25 Nisan Perşembe 2024
1 yıl önce

Almanya'da darbeciler terör örgütüne üyelikten yargılanacak

Almanya'da darbe yapıp mevcut devlet düzenini değiştirmek için hareket eden ve mevcut Alman hükümetini tanımayarak kendilerini Alman İmparatorluğu Vatandaşı (Reichsbürger) olarak tanımlayan grup üyeleri terör örgütüne üyelikten yargılanacak. Federal Başsavcılığın yürüttüğü soruşturma kapsamında gözaltına alınanlar arasında, yargıç olarak görev yapan ve aşırı sağcı Almanya İçin Alternatif Partili (AfD) eski milletvekili Birgit Malsack-Winkemann ile örgütün lideri olduğu düşünülen iş adamı Heinrich XIII Prens Reuss da bulunuyor. Cumhuriyet tarihinin en büyük operasyonu olarak nitelendirilen ve 3 binden fazla güvenlik görevlisinin yer aldığı "şafak baskını"nda, sorgulananlar arasında Alman ordusunun özel kuvvetleri KSK personeli de dahil özel eğitimli muvazzaf ve eski askerler de yer alıyor. Savcılık iddianamesinden detaylar Savcılığın iddianamesinde zanlılar, "Almanya'daki mevcut devlet düzenini değiştirerek, ana hatlarıyla oluşturulmuş kendi hükümet düzenlerini getirmeyi kendine hedef edinmiş terör örgütüne mensup kişiler" olarak nitelendirildi. İddianamede, grup üyelerinin askeri araçlar kullanıp devlet yetkililerine şiddet uygulayarak gerçekleştirmeyi planladıkları eylemlere cinayet işlemenin de dahil olduğu belirtildi. Savcılık iddianamesinde ayrıca söz konusu grup üyelerinin, mevcut Almanya sınırlarını tanımadıkları ve ülkeyi sözde bir "derin devletin" yönettiğine inandıkları, iktidarın ele geçirilmesiyle oluşturulacak bir "askeri kolun" asıl hedefe ulaşana kadar düzenin sağlanmasında yer almasını planladıkları ifade edildi. Ayrıca grup üyelerinin bu geçiş döneminde bazı ölümlerin olabileceğini bildikleri ancak sistem değişikliğinde bunları gerekli olarak görüldükleri belirtildi. Grubun Kasım 2021'den itibaren darbe hazırlıklarına yoğunluk verdiği kaydedilen iddianamede, hazırlıklar içinde yönetim şeklinin planlanması, ekipman temini, atış eğitimi, yeni üye alımı gibi faaliyetlerin olduğu ifade edildi. İddianamede yeni kurulacak ve Heinrich XIII Prens Reuss'un yönetimdeki "Konsey"de kimlerin hangi pozisyonda olacağı da detaylı şekilde yer aldı. İddianamede ayrıca, dernek üyelerinin bireysel olarak küçük bir silahlı grupla Alman Federal Meclisine girmek için somut hazırlıklar yaptıklarına dair şüphelere de yer verildi. Mevcut Alman hükümetini tanımayarak kendilerini Alman İmparatorluğu Vatandaşı (Reichsbürger) olarak tanımlayan grup üyeleri terör örgütüne üyelikten yargılanacak. Reichsbürger nedir? Kendilerini Alman İmparatorluğu Vatandaşı (Reichsbürger) olarak gören ve iç istihbaratın 2021 raporuna göre, 21 binden fazla kişinin yer aldığı grubun yüzde 5'ini aşırı sağcılar oluşturuyor. 2 bin 100 üyesi şiddet kullanmaya hazır olan grubun Almanya'yı meşru bir devlet olarak tanımadığına yer verilen rapora göre, üyelerden bazıları monarşi altındaki Alman İmparatorluğu fikrine bağlıyken, bazıları da Nazi taraftarı. Bazı üyeler de Almanya'nın hala askeri işgal altında olduğuna inanıyor.

1 yıl önce

Der Spiegel'in 'darbe' ikiyüzlülüğü: Almanya'da farklı Türkiye'de farklı

Küresel odakların maşası FETÖ'nün 15 Temmuz kanlı darbe girişimi, Türk milletinin destansı direnişi ile bertaraf edilmiş Türkiye'de darbeler tarihe karışmıştı. Öte yandan geçtiğimiz günlerde de Almanya'da darbe planlayan gruba operasyon düzenlendi. Yaklaşık üç bin Alman polisinin katılımıyla ülke genelinde yapılan baskınlarda terör örgütü üyesi olmak ve darbe planlamak suçlamasıyla çok sayıda kişi gözaltına alındı. Almanya merkezli siyasi dergi Der Spiegel, ülkedeki çalkantılı süreci kapağına taşıdı. Almanya'da yaşananlar için 'darbe' dediler Konuyla ilgili haberin fotoğrafında, darbe planının lideri olduğu belirtilen Heinrich XIII Prens Reus'a yer verildi. Yaşananların darbe girişimi olduğunu açıkça aktaran dergi, "Operasyon: Darbe. Prens Reus ve yeminli muhafızlarının çılgın fantezileri" ifadeleri kullandı. 15 Temmuz'da algı operasyon yapmışlardı Aynı derginin, Türkiye'de altı yıl önceki darbe girişiminde ise tepki çeken ifadelerle algı operasyonuna soyunduğu bir kez daha gün yüzüne çıktı. Tel örgülerin ardında Türk bayrağının tasvir edildiği sayılardan birinde, "Bir zamanlar demokrasi vardı." şeklindeki ifadeye yer verilmişti. İkiyüzlü tutum Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın fotoğrafının kullanıldığı bir diğer sayıda ise "Bir ülke özgürlüğünü kaybediyor: Türkiye'ye odaklan." denilmişti.

1 yıl önce

Jandarma'dan tarihi eser kaçakçılarına darbe!

Bursa'da, tarihi eser niteliğinde olduğu tahmin edilen el yazması Tevrat'ı, 5 milyon dolar karşılığında satmak için müşteri arayan A.B, jandarma ekiplerinin alıcı gibi davranarak gerçekleştirdiği operasyonda kıskıvrak yakalandı.

1 yıl önce

YİK Üyesi Mehmet Ali Şahin'den Meral Akşener açıklaması: "Darbe başarılı olsaydı Cumhurbaşkanı olacaktı"

Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu Üyesi Mehmet Ali Şahin, gündeme dair değerlendirmelerde bulundu. 6’lı masanın Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemini değiştirmek için ortaya çıktığını belirten Şahin, "Bu seçimlere mevcut anayasaya göre Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine göre giriliyor. Seçimlerde Cumhurbaşkanı yüzde 50 artı 1 ile seçilecek. Halk onun kuracağı hükümete güvenoyu vermiş olacak. Bu sisteme geçmeye halkımız karar verdi" ifadelerini kullandı. “MERAL HANIM ARTIK BAŞBAKANLIK SEVDASINDAN VAZGEÇMELİDİR" Altılı masanın Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemini kaldırmayı istediğini ifade eden Şahin, "Bu bir hayaldir. Bu siyasi partilerin genel başkanları mutlaka yeni durumu benimsemeleri ve projelerini ona göre yapmaları gerekir. Geleceğe doğru olmamış olan bir sisteme göre şimdiden şekillenmeye çalışırsanız yolda kalırsınız. Mesela Meral Hanım ‘Başbakan olacağım’ diyor. Meral Hanım bu şansı kaçırdı. 15 Temmuz 2016’da eğer FETÖ’cüler başarılı olsaydı başbakan olabilirdi. Nitekim 15 Temmuz 2016’ya doğru giderken ‘Ben başbakan olacağım, Yurtta Sulh Cihanda Sulh’ diyordu. Ne gariptir ki darbe girişiminde bulunan konseyin adı da Yurtta Sulh Cihanda Sulh’ konseyidir. Meral Hanım artık başbakanlık sevdasından, hedefinden vazgeçmelidir. Darbe başarılı olsaydı olacaktı. Millet buna engel oldu. Dolayısıyla ütopya peşinde koşuyorlar. Diğerleri de cumhurbaşkanı yardımcısı, bakan olacağız diyorlar. Kendi aralarında anlaşamıyorlar. Tabii kendi aralarındaki bu çekişmeleri kamuoyuna da yansıyor. Kamuoyu da büyük dikkatle takip ediyor. Ya bunlardan bir şey olmaz diye düşünüyorlar" diye konuştu. "HALA CUMHURBAŞKANI ADAYLARINI AÇIKLAYAMADILAR" Şahin, "Geçenlerde Cumhurbaşkanımız ifade etti. İki kaptan bir gemiyi batırır. 6 kaptan bu gemiyi daha çok batırır. Geçmişte biz koalisyon dönemlerini çok yaşadık. Bunlar çok uzun ömürlü ve memlekete faydalı olmadı. Dolayısıyla o görüntüleri veren bu altılı masanın Türkiye’nin geleceği ile ilgili vatandaşa umut vermesi pek mümkün değildir. Hala Cumhurbaşkanı adaylarını açıklayamadılar. Daha bunlar 10. toplantıda halka umut veren, gelecekle ilgili halkın beklentilerine cevap verecek bir proje çıkmadı. Bundan sonra da çıkacağını düşünmüyorum" ifadelerine yer verdi. "ADAYLIK BAŞVURUSUNDA BULUNMADIM" Genel seçimlerde aday olup olmayacağı konusunda bilgi veren Şahin, şunları söyledi: "Adaylık başvurusunda bulunmadım. Genel merkezimiz de bunu anlayışla karşıladı. Vatandaşlarımızın bir takım taleplerini burada takip etme gayreti içindeyiz. Benim böyle bir başvurum olmadı. Anketler yapılır, teşkilata sorulur. ‘Buradan en fazla oyu Mehmet Ali Şahin ile alacağız’ diye bir sonuç çıkarsa ve genel başkanımız size ihtiyacımız var diye beyanda bulunursa cumhurbaşkanımızı kırmam. Ama bu sorumluluğu Karabük’te yerine getirebilecek çokça arkadaşımız var. Dolayısıyla benim milletvekili listeleri ile ilgili düşüncem budur."

1 yıl önce

CHP'de sular durulmuyor! Kaftancıoğlu'ndan İmamoğlu'na bir darbe daha!

Canan Kaftancıoğlu'nun yardımcısı Saniye Yurdakul, Twitter üzerinden İmamoğlu'na "Arkanda CHP'liler olmasaydı dimdik ayakta duramazdın. CHP'ye vefasızlık yapman hoş değil" mesajı verdi.

1 yıl önce

MHP, İYİ Parti’yi geçti! Son ankette Meral Akşener’e büyük darbe

Türkiye 14 Mayıs’ta sandık başına gidiyor. Cumhur İttifakı ve Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayları dışında 7 isim daha cumhurbaşkanlığına adaylık müracaatı yaptı. Anketler de peş peşe gelmeye başladı. Cumhur İttifakı mı Millet İttifakı mı önde, fark yüzde kaç, seçim ikinci tura kalır mı gibi sorular yanıt arıyor. Peki son anketler ne gösteriyor? Hangi partinin oy oranı ne kadar? GENAR’ın patronu İhsan Aktaş, son anket sonuçlarını açıkladı. CANLI YAYINDA AÇIKLADI GENAR Araştırma’nın Başkanı İhsan Aktaş A Haber ekranlarında katıldığı canlı yayında yaptığı son anketin sonuçlarını açıkladı. “Bugün bir milletvekili seçimi olsa kime oy verirsiniz?” sorusuna “AK Parti” cevabı verenlerin oranı yüzde 40.7 oldu. İhsan Aktaş, “AK Parti’nin ekonominin hararetini düşürmesiyle, enflasyonu dengelemesiyle ve vatandaşın sorunu olan 10 tane her biri 1-3 milyon insana karşılık gelen meselede adım attı. Konut hamlesi, ihracat rakamları, işsizliğin azalması, esnafın borcunun silinmesi, TOGG’un açılışı, EYT’nin açıklanmasıyla birlikte AK Parti’nin oy oranı yüzde 40 ile 42 arası bir banda geldi” ifadelerini kullandı. CHP, İYİ PARTİ’DEN OY KOPARDI “Bugün bir milletvekili seçimi olsa kime oy verirsiniz?” sorusuna “CHP” cevabı verenlerin oranı ise yüzde 23.1 çıktı. CHP’nin oy oranı hakkında konuşan Aktaş, “CHP’nin oy oranı yüzde 21 ile 23 arasında. Geçen ay oy oranları yüzde 22’ydi. İYİ Parti’nin allak bullak olmasından dolayı CHP İYİ Parti’den 1 puan oy aldı” dedi. MHP, İYİ PARTİ’Yİ GEÇTİ “Bugün bir milletvekili seçimi olsa kime oy verirsiniz?” sorusuna “MHP” karşılığı verenlerin oranı ise 7,6 çıktı. İhsan Aktaş, MHP’nin oyunun bugün itibariyle İYİ Parti’nin oyundan fazla olduğunu söyledi. İYİ PARTİ ÇÖKTÜ GENAR anketinde “Bugün bir milletvekili seçimi olsa kime oy verirsiniz?” sorusuna “İYİ Parti” karşılığı verenlerin oranı ise yüzde 7 oldu. HDP ÜÇÜNCÜ PARTİ Genar anketine göre, HDP’nin oy oranı yüzde 10.8 olurken, Muharrem İnce’nin Memleket Partisi yüzde 4,7’ye çıktı. ERDOĞAN MI KILIÇDAROĞLU MU? Gener anketinde “Cumhurbaşkanlığı seçimi ikinci tura kalsa ve ikinci turda yalnız Recep Tayyip Erdoğan ve Kemal kılıçdaroğlu kalsa siz oyunuzu kime verirdiniz?” diye soruldu.
Erdoğan yüzde 52.3 çıkarken, Kılıçdaroğlu yüzde 47.7 çıktı.

11 ay önce

Batı medyasından kaos ve darbe çağrısı! Yeni Gezi hazırlığı

14 Mayıs seçimlerine günler kala Kılıçdaroğlu'nun zaferinden umut kesmeye başlayan Batılıların alttan alta kaos imasında bulunmaları dikkat çekiyor. Kılıçdaroğlu ile röportaj yapan Time dergisi, seçime gölge düşürmeye çalışarak Erdoğan'ın YSK'ya baskı yapması halinde Türkiye'nin kitlesel protestolara sahne olacağını iddia etti. FETÖ destekçisi CIA elemanı Michael Rubin, "Erdoğan ya ölüm ya sürgün ya hapis ya da idamla gider" dedi. Türkiye düşmanı Alman Bakan Cem Özdemir de "olası oy manipülasyonundan" endişeli olduğunu söyledi. Seçimlere 17 gün kala Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kazanacağını öngören Batı medyası, kaos planları hazırlamaya koyuldu. Yeni Şafak'ın haberine göre, Çok sayıda Batı menşeli yayın organı provokatif ve manipülatif haberlerle algı çalışmalarına hız verirken, son olarak Amerikan Time dergisi, 7'li Masa'nın adayı Kemal Kılıçdaroğlu ile yaptığı röportajı okuyucularına servis etti. "Erdoğan'ı yenebilecek adam" başlığıyla yayınlanan röportajda, Erdoğan'ın kazanması halinde ülkede kaos ikliminin oluşabileceği ve 2013'teki Gezi Parkı ayaklanmasının benzerinin yaşanabileceği kaydedildi. Geçtiğimiz günlerde eski CIA danışmanı Henri Barkey, kaleme aldığı yazıda, "Seçim sonrası döneme hazırlık yapmalıyız" demişti. 15 Temmuz FETÖ'cü darbe girişimine destek veren CIA danışmanı Michael Rubin de Türkiye'de seçim sonrası "darbe çağrısı" içeren skandal bir yazı kaleme aldı. Almanya'da Türkiye karşıtlığıyla bilinen Gıda ve Tarım Bakanı Cem Özdemir ise 14 Mayıs Cumhurbaşkanı ve Milletvekili Seçimleri'ne yönelik kara propagandaya girişti. Yazıda iftiralara ve komplo teorilerine sıkça yer verilirken, Gezi benzeri yeni bir kalkışma olması halinde Kılıçdaroğlu'na hazır olup olmadığı soruldu. KALKIŞMA İÇİN NABIZ YOKLADI Söyleşide algı operasyonuna başvuran Amerikan dergisi, isimsiz analistlerin değerlendirmelerine yer vererek, seçimlerin az bir farkla bitmesi halinde "Erdoğan'ın yüksek seçim kuruluna baskıda bulunarak, seçimleri iptal ettirebileceği ve yeniletebileceği" iddiası üzerinden, böylesi bir gelişmenin "2013 yılında yaşanan Gezi Parkı benzeri bir kalkışmayla sonuçlanabileceğini" belirterek adeta beklentisini dile getirdi. Röportajda Kılıçdaroğlu'na "Böyle bir direnişi yönetir misiniz?" sorusu yöneltildi. Dergide, Kılıçdaroğlu'nun direnişin içinde olmasa da böyle bir girişime taraftarlarının hazır olduğunun kaydedilmesi, "Batı seçim sonrası kaosa oynuyor" değerlendirmesine sebep oldu. RUBİN'DEN SKANDAL SÖZLER Cumhurbaşkanı Erdoğan'a olan düşmanlığıyla bilinen, CIA ve Pentagon'un psikolojik harp elemanı olarak kullandığı FETÖ destekçisi Michael Rubin, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın küçük rahatsızlığını fırsat bilerek, "Erdoğan Ölürse Kutlama İçin Çok Erken Olacak" başlıklı skandal bir yazı kaleme aldı. ABD ve AB'ye seslenen isim, "Türkiye'de toplu tasfiye yapın" ifadeleriyle düşmanlığını açıkça ifade etti. "İlkokullardan üniversitelere, ordudan kamuya her yere müdahale edilmeli" ifadelerine yer veren Rubin, "Hapishane kapıları açılmalı ve siyasi cadı avlarının kurbanları tazmin edilmelidir" sözleri ile FETÖ'cülerin serbest bırakılması gerektiğini savundu. Yazıda, "Erdoğan ya ölümle ya sürgünle ya hapisle ya da idamla gider" ifadeleriyle darbe imasında bulunan Rubin, "Türk kuvvetleri Suriye, Irak ve Kıbrıs'tan çekilmelidir. Ermenistan ve Yunanistan'ı tehdit etmeyi bırakmalılar" dedi. ÖZDEMİR'DEN KARA PROPAGANDA Türkiye düşmanlığı ile bilinen Almanya Gıda ve Tarım Bakanı Cem Özdemir ise, 14 Mayıs Cumhurbaşkanı ve Milletvekili Seçimleri'ne yönelik kara propaganda kervanına katılan bir diğer isim oldu. Özdemir, Alman basınından RND'ye verdiği demeçte, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kaybetmesini istediğini açıkça dile getirdi. Türkiye seçimlerine yönelik algı oluşturmaya çalışan Özdemir, 'olası oy manipülasyonundan' endişeli olduğunu söyleyerek kara propagandaya girişti. Cem Özdemir, geçtiğimiz günlerde Alman askeri üniformasıyla poz vermişti. BATI İLE MEDENİLEŞECEKMİŞ! Time dergisi röportajında 7'li koalisyonun adayı Kemal Kılıçdaroğlu, Türk dış politikası ve Türkiye'nin küresel konumuna ilişkin skandal ifadelerde de bulundu. Türkiye'nin tüm dünyada itibar gören, ulusal çıkarları esas alan milli ve yerli dış politikasını hedef alan Kılıçdaroğlu, Batı'ya tam teslimiyet anlamına gelebilecek, "Seçilmesi halinde NATO, AB ve ABD ile ilişkileri düzelteceğini ve Türkiye'yi yeniden medeni dünyanın bir parçası yapacağına" ilişkin sözler sarf etti. Kılıçdaroğlu'nun sözleri Türkiye'ye hangi gözlükle baktığı sorusuna ve tek yönlü dünya görüşüne sahip olduğu yorumuna sebep oldu.

11 ay önce

Kemal Kılıçdaroğlu’ndan Batı'ya darbeci sözü: NATO'ya bağlıyız

Yedili Masa'nın adayı Kılıçdaroğlu, The Wall Street Journal gazetesine verdiği röportajda “Türkiye NATO tarafından alınan kararlara uymak zorundadır” diyerek NATO’ya bağlılık mesajı verdi. Bu tarz mesajları geçmişte hep Batı’da meşruiyet arayan darbeciler verdi. 27 Mayısçılar darbe bildirisinde, “NATO ve CENTO’ya inanıyoruz ve bağlıyız” dedi. 12 Eylül’ün ilk adımı Yunanistan’ın NATO’ya dönüşünü onaylamak oldu. 15 Temmuz darbecileri de Türkiye’nin NATO yükümlülüklerini yerine getirecek tedbirleri aldıklarını söylemişti.

1 2 ... 11 12 13 14 15 16 17 18 19