20 Nisan Cumartesi 2024
3 yıl önce

Avustralya askerleri Afganistan'da 39 sivili öldürdü... 'Modern barbarlık budur'

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Avustralya askerlerinin Afganistan'da kanunsuz şekilde 39 sivili öldürdüğünün açıklanması üzerine, "Modern barbarlık budur" diyerek tepki gösterdi

2 yıl önce

Avustralya Başbakanı Scott Morrison, ülkesinin Afganistan'da bulunmasının boşuna olmadığını söyledi

Başbakan Morrison, ABC News Breakfast programına Taliban'ın Afganistan'da kontrolü ele geçirmesiyle ilgili açıklamada bulundu. Bölgedeki gelişmeleri müttefikleriyle yakından takip ettiklerini ve Avustralya'nın Afganistan'daki 20 yıllık varlığının boşa gitmediğini kaydeden Morrison, "Üniformamızla hayatını kaybeden hiçbir Avustralyalı asla boş yere ölmedi." ifadesini kullandı. Avustralya'nın Afganistan'da özgürlük için bulunduğunu aktaran Morrison, "Özgürlük her zaman buna değer, onun için savaşmak, sonuç ne olursa olsun. Ama daha da önemlisi, oraya gitmemizin nedeni Usame Bin Ladin'in izini sürmek ve El Kaide'nin Afganistan dışında bir operasyon üssü olmasını engellemekti." şeklinde konuştu. Avustralya için çalışan Afganların tahliye çalışmalarını sündürdüklerini ancak operasyonun güvenliği açısından detay veremeyeceğini dile getiren Morrison "Bunun için istikrarlı, hızlı ve dikkatli şekilde çalışıyoruz ve bu çok önemli görevde ilerlemeye devam edeceğiz." dedi. Afganistan'daki büyükelçiliğini mayısta kapatan Avustralya, 11 Temmuz'da ülkedeki askerlerini tamamen geri çektiğini duyurmuştu. Avustralya, nisandan bu yana kendileri için çalışan 430 Afgan'ı aileleriyle tahliye etmişti. Avustralya, Afganistan'daki Taliban ve terörist gruplara karşı ABD ve NATO liderliğindeki operasyonların bir parçası olarak, son 20 yılda bölgeye 39 bin asker konuşlandırmıştı. Bu, ülkeye milyarlarca dolara mal olmuş ve 41 Avustralya askerinin ölümüyle sonuçlanmıştı. TALİBAN'IN ÜLKEYE HAKİM OLMA SÜRECİ ABD ile Taliban arasında Şubat 2020'de varılan barış anlaşması çerçevesinde bu yıl uluslararası güçlerin Afganistan'dan geri çekilme süreci başladı. Anlaşma yabancı güçlere saldırılmamasını öngörürken Taliban'ın Afgan güvenlik güçlerine yönelik eylemlerine dair bir hüküm getirmedi. Afgan hükümetiyle Doha'daki müzakereleri devam ettiren Taliban, eş zamanlı şekilde hazirandan bu yana şiddetli saldırılarla Afganistan'da birçok ilçeyi, son bir ayda da vilayet merkezlerini hızla ele geçirdi. Başkent Kabil çevresini kuşatan Taliban, kenar mahallelere girmeye başlarken hükümete yönetimi ve başkenti barışçıl şekilde devir çağrıları yaptı. Cumhurbaşkanı Eşref Gani'nin ülkeyi terk etmesi ve hükümet güçlerinin başkentten ayrılmasıyla Taliban kenti tümüyle kontrolüne almaya başladı.

2 yıl önce

Avustralya Başbakanı Morrison, erken seçime gitmeyeceğini belirtti

ABD'nin başkenti Washington'da, Avustralya SBS News'e konuşan Başbakan Morrison, erken seçim çağrısı yapma olasılığının olmadığını belirterek, seçimlerin planladığı gibi Mayıs 2022'de yapılacağını söyledi. Avustralya'da yeni tip koronavirüse (Kovid-19) karşı çift doz aşı vurduranların oranı tahminen aralık ayında yüzde 80'lere ulaştığında ülkedeki yasakların kaldırılacak olması dolayısıyla Morrison'un bunu bir avantaj kabul ederek erken seçime gideceği yönünde yorumlar yapılmaya başladı. Bunun bir avantaj olup olmadığı yönündeki soruya cevap veren Morrison, "Hayır, neden olsun? Olacağını asla söylemedim." ifadelerini kullandı. Hükümetinin gündeminde seçim olmadan çalışmalarına devam ettiğini vurgulayan Morrison, "Önümüzdeki yıl seçim var. Bu yıl böyle bir seçimi (erken seçimi) gerektirecek hiçbir şey olmadı. Yapacak işlerim var." dedi. Ülkede son birkaç aydır yapılan anketlerde, iktidardaki Liberal-Ulusal Parti koalisyon hükümetinin oy oranı yüzde 47, ana muhalefetteki İşçi Partisi'nin oy oranı ise yüzde 53 olarak görülüyor. Seçmenlerin, Kovid-19 aşılarının yurt dışından temini, ülkeye dağıtımı ve vatandaşlara vurulmasındaki aksaklıklar nedeniyle Morrison hükümetine tepkili olması anket sonuçlarına yansımış durumda. Avustralya sınırlarının açılmasının yanı sıra ülkedeki Kovid-19 yasaklarının kalkmasını, çift doz aşı oranlarının yüzde 80'lere çıkmasına bağlayan koalisyon hükümetinin, bu sebeple oy kaybettiği söyleniyor. Anketlerde partisinin önde olmasını değerlendiren ve henüz yorum yapmanın çok erken olduğunu dile getiren İşçi Partisi lideri Anthony Albanese, "Anketler iner ve çıkar. Bir süredir öndeyiz, önde olmayı tabii ki tercih ederiz. Ama önemli olan, elbette ki oylama gününde çıkan sonuçlardır." şeklinde konuştu. Avustralya'da 3 yılda bir tekrarlanan federal seçimlerin, yasalara göre 21 Mayıs 2022'den önceki bir tarihte yapılması gerekiyor. 18 Mayıs 2019'da seçimlerden zaferle çıkan Liberal-Ulusal Parti koalisyonu 77 milletvekiliyle tek başına iktidara gelirken, İşçi Partisi 68, Yeşiller, United Australia, Katter's Australia ve Centre Alliance partileri 1'er milletvekili çıkartmıştı.

2 yıl önce

Avustralya Uluslararası Maarif Okulları yeni binasının temelini attı

Yeni Güney Galler eyaletinin başkenti Sydney'in Auburn semtindeki temel atma törenine, Türkiye'nin Canberra Büyükelçisi Korhan Karakoç, Sydney Başkonsolosu Ali Sevim, İşçi Partisi Federal Senatör Kristina Keneally, Yeni Güney Galler Eyaleti Liberal Parti Başkanı Phillip Ruddock, İşçi Partisi Başkanını temsilen milletvekili ve Gölge Çokkültürlülük Bakanı Stephen Kamper, bölge milletvekilleri, çok sayıda davetli, Maarif öğrencileri, veliler ve vatandaşlar katıldı. Türkiye Maarif Vakfı Avustralya Temsilcisi Necmi Uzun, temel atma töreninde yaptığı konuşmada, Avustralya Türk toplumunun Maarif Okullarına olan ihtiyacını ve Maarif'in eğitim felsefesini anlattı. Büyükelçi Karakoç ise yaptığı konuşmada, Türkiye Maarif Vakfının dünyada Türkiye adına eğitim öğretim faaliyeti yürütmede, Milli Eğitim Bakanlığı dışında tek yetkili kurum olduğunu ve bu nedenle Türk toplumunun iyi niyetinden yararlanan bazı illegal yapılara Avustralya makamlarının itibar etmemesi gerektiğini söyledi. Karakoç, Maarif'in yüklendiği misyonun öneminden bahsederek, bu okulların, Avustralya'nın diğer şehirlerinde de kurulması gerektiğinin altını çizdi. Etkinliğe, iş seyahati sebebiyle bulunduğu Afrika'dan telekonferansla katılan Maarif Vakfı Başkanı Prof. Dr. Birol Akgün, Maarif'in misyonunu aktararak dünyada önemli bir marka haline geldiklerini ve Maarif mezunlarına dünyanın birçok ülkesindeki üniversitelerin açık olduğunu belirtti. Türkiye ile Avustralya'nın tarihin eski dönemlerinden gelen kardeşlik ilişkilerini vurgulayan Birol Akgün, Avustralya Uluslararası Maarif Okullarının çalışmalarıyla bunun daha da pekişeceğini söyledi. Prof. Dr. Akgün, tüm davetlileri selamlayarak Yeni Güney Galler Hükümeti'ne, Maarif'e verdikleri destekten dolayı teşekkür etti. Avustralya Uluslararası Maarif Okulları öğrencilerinin gerçekleştirdiği çeşitli gösterilerin ardından yıl sonu ödüllerinin dağıtılmasıyla devam eden tören, heyetin temel atmasıyla sona erdi.

1 yıl önce

Rusya açık açık uyarmıştı... AB, G7 ve Avustralya sonunda anlaşmaya vardı

Avrupa'ya giden gazın büyük bir kısmının kesilmesi ile kışa 'büyük bir enerji krizinin' gölgesinde giren Avrupa haftalardır beklenen kararını sonunda duyurdu.AB üyesi 27 ülke, Rus Petrolü için uygulanacak Tavan Fiyatı konusunda anlaşmaya vardı.

AB Dönem Başkanı Çekya'nın resmi sosyal medya hesabından yapılan açıklamada, AB üyesi ülke temsilcilerinin Rusya'dan deniz yoluyla taşınan petrole varil başına 60 Dolar tavan fiyat uygulanmasında anlaştığı duyuruldu. 

Açıklamada, “Büyükelçiler Rusya’dan deniz yoluyla taşınan petrole tavan fiyat uygulanmasında anlaşmaya vardı. Karar Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girecek” ifadeleri kullanıldı. 

Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ise yaptığı açıklamada, tavan fiyat uygulamasının Rusya'nın gelirlerini önemli ölçüde azaltacağını söyledi. Leyen karara yönelik, "Küresel enerji fiyatlarını istikrara kavuşturmamıza yardımcı olacak, dünya çapında gelişmekte olan ekonomilere fayda sağlayacak" dedi. G7 VE AVUSTURALYA DA AYNI KARARI ALDI, 5 ARALIK'TA YÜRÜRLÜĞE GİRECEK Almanya, ABD, İngiltere, İtalya, Fransa, Japonya ve Kanada’dan oluşan G7 grubu ve Avustralya da Rusya'nın deniz yoluyla taşınan ham petrolünün varil başına 60 dolarlık tavan fiyat uygulanmasında anlaştı. Yapılan ortak açıklamada, uygulamanın 5 Aralık'ta veya çok kısa bir süre sonra yürürlüğe gireceği belirtildi. Tavan fiyat uygulama kararının "Rusya'nın Ukrayna'ya yönelik savaşından kazanç elde etmesini önlemek" için alındığı belirtildi. Kararla birlikte "küresel enerji piyasalarında istikrar sağlanmasının ve Rusya'nın savaşının, özellikle Putin'in savaşının etkilerini güçlü bir şekilde hisseden düşük ve orta gelirli ülkeler üzerindeki olumsuz ekonomik yansımalarının en aza indirilmesinin" hedeflendiği ifade edildi. Tavan fiyat uygulamasıyla Rusya'nın petrol satışından elde ettiği gelirin azaltılması ve küresel petrol fiyatlarındaki ani artışın önlenmesi bekleniyor. 2 AYDA BİR YENİDEN GÖRÜŞÜLECEK

Tavan fiyat uygulamasının yanı sıra yeni bir fiyat sınırlama mekanizması kurulması da söz konusu olacak. Bununla birlikte Rus petrolüne uygulanacak tavan fiyatın, piyasa fiyatlarının yüzde 5 altında tutulması sağlanacak. Tavan fiyat 2 ayda bir yeniden görüşülecek. ABD MEMNUN Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi Stratejik İletişim Direktörü John Kirby gazetecilere yaptığı açıklamada, “Tavan fiyat uygulaması, Putin'in masum Ukraynalıları öldürmeye devam eden bir savaşını finanse etmeyi sürdürebilmesi için petrol piyasasından vurgunculuk yapma yeteneğini sınırlamaya yardımcı olacaktır" diye konuştu. POLONYA VE ESTONYA SICAK BAKMIYORDU

Polonya yönetimi önerilen 60 dolar teklifine karşı çıkmış, Rusya'nın gelirlerini kısmak ve Moskova'nın savaşı finanse etme kabiliyetini sınırlamak için tavan fiyatın mümkün olduğunca düşük olması için diğer AB ülkelerine baskı yapmıştı. Tavan fiyatın piyasa oranından yüzde 5 daha düşük tutulacağı konusunda güvence alan Polonya, dün akşam anlaşmayı desteklediğini belirtmişti. "BUGÜN VARABİLECEĞİMİZ EN İYİ UZLAŞI BU"

Estonya Başbakanı Kaja Kallas da sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, “AB'nin Rus petrolüne tavan fiyat belirleme anlaşmasını memnuniyetle karşılıyorum. Rusya'nın enerji gelirlerini durdurmak, Rusya'nın savaş makinesini durdurmanın merkezinde yer alıyor. Savaşan Rusya’nın kaynaklarını kurutmak bizim için varoluşsal bir mesele olduğundan müzakerelere şahsen katıldım. Her bir dolar önemlidir. Müzakere edilen her dolar, Rusya için yaklaşık 2 milyar dolar daha az gelir demek. Varil başına 65 dolardan 60 dolara inmek, Rusya'nın Ukraynalılara karşı yürüttüğü soykırım savaşını finanse etmesi için 10 milyar dolar daha az gelir demek. Ortakların, Rus gelirlerini daha da azaltmak amacıyla gelecekte fiyatı gözden geçirme teklifimizi kabul etmelerine sevindim. Uzlaşmanın bir parçası olarak 9. AB yaptırım paketinde de hemen ilerleyeceğiz. Fiyatın daha düşük olması isteğimiz, bir sır değil. Uzmanlarımız, 30-40 dolar arasındaki bir fiyatın Rusya'ya büyük zarar vereceğini tahmin ediyor. Ancak, bugün varabileceğimiz en iyi uzlaşı bu. Fiyata yönelik ilk incelemeyi Ocak ayının ortalarında yapacağız” ifadelerini kullandı. RUSYA TAVAN FİYAT UYGULAYAN ÜLKELERE PETROL AKIŞINI DURDURACAK Dünya petrol üretiminin yaklaşık yüzde 10'unu yapan Rusya geçtiğimiz günlerde tavan fiyat uygulamasına tepki göstermişti. Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova, konuya ilişkin açıklamasında böyle bir ihtimalin küresel enerji piyasasına büyük zarar verebileceğini söyledi. Bu kararı uygulamaya koyan Batılı ülkelere Rusya'dan Petrol akışının kesileceğini belirten Zaharova, "Rus petrolüne tavan fiyat uygulaması tek başına bir piyasa önlemi değil aynı zamanda piyasa karşıtı bir önlemdir. Bu, tedarik zincirini bozar, küresel enerji piyasasındaki durumu da önemli ölçüde karmaşıklaştırır. Petrol fiyatlarına sözde tavan fiyat uygulaması getirilmesinin sadece piyasa dışı bir mekanizma olmadığını bunun piyasa karşıtı bir önlem olduğunu defalarca söyledik" diye konuştu.