20 Nisan Cumartesi 2024
2 yıl önce

İlim Yayma Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Bilal Erdoğan: Kurumlarımızın hedef alınmasının bir sebebi var

Ensar Vakfının Kocaeli'deki yeni binasının açılışına katılan Erdoğan, burada yaptığı konuşmada, dünyanın her tarafında Türkiye'de de mevzuat uyarınca hukukun, kanun koyduğu kurallara uygun şekilde vakıf, dernekler, sivil toplum kuruluşlarının kamu hizmetini tamamlayan, güçlendiren, çoğaltan kurumlar olduğunu söyledi. Kamu kurumlarının vergiyle vatandaşlara hizmet götürdüğünü ifade eden Erdoğan, "Öyle alanlar vardır ki öyle konular vardır ki belki bölgeler olabilir ki bu devletin hizmetleri ulaşmayabilir. Devlet gözden kaçırabilir. Bazı hizmetler vardır ki gönüllülük ister. İşte bunları da bu sivil toplum kuruluşları, vakıflar, dernekler, gerek kurucularının vakfettiği malları ve bu malların gelirlerini, gerek hayırseverlerin bağışlarını ve şartlı, maksatlı bağışları kullanarak kamu hizmetlerini güçlendirici ve tamamlayıcı hizmetleri görürler. Dünyanın her tarafında da kamu erkiyle bu sivil toplum kuruluşları dayanışma içerisinde çalışırlar." diye konuştu. Erdoğan, örneğin bağımlılıkla mücadele gibi bir alanda muhakkak gönüllü insanların desteğinin bu alanı daha güçlü kıldığını dile getirerek, bu anlamda katılımcılara örnekler verdi. Hayatını bu işe vakfeden kişilerin o alandaki mücadelesinin zor bulunabileceğini aktaran Erdoğan, şöyle devam etti: "Ama o insanın o hastalıkla mücadele enerjisini kanalize edebilirseniz hayırseverler eliyle desteklerseniz o insanlar ne yapar hiçbir kamu erkinin yapamayacağı neticeleri elde edebilir. Sağlıkta, eğitimde, sosyal birçok alanda meselelerin gönüllüleri işte hayvanseverler, kim hayvanların hukukunu hayvanseverler kadar iyi koruyabilir ama onların en iyisini kamu erki kendi yanına alırsa o zaman hayvan haklarının korunmasında daha iyi neticeler alınabilir. İşte çevrenin korunması da aynı şekilde. Dünyanın her tarafında kamu gönülleri sivil toplum kuruluşları marifetiyle yanına alıp destekler böylelikle de vatandaşa yönelik hizmetlerini güçlendirir." Erdoğan, burada da Büyükşehir Belediyesinin bir imkanını Ensar Vakfına tahsis ettiğini belirterek, şöyle konuştu: "Ensar Vakfımız ne yapıyor? Gönüllülerini veya maaşlı personellerini getiriyor burada çalıştırıyor imkanı olmayan çocuklarımıza eğitim desteği sağlıyor. Burs ihtiyacı olan çocuklarımıza burs veriyor. Burs verdiği çocukları burada çeşitli projeler etrafında bir araya getiriyor. Türkiye'nin dört bir yanında Ensar Vakfımızın olsun, İlim Yayma Cemiyetimizin olsun, Türkiye Gençlik Vakfımızın olsun bu tür merkezlerinde kimi zaman işte dene yap atölyeleri kimi zaman robotik atölyelerimiz kimi zaman kitap okuma grupları şiir söyleşileri gibi çalışmalar yapılarak bu çocuklarımızın eğitim yönüyle daha iyi desteklenmesi sağlanıyor. Bundan daha güzel ne olabilir Allah aşkına. Bizim bu kurumlarımızın hedef alınması benden önce de büyüklerimiz çok güzel ifade ettiler bir sebebi var; Ya bu memleket geleceğe değerleriyle mi yürüyecek, değersizleştirerek mi yürüyecek? Yani Türkiye Avrupa'nın herhangi bir ülkesine benzeyip kendi kimliğini kaybetmeli mi? Kaybetmemeli mi? Bu meselelerin önemi var mı? Yok mu? Bunun bir mücadelesi var ülkede." Anadolu'nun dört büyük direğinden bahsedildiğini aktaran Erdoğan, şunları kaydetti: "Mevlana hazretleri, Şeyh Şaban-ı Veli hazretleri, Hacı Bektaş Veli hazretleri, Hacı Bayram Veli hazretleri ve bu silsileden gelen nice büyük insanlar Yunus Emreler, işte İmam Maturidiler, İmam Buhariler hem ilmi hem de tasavvufi büyük bir gelenek. Yani sanıyoruz ki Selçuklu büyüklerimiz, Osmanlı büyüklerimiz hatta Türkiye Cumhuriyeti'ni kuranlar bu zaferleri, başarıları yani bu insanlardan ilham almadan başarmış olabilirler mi? Bu topraklar bu fetihlerden önce bu insanlar bu fikir ve mana büyüklerince mayalanmadan bu fetihler mümkün olabilir miydi? Kalıcı olabilir miydi? Biz Anadolu'ya kolay kolay bin yıldır vatan diyebilir miydik? Elbette ki diyemezdik. Kimse şaşırmasın." "Bu toprakların bir kimliği var" Bu toprakların bir kimliği olduğunu aktaran Bilal Erdoğan, bu milleti, millet yapan bazı değerler olduğunu söyledi. Erdoğan, "Niye bunlarla kavgalı olsun kimse." diyerek, şöyle devam etti: "Niye bunları silip atmaya çalışsın kimse. Bütün çocuklarımız, bütün gençlerimiz tarihimizi uzak ve yakın tarihimizi çok iyi bilseler, bu toprakları bize vatan yapan kişileri, meseleleri, değerleri, kavramları süreçleri hakkıyla bilseler geçmişini bilmeyen geleceğini nasıl kursun? Geçmişini sahiplenmeyen kendi geleceğini değil başkalarının ancak geleceğini inşa edebilir. Başkalarının ancak geleceğine hizmet edebilir. Mesele aslında basit bu topraklar üzerinde kardeşçe, bu toprakları bu topraklar yapan değerler etrafında asgari müştereklerimiz etrafında pekala yaşarız ama bunu bizim düşmanlarımız istemiyor. Sanki oradan başlıyor iş. Eskiden de bugün de maalesef bu topraklarda bu huzurun, bu dik duruşun, bu güçlenmenin olmasını istemeyen odaklar elbette içeride kendi maşalarını bulup bunları seferber ediyorlar. Biz buna karşı uyanık olmak zorundayız. Haberdar olmak zorundayız. Kurumlarımızın itibarsızlaştırılmasına müsaade etmemeliyiz. Ensar Vakfı bir kurum, İlim Yayma Cemiyeti, İlim Yayma Vakfı bir kurum, imam hatipler bir kurum. Ülkemizin bir sürü böyle kurumları var. Yani emekle imkanla seferberlikle gönüllükle inşa edilmiş kurumlar. Bunların hepsinin sevenleri var. Bunların hepsinin arkasında insanlar var. Siz bu kurumları tahkir ettiğiniz zaman yüzbinlerce insanı aynı zamanda üzüyorsunuz. On binlerce insana hakaret etmiş oluyorsunuz, iftira etmiş oluyorsunuz. Onun için bunun bu kadar kolay bu kadar ucuz olması lazım. Onun için belediye başkanımızı tebrik ediyorum. Hakikaten bu algı çalışmalarına bakmadan doğru bildiğini yapmış ve Ensar Vakfının bu çalışmalarını desteklemiş." İlim Yayma Vakfı olarak yüksek lisans ve doktora bursları için yaptıkları mülakatları katılımcılara aktaran Erdoğan, 4 binin üzerinde başvuru aldıklarını söyledi. Erdoğan, 400'ün üzerinde burs vermeyi planladıklarını anlatarak, şunları kaydetti: "Geçen gün bir kız kardeşimiz bize mülakatta bunu söyledi, 'Arkadaşlarım İlim Yaymadan burs aldığımı duyunca şaşırdılar.' Niye şaşırdılar? Çünkü birincisi internetten başvurulan burslardan hiçbir şey çıkmaz. Allah'ın izniyle bizim bahsettiğim az önce kurumlarımız böyle değil. Biz gerçekten ihtiyacı olan bu ülkenin değerlerine saygı gösteren, her gencimize bu bursları vermeye çalışıyoruz. Allah'ın izniyle bunlar bu işin bilinmeyen, konuşulmayan tarafı. Bir sürü iftiranın, hakaretin, dumanın, sisin altında gerçekler maalesef örtülmeye çalışılıyor. İnşallah anlayanlar, anlamaya çalışanlar çoğalır. İnşallah bir ithamla bir duyumla bir kişiyi, bir kurumu tahkir etmenin, karalamanın zamanı geçer. Böyle bir ahir zamanda yaşıyoruz, böyle bir fitne zamanını yaşıyoruz. İnşallah bu zamanlar geçer yeniden insanlar birbirine daha fazla itimat edebilmeye başlar. Yeniden insanlar birbirini daha çok sevebilmeye başlar. Huzur toplumunu ancak böyle inşa edebiliriz." "Umudunu bizlere bağlamış mağdurların, mazlumların yanında durmak için çok çalışmak ve güçlü olmak zorundayız" Kocaeli Valisi Seddar Yavuz da 1071'de başlayan diriliş ve kıyamın; bir Selçuklu, bir Osmanlı, bir Türkiye Cumhuriyeti Devleti bahşettiğini söyledi. Bu topraklardan İslam'ı söküp atmak ve İslam medeniyetinin dünyadaki temsilcisi Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne diz çöktürmek, bu yolla yeniden şahlanan, uyanan İslami anlayışı baltalamak amacıyla sinsi bir faaliyet yürütüldüğünü dile getiren Yavuz, "Açıkça İslam düşmanlığı yapamayanlar 'ama', 'fakat', 'lakin' gibi kelimelerin arkasına saklanıyor. Hepimize düşen görev; bu ülkede hür ve bağımsız yaşamak, dahası umudunu bizlere bağlamış mağdurların, mazlumların yanında durmak için de çok çalışmak ve güçlü olmak zorundayız." diye konuştu. Vali Yavuz, Ensar Vakfı Kocaeli Şubesi'nin açılışını yaptıkları yeni hizmet binasının hayırlı olmasını diledi. Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın, Ensar Vakfı için belediye meclisinden geçen kararla "Pembe Köşk" olarak bilinen yapıyı onlara tahsis kararı alındığını anımsatarak, o dönem de kamuoyunu yanıltma maksatlı çalışmalar yapıldığını söyledi. Başta İstanbul olmak üzere birçok şehirde bu tür hizmete tahsis edilmiş çalışmalarla ilgili kirli bir kampanya yürütüldüğünü ifade eden Büyükakın, "Bu algı çalışmasıyla milli manevi değerler üzerine hizmet üretilen bütün camia kirletilmeye çalışılmaktadır. Bunu hepimiz biliyoruz. Bunun için yapamayacakları bir şey yok. Bu bizim duruşumuzun ve bakışımızın ifadesidir. Ne Ensar Vakfının diğer benzeri hizmet yoluna adanmış vakıfların Allah rızası dışında bir maksadı olmadığını, bu millete, memlekete hizmet dışında gaye taşımadıklarını ama kınayanların gerçek manada ne yapmak istediklerini bildiklerimizi söylemiştik. Biz bu algı kampanyasına teslim olmayacağız, yılmayacağız, geri adım atmayacağız. Bunu böyle bilecekler." ifadelerini kullandı. Büyükakın, TÜGVA yurtları konusunda da bazı algı kampanyaları yürütüldüğünü aktararak, "İstanbul'da bu operasyonu başlattılar, şehrimizde de aynı şeyi yapmaya çalışacaklar. Biz bunlara da teslim olmayacağız. Eğer bir yer alırlarsa buradan söylüyorum iki yer vermeyen namerttir. Burası Ensar Vakfına anasının ak sütü gibi helal olsun. Bu arada şu da vebaliniz olsun; Burada bu gençliği yetiştirecek hizmetleri vermezseniz, eğer uykunuzdan fedakarlık etmez, hafta sonu, hafta içi gündüz gece demeden çalışmazsanız da bu milletin vebali boynunuzadır. Bizim maksadımız ortada bu milletin milli değerlerine, manevi değerlerine sahip çıkan tüm vakıflara, derneklere biz de sonuna kadar destek olmaya devam edeceğiz." şeklinde konuştu. Ensar Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Şener Ağaç ise vakfın 42 yıldır Türkiye'nin gençleri başta olmak üzere hizmet verdiğini belirterek, gönüllere girmeye çalışan köklü kuruluş olduklarını kaydetti. Yurt sayıları, verdikleri burslar ve bastıkları kitaplar konusunda katılımcılara bilgi veren Ağaç, "Bu vakfın ana gayesi, vatanına, milletine bağlı, toplumundan korkmayan, yerli, milli genç neslin sayısını arttırmak ve dini değerleriyle de teçhiz olmuş hem dini ilimleri hem de fenni ilimleri tamamen özümsemiş, donanımlı ve ülkesini daha müreffeh seviyeye çıkaracak olan bir neslin yetişmesi için gayret gösteren bir vakıftır." diye konuştu. Ensar Vakfı Kocaeli Şube Başkanı Musa Taşçı da yeni hizmet binasının hayırlı olmasını dileyerek, emeği geçenlere teşekkür etti. Duanın ardından Erdoğan, Yavuz, Büyükakın, Ağaç, Taşçı ile Kocaeli Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Sadettin Hülagü, Kocaeli Cumhuriyet Başsavcısı Habib Korkmaz, AK Parti Kocaeli İl Başkanı Mehmet Ellibeş, Kartepe Belediye Başkanı Mustafa Kocaman, Başiskele Belediye Başkanı Yasin Özlü ve beraberindekiler, şubenin yeni hizmet binasının açılış kurdelesini kesti. Bilal Erdoğan ve beraberindekiler, daha sonra hizmet binasını gezdi.

2 yıl önce

İlim Yayma Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Bilal Erdoğan: Amacımız başarılı akademik kariyerlere özenilmesini sağlamak

İlim Yayma Vakfı tarafından düzenlenen 2021 İlim Yayma Ödülleri için geri ayım başladı. Aralık ayında Dolmabahçe Sarayı’nda gerçekleşecek olan ödül töreni öncesinde düzenlenen basın toplantısında konuşan ilim Yayma Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Necmettin Bilal Erdoğan, “İlim Yayma Ödülleri'nin tasarlanması, 2 yıllık bir emek” dedi ve “2021'de ödül miktarlarımızı ikiye katladık. Büyük Ödül’ü 600 bin lira, diğer Mühendislik, Doğa ve Sağlık Bilimleri ile Sosyal Bilimler Ödüllerimizi 200'er bin lira olarak tayin ettik” açıklamasında bulundu. İlk olarak Mayıs 2017’de gündeme gelen İlim Yayma Ödülleri, aradan geçen 4 yılda Türkiye’nin saygın akademik ödülü olma yolundaki yapısını güçlendirerek çalışmalarını devam ediyor. Türkiye’nin her coğrafyasından nitelikli başvuruların alındığı Türkiye’nin Akademi Ödülleri, aralık ayında törenle sahiplerini bulacak. TOPLAM 1111 TAMAMLANMIŞ BAŞVURU YAPILDI Bu sene ikinci kez gerçekleşecek ödül programına gösterilen ilgi, İlim Yayma Ödülleri’ne olan güvenin ve inancın tam olarak sağlandığını ortaya koydu. 20 Mayıs 2021 tarihinde başlayan ve 31 Temmuz 2021 tarihinde sona eren İlim Yayma Ödülleri 2021 yılı başvuru sürecinde, toplam 5.021 kişi başvuru sistemine giriş yaptı. Bunlar arasında 159 üniversite ve 34 diğer kurum ve kuruluştan 428’i kadın, 683’ü erkek olmak üzere toplam 1111 başvuru tamamlandı. Tamamlanan başvurularda alınan temel eser türlerinde; Deneysel Araştırma, Tez, Kitap, Makale, Patent, Uygulama ve Ürün Geliştirme yer aldı. 2021 İlim Yayma Akademi Ödülleri için Beşiktaş Four Seasons Hotelde basın toplantısı düzenlendi. Törene İlim Yayma İlim Yayma Vakfı Akademik Danışma Kurulu Başkanı Necmeddin Bilal Erdoğan, İlim Yayma Cemiyeti Genel Başkanı Yusuf Tülün, İlim Yayma Vakfı Akademik Danışma Kurulu Başkanı Prof. Dr. İdris Sarısoy ve Vakıf Mütevelli Heyeti ile törene destek veren sponsorların temsilcileri katıldı. Türkiye’nin saygın ve prestijli “Akademik Ödülü” hedefiyle 2 yılda bir düzenlenen İlim Yayma Ödüllerine Türkiye’nin önde gelen kurumları sponsorluk desteği veriyor. Turkcell, Hayat, Tosyalı Holding ve MNG Şirketler Grubu’nun ana sponsorlar olduğu ödüllerde, ASELSAN, Aksa, Emlak Konut, Memorial Platin sponsor; TKBB (Türkiye Katılım Bankaları Birliği), Megasan, EVYAP, Torkam Holding altın sponsorlar olarak yer alıyor. Ödüllerin İletişim sponsorluğunu ise Demirören Medya üstleniyor. Bilal Erdoğan: Ödüllerin uluslararası boyuta ulaşmasını hedefliyoruz İlim Yayma Akademi Ödülleri 2021 basın toplantısında konuşan İlim Yayma Vakfı Mütevelli Heyet Başkanı Necmettin Bilal Erdoğan, ödüllerin aralık ayında sahiplerini bulacağını söyledi: ‘’İlim yayma ödüllerimizin ikincisini 19 Aralıkta Dolmabahçe Sarayı’nda gerçekleştireceğiz. Bu sene çok olumlu gelişmeler var. Bizlerin sizlerden beklentimiz bu ödüllerin başarısı başvuruların kalitesine bağlı. Biz bir değerlendirme kriteri işletiyoruz. Doğru adrese ödülleri teslim edeceğimize inanıyoruz. Her geçen ödülde algoritmamızı daha da geliştiriyoruz. Bu ödüle aday olma ve aday gösterilme akademi dünyasının daha keşfedilmesini istiyoruz. Amacımız başarılı akademik kariyerlere özenilmesini sağlamak. Akademik araştırma denince sadece mühendislik anlaşılmasın, sosyal bilimler de. Başarılı parlak çocukların bu alanda teşvik edilmesi.. Ödül sahiplerimizin tanıtılması önemli… Ödül alan akademisyenlerimizi ödülle destekliyoruz. Araştırma alanları kamuoyuna ne kadar mal olursa özendirici vasfı o kadar desteklenmiş olur. Uluslararası yankısıyla ilgili çalışmalarımız devam ediyor. Bu ödüllerin uluslararası hüviyet kazanması için çalışıyoruz. Doğal süreci olduğunu inanıyoruz hem de uluslararası ülkemizdeki ilim yayma gibi 70 yıllık geleneğin dünyada ilmin yayılmasını ümit ediyoruz. İlim yayma vakfımızı ilim yayma cemiyetimiz kurarken vakfın senede memleket dahilinde ve haricinde ilmin yayılmasına, beynelminel misyon yüklemiş. İnşallah ödüllerimizin gelişimi uluslararası boyuta taşınmasıyla da vakfımızın misyonu tam anlamıyla yerine gelmiş olacak.’’ Yusuf Tülün: Eğitimde gençlerimizin yetişmesine katkı sağlıyoruz İlim Yayma Cemiyeti Başkanı Yusuf Tülün ise cemiyetin 1951 yılında kurulduğunu belirterek Anadolu’nun bağrından kopup gelen ilim tahsili için büyük şehirlere gelen çocuklara eğimini destekleyen barınma ve burs ihtiyacını sağlayan bir kurum olduğunu söyledi: ‘’70 yıllık tarihimiz ilme hizmet ibadettir anlayışımızla sürdürdüğümüz çalışmalarımız artık kamuoyunun da malumunda. Eğitim alanındaki eksikleri kapatma hususunda devletimize yardımcı olmaya çalışıyoruz. Kendi alanımız ve kendi işimiz dışında başka bir şeyle de ilgilenmeyerek işimize odaklanarak zamanımızı değerlendiriyoruz. Eğitimin her alanında yer alan gençlerimizin yetişmesine geçmişte olduğu gibi bugün de katkı sağlamaya çalışıyoruz. 1973 yılından itibaren yükseköğrenim talebeleriyle de özel olarak ilgilenmeye başlamışız. Bütün fakültelerde okuyan öğrencilere de imkan sağlamaya çalışmışız. Üniversitelerle de işbirliğimizi sürdürüyoruz. Bugün İlim Yayma Cemiyeti’nin Türkiye’de 178 şubesi 189 öğrenci yurdu ve 67 eğitim merkeziyle eğitime ve öğretime hizmet etmeye devam ediyoruz. İlki 2019 yılında verilen İlim Yayma Ödüllerinin bu yılki ödüllerinin gördüğü ilgi bizleri çok memnun etti. Markalaşmış olan bu ödüllerin tüm akademi camiasına motivasyon olması, ülkemiz adına yeni cevherlerin keşfine imkan sağlaması en büyük temennimizdir. ‘’ Prof. İdris Sarısoy: Kadın bilim insanı başvurusunda artış var İlim Yayma Akademik Danışma Kurulu Başkanı Prof. İdris Sarısoy, toplantıdaki konuşmasında, “2017 yılında 30 kişilik ekiple çalışmaya başladık. 2 yıl boyunca dünyada bu alanda ne tür çalışmalar yapılıyor bunları inceledik. Dünyada nasıl bu tarz çalışmalar yapıyor diye araştırdık. Bir ödül sistemi ortaya koyduk” dedi. İlim yayma ödüllerinin benzerlerinden farkını da anlatan Sarısoy, “2019’da 106 üniversiteden başvuru geldi, bugün 159 üniversite başvurdu. Diğer kurumlarda çalışanlar da var. 2019 yılında 15 kurumdan, 2021 yılında da 34 kurumdan başvuru geldi. Toplam 125 bilim insanıyla bu sonuçları değerlendirmiş olduk. 2019 yılından bugüne kadın bilim insanı başvuru oranında da artış oldu. Bu oran 2019’da yüzde 22 iken bugün yüzde 38’e çıktı. Bu gurur ve umut verici” dedi. Başvurular arasından ödül almaya hak kazananlar; çok sayıda seçkin ismin katılımıyla düzenlenecek ödül töreninde açıklanacak. Törene Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da katılacak.

2 yıl önce

Bilal Erdoğan, Arapça eğitimindeki kaliteli artışın, aynı zamanda Türkiye ve Katar arasındaki ilişkilerin derinleştiğinin de bir göstergesi olduğunu söyledi

Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi (FSMVÜ) ve Katar Münazaraları Merkezi (Qatar Debate) ortaklığında düzenlenen "Türkiye Üniversiteler Arası Arapça Münazara Yarışması"nın finali, FSMVÜ'nün Haliç kampüsünde gerçekleştirildi. FSMVÜ ve Katar Foundation arasında 7 Aralık'ta imzalanan iş birliğinin bir parçası olan yarışmanın finalinde Selçuk Üniversitesi Arap Dili ve Edebiyatı Bölümü birinci olurken, İbn Haldun Üniversitesi İslami İlimler Fakültesi münazara takımı ikinciliği elde etti. İbn Haldun Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkan Vekili Bilal Erdoğan, programın açılışında yaptığı konuşmada, Türkiye ve Katar arasındaki güçlü bağlara ve Arapçanın ilişkilerdeki önemine değindi. Erdoğan, Türkiye'de Arapça eğitiminde son yıllarda niceliksel ve niteliksel bir artış olduğunu belirterek, "İmam hatiplerimizde olsun, üniversitelerimizde olsun Arapça eğitiminin istenen düzeye gelebilmesi için bir seferberlik var. Özellikle salgın öncesinde imam hatipler arasında çok kaliteli Arapça yarışmaları düzenleniyordu. İnşallah salgın sonrası bunların yeniden hareketleneceğini düşünüyorum. Üniversitelerimizde böyle bir etkinlik olduğu için Qatar Debate programına teşekkür ediyorum." dedi. Türkiye'de İbn Haldun Üniversitesi, FSMVÜ ve Sabahattin Zaim Üniversitesi gibi üniversitelerin Arapça eğitimi konusunda önemli simgeler haline geldiğini dile getiren Erdoğan, dil eğitiminin ikili ilişkileri de geliştirdiğini söyledi. Arapça eğitimlerinin artışının bu boyutunun önemli olduğunu kaydeden Bilal Erdoğan, şöyle devam etti: "Arapça eğitimindeki bu kaliteli artış, aynı zamanda Türkiye ve Katar arasındaki ilişkilerin derinleştiğinin de bir göstergesi. Birçok niyet anlaşmaları imzalanıyor. Katar Foundation ve FSMVÜ arasındaki iş birliği inşallah gelişerek devam eder. Arapça dili bizim için Kur'an-ı Kerim'in Arapça olmasından ötürü çok önemli, ayrıca bizim tüm gönül coğrafyamız için çok önem arz eden bir lisan. İnşallah öğrencilerimiz bu dili hem geçmiş ve değerleriyle güçlü bağlar kurmaları için hem de gelecekte Arap coğrafyası ve bizim coğrafyamız arasında güçlü bağlar kurmak için öğrensinler." Katar Debate Programlar Müdürü Abdurrahman Sebii de Arapça münazara yarışması için İstanbul'da olmaktan büyük memnuniyet duyduğunu, münazaranın ikili ilişkilere ciddi katkılar sunacağını söyledi. Etkinliğe, FSMVÜ Rektörü Muhammed Fatih Andı, İbn Haldun Üniversitesi Rektörü Atilla Arkan ve Türkiye'nin eski Doha Büyükelçisi Fikret Özer ile FSMVÜ ve Arap coğrafyasından birçok öğrenci katıldı. Yarışmada ilk üçe giren takımlar, Mart 2022'de Katar'ın başkenti Doha'da düzenlenecek "Dünya Üniversiteler Arası Arapça Münazara Yarışması''nda Türkiye'yi temsil edecek.

1 yıl önce

Etnospor Konfederasyonu Başkanı Bilal Erdoğan: Geleneksel sporlar teması daha fazla gündem olmaya devam edecek

Anadolu Yayıncılar Derneği tarafından hazırlanan ve Türkiye’nin nabzını tutan “Anadolu Soruyor” programının konuğu Dünya Etnospor Konfederasyonu Başkanı Bilal Erdoğan oldu. Erdoğan, Anadolu Yayıncılar Derneği Başkanı Sinan Burhan, Kon TV Genel Yayın Yönetmeni Yaşar Toy, Merhaba Gazetesi İmtiyaz Sahibi Semra Akyürek, Sakarya Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Mücahit Erdal’ın sorularını yanıtladı. “EVRENSEL KARDEŞLİK, BİRLİK MESAJI VARDI” Bilal Erdoğan, “Her milletin, her ülkenin kendi kültürünü korumasını, bunu yaşatmasını anlatmaya çalışıyoruz. Bu yerel mesajı vermek istedik. Evrensel mesajda ise kardeşlik ve birlik mesajı vardı. Tabi ki asıl mesaj bize ait olanı kaybetmeden geleceğe taşımak. Tip olarak benzemeniz, onun dilini konuşmanız gelişmişlik göstergesi midir? Değildir” şeklinde konuştu. “BİZİM GÖNÜL COĞRAFYAMIZDAKİ TEMALARA DEĞİNEN BİR SPOR OYUNU” Etnospor Konfederasyonu Başkanı Bilal Erdoğan; “Türk dünyasının kültürlerinin daha ön planda olduğunu göreceksiniz. Çünkü Dünya Göçebe Oyunları, Türk Devletler Teşkilatı’nın himayesindeki bir organizasyon. Bizim gönül coğrafyamızdaki temalara değinen bir spor oyunu. Meksika’da yapıldığı zaman oranın kültürü ön planda olacak, Japonya’da olduğu zaman oranın kültürünü öne alacak ki oluyor da. Biz kendi kültürümüzü ön plana alacağız. Ama diğer kültürleri de göstermiş oluyoruz. Bütün ülkelere aynı şeyi aşılamış oluyoruz. ‘Kendi kültürünüzü yapın ama başka ülkeleri de muhakkak davet edin’ şeklinde. Bizim yöresel sporlarımız geleneksel değişiklikler de gösteriyor. Bu da daha iyi sporcular yetişmesine vesile oluyor. Biz bunu dünya geneline yaymak istiyoruz. Arjantin ile Kazakistan arasında hiç olmayan bir ilişkiye vesile oluyor” dedi. “GELENEKSEL SPORLAR TEMASI DAHA FAZLA GÜNDEM OLMAYA DEVAM EDECEK” Bilal Erdoğan, “Biz aslında geleneksel sporlarla ilgili yaptığımız çalışmada, adeta tarihi değerlerin korunmasına yönelik bir tema oluşturmuş olduk. Bu kendiliğinden gelişti. Şu anda Anadolu’nun dört bir yanında; gerek yaylalarda, gerek belediyelerin yaptığı etkinliklerde hatta açık havada yapılan düğünlerde eski sporlarımız olmaya başladı. Bunlar başladı Anadolu’da. Yapılacak olan etkinliklerde bu geleneksel sporlar teması daha fazla gündem olmaya devam edecek” diye konuştu. “BU İŞİN FELSEFESİNDE BUNU DA ÇOCUKLARA VERMEMİZ GEREKİYOR” Dünya Etnospor Konfederasyonu Başkanı Bilal Erdoğan; “En önemli alanımız burada etkinlik alanında, çocuk etkinliklerinin zenginliklerini göreceksiniz. En çok çocukların gelmesini istiyoruz. Onun için Rafadan Tayfa burada. Tabi ki aileler çocuklarının tablette, telefonda zaman geçirmesinden muzdarip. Biz geleneksel oyunları; çocukları hareket ettirmek, alana, meydana çekmek için yeni bir kanal olarak görüyoruz. Bir kültür davası olarak görüyorsak bu işin felsefesinde bunu da çocuklara vermemiz gerekiyor. Bize, ‘Çocuklarda bu işlerin yaygınlaşması için dijital oyunlar düşünülüyor mu?’ diye sorulduğunda dijital oyunlarımız oluyor ama bu tanıtımdan öteye geçsin istemiyoruz. Çocuk telefonda spor yapmasın. Çocuk eline ok alsın, kıyafetini giysin. Bir kültür oluşsun çocuklarımızda. Bu sadece tablette, telefonda kalırsa onlar için zor olur. Biz çocuklarımızı sahaya gelerek çimin üstünde elinde ok, at üstünde görmek istiyoruz” dedi. “GENÇLERDEN ÜMİTLİYİM” Bilal Erdoğan, “Yetişkinler gençlere örnek olamazsa, bazı şeyleri hayatlarında yaşayamazlarsa kendi yaşlarında da hayatlarına yansımasını beklemesinler. Ben gençlerin; bugüne kadar kendi kültürlerine sahip çıkan bir nesil olduğunu düşünüyorum” ifadelerini kullandı. “CUMHURBAŞKANIMIZI ELEŞTİRMEK İÇİN HAYIR İŞLERİNİ GÖRMÜYORLAR” Etnospor Konfederasyonu Başkanı Bilal Erdoğan, “Eleştiriler bizi üzüyor ama bana değil siyasete. ‘Buradan bir şey çıkarabilir miyim? Cumhurbaşkanı’nın ailesine vurursam bir şey elde eder miyim*’ tarzında. O yüzden bunlarla ilgilenmiyorum. Başkalarının size çizdiği gündemlerle ilgilenirseniz kimseye faydanız olmaz. Nedir? Bir şeyler yapmaya çalışıyoruz. Yaptığımız işler göz önünde olan işler. Bu işlere eleştiriler illa ki olmalıdır. Bir hata görüldüğünde hatamız söylendiğinde biz hatamızı düzeltmek için uğraşıyoruz. Ama sırf eleştireyim diye eleştirmek isteyenleri çok da önemsememek lazım diye düşünüyorum” şeklinde konuştu.

7 ay önce

Bilal Erdoğan, her fırsatta kendisine saldıran Turhan Çömez'in elini havada bıraktı

Bilal Erdoğan, Balıkesir'de düzenlenen güreş etkinliğinde her fırsatta kendisine ve ailesine saldıran İYİ Partili Turhan Çömez'in elini havada bıraktı.

2 ay önce

Etnospor Konfederasyonu Başkanı Bilal Erdoğan: Kan dökmeye karşı olanlarla hep birlikteyiz

6. Etnospor Forumu Antalya'da başladı... Dünya Etnospor Konfederasyonu Başkanı Bilal Erdoğan, 'Biz, dünyanın neresinde olursa olsun, geleneklerini yaşayan ve yaşatan toplumlarla ilişkilerimizi geliştirmek için mücadele ediyoruz.' dedi. Erdoğan, 'Kan dökmeye karşı olanlarla birlikteyiz. 25 farklı ülkeden katılımcılarla bir aradayız.' ifadelerini kullandı.