25 Nisan Perşembe 2024
2 yıl önce

“Cumhuriyet tarihinde ilk defa bir İçişleri Bakanı köyümüzü ziyaret ediyor”

Kastamonu’da 11 Ağustos’ta yaşanan sel felaketi sonrası yaraların sarılması için başlatılan çalışmalar aralıksız devam ediyor. Can kayıplarının yanı sıra büyük çapta hasara yol açan selin ardından hayatın normale dönmesi için AFAD, UMKE, DSİ, Karayolları, İl Özel İdaresi, jandarma, emniyet, sahil güvenlik, belediye ekipleri, yardım ve destek faaliyetlerini sürdürüyor. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun koordinesinde, bakanlıklara ait birimler, bölgedeki yaraların sarılması için ilk günden bu yana özveriyle görev yapıyor. BAKAN SOYLU ÇATALZEYTİN İLÇESİNDE İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Kastamonu’nun selden etkilenen bir diğer ilçesi Çatalzeytin’de de incelemelerde bulundu. Bakan Soylu, Çatalzeytin’e bağlı Yunuslar köyünde vatandaşlarla bir araya geldi. Köy sakinleri, Soylu’yu “Cumhuriyet tarihinde ilk defa bir İçişleri Bakanı köyümüzü ziyaret ediyor” diye teşekkür ederek uğurladı.

2 yıl önce

AKINCI TİHA TSK'ya teslim edildi! Cumhurbaşkanı Erdoğan 'Cumhuriyet tarihinin en büyük başarılarından' dedi

Savunma sanayinde çok önemli bir adım daha atıldı. AKINCI TİHA, bugün Tekirdağ'da düzenlenen törenle TSK'ya teslim edildi. Törende açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, savunma sanayisindeki yerlilik oranının yüzde 20'lerden yüzde 80'lere çıkmasının Cumhuriyet tarihindeki en önemli başarılardan biri olduğunu ifade etti. Erdoğan AKINCI ile birlikte Türkiye'nin, bu alanda dünyadaki en iyi 3 ülkeden biri olduğunu belirtti. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarında öne çıkanlar şu şekilde: *Aziz milletim, değerli misafirler, hanımefendiler, beyefendiler sizleri en kalbi duygularımla selamlıyorum. Bugün burada bağımsızlığımızın yeni temsilcisi AKINCI'nın vesilesiyle bulunuyoruz. *Ağustos bizim için zaferler ayıdır. Türkiye'nin son 10 yıldır başarı hikayesinin en başında savunma sanayi vardır. Çok değil bundan 10 yıl önce bize bu aracı parasıyla bile satmayan, 'Bugün git yarın gel' diyenler vardı. *Bu başarının arkasında 'Yapamayız, becemeyiz' diyenlere inat 'En iyisini biz yaparız' diyenler var. Bugün AKINCI'yla birlikte Türkiye'de dünyanın en iyi 3 ülkesinden biri olmuştur. *Bu başarının arkasında Bayraktar ailesini şahsım ailem ve milletim adına yürekten tebrik ediyorum. Son yüzyılda 2 büyük savaş yaşayan dünyamız çetin çatışmalarla karşı karşıya kaldı. Göç, salgın, açlık, kıtlık gibi felaketler dünyanın gündem maddesi olmayı sürdürüyor. "GELİŞTİRDİĞİMİZ TEKNOLOJİYİ İNSANLIĞIN HİZMETİNE SUNUYORUZ" *Dünyanın dört bir yanında zulümler yaşanıyorsa hangimiz sırtımızı mazlumlara dönerek yaşamaya devam edebiliriz? Elbette bu sorunlar çözümsüz değildir. Dünyada olup bitenlere baktığımızda kimi ülkelerin teknolojilerini sınırları değiştirmek için kullandığını görüyoruz. Türkiye olarak geliştirdiğimiz her bir teknolojiyi insanlığın hizmetine sunuyoruz. *Türk askerinin adım attığı her toprak huzur buluyor. Terör örgütlerinin işe yaramadığı durumlarla gizli ambargolarla netice almaya yöneldiler. Dünyada örneklerini sıkça görmeye başladığımız, geçmişte milletçe de yaşadığımız deneyimler Türkiye'nin gücünü artırması gerektiğini söylüyor. Değerli kardeşlerim bizim başka vatanımız yok. Bizim gidecek başka bir yerimiz de yok. Onun için vatanımıza milletimize sıkı sıkı sahip çıkacağız. Eğer bölgemizde huzur ve istikrar sağlanacaksa bunun Türkiye'siz gerçekleşmesi düşünülemez. "BUGÜN BİRÇOK ÜLKE İHA'LARIMIZI KONUŞUYOR" *Değerli misafirler yüzde 20'lerde yerliliğe sahip savunma sanayimizin yüzde 80 yerliliğe sahip olmasını sağlamak Cumhuriyet tarihinin en büyük başarılarındandır. Türkiye pek çok savunma sanayi yanında İHA teknolojilerinde kendini ispatlamış bir ülkedir. Bugün birçok ülke İHA'larımızı konuşuyor. Binlerce TIR silah ve mühimmat yardımı yapılan terör örgütlerinin Türk SİHA'ları karşısında nasıl çaresiz duruma düştükleri araştırılıyor. *Bölgemizde bir taşı bile yerinden oynatmak isteyen, bir tasarrufta bulunmak isteyen önce Türkiye'ye bakacak. Bizim için bu tablo bir böbürlenme bir küçümseme sebebi değildir. Medeniyetimiz ve tarihimiz bizim gücü böyle kullanmamızı söylüyor. Bugün savunma sanayimizin ürettiği tüm SİHA'lar dünyada rağbet görüyor. Polonya'nın da içinde olduğu 10'dan fazla ülkeyle anlaşma imzaladık. Elbette bunlar her parayı basanın alabileceği ürünler değildir. Bundan sonra da aynı anlayışla yolumuza devam edeceğiz. * Şimdi de AKINCI'yı güvenlik güçlerimizin kullanımına sunuyoruz. Detaylar zaten paylaşıldı. Tüm kritik sistemleri yerli-milli olarak hazırlandı. AKINCI'nın ülkemize hayırlı olmasını diliyorum. Bu teknolojiyle ilk 3'e girmemiz yeter mi yetmez? Şimdi hedefimiz kendi inşa ettiğimiz kısa pistli uçak gemilerimize inip kalkabilen sihalar geliştirmektir. *Bu hedefler yalnız bir adım ötemizde. Diyorla ya Z kuşağı, işte burda z kuşağı... Sağda solda aramaya gerek yok. Hiç merak etmeyin sizi hiç yalnız bırakmadık, bırakmayacağız. Ne diyorduk oku, araştır, öğren... Sizlere güveniyorum. Tayyip Erdoğan olarak arkadaşınız olacağımı bir kez daha ifade ediyorum. Büyük başarılar için bireysel gayretlerin ötesinde takım oyunu gereklidir... İnşallah u üretimi yapacak fabrika Gerede'de faaliyete geçiyor. "ÇOK DAHA BÜYÜK BAŞARILARA İMZA ATACAĞIZ" *Bütün bu yatırımlar sayesinde savunma sanayimiz gelişmeye devam edecektir. Savunma sanayide çok daha büyük başarılara imza atacağız. Bugün İHA liginde türkiyeye basamak yükselten TİHAyı teslim ediyoruz. Bu önemli yükü omuzlayacak her bir kardeşime başarı diliyorum. Unutmayın sizin geçirdiğiniz her uykusuz gece milletimizin huzur içinde geçirdiği gece demektir. Önümüzdeki genç arkadaş Selçuk, kendisini arardım aldığım cevap: Akıncı için fabrikada çalışıyorum... Gece 12. 'Durmak yok yola devam' diyordu. AKINCI TİHA'nın öncü olup bizi gururlandırmasını Rabbim'den niyaz ediyorum.

2 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Aylık, 6 aylık ve 12 aylık bazda cumhuriyet tarihinin en yüksek ihracat rakamlarına bu yıl ulaştık."

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye İhracatçılar Meclisi 28. Olağan Genel Kurulu ve İhracatın Şampiyonları Ödül Töreni'nde önemli açıklamalarda bulundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından notlar; Yol mücadele dava ve kader arkadaşlarım olarak gördüğüm ihracatçılarımızın yanında oldum. Olmaya devam edeceğim. Pandemide ortaya koyduğunuz gayretin şahidiyim. Yaptığınız işi sadece para kazanmak olarak görmüyorum. Sadece mal alıp satmaktan ibaret değildir. Misyonlara sahiptir.  Sizler bu ülkenin ihracatçı sıfatı taşıyan elçilerisiniz, serdengeçtilerisiniz. Ülkemizdeki 27 sektörü, 61 ihracatçı birliğini, 95 bini aşkın ihracatçıyı çatısı altında toplayan TİM'in amacı dış ticaret fazlası veren Türkiye hedefine ulaşmaktır. İhracat başarımız ülkemiz ekonomisinin yükselen gücünün genişleyen etki alanının sembolüdür. Amaç ihracat fazlası veren Türkiye'ye ulaşmaktır.  Küresel fırsatları değerlendirme, tehditlere meydan okuma bu konudaki önemli göstergelerden biri de ihracatımızdır. Temsil edilen iş dünyamız 12 ayın 10'unu rekorlar kıran başarı ile kapattı. Türkiye dünya ihracatında yüzde 1 paya ulaşarak kritik eşiği yakaladı. Küresel inovasyon endeksinde sürekli yukarı çıkması, yoğun gayretin eseri olduğunu gösteriyor.  Dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri olmak için yoluna devam eden Türkiye'nin en önemli kozu ihracattır. Bu yüzden ihracatçı sayımızı önce 150 bine ardından 300 bine yükseltmeyi hedefliyoruz. Bu şekilde 20 yılda aylık ortalama 3 milyar dolardan 20 milyar dolara ihracatımızı ve sayımızı aynı oranlarda arttırabiliriz. İlk 1000 ihracatçımıza 50 farklı ilden ihracatçımızın katılması umut vericidir. İş insanlarımız ürettikçe çok daha iyi bir yere doğru gidiyoruz.  Kimsenin bizi hedeflerimizden uzaklaştırmasına izin vermedik vermeyeceğiz. Bölgemizdeki siyasi ekonomik sosyal krizleri güvenlik sorunlarını sınırlarımızdan içeri taşımak isteyenlere müsaade etmedik etmeyeceğiz. 2023 hedeflerimize ulaştırmamıza 2053 ve 2071 vizyonlarını geleceğin pusulası haline dönüştürmeye engellemek isteyenleri hüsrana uğrattık uğratmaya sürdüreceğiz. Kimse bizi hedeflerimize gerçekleştirmekten alıkoyamaz.  Geçen yıl ihracatta çok iyi performans yakalamıştık. Bu yıl daha iyiyiz. Aylık, 6 aylık, 12 aylık bazda Cumhuriyet tarihinin en yüksek ihracat rakamlarına ulaştık. 12 aylık ihracatımız ilk defa 200 milyarı aşarak 17 Eylül itibarıyla 210 milyar dolarla rekor kırdı. Ağustos ayında yüzde 52'lik artışla 19 milyar dolarla bu ayın tüm zamanlarındaki rekorunu elde ettik. Eylülde de 20 milyar doları bulacağımızı ümit ediyoruz. İhracatın ithalatı karşılama oranının yüzde 85 seviyesine çıkmış olmasıdır. Geçmişte yüzde 55'e inen oranın geldiği seviye Türk ekonomisinin ve ihracatın ne kadar sağlıklı yol aldığının işaretidir.  2. çeyrekte yüzde 21 büyümede rekor büyüme kaydeden Türkiye'nin başarısına mal ve hizmet ihracatının katkısı 10,8 puandır. Net ihracatın büyümeye katkısı 6,9 puan olarak gerçekleşti. Bu oran son 23 yıldır açıklanan büyüme rakamlarının en yüksek ihracat katkısı olarak kayıtlara geçmiştir. Bu başarı hikayesini daha da ileri taşıyoruz. Bugüne kadar 3'te 2'sini 2000 km menzilli ülkeler ihracatımızı belirliyordu. Çok daha uzak coğrafyalara genişletiyoruz.  84,5 trilyon Dolar büyüklüğü ile dünya ekonomisinin yüzde 64'ünü oluşturan 17 ülkeye ihracatımızı 81,5 milyar dolara çıkarmaktır. Eylem Planımızı önümüzdeki günlerde açıklıyoruz.  Artan ihracatımızın hızına uygun finansmanı sağlayacak yeni mekanizma kurmakta olduğumuzun müjdesini paylaşmak istiyorum. İhracatı Geliştirme Fonu ile diğer desteklere ilave sadece sizlerin erişimine açık finansman kaynağı oluşturuyoruz. TİM ve ihracatçı birliklerimizin katkılarıyla oluşacak fonla ihracatçılarımızın finansmana erişiminde teminat sorunu ortadan kalkacaktır.  Bir başka müjde de İstanbul'u fuar merkezine kavuşturmak için atacağımız adımlar. TİM'nin de yer alacağı fuar merkezini inşallah en kısa sürede ülkemize kazandıracağız. İstanbul'u fuar merkezi ile küresel ticaretin konumuna getireceğiz.

2 yıl önce

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu: "2021 yılında Cumhuriyet tarihi rekorlarını kırarak 22 ton 234 kilogram eroin, 2 ton 841 kilogram kokain ele geçirdik."

İşte Bakan Soylu'nun açıklamalarından satır başları: Artık hiçbir sorun ülkelere ait değildir. Her ülkede yaşanan sorun dünyaya temas eden bir süreçtir. Kaynağı kendi coğrafyası sanılan meselenin aslında çok farklı yerlere uzandığını görebiliyoruz.  Uyuşturucu küresel bir meseledir. Durum ne kadar ciddidir. Sizler bu işin vahametini herkesten fazla biliyorsunuz. Öyle durumlarla karşılaşıyorsunuz ki insanlığın düştüğü bu durumu lanetleyerek şahit oluyorsunuz. Dünyada iki sahada da kullanım ve üretim alanında ciddi yükseliş var.  Uyuşturucuyla mücadelede zafer kazandıkça terör zayıflıyor. 15 Temmuz sonrası Türkiye'de yakalanan uyuşturucu miktarının yüzde 70'inin üzerinde olan bölüm Hakkari, Van illerinde yakalanıyordu. Uyuşturucunun doğudan batıya sevkini engelleyebiliyoruz. Bu tarihi bir başarıdır. Uyuşturucuyla mücadelede en kritik nokta, sınır illerinde bloklanması, dağıtımın engellenmesidir.  "BAZI BATI ÜLKELERİ NARKO SHOPLAR AÇIYOR" Bazı Avrupa ülkeleri uyuşturucuyu sağlık sorunu olarak görüyorlar. Kimisi narko shoplar açıyor. Hiç kusura bakmasınlar bizim gençlerimiz kıymetlidir. Dünyada bir pandemiden geçiyoruz. Onlar yaşlılarını bilerek ve isteyerek ölüme terk ettiler. Biz başka bir medeniyetin çocuklarıyız. Biz 18'ine gelince çocuğunu terk eden bir millet değiliz. Yaşlılarını huzur evine terk eden bir millet değiliz. Hiçbir gencimizin uyuşturucu komasına izin verecek bir millet değiliz. Uyuşturucu operasyonları yüksek maliyetli yüksek riskli işlerdir. Hani bir söz vardır 'Depresyona gireceğim ama vaktim yok' diye. Biz de kimsenin lafına bakacak vaktimiz yok. Uyuşturucu, PKK terörünün en önemli finans kaynağıdır.  Her şeyi Batı'ya sevk ediyorsunuz diyenler vardı. Bu 3. dünya ülkelerinin tavrıdır, diyenler vardı. Klasik solcular hep aynı tavrı ortaya koyarlardı. Kendi yönetim eksikliğinizi kapatıyorsunuz diye. Şimdi görüyor musunuz Batı'nın Afganistan'ı nasıl uyuşturucu tarlasına çevirdiğini. Uçağı kaldırırken aşağıda kim var diye bakmadı Amerika, kim düşecek diye bakmadı. İnsanlıktan paylarını almış değiller. Kişi başı gelirin yükselmesiyle dünyaya hakim olabileceklerini düşünebilirler. Ama insanlar umurlarında değil. Ama bizim umurumuzda. Coğrafi olarak uyuşturucu açısından geçiş noktasıyız. Tüm bu olumsuz duruma rağmen uyuşturucuyla mücadelede  Dünyada toplam yakalanan uyuşturucunun yüzde 21'ini biz yakaladık. 2021'in sonunda uyuşturucudan tüm zamanların yıllık tutuklama sayısına ulaştık. Hala cezaevlerinde uyuşturucu suçundan 100 binin üzerinde kişi bulunmaktadır.  Bu meselenin her yerine müdahale ettik. Rekor operasyonlara imza attık. Şimdi dünyanın bu umursamazlığıyla mücadele ediyoruz. Bir yandan yakalama yaptık, bir yandan sorunun nereden başladığını belirlemeye başladık. 2021 yılında Cumhuriyet tarihi rekorlarını kırarak 22 ton 234 kilogram eroin, 2 ton 841 kilogram kokain ele geçirdik Bu yıl 70 milyon kök kenevir yakaladık, 2021'den bahsediyorum. Terör örgütü de dahil olmak üzere nefes aldırmamaya çalıştık. İlk kez Türkiye'de uyuşturucudan suç gelirleri operasyonları gerçekleştirdik, gerçekleştirmeye devam ediyoruz. "EN İYİ NARKOTİK POLİSİ; ANNE" Uyuşturucunun kullanıldığı alanlar yüzde 48 kendi evi, yüzde 27 metruk binalar, ondan sonra da araçlar, parklar... Eve ulaşmalıyız, anneye ulaşmalıyız dedik. "En İyi Narkotik Polisi; Anne" projesini başlattık. Metruk binaları yıkmaya başladık. Anketler yaptık, uyuşturucu kullananlara... Nerede kullanıyorsunuz vs. sorularını sorduk. Tüm ilçelerimizi takip ediyoruz. Tamamen verilere dayalı uyuşturucu risk analizi yapıp projeler gerçekleştiriyoruz. Tüm illerimizi izliyoruz. "Uyuma" projesi ve "En İyi Narkotik Polisi; Anne" projesinde mücadelemizi ortaya koyacağız. Cenab-ı Allah'da bizim işimizi kolaylaştıracaktır. Bu yıl, terör örgütüne nasıl darbe yılı olacaksa uyuşturucu satıcılarına da darbe yılı olacaktır. Sahada hareketsiz bırakmalıyız. "BUNU YAPANLARI BİÇMEK ZORUNDAYIZ" 'Uyuşturucu satıcılarının ayaklarını kırdık' dedik, eleştirildik. Onlar bizim çocuklarımızı zehirlesin biz de öküzün trene baktığı gibi bakalım... Peki ne oldu? Uyuşturucudan ölüm oranları azaldı. Çocuklarımızı zehirlemeye çalışıyorlar. Bunu yapanları biçmek zorundayız, bu kadar basit. Hem organizatörlerini, hem suçlularını nerede buluyorsak gereğini yerine getirmeliyiz. Karşı karıya kaldığımız en önemli risklerden biri de eroindir ve ardından esrar, ardından da sentetikler. Bütün bunlarla mücadele etmek bizim sorumluluğumuzdur. "BU OPERASYONLARI GÜNDÜZ YAPALIM" Uyuşturucu operasyonlarını sabaha karşı yapmayalım artık. Gündüz yapalım, insanların gözü önünde. Aleni şekilde yapalım. Size ekstra bir görev daha vermek istiyorum, aileler inanın bu illetten zor durumda. Böyle aileleri tespit ettiğiniz anda valiliklere Haber vermeliyiz ve adım adım bunu takip etmekte sorumluyuz. Operasyonlar ortada, bunu yapıyorsunuz hem de iyi yapıyorsunuz. Ama sizden daha fazlasını istemek durumundayız.  Bilim dünyasına da teşekkür ediyorum. Atık sularda uyuşturucu analizi yapıp sahadaki kullanımını tespit ediyorlar. "SAHADAN BUNLARI SİLMEK BİZİM NAMUS BORCUMUZDUR" Sahadan uyuşturucu satıcılarını silmek bizim namus borcumuzdur. Biliyorum zor bir görev yapıyorsunuz. Biz bununla yetinemeyiz. Daha iyisini gerçekleştirmeliyiz. Annelerin duasındasınız. Mücadeleye devam. Sizlerle onur duyuyoruz. Hepinizi tebrik ediyorum. 

1 yıl önce

AK Parti Sözcüsü Çelik'ten "27 Nisan e-muhtırası" değerlendirmesi: Hükümet, ilk defa Cumhuriyet tarihinde cevap verince bu siyasi hayatımız açısından bir dönüm noktası oldu

Çelik, 27 Nisan e-muhtırasına ilişkin yaptığı değerlendirmede, "Muhtıra, geleneğinin son halkası olarak tarihteki yerini aldı." ifadesini kullandı. 27 Nisan'daki muhtıra girişiminin tam anlamıyla muhtıra olamadığını belirten Çelik, "İlk defa Türkiye Cumhuriyeti tarihinde bir hükümet, ona cevap verdiği için muhtıra olması için yapılan bu girişim bir kağıt parçasına döndü. Bu çok önemli bir şey bizim siyasi tarihimizde." diye konuştu. Türkiye'nin siyasi tarihinde genelde muhtıra verildikten sonra hükümetlerin bunu kabullendiğini ve siyasetin ayarının o muhtıranın kodları üzerinden belirlendiğini anlatan Çelik, sonrasındaki her siyasi gelişmenin de muhtıra kodları üzerinden değerlendirildiğini dile getirdi. Çelik, "Bir bakıma kerteriz noktasıydı muhtıralar sivil siyaset için. Sivil siyasetin bir bakıma DNA'sını, psikolojisini belirliyordu. İlk defa, Cumhuriyet tarihinde bir hükümet, o zaman Cumhurbaşkanı'mız Başbakan olarak bunu hükümetimiz geri çevirdi ve muhtıra olarak tarihe geçecek şey bir kağıt parçasına döndü." dedi. Sistemin eski dönemlerden beri, özellikle asker kökenli cumhurbaşkanlarını hükümetin üzerinde bir vesayet aracı olarak kullandığını, sonrasında da bunun başka ek mekanizmalarla desteklendiğini söyleyen Çelik, "Anayasanın üzerinde Milli Güvenlik Kurulu oluyordu, bunun yanı sıra yargının vesayeti, askerlerin gazetecilere verdiği brifing. O zamanlar o dönemdeki siyasi hayat şekillenirken neredeyse sivil siyaset diye bir şey kalmamıştı. Siyaset bu muhtıra siyasetinin sınırları içerisinde yaşayabilen, nefes alabilen bir varlık haline dönüşmüştü." değerlendirmesinde bulundu. AK Parti döneminde en çok vurgu yapılan kavramlardan birinin "sivil siyaset" olduğuna dikkati çeken Çelik, "Sivil siyasetin özerkliği, sivil siyasetin güçlendirilmesi, sivil siyasetin gücünün pekiştirilmesidir. Bu şu demekti, yani herhangi bir şekilde askeri bürokrasinin muhtıralar yoluyla siyaseti belirlemesi, ülkeyi yönlendirmesi gibi bir şey söz konusu olmasın diye. Bunlar tabii Türkiye'ye çok acılar ödetmiş, bedeller ödetmiş süreçlerdir." diye konuştu. 27 Nisan'daki teşebbüsün bir bakıma cumhurbaşkanlığı seçiminin kodlarını belirlemek üzere yapıldığını söyleyen Çelik, aynı günün gecesi buna bir cevap hazırlığının hemen başladığını anımsattı. Dönemin Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt'ın o gece telefonlara çıkmadığını ve bu durumun ertesi sabaha kadar çeşitli bahanelerle böyle devam ettiğini anlatan Çelik, ertesi gün, hükümet adına bir açıklama yapılacağı basına duyurulduktan sonra dönüş yapıldığını belirtti. "İLK DEFA CUMHURİYET TARİHİNDE BİR MUHTIRA AKAMETE UĞRAMIŞ OLDU" Muhtırayı yayınlayanların hükümetin buna cevap vereceğini hesap edemediklerini vurgulayan Çelik, "Neticede ilk defa Cumhuriyet tarihinde bir muhtıra akamete uğramış oldu. Dolayısıyla bir bakıma muhtıralar döneminin işte son halkası, kapanması gibisinden bir durum. Eğer hükümet cevap vermeseydi, bazen Amerikan Başkanları için 'topal ördek' ifadesi kullanılıyor ya, aslında bu, hükümetleri sakatlayan, hükümetleri gerçek bir hükümet olmaktan çıkaran birtakım saldırılar olarak bu muhtıralar her zaman gündeme gelmiştir." ifadesini kullandı. Çelik, muhtıranın kabul edilmesi ve cevap verilmemesi halinde cismen var olan hükümetin siyaseten yok hükmünde olacağını belirterek şöyle devam etti: "Zaten bu hale getiriyorlardı, bu şekilde önce bir şekilde bir tavır koyuyorlar, ondan sonrasında Cumhuriyetin tehlikede olduğunu, işlerin çok kötüye gittiğini, büyük bir güvenlik tehdidi olduğunu, olaya el koymak gerektiğini, basının da desteğini yanlarına alarak ifade ediyorlar. Ondan sonra hemen organize bir şekilde birtakım başka kurumlardan açıklama yapılmaya başlanılıyor. Bir bakmışsınız olmayan bir şey yüzünden ülke büyük bir stresin içerisine girmiş ve bütün kurumların okları kendi amirleri durumundaki hükümete çevrilmiş. Böylesine kaotik, böylesine amorf, şekilsiz, ilkesiz bir süreç üretiyorlardı. 27 Nisan'da tekrar bunu yapmaya çalıştılar, 'cumhurbaşkanı şöyle olmalı, birtakım kaygılarımız var bu konularda' dediklerinde hükümet, ilk defa Cumhuriyet tarihinde cevap verince bu siyasi hayatımız açısından bir dönüm noktası oldu. Bence demokrasinin Türkiye'de yerleşikleşmesinin önemli dönüm noktalarından bir tanesidir." AK Parti Sözcüsü Çelik, daha önce katıldıkları bir MKYK toplantısında söz aldığını hatırlatarak şunları kaydetti: "'Bugün çok önemli bir gün' demiştim. Sebebi şu ilk defa dikkatimi çekti, o dönemi kastederek söylüyorum, iktidar partisinin MKYK'sini izleyen gazeteci sayısı Milli Güvenlik Kurulunu izleyen gazeteci sayısından daha fazla. Çünkü o zaman hatırlayın, şimdi bunlar geride kaldığı için iyi hatırlanmıyor, Türkiye nefesini tutuyordu her ay, Milli Güvenlik Kurulundan Milli Güvenlik Kurulu'na yaşıyordu. Milli Güvenlik Kurulundan hükümete nasıl bir talimat çıkacak, nasıl bir posta koyulacak gibisinden, dolayısıyla orada milli güvenlik dışında sadece seçilmiş sivil hükümete karşı kısıtlamaların ve yönlendirmelerin konuşulduğu bir mekanizma söz konusu oluyordu. İşte en son 27 Nisan'da buna teşebbüs edildi orada cevap verince de o bir muhtıra olmak üzere kurgulanmış o teşebbüs kağıt parçasına döndü."

1 yıl önce

Bakan Muş duyurdu: İhracatta Cumhuriyet tarihi rekoru

Ticaret Bakanı Mehmet Muş, ihracattaki yeni başarıyı sosyal medya hesabından açıkladı. Bakan Muş, Türkiye'nin ihracatta artık farklı bir kulvarda olduğunu belirtti. Bakan Muş sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı: "İhracattaki başarımız çıtaları aşa aşa devam ediyor. Türkiye dün, sadece bir günde, 1 milyar 956 milyon $ ihracat yaptı. Bu, Cumhuriyet tarihinde bir günde yapılan en yüksek ihracat." https://twitter.com/mehmedmus/status/1520313671636951040?s=21&t=FVj66ufmoXaZ3tIYaEAIRQ

1 yıl önce

Sosyal konutta gençlere de kontenjan: Cumhuriyet tarihinin en büyük projesi olacak

Artan konut fiyatları konusunda çözüm ve projeler üreten hükümet, sosyal konut projesinin müjdesini vermek için geri sayımı başlattı. Projenin detaylarından bahseden Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, “81 ilde sosyal konut projesi yapacağız. Bu sosyal konut projesi ile vatandaşlarımızın kira öder gibi ev sahibi olacak” diye konuştu. MÜJDEYİ ERDOĞAN VERECEK Bakan Kurum’un verdiği bilgiye göre, projeyle birlikte hiç evi olmayanların, dar gelirlilerin aidat öder gibi ev sahibi olmasının önü açılacak. Proje özellikle toplu konut ihtiyacının had safhaya ulaştığı büyük şehirlerden başlayacak ve tüm Türkiye’yi kapsayacak. Kısa bir zaman içinde vatandaşların ihtiyaçlarını gidermesi beklenen projede, 20 yıla varan bir vade imkanı olacak ve ev sahipleri kura sistemiyle belirlenecek. Projenin detaylarını Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ağustos ayı içinde açıklayacak. ALT GELİR GRUBU FAYDALANACAK Cumhuriyet tarihinin en büyük sosyal konut projesini başlatacaklarını vurgulayan Bakan Kurum, “Bu çerçevede alt gelir grubu vatandaşlarımız, gençlerimiz, emekli vatandaşlarımız, şehit ve gazi ailelerimiz ayrılan kontenjanla birlikte bu projeden istifade edebilecekler” dedi. Bunun yanında altyapılı arsaları da sürece dahil edeceklerini ifade eden Kurum, “Cumhurbaşkanı’mızın ortaya koyduğu yatırım ve üretim istihdam seferberliğine katkı sağlayacak tesislerin yapımını değişik illerimizde gerçekleştiriyor olacağız. Bu çerçevede vatandaşlarımız, gerek konutlarımızdan gerek de arsalarımızdan yararlanabilecekler” ifadelerini kullandı. ASGARİ ÜCRETLİ ALABİLECEK Hayata geçecek projenin yaşayan bir proje olacağını ve vatandaşların yaşamlarını sürdüreceği yerler hakkında detaylı çalışmalar yaptıklarını belirten Kurum, “Bu projeye ilişkin gerek arazi yönetimi gerekse vatandaşlarımızın sosyal konutları talep ettiği alanlara ilişkin çalışmaları anbean yürüteceğiz. Projelerimizden hayata yeni atılan gençlerimiz de faydalanacaklar. Bununla ilgili kontenjanlarımız olacak. Bu çerçevede gençlerimiz kendilerinin talep ettiği alanlarda istifade edecekler” şeklinde konuştu. Bakan Kurum ayrıca, asgari ücretli çalışan ailelerin dahi alabileceği, erişebileceği şartlarda ve büyüklüklerde bu projeyi gerçekleştireceklerini söyledi. İstihdama büyük katkı sağlayacak Murat Kurum, dar gelirli vatandaşların ev sahibi olmasına katkı sağlayacak projenin, aynı zamanda inşaat sektörünü canlandıracağı ve istihdama da büyük katkı sağlayacağını belirtti. Kurum şöyle devam etti: “Vatandaşlarımızın artan inşaat maliyetlerinden en az etkilenmeleri noktasında piyasaya bu dengeyi sağlayacak argümanı ortaya koymuş olacağız. Sosyal konut projemiz, istihdam konusunda da çok ciddi katkılar sağlayacak. Gerek inşaat malzemesi noktasında gerek çalışan noktasında lokomotif sektörümüz olan inşaat sektörünü canlandıracak adımları bu projeyle başlatmış olacağız.”

1 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Cumhuriyet tarihinin en büyük sosyal konut hamlesini başlatıyoruz

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Kabine Toplantısı sonrasında açıklamalarda bulundu. Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şöyle: Rusya ve Ukrayna tarafıyla her seviyede görüşmelerimizi sürdürüyoruz. Tahıl krizinin aşılması konusunda atılan adımın tamamen ülkemizin gayretlerinin ürünü olduğu herkes tarafından kabul edilmektedir. Guterres bunu teşekkürleriyle ifade etti. Artık bugün adım atıldı ve gemiler de yola çıktı. İstanbul'da 22 Temmuz'da yapılan anlaşmalar, Rusya-Ukrayna pazarındaki çözümün açısından tarihi bir dönüm olmuştur. Bu süreci takip edecek Müşterek Koordinasyon Merkezi, 23 Temmuz'da faaliyete geçti. Tahıl yüklü gemi Odessa'dan hareket etti. Bu gemi İstanbul Boğazı'na ulaştığında, Rusya, Ukrayna, Türkiye ve BM uzmanları tarafından kontrol edilecek. Benzer diplomatik çalışmaları enerji başta olmak üzere diğer alanlara da teşbil edebiliriz. Rusya-Ukrayna savaşının iki taraf açısından da adil bir barış için sona ermesi için çok çaba sarf ettik. (Tahıl sevkiyatı anlaşması) Her ne kadar muhalefet idrak edemese de ülkemizin öncülüğünde başlatılan bu çalışma önemli bir diplomatik başarıdır. "Hedeflerimizden zerre taviz vermiyoruz" Son 20 yılda terör örgütleriyle mücadelemizi sınır ötesine taşıyarak, 81 ilimizin tamamında insanımızın güven içinde yaşayacakları bir ortam hazırladık. Her alanda hedeflerimizi büyüttük. Gelecek bir ayımızı bile göremediğimiz bir yerden 2053 vizyonumuzu belirleyen bir ülke haline geldik. Mevcut sıkıntılarımızın üstesinden çok çalışarak, azmederek geleceğiz. Ülkemize yapılan iç ve dış dayatmaları reddediyoruz. Artık bu ülkeyi terörle, darbeci zihniyetle ve kifayetsiz siyasetçilerle oyalama devri bitmiştir. Bir ara 26,5 milyona kadar gerilen istihdamın ekonomik ve sosyal dönüşlerini biz biliyoruz. İhracatımızı 250 milyon dolar sınıra getirdik. Geçtiğimiz yıl elde ettiğimiz yüzde 11'lik büyümeyle G20 ülkeleri içinde ilk sıraya yerleştik. IMF ülkemizin büyüme rakamını yukarı yönlü güncellemiştir. Küresel emtia fiyatlarındaki dengesizlikler bizi de etkiliyor. Ülke olarak pek çok alanda verdiğimiz istiklal ve istikbal mücadelemizin ekonomideki yol ayrımında hükümet olarak tercihte bulunduk. Tercihimizi istihdamdan yana kullandık. Bu sayede üreterek büyüdük ve ihracatımızı 250 milyar dolar sınıra getirdik. Yine bu sayede dünyada istihdam azalırken biz 31 milyon sınırına dayanarak tarihimizin en yüksek rakamına ulaştık. Yılın ilk yarısındaki gerçekleşmeler 2022’yi, 47 milyon turist ve 37 milyar dolar turizm geliriyle hedeflerimizin üzerinde bir seviyede kapatacağımıza işaret ediyor. Küresel fiyatlardaki dengesizliği istismar edenlerin, otomobilden konuta, gıdadan elektroniğe kadar yaptıkları manipülasyonları yakından takip ediyoruz. Aldığımız ve alacağımız tedbirlerle, bu istismarcıların kötü niyetlerini ellerinde patlatmakta kararlıyız. Kılıçdaroğlu'na fındık fiyatı tepkisi Ordu'da fındık fiyatlarını açıkladık, Bay Kemal rahatsız oldu. Ben 72 lira düşünüyordum diyor. Senin sırtında küfe yok. Sen düşünüyorsun biz icraattan bahsediyoruz. Bunların hepsi tahminlerden konuşuyorlar. 1 dolardan 3 doalrın üzerine fındık fiyatlarını nasıl getirdik, ona bakın. Isı yalıtımına 50 bin lira teşvik Dış ticaretimizde ortaya çıkan açığın enerji ithalatındaki maliyet ve sanayi üretiminde kullanılan emtia fiyatlarındaki yükseliştir. Dış ticaretimizde ortaya çıkan açığın önemli sebebi enerji giderinde 3 kata varan artıştır. Küresel enerji dar boğazına karşı vatandaşlarımızı kaynakları etkin ve verimli bir şekilde dikkatli kullanmaya davet ediyorum. Hanelerdeki ısı yalıtımı için daire başına 50 bin liraya kadar yardım sunuyoruz. Cumhuriyet tarihinin en büyük sosyal konut projesi Cumhuriyet tarihinin en büyük sosyal konut hamlesini başlatıyoruz. İlk kez ev sahibi olacakların sabırsızlıkla beklediği projenin hazırlıkları bitmek üzere.

1 2