23 Nisan Salı 2024
3 yıl önce

Foreign Policy: Paşinyan kendine fazla güvendi

abd, rusya, azerbaycan, ermenistan, foreign policy, karabağ, trump, putin, erdoğan, aliyev, paşinyan, minks grubu, erivan, iha

2 yıl önce

Foreign Policy, Bayraktar TB2'nin başarısını gündeme getirdi

Türkiye'de üretilen Bayraktar TB2 Silahlı İnsansız Hava Aracı (SİHA), dünyanın farklı noktalarındaki operasyonel başarılarıyla adından söz ettirmeye devam ediyor. Ukrayna ordusu tarafından da satılan alınan TB2'lerin başarısı, ABD merkezli Foreign Policy dergisinin analizine yansıdı. NATO'YA 6 MADDELİK TAVSİYE NATO'nun Ukrayna'ya ne şekilde yardım edebileceği 6 maddede aktarıldı. Ukraynalı gönüllülerin taşınabilir sistemler kullanmaları için eğitilmesi, sivil siber faaliyetlerin kolaylaştırılması, savaş uçağı sağlanması, gönüllü pilotlara görev verilmesi ve hükümetin devamlılığının desteklenmesi gibi maddelere yer verildi. TB2 HEDEFLERİ BAŞARIYLA VURUYOR İnsansız muharebe hava araçları sağlanmasına ilişkin başlık altında Bayraktar TB2'lerin rolünden söz edildi. Ukrayna ordusunun Rusya ile yaşadığı savaşta TB2 SİHA'larla başarılı operasyonlara imza attığı, söz konusu araçların hedefleri başarıyla vuran neredeyse tek hava platformu olduğu kaydedildi. "DİKKAT ÇEKİCİ" Tedarik edilen az sayıda TB2 göz önüne alındığında bu durumun dikkat çekici olduğu belirtilerek, "Daha fazla SİHA ve mühimmat sağlamak, tedarik hatlarını engelleme konusunda ve Rusya'nın ilerleyişini yavaşlatmada fark yaratabilir." denildi. AZERBAYCAN HATIRLATMASI: OPERASYONEL FELCE YOL AÇTILAR Dağlık Karabağ'da Azerbaycan ordusunun yürüttüğü başarılı operasyonların anımsatıldığı yazıda, "Azerbaycan, Ermenistan ordusunu yenmek için yoğun şekilde insansız hava araçları kullandı. Önemli miktarda Ermeni askeri teçhizatını ve konvoyunu imha ederek, operasyonel felce yol açtılar." ifadeleri kullanıldı.

1 yıl önce

ABD merkezli Foreign Policy dergisinden dikkat çeken analiz: Batı'nın Erdoğan'a her zamankinden daha fazla ihtiyacı var

ABD merkezli Foreign Policy dergisi “Batı Neden Erdoğan'la Şimdi Barışmalı?” başlıklı yazısında bir yandan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı hedef alan ifadeler kullandı, bir yandan da Türkiye ve Erdoğan’ın önemine vurgu yaptı. Batı'nın Erdoğan'a her zamankinden daha fazla ihtiyacı olduğu belirtilen analizde 'Rusya'nın Ukrayna'ya karşı acımasız, topyekün savaşı, Türkiye'nin jeostratejik satranç tahtasındaki profilini büyük ölçüde yükseltti' ifadelerine yer verildi. 'ERDOĞAN'IN ENDİŞELERİNE KULAK ASMAMANIN BEDELİ ÖDENİYOR' Ukrayna-Rusya savaşında Türkiye'nin büyük role sahip olduğunun vurgulandığı haberde, "Türk silah teslimatları genişletilirse, Ukrayna'nın zafer şansı önemli ölçüde artacaktır. Türk Boğazları üzerinden Karadeniz'e erişimi kontrol eden Erdoğan, şubat ayı sonlarında geçişi savaş gemilerine kritik bir şekilde kapattı" denildi. Batı'nın Erdoğan'ın endişelerine kulak asmamanın bedelini ödediğinin altı çizilen haberde şu dikkat çekici ifadeler yer aldı: "Batı'nın da Rusya'ya karşı ekonomik savaşta, Türkiye'nin yanında olmasına ihtiyacı var. Tek başına Ankara'nın desteği, Rus mallarının Karadeniz'e giriş çıkışını kısıtlayabilir. Ankara'nın yardımı, Rus parasının akışının kesilmesinde çok önemli. 'TÜRKİYE KİLİT OYUNCU' Türkiye, Rus ödemelerini serbestçe kabul eden ve Batılı bankacılık yaptırımlarının etkisini azaltan birkaç büyük ülkeden biri. Ancak en önemlisi Türkiye, Avrupa enerji kaynaklarının yeniden düzenlenmesinde kilit bir oyuncu olacak, özellikle de bir dizi önemli boru hattı üzerinden enerji erişimini kontrol ettiği için."

1 yıl önce

Foreign Policy'den ABD'ye ''PKK/YPG'' çağrısı: Türkiye'yi kaybedemeyiz

Irkçı Rasmus Paludan'ın İsveç'in başkenti Stockholm'deki Türkiye Büyükelçiliği önünde gerçekleştirdiği iğrenç eylemi sonrasında dünyanın gözü NATO görüşmeleri kapsamında İsveç ve Türkiye eksenine döndü. Daha önce Türkiye'nin taleplerini kabul edeceğini söylemesi üzerine NATO yoluna yeşil ışık yakan Ankara ise yaşananlardan sonra NATO üyeliği onayını sekteye aldı. Foreign Policy'de ise konuyla ilgili dikkat çeken bir analize yer verildi. Analizde PKK'nın Avrupa Birliği (AB), ABD ve İsveç'te de terör örgütü listesinde olduğuna, ancak yine de İsveç'in PKK için bir sığınak olduğuna ve bu zamana kadar eylemlerinin İsveçli politikacılar tarafından desteklendiğinden bahsedildi. Ancak asıl önemli olanın ABD'nin ne yaptığı olduğuna dikkat çekilen haberde, "Türkiye'nin ulusal güvenliği İsveç'ten değil, ABD'nin Suriye'de yaptıklarından geçiyor" denildi. Başta ABD olmak üzere Batılı ülkeler de İsveç gibi PKK ile bağını sürdürdüğü için de Türkiye'nin tepkisi olduğuna dikkat çekildi. Haberde, "Suriye'nin kuzeyinde özerk bir bölge oluşturan PKK ile bağlantılı grupların Türkiye'nin güvenliğini tehdit ettiğini ilk söyleyen Batılı ülkeler, bu da Ankara'nın bir kazanımı" denildi. "TERÖR ÖRGÜTÜNE VERİLEN DESTEK GÖZDEN GEÇİRİLMELİ" ABD'nin Suriye'de PKK'y silahlandırıp finanse ettiğinden bahsedilen haberde bu döneme kadar PKK'nın Türkiye'nin karşısında durmasında ABD'nin büyük payı olduğuna dikkat çekildi. Ancak İsveç'in NATO için önemli olduğundan bahsedilen haberde ABD'nin bu nedenle artık seçim yapmak zorunda olduğu söylendi. Analizde, "Washington, PYD ve YPG'ye verdiği desteği yeniden gözden geçirmeli ve Türkiye ile birlikte çalışmaya istekli olmalı" denildi. "TAM BİR GÜÇ İÇİN TÜRKİYE'YE İHTİYAÇ VAR" Analizin devamında ise dikkat çeken bir noktaya parmak basılarak "Ne yazık ki ABD'de Türkiye'nin cumhurbaşkanına yönelik kişisel bir antipati var. Bu durum da Türkiye ile ABD'nin stratejik çıkarları örtüşse bile Türkiye ile çalışmayı zorlaştırıyor" denilerek hedefte Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın olduğuna dikkat çekildi. NATO'da tam bir güç için Türkiye'ye ihtiyaç olduğuna dikkat çekilen haberde, "NATO'nun Karadeniz'de güçlü olması için Türkiye'yi bir müttefik olarak tamamen kucaklamak gerekiyor" denildi.

1 yıl önce

7'li koalisyondan umudu kestiler! Foreign Policy: Erdoğan'ın kaybedeceğine inanmak zor

Amerikan merkezli Foreign Policy, "Ya Kemal Kılıçdaroğlu Türkiye'deki Seçimleri Kazanırsa?" başlıklı analizinde Türkiye'deki seçim sürecini ele aldı. "Erdoğan'ın kaybedeceğine inanmak zor" ifadelerine yer verilen analizde, "CHP'nin iç işleyişi demokrasiden yoksun" denildi. Koalisyon sisteminin hantallığına vurgu yapılan haberde, "Kılıçdaroğlu ve ortaklarının neye inandıklarını, nasıl yöneteceklerini söylemek zor" ifadeleri yer aldı. Dünyanın dört bir yanından pek çok gazete ve televizyon Türkiye'deki seçim sürecini yakından takip ediyor. Son olarak, her fırsatta Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı hedef alan Amerikan merkezli Foreign Policy'de dikkat çeken bir analiz yer aldı. 'BATI MEDYASI ERDOĞAN'A KARŞI' İTİRAFI Batı medyasının 2018 seçimlerinde açık açık Erdoğan karşıtı bir tavır aldığını itiraf eden Foreign Policy, Türkiye'nin 2018 cumhurbaşkanlığı seçim kampanyası sırasında New York Times'ın Erdoğan'ın o zamanki rakibi Muharrem İnce'yi desteklediğini ifade eden bir başyazı yayınladığını hatırlattı. 'ERDOĞAN'IN KAYBEDECEĞİNE İNANMAK ZOR' 14 Mayıs seçimleri ekseninde, Türk dış politikasını Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı ve 7'li koalisyonu mercek altına alan analizdeki, "Erdoğan'ın kaybedeceğine inanmak zor görünüyor" ifadeleri dikkatleri çekti. Analizde, 'Kılıçdaroğlu kazanırsa bu ne anlama gelir?' sorusuna yanıt arandı. 'NASIL YÖNETECEKLERİNİ SÖYLEMEK ZOR' Batılı yorumcuların Kılıçdaroğlu kazanırsa, NATO için Türkiye'nin daha uyumlu bir ülke olacağını iddia ettiği belirtilirken "Kılıçdaroğlu ve ortaklarının neye inandıklarını, nasıl yöneteceklerini söylemek zor" ifadeleri dikkat çekti. Kılıçdaroğlu'nun liderliğini yaptığı Millet İttifakı'nın Erdoğan'a karşı nefretle birleşen ancak ideolojik olarak birbirinden ideolojik olarak farklı bir koalisyon olduğu vurgulandı. 'KOALİSYON SİSTEMİ HANTAL' Koalisyon sisteminin doğası gereği 'hantal' olduğu, ilgi çeken tek yönünün güçlendirilmiş parlamenter sistem iddiası olduğu belirtildi. Ancak "bu sistemin de 'ne yazık ki' gerçeklikten ve garip bir şekilde politikadan yoksun olduğu görünüyor" denildi. Bazı Parti üyelerinin CHP'nin iç işleyişini demokrasiden yoksun olarak nitelediği vurgulanan analizde, Kılıçdaroğlu'nun Erdoğan'ın gerçekçi rakipleri arasında en zayıfı olmasına rağmen 7'li ittifaka adaylığını dayatma biçimi ve mizacının da bu konuda şüpheleri çektiği belirtildi. 'MANSUR VE EKREM'LE FİKİR AYRILIĞI YAŞANACAK' Kılıçdaroğlu'nun kazanması halinde Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ile aynı fikirde olmayacağına dikkat çekildi. Öte yandan Kılıçdaroğlu'nun son 10 yılda iki kez ABD'yi ziyaret ettiği hatırlatılan analizde, bu gezinin gizlenmeye çalışıldığı ve rakiplerinin hafife alındığı vurgulandı. Bu ziyaretlerin 'sinsi' olarak nitelendirildiği analizde, bu durumun da ikili ilişkiler için pek de iyi olmadığı ifade edildi.

10 ay önce

Foreign Policy: “Ne Brüksel, ne de Washington... Kazanan net bir şekilde Erdoğan!”

ABD merkezli Foreign Policy dergisi Türkiye ile ilgili yayınladığı bir analizde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yeni dönem için iki önceliği olduğunu yazdı.