23 Nisan Salı 2024
1 yıl önce

Hürriyet Genel Yayın Yönetmeni Ahmet Hakan: “Çok büyük bir alanı, ağaçlarla donatıp devasa bir parka dönüştürmek... Nasıl oluyor da doğaya ve kente düşmanlık yapmak oluyor? Canan Hanım”

Hakan, bugünkü köşe yazısında İstanbul’un havalimanları konusundaki tartışmalar için ancak “Keşke, İstanbul’a yapılan yeni havaalanına ‘Atatürk’ ismi verilseydi” diyebileceğini söyledi. Atatürk Havalimanı'na "kutsal mekan" muamesi yapıldığını iddia eden Hakan, şunları yazdı: Artık iyice şehrin içinde kalan, kent trafiğini fazlasıyla zorlayan, İstanbul’a yetmeyen bu havaalanına neden “Asla dokunulmayacak kutsal bir mekân” muamelesi yapılıyor? Anlamış değilim. Üstelik yerine... Beton dikilmeyecek. Rezidans yapılmayacak. TOKİ’ye verilmeyecek. Otel yapılmayacak. İnşaat yapılmayacak. Peki ne yapılacak? Koskocaman bir park yapılacak. Ağaçlandırılacak. İstanbul’un nefes alacağı harika bir park alanı çıkacak ortaya. Devasa bir parka kavuşacağız yani. Yapılması planlanan millet bahçesine Atatürk isminin verilebileceğini söyleyen Hürriyet yazarı, CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu'nu da eleştirdi: Eğer Atatürk Havalimanı’na “kutsal mekân” muamelesi yapılmasının temel nedeni “Atatürk” isminden kaynaklanıyorsa... Bu devasa parka “Atatürk Parkı” ya da “Atatürk Millet Bahçesi” adı verilir ve sorun biter. CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’nun bu tartışmayla ilgili olarak dün yaptığı paylaşımı okudum. Şöyle diyor: “Atatürk’e, doğaya, kente düşman olanlara bir çift sözümüz var.” Paylaşımdan öğrendiğimiz kadarıyla... Canan Hanım ve partililer, bugün saat 11.00’de Atatürk Havalimanı’na gideceklermiş... Ve Atatürk’e, doğaya, kente düşman olanlara bir çift söz söyleyeceklermiş. Çok büyük bir alanı, ağaçlarla donatıp devasa bir parka dönüştürmek... Nasıl oluyor da doğaya ve kente düşmanlık yapmak oluyor? Canan Hanım şunu bir açıklasa da öğrensek. Atatürk’e düşmanlık yapmak meselesine gelince... “Atatürk” ismine bir alerji duyulması beni de çok rahatsız eder, ediyor. Ama tek bir tesellim var: Bu olay, Canan Kaftancıoğlu’nun Atatürk konusunda bir duyarlılık, bir hassasiyet kazanmasına vesile olmuş oldu. Ki bu da öyle pek hafife alınacak bir şey değil.

1 yıl önce

'İYİ Parti'de öfke yok düşmanlık yok' diyen Meral Akşener Lütfü Türkkan'ın şehit yakınına küfürler savurduğu görüntüyle gündem oldu

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener partisinin grup toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. TÜİK'e eleştirilerde bulunan Akşener, "Açıkladığınız rakamlar işçinin, memurun, emeklinin maaşlarını belirliyor. Ya görevinizi layığıyla yapın ya da o görevlerden şerefinizle ayrılın." dedi. Köy okullarının kapatılmasıyla tarım ve hayvancılığın bittiğini öne süren İYİ Parti lideri, köylerde okulların geri açılması gerektiğini söyledi. AKŞENER: BİZDE ÖFKE YOK, DÜŞMANLIK YOK Konuşmasını, "İYİ Parti'de öfke yok, saygı var. İYİ Parti'de düşmanlık yok, kardeşlik var. Onlar milletimize hakaret ede ede giderken biz milletimizle el ele, kol kola iktidara yürüyoruz. Biz bembeyaz, tertemiz bir sayfa açmaya geliyoruz" ifadeleriyle bitiren Meral Akşener, sosyal medyada gündem oldu. Partisinde öfkenin, düşmanlığın olmadığını savunan Akşener'e Bingöl’de şehit yakınına küfürler savuran İYİ Parti Grup Başkanvekili Lütfü Türkkan'ın skandal görüntüleri hatırlatıldı. Akşener, şehit yakını Tahir Gümren’e küfreden İYİ Parti Milletvekili Lütfü Türkkan’ı “hislerine yenik düştü” diye mazur göstermeye çalışmış, küfrettiği Gümren’e ise “ahlaksız adam” demişti.

1 yıl önce

1. Uluslararası Evlat Nöbeti: Diyarbakır Anneleri Kongresi… Bakan Soylu: Ülkemize düşmanlık yaymaya çalıştılar

Soylu, Nevşehir'de bir otelde düzenlenen "1. Uluslararası Evlat Nöbeti Aileleri Kongresi"nde, 1223 gündür evlat nöbetini gerçekleştiren Diyarbakır Anneleriyle ilgili bu meseleyi aylardır masaya yatıran, duymayan kulaklara duyurmaya, görmeyen gözlere göstermeye, kalpleri mühürlü olanlara onların kalplerini hissettirmeye çalışanlara teşekkür etti. Tarihin kendilerine çok şey öğrettiğini ve öğretmeye de devam edeceğini vurgulayan Soylu, bunu hep beraber gördüklerini ve yaşadıklarını söyledi. Çok zor bir dönemden ve zor bir boğazdan geçtiklerine dikkati çeken Soylu, şöyle konuştu: "Geçen gün Şırnak'ın terörle maruf olan, çok sıkıntılı olarak yıllarca ülkemize meydan okuyan bir vadisindeydim. Cudi Dağı'nın Düşümiye Vadisi'nde. Hayatımda gördüğüm en ürkütücü yerlerden bir tanesiydi. Terör örgütünün, kahraman evlatlarımız tarafından temizlendiği en son yer olarak nitelendirebilirim. Elimizi attığımız zaman hemen yerin üstünden 6 bin 500 - 7 bin kalori kömürün çok rahatlıkla alınabileceği bir yerdeydim. Bazen 1000-1500 metrelik diyarlar vadiyi girintili ve çıkıntılı bir hale getirmiş, yüzlerce mağara, herkesin istediği gibi saklanabileceği bir alan tesis etmiş. Tam da Türkiye'yi o düşünmeyen vadisi gibi bir koridora sokmak istediler yıllardır. Her birimize dokundular. Dokunulmadık tarafımız kalmadı. 'Ben inançlıyım.' diyen, 'Ben dindarım.' diyen insanlara dokundular. Geleneğini, göreneğini, kimliğini, annesinin ve babasının öğretisini yaşamaya ve geleceğe aktarmaya çalışan, masumiyetiyle ayakta durmaya çalışan bu milletin her bir birimine dokundular. Pergeli Anadolu coğrafyasının sabit ayağının ortasına koyup etrafımızdaki coğrafyayı, Anadolu'nun özünü çekip istedikleri gibi diğer ayağıyla 360 derecelik bir eksen çizip istedikleri gibi o coğrafyaları teslim alabilmek için bel kemiğimizi almak istediler." Soylu, yıllardır bu operasyonu laik-dindar, Türk-Kürt, Sünni-Alevi, köylü-şehirli üzerinden taşımaya çalışan, bunların üzerinden teslim almaya çalışan bir anlayışla karşı karşıya olduklarını anlattı. "DİYARBAKIR'IN MERKEZİNDE ORTA DOĞU'NUN EN BÜYÜK LOJİSTİK MERKEZİ KURULUYOR" Bingöl'de Sütaş fabrikası kurulduğuna ve bunun bugünkü maliyetle 5 milyar liralık bir yatırım olduğuna dikkati çeken Soylu, bunun ilk etapta ekonomik olarak 10 bin kişiye dokunduğunu dile getirdi. Bunun aynın zamanda o coğrafyadaki yüz binlerce aileyle ticari olarak ilişki içerisinde olduğunu anlatan Soylu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Şimdi Bingöl'de yaklaşık 600 milyon dolarlık Erdemir tarafından bir demir işleme tesisi kuruluyor. Bingöl Genç'te daha önce kafamızı sokmakta zorlandığımız alanda 100 milyon ton demir cevheri işlenecek. Sadece bir perde fabrikası 2 bin kişi çalıştırmak için inşaatının kabasını bitirmiş, bütün iç hazırlıklarını yapmış ve oranın ekonomisine katkı koyabilmek için gün sayıyor. Tam 450 bin metrekare Diyarbakır'ın merkezinde Orta Doğu'nun en büyük lojistik merkezi kuruluyor. Gabar'da kalitesi çok yüksek olan ve Şırnak'a bir petrol şehri haline getirmiş bulunan petrol bulunduktan sonra vızır vızır arabalar gidip gelmeye başladıktan sonra Şırnaklı hemşehrilerimizin yüzü güldükten sonra bambaşka bir tabloyla karşı karşıyayız. Daha bu başlangıç. İkinci alandaki arama çalışmaları inşallah mart ayı sonunda bize başka bir müjdeyi verecek diye ümit ediyoruz ve bekliyoruz." "DİNSİZ BİR ÖRGÜTTÜR, AMACI TEKTİR" Geçen ay Diyarbakır'da, Lice ve Dicle ilçelerinde dolaşırken, vatandaşların tekstil fabrikası isteği ile karşılaştığını anlatan Soylu, talebin kendilerini bu konuda başka bir şeye teşvik ettiğini ve 3-4 ay içerisinde bunu sağlayabilecek bir anlayışı hep beraber ortaya koyacaklarını belirtti. Terörün bu ülkeye çok bedel ödettiğini aktaran Soylu, terörü sadece Doğu ve Güneydoğu'nun geri kalması olarak tahlil ve tasvir etmeleri halinde bir yanılgıyla karşı karşıya kalacaklarını ifade etti. Hakkari'de 2016, 2017, 2018 ve 2019 yılında tıp fakültesi kazanan çocuk sayısının sıfır, 2020'de 4, 2021'de 19 ve 2022'de 26 olduğunu vurgulayan Soylu, şunları kaydetti: "Terör sadece bizi birbirimize düşüren bir anlayış ortaya koymadı. İnsan kaynağımızı elimizden çekip aldı. Ümidimizi, geleceğimizi elimizden çekip aldı. Size üç tane terör örgütü söyleyeceğim. Bunlardan bir tanesi PKK. Dinsiz bir örgüttür, amacı tektir. Diğerlerinin hepsini bir tarafa bırakın. Bu ülkenin inanç değerleri ve bu ülkenin birliği üzerine tahribat oluşturmaktır. Bunda geçtiğimiz dönem içerisinde kısmen başarılı olmuştur. Bizim en büyük birlik senedimiz olan dini mubin İslam'ı bölgeden, Doğu ve Güneydoğu Anadolu'dan tasfiye etmektir. Temel meselelerinden bir tanesi. Bunun akıl sahibi, Amerika'dır. Bunun akıl sahibi Batı'dır ve Avrupa'dır. İki, FETÖ terör örgütü. Derdi İslam'ı başkalaştırmaktır, farklılaştırmaktır. Başka dinlere evirmeye çalışmaktır ama farkında değildir ki dinin sahibi Allah'tır. Üç, DEAŞ terör örgütü. O da bütün dünyaya İslamiyeti, Müslümanlığı tam da bizim karşımızda olanların isteyebileceği bütün malzemeleri verebilmek, meseleyi odağından tamamen ayırıp nefretleştirmek, düşmanlaştırmak ve dini mubin İslam'ı başkalaştırmak için kurulmuş bir organizasyonun kendisidir. Bugün FETÖ'nün barındığı yer Amerika'dır. DEAŞ'ın reşit ettiği El Kide'yi dünyanın başına bela eden de Amerika'dır. Bu kadar açık ve nettir. Avrupa, bütün bu meselelerin taşıyıcısıdır. İmal edicisi ve icat edicisi değildir. Böyle bir yeteneği de söz konusu değildir zaten. Meselenin perspektifinden nereye bakmamız lazım geldiğini kendi tecrübelerim, dünyada gördüklerimle size aktarmaya çalışıyorum. Türkiye, bu kidelerin karşısında milletinin birliği, feraseti tarihinin kendisine vermiş olduğu güç ve anlayışla birlikte ayakta durmaya çalışmaktadır."

1 yıl önce

MHP lideri Bahçeli'den Kılıçdaroğlu'na tepki: Askere düşmanlık, düşmana askerlik yapmaktır

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisince Kızılcahamam'da düzenlenen MYK, MDK ve Milletvekilleri Ortak Toplantısı'nın kapanış oturumu sonrası basın toplantısı düzenledi. İşte Bahçeli'nin açıklamalarından satır başları: İki gün süresince iç ve dış siyasi gelişmeler ele alındı. Cumhur İttifakı, 2023 seçimlerine tam manasıyla hazırdır. Algı operasyonları boşunadır. Lider ülke Türkiye'ye mutlaka ulaşacağız. Cumhur İttifakı'nın milli siyaseti ile umutları dirilteceğiz. Zorluklara teslim olmayacağız. DURUŞUMUZ DEĞİŞMEYECEK MHP sabırlı ve sağduyulu tutumuyla birliğini çelikleştirmiş dava insanlarıyla her mücadeleye hazırlıklıdır. Yılmayacağız. Yıkılmayacağız ve yorulmayacağız. Yoldan da çıkmayacak, adım adım 2023 hedeflerine Cumhur İttifakı ile yürüyeceğiz. Bu ittifak Türk Milletinin özü ve özgüvenidir. 7 düvel üzerimize gelse de duruşumuz değişmeyecek. MİLLİ GELİRİMİZİ ARTIRACAĞIZ 2023'e milli birlik ve kardeşliğin mührünü vuracağız. Gelir dağılımında adaleti sağlayacağız, milli gelirimizi artıracağız. Hep birlikte Türkiye olduğumuzu ilan edeceğiz. TÜRKİYE'NİN KAYBEDECEK BİR SANİYESİ YOK Seçimler için geri sayım başladı. Önümüzdeki bahar mevsimi seçim mevsimidir. Verilecek her oy Türkiye Yüzyılı'na bir tuğla koyacaktır. Milletimizin bozgunculara, talancılara siyasi devşirmelere itibar etmeyeceğine dair inancımız tamdır. Türkiye'nin kaybedecek bir saniyesi bile yoktur. Sızlanarak, dövünerek hiçbir şey yapamayız. Türkiye artık feleğin çemberini kırmıştır. İstikrarlı yükseliş kararlılıkla devam etmelidir.  2023 seçimlerinde Türk milletinin bekası sınanacaktır. Tüm dünya adeta nefesini tutmuş 2023 seçimlerine kilitlenmiştir. ÇAPSIZ TARTIŞMALAR SONA ERDİ Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi, parlamenter sistemin bütün aksaklık ve anormalliklerini telafi etmiştir. Kuvvetler ayrımı netleşmiş. Davul kimin boynunda ise tokmak da onun eline verilmiştir. Böylelikle devletteki yetki karmaşası, çapsız tartışmalar sona ermiştir. Zillet İttifakı'nın yapabildiği şey yeni sistem muhalifliğidir. Yatıp kalkıp Cumhurbaşkanlığı sistemini suçluyorlar. Toplanıyor, dağılıyor sisteme iftira atıyorlar. Bilmiyorlar ki Türkiye eski Türkiye değildir. Aziz milletimiz bu sisteme alışmıştır. Bunların geçim kapısı hamasettir. BİR NEVİ KONSEY YAPILANMASI 6'lı masa darmadağındır, her parti kendi çıkarının peşine düşmüştür. Cunta rejimlerini aratmayacak bir nevi konsey yapılanmasıdır. 6'lı masaya bağlanmış bir cumhurbaşkanı hürriyetinin arzu ve arayışı deşifre edilmiştir.  VAATLERİ KRİZDİR Serok Ahmet "Altılı masanın cumhurbaşkanı bizi dinlemezse kriz olur ve yeniden seçime gideriz" demekle zillet ittifakının zehrini kusmuştur. Buradan bir demokrasi, istikrar ve hizmet aşkı çıkmayacağını söylemek için kahin olmaya gerek yoktur. Vaatleri krizdir. Konsorsiyum halinde ülke yönetmektir. Masa şimdiden kriz girdabına yuvarlanmıştır. Projemiz, planımız budur diyemiyorlar. Kriz ibrazı yapıyorlar. Açıklamalar 6'lı masanın iflas beyanıdır. TEK YUMRUK OLALIM, YENİ BİR SAYFA AÇALIM Zillet partilerine çağrıda bulunmak istiyorum. Aday konusunda ne siz, ne de milletimiz meşgul olsun. Cumhurbaşkanlığı adaylığını konusunu anlaşılan bu yükün altından kalkamayacaksınız. Gelin bu sevdadan vazgeçin. Gelin siz de Türk milletinin sesini dinleyin. Milletvekili seçimine adaylarını göstererek girin. Ancak cumhurbaşkanı adayı konusunda hep birlikte cumhurbaşkanı Erdoğan'ın etrafında tek yumruk olalım, yeni bir sayfa açalım. Bu başarının mükafatı da sizde olsun. Kazanamayacağınız bir seçime girmekten vakit varken dönün. El ele verelim, güç birliği yapalım. Zaman kucaklaşma ve birlikte hareket etme zamanıdır. Altlı masa 10 defa toplandı bir arpa yolu mesafe alamadı.  GÖREVDEN KİMSENİN KAÇMA HAKKI YOKTUR  Türkiye bu destanı yazmalı. Bu görevden kimsenin kaçma hakkı yoktur. 2023 seçimlerinin güvenli, sakin ve huzurlu bir ortamda yapılması için herkese ihmal edilemeyecek sorumluluklar düşmektedir. ŞEREFSİZ VE NAMUSSUZ BİR HAKARET İsveç’te sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan’a benzeyen cansız bir maketin asılması şerefsiz ve namussuz bir harekettir. Atıl ve sessiz vaziyette kim izliyorsa suç ortağıdır. İsveç hükümetinin bu provokasyon karşısındaki tepkisi yetersizdir. Hani teröristlerin meydan okuması karşısında gereği yapılacaktı. İsveç teröristleri cesaretlendirmektedir. İsveç teröristleri ya cezalandırmalı ya da sınır dışı etmelidir.  ASKERE DÜŞMANLIK, DÜŞMANA ASKERLİK YAPMAKTIR Kılıçdaroğlu küresel emperyalizme sempatik görünme çabasıdır. Freni tutmayan Kılıçdaroğlu’nun sözleri çamur saçmaktadır. TSK komuta kademesine Kılıçdaroğlu'nun ifadeleri düşman emir erine ait gibidir. Hiçbir Türk askeri cepheden kaçmamıştır. Ne yapsalardı, Başkomutan'a sırtlarını mı dönselerdi. Kılıçdaroğlu'nun TSK açıklamaları skandaldır, kınıyorum.  Askere düşmanlık, düşmana askerlik yapmaktır.

8 ay önce

Ömer Çelik: Milli kazanımlara düşmanlık edip afetle mücadeleyi hedef alıyorlar

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, "Hem devlet kurumlarını hem de dünyanın dört bir yanında ülkemizi gururlandıran Bayraktar TB2 İHA'ların yangınla mücadelede kullanılmasını hedef alan linç kampanyasının halen devam ettiğini görüyor ve şiddetle kınıyoruz" ifadesini kullandı.

2 ay önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Şeriata düşmanlık dinin bizzatihi kendisine husumettir

Son dönemdeki şeriat tartışmalarına değinen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İslam ve Türklük kavramlarının birbirinden ayrılmayacağına vurgu yaparken, İslam'ın hayata dair kurallarının bütününü temsil eden şeriata düşmanlık etmenin de esasında dininin bizatihi kendisine husumet beslemek olduğunu söyledi.