20 Nisan Cumartesi 2024
2 yıl önce

Türkiye’de 2016'dan bu yana 70 doğal afet meydana geldi. 987 bin yapıda hasar tespit çalışmaları yapıldı.

Türkiye, son yıllarda başta deprem olmak üzere, sel, orman yangını, heyelan gibi çok sayıda afet yaşandı. Afetlerin hemen ardından Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığınca başlatılan hasar tespit çalışmaları kapsamında hastaneler, okullar ve kamu kurumlarına öncelik veriliyor. Denetimler sonrası binalar, "hasarsız", "az hasarlı", "orta hasarlı", "ağır hasarlı" ve "acil yıkılacak" tespitiyle gruplandırılıyor. 70 afet olayı sonrası hasar tespit çalışması yürütüldü Yapı İşleri Genel Müdürlüğünden aldığı bilgiye göre, 2016'dan itibaren 46 ilde deprem, sel, fırtına ve yangın olmak üzere gerçekleşen yıkıcılığı yüksek 70 afet olayı sonrasında, 987 bin 362 bin yapı içerisindeki 2 milyon 482 bin bağımsız bölümde hasar tespit çalışması yürütüldü. Tespitler sonrası "ağır hasarlı", "acil yıkılacak" konumunda bulunan binalardan 25 bin 471 bağımsız bölümün yıkım işlemi Bakanlık koordinasyonunda yapıldı. Bakanlıkça Türkiye'deki büyük afetler sonrası yapılan hasar tespit çalışmaları ve sonuçları şöyle: Elazığ'daki 6,8 büyüklüğünde deprem Bakanlıkça, 24 Ocak 2020'de başta Elazığ olmak üzere, Diyarbakır, Malatya, Tunceli , Adıyaman illerinde de etkisi hissedilen 6,8 büyüklüğündeki depremin ardından toplam 242 bin 429 bina, 735 bin 477 bağımsız bölüm incelendi. Hasar tespitleri, arama kurtarma çalışmalarını takip eden 14 gün içerisinde tamamlandı. İzmir'de 643 ekip ile hasar tespit çalışmaları yapıldı Başta İzmir olmak üzere, Aydın ili Kuşadası ilçesinde de etkisi hissedilen 30 Ekim 2020'de yaşanan 6,6 büyüklüğündeki depremle ilgili olarak Bakanlıkça toplamda 643 ekip ile hasar tespit çalışmaları yapıldı. İzmir ve Aydın'da 220 bin 169 bina, 1 milyon 41 bin 619 bağımsız bölüm incelendi. Arama kurtarma çalışmalarını takip eden 11 gün içerisinde tamamlanan hasar tespit çalışmaları özellikle yıkımın yoğun olduğu 4 mahallede yoğunlaştırıldı. İran Hoy depremi Türkiye'ye 20 kilometre mesafede 14 Haziran 2020'de İran'da yaşanan 5,9 büyüklüğündeki depremden Van yoğun şekilde etkilendi. Bakanlıkça görevlendirilen 64 kişinin yer aldığı 32 ekiple hasar tespit çalışmaları yapıldı. 6 bin 987 binadaki 9 bin 525 bağımsız bölüm incelendi. Hasar tespit çalışmaları arama kurtarma çalışmalarını takip eden 10 gün içerisinde tamamlandı. Bingöl depremi Başta Bingöl olmak üzere, Erzincan ve Erzurum illerinde etkisi hissedilen 14 Haziran 2020'de meydana gelen 5,8 büyüklüğündeki depremde, toplamda 102 ekiple hasar tespit çalışmaları yürütüldü. Depremden etkilenen illerde toplam 29 bin 27 binadaki 36 bin 476 bağımsız bölümde hasar tespit çalışması yapıldı. Çalışmalar 10 gün içerisinde bitirildi. Giresun sel felaketi Giresun'da 22 Ağustos 2020'de yaşanan ve özellikle Doğankent'le Dereli ilçelerinde yoğun tahribata sebep olan sel felaketi sonrası hasar tespit çalışmaları 33 ekiple yürütüldü. Çalışmalarda 1740 bina, 5 bin 272 bağımsız bölüm incelendi. Hasar tespit çalışmaları, arama kurtarma çalışmalarını takip eden 12 gün içerisinde tamamlandı. Kastamonu, Sinop, Bartın sel felaketi Kastamonu'nun Bozkurt, Sinop'un Ayancık ve Bartın'ın Ulus ilçelerinde yoğun tahribata sebep olan 11 Ağustos 2021'deki sel felaketinin ardından 50 ekip ile hasar tespit çalışmaları yapılarak, 5 bin 684 bina, 24 bin 262 bağımsız bölüm incelendi. Çalışmalar 12 günde tamamlandı. Orman yangınları Antalya, Mersin, Muğla, Osmaniye ve Adana illerinde yoğun tahribata sebep olan 28 Temmuz- 10 Ağustos'taki orman yangınları sonrası 50 ekiple 10 gün içerisinde tamamlanan hasar tespit çalışmaları sırasında 6 bin 497 binadaki 12 bin 252 bağımsız bölümde hasar tespiti yapıldı. Dere yataklarında afet önleme tespit çalışmaları Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, iklim değişikliğine bağlı olarak Türkiye'deki taşkınlar ve sel afetlerine karşı can ve mal güvenliğini sağlama amacıyla, yerleşim merkezlerindeki dere güzergahları üzerinde bulunan risk altındaki yapıların tespitine yönelik çalışmalarını da sürdürüyor. Dere yatağında ya da taşkın sahası içerindeki riskli yapıların tespiti için Yapı İşleri Genel Müdürlüğü ve Devlet Su İşleri İş birliği ile saha çalışmaları yürütülüyor. Bu kapsamda Karadeniz, Marmara ve Ege bölgelerindeki kentlerde dere güzergahlarında bulunan riskli yapıların tespiti yapılıyor. Buna göre, Karadeniz Bölgesi'nde 1 milyon 803 bin 930 metrekare oturum alanı ve 16 bin 503 bağımsız bölüm, Marmara Bölgesi'nde 1 milyon 403 bin 320 metrekare oturum alanı ve 8 bin 83 bağımsız bölüm, Ege Bölgesi'nde, 2 milyon 722 bin 314 metrekare oturum alanı ve 18 bin 300 bağımsız bölüm, Akdeniz Bölgesi'nde 24 bin 527 metrekare oturum alanı ve 3 bin 836 bağımsız bölüm ile Trakya'da 120 bin 751 metrekare ve 1793 bağımsız bölüm incelendi.

1 yıl önce

Enver Aysever ve Ahmet Ercan'dan skandal sözler! Depremzedeler canının derdindeyken onlar doğal afet üzerinden siyaset yaptı

https://twitter.com/bugunguncel/status/1622565882877644800?s=46&t=MoewYcl6G5OzuvTMa4p0zQ Gazeteci Enver Aysever, Prof. Dr. Ahmet Ercan ile birlikte yaptığı yayında deprem ile ilgili konuştu. Kahramanmaraş'ta meydana gelen depremden iktidarı sorumlu tutan Aysever ve konuğu Ercan, ''Depremin ortak noktası Siyasal İslam'' diyerek deprem üzerinden siyaset yaptı. ''YIKICI DEPREMLERİN YAŞANDIĞI ÜLKELERİN ORTAK ÖZELLİĞİ: SİYASAL İSLAM'' Gazeteci Enver Aysever ile Prof. Dr. Ahmet Ercan sosyal medya üzerinden yaptıkları yayında deprem ile ilgili konuştu. Aysever ve Ercan Kahramanmaraş'ta meydana gelen depremden iktidarı sorumlu tuttu. Ercan, ''Depremde en çok yıkıma şahit olan ülkeleri sana sayacağım. Sende bana bu ülkelerin ortak özelliklerini söyleceksin.'' dedi ve ülkelerin isimlerini saydı. Ercan'ın saydığı ülkeler arasında Endonezya, Bangladeş, Hindistan'ın kuzeyi, Afganistan, Pakistan, İran ve Türkiye vardı. Enver Aysever ise bu ülkelerin ortak özelliklerinin ''Siyasal İslam'' olduğunu söyledi. ''TAKDİR-İ İLAHİ DEĞİL, TAKDİR- SİYASİ'' Ercan, ''Aynen öyle. Dolayısıyla kadercilik ve yazgıcılık. Şuan da da tüm televizyon kanallarında 'Allah korusun', 'Deprem takdir-i ilahidir', 'Yapacak birşey yok', 'Devletimiz büyüktür', Yaralarınız en kısa zamanda sarılacaktır' deniliyor. Deprem takdir-i ilahi değil, takdir-i siyasidir.'' dedi.

1 yıl önce

İBB Deprem ve Doğal Afetler Komisyonu Başkanı Kadem Ekşi'den Ekrem İmamoğlu'na 'Deprem Seferberlik Planı' tepkisi: Sınıfta kaldılar

İstanbul Büyükşehir Belediyesince, ‘Deprem Seferberlik Planı’ konulu bir program gerçekleştirildi. İstanbul Kongre Merkezinde saat 13.00’te başlayan etkinliğe, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ve çeşitli birimlerin müdürleriyle çok sayıda kişi katıldı. Ekrem İmamoğlu’nun, beklenen deprem öncesi hangi çalışmaların yapıldığı ve yapılacağını paylaştığı programın ardından İBB Deprem ve Doğal Afetler Komisyonu Başkanı Kadem Ekşi kameraların karşısına geçerek açıklamalarda bulundu. ‘Deprem Seferberlik Planı’nı başından sonuna kadar takip edip, İmamoğlu’nun sözlerini dikkatli bir şekilde dinlediğini söyleyen Kadem Ekşi, İstanbul'un zayıf sonlarını dirençli hale getirecek çözümler beklediklerini ama yasa, yönetmelik, basit kira yardımlarından bahsedildiği için hayal kırıklığına uğradığını ifade etti. Belediyenin 2021 yılında kentsel dönüşüme ayırdığı kaynağın yüzde 1,59 olduğunu belirten Ekşi, bir önceki dönemde bu oranın yüzde 5 buçuk olduğunu söyleyerek, İmamoğlu başkanlığındaki yönetimin sınıfta kaldığını aktardı. "Çözümler bekledik ama büyük bir hayal kırıklığına uğradık. Gerçekten sınıfta kaldılar” Program sonrası açıklamalarda bulunan İBB Deprem ve Doğal Afetler Komisyonu Başkanı Kadem Ekşi, “İstanbul deprem toplantısına katıldık. Acil eylem planı kapsamında atılacak adımları dinledik. Ama büyük bir hayal kırıklığına uğradık. Öncelikle, komisyon başkanı olarak çok üzüldüğümü ifade edeyim. İstanbul'un zayıf sonlarını dirençli hale getirecek çözümler bekledik bugün burada. Ama yasa, yönetmelik ve mevzuat kapsamındaki imar planlarındaki revizyonlardan, basit kira yardımlarından bahsedildi. Halbuki biz yapısal sorunlarımız olduğunu biliyoruz. Yani hızlı tanıma yöntemleriyle binanın çökeceğini, 90 bin binanın çökeceğini belirlediniz. Bununla ilgili adım atmanız lazım. Bunun için finansman ayırmanız lazım. Bütçeyi yeniden revize etmeniz lazım. Bütçede kentsel dönüşüme 2021 bütçesinde ayrılan kaynak 1,59. Bu daha önceki dönemde yüzde 5 buçuk idi. Yani 4 kat geridesiniz. Konut varlığıyla ilgili yapılan çalışmaları özetleyeyim ben size. KİPTAŞ 20 yılda İstanbul'da 83 bin, Mesken ve Gecekondu Müdürlüğümüz de 17 bin konut yapmış. Yani toplam 100 bin konutu yapıp biz vatandaşa teslim etmişiz. Belediye başkanı belediye meclisine geldi, hepimizin gözünün içine baka baka yılda 20 bin, 5 yılda 100 bin konut, 10 yılda da İstanbul'daki tüm riskli, bağımsız birimleri yenileyeceğini söyledi. Ama bugün itibariyle yani aradan dört yıl geçmiş, sıfır çekilmiş. Bin 354 konutla İstanbul'da kentin direncini arttıracak hamleyi yapamazsınız. Yani algı, manipülasyon ve şovla bir kentin geleceğini inşa edemezsiniz, öyle bir şey yok. Yani o yüzden biz mutlaka milletin ortak aklı ve vicdanı inşa eden, birlikte hareket etmemiz gerektiğini yadsımayan ama kararlı bir irade isteriz. Yani şehri yöneten, şehrin belediye başkanı bu konularda maalesef sınıfta kalmıştır. Bunu ben üzülerek söylüyorum. Bundan mutlu musunuz? Değiliz tabii. Biz kaynakların verimli ve etkin kullanılmasını istiyoruz. Kentin su içme havzalarında, barajlarında sorun var, siz bütçeye kör kuruş koymamışsınız. Kentin entegrasyon olarak metronun, raylı sistemlerin erken uyarı sistemiyle ilgili atması gereken adımlar var, 4 yıl olmuş bu konuyu çözememişsiniz. Yani bir kavram kargaşası var. Yani burada yeni bir çalışmayı inşa edemediler ve gerçekten sınıfta kaldılar” ifadelerini kullandı.