28 Mart Perşembe 2024
2 yıl önce

Hatay Valiliği: PYD/YPG tarafından sansasyonel eylemler için gönderilen patlayıcılar ele geçirildi

Hatay Valiliği’nden yapılan açıklamada YPG tarafından Afrin’de sansasyonel bombalı eylemler yapılması amacıyla Tel Rıfat'tan gönderilen patlayıcıların Suriye Görev Gücü tarafından yapılan operasyonla ele geçirildiği belirtildi. Valilik açıklamasında şu ifadelere yer verildi: "PKK terör örgütünün Suriye kolu PYD/YPG terör örgütünün, halkın yoğun olarak bulunduğu bölgelerde bombalı eylemler gerçekleştirmek üzere, örgüt kontrolündeki Tel Rıfat’tan gönderdiği patlayıcılar 17.04.2021 tarihinde Emniyet İstihbarat Başkanlığı ile TEM Dairesi Başkanlığı koordinesinde Suriye Görev Gücü tarafından yapılan operasyonla ele geçirildi. Eylemci olduğu tespit edilen Suriye uyruklu bir şahsın da yakalandığı operasyonda bomba yapımında kullanılan elektronik devreler, 4 adet fünye, araç kumandası, 4 adet el bombası, motosiklet aküsü ele geçirildi. Yakalanan şahsın ifade işlemlerine devam edildiği öğrenildi. Valiliğimiz koordinasyonunda danışmanlık hizmeti veren yerel kolluk birimlerince adli makamlarla gerekli koordinasyon sağlanarak olaya ilişkin tahkikata başlanılmıştır."

2 yıl önce

Gaziantep Valiliği’nden Furkan Vakfı’nın camideki provokatif eylemi hakkında açıklama

Valilikten yapılan açıklama şöyle; “Daha önce haklarında muhtelif tarihlerde terör nedeni ile soruşturma yapılan ve kendilerini “Alparslan Kuytul Gönüllüleri” olarak adlandıran kişiler, 2 Mayıs 2021 günü yatsı namazına müteakip 21.30 sularında üç tane camide 76 şahıs Ramazan ayı süresince itikafta bulunmak üzere toplanmış ve cami imamlarının tüm uyarılarına rağmen ısrarla camiyi terk etmeyeceklerini beyan etmişlerdir. Bunun üzerine Cami görevlileri tarafından emniyet güçlerinden yardım istenmiştir. Bu şahısların camiden çıkmama konusunda direnmeleri, devlete karşı sivil itaatsizlik başlattıklarını söyleyerek  devlete, diyanete ve benzeri kurumlara ağıza alınmayacak galiz küfürler etmeleri neticesinde, şahıslar kademeli güç kullanmak suretiyle gözaltına alınmış, olaya karışarak polise mukavemet gösteren kişiler hakkında tehdit, hakaret, sokağa çıkma yasağı ihlali ve sosyal mesafe kuralına riayet etmemekten adli ve idari işlem başlatılmıştır. Olay ile ilgili bir emniyet personelinin biber gazı ile müdahalede bulunduğu tespit edilmiştir. Cami içerisine emniyet personeli tarafından postal ile girildiği iddiaları gerçeği yansıtmamakta olup, müdahale cami girişinde yapılmıştır. Diyanet İşleri Başkanlığı Din Hizmetleri Genel Müdürlüğünce yayımlanan genelge kapsamında “Cami cemaatinden itikafa girmek isteyenlerin talepleri, cami görevlileri tarafından müftülüklere yazılı olarak bildirilecek, müftülükler mülki amirin onayıyla itikafa girilecek camileri belirleyecek ve ilan edecektir” hükmü amir olup, 2019 yılında Gaziantep ilimizde toplam 143 cami itikafa girilebilecek mabed olarak  belirlenmiş, bunlardan 27 tanesinde 174 vatandaşımız itikafa girmiştir. 2020 yılında Pandemi nedeniyle herhangi bir talep olmamış ve camilerde itikafa girilmemiştir. Ayrıca Diyanet İşleri Başkanlığı’nın 30.04.2021 tarihli genelgesi kapsamında itikafa girmek isteyen vatandaşların bu ibadetlerini evlerinde yapabilecekleri tavsiye edilmiştir. Bu yıl kaymakamlıklara, Müftülüğe ya da din görevlilerine itikafa girmek ile ilgili herhangi bir başvuru yapılmamıştır. Özetle; -Bu provokasyonu yapan kişiler daha önce haklarında çeşitli defalar terör soruşturması yapılan Alparslan Kuytul yandaşlarıdır ve amaçları ibadet etmek değil, sivil itaatsizlik yapmaktır.    -Müdahale edilen camide itikafa girmek isteyen vatandaşların o mahallede ikamet etmedikleri tespit edilmiş olup, organize bir şekilde şehrin farklı bölgelerinden toplanarak olay çıkarttıkları anlaşılmıştır. -Pandemi öncesinde bahse konu üç cami, itikafa izin verilen camiler arasında iken hiç kimse tarafından itikafa girme talebinde bulunulmamıştır. -Bu camilerin fiziki imkanları göz önünde bulundurulduğunda 30 kişinin aynı anda itikafa girmesi pandemi şartları açısından da uygun değildir. -Caminin içerisine emniyet mensupları asla ayakkabı ile girmemişlerdir. -Zor kullanma şartları oluşmasına rağmen bir emniyet mensubunun cami içerisinde biber gazı kullanması herkes gibi bizleri de üzmüş olup, ilgili personel açığa alınmıştır. -Olayla ilgili adli ve idari soruşturma başlatılmıştır.

2 yıl önce

Deniz salyalarına karşı "Acil Eylem Planı" hazırlanıyor

Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, Konya'da Avrupa Yeşil Mutabakatı Web Semineri'nde konuştu. "Acil Eylem Planı hazırlıyoruz" Müsilaja ilişkin hem kısa vadede hem uzun vadede alınacak tedbirlere ilişkin çalışmalar yürütüldüğünü aktaran Kurum şunları söyledi: "Bu hafta biliyorsunuz Çevre Haftası, 5 Haziran Dünya Çevre Günü. 5 Haziran'da Sayın Cumhurbaşkanımızın teşrifleriyle ülkemizin 7 bölgesinde çok önemli çevre yatırımlarını İstanbul'da milletimizle paylaşacağız. Pazar günü de müsilaja ilişkin çalışma neticesinde yapacağımız çalışmaları, atacağımız adımları da milletimizle paylaşacağız. Hem acil önlemlerimiz olacak, akabinde de uzun vadede yapılması gerekenleri yapacağız. Acil bir eylem planı hazırlıyoruz." "Bizzat takipçisiyiz" Bakan Kurum, Marmara'daki deniz salyası sorunuyla ilgili şunları söyledi: "Müsilajın sebebi sıcaklık artışı, denizde meydana gelen kirlilik ve iklim değişikliği sebebiyle su hareketliliğinin azalması. Burada önemli olan şu; kirliliğe sebebiyet veren sanayi tesisi, atıksu arıtma tesisi sayı ve kalitesinin artırılması. Bizzat takipçisiyiz, biz de bakanlık olarak her türlü desteği vereceğimiz bir süreci yürütüyoruz."

2 yıl önce

Muş'ta çocuklarının dağa kaçırılmasından HDP'yi sorumlu tutarak eylem yapan aile sayısı 6'ya yükseldi

PKK'nın kaçırdığı çocuklarına kavuşma ümidiyle Diyarbakır annelerinin başlattığı eyleme destek veren aileler, Muş HDP İl Başkanlığı önünde "Halk Düşmanı Parti", "Evlatlarımızı vereceksiniz", "Ha HDP, ha PKK", "Türk-Kürt kardeştir, HDP kalleştir" ve "Halkı Dolandıran Parti" yazılı pankartlar açtı. Çocuklarına ait fotoğraf ve Türk bayrakları taşıyan aileler, HDP aleyhine slogan atarak partililere tepki gösterdi. Bulanık ilçesine bağlı Elmakaya Beldesi'nde yaşayan Yemlihan Arul da terör örgütünce kaçırılan kardeşine kavuşmak için eyleme destek verdi. Arul, yaptığı açıklamada, kardeşinin 2015 yılında örgüt tarafından kaçırıldığını belirtti. Kardeşi gelene kadar eylemi sürdüreceğini ifade eden Arul, şöyle konuştu: "Annemin vasiyeti üzerine buraya geldim. Annem vefat etti. Annem, 'Mustafa'yı bulup gel' dedi. Ben de Mustafa için geldim. Sadece onlardan çocuklarımızı istiyoruz, çok şey istemiyoruz. Ben kardeşimi istiyorum. Bugüne kadar kardeşimle hiç görüşme şansım olmadı ve hiçbir yerden de haber alamadık. Gidiş o gidiş." "Diyarbakır'da HDP binasının kepengini kapatıp kaçtılar" Kardeşi dağa kaçırılan Ümit Özcan da kardeşi Atilla Özcan için eylemini sürdürdüğünü dile getirdi. "Kardeşimi HDP götürüp PKK'ya satmıştır. Ben, kardeşimi HDP'den istiyorum." diyen Özcan, şunları kaydetti: "Sonuna kadar kararlıyım. Diyarbakır ve Muş'taki eyleme de katılıyorum. Diyarbakır'da HDP binasının kepengini kapatıp kaçtılar. Suçlu olan kaçıyor. Şu an bina orada boş. Kürt Türk davası diyorlar. Bizim Kürt Türk davası diye bir davamız yok. Bizim Türklerle bir sıkıntımız yok. 'Kürt davası' diyorlar Ermeni'ye çalışıyorlar, Amerika'ya çalışıyorlar, oraya asker götürüyorlar. Bizim tek bir devletimiz var o da Türkiye Cumhuriyeti devleti. Biz bu devletin insanıyız, Amerika'nın Kürt'ü değiliz, Türkiye Cumhuriyeti'nin Kürt'üyüz." HDP'den çocuğunu isteyen anne Şahinaz Özcan da oğlunun 4,5 yıldır kayıp olduğunu belirterek, şu değerlendirmelerde bulundu: "Oğlumdan hiçbir haber alamadım. Çocuğumdan haber almadan da buradan kalkmayacağım, eyleme devam edeceğim. HDP, PKK'ya destek veriyor. HDP, PKK'ya destek vermeseydi PKK bu işleri yapamazdı. Atilla oğlum biz burada seni bekliyoruz. Neredeysen gel devlete teslim ol, gel polise teslim ol. Burası güvenli. Orası senin yerin değil. Bugün de bir aile daha gelip bize katıldı ve destek olmaya başladı." Sivil toplum kuruluşu temsilcilerinden ailelere destek Muş Kardeşlik Platformu Kurucu Üyesi Kıyasettin Seçkin de HDP il binası önünde eylem yapan ailelere destek verdi. Seçkin, burada yaptığı açıklamada, çocuğu dağa kaçırılan ailelere bu eyleme destek vermeleri yönünde çağrıda bulunarak, şunları söyledi: "Devletimiz, PKK'nın tepesine binip onları ezdikçe biz özgürlüğümüzü ve hürriyetimizi o oranda elde etmiş oluyoruz. Bunun göstergesi de annelerin ortaya çıkıp evlatlarını bu zalimlerden istemesidir. 1994 tarihinde Batman ile Sason arasında yolculuk yaparken PKK yolumuzu kesti. Orada 5 kişiyi kurşuna dizdiler. Annesinin önünde birini kurşuna dizdiler. O annenin feryadı daha da kulaklarımda çınlıyor. O feryadı hatırlarken bu anneleri anlamaya başladım. Ailelere destek veriyorum. Çocuğu dağda olanlar, muhakkak gelsin çocuğuna sahip çıksın."

2 yıl önce

Boğaziçi Üniversitesi’deki eyleme rağbet azaldı… Eylemciler 13 kişiye kadar düştü!

Kitapçıkta yer alan bir bölüm şöyle: "Bu kitapçık 1 Ocak 2021’de Boğaziçi Üniversitesi’ne yapılan darbe etkisinde atamanın ardından geçen altı ay sonunda yazıldı. Ertesi gün yapılan ilk toplantıdan itibaren bu darbeyi kabul etmeyeceğimizi ve 2012’de Senatoda oy birliği ile kabul edilen ilkelerimizden vazgeçmeyeceğimize karar verdik. Atamayı takip eden hatalar silsilesi karşısında birikimini, kültürünü, geçmişini ve geleceğini savunan onbinlerce bileşen gösterdiler ki 'Boğaziçi Ayakta!'" İmza veren azınlık akademisyenler: -Prof. Dr. Yasemin BAYYURT, Eğitim Fakültesi Dekanı -Prof. Dr. Özlem BERK ALBACHTEN, Fen-Edebiyat Fakültesi Dekanı -Prof. Dr. Ümit BİLGE, Mühendislik Fakültesi Temsilcisi -Prof. Dr. Metin ERCAN, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı -Prof. Dr. Gülcan ERÇETİN, Eğitim Fakültesi Temsilcisi -Prof. Dr. Çiğdem KAFESCİOĞLU, Fen-Edebiyat Fakültesi Temsilcisi -Prof. Dr. Cengiz KIRLI, Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Enstitüsü Müdürü -Prof. Dr. Birgül KUTLU BAYRAKTAR, Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdür Vekili -Prof. Dr. Ayşe MUMCU, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Temsilcisi -Prof. Dr. Turgut Tüzün ONAY, Çevre Bilimleri Enstitüsü Müdürü -Prof. Dr. Haluk ÖZENER, Kandilli Rasathanesi ve Deprem Ar. Enstitüsü Müdürü -Prof. Dr. Özlem YILDIRIM ÖKTEM, Uygulamalı Bilimler Yüksekokulu Müdürü -Prof. Dr. Can YÜCESOY, Biyomedikal Mühendisliği Enstitüsü Müdürü"

2 yıl önce

Diyarbakır annelerinin evlat eylemi kararlılıkla devam ediyor

Çocuklarının dağa kaçırılmasından HDP'yi sorumlu tutan ailelerin, 3 Eylül 2019'da başlattığı oturma eylemi 680'inci gününde sürüyor. Kızına kavuşana kadar eylemi sürdüreceğini ifade eden Arslan, "HDP'liler kızımı kandırarak götürdü. Evladımı versinler. Evladımı HDP'den istiyorum. Çocuğumdan vazgeçmeyeceğim. Evladımı nasıl kopardılarsa öyle de versinler." dedi. Kızına seslenen Arslan, "Beni görüyor ve duyuyorsan güvenlik güçlerine teslim ol. Kapım sana sonuna kadar açık. Artık yeter bu hasret bitsin. 7 yıldır hasretini çekiyorum." ifadelerini kullandı. Hakkari'nin Çukurca ilçesinden 8 yıl önce 15 yaşında dağa kaçırılan kızı Kadriye için eylem yapan Nazmi Türan ise kızından bugüne kadar hiç haber alamadığını belirtti. "Eylemimizde kararlıyız. Evladımı HDP'den istiyorum. Çocuğumu geri getirsinler." diyen Türan, kızına güvenlik güçlerine teslim olması çağrısında bulundu.

2 yıl önce

Oturma eylemini sürdüren Diyarbakır Anneleri evlatlarını istiyor

Diyarbakır annelerinin dağa kaçırılan çocuklarına kavuşmak için HDP İl Başkanlığı binası önündeki oturma eylemi kararlılıkla devam ediyor. Çocuklarının dağa kaçırılmasından HDP'yi sorumlu tutan ailelerin, 3 Eylül 2019'da başlattığı oturma eylemi, 692'nci gününde devam ediyor. Hakkari'den 9 yıl önce 14 yaşında dağa kaçırılan oğlu Emircan için eylem yapan anne Nihal Çiftçi, oğlunun bir Kurban Bayramı günü kandırılarak, dağa götürüldüğünü söyledi. O günden bu yana gönlünce bayram yapamadığını ifade eden Çiftçi, evladına kavuşana kadar eylemi sürdürmekte kararlı olduğunu belirtti. Çiftçi, oğlunun okul çağındayken kendisinden koparıldığını anlatarak, "HDP oğlumu bana versin. Oğlumu istiyorum." dedi. Oğluna seslenen Çiftçi, "Gel, devlete teslim ol. Bu hasretliğe son ver. Oğlumu oraya yakıştırmıyorum. O da kendini oraya yakıştırmasın, gelsin devlete teslim olsun." ifadelerini kullandı. Baba Celil Begdaş da dağa kaçırılan oğlu Yusuf'a kavuşma ümidiyle bekleyişini sürdürdüğünü belirtti. 4 bayramdır evladından ayrı olduğunu aktaran Begdaş, "Bunu bize yaşatmaya kimin hakkı var? Çocuğumu özlemişim. Oğlum gelene kadar buradan kalkmayacağım." diye konuştu. Begdaş, oğluna güvenlik güçlerine teslim olması çağrısında bulundu.

2 yıl önce

Mesele Boğaziçi değil! Boğaziçi provokatörlerinden HDP için eylem çağrısı

Üniversitelerde sol gruplar “Dayanışma” adıyla örgütleniyor. Boğaziçi Dayanışması, bu örgütler ağının Boğaziçi Üniversitesindeki parçası. Oluşum, Boğaziçi provokasyonunda eylemleri, hem okul içerisindeki resmi temsilcileri ve kulüpleri pasifize ederek yönetmiş, hem de okul dışarısına taşımıştı. "HDP'Yİ KAPATTIRMAYACAĞIZ" Boğaziçi Dayanışması, şimdi de HDP için sahneye çıktı. Sosyal medya hesabından "İrademize atanan kayyumları tanımadığımız gibi HDP'yi siyaset sahnesinden silmeye çalışan gerici-şovenist ittifakları da tanımıyoruz. Yarın saat 19:00'da herkesi Süreyya Operası önünde yapacağımız basın açıklamasına, HDP'yi kapattırmayacağız şiarını yükseltmeye çağırıyoruz" paylaşımında bulunarak HDP için eylem çağrısı yaptı. SÖZDE SOYKIRIMA DESTEK Boğaziçi Dayanışması, Ermenilerin bitmeyen asırlık yalanı olan ve ülkelerin siyasi amaçlarla kullandığı sözde Ermeni soykırımına destek açıklaması yapmıştı. Boğaziçi provokatörleri, sosyal medyadan "1915 Ermeni Soykırımı'nın 106'ıncı yıl dönümünde Ermeni halkının acısını paylaşıyor, onurlu direnişlerini saygıyla selamlıyoruz" mesajını paylaşmıştı.

1 2 ... 5 6 7 8 9 10 11 ... 23 24