19 Nisan Cuma 2024
4 yıl önce

Cezayir'in Yeni Cumhurbaşkanı Abdulmecid Tebbun

Cezayir'de eski Başbakan Abdulmecid Tebbun, cumhurbaşkanlığı seçimi birinci turunda oyların yüzde 58'ini alarak yeni cumhurbaşkanı seçildi.

3 yıl önce

Cezayir'deki siyasi partiden dikkat çeken yorum: Fransa'nın Afrika'da yaptıkları işgal dönemindekilerden beter

cezayir, fransa, afrika, sömürge, işgal, barış toplum hareketi, nijer, fransa cumhurbaşkanı emmanuel macron, fransa dışişleri bakanı jean-yves le drian

2 yıl önce

Macron'un sömürge çıkışı Cezayirlileri kızdırdı: 500 Fransız şirketle ilişkileri kesecekler

Cezayirli Müteahhitler Cemiyeti yaptığı açıklamada, 500 Fransız kuruluşuyla ithalat ve ihracat ilişkilerini kesme girişimini başlatan tüm ekonomik kuruluşlara teşekkür etti. Cemiyetin "Cezayir'in tarihi ve imajına zarar veren her şeye karşı olduğu" ifade edilen açıklamada, Fransız Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un açıklamalarının da kınadığı vurgulandı. Cemiyet ayrıca, Fransa ile ekonomik ilişkilerin yeniden gözden geçirilmesi çağrısı yaptı. Açıklamada, Cezayirli Müteahhitler Cemiyeti'nin tüm yerel kuruluşlarla, Cezayir'e saygılı olmayan herhangi bir devletle ülke içinde ekonomik tüm ilişkileri koparmak üzerine ulusal bir sivil toplum kuruluşu oluşturmak üzerine çalışma yürüttüğü duyuruldu. Söz konusu cemiyet inşaat, sulama ve genel ticari alanda 2 bin kadar firmayı bünyesinde barındırıyor. Daha önce Cezayir'deki Fransız Büyükelçiliği, ülkeye 6 bin Fransız şirketinin ürün ihraç ettiğini açıklamıştı. Macron'dan Fransa'nın Cezayir'deki sömürge tarihine ilişkin tartışmalı açıklamalar Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un 2 Ekim Cumartesi günü Le Monde gazetesinde yer alan Cezayir'e yönelik suçlayıcı ifadeleri, iki ülke arasındaki gerginliği yeniden tırmandırdı. Cezayir'de "askeri-siyasi bir sistemin hüküm sürdüğünü ve ülkenin resmi tarihinin tamamıyla yeniden yazıldığını, gerçeklere dayanmadığını ve Fransa'ya düşmanlık üzerine inşa edildiğini" ileri süren Macron, "Cezayir'in bir ulus olarak inşası, izlenmesi gereken bir fenomendir. Fransız sömürgesinden önce Cezayir ulusu var mıydı? Soru bu. (Cezayir'de) Daha önce sömürgeler vardı. Türkiye'nin Cezayir'de oynadığı rolü ve kurduğu hakimiyeti tamamen unutturabilmesi beni büyüledi ve tek sömürgecinin biz olduğumuzu açıklamak, bu harika. Cezayirliler buna inanıyor." ifadelerini kullanmıştı. Bunun üzerine Cezayir Cumhurbaşkanlığından yapılan yazılı açıklamada, Macron'un ifadeleri "Fransız sömürgeciliğine karşı direnen 5 milyondan fazla şehidin anısına yönelik kabul edilemez bir hakaret." şeklinde nitelendirilmiş ve kınanmıştı. Cezayir Cumhurbaşkanı Abdulmecid Tebbun'un, ülkesinin Paris Büyükelçisi Muhammed Anter Davud'u istişare için derhal geri çağırdığı bildirilmişti. Ayrıca Cezayir'in hava sahasını Fransız askeri uçaklarına kapattığı duyurulmuştu.

1 yıl önce

Macron'a Cezayir'de büyük şok! Apar topar aracına bindirildi

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un, Cezayir'de kalabalığı selamlamak istediği sırada protesto edildi. Fransız basınındaki haberlere göre Macron, ülkenin kuzeybatısında Akdeniz'e kıyı Oran şehrinde gençlerle kaynaşmak için tarihi müzik dükkanı "Disco Maghreb"i ziyaret ederek burada küçük bir kutlamaya katıldı. MACRON'A PROTESTO ŞOKU Dükkandan çıkışta güzergahı üzerinde toplanan kalabalığı selamlamak isteyen Macron, Cezayirlilerin protestolarıyla karşılaştı. BFMTV'nin Twitter hesabından yayımladığı görüntülerde, Macron'un, kalabalık korumaları eşliğinde halkı selamlamaya çalıştığı görülüyor. Fransız cumhurbaşkanı, kalabalığın içine doğru yürüdüğü sırada "Yaşasın Cezayir", "Bir, iki, üç, Cezayir çok yaşa" sloganları yankılanmaya başlıyor. APAR TOPAR ARACINA BİNDİRİLDİ Görüntülerde beyaz saçlı bir kişinin Macron'a "Buradan defol git. Cezayir çok yaşasın." dediği duyuluyor. Protestolardan sonra korumalarının Macron'u apar topar araca bindirmeye çalışması dikkati çekiyor. Fransız basınına göre Emmanuel Macron, ziyaretini kısa keserek şehirden ayrıldı. RMC'nin Elysee Sarayı kaynaklarına dayandırdığı haberde, "Macron'un yurt dışı seyahatlerinde ortamı hissetmek için halkla iç içe olmayı hep tercih ettiği, başkent Cezayir'de koşullar el vermeyince bunu Oran'da yapmak istediği" belirtilerek protesto edenlerin yanı sıra Macron'un sevenlerinin de orada olduğu ileri sürüldü. ÇÖZÜM BEKLEYEN TARİHİ SORUNLAR Fransa Cumhurbaşkanı Macron, Cezayir ve Fransa arasında uzun süredir yaşanan diplomatik krizden sonra 25 Ağustos'ta ülkeye yaptığı ziyaretinde, iki ülkeden ortak tarihçilerin yer alacağı sömürge dönemi arşivleri üzerinde çalışacak ortak bir komite kurulması kararını aldıklarını açıklamıştı. Cezayir ile Fransa, yıllardır Fransız yetkililerin vermeyi reddettiği Cezayir arşivi ve Paris'teki İnsan Müzesi'nde bulunan halk devrimi liderlerinin kafataslarının iadesi başta olmak üzere, olağanüstü 4 tarihi dosyayı müzakere ediyor. Cezayir makamlarına göre, üçüncü dosya Fransa'nın 1960-1966 yıllarında Cezayir çölünde gerçekleştirdiği nükleer denemelerin kurbanları için tazminat, dördüncü dosya ise Bağımsızlık Savaşı (1954-1962) sırasında kaybolan 2 bin 200 kişinin akıbetinin açıklığa kavuşturulmasıyla ilgili. Fransa, sömürgeciliğe karşı halk direnişinin sembol isimlerinden bazılarının kafataslarının 2020'de teslim edilmesi dışında Cezayir'in hiçbir talebine yanıt vermedi.

1 yıl önce

Bakan Soylu: Bir PKK'lı teröristi ikna ederek adalete teslim etmek üzere Cezayir'den getiriyoruz

Dokuz Eylül Üniversitesi 2022-2023 Akademik Yılı Açılışı nedeniyle Sabancı Kültür Merkezi'nde düzenlenen törene katılan Soylu, Türkiye'nin ilk kez etrafındaki coğrafyaya uzanan, kendisini ifade eden, sorunlara, geçmişine sırtını dönmeyen, çoğulculuğu bir fırsat olarak gören bir tabloyla tarihi bir fırsat yakaladığını vurguladı. Bundan yüz yıl sonra bu dönemde yakalanan fırsatın tartışılacağını anlatan Soylu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Eğer biz 21. asrın başından itibaren Recep Tayyip Erdoğan'ın ortaya koyduğu iradeyle birlikte savunma sanayisini yüzde 20'den 80'e çıkarmasaydık bugün Hatay, Gaziantep, Kilis, Şanlıurfa, Kızıltepe, Nusaybin'de... Afrin'den Hakurk'a kadar, karşı tarafta da Tel Abyad'dan Resulayn'a kadar füzelerle, bombalarla sınır bölgelerimizdeki insanların hayatı zindana dönmüş olacaktı. Zeytin Dalı Harekatı ile beraber Amerika, Kanada hepsi bize ambargo koydular, bize 'giremezsin' dediler. Peki biz niçin girmek istedik? Karşı taraftaki terör örgütünün, sınırlarımızı ve ülkemizi taciz etmesinin engellenmesini sağlayabilmek, oradaki insanlarımızın can ve mal güvenliğini temin etmek için girdik. Başka bir şey için değil. Peki ne yaptılar? İnsansız hava araçlarının kameralarını Kanada ambargoladı. Almanya, 'benim verdiğim tanklarla giremezsin', Amerika 'benim verdiğim mühimmatları orada kullanamazsın' dedi. Endişelenmedik mi, endişelendik doğru. Ama başka bir şey yaptık. Bu ülkenin gücünü bir kez daha sınadık ve kazandık. Genç mühendisler, Amerika'nın, Kanada'nın, Avrupa'nın vermediğini bir ay içerisinde ürettiler ve Türkiye'ye Afrin'de bir terör örgütünü tasfiye etme zaferini kazandırdılar." Türkiye'nin terörle mücadelede 15 Temmuz'dan sonra konsept değişikliğine gittiğini, terör örgütünün havzasının daraltıldığını anlatan Soylu, 2014 yılında terör örgütüne katılan sayısının 5 bin 558 iken bugün 41'e indiğine dikkat çekti. "PKK, bir kadın örgütüdür" Bugün kayyum yöneticilere itiraz edenlerin bulunduğunu, geçen hafta Diyarbakır'ın ilçelerini ziyaret ettiğini, altyapılarının Anadolu'nun birçok ilçesinden daha iyi hale geldiğini gördüğünü aktaran Soylu, şunları kaydetti: "PKK, bir kadın örgütüdür. Kadın örgütü olmasının temelinde birçok kendi adına sosyoloji, felsefesi de vardır. Sadece terörle mücadeleyi değil terörizmle mücadeleyi ortaya koyan bir anlayışı sergiledik. Bunun devam etmesinin sonucudur. PKK ile ilgili yeni bir iş başlattık. Annelerin, babaların, ailelerin, kardeşlerin üzerinden on binlerce insanla görüşerek... Şu anda Cezayir'den bir PKK'lı teröristi ikna ederek adalete teslim etmek üzere getiriyoruz. 2016'nın başında terör örgütüne katılmış, 2019, 2020 yıllarında Cezayir'e gitmiş. Annesiyle irtibat kurduk ve getirdik. " Teröristlere annelerinin "teslim ol" mesajlarını iletmek üzere de çalışma yaptıklarını dile getiren Soylu, "Biz karar verdik, 29 Ekim 2023 tarihinde Türkiye'de bir tek terörist kalmayacak. Bunun için bütün mücadeleyi yapıyoruz. Artık Türkiye, kendi içerisindeki bu PKK terör hadisesini tamamlamış ve bitirmiş olacak. Belki bizim, Cumhuriyet'in ikinci asrına bırakabileceğimiz en önemli olgulardan bir tanesi de budur." diye konuştu. Bu mücadelede elde edilen başarının arkasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, Türkiye'nin terörle mücadelesini profesyonelleştirmesinin önemli payının bulunduğuna dikkati çeken Soylu, doğu ve güneydoğunun kalkındırılmasının da bu çalışmanın bir boyutu olduğuna işaret etti. Türkiye'deki terörist sayısının 120'nin altına düştüğünü söylediğini, ancak bu rakamın daha da aşağıya indiğini vurgulayan Soylu, "İnşallah onu da belli bir rakamdan sonra söylemiş olacağım." ifadesini kullandı. Göç konusundaki çözüm önerileri Soylu, Cumhuriyet'in birinci asrının yaşayanlarının ve evlatlarının onu ikinci yüzyıla taşıdıklarını, bunu da ciddi küresel sorunları olan, istikrar timsali gelişmiş ülkelerin bile istikrar sorunları yaşadığı bir yüzyılda yaptıklarını belirtti. Türkiye'nin çevresindeki ülkelerde yaşanan sorunları anlatan Soylu, dünyanın dört temel krizi bulunduğunu, bunların salgın, enerji krizi, göç ve bunların getirdiği ekonomik meseleler olduğunu aktardı. Bakan Soylu, göç krizinin daha yeni başladığını belirterek, göç veren ülkeler zengin olmadan, oralardaki sorunlar sona ermeden sorunun bitmeyeceğini söyledi. Dünyadaki zengin ülkelerin, göç sorununu yerinde çözebilecek imkana sahip olmasına rağmen bunu yapmadığını, büyük devletlerin göç politikasında küresel bir öneri getiremediklerini kaydeden Soylu, şöyle devam etti: "Dünyada göç politikasıyla ilgili en gerçekçi, en temel çözümleri ve önerileri Recep Tayyip Erdoğan ve Türkiye koymuştur. Çok net. 2011 yılından itibaren politikasız hiçbir adım atmadık. Türkiye'ye gelenlerin biyolojik verileri dahil olmak üzere geldiği kamplar dahil olmak üzere sınır ötesinde nerede onları tutabileceğimize yönelik yaptığımız planlamalar dahil olmak üzere. İstihdama nasıl katlanabileceğini ortaya koymak üzere. Sadece bu yıl şu ana kadar 2,5 milyon insana kendi ülkelerine dönene kadar uyum eğitimi vermek dahil olmak üzere. Düzensiz göçle mücadele, düzenli göçle ilgili ve uyumla ilgili strateji belgeleri ve politikalar dahil olmak üzere, çıkarılan kanunlar olmak üzere Türkiye, Avrupa'dan, dünyadan çok daha bilinçli, çok daha stratejik adımlar atmıştır. Avrupa ancak günde 9 bin kişinin geçtiği 2015 yılının sonunda Suriye'deki savaşın sonuçlarını anlayabildi."

1 yıl önce

PKK/KCK terör örgüt mensubu Cezayir'den getirildi

Bakanlıktan yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi; Emniyet İstihbarat Başkanlığı koordinesinde Muş İl Emniyet Müdürlüğü tarafından yapılan ikna çalışmaları sonucu bir örgüt mensubunun Cezayir'den özel ekip eşliğinde ülkemize getirilerek teslim olması sağlandı. Dışişleri Bakanlığı ile kurulan koordine sonucu Cezayir Büyükelçiliği'nin temaslarıyla ülkemize getirilen örgüt mensubunun 2016 yılında örgüte katıldığı ve son olarak Suriye'de faaliyet gösterdiği tespit edildi. Böylelikle; 2022 yılı içerisinde sadece ikna yoluyla ülkemize teslim olan örgüt mensuplarının sayısı 107'ye yükseldi.