28 Mart Perşembe 2024
3 yıl önce

CHP'den HDP'ye dayanışma ziyareti: İktidarın değişmesi için ortak mücadele şart

chp, hdp, ittifak, dayanışma, moral, millet ittifakı, chp istanbul milletvekili ali şeker, hdp istanbul il örgütü, gözaltı, ankara cumhuriyet başsavcılığı, myk, hdp eş başkanı mithat sancar, selçuk mızraklı

3 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan İzmir'deki deprem nedeniyle dayanışma mesajı veren ülkelere teşekkür

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İzmir'de meydana gelen 6.6 büyüklüğündeki deprem sonrası dayanışma mesajı veren ülkelere teşekkür etti

3 yıl önce

Boğaziçi Dayanışma’dan Cumhurbaşkanı Erdoğan’a fitne dolu mektup

Baştan aşağı yasadışı sol örgüt jargonuyla yazılan sözde mektupta, 6-8 Ekim olaylarında Yasin Börü de dahil onlarca kişinin ölümünden sorumlu Selahattin Demirtaş ve KHK’larla devlet kurumlarından atılan FETÖ’cüler savunuldu. Rektör atamasıyla hiçbir ilgisi olmayan sözde mektupta, birbiriyle bağlantısız konular bir araya getirilerek toplumun sinir uçlarıyla oynanmaya çalışıldığı gözlendi.

2 yıl önce

CHP, İyi Parti ve HDP’nin desteklediği ve kışkırttığı Boğaziçi Dayanışması'nın rezil paylaşımı

Boğaziçi eylemlerinde yayınladığı skandal paylaşımlarla gündeme gelen Boğaziçi Dayanışması Twitter hesabı, Türkiye düşmanlığını bir kez daha gözler önüne serdi. Yapılan paylaşıma sosyal medyada tepki yağdı. Boğaziçi Dayanışması adlı hesabın yaptığı paylaşım: “Mayıs 1915’te İttihat ve Terakki önderlerine suikast iddiasıyla yargılanarak idam edilen Hınçak Partisi üyesi Paramaz (Matteos Sarkisyan) mahkemede yaptığı savunmada şöyle diyordu: “Bu ülkenin refahı için yapmadığımız ne kaldı? “Ermenilerin ve Türklerin kardeşliğini sağlamak için öylesine fedakarlıkları kabul ettik. Ne kadar enerji tükettik, ne kadar çok kanımızı akıttık… Bizim karşılaştığımız nedir? Yalnızca çabalarımızı yok saymakla kalmadınız, bilinçli olarak bizi imha etmeye çalıştınız. Şunu unuttunuz ki Ermenilerin imha edilmesi bütün Türkiye’nin yıkımı demektir.” 1915 Ermeni Soykırımı’nın 106’ıncı yıl dönümünde Ermeni halkının acısını paylaşıyor, onurlu direnişlerini saygıyla selamlıyoruz. #ArmenianGenocide”

2 yıl önce

CHP'li Nazlıaka'dan Türkiye'yi hedef alan AB Komisyonu Başkanı Leyen'e dayanışma mektubu

Aylin Nazlıaka, Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen’e gönderdiği dayanışma mektubunda şu ifadelere yer verdi: “Bizler, Cumhuriyet Halk Partisi’nin kadın üyeleri ve milyonlarca duyarlı yurttaş olarak, son Ankara ziyaretiniz esnasındaki uygunsuz ağırlanmaya ilişkin derin üzüntü duymaktayız. Size gösterilen tavrı kabul edilemez buluyor, yaşadığınız hayal kırıklığını paylaşıyoruz. Bize göre maruz bırakıldığınız küçük düşürücü hareket, kadınların değerinin her yerde yok sayıldığı bugünlerde, tüm kadınlara yönelik yapılmıştır. Cumhuriyetimizin kurulduğu 1923 yılından bu yana, Türk kadınlarının büyük adımlar attığını hatırlatmak isteriz. Ülkemizdeki kadınlar, birçok ülkeden önce, eşit vatandaşlık hakkına sahip olmuştur. Belediyelerde, muhtarlıklarda ve 1934 yılından itibaren parlamentoda seçme ve seçilme hakkımızı kazandık. Türk kadınları bugüne kadar, siyasetçi, bilim insanı, akademisyen, doktor, sanatçı, yazar ve mühendis olarak birçok alanda önemli toplumsal roller üstlendiler. Kurtuluş mücadelesindeki kadınların bağımsız ve ilerici Türkiye vizyonu, bize bugün de ilham vermeye devam ediyor. Onların nesli olarak, Türkiye'yi hukukun üstünlüğüne dayalı, modern, ilerici, demokratik, laik bir ülke haline getirmeye kendimizi adadık. Toplumsal cinsiyet eşitliği, ilerici toplumun mimarisinde vazgeçilmez bir dayanaktır. Dünyanın her ülkesinde kadınların eşit ve güçlü olduğu bir geleceği birlikte kucaklamayı dört gözle bekliyoruz.”

2 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Bizim bütün derdimiz, beklentimiz NATO'nun birlik ve beraberliğine, dayanışmasına güç katacak amasız fakatsız bir yaklaşımı Amerika'dan görmektir."

İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamasından satırbaşları: NATO Liderler Zirvesi'ne katılmak üzere Brüksel'e hareket ediyoruz. İttifakın önümüzdeki 10 yıllık yol haritasını belirleyecek NATO 2030 sürecine ilişkin kararların alınacağı önemli bir zirveye iştirak edeceğiz. NATO, farklılaşan tehditler karşısında kendini güncellerken yeni şartlara da uyum sağlıyor. Afrin'deki Şifa Hastanesine yapılan terör saldırısı, PKK/YPG'nin nasıl kalleş ve vahşi bir örgüt olduğunu göstermiştir. Ülkemizde masumları, Suriye'de sivilleri, Irak'ta Kürt kardeşlerimizi katleden bu alçaklardan döktükleri her damla kanın hesabını soracağız. DÜZENSİZ GÖÇ Türkiye olarak sadece terörle mücadele etmiyoruz aynı zamanda doğu-batı yönünde yoğun bir düzensiz göç baskısına da maruz kalıyoruz. Biz kendi sınırlarımızı korurken NATO'nun sınırlarını da koruyoruz. İhtiyaç duyulan her dönemde ittifaka sağladığımız katkılar Türkiye'nin yeri konusunda mihenk taşıdır. Türkiye'nin ittifak içindeki rolünün daha da önem kazanacağına inanıyoruz. NATO Zirvesi sonrasında kardeşim Aliyev ile davetine icabetle Azerbaycan'a resmi bir ziyaret gerçekleştireceğim. Süreç içerisinde Azerbaycan Karabağ'da tarihi bir zafere imza atarak 30 yıllık işgale son vermiştir. 10 Aralık 2020'de Bakü'de düzenlenen Zafer Geçit Töreni'ni izlemiştim. Bu kez zaferin kazanıldığı topraklara gideceğiz. Şuşa'yı inşallah ziyaret edeceğiz. 16 Haziran'da A Milli Futbol Takımımızın Galler'le oynayacağı maçı da Aliyev ile izleyeceğiz. 17 Haziran'da düzenlenecek forumda Antalya'ya gelecek liderlerle görüşmeler gerçekleştireceğiz.  SORULAR ABD BAŞKANI BIDEN İLE GÖRÜŞME Sayın Biden'la bizim göreve geldikten sonraki bu yüz yüze ilk görüşmemiz olacak. Birinci derecede Türkiye - Amerika ilişkilerini şöyle bir masaya yatırtmamız gerekiyor. İçerde dışarda bir çok dedikodular oldu. Bunları geride bırakıp neler yapacağız bunları konuşmamız lazım. Görüşme alanımız çok geniş. Zira 24 Nisan bizler için maalesef bizler için çok çok olumsuz bir süreç oldu. Böyle bir yaklaşımı beklemezdik, bizleri ciddi manada üzmüştür. Bunu gündeme getirmeden geçmeyi doğru bulmamız mümkün değil. Türkiye rastgele bir ülke değil. ABD ile NATO'da müttefik bir ülke. İki müttefikin kalkıp da bu konuda NATO ile uzaktan yakından alakası olmayan Ermeniler konusunda böyle bir yaklaşıma girmesi bizleri rahatsız etmiştir, üzmüştür. Savunma sanayine yönelik masa üstünde kalan konular var. En önemlisi F35 konusudur. Türkiye ahdini yerine getirdiği halde sözleşmeye uymayan bir Amerika vardır. Ödemelerini yapmış Türkiye var, ciddi manada parça alma işlemini Türkiye'den yaptıkları halde yani 700 - 750 parçayı veren Türkiye var.  Bu arada Patriot'lar var. Biz de Rusya ile anlaşmaya gitmek suretiyle S400'leri aldık. Neyi yaparızı ikili görüşmede masaya yatırmakta fayda var. Derdimiz, beklentimiz NATO'nun birlik ve beraberliğine güç katacak, 'ama'sız ve 'fakat'sız bir yaklaşımı ABD'den görmektir. NATO'dan ülkemizin güvenlik hassasiyetlerini dikkate almasını bekliyoruz. ABD malum Afganistan'ı terk etmenin hazırlığı içinde. Oradaki süreci devam ettirecek güvenilir tek ülke malum Türkiye. Bu konuda arkadaşlarımız muhataplarına gereken cevabı verdiler. Onlar da bundan mutlular.  NATO Genel Sekreteri ile de görüşeceğiz. Bu süreçte Soltenberg olumlu yaklaşımda olmuş bir dostumuzdur. bu süreci devam ettiren bir dosttur. Ne gibi adımlar atarızı görüşme imkanımız olacak. MERKEZ BANKASI'NIN DÖVİZ REZERVİ Şu anda MB'nin döviz rezervi konusunda geldiğimiz nokta 100 milyar dolar seviyesine ulaşmış durumdayız. Ülkelerin kendi yerel paraları ile ticaretleri ve para takası anlaşması ile gerçekleşiyor. Yakın zamanda Çin'le önemli bir anlaşmayı yaptık. Daha önce Çin'le 2.4 milyar dolarlık swap anlaşmamız vardı. bu rakamı 3.6 milyar dolarlık bir anlaşmayla toplamda 6 milyar dolara çıkarmış olduk.  Bu Türkiye'nin sıçraması oldu. MÜSİLAJ İLE MÜCADELE  Dün akşam genelgeyi yayınladık. Marmara Denizi Eylem Koordinasyon Kurulu'nu kurduk. İki gün önce de YÖK'ün organizesi ile hocalarımızla bir araya geldik. Şu anda 77 noktada 1700 metreküp müsilaj temizlenmiş vaziyette.. Yoğun bir çalışma devam ediyor. 7/24 esasına göre çalışmalar devam edecek. Müsilajın incelemeler neticesindeki durumuna göre gübre olmaya müsaitse gübre olarak kullanılabilir. Bunların kararını kurulan ekipler verecek. Mesele burada oluşturmuş olduğumuz kurulun yapacağı hassas çalışmalar neticesinde verilecektir. Biraz zaman alacak ama bu işi inşallah başaracağız.  ABD GİBİ BİR ÜLKEDEN TÜRKİYE'NİN BEKLENTİLERİ KARŞILIĞINI BULDU DİYEMEM ABD ve ABD'nin liderleri ile yeni tanışan birisi değilim. Bush döneminden itibaren süreç içerisinde gerek sayın Obama ile olan sürecimiz var. Malum Trump'la olan sürecimiz var. Şimdi de Biden'la olan bir süreci yaşıyoruz. Bu süreç içerisinde de hepsiyle kötü günlerimiz oldu diyemem. Genelde çok çok başarılı çalışmalar yaptık. Bu çalışmalar esnasında ABD gibi bir ülkeden Türkiye'nin beklentileri karşılığını tam manasıyla buldu mu derseniz buldu diyemem. Temenni ederim ki bundan sonra bulalım. NATO içinde üzerine düşen görevi yerine getiren ülkelerden biri ilk 5'in içinde olmak kaydıyla Türkiye'dir.  Geçmişte Biden'ı evinde ziyaret etmek suretiyle bir çok görüşmelerimiz oldu. Obama'nın yardımcısı olduğu dönemde sık sık görüştüğümüz bir dostumuz. Umarız 24 Nisan'ı unutturacak adımları da atmış oluruz. 

2 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Temennimiz, tüm müttefiklerimizin sığ siyasi hesapları artık bir yana bırakıp, Türkiye ile tam bir dayanışma sergilemesidir

İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları: 'DÖNEM ELİNİ TAŞIN ALTINA KOYMA DÖNEMİDİR' Yaptığımız görüşmelerin tüm insanlık için hayırlara vesile olmasını diliyorum. Bölgesel aktörlerin karar alma süreçlerindeki etkisi ağırlığı günden güne artıyor. Son 1,5 yıldır insanlığın gündemini belirleyen korona salgını bu değişimi sağlamıştır. Salgın küresel sistemdeki açıkları ve yapısal sorunları bir kez daha gözler önüne sermiştir. Ekonomiden ticarete kadar çok geniş yelpazede salgının artçı sarsıntılara maruz kalıyoruz. Demokrasi ve demokratik değerler yara alırken, sorun çözme mekanizmaları içtenliklerini kaybediyor. Salgınla beraber ekonomileri iyice kötüleşen az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelere olan yardımların şarta bağlanması hakkaniyete olan inancı aşındırıyor. Gelişmiş ülkelerin korumacı tedbirlere başvurması salgın kaynaklı ekonomilerin derinleşmesine sebep oluyor. Dünyanın içinde bulunduğu bu manzara bize ittifak ve dayanışma ruhunun önemini göstermiştir. NATO'nun hem belirleyici hem de üstlenmesi gereken sorumluluklar artmıştır. Dönem sorumluluktan kaçma dönemi değil elini taşın altına koyma dönemidir. 'TERÖR HASSASİYETİMİZİ MÜTTEFİKLERİMİZE SUNDUK' Zirve vesilesiyle ABD Başkanı Biden'la az evvel bir araya geldim. NATO Brüksel Zirvesini küresel ölçekte kritik hadiselerin yaşandığı böyle bir atmosferde gerçekleştirdik. 2030 sürecine ilişkin önemli kararların alındığı zirveyi tamamladık. Güvenliğin bölünmezliği, dayanışma başta olmak üzere ilkelerinden taviz vermemesi için vurguladık. Türkiye'nin önceliklerini, hassasiyetlerini müttefiklerimizin dikkatine sunduk. Terör meselesinde örgütler arasında ayrım yapan çarpık anlayış mevcudiyeti ne yazık ki koruyor. Böyle bir anlayış terörü yok edemeyeceği açıktır. DEAŞ tehdidinin yeni isimler altında varlığını sürdürmesi, çifte standartının olmadığını göstermiştir. Türkiye DEAŞ'a karşı mücadele etmiş, Suriye sınırından atılmasını sağlamış tek NATO ülkesidir. Son günlerde İdlib'e yönelik hem rejim hem de PKK' yoğunluklu saldırıların artması bu bölgeyi kaosa sürüklemeyi amaçlamaktadır. YPG örgütü 14 masumu katletmiştir. Bu örgütün kanlı çirkin yüzünü göstermeye kafidir. Gerek Zirve hitabımızda gerek ikili görüşmelerimizde PKK'ya verilen hizmetin sona erdirilmesini açıkça ifade ettik. Suriye'nin terör kampı olmasının önüne de geçmeye çalıştık. 'SON DERECE SAMİMİ VE YARARLI BİR GÖRÜŞME OLDU' Yakalayıp kaynak ülkelere teslim ettiğimiz teröristlerin ellerini kollarını sallayarak serbestçe dolaşabilmesi hatta kimi ülkelerde eylem yapabilmesi zaafiyettir. Türkiye yabancı savaşçıların engellemesine yönelik çabalarında tek başına bırakılmıştır. Yaklaşık 10 yıldır ,3.6 milyon Suriyeliye sahip çıkan Türkiye'ye verilen taahhütlerin çoğu yerine getirilmemiştir. Meşru hükümetin daveti üzerine sağladığımız eğitim ve danışmanlık hizmeti, Libya'nın iç savaşa yönelmesini engelledi. Dağlık Karabağ'da 30 yıllık gecikmiş de olsa adalet tecelli etti. Husumetin yerine barışın alabileceği yeni bir dönemin kapıları aralandı. Zirve vesilesiyle ABD Başkanı Biden'la az evvel bir araya geldik. Uzun yıllara dayalı dostluğumuzun bulunduğu Biden'la kapsamlı bir görüşmede bulunduk. Etkin işbirliğine ihtiyaç duyduğumuz bölgelerde sayın Biden ve ekibiyle görüştük. Doğrudan diyalog kanallarını koruma konusunda mutabık kaldık. Neticede son derece yararlı ve samimi bir görüşme oldu. Her alanda saygı ve çıkara dayalı verimli bir işbirliğini başlamasına yönelik olduğunu görüyoruz. Türkiye-ABD meselelerinde çözülemeyecek bir meselenin olmadığını düşünüyoruz. Avrupa'nın barış ve güvenliğine büyük katkı yapmış Türkiye'nin ABD ile aynı hassasiyeti göstereceğine inanıyoruz. 'AVRUPA BİRLİĞİ KONUSUNDA GÖRÜŞ ALIŞVERİŞİNDE BULUNDUK' Salgın boyunca video konferans marifetiyle Merkel'le bu kez yüz yüze görüştük. Sayın Miçotakis'le görüşmemizde yeniden canlandırdığımız diyalog mekanizmasını kararlaştırdık. Pozitif gündemi destekleyecek adımların karşılıklı atılması konusunda fikir birliğine vardık. Biz görüşmelerimizi özel hattan yapmak suretiyle aramıza kimseyi sokmama kararını vardık. Bu görüşmelerde de ikili ve bölgesel konularla birlikte Avrupa'daki gelişmeleri ele aldık. Dün Litvanya ve Letonyalı mevkiidaşlarımla da görüşmeler oldu. Türkiye Avrupa Birliği konusunda görüş alışverişinde bulunduk. Dün ayrıca Macaristan Başbakanıyla verimli bir görüşme yaptık. Belçika hükümetine, Stoltenberg'e teşekkürlerimi sunuyorum. Zirvenin hayırlara vesile olmasını diliyorum ABD İLE S-400 SORUNU: BAKANLARIMIZ GÖRÜŞECEK VE BİR SONUCA BAĞLAYACAKTIR Afganistan konusundaki düşüncelerimiz net olarak Biden'a ifade ettik. Türkiye eğer Afganistan'dan çıkmamız istenmiyorsa özellikle belirli bir desteğin verilmesi isteniyorsa diplomatik mali konularda ABD'nin vereceği destek önem arz ediyor. Taliban gerçeğini kenara koymak mümkün değil. S-400 konusunu burada yapılacak bir konuda gündeme gelmemesi mümkün değil. Bizim daha önce düşüncemiz neyse aynısını ifade ettim sayın başkana. Savunma sanayi ile ilgili olarak müşteri olarak yapacağımız adımlar neyse ifade ettim. Burada bitmiyor, Bakanlarımız bu konuları görüşecek bir sonuca inşallah bağlayacaktır. FRANSA'DAKİ İSLAM KARŞITLIĞI Fransa'yla da bugünkü görüşmemizde. Macron, İslam karşıtı anlaşılmaların kendisi açısından yanlış olduğunu, İslam'a karşı olmasının mümkün olmadığını ve bir dost olarak İslam'a karşı olmasının mümkün olmadığını söyledi. Vatandaş olarak söylemiyorum ama vatandaş olan olmayan Fransa'da bugün 750 bin Müslüman var. Bunu Türklerin dışındakileri de katarsak rakam daha da ileri gidebilir. Bu konuyla ilgili olarak da kendisi hassasiyetini ifade etti. Suriye Libya konusunda müşterek bir çalışmayı yapabilir miyiz diye üzerinde durdu. Biz yapabiliriz dedik. Bu konuyla ilgili de görüşmelerimize devam edeceğiz. 'MİÇOTAKİS'LE ARAMIZDA GÜZEL BİR GÖRÜŞME GEÇTİ' Sayın Miçotakis'in ifadelerine aynen katılıyorum. 'Sessiz sakin bir yıl olacak' düşüncesini paylaşıyorum. Aramızda güzel bir görüşme geçti. Gerek Ege'de olsun gerek bölgelerde olsun şunu söyledim. 3. ülke veya kişileri karıştırmayalım. Bu tür sıkıntılı durumlar olduğunda sizi özel hattan arayayım, siz de beni arayın. Herhangi bir sıkıntı yaşamadan, Türkiye- Yunanistan olarak adımlarımızı atalım. Bazı örnekler oldu. Mesela dedim şu: Bu konuyla ilgili olarak kararımızı verdiğimizde size verelim ve masanın üzerinden o sorunu kaldıralım. Ayrıca bizim sizden bir isteğimiz olduğunda siz onu masadan kaldırdığınızda, bu masa sorun masası olmaktan çıkıp çözüm masası haline gelmiş olacak. Ve bunu iki lider gerçekleştirmiş olacak. ERDOĞAN'DAN BIDEN'A DAVET Her şeyden önce şu anda yüz yüze görüşmemiz NATO'daki bu zirveyle gerçekleşiyor. Bu zirveyle birlikte şahsen Biden'la görüşmem yeni değil. Çok çok eski. Bu görüşmelerle birlikte bizim Patriotlar konusundaki düşüncemiz biliniyor. Bu konuda ABD'nin de tavrı belliydi. ABD ne yaptı, Patriotları vermedi. Biz de S-400'leri almak zorunda kaldık. Savunma sanayinde neler yapabiliriz, bakanlarımız görüşsünler dedik. Onların yapacakları görüşmelerden sonra biz de adımlarımızı atalım kararına vardık. 350 milyar dolarlık bir hedefimiz vardı. Bu konuda da kendisiyle mutabakatımız oldu. Aşı konusunu da görüşmemiz oldu. Sayın Biden'le ilk verimli görüşmemiz gerçekleşmiş oldu. İlişkilerin devamı açısından olumlu olduğunu söylüyorum. Kendisini de ayrıca Türkiye'ye davet ettim. Yoğunlukları aştıktan sonra Türkiye'ye gelebileceğini söyledi. RESMİ AÇILIŞ ÖNCESİ BİR ARAYA GELDİLER Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve ABD Başkanı Joe Biden, NATO Karargâhı'nda bugün öğle saatlerinde gerçekleştirilen resmi açılış programında da bir araya geldi. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve diğer liderler NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg tarafından karşılandı. Tüm liderlerin tek tek karşılanmasının ardından sosyal mesafe kuralına uyularak aile fotoğrafı çektirildi. Aile fotoğrafında ön sırada Biden, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın hemen solunda yer aldı. Erdoğan, fotoğraf çekiminin ardından toplantı başlamadan hemen önce ABD Başkanı Biden'la bir süre sohbet etti. GÖRÜŞME SONA ERDİ Cumhurbaşkanı Erdoğan ve ABD Başkanı Biden'ın saat 19.00'de başlayan görüşme sona erdi. 45 dakika süren görüşmenin ardından başlayan heyetler arası görüşme de sona erdi. BIDEN'DAN İLK AÇIKLAMA Bloomberg'ün Beyaz Saray muhabiri Jennifer Epstein, Joe Biden'ın görüşme sonrasında "Çok iyi bir toplantıydı" değerlendirmesinde bulunduğunu aktardı.

2 yıl önce

Türkiye Şehit Yakınları ve Gaziler Dayanışma Vakfından, Lütfü Türkkan hakkında suç duyurusu

Vakfın Yönetim Kurulu Başkanı Bilge Gürs, yaptığı yazılı açıklamada, "Şehit İsa Gürmen, ülkemizi bölmek ve parçalamak isteyenler tarafından şehit edilmiş bu ülkenin bir evladıdır." ifadesini kullandı. Şehidin emaneti olan ağabeyi Tahir Gürmen'e Bingöl'de İYİ Parti Milletvekili Lütfü Türkkan tarafından ağıza alınmayacak türde hakaretler edildiğini kaydeden Gürs, "Terör belasından hayatı zehir olmuş, kardeşini kaybetmiş bir insan 'Ben şehit kardeşiyim' diyerek yüreğindeki acıyı paylaşmak isterken, milletin vekili olarak onun gönlünü ferahlatması, destek olması gereken kişinin tam tersi bir tutum ile gösterdiği çirkin tavrı, şiddeti, küfür ve hakareti Türkiye Şehit Yakınları ve Gaziler Dayanışma Vakfı olarak asla kabul edemeyiz." açıklamasını yaptı. "TÜRKKAN'IN PARTİDEKİ GÖREVİNDEN ALINMASINI YETERLİ GÖRMEMİZ MÜMKÜN DEĞİL" Millet ve vatan uğruna bağımsızlığı ve beraberliği korumak için bu yolda canını feda eden şehitler ile şehitlerin geride bıraktığı ailelerin korunmasının Vakfın yegane amacı olduğunu belirten Gürs, şunları kaydetti: "Lütfü Türkkan'ın söylem ve davranışları şehitlik mertebesinin saygınlığını ve itibarını zedelemekte olduğu gibi hiçbir Türk vatandaşına söylenemeyecek türden kelimelerdir. Lütfü Türkkan'ın partideki görevinden alınmasını kesinlikle yeterli görmemiz mümkün değildir. Lütfü Türkkan'ın samimiyetten ve utançtan uzak, konumunu korumak amacıyla yayınladığı özür videosunu da kabul etmiyoruz. Ailemizden dilemediği özrü, milletimizin vicdanına oynama ve yasak savma kabilinden kabul ediyoruz. Bu tavrını ayrıca şiddetle kınıyoruz. Milletin vekilinin, bu çirkin davranışından sonra milletvekilliğinden de istifa etmesi gerektiğini düşünüyoruz. Lütfü Türkkan'ın bir an önce milletvekilliğinin düşürülmesi, İYİ Parti'den ihraç edilmesi ve yargılanmasının önünün açılması gerekmektedir. O koltuk, milletimizin onur, şeref ve haysiyetini en iyi şekilde temsil eden, milletimizin değerlerine sahip çıkan kişiler içindir. Milletimiz için en değerli makam olan şehitlik makamına karşı bu çirkin zihniyete sahip kişileri milletvekili olarak Gazi Meclisimizde görmek istemiyoruz. Halkın vicdanında yargılanmış olan bu kişinin en kısa sürede yargı önünde de hesap vermesini talep ediyoruz. Bu sebeple de bugün Vakfımız adına suç duyurusunda bulunduk. Gereğinin yapılacağına olan inancımız tamdır."

1 2 3