25 Nisan Perşembe 2024
2 yıl önce

Yangın ekipmanlarındaki fahiş fiyat artışları inceleye alındı

Birçok bölgede çıkan orman yangınları nedeniyle yangında kullanılan malzemelere fahiş zam yapan kuruluşlara yönelik inceleme başlatıldı. Ticaret Bakanı Mehmet Muş, yangın söndürme ekipmanlarında fahiş artış yapanların incelemeye alındığını ve suistimallerin cezasız kalmayacağını açıkladı. Bakan Muş "Yangın söndürme ekipmanlarında (Yangın söndürme topu, yangın tüpü, yangın söndürme kıyafetleri gibi..) fahiş fiyat artışları yapıldığına ilişkin iddialar Bakanlığımızca incelemeye alınmıştır. Ülkemizin yangınlarla mücadele ettiği bu dönemde, çalışmaları sekteye uğratacak olan her türlü suistimal cezasız kalmayacaktır ve fırsatçılar cezalandırılacaktır. Bu çerçevede Bakanlığımız Ticaret İl Müdürlükleri tarafından gerekli denetimlere başlanmıştır." dedi. TÜKDES BAŞKANI: FİYATI YÜKSELEN ÜRÜNLERİ BİLDİRİN TÜKDES Genel Başkanı Süleyman Bakal, AA muhabirine, yangın söndürme topu, eldiven, yangın kremi gibi birçok ürün fiyatının birkaç gün içinde yükseldiğine dikkati çekerek, "Tüketicinin muhakkak konu ile ilgili ihbarı Ticaret Bakanlığı, valilik ya da kaymakamlığa bildirmesi gerekir." dedi. Yaşanan orman yangınlarının tüm vatandaşları derinden üzdüğünü dile getiren Bakal, "Yüreğimizi yakan orman yangınları, birlik, beraberlik ve dayanışmamızı zirveye çıkardı. Yangınların söndürülmesi ve yaraların sarılması için millet ve devlet işbirliği had safhada. Herkes fedakarlıkla elinden gelenin daha fazlasını yapma gayreti içinde. Sanatçılar konser gelirlerini bağışladı, çiftçiler yangından etkilenen hayvanlar için yem ve saman gönderdi. Temennimiz, yangınların en kısa sürede söndürülmesi ve yaraların sarılmasıdır. Yangın şehitlerimize rahmet, gazilerimize acil şifalar diliyorum." diye konuştu.

2 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan: "En kısa sürede enflasyonu kontrol altına alarak raflardaki, etiketlerdeki fahiş fiyat artışlarının önüne geçeceğiz."

İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar... Ecdanın bize miras bıraktığı bu köklü kurumla iftihar ediyoruz. UNESCO'ya verdiğimiz dosyamızı Azerbaycan ve İran ile birlikte hazırladık. 2021 senesini Ahi Evran yılı olarak ilan ettik. Kardeşlerim ecdadımız dünyada Fetih kabiliyeti yanında devlet kurma kabiliyetiyle de maruftur. Bu devletler sadece kılıçla kurulmadı. Ahi Evran'ın 32 başlık altında sınıflandırdığı ahilik teşkilatı asırlarca bu topraklarda dayanışmanın bel kemiği olmuştur. Kadıları, ustaları, kalfaları, çırakları ile devleti erkanını ve hatta padişahları da kuşatan bu itibarlı kurumlarımız işte böyle etmiştir. Ahiliğin düsturları her çağda ve şartta geçerli kılan, onun özü ve fıtratıyla insanlığı merkezine almasıdır. Bugün adına toplam kalite yönetimi denen yaklaşımlar, ahilerimiz tarafından asırlardır zaten uygulanmaktadır. Ahiliğin sosyal yönü üreticiyle satıcı arasında olduğu kadar zengin ile fakir arasında kurduğu dengedir.  İnsanlığın bugün geldiği nokta, teknoloji ve bilimde kat edilen mesafe böyle bir birikimin neticesidir. Asırlar öncesinden zemin hazırlayanlar olmasaydı kendimizi şu an çok farklı ve dramatik bir yerde bulabilirdik. Yahya Kemal'in deyimiyle kökleri mazide olan ati olarak bizlere düşen görev tarihimizin iz bırakan olaylarını önce kendimiz hatırlamak sonra herkese hatırlatmaktır. Hedeflerimizi bu şekilde büyüteceğiz. Biz hep bu anlayışla hareket ettik, ediyoruz. İşte bunun için 2023 hedefleri diyoruz, 2053 vizyonu, 2071 vizyonu diyoruz. "ESNAFIMIZI, BUGÜNÜMÜZ VE YARINIMIZIN MANEVİ TEMİNATI OLARAK GÖRÜYORUZ" Ahi olabilmek için öncelikle çalışmak, bir meslek sahibi olmak gerekir. Ahi Evran'ın da deri ustası olduğu riayet ediliyor. Bir ahinin tezgahı halka olduğu kadar Hakka hizmet yeridir. Mesela demiri döven bir zanaatkar o demirle birlikte nefsini de terbiye eder. Sizler böyle bir geleneğin önümüzdeki temsilcilerisiniz. Esnaf sadece alan, satan, ticaret yapan bir meslek değildir. Esnaf aynı zamanda o muhitin gözü, kulağı, yol göstericisidir. Türkiye'de ailesinde esnaf olmayan neredeyse kimseyi bulamazsınız. Bugünkü büyük şirketlerimizin hemen hepsinin de hikayesi küçük bir dükkandan, atölyeden başlar. Esnafımızı, milletimizin emaneti, bugünümüz ve yarınımızın manevi teminatı olarak görüyoruz. Kapısı 72 millete açık olan esnafın olduğu yerde din, dil, ırk ayrımı olmaz. Usta çırak ilişkisiyle kazanılan kabiliyetler, aynı zamanda gençlere vatan ve millet sevgilisi, saygıyı, dürüstlüğü de öğretir. Devirler geçse de dünya değişse de değişmeyecek olan bizim birliğimiz, kardeşliğimizdir. Bu millet ne imtihanlardan geçti. Son 8 yılda yaşadıklarımız bile bir ibret vesikasıdır. Kardeşliğimiz sayesinde, milletimizin desteği, tüm bunlarla beraber hepsinin üstesinden geldik. Bundan sonra da aynı şekilde büyük ve güçlü Türkiye'nin inşasını birlikte gerçekleştireceğiz. KORONAVİRÜS DÖNEMİNDEKİ DESTEKLER 2 yıldır dünyayı sarsan, her ülkeye ağır darbeler vuran bir salgınla mücadele veriyoruz. Bu salgın bizi de etkiledi. Kaybettiğimiz her vatandaşımızla birlikte yüreğimize ateş düşüyor, canımız yanıyor. Ülkemizde vakaların görülmeye başladığı günlerden itibaren salgının esnafımız üstündeki yükünü azaltmak için tedbirler aldık. Halkbank vasıtasıyla işletme kredisi ve ticari kredi kartı desteklerini hayata geçirdik. 760 bin esnafımız yaklaşık 19 milyar TL faiz indirimi kredisi kullandı. 2020 yılı içinde toplam kullanılan kredi miktarı 43 milyar TL'ye ulaştı. Ağustos sonu itibariyle 2021 yılında ise 140 bin esnaf ve sanatkara 17 milyar TL kredi temin ettik. Salgın nedeniyle iş yapamayan esnafımızın kredi sicillerine mücbir sebep kaydı düşülmesine imkan sağladık. Kredilerden yararlanma şartlarını kolaylaştırdık. Gelir kaybı desteği başlığı altında 5 milyar TL'nin üstünde hibe desteği verdik. Toplamda 4.3 milyar TL'nin üzerinde ödeme yaptık. İcra ve haciz takip işlemlerini durdurduk. Yıllık gelir vergisi, beyanname verilme ve ödeme süresini uzatıp SGK prim ödemelerini erteledik. KDV oranlarını asgari düzeye indirdik. Tezgahını açık tutmanızı sağlamak için devletimizin tüm imkanlarını seferber ettik. Ülkemizde kökünü bir türlü kurutamadığımız endişe havasını yaymak için uğraşsa da sizler bu samimi adımlarımızı biliyorsunuz. Hamdolsun, gelişmiş ülkelerin bile ciddi sarsıntılar yaşadığı dönemde biz kayıplarımızı kısa sürede telafi ederek yolumuza devam ediyoruz. Sıkıntılarımız, sorunlarımız, dertlerimiz yok mu? Elbette var ama hiçbiri üstesinden gelemeyeceğimiz hususlar değildir. Ekonomideki son gelişmeleri sizler de görüyorsunuz. Dünyanın en yüksek büyüme rakamlarına biz ulaştık. İhracatta rekor üstüne rekor kırıyoruz. İstihdam salgın dönemi öncesinin dahi üstüne çıktı. "ENFLASYONU KONTROL ALTINA ALARAK FAHİŞ FİYAT ARTIŞLARININ ÖNÜNE GEÇECEĞİZ" Bu başarıları yakaladığımıza özellikle dikkat çekmek istiyorum. Hayat pahalılığı konusundaki sıkıntıları da biliyoruz. Fırsatçılarla mücadele etmek suretiyle enflasyonu kontrol altına alarak fahiş fiyat artışlarının önüne geçeceğiz. Her sorunumuz kendiliğinden çözüm yoluna girecektir.  "ŞEKER PANCARI ALIM FİYATI TON BAŞINA 420 LİRADIR" 2021 alım fiyatlarını da açıklamak istiyorum. Geçtiğimiz yıl 23 milyon tonla cumhuriyet tarihinin rekorunu kırmıştık. Bu yıl da bereketli bir yıl geçireceğimize inanıyorum. Bu yılki şeker pancarı alım fiyatımız ton başına 420 liradır. Yüzde 25'lik bir artışı ifade eden şeker pancarı alım fiyatının ülkemize ve çiftçilerimize hayırlı olmasını diliyorum.

2 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Şimdi yeni safhaya geçiyoruz. Hedefimiz insanlarımızın fahiş fiyat artışı ve yüksek enflasyon sebebiyle gerileyen alım gücünü eskisinin de üzerine çıkarmak"

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından öne çıkanlar şu şekilde: 2020 ve 2021 Ramazan aylarını salgın münasebetiyle kısıtlamaların gölgesinde geçirmiştik. Bu ramazan ayında da maalesef Rusya-Ukrayna savaşının yol açtığı ekonomik insani trajedilerle girdik. İstihdam, üretim, ihracat gibi alanlarda gösterdiğimiz başarılarla küresel boyuttaki krizden ülkemizi ayırdık. Salgın tehdidini büyük ölçüde geride bıraktık, yakında kalan izlerini de sileceğiz 20 Aralık'tan itibaren opsiyonları tekrar istikrara kavuşturduk. Karadeniz'in kuzeyinde başlayan savaş ile piyasalardaki dengesizliği iyice artırdı. Küresel düzeyde yaşanan her gelişme bizi de yakından ilgilendiriyor. Bir de buna yanına gözünü para bürümüş fırsatçıları eklediğimizde, milletimiz yüksek fiyatlarla karşılaşmaktadır. Avrupa ülkelerinin çoğu bizden daha vahim tablolarla karşılaşmaktadır. Tüm bunlar bizim milletimize karşı sorumluluğumuzu ortadan kardıran bahaneler değil, olamaz. Karşımıza çıkan tabloya bakarak tarihi bir karar verdik. Y ekonomimizi faiz, enflasyon sarmalına sokup işsizliği artıracaktık. Ya da yeni bir paradigmayı ortaya koyacaktık. Biz 2. sine karar verdik. Ekonomimizi yatırım, üretim, istihdam, cari fazlayla... planına geçtik. Salgınla birlikte yeniden yapılan küresel üretim sisteminde ülkemizi önde gelen merkezlerden biri haline getirmek için harekete geçtik. "YENİ SAFHAYA GEÇİYORUZ" Altını çizerek ifade ediyorum. Bu gerçekler vatandaşlarımızın günlük hayatta yaşadığı sıkıntılara bihaber kaldığımız anlamına gelmiyor. Türkiye'yi dünyanın en büyük 10 ekonomisinden yapma kararımızdan geri adım atmadık, atmayacağız. İnsanlarımızın Fahiş Fiyat artışları, enflasyon sebebiyle gerileyen alım güçlerini eskisinden üstüne çıkarmaktır. Asgari ücret artışıyla bu telafiyi bir nebze gerçekleştirmiştik. Ancak Ukrayna-Rusya krizinin enerji ve gıda başta olmak üzere emtiya fiyatlarını tekrar yükselişe getirmesiyle beraber yeni krizleri de meydana getirdi. Hem vatandaşlarımızı enflasyona ezdirmeyecek, hem de bizi dünyanın 10 büyük ekonomisinden vazgeçirmeyecek... "TÜRKİYE'NİN TARİHİ FIRSATI KAÇIRMASINA İZİN VERMEYECEĞİZ" Milletimiz, asırlardır beklediği yere ulaşmaya, bir el uzatımı uzaklıkta olduğunu biliyor. Milletimize sözümüz var; Türkiye'nin bu tarihi fırsatı kaçırmasına izin vermeyeceğiz. AK Parti olarak, ülkemizi 20 yıldır en ileri demokrasi kalkınma seviyesine çıkarmak için çalışırken birkaç konu üzerine titredik. Birincisi yatırım seferberliği... Edirne'de bütün buğday tarlalarını katran, zift bürümüş. Anlatırsak, bunu kalplere gönüllere kazırsak, vatandaş da "doğru ya, bunlar hakikaten varmış" der. Ülkemizin her vatandaşının hayatına dokunan eserler kazandırdık. Türkiye'nin temel altyapı konusunda kayda değer eksiği kalmamıştır. Çankaya'dan buraya geliyorum. Gelirken çukur, çamurlardan geçinmiyor. İstanbul farklı mı? Orası da aynı. Şu an yeniden eski Türkiye geri geliyor. Bunları milletimize anlatmaya mecburuz. Milletimiz de buradan hareketle bunların notunu versin. Üzerine titrediğimiz alanlardan biri de savunma sanayimizdi. Sınırlarımızı koruyacak güçlü bir orduya, içeride güvenliği sağlayacak polis, jandarmaya ihtiyaç vardır. İşe önce terörle mücadele ile başladık. Daha fazla kan dökülmeden suhuletle çözmek için, kimsenin cesarete edemeyeceği adımlarla biz attık. Kahraman askerlerimizin, polislerimizin, jandarmamızın gayretleriyle terörü sınırlarımız içerisinde tamamen bitirme noktasına geldik. Türkiye, yıllardır devam eden terörle mücadelesinde, sadece siyasi değil, savunma sanayi anlamında da ciddi ambargolara maruz kalmıştır. Vatanımızın bütünlüğüne göz dikenler, sınırlarımızın içinde ve dışında hareket haline geçerken savunma sanayimiz emekleme dönemini geride bırakmış, adım atar hale gelmişti. Dün Filipinler'e ATAK helikopter ihraç etmek için gitti. Biz şimdi helikopter ihraç eder hale geldik. Türkiye Cumhuriyeti'nin çıkarları neyse ona göre hareket ettik. Artık konvansiyonel sistemlerin ötesine geçip, çalışmalarımıza uzayı da dahil ettiğimiz bir alandayız. Elbette hala çözmemiz gereken sıkıntılarımız, tamamlamamız gereken projelerimiz var. Ama artık sıkıntılı süreçleri geride bıraktığımızdan emin olabilirsiniz.

1 yıl önce

Bakan Nebati'den 'fahiş fiyat artışları' için net mesaj: Fırsatçılara asla müsamaha göstermeyeceğiz

Hazine ve Maliye Bakanı Nereddin Nebati, sosyal medya hesabından açıklama yaptı. Açıklamasında, şu ifadelere yer verdi: Konut Finansmanı Projesi'nin temel amacı uygun maliyetle ev sahibi olma avantajının yanı sıra vatandaşlarımızı konut fiyatlarındaki dalgalanmalardan korumaktır. Yine aynı şekilde, vatandaşlarımızın konut fiyatlarındakio artışlardan etkilenmemeleri için KOBİ ve KOBİ dışı inşaat firmalarına 1 yıl boyunca konut satış fiyatlarını sabit tutmaları kaydıyla belirli bir kaynak ayrılmıştır. "YAKINDAN TAKİP EDİYORUZ" Tüm bu çabalara rağmen, bazı internet sitelerinde birtakım fırsatçıların serbest piyasa ilkesiyle asla bağdaşmayacak bir şekilde konut fiyatlarında gerçekleştirdiği "fahiş" artışları çok detaylı bir şekilde yakından takip ediyoruz. "ASLA MÜSAMAHA GÖSTERMEYECEĞİZ" Kararlılıkla ifade etmek isterim ki fahiş fiyat artışlarına karşı var gücümüzle çalışarak devreye aldığımız uygulamalar üzerinden fırsatçılık yapmaya, vatandaşlarımızı mağdur etmeye kalkışanlar hakkında ilgili her adımı atacak, asla müsamaha göstermeyeceğiz. https://twitter.com/nureddinnebati/status/1524095405360926721?s=21&t=j7tqZPshNQ8ks7EXfE3Sjw

1 yıl önce

21 işletmeye 9 milyon TL 'fahiş fiyat' ve 'stokçuluk' cezası

Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, Haksız Fiyat Değerlendirme Kurulu'nun, 2022 yılının 7'nci toplantısını gerçekleştirdiği belirtilerek "Toplantıda, tüketicilerimizin temel ihtiyaçları arasında yer alan yumurta, süt, makarna, yoğurt gibi gıda ürünleri ile deterjan, sabun gibi temizlik maddeleri ve benzeri ürünlerde yaşanan fiyat artışlarının tespiti amacıyla ulusal ve yerel düzeyde faaliyet gösteren zincir marketler ile diğer işletmelere yönelik olarak Bakanlığımız tarafından yapılan denetim sonuçları görüşülmüştür. Bu kapsamda; fahiş fiyat artışı ve stokçuluk yaptığı değerlendirilen, aralarında ulusal marketlerin de bulunduğu 21 işletmeye toplam 9 milyon 403 bin 237 Türk Lirası idari para cezası uygulanmasına karar verilmiştir" denildi. PANDEMİDEN BU YANA 56 MİLYON 602 BİN TL CEZA Kamunun yanı sıra tüketici ve özel sektör temsilcilerinin de yer aldığı Haksız Fiyat Değerlendirme Kurulu'nun, tedarik zincirinde serbest piyasa koşullarının sağlıklı ve düzenli işlemesine katkı sağlamayı ve tüketicileri korumayı amaçladığı kaydedilerek, "Bu doğrultuda, pandeminin başlangıcından itibaren süt ürünlerinden tahıl ürünlerine, bebek bezi ve mamasından temizlik ürünlerine, sebze ve meyveden ekmeğe, yangın ekipmanlarından KDV indirimlerinin uygulanıp uygulanmadığına, elektronik pazar yerlerinden araç stokçuluğuna varıncaya kadar binlerce işletme ve ürün denetlenmiştir. Bugüne kadar yapılan denetimlerde, fahiş fiyat artışı ve stokçuluk yaptığı tespit edilen işletmelere toplamda 56 milyon 602 bin 168 TL idari para cezası uygulanmıştır. Fahiş fiyat artışı ve stokçuluk denetimlerine ara vermeden devam edilmektedir" denildi.

1 yıl önce

Fahiş fiyatlara yeni önlem olarak anlık takip devreye giriyor

Deyim yerindeyse ürünler el yakıyor. Bu süreçte döviz kuru, yem, petrol ve işçi maaşları aynı kaldı. Mazotta indirim oldu, doğalgaza ve elektriğe zam gelmedi. Bu nedenle ürünlerdeki fahiş fiyat artırımı tartışmalara neden oldu. Haklı olarak vatandaş sesini yükseltti. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan talimat verdi. Ticaret Bakanlığı harekete geçti. Bakanlık, fahiş fiyat ve etiket denetimine başladı. Denetimlerde, ürün fiyatlarının ne zaman değiştiği ve raf ile kasa fiyatı arasında fark olup olmadığı inceleniyor. Ticaret Bakanı Mehmet Muş ile denetimleri, bundan sonra atılacak adımları konuştuk. TÜM GIDA ÜRÜNLERİNE ANLIK TAKİP GELİYOR Bakan Muş arz ve talep dengesiyle uyuşmayan ve serbest rekabete aykırı olan fiyat hareketlerini yakından takip ettiklerini söyledi. Ticari hayattaki kurallara aykırı hareket eden ve tüketicilerin mağdur olmasına neden olan kişilerle ilgili her türlü tedbiri aldıklarını ve almaya devam edeceklerini belirtti. Gerekli düzenleme ve teknik konularda çalışmaları sürdürdüklerini anlatan Mehmet Muş şu mesajları verdi: – ‘Amacımız özellikle ulusal düzeyde faaliyet gösteren zincir marketlerin fiyatlarını tüketiciler açısından daha şeffaf ve izlenebilir hale getirmektir. – Tüm gıda ürünlerinin anlık takibini yapacak yeni bir sistemi geliştiriyoruz. – Fahiş fiyat artışları konusunda hükümetimizce alınabilecek en sert tedbirleri almaktayız. – Vatandaşımızın en önemli ihtiyacı olan temel gıdada haksız ve fahiş fiyat artışlarına asla müsaade etmeyiz. Burada en ağır yaptırımları uygulayacağımızın özellikle bilinmesini isterim.’ SPEKÜLASYONLA KAMUOYUNU YANILTMAYA ÇALIŞANLAR VAR 81 ilde denetimlerin sürdüğüne dikkati çeken Muş, hedeflerinin tüketicinin mağduriyetini gidermek, piyasanın sağlıklı işlemesini sağlamak ve aynı zamanda tüm aktörleri korumak olarak açıkladı. Bazı kişilerin ise yanıltıcı bilgilerle kamuoyunu yanlış yönlendirmeye çalıştığını söyledi: –‘Bakanlık olarak, sosyal medya üzerinden özellikle gıda fiyatları ile ilgili yapılan spekülasyonlara karşı ivedi bir şekilde konuyu ele alıyoruz. – Yazılanların bir kısmında haklılık payı olsa da bu yayınların çoğunlukla maksatlı ve vatandaşlarımızı yanıltmaya yönelik olduğunu görmekteyiz. – Usulsüzlük olduğu değerlendirilen durumlarda ise konuyu Haksız Fiyat Değerlendirme Kurulu gündemine getirerek gerekli cezai işlemleri uyguluyoruz.’ SALÇADAKİ BİLGİ KİRLİLİĞİ Tam da bu noktada Bakan Muş, sosyal medya ve bazı televizyon kanallarında gündeme gelen domates salçası tartışması ile ilgili çarpıcı bir örnek verdi. Gerçekte olanlara dikkati çeken Muş şunları söyledi: – ‘Bir marketin aynı marka 700 gram domates salçasını 67 TL’ye satarken, bir başka marketin 88 ve 114 TL’ye sattığı gibi kamuoyunda infial yaratacak ölçüde fiyat farklarının olduğu izlenimi yaratıldı. – Birimlerimizden konuyu araştırmalarını istediğimde gündeme gelen rakamlarla fiili gerçek rakamların birbiriyle ilgisinin olmadığını anladık.’ HER İŞLETMENİN AYNI FİYATLA ÜRÜN SATMASI GERÇEKÇİ DEĞİL Serbest piyasa koşullarında ürünler için farklı fiyatların ortaya çıkabileceğini söyleyen Bakan Muş, “İşletmelerin büyüklüğü, verimlilik ve maliyetlerin farklılaşması nedeniyle her işletmenin aynı fiyatla ürün satması gerçekçi olmayacaktır. Buna karşın, gündeme gelen salça konusunda olduğu gibi akla aykırı fiyat farklılıklarının da olması beklenmemektedir” dedi ve sözlerine şöyle devam etti: – ‘Her sektörde olduğu gibi perakende sektöründe de firmaların birlikte fiyat belirlemesi gibi bir iddiada bulunulması veya tespit yapılması halinde tüm gelişmiş ülkelerde olduğu gibi Rekabet Kurumu devreye girebiliyor ve girmekte.’ 1561 FİRMAYA PARA CEZASI VERİLDİ Pandeminin başlangıcından itibaren süt ürünlerinden tahıl ürünlerine, bebek bezi ve mamasından temizlik ürünlerine, sebze ve meyveden ekmeğe, yangın ekipmanlarından KDV indirimlerinin uygulanıp uygulanmadığına, elektronik pazar yerlerinden araç stokçuluğuna varıncaya kadar şimdiye kadar 41.784 firma ve 237.037 ürün denetlendi. Bunun sonucunda, 1561 firmaya idari para cezası uygulandı.

1 yıl önce

Zincir marketlere fahiş fiyat soruşturması: 13 markaya 878 milyon TL ceza!

Hızlı tüketim malları sektöründe faaliyet gösteren üretici/tedarikçi ve perakendeci niteliğindeki bazı teşebbüsler hakkında 4054 sayılı Kanun’un 4. maddesinin ihlal edilip edilmediğinin tespiti amacıyla yürütülen soruşturma tamamlandı. 5 zincir market (BİM, A101, ŞOK, Migros, Carrefour) ve bir tedarikçi (Savola) hakkında toplamda yaklaşık 2.7 milyar TL idari para cezasının verildiği soruşturmanın devamı niteliğinde yürütülen soruşturma tamamlandı. Soruşturma kapsamında üretici/tedarikçi niteliğindeki 15 teşebbüsün zincir marketlerdeki fiyatlama davranışları incelendi. Yapılan inceleme ve değerlendirmeler sonucunda soruşturma tarafı bazı tedarikçilerin beş büyük zincir market arasında fiyat artışlarına yönelik koordinasyonu sağlayarak marketlerin raf fiyatlarını belirlemeye yönelik kartel oluşturdukları tespit edildi. Ayrıca kartelin yanı sıra soruşturma konusu bazı teşebbüslerin marketlerdeki raf fiyatlarını doğrudan belirlemek suretiyle de Rekabet Kanunu’nu ihlal ettikleri sonucuna ulaşıldı. Bu kapsamda 13 teşebbüs hakkında dolaylı olarak marketlerdeki raf fiyatlarının artmasına sebep olabilecek rekabet ihlali türlerinden olan kartel ve/veya yeniden satış fiyatının tespiti sebebiyle; • Coca-Cola’ya 272.159.349,36 TL,
• Eti’ye 173.263.933,89 TL,
• Pasifik Tüketim’e 106.002.255,94 TL,
• Pepsi’ye 92.506.885,85 TL,
• Frito Lay’e 87.954.615,82 TL,
• Düzey Tüketim’e 48.190.012,34 TL,
• Red Bull’a 25.711.530,05 TL,
• Unmaş’a 24.223.008,88 TL,
• Şölen’e 15.680.173,63 TL,
• Haribo’ya 10.204.678,30 TL,
• Kent Gıda’ya 8.775.984,66 TL,
• Glaxosmithkline’na 8.424.667,29 TL,
• Doğanay’a 5.553.551,61 TL
olmak üzere toplamda yaklaşık 878 milyon TL idari para cezası verildi.

1 yıl önce

Fahiş fiyat sebebiyle İçişleri Bakanlığı, afetzedeleri taşıyacak nakliye firmalarının fiyat tarifelerini belirledi

Bakanlık asrın felaketinin yaşandığı afet bölgelerinden taşınmak isteyen afetzedeler için harekete geçti. Bakanlık oda temsilcileri ve sektör paydaşlarıyla yaptığı istişareler sonucu valiliklere “Afet Bölgelerinde Eşya Taşıma Tarifeleri” konulu genelge gönderdi. Genelge ile afet bölgelerinden ev taşıma ücretlerinin nasıl hesaplanacağı belirlendi. Buna göre, 4 + 1’e kadar ev için evden eve eşya taşıma bedeli piyasa koşullarında; şehir içi (25 kilometre dahil) evden eve eşya taşıma işinin işçilik bedeli dahil azami 6.000 TL, İl sınırları dahilinde ilçeler arasında evden eve eşya taşıma işi, işçilik bedeli dahil azami 9.000 TL’ye gerçekleştiriliyor. Şehirler arası evden eve eşya taşıma işinin 6.000 TL olduğu, bu bedele azami ilave olarak (25 kilometreyi aşan kısmı için) kilometre başına 10 TL, ayrıca 1.000 TL varış noktası asansör bedeli, 2.000 TL varış noktası işçilik bedeli ve 1.000 TL şoför ücreti ekleniyor. Taşıma işlerinde asansör kiralanması halinde; 10’uncu kata kadar azami asansör kiralama bedeli 1.000 TL, bu katın üzerindeki her kat için ilave 100 TL kiralama bedeli alınıyor. Bu kapsamda ; yardım amaçlı bedelsiz taşımalar hariç olmak üzere, valiliklere 2935 sayılı Olağanüstü Hal Kanununun 9 uncu maddesi uyarınca normal piyasa koşullarına göre fiyat oluşumunun sağlanması için bu belirtilen tarifeler çerçevesinde yerel koşullar da dikkate alınarak fiyatların aşağı veya yukarı yönlü % 15 esneklik bandında belirlenerek kamuoyuna duyurulması istendi.

1 2