24 Nisan Çarşamba 2024
2 yıl önce

Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan'dan Kılıçdaroğlu'na hodri meydan: Benim partim beni nasıl durduracak?

CHP'li Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan'ın, kentte yaşayan yabancı uyrukluların faydalandığı belediye hizmetlerine zam yapılmasına ilişkin Belediye Meclisinde CHP ve İYİ Partili meclis üyelerinin oylarıyla kabul edilerek komisyona gönderilen önergesi oylanamadı. Özcan, toplantıda yaptığı konuşmada, konuyla ilgili komisyonun karar verebileceğini belirterek "Ben bu konuyu neden gündeme getirdim? Türkiye tartışsın diye. Bana batan bir şey mi vardı? Sorumlu bir vatandaş olarak söyledim bunları. Bunları söylerken halkın tercümanlığını yaptım." diye konuştu. 'Benim partim beni nasıl durduracak?' Parti içinden kendisine yönelik eleştirilere tepki gösteren Özcan, şunları kaydetti: "Gücümü halktan, cesaretimi de Allah'tan alıyorum. Benim partim beni nasıl durduracak? Doğru söyledim diye benim partim beni durduracak mı? Durdurabilecek mi? İl başkanım beni kınamış. 'Belediye bize kapalı.' demiş, yani Cumhuriyet Halk Partisine kapalı... Ben yemin ettim Kur'an-ı Kerim üzerine tarafsız bir şekilde, tüyü bitmemiş yetimin hakkını koruyarak, ayrım yapmadan Bolu'yu yöneteceğim diye. Ben partili belediye başkanı değilim. Ben rozetimi çıkardım." Kılıçdaroğlu'nu eleştirmişti Özcan, geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada partisinin mültecilerle ilgili bir politikasının olmadığını söyleyerek “Benim partimin de bir politikası yok. Bizim genel başkan da çıkıyor ‘2 yıl içinde geri göndereceğiz’ diyor. Nasıl göndereceksin altını doldurdun mu? Şu an da herhangi bir şey yok” diyerek CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun sözlerini eleştirmişti.

2 yıl önce

İçişleri Bakanlığı: 1 bölücü örgüt mensubu silahıyla birlikte etkisiz hale getirildi

Bakanlıktan yapılan açıklama şöyle; “Eren-7 Operasyonları kapsamında, Tunceli-Hozat ilçe Dağyurdu mahallesi kırsalında, İl Jandarma Komutanlığına bağlı Jandarma Komando ve JÖH birliklerince J-SİHA ile Hava Kuvvetlerinin desteğinde icra edilen operasyonda, *1* bölücü örgüt mensubu silahıyla birlikte etkisiz hale getirilmiştir. Bölgede operasyonlara devam edilmektedir. Kamuoyuna saygı ile duyurulur.”

2 yıl önce

Göçmenlere yönelik ırkçı tutumuyla bilinen Bolu Belediye Başkanı Özcan’dan başörtülü kadına büyük ayıp

Özcan şu ifadeleri kullandı: “Tesettürlü bir hanımefendi geldi yanıma, Tanju bey dedi, bir konu var dedi. Konuşabilir miyiz dedi. Dedim ki hemen Ankara’ya dönmem gerekiyor özel değilse burada anlatabilir misiniz dedim. O kadar çok millet var ki. Söylerim dedi. Sıkıntı yok dedi. “Benim bebeğim olmuyor bana yardımcı olabilir misiniz” dedi. Hanımefendi dedim size nasıl yardımcı olabilir o konuda dedim. Meğer kadıncağız tüp bebek tedavisi görmek istiyormuş. Ama direk konuya böyle girince baktım çevredekiler gülüyor. “Bebeğim olmuyor bana yardımcı olabilir misiniz?”(gülüyor)”

2 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Bölücü terör örgütünü kıpırdayamaz hale getirdik

İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından öne çıkan başlıklar: Asker polis jandarma ve sahil güvenlik teşkilatımızın tüm mensuplarına Allah'tan niyaz ediyorum. Kahraman gazilerimize ülkem ve milletim adına şükranlarımı sunuyor. kendilerine sağlıklı ömürler diliyorum. Zira bu akşam burada bir tarafta evlatlarının mezuniyet törenine katılan, diğer tarafta şehit ailelerimiz böyle anlamlı bir törende şimdi istikbalimizi konuşuyoruz. Zira ülkemizin 4 bir köşesinden hemen he ilinden evlatlarımız, jandarma sahil güvenlik ve akademisini bitirmenin gururunu yaşıyor. Mezuniyet heyecanlarını paylaştığımız 45'i kadın 462 subayımız ile... Her birini tebrik ediyorum. Zorlu seçim ve eğitim süreçlerini başarıyla neticelendirerek bizleri gururlandıran kadın astsubay ve subaylarımızı özellikle tebrik ediyorum. 'EVLATLARINIZLA NE KADAR İFTİHAR ETSENİZ AZDIR' Sizleri en donanımlı şekilde yetiştiren ailelerinize, hocalarınıza ve komutanlarınıza şahsım milletim adına teşekkür ediyorum. Sizler şurada bulunan evlatlarınızla ne kadar iftihar etseniz azdır. Bunun en güzel örneğini Doğu Karadeniz'de yaşadım. Batı Karadeniz'de yaşadım. Ve Orta, Akdeniz, Muğla, Antalya buralarda yaşadım. Hele hele helikopterler evlerin çatısındaki vatandaşlarımız sahil güvenliğin helikopterleriyle oradan inip, anneleri babaları çocukları hele hele sepetin içerisinde yavruları çıkartıp güvenli bölgeye götüren kardeşlerimizle iftihar ediyorum. Dünyada bunların örneği yok. Korku nedir bilmiyorlar. Korkuyu, korkutuyorlar. Her türlü fedakarlığı yaparak. Bartın'da Sinop'ta Kastamonu'da netice aldık. Aynı şekilde Antalya'da Muğla'da bütün o yangınların içinden ve o bölgelerden vatandaşlarımızı kurtardılar. Aynı şekil Doğu Karadeniz'de Arhavi'den Rize merkeze kadar büyük başarılara imza attılar. Şimdi de kadrosuna katılan 3213 yeni personelle jandarma ve sahil güvenlik teşkilatımız, asayişten teröre, milletimizin huzur ve emniyetine kadar her alanda daha güçlenmiştir. Bugün mezuniyet töreninde akademimize yapılan yeni hizmet binalarının da açılışını az önce gerçekleştirdik. Dünyada bir benzeri olmayan akademi ve fakültenin açılışını yaptık. Yurtlar da bir taraftan yapılıyor. Bu kadar kısa zamanda bu binalarımızın bitmiş olması. 3 yıllık çalışmanın ardından hizmete almak Cumhurbaşkanı olarak doğrusu gururlandım. Sizlerin vergisiyle sizlerin verdikleriyle biz de bu yatırımları gerçekleştiriyoruz. Son teknolojiyle donatılmış bir tesis oldu. Toplumsal olayla müdahale merkezini de akademimize kazandırdık. Burada alınacak teorik ve pratik eğitim sayesinde kolluk kuvvetlerimiz toplumsal müdahalelerde etkinliklerini artıracaktır. Tamamen yenilenen personel temin merkezi ise başvuru süresinin daha hızlı ve etkin düzenlenmesini sağlayacaktır. Fakültemiz ile diğer birimlerimizin inşasında emeği geçen mimarından mühendisine işçisinden yüklenici firmasına kadar herkesi tebrik ediyorum. Bundan sonra bu kurumları güçlendirmeye, vazifelerini en güzel şekilde yerine getirmeleri için desteklemeye devam edeceğiz. 'ZAFERLERİMİZİ AYRIŞTIRMAK KİMSENİN HADDİ DEĞİLDİR' Şanlı tarihimizin köşe taşlarını manasına ve önemine göre yad ettik. Malazgirt meydanını dolduran binlerce insanımız çok kıymetli mesajlar verdiler. 1071 yılındaki duruşumuzdan hiçbir şey kaybetmediğimiz tüm dünya gösterdik. Malazgirt ruhu dün olduğu gibi bugün de milletimizin yolunu aydınlatmaktadır. Tarih millet, ve vatan şuuru olmayan kimi çevrelerin ortak zaferlerimiz üzerinden yapmak istedikleri sinsi niyetleri iyi biliyoruz. Bu milleti millet yapan zaferleri ayrıştırmak kimsenin haddi değildir. Ülkemize vakit kaybettiren bu tür suni tartışmaların artık geride bırakılması gerekiyor. 'DÜNYANIN İLK 3 ÜLKESİNDEN BİRİ OLDUK' İkinci çeyrekte. 21,7 büyüme sağladık. Savunma sanayi başta olmak üzere dün bize İHA, SİHA AKINCI vermeyenler... Artık hepsi var mı? Var. Daha da güçlenerek devam edeceğiz. Artık savunma sanayinde yerlilik oranını %20'lerden %80'lere çıkardık. AKINCI ile dünyanın ilk 3 ülkesinden biri olduk. Bunları üretmekle kalmıyoruz bir kısmını da dost kardeş ülkelere veriyoruz. 'DİYARBAKIR ANNELERİ TERÖR ÖRGÜTLERİNİN MASKESİNİ DÜŞÜRDÜ' Bölücü terör örgütünü kıpırdayamaz hale getirdik. Nerede saklanırlarsa saklansınlar teröristleri inlerinde bulup imha ediyoruz. Terör örgütlerine katılımı tarihin en düşük seviyesine düşürdük. Diyarbakır annelerinin sürdürdüğü 2 yıllık mücadele terör örgütlerinin maskesini düşürdü. Sadece ciğerparelerine sarılma peşinde olan annelerin asil direnişi sayesinde şimdiye kadar 32 kişi örgütten kaçarak devletimizin ve annelerinin kollarına sığındı. 3 Eylül 2019'dan beri nöbet tutan Diyarbakır Anneleri selamlıyorum. 'EN HIZLI BÜYÜYEN 2. EKONOMİ OLDUK' Tarihimizin en başarılı operasyonları gerçekleştirmekle kalmadık aynı zaman Karabağ'da, Libya'da büyük başarılara imza attık. İnsanlık tarihinin en büyük sağlık krizlerinden biri olan koronavirüste verdiğimiz mücadele ile insanların takdirini kazandık. Büyük bir devlet olduğumuzu tüm dünyaya gösterdik. Türkiye ekonomisi büyüme trendini devam ettiriyor. Bugün açıklanan 2. çeyrek rakamı ise Türk ekonomisinin dinamizmini gücünü bir kez daha ispat etmiştir. Türk ekonomisi 2 çeyrekte 21,7 büyüyerek dünyada en hızlı büyüyen 2. ekonomi oldu. Bu büyüme verisi Türkiye'nin üretim ülkesi olduğu bir kez daha ortaya koymuştur. Sanayi üretimimizi aylık olarak 14 ayda 13 defa artmış olmasına özellikle dikkat çekiyorum. İhracat ise %70 artarak... Son 12 ayda ihracatımız tarihimizde ilk kez 200 milyar doları aştı. Firmalarımızın çoğu yurtdışından aldıkları siparişleri yetiştirememekten çalıştıracak adam bulamamaktan şikayet ediyor. Bu yılın ilk ayında düzenlenen yatırım teşvikleri %30 arttı. Bu teşviklerin hayata geçmesiyle 174 bin kişiye ilave iş sağlamasını bekliyoruz. Vakit yatırım üretim, ihracat ve istihdam için daha iştahlı davranma vaktidir. Her zaman bulamayacağımız bir fırsatla karşı karşıyayız. Biz sadece işimize bakıp hedeflerimize odaklanıyoruz. Törene, TBMM Başkanı Mustafa Şentop, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Jandarma Genel Komutanı Arif Çetin katıldı.

2 yıl önce

MHP'li Yalçın'dan CHP'li Öztrak'a tepki: Bölücü terörizm, bekamız için göç ve mülteci meselesinden daha mı az tehlikeli?

MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın şu ifadeleri kullandı: CHP'li Faik Öztrak, "Göç ve sığınmacı sorunu Türkiye'nin beka sorunu hâline gelmiştir." demiş. Hani Türkiye'de beka sorunu yoktu Faik Efendi? Pes doğrusu! Bu ne ikiyüzlülük! MHP'nin öteden beri üzerine titrediği beka kavramında siyasi çıkar cevheri mi keşfettiniz yoksa? Ya da kalın kafanıza Afgan saksısı mı düştü? 40 yılda binlerce masum insanımızın ölümüne, yüzlerce asker ve polisimizin şehadetine yol açan bölücü terörizm, bekamız için göç ve mülteci meselesinden daha mı az tehlikeli? Göç ve sığınmacı meselesinin içinde barındırdığı tehditlerden en büyüğü yeni bir terörizm dalgası ihtimali değil mi? Yahu CHP'nin eli zilli sözcüleri; bu trajikomik kıvırmalarınız yüzünden milletin midesini bulandırdığınızı görmüyor musunuz? MHP’li Semih Yalçın İP Genel Başkanı Akşener’de tepki göstererek, “Müdire Meral Akşener şimdi de Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun altını oyuyor” ifadelerini kullandı. Zillet ittifakı'nın küçük ortağı İP'in fitne müstahsili Müdiresi, koronavirüsten daha ölümcül bir fısk ve fücur bakterisini CHP’ye bulaştırdı. Müdire Meral Akşener şimdi de Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun altını oyuyor. CHP'de büyük bir liderlik mücadelesi başlamış durumda. Bunun arkasından şiddetli bir iç kavga ve tefrika gelecek. Akşener, İmamoğlu'ndan yana tavır alarak İP'i Meclise taşıyan Kılıçdaroğlu'na alenen nankörlük ediyor. İkinci İP fitnesi CHP'nin içini karıştırmakla kalmayacak, zamanla bir yangın misali bütün zillet cephesini saracak.

2 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan: "2023, Türkiye'nin ve Türk milletinin yeniden şahlanışının sembolüdür."

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şöyle; Medya Özel Ödülleri kapsamında son yıllarda kaybettiğimiz değerlerin isimlerinin yaşatılıyor olması da önemli bir vefa örneğidir. Tüm medya mensuplarımızı rahmetle yad ediyorum. Özgür, sorumlu ve milli basın milletimizin aydınlık yarınlara ulaşma mücadelesinin en önemli destekçilerinden biridir. Ülkemizin dört yanında dişini tırnağına takarak çeşitli mecralarda görevlerini yürüten tüm medya mensuplarımıza teşekkür ediyorum. Hakikatin, hakkın, hukukun, özgürlüğün, insana dair her özlemin savunucusu olarak gördüğüm medya mensuplarımızın her birine başarılar diliyorum. Siyasi hayatımız boyunca hep yakın mesai içinde olduğumuz basınımızla inşallah daha nice yolları birlikte yürüyeceğiz. Anadolu basını demokrasinin beslenmesi ve sağlıklı işlemesi bakımından hayati öneme sahiptir. Hem halkımızın vaktinde ve doğru bilgilenmesi hem de idarecilerin halkın gündemini sağlıklı takip edebilmesi bakımından medyamız yeri doldurulamayacak bir görev ifa ediyor. Genel olarak basın özellikle de Anadolu basını işte bu yönüyle mutlaka desteklenmesi ve teşvik edilmesi gereken bir vazife görüyor. Tüm bu misyonların hakkıyla ifası, meslek ahlakından taviz vermeden ve sorumluluk bilinci içerisinde yürütmesine bağlıdır. Her şeyin küreselleştiği, dijitalleştiği, teknolojik mecralara evrildiği bir dönemde insanın sosyal çevresiyle hala merkezde tutan sahiciliğin son kalesi, işte bu anlayışla çalışan basın olacaktır. Bir insanın ölümünü trajedi, bir milyon insanın ölümünü istatistik olarak gören zihniyetin dünyamızı istila etmeye başladığı dönemde siz her bir insanı ayrı bir değer gören yaklaşımla farkınızı ortaya koyabilirsiniz. Sosyal medya gibi sinsiliğin çıkarcılıkla karıştığı mecraları zapturapt altına alacak olan da yine sizin gayretinizdir. Gücünü insandan alan, malzemesi de muhattabı da insan olan Anadolu basınımız kendini bu doğrultuda ne kadar geliştirirse geleceğine o derece güvenle bakabilir. Medyamızın yüz hatları, tüm değerleri, tarihi, kültürüyle milleti aşağılayan mankurtlar değil, bu millete hizmet etmeyi en büyük şeref kabul edenlerdir. Tartışmanın bir tarafında icraatlarının eleştirilmesinden hoşlanmayan yönetimler, diğer tarafında ise belli çıkar çevrelerinin aparatı olmakla itham edilen basın vardır. Avrupa ve Amerika'daki basının ortaya çıkış ve gelişme süreciyle bizdeki serencanmı arasındaki keskin fark açıkça görülmektedir. "DARBECİNİN YANINDA SAF TUTANLAR MİLLİ HAFIZAMIZIN KARA KAPLI DEFTERİNE MİMLENEREK İŞLENMİŞTİR" Basının önemli bir kısmının sergilediği onurlu yaklaşım tarihimize şanla, şerefle kaydedilmiştir. Aynı şekilde, 27 Mayıs, Yassıada yargılamaları, muhtıralar,12 Eylül, 28 Şubat gibi dönemlerde darbecinin yanında saf tutanlar da milli hafızamızın kara kaplı defterine mimlenerek işlenmiştir. Milletimiz darbecilere ve onların yaptığı insanlık dışı işlere kılıf bulmaya çalışanları unutmadı, unutmayacak. Her türlü riski göze alarak mücadele eden gazetecileri de bu millet unutmadı, unutmayacak. Türkiye'nin son 2 asrı sadece basın değil, her alanda arayışlarla, keskin yol ayrımlarıyla geçmiştir. Topraklarımıza sahip olamayanlar, ruhumuzu işgal etmek, bizi biz yapan her şeyi elimizden almak için dışarıdan ve içeriden nice yollara, yöntemlere başvurdular. Tek parti faşizmi, darbeler, vesayet, siyasi, sosyal ve ekonomik krizler bu zorlu mücadelenin farklı dönemlerdeki tezahürleridir. "YÖNLENDİREBİLECEKLERİ BİR TÜRKİYE OLMADIĞINI GÖRDÜLER" Bizi yeniden yapılanan küresel düzenden dışlamak için var güçleriyle çalışıyorlar. Ama bu defa farklı bir Türkiye ile karşı karşıyalar. Artık sosyal dinamiklerini diledikleri gibi yönlendirebilecekleri bir Türkiye olmadığını gördüler. Bölgesinde hem sahadaki varlığıyla, hem masadaki gücüyle söz sahibi bir Türkiye olduğunu yaşayarak kabullendiler. Haksızlıklara, adaletsizliklere meydan okuyan, mazlumların ve mağdurların umudu bir Türkiye fotoğrafının yükseldiğini fark ettiler. Altyapısını tamamlamış, yatırım, istihdam, büyüme hedefiyle 2023'e yürüyen bir Türkiye hakikati attıkları her adımda karşılarına çıktı. "TUZAKLARIN TAMAMINI BOZDUK" Ekonomisi birkaç milyar dolarlık spekülasyonlarla yerle yeksan olan, siyaseti birkaç ihtiraslı aktörle kaosa sürüklenebilen, güvenliği 3-5 teröristle tehlikeye düşürülebilen, sanayisi dışa bağımlı, ticareti hacimsiz, turizmi kısır, toplumsal fay hatları faal, her tarafı lime lime dökülen bir Türkiye özlemiyle yanıp tutuşanlar elbette hala mevcut. Son 7-8 yıldır buldukları her fırsata sarıldılar. Ama milletimizin yardımıyla bu tuzakların tamamını bozduk. Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçiş gibi önemi ve anlamı ileride çok daha iyi anlaşılacak olan tarihi bir yönetim reformunu hayata geçirdik. Demokrasinin, hukuk devletinin, özgürlüklerin kurallarını kendi çıkarları doğrultusunda eğip bükenlerin, buram buram riyakarlık kokan sözleri ve tavırları artık işe yaramıyor. "2023 TÜRK MİLLETİNİN YENİDEN ŞAHLANIŞININ SEMBOLÜDÜR" Göçten iklim değişikliğine, terörden salgın krizine kadar dünyanın ve insanın tamamını ilgilendiren her yeni sınamada kendilerini gelişmiş olarak nitelendirenlerin aslında ne kadar zayıf oldukları anlaşıldı. Türkiye olarak bu sınamalar karşısında verdiğimiz başarı imtihanla hesaplar sürekli yeniden yapılmaya başlandı. Bugün, büyük ve güçlü Türkiye'nin inşası yolundaki en önemli durağımız 2023'ün eşiğindeyiz. Verdiğimiz büyük ve güçlü Türkiye mücadelesinde hep yanımızda olan Anadolu medyasının desteğini girdiğimiz bu son süreçte daha güçlü şekilde göreceğimize inanıyorum. Bu mesele ne Tayyip Erdoğan'ın kişisel meselesidir, ne parti meselesidir. 2023 Türkiye ve Türk milletinin yeniden şahlanışının sembolüdür. 2071 Anadolu'nun ebedi vatanımız olduğunu bir kez daha ilan ettiğimiz yıl olacaktır. 2053 sahip olduğumuz tarihe sıkı sıkı sahip çıkmamızın göstergesidir. 2071 Anadolu'nun ebedi vatanımız olduğunu bir kez daha ilan ettiğimiz yıl olacaktır. 2053 sahip olduğumuz tarihe sıkı sıkı sahip çıkmamızın göstergesidir. Dünyanın terör, göç, iklim değişikliği, kıtlık, yeni nesil teknolojiler gibi çok girift meselelerle uğraştığı dönemde hiç kimsenin bizi yeniden kendi iç çekişmelerimize gömmesine izin veremeyiz. Geçtiğimiz 19 yılda 81 vilayetimizin tamamını eğitimden sağlığa, ulaşımdan sanayiye, enerjiden spora her alanda gerçekten çok iyi bir altyapıya kavuşturduk. Sahip olduğumuz altyapı üzerinden ihtiyacımız olan asıl büyük sıçramayı yapabileceğimiz bir döneme girdik. Bu imkanı en iyi şekilde değerlendirebilmek için istikrar ve güven ikliminden taviz vermememiz gerekiyor. Mersin'de cuma günü yine gençlerimizle beraber olacağız. Milletimiz için hiçbir hayalleri, devletimiz için hiçbir programları olmayanların kendi ideolojik saplantıları uğruna bu güzel tabloyu tersine çevirmesine rıza gösteremeyiz. İnşallah cuma günü nükleer santralimizi yerinde gidip ziyaret edeceğiz, geldiği safhayı göreceğiz ve 2023'e inşallah nükleer santralin ülkemize kazandırıldığını da göreceğiz. Medya kuruluşlarımıza ve mensuplarımıza bu tarihi süreçte çok önemli görevler düşüyor.

2 yıl önce

Squid Game dizisinin sonu ilk bölümden belliymiş

Squid Game'i yeniden izleyen Netflix kullanıcıları dizinin sonunu ilk bölümde açık eden devasa ipucunu fark etti. Independent Türkçe'de yer alan habere göre; Kore dizisi, 17 Eylül'de yayımlanmasından bu yana 111 milyon hanede izlenmesiyle Netflix'in en başarılı programlarından biri haline geldi. Bu, ilk 28 gününde 82 milyon hanenin izlediği Bridgerton'ı geride bırakan Squid Game'i, Netflix'in şimdiye kadarki başlangıçta en çok izlenen dizisi yapıyor. Squid Game'i bitirenler şimdi ikinci sefer izlemek için geri dönüyor ve artık dizinin nasıl bittiğini bilerek yeni detayları fark ediyor. Aslında, büyük şaşırtmaca ileride ne olduğunu bilince epey aşikar hale geliyor. Bundan sonrası büyük spoiler içerir, bizden uyarması "Yaşlı Adam" olarak anılan Oh Il-nam (Oh Yeong-su) karakterinin aslında ölümcül yarışmaların arkasındaki beyin olduğu son bölümde ortaya çıkıyor. 6. bölümde bilye oyununu kaybettikten sonra Oh Il-nam'ın ölmüş olduğu sanılıyor ancak finalde geri dönüyor ve burada Seong Gi-hun'a (Lee Jung-jae) kendisine beyin kanseri teşhisi konduktan sonra oyunları yarattığını açıklıyor. Oh Il-nam bunu "yaşadığını hissetmek" amacıyla yapmış. Bunu akılda tutarak Oh Il-nam'ın "Kırmızı Işık, Yeşil Işık" oyunu sırasındaki davranışını izlemek olayları tamamen yeni bir gözle değerlendirmeyi sağlıyor. Robot arkasını döndüğünde hareket algılarsa kendisini vuracak olmasına rağmen Oh Il-nam çok az korkuyla koşuyor. Aslında bir aşamada gerçekten hareket ediyor ancak robot onu öldürmeyi başaramıyor ve oyunun tüm zaman boyunca yaratıcısını koruduğunu kanıtlıyor. Squid Game'in yıldızlarından biri, dizinin büyük başarısının ardından yaptığı bir paylaşımla Instagram takipçilerini şaşkına uğratmıştı.

2 yıl önce

Bolu Belediyesi'ne 'ırkçılık' soruşturması!

Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu'ndan yapılan açıklamada, Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan'ın, belediyede kıyılacak nikahlarda yabancı uyruklu ve ilk evliliğini sonlandırarak yeniden evlenmek isteyen kişiler açısından yeni ücret tarifelerine ve yine yabancı uyruklu kişiler için su faturası ve katı atık vergisi başta olmak üzere bazı ücretlere 10 kat zam yapılacağını belirttiği hatırlatıldı. Söz konusu açıklamaların, misyonu insan haklarını korumak ve geliştirmek, ayrımcılığı önlemek ve kişilerin eşit muamele görmesini sağlamak olan Kurum tarafından yakından takip edildiği vurgulanan açıklamada, dün Belediye Meclisinde yabancılara uygulanan su ücret tarifesinin dolar kuru üzerinden uygulanması ve yabancı uyruklu kişilerin nikah ücretlerinin 100 bin lira olması yönünde oy çokluğuyla karar alındığı aktarıldı. Açıklamada, şunlar kaydedildi: "6701 sayılı Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu Kanunu'nun 9'uncu maddesinin birinci fıkrasının (g) bendine göre, 'ayrımcılık yasağı ihlalleri'ni resen veya başvuru üzerine incelemek, araştırmak, karara bağlamak ve sonuçlarını takip etmek Kurumun görevleri arasında sayılmaktadır. Aynı Kanunun 5'inci maddesi uyarınca 'kamusal ve özel alanda hizmet sunan gerçek ve tüzel kişilerin yürüttükleri faaliyetler bakımından bu hizmetlerden yararlanmakta olan veya yararlanmak üzere başvurmuş olan kişiler aleyhine ayrımcılık yapılması' yasaklanmış olup Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurulunun 23 Kasım 2021 tarihli kararı uyarınca Bolu Belediye Meclisi kararı hakkında resen inceleme başlatılmıştır.

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11