19 Nisan Cuma 2024
2 yıl önce

Türk Hava Yolları’nın başarısını dünya konuşuyor

CNN International’da Türk Hava Yolları’nın başarısına yönelik soruları yanıtlayan THY Yönetim Kurulu ve İcra Komitesi Başkanı M. İlker Aycı, havacılık uzmanı Richard Quest'in sunduğu 'Quest’s Means Business' programına konuk oldu. Aycı, Türk Hava Yolları’nın özellikle pandemi sürecinde rakiplerinden nasıl ayrıştığını, pandemiye rağmen yüzde 71 doluluk oranına ulaşarak 28 milyon yolcu taşıdıklarını anlattı. Aycı, Türk Hava Yolları'nın pandemi sürecindeki başarı hikayesini, küresel hava yolunun Avrupa'nın en yoğun network taşıyıcısı sıralamasına nasıl ulaştığını ve dünyanın en iyi beş hava yolundan biri olma hikayesine dair organizasyonu ifade etti. “2020 YILINI 6,7 MİLYAR DOLAR GELİRLE KAPATTIK” Aycı, konuşmasında, “Türk Hava Yolları olarak 2019 yılının yüzde 50’sine karşılık gelmesine rağmen 2020 yılını 6,7 milyar dolar gelir ve 1,9 milyar dolar EBITDAR (faiz, vergi, amortisman, itfa ve kira/yeniden yapılandırma maliyetleri öncesi karlar) seviyelerinde bir başarıyla kapattık. Devletimizden nakit yardım almayarak, 2020'de rakiplerimize oranla çok iyi bir performans sergiledik.” dedi. Türk Hava Yolları’nın maliyet azaltıcı faaliyetler, yatırım harcamalarını düşürmesi, aktif kapasite ve etkin finansal yönetimi gibi stratejiler sayesinde Avrupa network taşıyıcısı hava yolları arasında doluluk oranı, gelirler ve karlılık açısından pozitif olarak ayrıştığına değinen Aycı, Türk Hava Yolları’nın başarıları hakkında bazı istatistiklere de vurgu yaptı. “YÜZDE 71 DOLULUK ORANIYLA 28 MİLYON YOLCU TAŞINDI” Aycı, Türk Hava Yolları’nın 2020 yılına ait istatistiklerine de değinerek, şu bilgileri paylaştı: “Önlemler alınırken nakit devlet desteği olmadan, krizi kendi kaynaklarımızla ve operasyonel verimliliğimizle yönettik. 2020 takvim yılı içerisinde Türk Hava Yolları, yüzde 71 gibi etkileyici bir doluluk oranı ile 28 milyon yolcu taşıdı. EuroControl verilerine göre 2020 yılını uçuş sayısı bazında Avrupa'nın en yoğun network taşıyıcısı olarak, dünyada ilk 5 hava yolu arasında yer aldık. Türk Hava Yolları, bugün 369 (yolcu ve kargo) uçak filosuyla beş kıtada 127 ülkede 276 uluslararası ve 50 yurt içi olmak üzere dünya çapında 326 noktaya hizmet veren geniş bir uçuş ağına sahip. Dünyanın yaşadığı bu derin kriz esnasında Türk Hava Yolları, güçlü network ağını korumaya devam etti. Ocak-Ağustos 2021 döneminde taşınan toplam yolcu sayısı, 2019 yılının aynı döneminde 49,7 milyon yolcu iken, bu rakam krize rağmen yaklaşık 26 milyona ulaştı. Toplam gelirler 2021’in yılın ilk yarısında 2019 seviyesinin yaklaşık yüzde 67’sine karşılık gelerek 4 milyar dolar seviyesine ulaştı.” “HİÇBİR ÇALIŞANIMIZLA YOLLARIMIZI AYIRMADIK” Dünyanın önemli hava yolu şirketleriyle rekabet stratejisine de değinen Aycı, “Avrupa'nın en iyi performans gösteren bayrak taşıyıcı hava yolu şirketi olarak başarımız tesadüf değildir. Aldığımız çok sayıda önlemin yanı sıra başarımızı çalışanlarımızın öz verisine borçluyuz. Diğer hava yolları çalışanları işten çıkarmalarla karşı karşıya kalırken, bu süreçte hiçbir çalışanımızla yollarımızı ayırmadık, diğer taşıyıcılara göre daha iyi hizmet verebilmek ve daha hızlı bir iyileşme sağlamak için personel çıkarmama kararı aldık.” diye konuştu. Türk Hava Yolları’nın hava kargo markası Turkish Cargo’nun performansının da pandemi sürecinde başarıda önemli rol oynadığını belirten Aycı, Turkish Cargo’nun toplam küresel kargo gelirlerindeki pazar payının 2009'da yüzde 0,6'dan 2020'de yüzde 5,1'e yükseldiğini belirtti. HER 20 KARGODAN 1'İNİ TURKISH CARGO TAŞIDI Şubat 2021 itibarıyla dünya genelinde taşınan her 20 hava kargosundan birinin Turkish Cargo tarafından gerçekleştirildiğini anlatan Aycı, “Kargo gelirleri ise 2021 yılının ilk yarısında 2019 yılına göre iki katının üzerinde bir artış sağladı. 2021'in ikinci çeyreğindeki kar 114 milyon dolara ulaştı. Turkish Cargo, toplamda bin 150 ton aşıya denk gelen 210 milyon dozdan fazla aşı taşıma başarısı göstererek salgınla mücadelede önemli rol oynadı. Aşılar, toplam 541 uçuşla 40'tan fazla noktaya başarıyla ulaştırıldı. Markamız günlük 40 milyon dozluk bir kapasiteye sahip ve hepsini aynı anda 127 farklı ülkeye teslim edebiliyor.” diye konuştu. “MALİ İSTİKRARI KORUMAK İÇİN HIZLI POZİSYON ALDIK” M. İlker Aycı, “Küresel havacılık sektörü bir yılı aşkın süredir bugüne kadarki en büyük krizle karşı karşıya kaldı ve tarihin en ağır kayıplarını yaşadı. Diğer küresel taşıyıcılar gibi süreç içerisindeki birçok zorluğa hızla uyum sağladık. Mali istikrarı korumak için hızlı pozisyon aldık ve sonucunda krizi başarılı bir şekilde atlatan hava yolları arasında olmaktan gurur duyuyoruz.” dedi.

2 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan TEKNOFEST'te önemli mesaj: Dünya medyasının gündeminde 1 numara olmalıdır

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Atatürk Havalimanı'nda TEKNOFEST 2021'e katıldı. Erdoğan "TEKNOFEST dünya medyasının gündeminde bir numara olmalıdır" açıklamasını yaptı ve "Önümüzdeki yıldan itibaren TEKNOFEST'i uluslararası hale getirecek Azerbaycan'dan başlamak üzere dost ve müttefik ülkelerde de düzenleyeceğiz." diye konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamaları şöyle: "Güzel İstanbulumuzdan ülkemizin tüm gençlerini ilime, bilime, araştırmaya gönül veren tüm genç kardeşlerimi selamlıyorum. TEKNOFEST'e teşrif eden her bir kardeşime hoş geldiniz diyorum. TEKNOFEST'in ülkemize, milletimize, gençlerimize hayırlı olmasını diliyorum. Bizlere bu gururu yaşatan, teknoloji şöleni sunan Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile T3 Vakfı'na şahsım, milletim adına teşekkür ediyorum. Atalarımız 'Er giden işine geç giden boşuna' diyor. TEKNOFEST'te bu tarihi hakikate bir kez daha şahitlik ediyoruz. Bu muhteşem atmosferi erkenden işine koyulan, kalbini ve zihnini işine veren emekçiler sayesinde ortaya çıktı. Gece gündüz demeden el birliği içinde çalışarak ülkemizin gençlerine bilime ve teknolojiye ilgi duyan her kesimden insanımıza gurur tablosunu yaşattılar.  Gençlerimiz her sene TEKNOFEST teknoloji yarışma tarihlerinin belirlenmesini sabırsızlıkla bekliyor. Kurdukları takımlarla roketten insansız hava araçlarına, endüstriyel robotlara birçok alanda kıyasıya rekabet ediyorlar. Burada sergilenen her proje okuluyla, öğretmeniyle, hocasıyla, ailesiyle takım çalışmasının ürünüdür. Gençlerimizin emeklerinin yanında ülkemizin zengin potansiyeli de var. TEKNOFEST'in yüreği kıpır kıpır atan genç mucitleri 2053 ve 2071 Türkiye'sinin mimarları olacaktır. Varsın birileri bizim gençlerimizi tanımak yerine sizleri harflerle kategorilere ayırarak tanımaya çalışsın. Varsın bu ülkenin gençlerine vizyon ve ufuk çizmek yerine kısır gündemlerine alet etmeye çalışsın. Varsın bu ülkenin gençlerini kucaklamak yerine kutuplaştırmanın peşine düşsün. Biz gençlerimize inanıyoruz. Biz gençlerimizi harflerle tanımlayanların fersah fersah ötesinde ufka sahip olduğunu biliyoruz. Uzay yolcularını, bilim insanlarını, pilotları, mühendisleri, fizikçileri görüyorum. Türkiye Cumhurbaşkanı olarak hem siz gençlerimizle hem de sizleri en güzel şekilde yetiştiren anne babalarımızla gurur duyuyorum. Rabbime, şahsıma sizler gibi gençlerle yol yürümeyi nasip ettiği için sonsuz hamdolsun diyorum. TEKNOFEST yorulmak nedir bilmeyenlerin, kendine sınır çizdirmeyenlerin festivalidir. Tüm katılımcıların özellikle kendisine hitap eden eşsiz bir teknoloji festivali var. Gözbebeklerimiz İstanbul semalarında görsel bir şölen sunuyor. Gökyüzündeki bekçilerimize yeni bir üye daha katıldı. Ülkemizin tüm dünyada iftiharı olarak Akıncı boy gösterdi. Ayrıca bir diğer atılımımız olan TOGG yine ilk defa ziyaretçilerin huzuruna çıkmış oldu. Nasıl yapılan şovları beğendiniz mi? Türkiye'nin ürettiği helikopter, uçak, otomobille gurur duydunuz mu? Elhamdülillah, artık zaman yakın. TOGG halkımızın istifadesine sunulacak. Atak helikopterlerimizi yaptık. Onunla beraber terörü ülkemizde ve ülke dışında belini kırdık. Türk yapımı olan bu teknolojilerin semalarımızda çıkardığı ses hepimizin içini ısıtıyor, göğsünü kabartıyoruz. Darbe girişiminde havalanan uçak, birliğimizi yıkmak için bu alanın üzerinde uçuyorlardı. Bu alanda kendi ürettiğimiz insanlı ve insansız araçlarımız Türkiye'nin gücünü göstermek için uçuyor. Bizim evlatlarımız bu sesleri büyük bir gururla hatırlayacaktır. İnşallah bu ve benzeri organizasyonların sayısını artıracak, Türk gençlerini yeni dünyanın en yetkin insanları haline getireceğiz. 2021 TEKNOFEST'e geldiğimizde teknoloji yarışmalarının sayısı 35'e çıkarken yarışmalara başvuran sayısı 200 bini buldu. 2018'de yarışmacılarımıza 2 milyon liralık ödül ve 2 milyon liralık maddi destek sağlanırken bugün bu rakamı 12 milyon lira seviyesine çıkardık. Paydaşların sayısı arttıkça gençlerimizi daha çeşitli alanda daha fazla yarışma sunabilme imkanı buluyoruz. Uçan araba tasarımından iletişim teknolojilerine sağlıkta yapay zekadan sanayide dijital teknolojilere biyoteknoloji ve inovasyondan tarım, Turizm, çevre ve enerjiye kadar birçok sivil alanda yarışmalar düzenliyoruz. 88 ülkeden yüzlerce öğrencinin girişimci ve öğrencinin bu organizasyona katılımı aslında sahip olduğumuz küresel potansiyeldir. TEKNOFEST'te dünya medyasının gündeminde bir numara olmalıdır. İnşallah önümüzdeki yıldan itibaren TEKNOFEST'i uluslararası hale getirecek Azerbaycan'dan başlamak üzere dost ve müttefik ülkelerde de düzenleyeceğiz. İstiyoruz ki dünyanın neresinde yaşarsa yaşasın yeni bir fikri olan, teknoloji geliştiren, yeni bir girişim kuran genç o fikri tanıtmak istediğinde aklına ilk TEKNOFEST gelsin. Gençler okulda öğrendikleriyle roket tasarlayıp, İHA'ları uçuruyorlar. Başarılarınızı ödüllendirmek için var gücümüzle çalışmayı sürdürüyoruz. Aynı gökte uçsalar dahi karganın dünyası başka şahini dünyası başkadır. Ülkemizde de siyaseti, ekonomiyi, diplomasiyi başkasının gözünden gören ve okuyan bir kesim bulunuyor. Bunlar ne ülkeye ne millete hizmet ederler. Bunlar batı ülkelerindeki her şeyi çok kaliteli, bizde ise her şeyi çok kötü çok pespaye görürler. Bunlar batı karşısında olabildiğince ezik, kendi halkına ve ülkesine karşı kaba ve küstahtırlar. Kendi mahallesinin dışına çıkmayan lümpen kifayetsiz grubu bizler gibi sizler de gayet iyi tanıyorsunuz. Bugüne kadar ülkemizi hangi alanda ileriye taşıdıysak bunlara rağmen başardığımızı biliyorsunuz. Size yapamazsınız, başaramazsınız diye ahkam kesenlerin sözlerine asla kulak asmayın. Heyecanınızı anlamayanlara, yeteneğinizi küçümseyenlere asla prim vermeyin. Yerli ve milli sanayi için canını ortaya koyan Nuri Killigiller'in mirasçılarısınız. Kader gayrete aşıktır. Bilim, ilim, hikmet ve idrak için önce inanç sonra da gayret gerekir. Hayallerimizi ve hedeflerimizi ancak bu şekilde gerçeğe dönüştürebiliriz."

2 yıl önce

Dünya Erdoğan-Putin randevusunu bekliyor!

Yalnızca bölge ülkeleri değil bütün dünya, bugün Karadeniz kıyısındaki Soçi'de gerçekleşecek randevuyu bekliyor. Son kez yüz yüze 5 Mart 2020 tarihinde Moskova'da bir araya gelen Türkiye ve Rusya liderlerinin bugünkü buluşması, bölgesel konuların da ötesinde bir önemde görülüyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ABD ile ilişkilerin hayra alamet olmadığını dile getirmesi ve ikinci S-400 füze savunma sisteminin alınacağını söylemesi, Washington-Ankara hattında şimşek yüklü bulutların çarpışmasına yol açtı. Her şeye rağmen Erdoğan ve Putin zirvesinde ana gündem maddesi, Suriye olacak. Türkiye ve Rusya, iç savaşın onuncu yılını doldurduğu Suriye'de tamamen farklı pozisyondalar. Suriye'de Beşar Esad'ın yanında saf tutan Rusya, Eylül 2015'te sahaya inerek iç savaşın kaderini değiştirdi. Halihazırdaki tabloda Suriye İdlib'de düğümlenmiş durumda. Ankara ve Moskova daha önce İdlib'i defalarca masaya yatırdı, muhaliflerin elindeki son bölgenin rejime devredilmesi Rusya'nın birinci gündem maddesi. Türkiye ise, çatışmasızlık bölgesi ilan edilen İdlib'de artan hava saldırılarından rahatsız ve milyonlarca insanı etkileyecek soruna askeri çözüm bulunmasına karşı. Suriye konusundaki bir diğer başlık, beklendiği gibi kuzeydeki terör örgütü YPG/PKK olacak. Türkiye Temmuz 2019'da Rusya'dan edindiği S-400 hava savunma sistemleriyle, füzeleri satın alan ilk NATO ülkesi olmuştu. Geçen yıl Sinop'ta ilk kez denenen 2,5 milyar dolarlık S-400 füzelerine yenileri eklenecek mi? ABD'nin yeni yaptırım tehditlerine rağmen Cumhurbaşkanı Erdoğan ikinci bataryanın da alınabileceğini ilan etti. S-400'lerin Soçi'de masaya gelmesine kesin gözüyle bakılıyor. Rus medyası, son haftalarda Türkiye'nin SU-35 ve SU-57 savaş uçakları da alabileceği yönünde haberler yaptı. Kritik randevudaki muhtemel diğer başlıklar Libya, doğalgaz, Kırım, Dağlık Karabağ ve Afganistan. Kremlin, Salı günü yaptığı yazılı açıklamada zirvede iki ülke arasındaki ekonomik ilişkilerin yanı sıra Suriye, Libya, Afganistan ve Güney Kafkasya'nın ele alınacağını duyurdu. Akşam saatlerinde bir kez daha açıklama yapan Kremlin, bu kez görüşmenin ardından herhangi bir belge imzalanmasının planlanmadığını kaydetti. Uluslararası medya şimdiden Soçi'den fotoğraflar servis etmeye başladı, Rus medyası ise Erdoğan-Putin zirvesine beklendiği gibi geniş şekilde yer veriyor. Soçi'deki görüşmenin detaylarının yanı sıra analiz yazıları da göze çarpıyor. Kommersant gazetesinde Marianna Belenkaya ve Kirill Krivosheev imzasıyla yayınlanan analizde liderlerin bir buçuk yıl sonra ilk kez yüz yüze görüşeceği vurgulandı. Liderlerin koronavirüs salgını nedeniyle geride kalan 18 ayda video konferans veya telefonla görüştüğünü kaydeden Kommersant, tarafların Suriye'den Libya'ya, Kafkaslardan Afganistan'a farklı sorunlarla yüzleştiğini belirtiyor. Suriye'deki rejimin lideri Beşar Esad'ın iki hafta önce Moskova'yı ziyaret ettiğini hatırlatan analiz, Türkiye ve Rusya arasındaki en zorlu başlığın halen Suriye olduğunu ve Arap medyasının İdlib için 'Putin-Erdoğan bölgesi' ifadesini kullandığını dile getiriyor. Rus savaş uçaklarının Eylül ayı başından bu yana İdlib'de 200'ü aşkın hava saldırısı düzenlediğini aktaran Kommersant, buna karşılık Suriye'deki Rus üssü Hmeymim'e Pazartesi günü insansız hava aracıyla gerçekleşen saldırının püskürtüldüğünü savundu.

2 yıl önce

Dünya Bankası: Türkiye G-20'de ikinci en çok büyüyen ülke

Rapora göre büyümede rol oynayan etkenler, iç ve dış piyasalardaki güçlü talep ve Covid-19'un etkili kontrolü, aşılama kampanyasında kaydedilen ilerlemelerle mayıs ayında salgın önlemlerinin gevşetilmesi, bunun da iç piyasalardaki talebin artmasına katkıda bulunması olarak belirtildi. Rapor, 2021'in ikinci yarısında büyümenin yavaşlamasının beklendiğini, ancak Türkiye ekonomisinin yine de 2022'de yüzde 3, 2023'te de yüzde 4 oranında büyüme yoluna girmeden önce 2021'de yüzde 8,5 oranında büyümesinin öngörüldüğünü kaydediyor. Rapora göre enflasyon ise yüksek seyretmeye devam edecek ancak 2021'de yüzde 17,7'den 2022'de yüzde 15, 2023'te de yüzde 13'e gerileyecek. Turizm ve ihracat güçlenirken cari açık, 2021'de gayrisafi milli hasılanın yüzde 3'üne denk gelecek şekilde azalacak.

2 yıl önce

Fortune, dünyanın en güçlü 50 kadınını açıkladı

ABD merkezli iş dünyası dergisi Fortune, ‘Dünyanın En Güçlü Kadınları Listesi’ni açıkladı. Uluslararası listede 50 kadın yer alırken, koronavirüsün kadınların kariyerlerinin gidişatını kökten değiştirdiği vurgulandı. TÜRKİYE'DEN TEK İSİM Aydın Doğan'ın kızı Hanzade Doğan, Fortune Dergisi'nin her yıl belirlediği ‘Dünyanın En Güçlü Kadınları’ listesine bu yıl Türkiye’den girmeyi başaran tek isim oldu. Doğan, listenin 50'nci sırasında yer aldı. DÜNYANIN EN GÜÇLÜ KADINLARI İşte dünyanın en güçlü kadınlarının olduğu o liste:

2 yıl önce

KKTC Cumhurbaşkanı Tatar: Kıbrıs'ta iki ayrı halk vardır, bunu bütün dünya böyle bilmeli

KKTC Cumhurbaşkanı Tatar, Hatay Valiliğini ziyaret ederek Valilik Şeref Defteri'ni imzaladı. Burada Vali Rahmi Doğan'la görüşen Tatar, KKTC'nin Türkiye ile fevkalade güzel ilişkiler içerisinde olduğunu söyledi. Cumhurbaşkanı seçiminden sonra Türkiye'de çeşitli ziyaretler gerçekleştirdiğini hatırlatan Tatar, "Türk halkıyla buluşmak, ona göre birtakım muhabbet paylaşmak, KKTC'nin içinde bulunduğu koşulları, milli davamızı, ulusal davamızı anlatabilmek ve tabii ki asırlardan beridir ilk önce Osmanlıların, bilahare Türkiye Cumhuriyeti'nin desteğiyle bugünlere kavuşturabildiğimizi Kıbrıs Türk halkının bağımsızlığı, özgürlüğü, hürriyeti ve dolayısıyla onurlu yaşamı için Türkiye'yle birlikte Doğu Akdeniz'in bu Mavi Vatan'la beraber hareket etmemiz gerektiğini, zaten çeşitli toplantılarda ve konferanslarda bunları anlatmaya çalışıyorum. Güzel bir algı var, güzel bir muhabbet var ve aramızdaki ilişkilerin her geçen gün daha da iyiye gittiğini görüyorum." diye konuştu. Salgın döneminde birtakım sıkıntılardan geçtiklerini aktaran Tatar, "Bizim tabii gönül birliğimiz, kader birliğimiz ve birlikte hareket etmemizin millet olarak, ulus olarak bu bölgede daha da güçlenmemiz için geleceğe özgüvenle bakabilmemiz için önemli. Dolayısıyla bu düzeyde temasların artıyor olması bence fevkalade iyi ve sağlıklıdır." ifadelerini kullandı. "KIBRIS'TA İKİ AYRI HALK VARDIR, BUNU BÜTÜN DÜNYA BÖYLE BİLMELİ" Tatar, 1974'ten sonra Hatay'ın çeşitli bölgelerinden çok sayıda insanın Kıbrıs'a gittiğini ve oraya yerleştiğini belirterek şöyle konuştu: "Dolayısıyla aramızda bu şekilde bir kaynaşma vardır. Bu da bizim zenginliğimizdir. Dolayısıyla KKTC'de hep birlikte verdiğimiz mücadelenin, gerçekten 47 yıl sonra şu anda KKTC'de yeni siyaset, yeni bir anlayışın Türkiye Cumhuriyeti'nin de tam desteğiyle, Maraş açılımından sonra artık Kıbrıs'ta yan yana yaşayan iki ayrı egemen eşit devletin iş birliğiyle bir anlaşmanın olabileceğini hem Birleşmiş Milletler hem diğer ülkelere anlatmaya çalışıyoruz." Dost ülkelerden destek beklediklerini vurgulayan Ersin Tatar, "Kıbrıs'ta iki ayrı halk vardır, bunu bütün dünya böyle bilmeli. Kıbrıslı diye bir millet yoktur. Kıbrıs'ta ya Türk'sünüz ya Rum'sunuz. Asırlardan beri Kıbrıs Türk halkı Osmanlı döneminde Kıbrıs'ın yöneticileri olarak hep oralarda varlığını sürdürdü. İngiliz yönetimi döneminde birtakım sıkıntılar yaşadık ama hiçbir zaman Rumların boyunduruğu altına girmedik. Bu çok önemli, şimdi dolayısıyla artık bu federasyon entrikaları, federasyonun bizi sürükleyeceği, hatta 1974 öncesine götüreceği tehlikeyi artık geride bırakmış durumdayız." dedi. KKTC Cumhurbaşkanı Tatar, Türkiye Cumhuriyeti'nin de tam desteğiyle artık federasyonu görüşmediklerini vurgulayarak şunları kaydetti: "Artık yan yana yaşayan iki ayrı egemen devlet olduğunda o zaman biz bir anlaşma olsa dahi Türkiye Cumhuriyeti'yle her türlü iş birliğini yapabiliriz. Tabii Kıbrıs Türk halkının gönlünde her zaman olduğu gibi Türkiye Cumhuriyeti'nin garantörlüğünün devamı, aynı zamanda Türk Silahlı Kuvvetlerinin aradaki varlığının devamı... Çünkü bizim güvenliğimiz ve geleceğimiz bütün bu güvencelere bağlıdır. Dolayısıyla Doğu Akdeniz'in daha da kritik, daha da statüsü yükselmiş bu hidrokarbon zenginlikleri ve diğer birtakım stratejik boyutuyla öneminin arttığı bir çağda, bizlerin bu siyaseti daha da savunmamız, geliştirmemiz ve ona göre millet, ulus olarak birlikte güç birliğimizin daha da artması için bu çalışmaları bu anlayışla yürütmek durumundayız." Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgın sürecinin yaşattığı sıkıntılara da değinen Tatar, aşılanmanın önemini anlattı. Hatay ile akraba olduklarını vurgulayan Ersin Tatar, bu bağın sürmesini temenni etti. Vali Doğan da Tatar'ı ağırlamaktan büyük memnuniyet duyduğunu dile getirdi.

2 yıl önce

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu: Gri listeye alınmamız dünyanın en büyük tiyatrosu

HER ŞEY YENİ BAŞLIYOR Bölgenin terörden arındırılmasına ve turizme kazandırılmasına yönelik çalışmalara dikkat çeken Bakan Soylu, "Hakkari için her şey yeniden başlıyor" dedi. Soylu, sözlerini şöyle sürdürdü: Zor dönemlerden geçtik. Bunu yeniden yaşatmak isteyenler var. Buradaki huzurun tüm coğrafyayı değiştireceğini biliyorlar ve bunu bozmak istiyorlar. Batı'da "Türkiye nasıl bu noktaya gelebildi?" haseti var. Bakan Soylu, OECD (Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü) bünyesinde hizmet veren Mali Eylem Görev Gücü'nün (FATF), kara para aklandığı ve terörizmin finansmanının engellenmesinde eksikler olduğu iddiasıyla, daha sıkı izlenme yapılması için Türkiye'yi 'gri listeye' almasına da şu sözlerle tepki gösterdi: TERÖRÜ DESTEKLEYEN AMERİKA Bizi gri listeye alıyorlar da peki ya terörü destekleyen Amerika? Bu dünyanın en büyük tiyatrosudur. Bu sene Hakkari'de 12 terör örgütü mensubu teslim oldu. Terörle mücadeleyi hukuk ve demokrasi içinde gerçekleştirmemiş olsaydık bugünler hayaldi.

2 yıl önce

Boğaziçi Üniversitesi, dünyanın en iyi üniversiteleri listesinde 90 sıra gerileyerek 287'nci oldu

ABD merkezli yükseköğretim derecelendirme kuruluşu ve haber dergisi US News & World Report’un ‘Dünyanın En İyi Üniversiteleri 2022’ sıralamasında bu yıl 90’ı aşkın ülkeden 1.750 yükseköğretim kurumu, global-bölgesel araştırmalarda saygınlık, yayın, kitap, konferans sayısı, toplam atıf, uluslararası iş birlikleri, yayımlanan kitap gibi 13 kritere göre değerlendirildi. Boğaziçi Üniversitesi, bu kriterler arasında farklı oranlarda yapılan analize göre 100 üzerinden 60 puan alarak dünyada 287’nci oldu.  FİZİKTE İLK 100
 US News, sıralaması kapsamında 43 önde gelen alanda da listeler paylaştı. Boğaziçi Üniversitesi alanlara göre hazırlanan sıralamalarda en iyi dereceyi 100 üzerinden 71.7 puanla yerleştiği 97’ncilikle fizikte yakalarken, mühendislikte 332, bilgisayar bilimlerinde 368, kimyada ise 402’nci sırada yer aldı. Bu seneki listede, önceki yıllarda olduğu gibi ABD üniversiteleri öne çıktı. Harvard Üniversitesi ilk sıradaki konumunu korurken, onu Massachusetts Teknoloji Enstitüsü (MIT) ve Stanford Üniversitesi takip etti. Avrupa’da ilk sırada İsviçre’den ETH Zürih, Asya’da ise Çin’den Tsinghua Üniversitesi yer aldı. 13 KRİTERDE ANALİZ 
 US News’un yükseköğretim kurumlarının öncelikli olarak araştırma performanslarına göre değerlendirildiği sıralamada kullanılan 13 değerlendirme ölçütü ve ağırlıkları şöyle: Global araştırma saygınlığı yüzde 12,5, bölgesel araştırma saygınlığı yüzde 12,5, yayınlar yüzde 10, kitaplar yüzde 2,5, konferans bildirileri yüzde 2,5, normalize edilmiş atıf etkisi yüzde 10, toplam atıflar yüzde 7,5, en çok atıf alanlar arasında yüzde 10’a giren yayın sayısı yüzde 12,5, en çok atıf alanlar arasında yüzde 10’a giren yayın oranı yüzde 10, uluslararası işbirlikleri yüzde 5, uluslararası işbirlikleri sonucu çıkan yayınlar yüzde 5, en çok atıf alanlar arasında yüzde 1’e giren yayın sayısı yüzde 5 ve en çok atıf alanlar arasında yüzde 1’a giren yayın oranı yüzde 5.

1 2 ... 4 5 6 7 8 9 10 ... 32 33