19 Nisan Cuma 2024
2 yıl önce

CNN’den skandal Filistin çarpıtması

ABD merkezli haber ağı CNN, önceki gün yayımladığı haberinde, Şeyh Cerrah Mahallesi’ndeki Filistinliler için “yerleşimciler” ifadesini kullanarak büyük bir çarpıtmaya imza attı. Sosyal medya kullanıcılarının yoğun tepkisini çeken haber, Doğu Kudüs’te mülkiyet hakları konusunda devam eden gerilimler ve bölgedeki Filistinli ailelerin evlerinden tahliye edilme çabaları hakkındaydı. CNN’den Andrew Carey tarafından hazırlanan video haberde, “Şeyh Cerrah Mahallesi’nde İsrailli milliyetçiler ve ‘Filistinli yerleşimciler’ arasında düzenli çatışmalar yaşandığı” ifadelerine yer verildi. Birkaç gün önce de Batılı medya kuruluşlarının Filistin davasını sansürlemek için çalışanlarına özel talimat verdiği ortaya çıkmıştı. BBC, Washington Post, Deutsche Welle gibi önemli yayın kuruluşlarının çalışanlarına “Filistin diye bir devlet yok, ‘Filistin ve Filistin devleti’ tabirini kullanmayın” şeklinde uyarıda bulunduğu, Kanada’nın resmî yayın organı CBC’nin ise “Filistin haritası göstermeyin” talimatı verdiği bildirilmişti.

2 yıl önce

Ürdün Dışişleri Bakanı Safedi: Türkiye'nin Filistin meselesinde rolü çok önemli

Safedi, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile Dışişleri Bakanlığı Resmi Konutu'nda yapılan görüşmenin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında konuştu. Ankara ziyareti dolayısıyla çok mutlu olduğunu vurgulayan Safedi, Ürdün Kralı 2. Abdullah'ın bir mesajını Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a sunacağını belirtti. Ürdün ile Türkiye arasında tarihi kardeşlik ilişkileri olduğunu söyleyen Safedi, Ankara ile Amman arasında bütün alanlarda ilişkilerin genişletilmesine önem verildiğini ifade etti. Safedi, iki ülke arasındaki ilişkilere değinerek, "İkili ilişkileri daha da geliştirmek için sayın kardeşimin de değindiği gibi çabalarımızı yoğunlaştıracağız. Ticaret, ekonomi, turizm gibi alanlarda tüm gelişmeleri ele alacağız." diye konuştu. Ürdün ile Türkiye arasındaki ekonomik ilişkilerin iyi bir şekilde ilerlediğine ve Kovid-19'a rağmen iki ülke arasındaki ticaret hacminin artış kaydettiğine değinen Safedi, şu görüşleri dile getirdi: "İki ülke arasındaki ilişkiler güçlüdür ve ortak çıkarlara dayanmaktadır. Birçok konuda görüşlerimiz örtüşmektedir. İyi ve güçlü bir zemin var. İki ülke arasındaki irade de çok açık şekilde kendini göstermektedir. Önümüzdeki dönemde ekonomik alanda, ikili ilişkiler konusunda ve temaslarda artış kaydedilecektir." FİLİSTİN MESELESİ Çavuşoğlu ile yaptığı görüşmede Rusya-Ukrayna savaşı, başta Filistin meselesi olmak üzere bölgesel gelişmeleri de ele aldıklarını anlatan Safedi, Filistin meselesinin çözümü için hızlı şekilde adımların atılması gerektiğini söyledi. Safedi, "Sorunun bir an önce çözülmesi için elimizden gelen çabayı göstermeliyiz. Sorunun da çözümü bildiğiniz gibi 1967 sınırlarında bağımsız, egemen bir Filistin devletinin kurulması. Bu konuda çabalarımızı sürdüreceğiz." dedi. Ürdün Kralı 2. Abdullah'ın Filistin meselesi konusunda yoğun çaba harcadığını dile getiren Safedi, "Önemli olan bu çabalar sonucu her iki tarafın (Filistin-İsrail) veya tarafların bir an önce müzakere masasına oturmaları olacaktır. Çünkü ancak bu şekilde hem kapsamlı hem de adil bir çözüm bulunabileceğini buradan söylemek istiyorum." ifadelerini kullandı. Filistin meselesinde Türkiye'nin oynadığı rolün kendileri için oldukça önemli olduğunu kaydeden Safedi, "Türkiye'nin rolü her zaman temel ve sabit şekilde Filistin halkının desteği yönünde olmuştur. Türkiye bölgede bir an önce barışın sağlanmasını ve Filistinlilere meşru haklarının iade edilmesini istemektedir." değerlendirmesinde bulundu. "SURİYE'NİN YENİDEN AYAĞA KALDIRILMASI ÖNEMLİ" Safedi, bölgesel sorunların çözümü konusunda Amman ile Ankara'nın koordinasyon içerisinde olduğunu söyleyerek, şunları kaydetti: "Suriye için oradaki çabaların yoğunlaştırılması ve siyasi bir çözüme ulaştırılması çok önemli. Suriye'nin yeniden ayağa kaldırılması önemli. Türkiye ve Ürdün olarak en fazla Suriyeli mülteciyi barındıran ülkeleriz. Dolayısıyla bu konularda aramızda istişare ve koordinasyon sürekli devam etmekte. Bu konuda sadece bizim sorumluluk almamız yetmemektedir. Uluslararası çevrelerin de bu konuda güvence vermesi ve katkıda bulunması çok önemlidir."

2 yıl önce

İsrail "idari tutukluluk" adı altında 7 yılda Filistinlilere 8700 gözaltı kararı çıkardı

İsrail hapishanelerindeki Filistinlilerle ilgili çalışmalarıyla bilinen sivil toplum kuruluşu Filistin Esirler Kulübü tarafından hazırlanan raporda, İsrail'in "idari tutukluluk" uygulamasıyla Filistinlilere yönelik gözaltı kararlarına dikkat çekildi. Raporda, idari tutukluluk kapsamında 2015 yılından bu yana Filistinlilere yönelik 8 bin 700 gözaltı kararı çıkardığı ifade edildi. Bahsi geçen gözaltı kararlarının kadın ve çocuklar da dahil, Filistin toplumunun tüm kesimlerini kapsadığına işaret edilen raporda, "Bu suç İsrail mahkemelerinin katkılarıyla işlendi." denildi. Halihazırda İsrail hapishanelerinde 500'e yakın Filistinli idari tutuklu olduğu aktarılan raporda, Filistinli tutukluların yıllardır İsrail'in idari tutukluluk uygulamasına karşı verdiği mücadelesini sürdürdüğüne işaret edildi. İsrail hapishanelerindeki Filistinlilerin "idari tutukluluk" uygulamasına karşı 2011-2021 yıllarında 400'den fazla bireysel açlık grevinin yanı sıra 2014 yılında 62 gün süren bir toplu greve gidildiği hatırlatıldı. Raporda, Filistinli tutukluların İsrail idari tutukluluk uygulamasına tepki olarak 64 günden mahkemeyi boykot boykotunun sürdüğü ifade edildi. İSRAİL HAPİSHANELERİNDEKİ FİLİSTİNLİ TUTUKLULAR Filistin kaynaklarına göre İsrail hapishanelerinde yaklaşık 4 bin 500 Filistinli bulunuyor. İsrail, "idari tutukluluk" adını verdiği uygulamayla Filistinlileri istihbarata dayalı 1 ila 6 ay alıkoyabiliyor. Tutuklunun, "İsrail'in güvenliği için tehlike teşkil ettiğine" karar verilmesi halinde askeri hakim, suç isnadında bile bulunmadan tutukluluk süresini 5 yıla kadar uzatabiliyor.

2 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas ile görüştü!

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Filistin Devlet Başkanı Abbas ile yaptığı görüşmeye ilişkin sosyal medya hesabından paylaşımda bulundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, paylaşımında şunları kaydetti: "Kudüs başta olmak üzere Filistin’de yaşananlar nedeniyle Ramazan’ı buruk geçirirken, İsrail'in saldırılarında vefat eden kardeşlerimize Allah’tan rahmet, yaralananlara şifa diledim. Görüşmemizde İsrail'in Mescid-i Aksa’da ibadet edenlere yönelik müdahalelerini şiddetle kınadığımı ve Mescid-i Aksa’nın statüsüne ve maneviyatına yönelik tahrik ve tehditlerin karşısında duracağımızı Sayın Abbas'a ifade ettim. Türkiye her daim Filistin’in yanındadır. Yaşananlar Filistinli tüm grupların birlik ve uzlaşı yolunda çalışmasının zaruretini hatırlatmaktadır. Sayın Abbas’a hem itidal telkinleri hem de birlik bakımından sergileyeceği sağduyulu liderlik dolayısıyla şükranlarımı ilettim." https://twitter.com/rterdogan/status/1515715837759533064?s=21&t=A6Vl8M8NCpe_x_Q137_8Aw

1 yıl önce

Koç Üniversitesi’nde bir ilk! Suriye-Filistin kökenli Shadi Hamdan birinci oldu

Türkiye’de yaşayan sığınmacılarla ilgili sosyal medayada yürütülen algı operasyonları devam ederken Shadi Hamdan isimli Filistin kökenli genç, büyük bir başarıya imza attı. Gazeteci Ahmet Yeşiltepe, Twitter hesabı sosyal medyadan yaptığı paylaşımda Filistin kökenli gencin başarısında bahsederken şu ifadeleri kullandı; ”Üniversite mezuniyetlerindeyim; yeğenlerim, öğrencilerim için. Koç Üniversitesi’nde bir ilk… İlk defa bir uluslararası öğrenci üniversitenin birincisi oluyor. Bilgisayar Mühendisliği’nden mezun, geleceğin AI uzmanı Suriye – Filistin kökenli Shadi Hamdan’ı yürekten kutluyorum.” Ahmet Yeşiltepe’nin yaptığı paylaşımın altına binlerce yorum yapılırken çok sayıda beğeni aldı. https://twitter.com/ahmetyesiltepe/status/1540610587000012804?s=21&t=2XYDoCOpFfoOKFf9fg48gw

1 yıl önce

Türk Kızılay, Filistin'de ihtiyaç sahibi 13 bin 216 aileye kurban eti dağıtımı yaptı.

Türk Kızılay Filistin Delegasyon Başkanı Vural Can Kural, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kurban etlerinin, 2022 Yurtdışı Vekaletle Kurban Kesim Programları kapsamında, Gazze ve Kudüs'ün yanı sıra Batı Şeria'nın El-Halil, Beytullahim, Ramallah, Tulkerem, Eriha ve Nablus kentlerinde ihtiyaç sahiplerine ulaştırıldığını kaydetti. Kural, "Vekaletini Türk Kızılaya vererek kurban bereketini savaş mağduru Filistinli ihtiyaç sahibi ailelerin sofralarına taşıyan bağışçılarımızın Kurban Bayramı'nı tebrik ediyorum. Dost ve Kardeş Filistin halkından desteğini esirgemeyen tüm bağışçılarımıza teşekkür ederim." diye konuştu. Türk Kızılayın bugün Kudüs'te devam ettiği faaliyetlerine Türkiye'nin Kudüs Başkonsolosu Büyükelçi Ahmet Rıza Demirer de katılarak, 500 Kudüslü aileye kurban eti dağıtılmasında gönüllü oldu. Burada Büyükelçi Demirer'in elinden bağışını teslim alan Filistinli ihtiyaç sahibi bir kadın, Türkiye'nin Filistin'e desteklerine teşekkür ederek, "Mübarek Kurban Bayramı vesilesiyle kurbanlık yardımları için size ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a teşekkür ediyoruz. Bayramınız mübarek olsun." ifadelerini kullandı.

1 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan: İsrail ile ilişkilerimizde atılan adımlar Filistin davasına desteğimizi azaltmayacak!

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas ile ortak basın toplantısında yaptığı açıklamada "İsrail ile ilişkilerimizde atılan adımlar Filistin davasına desteğimizi hiçbir şekilde azaltmayacaktır." dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satırbaşları: Filistin halkına yönelik desteğimizi teyit ettik. Türkiye-Filistin ilişkilerinin daha da güçlendirilmesine yönelik adımları ele aldık. İsrail saldırılarında Gazze'de yaşanan sivil can kayıplarına tepkimizi açık şekilde ortaya koyduk. İsrail ile ilişkilerimizde atılan adımlar, Filistin davamıza desteğimizi hiçbir şekilde azaltmayacaktır. Filistin davasında desteğimizi en güçlü şekilde sürdürüyoruz. Kudüs ve Mescid-i Aksa'nın statüsünün değiştirilmesine matuf eylemleri hiçbir şekilde kabul etmiyoruz. Hassasiyetimizi İsrailli muhataplarımıza aktardık. Birleşmiş Milletler parametreleri temelinde, 1967 sınırlarında başkenti Kudüs olan bağımsız bir Filistin devleti kurulmasının tüm bölgenin barış ve istikrarı için bir zaruret olduğunun altını birkez daha çiziyorum. Mahmud Abbas'ın açıklamalarından satırbaşları: Cumhurbaşkanı Erdoğan'la bir araya geldiğimizde tüm meseleleri dostane ve kardeşane bir şekilde ele almaktayız. İsrail, şehitlerin cenazelerini bile vermeyerek neyi amaçlıyor? Doğu Kudüs'te Müslümanlara ve Hristiyanlara ait kutsal yerlere yapılan saldılar son dönemde sayısını artırmıştır. İsrail işgal yönetimi, yerleşim yerleri, şehirler, köyler ve Filistin kamplarına düzenli bir şekilde hergün saldırı yapmaktadır. Onların yaptığı gibi bizler suçlu ve terörist olmayacağız. Bizler, her iki devletli çözüm seçeneğine bağlı kalacağız. BM'de tam üyeliği elde etmek arzusu içerisindeyiz. Bildiğiniz üzere geçtiğimiz yıllarda Filistin, gözlemci üyelik statüsüne sahip oldu. Bu konuda kilit role sahip olan tek ülke Türkiye idi. Türkiye'nin çabaları, tüm ülkelerle çabaları sayesinde gözlemci üye olabildik.

1 yıl önce

Filistin-İngiliz ortak soruşturmasına göre, Al Jazeera muhabiri Şirin Ebu Akile kasten öldürüldü!

Londra Üniversitesine bağlı araştırma kuruluşu "Forensic Architecture" ile Filistin El-Hak Kurumuna bağlı "Araştırmacı Mühendislik Birimi" olaya ilişkin ortak bir soruşturma yürüttü. "BÖLGEDE FİLİSTİNLİ SİLAHLI KİŞİLER YOKTU" Al Jazeera'nın haberine göre, soruşturma neticesinde "olayda kasıtlı, ısrarlı ve tekrarlanan bir şekilde ateş açıldığı, ateşi açan askerin hedeftekilerin gazeteci olduğunu görebilecek pozisyonda bulunduğu, çevredekilerin Ebu Akile'ye ilk yardımda bulunmasına engel olunduğu ve ateş açıldığı sırada bölgede Filistinli silahlı kişilerin olmadığı" gibi bir dizi sonuca ulaşıldı. Soruşturmada, gazetecilere ateş açılan ana ilişkin Al Jazeera'nın ve görgü tanıklarının elindeki görüntülerin ve 3 boyutlu ölçüm yönteminin kullanıldığı aktarıldı. EBU AKİLE KURTARILMAYA ÇALIŞILDIĞI SIRADA DAHİ 3 EL ATEŞ EDİLDİ Tüm verilerin eşzamanlı analiz edilmesi sonucunda; İsrail askerlerinin 3 defa ateş açtığı, ilkinde 6 el, ikincisinde 7 el, üçüncüsünde de 3 el ateş edildiği, ilk 6 el sırasında Al Jazeera çalışanı gazeteci Ali es-Sumudi’nin yaralandığı, 8 saniye sonra açılan ikinci ateşte Ebu Akile'nin öldürüldüğü, 2 dakika sonra bir sivilin Ebu Akile'yi kurtarmaya çalıştığı sırada da son 3 el ateşin edildiği ortaya çıktı. "İSRAİL ASKERLERİ, GAZETECİLERİ NET BİR ŞEKİLDE GÖREBİLİYORDU" Soruşturmada, olayda M4 model tüfeğin kullanıldığı ve bu tüfekte hedefi 4 kez büyüten bir dürbün olduğu, bu durumda da İsrail askerlerinin gazetecileri net bir şekilde görebildiği ve atılan kurşunların, hedeflerin baş bölgesini hedef aldığı bunun da korkutma ya da yaralama değil öldürme amacı taşıdığı sonucuna götürdüğü ifade edildi. Kurşun sesleri üzerinde yapılan analizlerin ateşin kaynağının İsrail tarafı olduğunu ortaya koyduğu, görüntülerde de bölgede silahlı Filistinlilerin bulunmadığının görüldüğü ve dolayısıyla ateş açılmasını gerektirecek bir durum olmadığının anlaşıldığı aktarıldı. "EBU AKİLE KASTEN ÖLDÜRÜLDÜ" El-Hak Kurumu Müdürü Şavan Cebbarin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, söz konusu soruşturma kapsamında günlerce bilgi ve belge topladıklarını, bölgeyi havadan görüntülediklerini, en ufak ayrıntının dahi yakalanması için bölgeye pek çok kamera yerleştirdiklerini söyledi. Cebbarin, "Varılan ilk sonuçlara göre, Ebu Akile, İsrail askerlerinin görüş menzilindeydi ve kasten öldürüldü. Ebu Akile'nin yakınındaki ağaca 4 kurşun isabet etti ve kurşunlar arasındaki mesafe, gelişigüzel atılmadıklarını bilakis hedefe odaklanıldığını gösteriyor. Kurşunların isabet ettiği noktalar arasındaki en uzun mesafe 23 santimetre, diğerleri ise bundan daha kısa. Yaptığımız inceleme, Ebu Akile'ye isabet eden kurşunun diğer 4 kurşunla aynı türden olduğunu ve aynı yönden atıldığını ortaya koydu." dedi. Ortak soruşturmanın, Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) nezdinde güvenilir ve bilimsel belgeler ihtiva ettiğini vurgulayan Cebbarin, UCM'nin olayla ilgili soruşturma açmasının mahkemenin başsavcısına bağlı olduğunu dile getirdi. Cebbarin, İsrail'in "olayda kasıt olmadığını ve bu olayla ilgili kimseyi yargılamayacağını" ilan ederek soruşturma kapısını kapattığını, bunun da gerçeklerin ortaya çıkmasını istemediğini gösterdiğini söyledi. Al Jazeera televizyonunun deneyimli saha muhabiri Şirin Ebu Akile (51), 11 Mayıs'ta İsrail güçlerinin Batı Şeria'da bulunan Cenin'deki mülteci kampına düzenlediği baskını takip ettiği sırada, İsrail askerlerinin açtığı ateşle öldürülmüştü. Ebu Akile'nin yanında bulunan gazeteci Ali es-Sumudi de sırtından yaralanmıştı. Ebu Akile'nin ailesi ve avukatları bugün, Filistinli gazetecinin "öldürülmesinde sorumluluğu bulunanlara karşı soruşturma açması için" UCM'ye başvurmuştu.

1 2 3 4 5 6 7 8 ... 16 17