarını atarken, benzer projelerle entegre yapılabilme ihtimali projenin önemini daha da artırıyor. Projede ticari gaz teslimatı 2018 yılında başlarken, Türkiye Azerbaycan'da ya da başka kaynak ülkelerde ilave gaz üretimi olması halinde, bu boru hattı sistemini 49 yıl boyunca işletme hakkına sahip.

2 yıl önce

CHP’nin mülteci ikiyüzlülüğü! Türkiye’de ırkçılık yapan CHP, Avrupalılardan Suriyelilere ‘anlayış’ istedi

CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç, Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi (AKPM) Denetim Komisyonu Eş Raportörlerinden John Howell ve Boriss Cilevics’i Meclis’te kabul etti. Özkoç, Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi ile daha düzenli ve istikrarlı bir bağ içinde görüşmeleri sürdürmeyi arzu ettiklerini belirtti. “TÜRKİYE, AVRUPA’YA DÜZENSİZ GÖÇÜ YÜZDE 97 ENGELLEDİ” Özkoç, Ukrayna-Rusya savaşı ile başlayan Ukraynalı mülteci akınına dikkat çekti. Engin Özkoç, AB ve Türkiye arasında 2015 yılında 18 Mart’ta varılan mutabakatı hatırlatarak, “Bu çerçevede Avrupa’ya yönelik düzensiz göç, ülkemiz tarafından yüzde 97 oranında engellenmiştir. Ancak aynı dönemde ülkemiz üzerindeki göç baskısı tahammülleri de zorlayacak şekilde sürmüştür. Samimi olmak gerekirse buna karşılık AB yükümlülüklerini yerine getirmemiştir. “UKRAYNALILARA GÖSTERDİĞİNİZ ANLAYIŞI SURİYELİLERE DE GÖSTERİN” AB Yüksek Temsilcisi Borell, AB Konseyi’ne sunduğu raporda ülkemizin yükümlülüklerini yerine getirdiğini teyit etmiştir. Ülkemizde 3,7 milyonu aşkın geçici koruma altındaki Suriyeliler barınmakta, 4 milyon civarında sığınmacı, mülteci bulunmaktadır. Konseyin ve AB’nin Ukraynalı göçmenlere gösterdiği anlayışı, Türkiye’de büyük bir baskıyla konuşlandırılan Suriyeli göçmenlerle ilgili de göstermelerini talep ediyoruz.” ifadelerini kullandı. CHP’Lİ HATAY BELEDİYE BAŞKANI IRKÇILIĞI ELDEN BIRAKMIYOR Öte yadan, Hatay Belediye Başkanı Lütfü Savaş’ın her fırsatta Suriyelilere karşı ırkçı söylemlerde bulunduğu biliniyor.

2 yıl önce

El Cezire, Avrupa'nın Ukraynalı mültecilere yardımını analiz etti

Rusya'nın Ukrayna'ya saldırıları, milyonlarca sivili Avrupa ülkelerine geçmeye zorladı. Başta Polonya olmak üzere Ukrayna'ya komşu ülkeler, Ukraynalı sivilleri ağırlamak için kolları sıvadı. "ESKİ BATTANİYELERİNİ ORTA DOĞULU MÜLTECİLERE VERMEK YERİNE..." Katar merkezli El Cezire'de yer alan "Avrupa neden birdenbire mültecilere yardım etmekle bu kadar ilgilenmeye başladı?" başlıklı analizde, kıta ülkelerinin diğer savaş bölgelerinden kaçan mültecilere duyarsız kaldığı belirtildi. Yazıda, "Eski battaniyelerini Orta Doğulu mültecilere vermek yerine yakmak isteyen Avrupalılar, şimdi Ukraynalılar için bağış topluyor." denildi. "UKRAYNA'YA SALDIRI AVRUPA'DA BÜYÜK DAYANIŞMAYI TETİKLEDİ" Rusya'nın 24 Şubat'ta Ukrayna'ya saldırı başlatmasının ardından, Ukrayna halkına yönelik şiddet haberlerinin hızla Avrupa'ya yayıldığı ve bu durumun "büyük dayanışmayı" tetiklediğine dikkat çekildi. Avrupa ülkelerinin Rus güçlerinin saldırılarından kaçan Ukraynalılara destekler sunmak için hızlı adımlar attığı, Avrupa Birliği'nin (AB) rekor sürede, söz konusu mültecilere yardım etmek için geçici koruma statüsünü devreye aldığı ifade edildi. "AVRUPALILAR NİYE AB SINIRINDAKİ DİĞER İNSANLARI UMURSAMADI" SORUSU Karolina Augustova tarafından kaleme alınan analizde, "Bir Avrupalı ve Çek vatandaşı olarak, ihtiyaç sahibi Ukraynalılara verilen bu desteği izlemekten gurur duydum. Ancak uzun yıllardır AB sınırlarında göç ve şiddeti araştıran bir bilim insanı olarak sormadan edemedim: Avrupalılar neden şimdi mülteciler için bu kadar empati kuruyor? Aynı şekilde muhtaç durumdaki diğer insanlar AB sınırlarındayken neden onları umursamadılar?" soruları yöneltildi. SINIR ÖNLEMLERİNİ HATIRLATTI Bazı Avrupa ülkelerinin Orta Doğu ve ötesinden gelen mültecileri durdurmak için sınırlarında askeri önlemlere başvurduğu kaydedildi. Avrupa Komisyonu'nun, “düzensiz göçmenleri” engelleme çabalarını artırabilmeleri için bu ülkelere milyonlarca euro ödenek sağladığı, başvurulan zorlu gözetim ve müdahale durumunun, Avrupa'nın sınırlarını savunmasız insanlara neredeyse tamamen kapattığı anımsatıldı. Yazının devamında şöyle denildi: SURİYELİ SIĞINMACILAR, TALİBAN'DAN KAÇANLAR, YEMENLİLER... "Bu sert sınır politikalarından etkilenenler arasında Suriye rejimi ve Rus güçlerinin kimyasal saldırılarından kaçan Suriyeli sığınmacılar, Taliban'dan kaçan insanlar ve ülkelerindeki acımasız iç savaştan kaçan Yemenliler vardı."

2 yıl önce

Yunan basını: Türkiye, Avrupa'ya gaz iletiminde hak iddia ediyor

ensonhaber.com’un haberine göre; ABD'nin EastMed projesinden desteğini çekmesinin ardından, doğalgaz boru hattının Türkiye üzerinden Avrupa'ya gaz akışı sağlamasına ilişkin seçenek gündeme geldi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, geride bıraktığımız günlerde yaptığı açıklamada, İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog'un ziyareti sonrası Başbakan Naftali Bennett'in de Türkiye'ye gelebileceğini söyledi. DOĞU AKDENİZ'DE 'ENERJİ HARİTASI' YENİDEN ÇİZİLİYOR Gündemde Doğu Akdeniz ve doğalgaz konusunun olduğunu belirten Erdoğan'ın sözlerinin ardından Yunanistan basınından Kathimerini gazetesinin "Enerji haritası yeniden çiziliyor" başlıklı haberinde, İsrail-Türkiye arasındaki olası iş birliğine dikkat çekildi. GÜNDEM AVRUPA'YA GAZ AKIŞI Avrupa'nın Rus gazından geri adım atma kararının, enerji haritasına radikal değişiklikler yansıtacağı belirtilerek, bu değişiklikler arasında Doğu Akdeniz'deki gaz rezervlerinin kıtaya iletiminin yer aldığı kaydedildi. Bu kapsamda Yunan hükümetinin yeni bir plan üzerinde çalışmalar yürüttüğü aktarıldı. "TÜRKİYE HAK İDDİA EDİYOR" Haberde, "Bu yeni 'boru hattı savaşında' Ankara, İsrail gazının Türkiye üzerinden Avrupa'ya iletilmesine ilişkin hak iddia etti. Atina, İsrail'den İtalya'ya ve Avrupa'nın geri kalanına doğalgaz ileten 'alternatif' bir EastMed boru hattı planı üzerinde çalışıyor." denildi. Doğalgaz botu hattı projesinin, Mısır ve Yunanistan ayağı olduğu ifade edildi. "Masadaki tüm planların ekonomik, jeopolitik ve teknik açıdan artıları ve eksileri olacak." ifadesi kullanıldı.

2 yıl önce

Avrupa basınından Türkiye yorumu: Erdoğan isterse 'Şah ve mat!' der!

Türkiye'nin, tüm gezegenin nükleer savaş sonucu yok olma tehlikesi geçirdiği günlerde Ukrayna ile Rusya arasındaki eşi bulunmaz ara bulucu rolü Avrupa ve tüm dünyanın basınında gündem olmayı sürdürüyor. Türkiye'nin diplomatik başarılarına vurgu yapılan son adres Polonya merkezli Dziennik gazetesi oldu. Türkiye'nin her iki ülke ile olan yakın ilişkilerine vurgu yapılan gazetede, "Ukrayna'daki savaşın kazananı Türkiye" manşeti atıldı. Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın üstlendiği rol için ise "İsterse 'şah ve mat' der" ifadelerine yer verilen haberde Rusya'da batan kruvazörün ardından Türkiye'nin Karadeniz'de en güçlü donanma haline geldiği belirtildi. Polonya basınında tüm dünyanın Ukrayna ile meşgul olduğu sırada Türkiye'nin bölgesel faaliyetlerine (Irak ve Karabağ) de aralıksız devam ettiği vurgulandı.

2 yıl önce

DSÖ: Avrupa ve ABD'de 169 "gizemli hepatit" vakası var

Dünya Sağlık Örgütü kendi sitesinden yeni bir virüse ilişkin açıklamada bulundu. 11 ülkede karılaşılan yeni virüs, "gizemli hepatit" olarak adlandırıldı. Koronavirüs ile bağlantılı olabileceği öne sürülen gizemli hepatitin küresel bir salgına dönüşmesinden endişe edildiği belirtildi. Avrupa ülkeleri ve ABD merkezli nedeni bilinmeyen şiddetli hepatit virüsünün belirtilerine uyan vakalar rapor edildi. En az 169 veka tespit edildi İngiltere'de 114, İspanya'da 13, İsrail'de 12, ABD'de 9, Danimarka'da 6, İrlanda'da 2, Hollanda ve İtalya'da 4'er, Norveç ile Fransa'da 2'şer ve Belçika'da 1 kişiye virüsün bulaştığı aktarıldı. İrlanda'da 2'den fazla vaka olabilme ihtimalinden ötürü toplam vaka sayısı "en az 169" olarak açıklandı. 1 ay ile 16 yaş arasındakilerde görüldü Hepatit virüsünün genellikle 1 ay ile 16 yaş aralığındakilerde görüldüğü, virüsün şiddetli etkileri nedeniyle bugüne kadar 17 çocuğa karaciğer nakli yapıldığı kaydedildi. Virüsün genel belirtilerinin karın ağrısı, ishal ve kusma olduğu, çoğu vakada yüksek ateş görülmediği bilgisi paylaşıldı. Bilinen hepatitler, vakalarda görülmedi Vakaların 74'ünde ise üst solunum yolunu etkileyen adenovirüs bulunduğu, 20 vakada koronavirüs görüldüğü ve 19 vakada hem adenovirüs hem koronavirüse  rastlandığı bildirildi. Bilinen hepatit virüsleri olan hepatit A, B, C, D ve E'ye ise vakaların hiçbirinde rastlanmadı. Koronavirüs ile bağlantısı inceleniyor Virüsün nasıl bulaştığına ilişkin somut bir sonuca varılmazken uluslararası seyahatlerin gizemli hepatit enfeksiyonuna neden olduğuna dair bir bulgu elde edilmedi. Hepatit vakalarının adenovirüs ve koronavirüs ile bağlantılı olma ihtimalinin ise daha fazla incelenmesi gerektiği, özellikle bu vakaların koronavirüsün yan etkisi olduğu varsayımlarının henüz bilimsel bir karşılık bulmadığı vurgulandı. DSÖ üyesi ülkelere, gizemli hepatit vakalarına işaret eden belirtileri tanımlama, araştırma ve Örgüte rapor etme tavsiyesi yinelendi. Gizemli hepatit vakalarındaki belirtiler DSÖ, 16 Nisan'daki yazılı açıklamasında, İngiltere'de 74 çocukta sebebi belirlenemeyen hepatit virüsü tespit edildiğini duyurmuştu. Virüsün tespit edildiği çocuklarda son bir aydır sarılık, ishal, kusma ve karın ağrısı gibi belirtilerin görüldüğü, bazı vakaların ise ağır karaciğer iltihabı geçirerek karaciğer nakliyle tedavi edildiği bildirilmişti. Vakalardan birinin hepatit taşıyan biri veya birkaç kişiyle teması nedeniyle oluştuğu, diğer vakaların virüsü nereden aldığının bilinmediği kaydedilmişti. Koronavirüsten sonra ikinci "küresel salgın" şüphesi Hastalığın "gizemli" veya "nedeni belirsiz" olarak tanımlanması, akıllara koronavirüsünü getirirken yeni bir "küresel salgın" ihtimalini gündeme taşıdı. DSÖ, bazı hepatit vakalarında koronavirüsün da tespit edildiğini fakat hepatit vakalarının koronavirüse ile bağlantısının netleşmesi için vakaların genetik nitelendirmeye gitmesi gerektiğini açıkladı. Koronavirüs, henüz adı konulmadan önce "gizemli bir akciğer rahatsızlığı" olarak tanımlanıyordu.

2 yıl önce

Türkiye düşmanı Kati Piri'yi üzen “Gezi” kararı: Ankara'nın Avrupa Konseyi'nden atılma vakti geldi

Gezi Parkı davasında mahkeme heyeti kararını verdi. Buna göre; Osman Kavala'nın "Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmaya teşebbüs" suçundan önce ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Aralarında Ayşe Mücella Yapıcı'nın bulunduğu 7 tutuksuz sanığın ise aynı suçtan 18'er yıl hapis cezasına çarptırılmalarına karar verildi. Davanın neticelenmesinin ardından Türkiye karşıtlığıyla tanınan Avrupa Parlamentosu eski Türkiye Raportörü Kati Piri, adeta nefret kustu. "TÜRKİYE'Yİ AVRUPA KONSEYİ'NDEN ATMANIN VAKTİ GELDİ" Dava neticesinin 'büyük adaletsizlik' olduğunu söyleyen Piri, "Duyduğum öfke ve üzüntüyü anlatacak kelime yok. Türkiye'nin Avrupa Konseyi'nden atılmasının vakti geldi." ifadelerini kullandı.

1 yıl önce

Rusya'nın hamlesi Avrupa'nın kafasını karıştırdı! Ambargo kararsızlığı

Macaristan Hükümet Sözcüsü Zoltan Kovacs, "Macaristan'ın petrol ve doğal gaz ambargosu konusundaki tutumu değişmedi: Bu fikre karşıyız" dedi. Almanya'dan da benzer bir açıklama geldi. AB Komisyonu, Rusya'ya yönelik altıncı yaptırım paketinin görüşmelerinde fosil yakıtlara tamamen ambargo konması seçeneğini de görüşüyor. 'HENÜZ HAZIR DEĞİLİZ' Bakanların bu hafta içinde bir dizi yaptırımda uzlaşması bekleniyor. Almanya Ekonomi Bakanı Robert Habeck de ambargonun hâlâ uzlaşılamayan konulardan olduğunu söylerken "Her ülke henüz bu noktada değil ve buna saygı duymamız lazım. Örneğin doğal gaz konusunda biz de henüz hazır değiliz" dedi. Moskova, "dost olmayan ülkelerin" doğal gaz ödemelerini Gazprom'un İsviçre'deki şubesi olan Gazprombank'a yapmasını talep etmiş, bu paraların da Rus Rublesi'ne çevrildikten sonra Rusya'ya aktarılacağı açıklanmıştı. Avrupa Komisyonu ise bunun AB yaptırımlarını delmek anlamına gelebileceği uyarısında bulunmuştu. Bu talebi geri çeviren Bulgaristan ve Polonya'nın doğal gazı ise geçen hafta kesilmişti. İki ülke de Gazprom'la bu yıl sonunda bitecek olan sözleşmelerini yenilemeyi düşünmediklerini açıklamıştı. Bulgaristan, Türkiye üzerinden geçen boru hattı ile Azerbaycan'dan daha fazla gaz almayı hedeflerken Polonya ise sonbaharda açılacak yeni boru hattı ile Norveç'ten gaz almayı planlıyor. Macaristan dışında Rusya'ya kapsamlı bir ambargoya karşı çıkan ülkeler arasında Slovakya da gösteriliyor. BBC'ye konuşan Slovakya'nın en büyük enerji şirketi SPP'nin yöneticisi Richard Prokypcak, kendilerinin de böylesi bir ihtimale hazırlık yaptığını söyledi. Prokypcak "Sadece doğal gaz değil, Rusya'dan alınan her ürün Rusya'nın savaşını desteklemek anlamına gelebilir. Cevap vermemiz gereken esas soru, Rus gazına yaptırım uygulamanın savaşı sonlandırıp sonlandıramayacağı" dedi. BBC Brüksel Muhabiri Jessica Parker, AB üyelerinin müzakerelerde bir orta yol bulması durumunda, Avrupa Birliği içinde tavizsiz bir ambargoyu savunan Polonya ve Baltık ülkelerinin rahatsız olabileceğini aktarıyor. Bir ay önce AB Dışişleri ve Güvenlik Politikaları Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, savaşın ilk ayında AB'nin Rusya'ya enerji ithalatı için 35 milyar euro ödediğini söylemişti. Jessica Parker, Brüksel'de bunun bazıları tarafından "kanlı para" olarak görüldüğünü belirtiyor. Brüksel'deki görüşmeler sırasında gazetecilerin sorularını yanıtlayan Almanya Ekonomi Bakanı Habeck, bu yıl sonu itibarıyla Rusya'ya petrol ambargosu uygulamaya hazır olacaklarını söyledi fakat bunun ekonomik sonuçlarına karşı da uyarıda bulundu. Almanya Ukrayna'nın işgaliyle birlikte petrol ithalatında Rusya'nın oranını yüzde 35'ten 25'e indirmişti. Berlin, geri kalan kısım için de petrol üreticisi diğer ülkelerle görüşmeye devam ediyor.

1 2 ... 8 9 10 11 12 13 14 ... 20 21