25 Nisan Perşembe 2024
3 yıl önce

PKK diyemediler: BBC Türkçe ve DW yangınların failini görmezden geldi

bbc türkçe, DW türkçe, terör örgütü pkk, hatay, yangın, yabancı medya, ateşin çocukları inisiyatifi, deutsche welle, kahramanmaraş, trabzon

3 yıl önce

BBC’de Boğaziçi vandallarına destek

Boğaziçi Üniversitesi önünde Kabe fotoğrafının yere serilmesine ilişkin Erdoğan, AK Parti il kongrelerine hitabında, yaşananlara tepki göstererek, "Siz kıran döken gençlik değil, tam aksine kırılanları, dökülenleri ayağa kaldıran gençliksiniz. Gençliğimizi, LGBT gençliği değil tarihten gelen bu milletin o şanlı tarihindeki gençlik olarak ileri taşıyacağız.'' demişti. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bu sözlerinin üzerinden gerilimi tırmandırma çabası içine giren BBC News, Erdoğan'ın konuşmasının ardından Boğaziçi Üniversitesi'nde protestoların arttığını aktardı. Haberde, "Protestolar bir aydır devam ediyor ama gerilim hiç bu kadar yüksek olmamıştı. Boğaziçi öğrencilerini desteklemek için Türkiye çapında yeni protesto çağrıları yapılıyor." denilerek protestoların yayılmasına üstü kapalı destek verildi. AVRUPA PARLAMENTOSU VEKİLİ: LGBT'LİLERİ GÜNAH KEÇİSİ YAPTILAR Boğaziçi Üniversitesi eylemlerine destek veren Avrupa Parlamentosu Milletvekili Terry Reintke de "LGBT'lileri günah keçisi yapmak, Polonya ve Macaristan'da gördüğümüz tehlikeli bir taktik." diye yazdı. Reintke, paylaşımının devamında Ankara'yı suçlamaya kalkarak, "Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Bakan Soylu, bunu Türkiye'deki topluma karşı yapıyor. Biz bir ideoloji değiliz. Biz suçlu değiliz." dedi.

2 yıl önce

AK Parti Grup Başkanvekili Bülent Turan’dan BBC Türkçe’nin “AKP’de Süleyman Soylu tartışması” başlıklı haberine tepki

Turan yaptığı açıklamada BBC Türkçe’ye, “15 mv rahatsızlıklarını parti yönetimine iletti”, “B.Turan’ın konuyla ilgili görev üstlendiği” kulis bilginiz doğru değil. @bbcturkce AK Parti her zaman hukuktan, adaletten ve hakkaniyetten yana olmuş; suç örgütleriyle kıyasıya mücadele etmiş bir siyasi harekettir…” şeklinde tepki gösterdi. Turan’ın açıklamasının tamamı şöyle;

2 yıl önce

BBC'den ‘mülteci merkezi’ yalanı: Türkiye'nin adı bile geçmiyor

Türkiye'ye yönelik algı çalışmalarıyla sık sık gündem olan İngiliz yayın kuruluşu BBC Türkçe, önceki gün İngiltere'nin Afgan mülteciler için Türkiye ve Pakistan'da iltica merkezi kurmayı planladığına yönelik bir haber servis etmişti. TÜRKİYE'Yİ KENDİLERİ EKLEDİLER BBC bu haberini, bir başka İngiliz medya kuruluşu Daily Mail gazetesine dayandırmıştı. Daily Mail gazetesi ise bu iddiasını İngiltere Savunma Bakanı Ben Wallace'nin makalesine dayandırıyordu. Ancak İngiliz bakanın söz konusu makalesinde ne Türkiye'nin ne de Pakistan'ın adı geçiyor. İlgili makale ve haberler incelendiğinde Türkiye'nin isminin haberlere BBC Türkçe ve Daily Mail tarafından eklendiği görülüyor. Ancak İngiliz bakanın söz konusu makalesinde ne Türkiye'nin ne de Pakistan'ın adı geçiyor. İlgili makale ve haberler incelendiğinde Türkiye'nin isminin haberlere BBC Türkçe ve Daily Mail tarafından eklendiği görülüyor. Öte yandan, Dışişleri Bakanlığı bu iddiaların tamamını yalanladı.

2 yıl önce

BBC News Türkçe paylaşımını sildi! Akşener ve Kılıçdaroğlu özür dileyecek mi?

BBC News Türkçe'nin "Türkiye'de mülteci kampı açılacak" haberini yalanlayıp özür dilemesinin ardından Osman Nuri Kabaktepe, Meral Akşener ve Kemal Kılıçdaroğlu'na özür çağrısı yaptı. Kabaktepe resmi Twitter hesabından yaptığı çağrıda şu ifadelere yer verdi: "BBC Türkçe yalan haber yaptığını kabul etti ve özür diledi. Milletimiz BBC Türkçe'nin haberini alıntılayıp paylaşım yapan Meral Akşener ve BBC Türkçe'nin haberine atıf yapan Kemal Kılıçdaroğlu'ndan da özür bekliyor."

2 yıl önce

BBC Türkçe’nin “Belçika'da 4 kadını öldüren erkek Türkiye'de serbest bırakıldı” yalanı

Belçika’nın Gent şehrinde 2004 yılında dört kadını öldüren Osman Çallı, Oost-Vlaanderen Ağır Ceza Mahkemesi tarafından müebbet hapis cezasına çarptırılmıştı. Cezasını Türkiye’de çekmek isteyen şahsın dönüşüm yargılaması sonucunda infazının uluslararası ve iç hukuk kurallarına uygun olarak yerine getirildiği belirtildi. BBC Türkçe'nin, şahsın cezasını infaz etmediği yönündeki haberine ilişkin Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı bir açıklama yaptı. Açıklamada şu ifadeler yer aldı: “Bazı haber siteleri ile basın yayın organlarında 'Belçika’nın Gent şehrinde dört kadını öldüren O.Ç isimli kişinin Türkiye’ye iade edilmesi ile serbest kaldığına yönelik' haberlerle ilgili kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi amacıyla bir basın açıklaması yapılmasına ihtiyaç duyulmuştur. O.Ç’nin 2004 yılındaki kasten öldürme, öldürmeye teşebbüs, genel güvenliği tehlikeye sokma, nitelikli yağma gibi eylemleri sebebiyle yargılandığı Oost-Vlaanderen Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 12 Ocak 2009 tarihinde verilen kararla ömür boyu (müebbet) hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir. Aynı zamanda Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan O.Ç’nin cezasının infazı devam ederken kalan cezasını Türkiye’de çekmek istemesine yönelik talebinin Belçika adli makamlarınca uygun görülmesi üzerine Türkiye’de infaz işlemlerine başlanabilmesi amacıyla Ankara 5.Ağır Ceza Mahkemesi tarafından yapılan dönüşüm (Uyarlama) yargılaması sonucunda; O.Ç’nin 4 kişiyi öldürme suçundan 4 kez ayrı ayrı müebbet hapis cezası ile birlikte diğer eylemleri sebebiyle de süreli hapis cezalarına 30 Kasım 2012 tarihinde verilen karar ile hükmedilmiş ancak uyarlama yargılaması sonucunda verilecek cezanın Oost-Vlaanderen Ağır Ceza Mahkemesi tarafından O.Ç hakkında verilen bir kez ömür boyu hapis cezasını geçemeyeceğine dair yasal düzenlemeler uyarınca O.Ç’nin müebbet hapis cezası üzerinden cezasının infazına karar verilmiştir. O.Ç’nin 28 Haziran 2013 tarihinde ülkemize iade edilmesi üzerine infaz işlemlerinin Belçika ülkesinde yerine getirilmesi halinde 28 Haziran 2015 tarihinde tahliye edilecek olan O.Ç’nin suç tarihinde yürürlükte olan 647 sayılı Cezaların İnfazı Hakkındaki Kanunun ilgili hükümleri uyarınca derhal infaz işlemlerine başlanılarak mevcut infaz düzenlemeleri uyarınca 10 Kasım 2019 tarihi itibariyle Denetimli Serbestlik Tedbiri Uygulanmak suretiyle, 10 Kasım 2020 tarihi itibariyle ise şartla tahliyesine karar verilerek infaz işlemleri tamamlanmıştır. Adı geçenin infaz işlemleri, lehe kanun ve infaz hukukunun derhal uygulanma prensipleri dikkate alınarak uluslararası ve iç hukuk kurallarına uygun olarak yerine getirilmiş olup, adı geçenin cezasını infaz etmediği ya da yeni çıkan yasal düzenlemeler doğrultusunda kişinin tahliye edildiğine yönelik yapılan haber ve paylaşımlar gerçeği yansıtmamaktadır.”

2 yıl önce

BBC Türkçe gündeme getirmişti! Geri gönderme kararı verilen İranlı şahıslar PKK ve yasa dışı sol örgütlerle bağlantılı çıktı

Bazı medya kuruluşları tarafından “Denizli’de İstanbul Sözleşmesi eylemine katıldıkları için haklarında sınır dışı kararı verildi” şeklinde haber yapılan İranlı şahısların terör örgütü YPG/PKK sempatizanı oldukları ortaya çıktı. 20 Mart 2021’de yapılan eyleme katıldıkları için gözaltına alınan ve sınır dışı edilmelerine karar verilen Esmaeil Fattahi, Leili Faraji, Zeinab Sahafi ve Mohammad Pourakbari Kermani’nin Türkiye’de bulundukları süre içinde yasa dışı sol örgütler ve YPG-PKK militanlarıyla sıkça görüştükleri tespit edildi. Haklarında sınır dışı kararı verilen Esmaeil Fattahi’nin sosyal medya üzerinden de YPG/PKK’lı teröristlerle sürekli iletişimde olduğu, PKK kanallarını takip ettiği anlaşıldı. HDP VE CHP SAHİP ÇIKTI Denizli İdare Mahkemesi, İranlı mültecilere ilişkin verdiği kararda, “kamu düzeni veya kamu güvenliği ya da kamu sağlığı açısından tehdit oluşturduğu anlaşıldığı” ifadelerine yer vermişti. İdare mahkemesi kararda, mültecilerin sınır dışı edilmesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varıldığını da yazdı. CHP Tekirdağ Milletvekili Candan Yüceer ile HDP İstanbul Milletvekili Züleyha Gülüm, haklarında sınır dışı kararı verilen İranlı mültecilerle ilgili TBMM’ye soru önergesi vermişti. BBC’DE TÜRKİYE’YE İFTİRA Geri Gönderme Merkezlerindeki gayretli çalışmaları ve insani tutumuyla tüm dünyaya örnek gösterilen Türkiye’yi karalamak için BBC’ ye konuşan İranlı aktivistlerden Esmaeil ve Leili, Aydın Merkezi’nde kaldıkları süre boyunca psikolojik ve fiziksel şiddete maruz kaldıklarını ve görevliler tarafından ülkelerine gönüllü geri dönüş belgesi imzalamaya zorlandıklarını iddia etti.

2 yıl önce

NATO'nun korktuğu başına geldi! BBC analisti 'Yeni Afganistan doğuyor' dedi

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, ordusunun stratejik nükleer gücünü "alarm seviyesine" geçirdiğini açıkladı. Kremlin'de üst düzey savunma yetkilileriyle bir araya gelen Putin, Batı'nın Rusya'ya karşı düşmanca adımlar attığını, "yasa dışı ekonomik yaptırımlar uyguladığını" söyledi. Putin nükleer gücü alarm seviyesine getirme gerekçesi olarak NATO yetkililerinin "agresif açıklamalarını" gösterdi. BBC analizine göre bu adım Putin'in, Batı ülkelerinin Rusya'ya yönelik yaptırımlarına öfkesini ve aynı zamanda ülkesinin NATO tehdidi altında olduğuna dair paranoyasını gösteriyor. Bu açıklama Batı'da da büyük dikkat çekti. Bu tür bir gerginlik tam da NATO askeri planlamacılarının korktuğu şeydi. NATO'nun Ukrayna'ya asker göndermeyeceğini açıklamasının nedeni de buydu. Öte yandan Rusya'nın işgali planlandığı gibi ilerlemiyor. İşgalin dördüncü gününde hâlâ hiçbir büyük Ukrayna kenti Rus kontrolüne geçmedi ve Rusya ağır kayıplar veriyor gibi gözüküyor. Bu durum Moskova'da sabırsızlık ve hayal kırıklığına yol açacak. Belarus sınırındaki görüşmelerden de hem Moskova hem Kiev'i tatmin edecek bir sonuç çıkması zor gözüküyor. Putin Ukrayna'nın tamamen Rus etkisine girmesini istiyor. Zelenskiy ise ülkesinin bağımsızlığını savunuyor. Buradan bir uzlaşma çıkması zor. Bugün Batı'ya verilen nükleer uyarıyı da buna ekleyince, Rusya'nın Ukrayna'ya yönelik saldırısının önümüzdeki günlerde yoğunlaşmasına ve sivillerin hayatına, şu ana kadar gösterildiğinden daha da az özen gösterilmesine tanık olabiliriz.  PUTİN İÇİN UKRAYNA, AFGANİSTAN'A DÖNÜŞEBİLİR Tarih savaşı başlatmanın bitirmekten çok daha kolay olduğunu gösteren pek çok örnekle dolu. ABD'nin 2001'de Afganistan'ı, 2003'te de Irak'ı işgali kesinlikle bu örneklerden ikisi. Vladimir Putin için ise Ukrayna böyle bir örneğe dönüşebilir. Tüm askeri planlar yalnızca düşmanla ilk temas anına kadar geçerlidir derler. Rusya'nın Ukrayna'daki planları için de bunu söylemek mümkün. Royal United Services Institute düşünce kuruluşundan Avrupa güvenliği uzmanı Ed Arnold, Rusya'nın ilk saldırılarının etkileyici olmadığını ve beklenenden daha yavaş olduğunu söylüyor. Bunun birden fazla nedeni olduğunu düşünüyor. İşgallerde kullanılan askeri doktrinin, genellikle ezici bir güçle düşman ülkeye girmek şeklinde olduğunu belirten Arnold, Rusya'nın Ukrayna etrafındaki 150-190 bin askerinin tamamını henüz kullanmadığına dikkat çekiyor. İLK İŞGAL YARI GÜÇLE BAŞLATILDI Bunun nedeni, Rusya'nın geri kalan birlikleri işgalin ilerleyen safhaları için saklaması olabilir. Orduların planlarını gözden geçirirken bir miktar gücü yedekte tutması normal bir yaklaşım. Batılı yetkililer, ilk işgalin sınırdaki güçlerin yarısıyla başlatıldığını tahmin ediyor. Saldırıların birden fazla cepheden başlatılması da işleri daha karmaşık hale getirdi. Rusya beklendiği kadar hava saldırısı ve top atışı da yapmadı. Arnold "Burada en önemli nokta, Rusya'nın beklemediğini tahmin ettiğim güçlü bir Ukrayna direnişiydi" diyor. Öte yandan Rus generallerin karşılaşılan aksaklıkların üstesinden gelebileceğini düşünüyor. İngiltere ordusunda üst düzey komutanlık yapmış Sir Richard Barrons ise Rusya'nın askeri hedeflerini kısa bir süre içinde gerçekleştirebileceği görüşünde. Barrons Rus saldırısının ilk hedeflerinin Ukrayna ordusunu dağıtmak, merkezi hükümeti devirmek ve Ukrayna'nın bir kısmını ilhak etmek olduğunu söylüyor. Rusya bu hedeflerin bir kısmı için ilerleme kaydetmiş görünüyor. Ukrayna'nın güneyinde işgali genişleten Rus birlikleri, 2014'te işgal ettikleri Kırım ile Rusya arasında bir kara bağlantısı sağladı. Arnold bunun "küçük bir hedef" olduğunu belirtiyor. Ukrayna'nın en deneyimli askerlerinin bir kısmı yıllardır Donetsk ve Luhansk'taki cephelerde yer alıyor. Bugüne kadar Rusya'nın bu bölgelerden ilerleme girişimlerini cesurca püskürttüler. Fakat etrafları kuşatılırsa buna devam etmekte zorlanacaklardır. Ukrayna ordusunun büyük bir kısmının çatışma içinde olması, onları başka yerlere sevk etmeyi de zorlaştırıyor. Rusya Kiev'e doğru ciddi bir şekilde ilerledi. Ciddi bir direniş merkezi olan başkentin ele geçirilmesi ana hedeflerden biri. Vladimir Putin, Volodimir Zelenskiy'in demokratik bir şekilde başa gelmiş iktidarını kendi rejimiyle değiştirmek istiyor. Ed Arnold "Kiev ele geçirilmezse Rusya başarılı sayılamaz" diyor. Burada esas soru, bunun ne kadar kolay olacağı. Rus birlikleri kenti kuşatmaya çalışıyor gibi gözüküyor. Fakat ne kadar ilerlerlerse karşılarındaki direnç de o kadar artıyor. Kent savaşları genellikle savunan tarafa büyük bir avantaj sunar. Saldırganlar sokak sokak ilerlemekte zorlanır, binalar birer savunma mevzisi haline gelir. Siviller hem direnişin parçası hem de hedef olurlar. Kent savaşları en zor ve kanlı savaşlardır ve daha fazla askeri güç gerektirir. Dinyeper Nehri Ukrayna'nın doğusu ile batısı arasında doğal bir bariyer oluşturuyor. Ed Arnold Rus birliklerinin bu nehrin batısına geçmemeyi tercih edebileceğini söylüyor. Kiev ve ülkenin doğusunu işgal ederlerse, nehrin batısına ilerlemenin getirisinin düşük olacağını ekliyor. Vladimir Putin başkent işgal edilip Ukrayna ordusu yenildikten sonra direnişin sonlanacağını umuyor olabilir. Fakat 190 bin askerlik bir ordu bir işgal için yeterli olsa da, askeri uzmanlar bu sayının Avrupa'nın en büyük ikinci ülkesini işgal altında tutmak için yeterli olup olmadığı konusunda şüpheli. Irak'ta İngiltere ordusunun komutanlığını yapmış olan General Barrons, "Putin 150 bin kişilik bir orduyla Ukrayna'nın tamamını işgal altında tutmayı umuyorsa, bu ancak halkın rızasıyla mümkün olabilir" diyor. Ukrayna'nın doğusunda Rusya yanlıları olsa da Rusya'nın atayacağı bir hükümet 40 milyondan fazla olan nüfusun rızasını almakta zorlanacaktır. General Barrons Rusya'nın Ukrayna ordusunu yenecek gücü olduğunu fakat Ukrayna ordusunun yenilmesinin ardından ciddi bir sivil direnişin devam edeceğini düşünüyor, "Putin'in bütün Ukrayna'yı kontrol edebileceğini düşünmesi büyük bir hesap hatası olabilir" diyor.

1 2 3