19 Nisan Cuma 2024
4 yıl önce

Yılbaşında eylem planlayan 5 DAEŞ şüphelisi Terörle Mücadele ekiplerinin operasyonuyla yakalandı

yılbaşı, 2020, eylem planlayan, 5 daeş şüphelisi, yakalandı, ankara, terörle mücadele

2 yıl önce

Fransa, DAEŞ'e para aktarmış

Fransız kurumlarına ait belgelerdeki bilgiler, dünyanın en büyük çimento devi Fransız Lafarge'ın, DEAŞ ile ilişkisi hakkında Fransız iç, dış ve askeri istihbarat servislerini sürekli bilgilendirdiğini ve ilişkinin Fransa devletinin bilgisi dahilinde gerçekleştiğini gözler önüne serdi. Lafarge'ın ilişki ağını, Suriye'deki terör örgüleriyle iş birliğini ve faaliyetlerini yürütebilmek için yaptığı görüşmelerini bölgeden haber almak için kullanan Fransız istihbarat ajanslarının, şirketi yaptıklarının suç olduğu konusunda uyarmadığı da belgelerde yer aldı. ŞİRKET İSTİHBARATTAN DESTEK İSTEDİ Hürriyet’in aktardığı habere göre; Fransız devletine ait belgelerde Lafarge şirketi ile Fransız istihbarat servisi arasındaki ilişkinin 22 Ocak 2014'te şirketin güvenlik müdürü Jean Claude Veillard'ın İçişleri Bakanlığı istihbaratına ait bir adrese gönderdiği e-postayla başladığı anlaşılıyor. Şirket yetkilisi Veillard, mailinde Lafarge'ın Suriye'de halen aktif olduğunu ve çalışmalarının devam edebilmesi için “yerel aktörlerle” ilişki kurması gerektiğini belirtti. Güvenlik müdürü, istihbarat servisine, basında kendileri hakkında bazı olumsuz yayınlar yapıldığını belirterek, yöneticilerinin ve genel merkezin ne kadar risk altında olduğunu sordu. Lafarge'a yanıt veren istihbarat servisi görevlisi bu durumu görüşecekleri bir tarihi kendisine bildirdi. BELGELER ORTAYA ÇIKTI Lafarge-terör örgütü ilişkilerinin skandal olarak Fransa gündemine gelmesi ve konunun mahkemeye yansımasının ardından 18 Kasım 2018’de AM 02 kod isimli istihbarat mensubu, mahkemede ifade verdi. İfade tutanağına göre görevli, Lafarge’ın Suriye’deki bilgi kaynakları olduğunu kabul etti. İstihbaratçı, hakime Fransız gizli servislerinin Lafarge fabrikasından nasıl faydalandıklarını anlattı. Tutanaklarda istihbaratçı, 2012-2014 döneminde Lafarge tarafından Suriye’deki (Nusra Cephesi dahil) tüm silahlı gruplara çimento gönderildiğini söyleyerek DEAŞ’ı bunun dışında tutmadı. İstihbaratçı mahkemede, “Lafarge’ın çalışmalarına devam etmesini fırsat bilerek duruma tamamen fırsatçı şekilde yaklaştık.” dedi. İSTİHBARAT DEAŞ'A ÇİMENTO SAĞLADIĞINI BİLİYORDU Lafarge Güvenlik Müdürü Veillard ile Fransız İçişleri Bakanlığı istihbaratı arasındaki e-posta trafiğinde 1 Eylül 2014’te yapılan yazışmalarda DEAŞ’a çimento gönderilmesi işinin ayrıntıları ele alındı. Fransız istihbaratının kullandığı, “DEAŞ’a giden çimentoyla ilgili daha fazla detay verebilir misiniz?” şeklindeki ifadesinden, Lafarge’ın söz konusu dönemde terör örgütüyle ilişkisinden Fransız devletinin haberdar olduğu açık şekilde görülüyor. Lafarge ile Fransız iç, dış ve askeri istihbarat servisleri arasında yalnızca 2013 ve 2014 yılları arasında yapılan görüşmelerin 30’dan fazla olduğu dikkati çekiyor. LAFARGE ELDE ETTİĞİ BİLGİLERİ İSTİHBARATA AKTARDI Lafarge’ın terör örgütlerine finansman sağlayarak insanlığa karşı suç işlemekle suçlandığı dönemde şirketin güvenlik müdürü Veillard, 30 Kasım 2017'de polise ifade verdi. İfade tutanağına göre Veillard, ifadesi boyunca yaptığı her şeyden Fransız devlet ve istihbarat kurumlarını haberdar ettiğini kanıtlamaya çalıştı. İfade tutanağının eklerinde Lafarge güvenlik müdürünün sahadaki görüşme bilgileri, sahada gelişen şartlar ve aldığı duyumlara ilişkin belgeler yer aldı. Veillard’ın çatışmalar ve silahlı gruplar arasındaki askeri dengelere dair saha bilgilerini Fransız istihbaratına aktardığı anlaşıldı. Söz konusu notlardan birinin üzerinde Ekim 2013’te Veillard tarafından elle “Fransız dış istihbaratına (DGSE) gönderildi” yazılmış bir nota rastlandı. ÖNEMLİ KARAR Fransa'da Yargıtay, Fransız çimento devi Lafarge’a 'DEAŞ’lı teröristleri finansmandan ötürü insanlığa karşı suça ortak olmak suçlaması yöneltilebilmesinin' önünü açtı. ÖRTBAS EDİLECEK Mİ? Fransa’da 2016’da, Lafgarge’ın Suriye iç savaşında haraç vererek terör örgütü DEAŞ'ı finanse ettiği yönünde haberler yayımlandı. Fransız basınına göre, şirket Suriye'nin Çelebiye bölgesindeki faaliyetlerini devam ettirebilmek için DEAŞ’a haraç ödemenin dışında örgütten malzeme ve akaryakıt temin etti. Şirket 2017’de fabrikanın açık kalabilmesi için Suriye sahasındaki silahlı gruplara ödemeler yaptığını kabul ederken "insanlığa karşı işlenen suçlara karşı ortak olmak" suçlamalarına karşı çıktı. Hakkında soruşturma başlatılan şirketin ikisi üst düzey olmak üzere 8 yöneticisine terörizmi finanse etmek, insanlığa karşı işlenen suçlarda iş birliği yapmak gibi suçlamalar yöneltildi. Haziran 2018'de şirkete yöneltilen "insanlığa karşı suçlara ortak olmak" suçlaması, Kasım 2019'da düşürüldü. Suçlamanın düşürülmesine tepki gösteren sivil toplum kuruluşları konuyu Fransız Yargıtayına taşıdı. Fransız Yargıtayının bugün, Lafarge’ın DEAŞ’lı teröristleri finansmandan ötürü insanlığa karşı suça ortak olmakla suçlanabilmesinin önünü açacak ya da kapatacak bir karara varması bekleniyor.

1 yıl önce

Aykırı’nın sahibi Batuhan Çolak ve Bircan Yıldırım’ndan DAEŞ terör örgütü mensuplarına vatandaşlık verildi yalanı

Göç İdaresi Başkanlığı’ndan yapılan açıklama şöyle; “Belirli çevreler ve sosyal medya hesapları üzerinden “DEAŞ terör örgütü mensuplarına vatandaşlık verildiği” yönünde gerçekle uzaktan yakından ilgisi olmayan provokatif paylaşımların dolaşıma sokulduğu görülmüştür.  Mevzubahis paylaşımlarla, Yozgat Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında DEAŞ silahlı terör örgütüne üye olma suçundan haklarında işlem yapılan ve halen cezaevinde tutuklu bulunan 6 yabancı uyruklu şahısların isimlerine yer vermek suretiyle DEAŞ terör örgütüyle irtibatlı/iltisaklı kişilerin Türk vatandaşlığı kazandıkları iddiaları ortaya atılmıştır. Yine aynı paylaşımlarda söz konusu 6 yabancı şahısla hiçbir ilgisi olmayan ancak DEAŞ terör örgütü üyesi gibi gösterilen Suriye uyruklu 2 kişinin de Türk vatandaşı olduğu iddia edilmiştir.  Söz konusu bu iddialar asılsız olup iddia sahiplerinin spekülasyonlarından ibarettir. Bahse konu iddialar incelendiğinde adı geçen şahısların hiçbirinin Türk vatandaşı olmadığı tespit edilmiştir.  Yozgat İl Jandarma Komutanlığınca Yozgat İl Göç İdaresi Müdürlüğüne gönderilen yazı ise DEAŞ’tan haklarında işlem yapılan 6 yabancı uyruklu şahısla ilgili gerekli tahdit kodlarının girilmesi ve infaz süreci sonrasında sınır dışı edilmelerinin sağlanmasına yönelik olup vatandaşlıkla hiçbir ilgisi bulunmamaktadır. Bilinçli bir şekilde ve çarpıtılarak yapılan paylaşımlardan, kamuoyunda infial uyandırmak amacıyla DEAŞ’tan işlem gören yabancı uyruklu şahıslara vatandaşlık verildiği algısı oluşturulmak istendiği açıktır.  Kamuoyunun sistematik olarak yalanı yayan bu kişilere ve provokatif paylaşımlara itibar etmemesi önem arz etmektedir. Bu ve benzeri paylaşım yapanlar hakkında hukuki süreç başlatılacaktır.” https://twitter.com/gocidaresi/status/1641364303549693952?s=46&t=kgYu0XH04hCo9hDKdwyLsQ