24 Nisan Çarşamba 2024
2 yıl önce

Azerbaycan tezkeresi TBMM'den geçti

Azerbaycan'ın Karabağ'daki zaferinin ardından Türk Silahlı Kuvvetleri de bölgenin güvenliğinin sağlanması adına görev yapıyor. TEZKERE, TBMM'DEN GEÇTİ Türk askerinin Azerbaycan'daki görev süresinin 1 yıl daha uzatılmasına ilişkin TBMM'ye gönderilen Cumhurbaşkanlığı tezkeresi, kabul edildi. TEZKEREDE TÜRKİYE'NİN BÖLGEDEKİ BARIŞ VE İSTİKRARDA ÖNEMLİ GİRİŞİMLERDE BULUNDUĞU İFADE EDİLDİ Tezkerede Azerbaycan'ın işgal altındaki topraklarını kurtarma mücadelesinde elde ettiği başarılı ve sahada oluşan yeni durum sonucunda, Azerbaycan, Ermenistan ve Rusya tarafından 9 Kasım 2020'de imzalanan "Üçlü Bildiri"de, bölgedeki istikrarın korunması amacıyla öngörülen faaliyetlerin devam ettiği belirtildi. Tezkerede, uluslararası hukuk ve meşru egemenlik hakları temelinde, toprak bütünlüğü dahil tüm haklarını savunabilmesi için sürecin başından itibaren Azerbaycan'a güçlü destek veren Türkiye'nin, bölgede barış ve istikrarın korunup güçlendirilmesi ve bunu kolaylaştıracak biçimde iktisadi altyapının inşa ve ihyası için önemli girişimlerde bulunduğu ifade edildi. TARAFLAR ARASI GÜVEN İNŞASINA KATKI SAĞLADIĞI VURGULANDI Türkiye'nin Rusya ile birlikte oluşturduğu, Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) personelinin görev yaptığı Ortak Merkez'in, faaliyetlerine başarıyla devam ettiğine dikkat çekilen tezkerede, Türkiye'nin, Ortak Merkez vasıtasıyla da bölgenin güvenliğine ve taraflar arasında güven inşasına katkı sağladığı vurgulandı. TSK personelinin Ortak Merkez'deki görevlerine devam etmesinin, Türkiye'nin bölgedeki etkin ve yapıcı rolünün ve ulusal çıkarlarının bir gereği olduğuna dikkat çekilen tezkerede, şunlar kaydedildi: "Bu mülahazalarla 16 Ağustos 2010'da imzalanan 'Türkiye Cumhuriyeti ile Azerbaycan Cumhuriyeti Arasında Stratejik Ortaklık ve Karşılıklı Yardım Anlaşması' hükümlerinden kaynaklanan taahhütlerimizi yerine getirmek, ateşkesin gözlenmesi, ihlallerin önlenmesi, bölgede barış ve istikrarın sağlanması amacıyla Türkiye'nin yüksek menfaatlerini etkili şekilde korumak ve kollamak amaçlanmaktadır. Hudut, şümul, miktar ve zamanı Cumhurbaşkanınca takdir ve tayin olunacak şekilde Türk Silahlı Kuvvetlerinin, Ortak Merkez'in görevlerinin ifası yönünde hareket etmek üzere yabancı ülkelere gönderilmesi, bu kuvvetlerin Cumhurbaşkanının belirleyeceği esaslara göre kullanılması ile risk ve tehditlerin giderilmesi için her türlü tedbirin alınması ön görülür. Bunlara imkan sağlayacak düzenlemelerin Cumhurbaşkanı tarafından belirlenecek esaslara göre yapılması için, 17 Kasım 2020 tarihli ve 1272 sayılı Türkiye Büyük Millet Meclisi Kararı ile verilen iznin süresinin 17 Kasım 2021'den itibaren bir yıl uzatılması hususunda gereğini Anayasa'nın 92. maddesi uyarınca bilgilerinize sunarım."

2 yıl önce

TBMM Başkanı Şentop, Diyarbakır annelerini ziyaret etti

Şentop'un açıklamalarından satır başları şu şekilde: Daha önce de teröre karşı farklı ülkelerde eylemler olmuştur. Fakat buradaki eylem kararlılığı ve doğallığı itibariyle hepsinden farklı ve güçlü bir eylem. Onun neticesinde evlatlarına kavuşan aileler oldu. Burada anlatılanlar çok üzücü şeyler. Buradaki annelerin iddialarına göre siyasi partilerin, bu tür konularda, evlatların annelerinden kopartılması, dağa gönderilmesi, terör örgütüne iletilmesi konusunda aracılık ettiğine dair iddialar çok vahim iddialardır. Ve şahit oldukları somut olayları da anlattılar. Bu konuda herkesin kim olursa olsun, daha önce ne yapmış olursa olsun bu evlatların ailelerine kavuşması için elinden gelen gayreti göstermesi lazım. Ben bu konuda devletimizin başta cumhurbaşkanımız olmak üzere hepimizin buradaki annelerin ayanında olduğumuzu, annelerin evlatlarına kavuşturmanın dünyada yapılacak en büyük, en önemli iş olduğunu düşünüyoruz. Elimizden gelen gayretle her zaman onların yanındayız. Kısa bir anayasa bilgisi olan kişinin benim o söylediğimle hükümet, yürütmeyi kastettiğim belli fakat Meclis'le, Meclis'in itibariyla ilişkilendirilmesini doğrusu ben bir espri olmasını ümit ediyorum. 'LÜTFÜ TÜRKKAN'A TEPKİ Yoksa daha kötü şeyler düşüneceğim kavrayışla ilgili. Fakat burada ifade edeyim. Bingöl'de yaşanan olay büyük, üzücü bir olay. Bizi kahretmiştir. Bingöl'de yaşanan olayın, bir milletvekili tarafından vatandaşa hakaret edilmesi son derece vahim. Zaman zaman TBMM'de bulunan milletvekillerinin kendisini seçen vatandaşla temasında bazen olumsuz, hoşunuza gitmeyen davranışlar, sözler olmuştur ama bu derecede vahim, açık, galiz bir hakaretin, küfrün bir milletvekili tarafından vatandaşa dile getirilmesi çok vahimdir. 'SÜRECİ TAKİP EDİYORUZ' Bununla ilgili olarak süreci takipe diyoruz. Ben dün şehit ailelerinden gelenler oldu, arayanlar oluyor sürekli. Sonuç itibariyle bir hukuk sistemimiz var, kanunlarımız var, mevzuatımız var. Bu çerçevede gereken neyse yapılacaktır. Hukuki süreçler devam ediyor. NE OLMUŞTU? Lütfü Türkkan, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in, Bingöl'de esnafı ziyaret ettiği sırada tepkisini gösteren şehit yakını Tahir Gümren'e küfretmişti. Tartışmaların ardından özür dilemek zorunda kalan Lütfü Türkkan, Meral Akşener'in talebiyle İYİ Parti Grup Başkanvekilliği görevinden istifa etmek zorunda kalmıştı.

2 yıl önce

BM Genel Sekreteri Guterres: “Hâlâ iklim felaketinin kapısını çalıyoruz”

Birleşmiş Milletler (BM) İklim Değişikliği Konferansı’nda (COP26) ülkeler, iklim değişikliğine karşı alınacak bir dizi önlemi içeren anlaşmayı imzaladı. Özellikle Hindistan ve Çin’in itirazları sonrası değiştirilen bildiri, yine de kömür kullanımını azaltmayı hedefleyen tarihteki ilk anlaşma oldu. BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, kapanış konuşmasında “Kırılgan gezegenimiz pamuk ipliğine bağlı. Hala iklim felaketinin kapısını çalıyoruz” ifadelerini kullandı. Konferansta katılımcıların iklim değişikliği konusunda önemli adımlar attıklarını belirten Guterres, “Ancak ne yazık ki kolektif siyasi irade bazı derin çelişkileri aşmaya yetmedi” diye konuştu. Genel Sekreter, küresel ısınmada 1.5 derece hedefini canlı tutmak için harekete geçmek gerektiğini vurguladı. Fosil yakıt sübvansiyonlarının sona ermesi, kömürün aşamalı olarak kaldırılması ve gelişmekte olan ülkeleri desteklemek için 100 milyar dolarlık iklim finansmanı taahhüdünün yerine getirilmesi gerektiğini kaydeden Guterres, konferansta bu hedeflere tam ulaşılamadığını söyledi. Guterres, “Bir günde veya bir konferansta hedefimize varamayacağız. Ama oraya ulaşabileceğimizi biliyorum. Hayatımızın kavgasını veriyoruz. Asla pes etmeyin. Asla geri çekilmeyin. İlerlemeye devam edin” ifadelerini kullandı. KÖMÜR ANLAŞMASI Bu arada konferans, küresel ısınmayı 1.5 santigrat derecede sınırlama hedefini canlı tutmayı amaçlayan küresel bir anlaşmayla sonuçlanırken, 200’e yakın ülkenin imza attığı anlaşmanın kömür kullanımıyla ilgili bölümünde son dakikada değişiklik yapılmak zorunda kalındı. Hindistan, anlaşmanın onaya sunulmasına çok az bir zaman kala, metinde, sera gazı emisyonlarının tek başına en büyük kaynağı konumundaki kömür enerjisini “aşamalı olarak durdurmak” yerine “aşamalı olarak azaltılması” şeklinde değişiklik yapılmasını talep etti. Hindistan’ın bu talebi, aralarında bazı kırılgan küçük ada ülkelerinin de bulunduğu çok sayıda ülkeden ve iklim savunucularından, nihai anlaşmayı zayıflattığı gerekçesiyle tepki gördü. “Amerikanın Sesi”ne göre, BM iklim görüşmelerinin son gününde birçok ülke, anlaşmanın istenen düzeyde olmamasından şikayet etse de “hiç olmamasından iyi olduğunu” ve iklim hedeflerinde kademeli bir ilerleme imkanı sunduğunu söyledi. İsviçre ve Meksika’dan müzakereciler, kömür kullanımı konusundaki dilin değiştirilmesinin, çok geç yapıldığı gerekçesiyle kurallara aykırı olduğunu savundu ancak onaylamaktan başka seçeneklerinin bulunmadığını kabul etti. NELER BULUNUYOR? Glasgow İklim Anlaşması, yoksul ülkelere yönelik mali teşvikler içeriyor. Anlaşma ayrıca, en fazla karbon salınımı yapan ülkeleri, 2022 yılı sonuna kadar emisyonları azaltma yönünde daha güçlü taahhütler ortaya koymakla yükümlü tutuyor. Anlaşma, küresel ısınmaya neden olan sera gazı emisyonlarını azaltma yolunda bugüne kadarki verilmiş taahhütlerin yeterli olmaktan çok uzak olduğunu kabul ediyor ve ülkelerden, her yıl daha güçlü iklim sözleri vermesini istiyor.

2 yıl önce

“Süleyman Soylu TBMM Komisyonunu terk etti” yalanı

Engin Özkoç’un “TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda Süleyman Soylu sorduğumuz sorulara cevap veremedi, dayanamayıp kaçtı...” şeklinde paylaşım yaptığı dakikalarda İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun konuşmasına devam ettiği görülüyor.

2 yıl önce

CHP’li Engin Özkoç, TBMM’deki Plan Bütçe Komisyonu'nda resmen dengeden çıktı

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, İçişleri Bakanlığının 2022 yılı bütçesinin görüşmeleri sert tartışmalarla devam ediyor. İçişleri Bakanı Soylu, organize suç örgütü elebaşı firari Sedat Peker ve FETÖ’nün iddiaları üzerinden kendisini eleştiren CHP’li Engin Özkoç’u resmen şamar oğlanına çevirdi. ENGİN ÖZKOÇ DENGESİNİ KAYBETTİ İçişleri Bakanı Soylu’nun sert sözleri karşısında dengesini kaybeden Engin Özkoç, komisyon salonunda bağırmaya başladı. Özkoç’u kendi partisinden milletvekilleri sakinleştirmeye çalıştı. Soylu’nun İfadelerini Gazeteci Burak Doğan şöyle aktardı: İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'dan Engin Özkoç'a: "Kendisinin anlama kabiliyeti olsaydı, Fırat'ın Doğusu ve Batısı'nı da anlardı." İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'dan Engin Özkoç'a: "Selahattin Demirtaş'a terörist diyenlere özür diletmeye çalışanlarla birliktesiniz." İçişleri Bakanı Süleyman Soylu: "Biz burada siyasi tarih çok konuştuk Engin Özkoç, kafan almaz senin" İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'dan Engin Özkoç'a: "Şu anda dengesini kaybetmiş bir kişi" İçişleri Bakanı Süleyman Soylu: "Kendi ülkesini, bir başka ülkenin yanlış tercüme edilen, kendi bilgilerine inanmayan, FETÖ'nün yönlendirmesine inan anlayış, her zamanki gibi.."

2 yıl önce

BM: Yemen'de siviller insani yardımlara çok zor ulaşıyor

Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (BMMYK) Sözcüsü Shabia Mantoo, iç savaşın sürdüğü Yemen'de çatışmalardan ötürü yerinden edilen sivillerin insani yardımlara çok zor ulaşabildiğini bildirdi. BM'nin Cenevre'deki ofisinde düzenlediği basın toplantısında Mantoo, Yemen'deki insani krize dair son gelişmeleri değerlendirdi. Mantoo, ülkede artan çatışmalardan ötürü Marib iline sığınan sivil sayısının giderek arttığı ve bölgedeki sivillerin her geçen gün daha korumasız hale geldiğini belirterek, "İlgili kuruluşlardan gelen verilere göre eylülden bu yana yaklaşık 40 bin kişi Marib'e kaçmak zorunda kaldı. Bu rakam, ülkenin güneydoğu valiliğinde yıl başından itibaren yaşanan yerinden edilmelerin yüzde 70'ini oluşturuyor." dedi. Ülke genelinde 2021'in başından bu yana 120 bin kişinin yerinden edildiğini aktaran Mantoo, yerinden edilenlerin yarısının Marib'de bulunduğu bilgisini paylaştı. Mantoo, yeni zorunlu göçlerin yeni acil insani yardım ihtiyaçlarını tetiklediğini ifade ederek, "Sığınak ve basit ev ihtiyaçları, su, temizlik, eğitim ve özellikle çocuklar için koruma gibi yardımlara olan ihtiyaç artmaktadır." açıklamasında bulundu. Yerinden edilenlerin bulunduğu bölgelerde sıtma, ishal ve üst solunum yolu enfeksiyonu gibi hastalıkların yoğun olduğunu aktaran Mantoo, salgın hastalıkları önlemek için söz konusu bölgelerde acil sağlık taramaları ve sağlık hizmetlerinin temin edilmesi gerektiğini vurguladı. Mantoo, kara saldırılarının başladığı eylülden itibaren BM'nin Marib'de yerinden edilen 2 bin aileye yardım ulaştırabildiği ve bölgedeki 66 bin 500 aileye nakit yardımı yapabildiği bilgisini paylaşarak, "BMMYK olarak Marib ilindeki siviller başta olmak üzere şimdiye kadar ülkede yerinden edilen 1 milyondan fazla kişinin güvenlik durumlarından endişe duyuyoruz. Bölgede insani yardıma ulaşım an itibarıyla daha zorlaşmaktadır." diye konuştu. Uzun süredir siyasi istikrarsızlığın hüküm sürdüğü Yemen'de İran destekli Husiler ile hükümete bağlı güçler arasında çatışmalar yaşanıyor. Husiler, Eylül 2014'ten bu yana başkent Sana ve bazı bölgelerin denetimini elinde bulundururken Suudi Arabistan öncülüğündeki koalisyon güçleri ise Mart 2015'ten bu yana Husilere karşı Yemen hükümetine destek veriyor. İran destekli Husiler, sık sık Suudi Arabistan'ın güney bölgelerini balistik füze ve SİHA'larla hedef alıyor.

2 yıl önce

CHP'den TBMM'de fotomontaj şov! Süleyman Soylu cevap verdi, ortalık karıştı...

CHP’li Erkan Aydın’ın konuşması sırasında, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile CHP sıraları arasında sözlü tartışma yaşandı. Gerilimin büyümesi ile, tartışma yumruklaşmaya kadar gitti. FOTOMONTAJ FOTOĞRAFI GÖSTERDİLER CHP’li Erkan Aydın’ın fotomontaj olduğu ortaya çıkan Süleyman Soylu fotoğrafını provoke edip bile bile TBMM’de göstermesi tepkiye yol açtı. Süleyman Soylu’nun Sezgin Baran Korkmaz’ın uçağına binerken çekildiği iddia edilen fotoğrafı Halk TV servis etmiş ve fotoğrafın fotomontaj olduğu tüm detaylarıyla ortaya çıkmıştı.

2 yıl önce

HDP milletvekilinden küstah açıklama! TBMM İçtüzük gereği Genel Kurul'a üç birleşim katılmama cezası verildi

Maçin, konuşması esnasında, "Kürdistan’a özgürlük" ifadelerini kullandı. Bunun üzerine Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanvekili Süreyya Şadi Bilgiç tutanakları kontrol ettikten sonra Maçin’e 3 birleşim çıkarma cezasını oyladı. Oylama sonucu Maçin’e 3 birleşim katılmama cezası verildi.

1 2 3 4 5 6 7 8 ... 24 25