19 Nisan Cuma 2024
2 yıl önce

Adnan Oktar Örgütünün siyasi ayağı Kılıçdaroğlu ve CHP mi? Dilipak CHP’ye kalkan oldu: “Bu işi fazla kurcalamayın, ucu her yere çıkar”

Akit’in haberine göre; Adnan Oktar suç örgütünün siyasi ayağı tartışmaları CHP yönetimine ve Kemal Kılıçdaroğlu’na kadar uzandı. CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel’in mecliste yaptığı basın toplantısında Adnan Oktar Suç Örgütü ile bağlantılı bazı isimleri açıklamıştı. Ancak, Adnan Oktar'ın 'Kedicikler' diye adlandırılan bazı kadın üyelerinin sık sık CHP'li isimlerle buluştuğu ortaya çıktı. Sık sık biraraya geliyorlardı Adnan Oktar Suç Örgütü'nün siyasi ayağı kim? tartışmaları devam ederken, bu sorulara cevap verir nitelikte fotoğraflar ortaya çıktı. Örgütün “kedicikler” olarak adlandırılan kadınlar grubunun sık sık CHP’li önemli isimler ve Kılıçdaroğlu ile görüştüğü tespit edildi. Son görüşme ise CHP’li Maltepe Belediyesi’nde gerçekleşti. Şimdi kamuoyu şu sorulara cevap arıyor Şimdi kamuoyu şu sorulara cevap arıyor. Kılıçdaroğlu ve CHP’li bazı yöneticiler, Adnan Oktar Suç Örgütü üyesi kediciklerle ne konuşuyordu? Kılıçdaroğlu Adnan Oktar örgütünden gizli bilgi ve belgeler aldı mı? Örgüt ve CHP arasında nasıl bir ilişki var? Adnan Oktar Suç Örgütü’nün izini süren CHP’li Özgür Özel, CHP’deki kedicik sempatizanlarını da yakın takibe alacak mı? Dilipak CHP’ye kalkan oldu Öte yandan sosyal medya hesabı Twitter’dan paylaşımda bulunan Dilipak CHP’ye kalkan oldu. Dilipak, “Bu işi fazla kurcalamayın, ucu her yere çıkar. Orduya da, cemaat yapılarına da, sağı solu, alevisi sünnisi yok. her yere.. Patlarsa herkes altında kalır. Bu dün de böyleydi. karşınızda birinin fantezilerinden ibaret bir oluşum yok :( !?” dedi.

2 yıl önce

MHP'li Akçay'dan ağır sözler: PKK destekçisi CHP’li Özgür Özel

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, milli ve manevi değerler ekseninde kutuplaşmanın milli birlik ve dayanışma ruhuna zarar vereceğini ifade ederek, “Türkiye laik, sosyal ve hukuk devletidir. Millet, Müslümandır. Ne dinimize laf söyletiriz, ne de Cumhuriyet’in Laiklik sütununu kırdırırız.” demişti. MHP Liderinin bu açıklamasından rahatsızlığını dile getirerek “Devlet Bey kimlerle beraber?” diye soran CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel'e MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay'dan yanıt geldi. CHP’li Özgür Özel'in PKK destekçisi olduğunu öne süren Akçay, "Siyasi ikiyüzlülük ve yalan görmek istiyorsa genel başkanı Kılıçdaroğlu’na bakmalıdır." diye konuştu. MHP'li Erkan Akçay'ın Twitter hesabından yaptığı açıklaması şu şekilde; "HER MESELEYİ BAHANE EDEREK ÜLKEMİZİ KAOSA SÜRÜKLEMEYE ÇALIŞMAKTALAR" "Gezi olayları, 6-8 Ekim kalkışması, hendek terörü, 15 Temmuz hain darbe girişimi ile Türkiye’yi ele geçiremeyen küresel güçler, şimdi de ekonomik operasyonlar ve kuşatma politikalarıyla milli çıkarlarına sahip çıkan Türkiye’ye diz çöktürmeye çalışmaktadır. Cumhur İttifakı bu ekonomik operasyonlar ve kuşatma politikalarıyla mücadele ederken zillet ittifakı; Türkiye düşmanları ve terör örgütleriyle işbirliği yapmakta, küresel güçlerin taşeronluğunu yaparak Türkiye’nin milli meselelerine muhalefet etmektedir. Küresel güçlerin taşeronluğunu yapan zillet ittifakı, covid 19 salgınından mülteci meselesine, ekonomik sorunlardan doğal afetlere kadar her meseleyi bahane ederek ülkemizi istikrarsızlaştırmaya, kaosa sürüklemeye çalışmaktadır. İnanç, mezhep, etnik aidiyet, dil ve köken üzerinden gerilim yaratarak Türk Milletini bölmeye ve buradan siyasi rant elde etmeye çalışan zillet ittifakı, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş değerlerine ve Türk Milletinin milli ve manevi değerlerine açıkça savaş açmıştır. Değil mi? "TÜRKİYE LAİK, SOSYAL VE HUKUK DEVLETİDİR" Liderimiz, Milli ve manevi değerler ekseninde kutuplaşmanın milli birlik ve dayanışma ruhuna zarar vereceğini ifade ederek, “Türkiye laik, sosyal ve hukuk devletidir. Millet, Müslümandır. Ne dinimize laf söyletiriz, ne de Cumhuriyet’in Laiklik sütununu kırdırırız.” demiştir. Terör örgütleri ve Türkiye düşmanlarıyla işbirliği deşifre olan, taciz, tecavüz skandallarıyla çalkalanan ve politika üretemeyen CHP, her sıkıştığında yalan, iftira ve çarpıtmalarla MHP’ye ve Liderimize saldırmaktadır. PKK destekçisi CHP’li Özgür Özel, Liderimiz Sayın Devlet Bahçeli’nin bu açıklamasından rahatsızlığını dile getirerek “Devlet Bey kimlerle beraber?” diye sorabilme gafletinde bulunmuştur. "CHP'NİN YİNE DİN DÜŞMANLIĞI MI HORTLADI?" Yalan, iftira ve çarpıtmada sınır tanımayan CHP’li Özgür Özel’e sormak gerekir: Liderimizin bu açıklamasından neden rahatsız oldunuz? Milli ve manevi değerler ekseninde kutuplaşmanın milli birlik ve dayanışma ruhuna zarar vereceğini ifade etmesinden mi? Yoksa “ Türkiye laik, sosyal ve hukuk devletidir. Millet, Müslümandır. Ne dinimize laf söyletiriz, ne de Cumhuriyet’in Laiklik sütununu kırdırırız.” sözünden mi? Hayrola ne oldu? Yine CHP’nin din düşmanlığı mı hortladı? “Önce ülkem ve milletim” diyen Liderimiz Sayın Devlet Bahçeli’nin ve partimiz MHP’nin safı belli, tarafı belirgindir. Sevdamız millettir. Ne istiyorsak Türk Milleti içindir! Ne amaçlıyorsak Türk Milletinin lehinedir. CHP ise; PKK, YPG, FETÖ, HDP ve Türkiye düşmanları ile birlikte saf tutmuştur. HDP ile yatıp PKK ile kalkan, FETÖ’yü sahiplenip Türkiye düşmanlarının taşeronluğunu yapan CHP, Kandil, Pensilvanya ve Beyaz Saray’dan iktidar dilenmektedir. Atatürk’e hakaret eden, Yunan kazansaydı diyen zihniyet ile terör örgütleriyle işbirliği yapan, Cumhuriyetin değerlerine savaş açan, Atatürk düşmanlarını milletvekili ve il başkanı yapan CHP arasında ne fark vardır? CHP bu haliyle fesli deli Kadir’in siyasetteki Fes’siz uzantısıdır. "ZİLLET İTTİFAKI, TERÖR ÖRGÜTLERİNİN UMUDUDUR" CHP’li Özel, Liderimizin zillet ittifakına ilişkin eleştirilerine “milletin umudu bu ittifakta” demiş. Evet, zillet ittifakı birilerinin umududur. Ama bu Türk Milleti değildir. Zillet ittifakı; küresel güçlerin, Türkiye düşmanlarının ve terör örgütlerinin umududur. Türkiye’ye diz çöktürmeye çalışan küresel güçler ve terör örgütleri dört gözle zillet ittifakını iktidara getirmeye çalışmaktadır. Çünkü zillet ittifakı bunların son umududur. CHP’li Özel siyasette ikiyüzlülük görmek istiyorsa önce aynaya sonra da Kılıçdaroğlu’na bakmalıdır. CHP’li Özel’e sormak gerekir: CHP’yi Atatürk kurdu diyeceksin, bu partiden milletvekili olacaksın, her sıkıştığında Atatürk’ün arkasına saklanacaksın, sonra da Atatürk’ün annesine küfreden haini ölüm yıl dönümünde rahmetle anacaksın. Bu ne riyakarlıktır? CHP’yi Atatürk kurdu diyeceksin, bu partiden milletvekili olacaksın, sonra da “Biz Kılıçdaroğlu’nu genel başkan yaparak Dersim ile helalleştik, yüzleştik.” diyerek isyancı hainlere sahip çıkıp Atatürk’ü katliam yapmakla suçlayacaksın. Bu ne ikiyüzlülüktür! "GÖNLÜNÜN HDP'DE OLDUĞUNU BİLİYORUZ" PKK terör örgütünün taleplerini kanun teklifi olarak Meclise taşıyan, İmralı Canisinin açılım sürecine hukuki zemin kazandırmaya yönelik talebi doğrultusunda TBMM İçtüzük Değişiklik Teklifi veren CHP’li Özel, sahil kesimlerinde milliyetçilikten dem vurmaktadır. Türk Milletinin tepki göstermesi üzerine HDP ile ittifakı yapmadıkları yalanını söyleyen CHP’li Özel, CHP ile HDP’nin ittifakı deşifre olunca da “biz gönül ittifakı yaptık” demektedir. Gerçi biz senin gönlünün aslında HDP’de olduğunu zaten biliyoruz. CHP’li Özgür Özel siyasi ikiyüzlülük ve yalan görmek istiyorsa genel başkanı Kılıçdaroğlu’na bakmalıdır. Kimse siyasi ikiyüzlülükte ve yalan söylemekte Kılıçdaroğlu’nun eline su dökemez. Atatürkçülük ve ulusalcılık konusunda mangalda kül bırakmayacaksınız, sonra da CHP’deki Atatürkçüleri ve ulusalcıları tasfiye edip, terör yandaşları ve Türkiye düşmanlarını CHP yönetimine getireceksiniz. Atatürkçülükten bahsederken Atatürk’e en ağır hakaretleri yapanları CHP’den genel başkan yardımcısı, milletvekili ve il başkanı yapacaksınız. Odasındaki Atatürk resmini indiren milletvekiline sahip çıkaksınız. EMPERYALİSTLERİN UŞAKLIĞINI YAPMAKTADIR CHP Atatürk’ün partisidir diyeceksiniz, ancak, 11 yıldır CHP genel başkanlığı koltuğunda oturup milyonlarca kelime kuracaksınız ama bir kez bile Atatürk'ün 'Ne Mutlu Türküm Diyene' sözünü söylemeyeceksiniz. Sıkışınca CHP Atatürk’ün partisi diyeceksiniz sonra da “Atatürk'ün CHP'si ile bugünkü CHP arasında dünya kadar fark var." diyeceksiniz. Atatürk’'ün CHP’si emperyalistlere savaş açarken Kılıçdaroğlu’nun CHP’si emperyalistlerin uşaklığını yapmaktadır. Atatürk’ün CHP’si Türkiye’nin ve Türk Milletinin birliği ve beraberliği için yedi düvele meydan okurken Kılıçdaroğlu yönetimindeki CHP, Türkiye’yi bölmek için çalışan emperyalistlerle ve bunların uşakları HDP, pkk ve fetö ile işbirliği yapmaktadır. Kuvayi Milliye geleneğinden geliyorum, diyeceksiniz sonra da Türkiye düşmanları ve terör örgütleriyle işbirliği yapacaksınız, mandacı zihniyetle yabancı başkentlerden iktidar dileneceksiniz. CHP bugün dünün İngiliz uşağı kuvvayı inzibatiyesine dönüşmüştür. "İKİYÜZLÜLÜKTE KİMSE, KILIÇDAROĞLU VE ÖZGÜR ÖZEL'İN ELİNE SU DÖKEMEZ!" Görüldüğü üzere bugünkü CHP yönetimi ile Atatürk’ün kurduğu Halk Fırkası arasında hiçbir bağ kalmamıştır. Bugünkü CHP, terör destekçileri, Atatürk ve Türkiye düşmanları tarafından işgal edilmiştir. Artık CHP Türkiye düşmanlarının safındadır. “Darbelere karşıyım, darbe olursa tankın önüne ilk ben çıkarım” diyeceksiniz, 15 Temmuz hain darbe girişimi esnasında İstanbul’da Atatürk Havalimanında tankların arasından elini kolunu sallayarak geçip televizyonun karşısında keyif kahvesi içeceksiniz! Darbelere karşıyız diyeceksiniz, 15 Temmuz darbe girişimine 'tiyatro, kontrollü darbe' diyerek fetö terör örgütünü meşrulaştırmaya çalışacaksınız, fetöcüleri meydanlarda alkışlatıp ihraç edilen fetöcüleri görevlerine iade edeceğinizi söyleyeceksiniz. Bu ne yaman çelişkidir! Demokrasiden bahsedip darbe tellallığı yapacaksınız, kadın haklarından bahsedip CHP’deki tacizcilere sahip çıkacaksınız. Görüldüğü gibi siyasi ikiyüzlülükte kimse Kılıçdaroğlu’nun ve CHP’li Özgür Özel’in eline su dökemez!"

2 yıl önce

Fethiye Belediye Başkanı Alim Karaca, CHP MYK toplantısında disipline sevk edildi

CHP'de MYK toplantı sonrası konuşan Faik Öztrak yaptığı açıklamada, Fethiye Belediye Başkanı Alim Karaca'nın küfürlü konuşmaları için disipline sevk edildiğini açıkladı.

2 yıl önce

Aslı Baykal'dan CHP'li Çeviköz'ün Mavi Vatan yorumuna tepki: Ana muhalefet için olacak iş değil

Baykal, "Mavi Vatan emperyalizm değil, hakkına hukukuna Akdeniz’de sahip çıkmak. Buralar da vatandır demek.Yunanistan’ın bu kadar saldırgan olduğu, hukukumuza el attığı bir ortamda Mavi Vatan söylemini düşmanlık yaratıcı, saldırganlık gibi sunmak ana muhalefet için olacak iş değil" dedi. CHP Dış Politika Başdanışmanı ve İstanbul Milletvekili Ünal Çeviköz, Karar TV'ye yaptığı açıklamada 'Mavi Vatan' kavramıyla ilgili olarak "Zannediyorum AKP iktidarının dış politikayı askerileştirme ve dış politikayı biraz daha agresif bir hale getirmesine yardımcı olan bir söylem gibi" demişti. Çeviköz, "Mavi Vatan, tarifine baktığınız zaman, bu aslında egemenlik haklarının ötesinde bir alanı kapsayan ve bu şekilde egemenliğin daha geniş bir alana yayılmasını öngören bir kavram gibi. Mavi Vatan diye 200 mile kadar uzanan alanı da kendi egemenlik alanınız olarak görürseniz, o zaman biraz saldırgan ve yayılmacı bir algı yaratırsınız" ifadesini kullanmıştı.

2 yıl önce

Bakan Kasapoğlu’ndan CHP’ye yurt tepkisi: Yalanlarında boğulacaklar

Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu, öğrenci yurtları üzerinden oluşturulmak istenen algı girişimlerine cevap verdi. Kredi ve Yurtlar Genel Müdürlüğü bünyesindeki Fatma Hanım Kız Öğrenci Yurdu’nda basın toplantısı düzenleyen Kasapoğlu, “Dünyanın en kapsamlı, kapasitesi en yüksek yurtlarına sahibiz. Türkiye Cumhuriyeti olarak, adeta dünyanın en modern, en rekabetçi otel zincirleriyle rekabet eder durumdayız. Alt yapımımız ve bu çerçevede ortaya çıkan hizmet Türkiye için bir iftihar tablosudur” dedi. MİLLETİ KANDIRMAYIN 768 yurttan 720 bin öğrencinin faydalandığını anlatan Kasapoğlu, “Salgın sürecine rağmen 216 bin 452 yeni kapasite oluşturduk” dedi. 2017-2018’de başvuru yapan öğrencilerin yüzde 90’ının, 2018-2019’da yüzde 89’unun, 2019-2020’de yüzde 88’inin yurtlara yerleştiğini belirten Kasapoğlu, 2020-2021’de ise salgın nedeniyle öğrenci almadıklarını hatırlattı. Yeni eğitim öğretim yılı için yerleştirmelerin başladığına işaret eden Kasapoğlu, şöyle konuştu: “Belli bir amaçla, kötü algıyla milletimizi kandırmaya çalışanlar çok iyi bilsinler ki her bir öğrencimiz, her bir gencimiz, Türkiye Cumhuriyeti’nin sosyal bir devlet olmasının bilinciyle, devletimizin, hükümetimizin güvencesi altındadır. Bu hafta 35 bin yedek yerleştirme yaptık. Yarın yine yedek yerleştirmelerimiz olacak. YALANDA BOĞULACAKLAR Muhalefeti yurt konusunu istismar ederek kara bir tablo sergilemekle suçlayan Kasapoğlu, “Yalana, abartıya, iftiraya, çarpıtmaya her zamanki gibi yine bu konuda da başvurmaktadırlar. Kısa süre önce yaşadığımız yangın ve seldeki anlayışları, o süreçte ortaya koydukları iftira, karalama kampanyaları, ülkemizi düşürmeye çalıştıkları acziyet tabloları, yine bu süreçte de muhalefet tarafından ortaya konulmaktadır. Biz inanıyoruz ki bu iftiralar ve yalanlarda boğulacaklardır. Mavi Vatan’ı inkar eden anlayışla, PKK’ya iltisaklı partilerle yaptıkları iş birlikleriyle, gençlerimizin geleceğini garanti altına alma noktasında açıkçası acziyetlerini görüyoruz.” dedi. 2 YILDIR HALLEDEMEDİLER Kasapoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Sayın Kılıçdaroğlu, 8 milyon öğrenci üzerinden yapmış olduğu algı çalışmasında, ‘Biz bunu bir yılda hallederiz’ diyor. Muhalefet partisinin yönettiği bir büyükşehir belediyesinin, yapmış olduğumuz 4 bin kapasiteli yurdun foseptiğini, atık suyunu dahi 2 yıldır bağlayamadığını özellikle ifade etmek isterim. Bırakın yurt yapmayı, bırakın kapasite artırmayı, bırakın bu standartları aziz gençlerimize sunmayı, onlar açıkçası bir yurdun su sistemini, atık su sorununu dahi çözmekten acizler. Her alanda karşı oldukları gibi, bu alanda da yine karşı duruş, yine kör muhalefet anlayışını ortaya koydular. Biz onların marifetiyle bazı basın organlarında da pompalanan bu negatif algı çalışmasının neye hizmet ettiğini çok iyi biliyoruz.”

2 yıl önce

Bahçeli: CHP artık HDP’dir, HDP zaten PKK’dır…

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, yazılı açıklamasında, "CHP yönetimi PKK'nın ve FETÖ'nün tuzağında kaybolacaktır. Kılıçdaroğlu, HDP'nin girdabında boğulacaktır. Bu ülkede bir sorun varsa o da terördür ve ona destek veren siyasi mihraklardır." değerlendirmesinde bulundu. Bahçeli, açıklamasında şunları kaydetti; Osmanlı İmparatorluğu'nun son dönemlerini de kapsayacak şekilde geride kalan 1,5 asrın perdesi aralandığında, sömürgeci güçler tarafından önce sorun tanım ve tarifinin yapıldığı, ardından ihanet, istila ve işgal projelerinin devreye alındığı bariz olarak görülecektir. Her seferinde yapay sorunlara çözüm tekliflerinin dayatılması, ya devletimizin ya da insan ve toprak varlığımızın acıklı ve kanlı çözülmesiyle sonuçlanmıştır. Bu meyanda zillet çarkı sürekli dönmüş, hıyanet mesaisi devamlı surette işlerlik ve işlevsellik kazanarak bugünlere kadar gelmiştir. Sözde Kürt sorunu emperyalistlerin hiç taviz vermediği, işbirlikçilerinin hiç vazgeçmediği bir istismar, bir inkar, bir ihanet mekanizması olarak kullanılmıştır. Herkesi uyarıyorum, kökeni, mezhebi, dili ve yöresi ne olursa olsun, Türkiye'de tek bir insanımız bile sorun değildir veya siparişi Türkiye düşmanları eliyle verilen yığma bir sorunun parçası görülemeyecektir. Sözde Kürt sorunundan bahsetmek, başka bir ifadeyle Kürt kökenli kardeşlerimi sorun olarak işaretlemek, hatta fişlemek demektir. Bunun adı da vatana ve millete ihanettir. Cumhuriyet Halk Partisi'yle İP'in aynı anda HDP'yi meşru organ görüp sözde Kürt sorunu üzerinden PKK'ya zeytin dalı uzatmaları terörizmin değirmenine su taşıyan bedhahlıktır. Kalbinde vatan sevgisi olup da HDP'nin PKK demek olduğunu bilmeyen, görmeyen, idrak etmeyen yoktur. HDP'yi meşru görmek, meşruiyet kavramına vurulmuş paslı zincirdir. CHP Genel Başkanı tarihi bir yanlışın içindedir. İP yönetimi terörizmin pençesinde güç ve iktidar devşirmenin izindedir. Karşımızdaki tablonun makul ve münasip tek bir yanı bile asla gösterilemeyecektir. Anlaşılan odur ki, HDP, zillet ittifakının diğer ortaklarını kapı kulu, siyasi kukla, kürek mahkumu haline çevirmiştir. Oy için, iktidar için, koltuk için, makam için Türkiye düşmanlarının bayatlamış projelerine tutunanları, bununla da kalmayıp kuvveden fiile geçenleri Türk milleti affetmeyecektir. Anayasa Mahkemesi'nin HDP'nin kapatılmasını esas alan davayı görüştüğü sırada, CHP Genel Başkanı'nın sivri çıkışı akılları bulandırmış, kuşkuları arttırmıştır. CHP ile Anayasa Mahkemesi arasında kirli bir temas hattı kurulup kurulmadığı, HDP'nin aklanması maksadıyla kripto mesajların karşılıklı gidip gelmediği herkesin merak konusu haline gelmiştir. Zamanlama itibariyle çok manidar olan bir dönemde HDP'yi meşru görmek, meşruiyet çemberine almaya heveslenmek Anayasa Mahkemesi üzerinde fiili baskı kurmak anlamına gelecektir. CHP Genel Başkanı'nın kulağına ne fısıldanmışsa, önüne koyulan ödev listesi neleri ihtiva ediyorsa aynısıyla tatbik ve telaffuz edilmektedir. Birleşmiş Milletler 76.Genel Kurulu'nun yapıldığı bir tarih aralığında, Cumhurbaşkanımızın isabetli ve küresel vicdanın dikkatini çeken konuşmasının yapıldığı esnada, CHP Genel Başkanı'nın gündem ve güven kirliliğini tetiklemesi, buna İP'in heyecanla iştirak etmesi sadece küstahlık değil, aynı zamanda müptezelliktir. CHP bölücülüğün ve terörizmin siyaset ayağı olmaya HDP'den daha çok yatkın ve meyyaldir. Kılıçdaroğlu'nun kahraman gazilerimizle buluşmasında onların gözünün içine nasıl baktığı, yüreğinin sızlayıp sızlamadığı ayrıca tartışılması gereken bir muammadır. Bu şahsa kalpak giyip poz vermek değil; sarı, kırmızı, yeşil poşu takıp ittifak ortaklarıyla kucaklaşması daha çok yakışacak, en azından daha gerçekçi bir fotoğraf vermiş olacaktır. Sözde Kürt sorununu ifade eden kim varsa PKK'nın yanında hizaya girmiş, bölücülüğün ağzıyla konuşmuş sayılacaktır. Terörist Demirtaş'tan selamsız Babacan'a, serok Ahmet'ten satılmış kalemlere varıncaya kadar Kürt kardeşlerimizi sorun olarak gören ve gösteren güruhun ne vatan sevgisi ne de millet mensubiyeti kalmıştır. Kılıçdaroğlu'nun "bu ülkeye barışı dostlarımızla getireceğiz" demesi, adeta Türkiye'de savaş varmış gibi ima ve ihsasta bulunması derin bir yarılma, vahim bir kırılma halidir. Dostlar kimdir, barış ne demektir? Düşmanı dost gören bir anlayışın vatanı karanlığa, milleti uçuruma çekmesi kaçınılmaz bir hayat ve siyaset gerçeğidir. Bir başka ifadesinde "KHK kapsamında görevden alınan herkesi görevlerine iade edeceğim" açıklaması 15 Temmuz'un siyasi dayanağını, FETÖ'ye duyduğu gizli sevdayı deşifre etmekle kalmamış, Pensilvanya'lı caniyle kurduğu dirsek temasını da gözler önüne sermiştir. Bu ülkede bir sorun varsa o da terördür ve ona destek veren siyasi mihraklardır. CHP yönetimi yüz kızartıcı bir haldedir. Türkiye'nin milli varlığını, milli bekasını, milli kimliğini zedelemek, dahası zehirlemek için kuyruğa giren alçakların oyuncağı, siyaset uşağıdır. Yanındaki yöresindeki diğer partilerle milli utanç haline gelen CHP'nin PKK'nın dümen suyuna, FETÖ'nün çekim alanına girmesi rezaletin daniskasıdır. Sözde Kürt sorununun çözüm adresi olarak siyaset ve TBMM'nin gösterilmesi ise millet iradesini hain bölücülere lekeletme iştahı ve iştiyakıdır. Buna da hiç kimsenin hakkı olamayacaktır. CHP ve İP'in medya üzerinden HDP ile pazarlığı yoğunlaştırmaları, PKK'ya sevimlilik ve şirinlik gösterme çabaları bölücü odaklara cesaret aşılamış, nitekim "yarın ne yapacaksınız?" sorusuna cevap aranmaya başlanmıştır. Kılıçdaroğlu'nun amacı ve yapmak istediği etnik temelde bölünmedir, terörle mücadeleye kast etmektir, küresel bir senaryo çerçevesinde sözde Kürdistan'ın kuruluş temellerine harç karmaktır. Terörle mücadele fedakârca ve kahramanca devam ederken, 350 milyar doları doğrudan, 1 trilyon doları dolaylı olmak üzere ağır bir maliyete aziz milletimiz katlanmışken, bebek katillerini meşru görmek, bunlarla görüşme, konuşma, anlaşma şartlarını tesis etmeyi hedeflemek zulümdür, zillettir, Türkiye husumetidir. 1984 yılından bu tarafa onbinlerce şehidimizin kanı dökülmüştür. Masumlar can evinden vurulmuştur. Çocuklar yetim, gelinler dul, analar babalar yüreklerindeki acıyla kalmışlardır. Terör örgütünün darbe üstüne darbe yediği bir dönemde HDP'yi meşru ilan etmek PKK'ya el uzatmak, kol kanat germek, mücadele kararlılığını tartışmaya açmaktır. Zillete düşenler ne yapsa, neyi söylese boştur, bölücü terörün kökü kazınmalı, bir daha doğrulmamak üzere beli kırılmalıdır. Terörle mücadelenin adresi de vatanımızın her köşesi, mücavir topraklarda tehdit saçan her kaynaktır. Zillet ittifakının dile getirdiğinin aksine siyasette konuşmakla vakit kaybedilmeden; dağda, ovada, şehirde hainlerin başı ezilerek devletin hükmü şahsiyetiyle ve milletimizin haysiyetli duruşuyla teröristlere ezici cevap verilmelidir. HDP, yabancıların ve Kandil çetesinin esaret tasmasıyla sözde siyaset yaparken, CHP'nin de bu tasmaya özenmesi ve talip olması hakikaten milli bir felakettir. Kılıçdaroğlu, HDP'nin girdabında boğulacaktır. CHP yönetimi PKK'nın ve FETÖ'nün tuzağında kaybolacaktır. İP teslimiyetçi ve HDP'yi Kürt siyasi hareketi gören siyasi pespayeliğinin bedelini millet nezdinde ödeyecektir. Türk milleti, bölücülüğü ve kalabalıklaşan siyasi bölücüleri tarihin çöp sepetine fırlatıp; mukadderatına, mukaddesatına ve bin yıllık kardeşlik hukukuna cesaretle sahip çıkacaktır.  Kardeşliğimizin ve milli varlığımızın arasına etnik fitne sokmaya ve bu temelde bir ayrışma süreci başlatmaya çalışanlar eninde sonunda pişman olacaklardır. Cumhur İttifakı ve Milliyetçi Hareket Partisi Türkiye'ye çok ağır bir faturası olacak terör ittifakını ne pahasına olursun durdurmaya azimli, kararlı ve hazırdır. Herkes vakit çok geç olmadan aklını başına toplamalı, Türkiye'nin geleceği ve kaderi üzerinde ölümcül bir kumar oynamaktan vazgeçme basiretini gösterebilmelidir. Milliyetçi Hareket Partisi, hangi etnik kökenden gelirse gelsin Türk milletine ortaklaşa vücut veren bütün vatandaşlarımızı büyük Türk milleti ailesinin ayrılmaz bir parçası olarak bütünüyle kucaklayan bir siyasi anlayışın temsilcisidir. Bin yıldır birlikte yaşadığımız, ortak kardeşlik hukuku ve akrabalık bağları geliştirdiğimiz Kürt kökenli kardeşlerimiz Türkiye Cumhuriyeti'nin eşit haklara sahip onurlu bireyleridir. PKK'yla dayanışma içinde etnik bölücülük hevesi peşinde koşanlara Kürt kardeşlerimiz göz yummayacaktır. CHP artık HDP'dir, HDP zaten PKK'dır, nihayetinde İP ile CHP de PKK'nın mandası altına girmiştir. Temel sakatlık etnik bölücülük sorununu Kürt kökenli vatandaşlarımızın tamamını ilgilendiren ve kapsayan bir sorun olarak takdim edilmesi ve ayrıştırıcı bir zeminde çözüm arayışlarına girilmesidir. "Demokratik hesap günü ise uzak değildir" Türk milleti bu kokuşmuşluğa izin vermeyecektir. Bölücü terörün taleplerini tüm Kürt kökenli vatandaşlarımıza yaygınlaştırmaya çalışmak, PKK'nın bunların tümünün sözcüsü ve temsilcisi olduğu anlamına gelecektir. Böyle bir yaklaşım Kürt vatandaşlarımızın çok büyük çoğunluğuna yapılacak bir hakaret olacak, buna da herkesten önce Cumhur İttifakı ve Milliyetçi Hareket Partisi karşı çıkacaktır. Emperyalizmin vaatlerle kiraladığı zillet ittifakı tarih önünde, millet önünde, ecdat önünde, şehit ve gazilerimizin huzurunda mutlaka hesap verecektir.                                                      

2 yıl önce

“Keşke Demirtaş Cumhurbaşkanı seçilse” diyen CHP’li Erdoğdu: Gönlümdeki aday Kılıçdaroğlu’dur

CHP İstanbul Milletvekili Aykut Erdoğdu, katıldığı bir Youtube canlı yayınında terör soruşturmaları kapsamında cezaevinde bulunan HDP eski Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın cumhurbaşkanı seçilmesi gerektiğini ifade etti. "DEMİRTAŞ SEÇİLSE İNŞALLAH YANİ" Erdoğdu, “Demirtaş cumhurbaşkanı seçilse yani, inşallah... Keşke ülkemizde böyle renklilikler de olsaydı ama şu an siyasi haritada öyle bir şey olması mümkün değil” dedi. "GÖNLÜMDEKİ ADAY GENEL BAŞKANIMIZ" Bu sözlerinin üzerinden çok geçmeden, CHP'li Erdoğdu tam aksi açıklamalarda bulundu. Twitter hesabından paylaşımda bulunan CHP'li vekil, "Mesele gönlümden geçen Cumhurbaşkanı adayının kim olduğu… Benim gönlümden geçen aday Genel Başkanımızdır…" ifadelerini kullandı. DEMİRTAŞ'I SAVUNDU: HAKSIZLIĞA UĞRADI Kılıçdaroğlu'nun Cumhurbaşkanı olmaya en uygun aday olduğunu söyleyen Erdoğdu, sözlerinin devamında Demirtaş'ı savundu. Demirtaş için "Kendisiyle ayrı siyasi hareketlerdeniz… Çok büyük bir haksızlığa ve adaletsizliğe uğradığını düşünüyorum… Benim gözümde zanlı veya sanık değil siyasi rehinedir…" dedi.

2 yıl önce

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu doğruladı: Millet İttifakı’na katılanların sayısı artabilir

AK Parti'den ayrıldıktan sonra parti kuran Ahmet Davutoğlu ile Ali Babacan, Kemal Kılıçdaroğlu ve Meral Akşener ile yaptıkları görüşmelerin ardından Millet İttifakı'na katılım hazırlıkları yapıyordu. DEVA Partisi ve Gelecek Partisi, Millet İttifakı ile geçtiğimiz günlerde yapılan toplantıda ilk kez resmi olarak masaya oturdu. Partilerin 2023 yılında yapılması planlanan seçimlere Millet İttifakı çatısı altında girmesi bekleniyor. KILIÇDAROĞLU: SAYI ARTABİLİR Konuyla ilgili CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'ndan da açıklama geldi. Cumhuriyet Gazetesi'nden Mustafa Balbay'a konuşan Kemal Kılıçdaroğlu, "Millet İttifakı’na katılanların sayısı artabilir. Ama mesele sayı değil. Elbette her partinin genel başkanının farklı değerlendirmeleri olacaktır. Ama hedef odaklı beraberlik sonuç alacak. Bundan en ufak bir şüphem yok. Bunu söyleme şekli değişik olabilir. Ben, “Dostlarımızla geleceğiz” diyorum; Meral Hanım, “13. cumhurbaşkanı Millet İttifakı’nın adayı olacak” diyor." ifadelerini kullandı.

1 2 ... 60 61 62 63 64 65 66 ... 375 376