29 Mart Cuma 2024
2 yıl önce

İki yüzlü New York Times: Filistinliler için 'öldü' İsrailliler için 'öldürüldü'

Çelik’in açıklamaları şöyle; “İllegal/mafyatik kişiliklerin tezviratlarını esas kabul ederek İçişleri Bakanımıza, Bakanlarımıza, Kabinemize, Ak Partimize ve siyaset arkadaşlarımıza saldıran muhalefet siyasetçileri sadece kendilerine kişiliksiz notlar veriyorlar. Suç örgütü mensubu şahısların hezeyanlarının peşine düşerek siyaset arkadaşlarımızı hedef alanlar aslında kendi referanslarının suç örgütü mensupları olduğunu itiraf etmekten başka birşey yapmıyorlar. Muhalefetin siyasi demeç verirken kendisini suç örgütü mensubu bir şahsın ifadelerinden beslenmek zorunda hissetmesi, siyasetin en temel ilkesinden ahlaki bir sapmadır. Terör örgütü üyelerinin iddialarının bir suç örgütü üyesi tarafından dillendirildikten sonra siyaset gündemine taşınması, bir siyasi aracılık örneğidir ve nasıl bir kurgunun ürünü olduğu milletimizin ferasetinden kaçmamaktadır. Elinde belge bilgi olan hemen mahkemeye gitsin. Elindeki malzeme sadece illegal/mafyatik tiplerin tezviratları olanlar, bunları kullanarak siyaset yapmıyorlar, sadece kendilerini kullandırıyorlar. İllegal odakların sözlerini esas alarak arkadaşlarımıza siyasi saldırıda bulunanlar, illegal odakların iftiralarını referans kabul ettiklerini beyan etmiş oluyorlar. Siyasetçinin bu hale düşmesi vahimdir. Bu şekilde davrananların yarın öbür gün kendileri hakkında illegal/suç örgütü mensubu kişiliklerin söyleyeceği herşeyin doğru kabul edileceği bir ortama imza attıkları açıktır. Rakibine gayrı meşru odakların iftiralarıyla saldıranlar, gayrı meşru odakların kendileri hakkında söyleyeceği herşeyi şimdiden doğru kabul etmiştir. Bu siyaset tarzı utanılması gereken bir siyaset tarzıdır. İçişleri Bakanımızı, kabinemizi ve partimizi bir suç örgütü üyesinin laflarıyla hedef alanları şiddetle kınıyoruz. Suç örgütü üyelerini siyaset ve muhalefet yapmanın referansı kabul edenleri kınıyoruz. Cumhurbaşkanlığı sözcüsü Kalın ise, “İçişleri bakanımız @suleymansoylu meseleyi açıkça ortaya koyarken muhalefetin küçük siyasi hesaplarla ve mafyatik bir şahsın hezeyanlarından medet umarak iftira ve tezviratta bulunması muhalefet adına ne hazin bir durumdur. Umarım bu yaptıklarından hicap duyarlar.” İfadesini kullandı.

2 yıl önce

İsrail-Filistin geriliminin sona ermesi için Hamas'ın şartları

Eski Hamas Siyasi Büro Başkanı Halid Meşal, İsrail'le gerilimin sona ermesi için Türkiye'nin de aralarında bulunduğu bazı ülkelerin girişimleri olduğunu ve öncelikle İsrail'in Mescid-i Aksa'dan çıkmasının şartları arasında yer aldığını belirtti. Hamas'ın halen yurt dışı sorumluluğunu yürüten Halid Meşal, TRT Arapça'ya verdiği röportajda, İsrail'in işgal altındaki Doğu Kudüs'te yer alan Mescid-i Aksa'ya yönelik ihlalleri ve Gazze Şeridi'ne saldırılarının ardından gelinen aşamayı değerlendirdi. İsrail'in ateşle oynadığını, Mescid-i Aksa'ya baskın düzenleyerek mevcut krizi tetiklediğini söyleyen Meşal, Gazze'deki Filistinli direniş gruplarının, işgalci İsrail'i Kudüs'e yönelik saldırısını durdurması için birkaç gün uyardığını vurguladı. Meşal, "Bu milli bir mücadele. Çünkü biz bu topraklarda yaşayan bir halktık ve işgalciler gelip bizi yerimizden etti. Yani bu, işgalcilere karşı bir direniştir. Onlarla Yahudi oldukları için değil, işgalci oldukları için mücadele ediyoruz. Topraklarımızı savunma hakkımız var." ifadelerini kullandı. Hiç kimsenin Filistin halkını direniş hakkından mahrum edemeyeceğine dikkati çeken Meşal ayrıca Gazze'nin de Kudüs ve Mescid-i Aksa'nın yanında olma hakkından da yoksun bırakamayacağının altını çizdi. HAMAS'IN ŞARTLARI Meşal, Gazze ve İsrail arasındaki tırmanışın kontrol altına alınmasına yönelik Türkiye, Mısır, Katar ve ABD tarafında hareketlilik olduğunu dile getirdi. Taleplerinin Gazze ve Kudüs'teki tırmanışın durdurulması olduğunu belirten Meşal, "En önemli şartlar işgalci İsrail'in Mescid-i Aksa'dan çıkması, halkımıza ve Mescid-i Aksa'daki Müslümanlara ibadet özgürlüğü tanınması ve Şeyh Cerrah Mahallesi'ndeki Filistinlilerin yerlerinden edilmesinin durdurulmasıdır." dedi. Halid Meşal, direniş gruplarının Gazze'deki ambargoya rağmen askeri yeteneklerini geliştirebildiğini ifade etti.

2 yıl önce

ABD Senatörü Bernie Sanders'tan Filistin konusunda 'Rotamızı değiştirelim' çağrısı

Sanders, New York Times’ta, İsrail’in son günlerdeki saldırılarına yönelik “ABD, Orta Doğu'da Yansız Bir Yaklaşımı Desteklemelidir” başlıklı bir makale yayınladı. İsrail ile Filistin arasında yaşanan her çatışmada, yıllardır aynı “İsrail’in meşru müdafaa hakkı” söyleminin dillendirildiğini hatırlatan Sanders, “Peki, ‘Filistin halkının hakkı nedir?' sorusu neden hiç sorulmuyor? Ve neden İsrail ve Filistin'deki şiddeti, yalnızca İsrail'e roketler düşerken fark ediyor gibi görünüyoruz?” diye yazdı. “KUDÜS’TE FİLİSTİNLİ AİLELER, UZUN YILLARDIR TAHLİYE TEHDİDİ ALTINDA YAŞIYOR” Sanders, Hamas tarafından fırlatılan roketlerin kabul edilemez olduğunu ancak bugün yaşanan çatışmaların bu roketlerle başlamadığının altını çizerek şöyle devam etti: “Kudüs’ün mahallesi Şeyh Cerrah’taki Filistinli aileler, zorla yerlerinden edilmelerini kolaylaştırmak için tasarlanmış yasal sistemde uzun yıllardır tahliye tehdidi altında yaşıyor. Son haftalarda, aşırılık yanlısı yerleşimciler onları tahliye etme çabalarını yoğunlaştırdı. Ve trajik bir şekilde, bu tahliyeler daha geniş bir siyasi ve ekonomik baskı sisteminin sadece bir parçasıdır.” İsrail’de Başbakan Benjamin Netanyahu hükümetinin Filistinlileri ötekileştirerek iki devletli çözüm olasılığını engellemek için yasa dışı yerleşim politikalarının peşinde koştuğunu vurgulayan Sanders, “İsrail, barış ve adalet yerine, o topraklarda eşitsiz ve demokratik olmayan kontrolünü sağlamlaştırıyor.” değerlendirmesinde bulundu. “ROTAMIZI DEĞİŞTİRMELİYİZ” Vermont senatörü, yeni ABD Başkanı Joe Biden’ın şimdi dünyaya adalet ve demokrasi temelli bir yaklaşım sergileme şansı olduğuna işaret ederek, “Rotamızı değiştirmeli ve sivillerin korunmasına ilişkin uluslararası hukuku destekleyen ve güçlendiren tarafsız bir yaklaşım benimsemeliyiz.” şeklinde çağrıda bulundu. ABD’nin İsrail’e her yıl yaklaşık 4 milyar dolar yardımda bulunduğunu hatırlatan Sanders, Netanyahu hükümeti ile onun demokratik olmayan ve ırkçı davranışlarını artık savunmayı bırakmak gerektiğini kaydetti. Sanders, yazısını şu ifadelerle noktaladı: ABD'nin İsrailliler ve Filistinliler için geleceği inşa etmelerine yardım etmede önemli bir rol oynayacağına kuvvetle inanıyorum. Ancak ABD küresel sahnede insan hakları konusunda güvenilir bir ses olacaksa, politik olarak zor olsa bile uluslararası insan hakları standartlarını tutarlı bir şekilde korumalıyız. Filistin haklarının önemli olduğunu kabul etmeliyiz. Filistinlilerin yaşamı önemlidir.”

2 yıl önce

Çavuşoğlu: Özgürlük ve haysiyet mücadelelerinde sonuna kadar Filistinli kardeşlerimizin yanındayız

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Nekbe'nin 73. yılı nedeniyle yayımladığı mesajda Filistinlilerin yanında olduklarını belirtti. Bakan Çavuşoğlu, Twitter üzerinden paylaştığı mesajda şu ifadelere yer verdi: "Yüzbinlerce Filistinlinin vatanlarından sürüldüğü Nakba felaketinin 73. yıldönümünde Filistin halkı halen etnik, dini ve kültürel temizliğe maruz bırakılıyor. Özgürlük ve haysiyet mücadelelerinde sonuna kadar Filistinli kardeşlerimizin yanındayız." https://twitter.com/mevlutcavusoglu/status/1393576614341062656?s=21 İşgalci İsrail kuvvetleri Nekbe'nin 73. yılında Batı Şeria’da Filistinli göstericilere saldırdı: 13 yaralı Öte yandan, İşgalci İsrail kuvvetleri işgal altındaki Batı Şeria’da Nekbe'nin (Büyük Felaket) 73. yılı ve İsrail'in abluka altındaki Gazze Şeridi'ne yönelik saldırılarına tepki amacıyla düzenlenen gösteriye müdahalesinde 13 kişi yaralandı. Filistinliler, Nekbe'nin yıl dönümünde İşgalci İsrail'in Gazze saldırılarını protesto etmek için Nablus'a bağlı Kusra köyünde gösteri düzenledi. İşgalci İsrail kuvvetleri, göstericilere karşı gerçek ve plastik merminin yanı sıra göz yaşartıcı gaz kullandı, Filistinliler taş atarak karşılık verdi. Filistin Kızılayından yapılan açıklamada, İsrail güçlerinin saldırısında 11'i gerçek mermiyle olmak üzere 13 Filistinlinin yaralandığı belirtildi. İlk müdahalenin bölgedeki sağlık ekiplerince yapıldığı, ardından yaralıların hastaneye kaldırıldığı ifade edildi. İsrail'in Gazze'ye düzenlediği saldırılar dün de Batı Şeria'da protesto edilmiş, işgalci İsrail güçlerinin müdahalesinde 10 Filistinli hayatını kaybetmiş, çok sayıda kişi yaralanmıştı. Filistinliler, İsrail'in 14 Mayıs 1948'de işgal ettiği Filistin topraklarında bağımsızlığını ilan etmesi ve Filistinlileri zorunlu göçe tabi tutması nedeniyle 15 Mayıs'ı "Nekbe" (Büyük Felaket) olarak anıyor. İsrail'in 15 Mayıs 1948'de tarihi Filistin topraklarında bağımsızlığını ilan etmesi, Filistinliler için onlarca yıldır devam eden felaketler silsilesinin başlangıcı oldu.

2 yıl önce

Netanyahu, Filistin’deki katliama destek veren ülkelere teşekkür etti

İsrail’in Filistinlilere karşı kanlı saldırıları nedeni ile hayatını kaybedenlerin sayısı gün geçtikçe artıyor. 10 Mayıs'tan bu yana devam eden İsrail saldırılarında şu ana kadar 181 kişi hayatını kaybederken, binlerce kişi yaralandı. Sivilleri hedef alan saldırılara dünya genelinde kınanırken, bazı ülkeler İsrail’in ‘nefsi müdafaa hakkını kullandığını’ iddia ederek İsrail’e açıktan destek verdi. İSRAİL’E DESTEK VEREN ÜLKELER İsrail Başbakan Binyamin Netanyahu, resmi Twitter hesabından yaptığı paylaşım ile kanlı saldırılarda İsrail’e açıktan destek veren ülkelerin bayraklarını sıraladı. Netanyahu’nun paylaşımında yer alan ülkeler şöyle: ABD, Arnavutluk, Avustralya, Avusturya, Bosna Hersek, Brezilya, Bulgaristan, Kanada, Kolombiya, Güney Kıbrıs, Çekya, Gürcistan, Almanya, Guatemala, Honduras, Macaristan, İtalya, Litvanya, Moldova, Hollanda, Makedonya, Paraguay, Slovenya, Ukrayna ve Uruguay. NETANYAHU’NUN PAYLAŞIMI Bu ülkelere İsrail’in yanında oldukları için teşekkür eden Netanyahu paylaşımında şu ifadeleri kullandı: “Kararlılıkla İsrail’in yanında durduğunuz ve terörist saldırılara karşı İsrail’in kendini savunma hakkını desteklediğiniz için teşekkürler.”

2 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Papa Francis ile Filistin’i konuştu

Cumhurbaşkanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre, görüşmede, İsrail’in Filistin’e yönelik saldırıları ele alındı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, görüşmede, Filistin’de bir vahşet yaşandığını belirterek, İsrail’in saldırılarının muhatabının sadece Filistinliler değil tüm Müslümanlar, Hristiyanlar ve insanlık olduğunu ifade etti.

2 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Filistin'de yaşanan zulme karşı çıkmayı sürdüreceğiz

İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar: Aramızda ülkemizin 81 vilayetinin yanı sıra KKTC'den gelen gençlerimiz bulunuyor. Milletimizin her bir ferdinin 19 Mayıs Atatürk'ü anma Gençlik ve Spor Bayramı'nı tebrik ediyorum. Gazi Mustafa Kemal'in 19 Mayıs 1919'da Samsun'a çıkışıyla yakılan İstiklal meşalesi Anadolu'yu sarmış ve cumhuriyetin kuruluşu ile nihai hedefine ulaşmıştır. Kutlu yürüyüşte verilen her mesaj ya istiklal ya ölüm kararlılığının ifadesidir. Bu topraklardaki mücadelemizin devam edeceği anlaşılıyor. Bir asır önce sınırları Balkanlar'dan Kafkaslara kadar uzanan Osmanlı'yı yıkmakla yetinmeyenlerin Anadolu'yu mezar etme heveslerini kursaklarında bırakmıştık. Ülkemize yönelik tehditler kimi zaman milletimizi değerlerinden koparma gayretleri kimi zaman terör örgütleri eliyle varlığımıza saldırı olarak ortaya çıkmıştır. Türkiye'nin başlattığı her demokrasi hamlesinin önünü kesenler bilerek ya da bilmeyerek sinsi oyuna hizmet etmişlerdir. Son 19 yılda sağladığımız güven iklimi sayesinde ülkemiz her alanda kendi gerçek potansiyelini hayata geçirme imkanına kavuşmuştur. Türkiye halen içinde geçmekte olduğu süreci başarıyla tamamlandığında 21. yüzyılda küresel sistemde hak ettiği yer, alacaktır. Bu tarihi mücadeleyi zafere ulaştırmamız da elbette kolay olmayacaktır. Bugün de sınırlarımızı terör koridoru ile kuşatma, ekonomimizi sinsi tuzaklarla çökertme hesabı yapanları bulunuyor. 19 Mayıs'ı işte bu güçlü duruşun sembollerinden biri olarak görüyoruz. Salgın şartları nedeniyle 19 Mayıs'ı da arzu ettiğimiz coşku ile geçirememenin üzüntüsü içindeyiz. "BU AKŞAM 19.19'DA TÜRKİYE'NİN HER YERİNDE İSTİKLAL MARŞIMIZI OKUYACAĞIZ" Bu akşam saat tam 19.19'da Türkiye'nin her yerinde vatandaşlarımızla birlikte balkonlarımıza, kapı önlerine çıkıp yürekten gelen bir sesle İstiklal Marşımızı okuyacağız. Bugüne gelene kadar nice tehditlere göğüs geren, nice karanlık senaryoları yırtıp atan milletimiz 19 Mayıs vesilesiyle demokrasiye sahip çıkma azmini tüm dünyaya bir kez daha haykıracaktır. 19 Mayıs'ın gerçek anlamını kavrayabilen, ruhuna nüfuz edebilen herkesi 2023 hedeflerimize dört elle sahip çıktığına inanıyoruz. Türk milletinin her kökenden, inançtan, mezhepten, ve meşrepten insanıyla gerçekleştirdiği zaferin manasını eski coğrafyamızda yaşanan hadiseler çok daha iyi gösteriyor. "BİZ KANAYAN BİR YARA GÖRDÜK MÜ CİĞERİMİZ YANAR" Saçtıkları fitne tohumlarıyla bu kötü manzaranın ortaya çıkmasına sebep olanlar kurtarıcı edasıyla çok daha büyük yıkımlara sebep olmaktan geri durmuyor. 30 yıl önce Balkanlarda, Kafkaslarda yaşanan katliamlar hala gözlerimizin önündedir. Suriye'de 10. yılını geride bırakan krizin yol açtığı sonuçları her gün tekrar tekrar yaşıyoruz. 2. Dünya savaşından sonra Filistin topraklarında başlayan sürgünleri haydutluklar son haftalarda yeniden zire yapmıştır. yüzlerce masum insan teknolojinin son ürünü ağır silahlarla öldürülüyor. dünyaya hukuk, özgürlük vaazı veren kurumlar ve devletler ise bu zulmü sessizce seyrediyor. Öbür taraftan bize ''Erdoğan bu şekilde konuşmamalı'' diyorlar. Ne yapmalı? Alkış mı tutmalı? Biz zulmü gördüğümüz yerde en yüksek eda ile haykıracağız. Biz kanayan bir yara gördük mü ciğerimiz yanar. ''BİRİLERİ ŞÖYLE DEMİŞ, BÖYLE DEMİŞ... ONLAR BİZİ İLGİLENDİRMİYOR'' İşte Filistin'de gördüğünüz gibi 8 yaşında, 10 yaşındaki çocuk babası şehit ediliyor, annesi şehit ediliyor, kardeşleri şehit ediliyor, o çırpınarak onların arkasından gidiyor. Ve şu ifadeye bakın: 'Baba yolun açık olsun'... Ve biz de babası için şahadete kavuştuğu bu yolculukta yolun açık olsun diyecek kadar şuurumuz var. Biz de o yavruyla birlikte şahadet yoluna çıkanlara 'yolunuz ve yolumuz açık olsun' diyoruz. Birileri şöyle demiş böyle demiş, onlar bizi ilgilendirmiyor. Bizi ilgilendiren hak, adalet, demokrasi diyorsak gereğini yapacağız. Güçlüyüm, öyleyse haklıyım. Hayır hayır. Güçlü her zaman haklı diye bir şey yok. Haklının güçlü olduğu bir dünyayı kurmak için Türkiye var. ''ÖLEN ÇOCUKLAR DEĞİL İNSANLIĞIN KENDİSİ'' Kudüs'te, Gazze'de ölen çocuklar değil insanlığın bizatihi kendisidir. Yıkılan evler insanlığın başına çökmektedir. Medeniyetimizin ve ecdadımızın bize emri zalime karşı çıkma, mazluma kol kanat germek. Gençlerimizle birlikte dünyanın her yerinde Filistin'de yaşanan zulme karı çıkmayı sürdüreceğiz. Kapımıza sığınanlara sahip çıkmaya devam edeceğiz. Bir bedel ödenmesi gerekiyorsa bunu da ödemekten asla çekinmeyeceğiz. Bölgemizi kana, ateşe bulayanlara karşı mücadele etmeye devam edeceğiz.  Bugün nasıl demokrasimize saldıranlara eyvallah etmiyorsak, kardeşlerimizi hedef alan zulme de karşı çıkmayı sürdüreceğiz. Bugün tarihin üzerimize yüklediği sorumlulukları fedakarca yerine getirmezsek yaşadığımız toprakları bize zaten çok görenlerin yarın tepemize bineceğini biliyoruz. Bu tarihi mücadelede en büyük güç kaynağımız gençlerimizdir. Sizlerden 2 yıl önce Samsun'da yine bir 19 Mayıs programında gençlerimizden aldığım sözleri tekrar duymak istiyorum. Yeni bir spor kanalımızın da tanıtımını gerçekleştiriyoruz. Test yayınlarını tamamlayan TRT-SPOR 2 bundan sonra yayın hayatına TRTSPOR Yıldız olarak devam edecek.

2 yıl önce

BM: İsrail'in Gazze'ye saldırıları sonucu en az 75 bin Filistinli yerinden edildi

BM İnsani İşler Koordinasyon Ofisi (OCHA) Sözcüsü Jens Laerke, İsrail'in saldırıları sonucu, 19 Mayıs itibarıyla Gazze'de 63'ü çocuk 219 Filistinlinin yaşamını yitirdiğini ve bin 570 kişinin de yaralandığını aktardı. Batı Şeria'da ise 4'ü çocuk 25 kişinin hayatını kaybettiği, 6 bin 309 kişinin de yaralandığı bilgisini paylaşan Laerke, İsrail tarafında da 2'si çocuk 12 kişinin öldüğünü, 796 kişinin de yarandığını kaydetti. Sözcü Laerke, "Gazze'de İsrail güçleri ile silahlı gruplar arasındaki çatışmalar dün dokuzuncu gününde devam etti ancak daha az yoğundu. Öte yandan, Doğu Kudüs dahil Batı Şeria'da Filistinliler ve İsrail güçleri arasındaki çatışmalar yoğunlaştı. Genel olarak durum endişe verici olmaya devam ediyor" ifadesini kullandı. Laerke, Gazze'ye insani yardım ekiplerinin ve kritik malların girişinin sağlanması ve Gazze'de insani yardımların güvenli şekilde dağıtılması için ateşkese varılıncaya kadar, çatışmalara "insani ara" verilmesi çağrısında bulundu. İsrail'in Gazze'ye 10 Mayıs'tan bu yana sürdürdüğü saldırıları sonucu en az 75 bin kişinin yerinden edildiğini de aktaran Laerke, bunlardan 47 bininin Birleşmiş Milletler Filistinli Mültecilere Yardım Ajansına (UNRWA) ait 58 okula sığındığını kaydetti. Laerke, yerinden edilen 28 bin 700 kişinin de bölgedeki aileler tarafından misafir edildiğini sözlerine ekledi.

1 2 3 4 5 6 7 8 ... 15 16