24 Nisan Çarşamba 2024
1 yıl önce

AB'nin hayal kırıklığı projesi: Frontex

Açılan soruşturmalar ve uluslararası basındaki haberlerle AB yönetiminin başını ağrıtan Frontex, son olarak en tepesindeki ismin istifasıyla gündem oldu. Frontex 2004'te AB'nin dış sınırlarının yönetilmesinde koordinasyon göreviyle kuruldu ve ertesi yıl küçük bir ofiste göreve başladı. Kurulduğunda bütçesi 6 milyon avro, çalışan sayısı 70'ti. Amaç Schengen bölgesine suçluların girmesini ve böylece aralarında sınır olmayan AB ülkeleri arasında rahatça dolaşmalarını engellemekti. O yıllardaki terör saldırıları, üye ülkeler için siyasi açıdan hassas olan dış sınırların korunması konusunda AB'ye ve dolayısıyla Frontex'e daha fazla yetki verilmesine neden oldu. İlerleyen yıllarda AB ülkelerine destek amacıyla Frontex'in sınır koruma ekipleri ve müdahale birimleri kuruldu. KÜÇÜK BİR OFİSTEN 543 MİLYON AVROLUK DEV BİR KURUMA Merkezi Polonya'nın Varşova kentinde bulunan kurumun başına 2015'te Fransız vatandaşı Fabrice Leggeri getirildi. Leggeri göreve geldiğinde çoğunlukla idari görevi bulunan Frontex, zamanla 543 milyon avro bütçesi olan silahlı ve üniformalı bir sınır koruma teşkilatına dönüştü. Frontex, denizde 44 bin kilometrelik ve karada 9 bin kilometrelik sınırı bulunan AB'nin en geniş teşkilatlı ve en büyük bütçeli, uçakları, botları ve 1500'den fazla çalışanı olan kurumlarından biri haline geldi. Bugün Frontex'in görevleri arasında hızlı sınır müdahaleleri, ortak arama ve kurtarma çalışmaları, insani yardım, göçmenlerin taranması ve kimlik tespiti ile insan ve mal kaçakçılığının yanı sıra terör faaliyetlerinin engellenmesi bulunuyor. Kurum, kendi verilerine göre, 2020'de 13 bin göçmenin kurtarılmasına yardım etti, 1200 kişi ve uyuşturucu kaçakçısının kimliğini tespit etti. FRONTEX SKANDALLARIN ORTASINDA Diğer yandan büyük umutlar bağlanan Frontex bu sürede büyük skandalların da odağında yer aldı. Ege Denizi'nde Yunanistan sahil güvenlik görevlilerinin göçmen botlarını geri itmesi, birçok göçmenin bu olaylarda hayatını kaybetmesinde Frontex de gündeme geldi. Yunanistan sahil güvenliği ve Frontex'in dahil olduğu geri itme olaylarına ilişkin haberler 2020'den itibaren uluslararası basında yer aldı. "Lighthouse Reports", "Der Spiegel", "SRF Rundschau", "Republik" ve "Le Monde" tarafından yürütülen ortak araştırmaların yanı sıra Alman Spiegel dergisi, Almanya Birinci Televizyon Kanalı ARD'nin Monitor programı, Fransız gazetesi Liberation, Sırp gazetesi Novosti ve RTL Hırvatistan, Lighthouse Report, SRF Rundscha, Bellingcat ve ARD Viyana ofisi birçok araştırmayı haberleştirdi. Bu haberlere göre, Yunan sahil güvenlik botları, Türkiye'den Yunanistan'a geçmek isteyen göçmenlerin botlarını engelliyor, zarar veriyor hatta batırıyordu. Suçlamalara göre, Frontex de uluslararası hukuka aykırı olan bu olayları bilmesine rağmen göz yumuyor, temel hak ihlallerini engellemiyordu. Hatta bazı olaylarda Frontex'in Yunan görevlilere yardım ettiği yazıldı. Frontex'in müdahil olduğu geri itmelerde binlerce kişinin mağdur olduğu, bazı göçmenlerin hayatını kaybettiği iddia edildi. Bu haberlerin ardından Frontex ve yönetimi, Brüksel'de eleştirilere hedef oldu. Bazı Avrupa Parlamentosu milletvekilleri Frontex Direktörü Leggeri'nin istifasını istedi. AB Komisyonu da Frontex'ten izahat talep etti. Frontex, tarihinde ilk kez davalara da konu oldu. Ege Denizi'nde geri itmeye maruz kalan iki göçmen AB Adalet Divanına başvurdu. FRONTEX SORUŞTURMALARI AB'nin Yolsuzlukla Mücadele Ofisi (OLAF) ise Frontex ve Leggeri hakkında soruşturma başlattı. OLAF'ın raporundan basına sızan bilgilerde Frontex Başkanı Leggeri ve diğer üst düzey yetkililerin, Yunanistan'ın geri itmelerini yalnızca bildikleri değil, aynı zamanda örtbas ettikleri belirtiliyordu. Avrupa Parlamentosu da Frontex hakkında özel çalışma grubu kurarak iddiaları soruşturmaya başladı. Soruşturma sonucunda Frontex'in temel hak ihlallerini önlemediği sonucuna varıldı. Frontex, Yunanistan ve geri itmelerle ilgili haberler devam etti. Bu haberler tanık ifadeleri, video kayıtları, uydu görüntüleri gibi çok sayıda kanıtla desteklendi. Frontex'in veri tabanında yüzlerce düzensiz göçmenin Ege'de geri itilmesine yönelik kayıtların yer aldığı belirtildi. YILLAR SONRA GELEN İSTİFA Son yıllarda sürekli skandallarla anılan Frontex ve kurumun başındaki isim Leggeri son olarak AB yönetimi içinde çok fazla görülmeyen istifa haberleriyle manşetlerde yer aldı. OLAF soruşturmasının odağındaki Fabrice Leggeri, hakkındaki iddiaların ortaya çıkmasından neredeyse iki yıl sonra Frontex Yönetim Kuruluna istifa mektubunu sundu. Avrupa Parlamentosu da Frontex'in bütçe harcamalarına, geri itmelerdeki rolü ve yönetim sorunları gibi nedenlerle onay vermedi. Kurumun 2020 yılı bütçe harcamalarını görüşen parlamento, Frontex'in bu dönemdeki bütçesini ibra etmedi. Frontex'in harcamaları, göçmenlerin geri itilmesi de dahil olmak üzere temel haklara ilişkin devam eden soruşturmalar ve yönetimsel sorunlar nedeniyle onaylanmadı. Parlamento, bu konularda hazırlanan soruşturma raporlarının tamamını görmeyi talep etti ve ibra kararını sonbahara erteledi. Frontex ve Yunanistan makamları, geri itmelerle ilgili uluslararası insan hakları örgütleri, uluslararası basın, siyasetçiler ve birçok kurumun iddialarını bugüne kadar hep reddetti. Geri itmelerle ilgili Yunanistan ve Frontex'e tepki gösterenler arasında Türkiye de bulunuyordu. Türk yetkililer sık sık geri itmelerin insanlık dışı olduğunu vurguladı. Son olarak Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Frontex bütçesinin onaylanmamasını değerlendirirken "Bu bütçenin bir kısmı göçmenlerin geri itilmesinde kullanıldı. Frontex sadece izlemedi. Bu insanlık dışı uygulamalara Frontex katıldı, şahitlik etti. Bütçenin onaylanmaması ya da İcra Direktörünün görevden ayrılması Frontex'i aklamaz." dedi.

1 yıl önce

Frontex Yunanistan’ın göçmen zulmüne ortak olduğunu itiraf etti

AB Yolsuzlukla Mücadele Ofisi (OLAF), Avrupa Birliğinin (AB) Sınır Koruma Ajansı Frontex hakkında Ege‘de göçmenlerin geri itilmesi ile taciz ve görevi kötüye kullanma gibi suçlamalar nedeniyle inceleme başlatmıştı. Avrupa basınında da geniş yer bulan OLAF Raporu’na göre, Frontex, Yunanistan’ın geri itmelerini örtbas etti. Bu kapsamda, Temel Haklar Görevlisinin operasyonel bilgilere erişmesi engellendi. Yine temel hakların ihlal edildiği iddialarını içeren ciddi olaylara ilişkin raporları incelemek üzere Temel Haklar Görevlisini görevlendirmedi. FRONTEX’TEN İTİRAF: BUNLAR GEÇMİŞİN UYGULAMALARI Son yıllarda Akdeniz ve Ege’de Yunanistan’ın hukuka aykırı geri itme vakalarıyla ilgili “suç ortağı” suçlamasıyla sık sık karşılayan Frontex, OLAF’ın bu raporu üzerine bir açıklama yaptı. Açıklamada, rapordaki söz konusu tespitleri yalanlamadığı gibi “Bunlar geçmişte yapılan uygulamalardı” şeklinde savunma yapması dikkat çekici bulundu. “YANLIŞLARI DÜZELTMEK İÇİN EYLEM PLANI OLUŞTURUYORUZ” Temel Haklar Görevlisinin daha etkin şekilde görev yapması ve bu tür olayların önüne geçmek amacıyla bir dizi iyileştirici önlem alındığına ilişkin çalışmalara değinilen açıklamada ayrıca, Yunan makamları ile Frontex’in geçmişin ve bugünün yanlışlarını düzeltmek üzere bir eylem planı oluşturulduğu belirtildi. Frontex’in söz konusu basın açıklamasındaki ifadeleri, binlerce insanın paralarının ve eşyalarının gasp edildiği, taciz ve şiddete maruz kaldığı, hatta botları batırılmak suretiyle ölüme terk edildiği geri itme olaylarında Frontex ile Yunanistan’ın birlikte hareket ettiklerinin itirafı olarak değerlendirildi. FRONTEX VE YUNANİSTAN’IN GERİ İTTİĞİ 152 GÖÇMEN ÖLDÜ Türkiye bugüne kadar geri itme vakalarıyla ilgili Frontex ve Yunanistan’a sert tepkiler gösterdi. Ancak Frontex, her seferinde suçlamaları inkar ediyordu. 2020-2022 yılları arasında denizlerde ve karada aralarında çocuk ve kadınların da bulunduğu toplam 62 bin 179 yabancı Yunanistan ve Frontex tarafından Türkiye’ye geri itildi. Bu geri itme olayları neticesinde ise 152 yabancı yaşamını yitirdi.

1 yıl önce

AB'nin sınır koruma ajansı Frontex'e yeni yönetici atandı

Avrupa Birliğinin (AB) son yıllarda skandallarla anılan sınır koruma ajansı Frontex'in başına Hollandalı Hans Leijtens atandı. Frontex Yönetim Kurulu, kuruma yeni yöneticiyi atamak üzere toplandı. Kurul, gizli oylamayla AB Komisyonunun Avrupa Parlamentosunun da görüşünü alarak belirlediği 3 aday için oy kullandı. Oylama sonucunda Hans Leijtens, Frontex'in yeni direktörü oldu. Leijtens, şu anda Hollanda Kraliyet jandarma kuvvetinin komutanı, aynı zamanda Lahey Valisi olarak görev yapıyor. Ondan önce Hollanda İçişleri Bakanlığında üst düzey görevlerde bulunan Leijtens, Hollanda Vergi ve Gümrük İdaresinin Genel Müdürü olarak da çalıştı. Önceki direktör istifa etmişti Frontex, son yıllarda adı skandallarla anılan bir AB kurumu olarak gündemdeydi. Yunanistan Sahil Güvenliği ve Frontex'in dahil olduğu geri itme olaylarına ilişkin haberler, 2020'den itibaren uluslararası basında yer alıyor. Bu haberlere göre, Yunan sahil güvenlik botları, Türkiye'den Yunanistan'a geçmek isteyen göçmenlerin botlarını engelliyor, zarar veriyor hatta batırırken Frontex de bunlara göz yumuyordu. Bunlar üzerine Brüksel'de eleştirilere, izahat talebi ve soruşturmalara hedef olan Frontex ve yönetiminin, temel hak ihlallerini önlemediği sonucuna varılsa da iddiaların arkası kesilmedi. Bu haberler tanık ifadeleri, video kayıtları, uydu görüntüleri gibi çok sayıda kanıtla desteklendi. Frontex'in veri tabanında yüzlerce düzensiz göçmenin Ege'de geri itilmesine yönelik kayıtların yer aldığı belirtildi. Son olarak AB'nin yolsuzlukla mücadele ofisinin (OLAF) raporu, Frontex'in Yunan sahil güvenliğinin göçmenleri Türk kara sularına yasa dışı olarak geri itmesini örtbas ettiğini ortaya koydu. Avrupa basınına sızan rapora göre, Frontex'in üst düzey yetkilileri, muhtemel insan hakları ihlalleri vakalarını, kurumun temel haklardan sorumlu görevlilerinden sakladı. Frontex'in son direktörü Fabrice Leggeri, 29 Nisan'da görevinden istifa etti.

1 yıl önce

Frontex'in yeni Direktörü, Ege Denizi'nde geri itmelerin engelleneceği güvencesi verdi

Leijtens, AB Komisyonunun İçişlerinden Sorumlu Üyesi Ylva Johansson ile Brüksel'de düzenlediği ortak basın toplantısında, 1 Mart itibarıyla göreve başlayacağı için onur ve mutluluk duyduğunu ifade etti. Varşova merkezli kuruluşun pek çok zorlukla karşı karşıya olduğunu belirten Leijtens, "Üye devletleri sınırlarını koruma konusunda destekleyecek insanlarla çalışacağım konusunda rahatım. Frontex çalışıyor ve gerçekten somut sonuçlar elde ediyor. Daha fazla gelişim yolunda hızla ilerlemeliyiz." ifadelerini kullandı. Leijtens, Frontex'in çalışma şekli konusunda geliştirilmesi gereken şeyler olduğuna dikkati çekerek, "Etkinliği artırmalıyız ve yasallığı sağlamalıyız. Benim için hesap verebilirlik, temel haklar ve sınır yönetimi önemli konular. Şeffaflığın temelini de bunlar oluşturuyor." dedi. Nasıl çalıştıkları konusunda çok açık ve şeffaf olmaları gerektiğinin altını çizen Leijtens, "Ne yaptığımızı ve neden yaptığımızı anlatabilmeliyiz çünkü Frontex özünde bir Avrupa ajansı ve Avrupa'nın değerlerini yansıtmalı. Bundan kesinlikle şüphe duyulmamalı." diye konuştu. Leijtens, sınır geçişlerinin modernizasyonu için çalıştıklarını ifade ederek, Şengen ve AB üyelerinin sınır geçişleriyle ilgili de çalışmalar yürüteceklerini söyledi. Leijtens, Ege'de Yunanistan'ın geri itmelerine göz yumduğu, hatta işbirliği yaptığı iddialarıyla gündeme gelen Frontex'le ilgili bir gazetecinin "Basit bir 'evet' ya da 'hayır' sorusu. Gözetiminiz altında yasa dışı geri itme uygulamasına son vermeyi taahhüt ediyor musunuz?" sorusuna şu yanıtı verdi: "Çalıştığım insanların 'geri itme' denilen şeyin bir parçası olmamasından sorumluyum. Eğer bir şey yasal değilse, yasak olmalı. Dolayısıyla bunun çok açık olduğunu düşünüyorum." GERİ DÖNÜŞLERE AĞIRLIK VERİLECEK Johansson da "Frontex'ten yüksek beklentilerimiz var. Frontex'in müdahil olması gereken çok alan var." dedi. Düzensiz göçlerdeki artış konusunda değinen Johansson, Batı Balkan bölgesinin iç sınırlarında AB'ye göçü engellemek amacıyla Frontex'in konuşlandırılması için müzakerelerin sürdüğünü belirtti. Johansson, Frontex'in uyuşturucu kaçakçılığıyla mücadele konusunda da rol üstlenmesi gerektiğini ifade ederek, "Son dönemde AB'ye çok büyük miktarda uyuşturucu kaçırıldı. Geçen sene örneğin Anvers limanında rekor düzeyde, 100 tonluk kokain yakalandı. Bu yüzden gelecek haftalarda Anvers'i ziyaret edeceğim. İşbirliğimizi artırmak için Kolombiya ve Ekvador'a da gideceğim." diye konuştu. Diğer bir konunun sığınma başvurusu kabul edilmeyenlerin geri dönüşlerinin sağlanması olduğuna değinen Johansson, "Gelecek hafta geri dönüşlerle ilgili operasyonel stratejiyi açıklayacağım. Bu, ağırlık vereceğimiz konulardan biri." ifadelerini kullandı. Johansson, geri itmelerle ilgili de Akdeniz'de yıl başından bu yana 30 kişinin yaşamını yitirdiğini belirterek, "Önceliğimiz her zaman hayat kurtarmak olmalı. Frontex'in rolü bu. Eğer (Frontex) batma ya da kaybolma tehlikesi olan bot ya da tekne görürse, bunu durdurması için sahil güvenliği uyarmalı." değerlendirmesini yaptı. FRONTEX'İN KARIŞTIĞI GERİ İTME SKANDALLARI VE YÖNELTİLEN SORUŞTURMALAR Yunanistan sahil güvenliği ve Frontex'in dahil olduğu geri itme olaylarına ilişkin haberler, 2020'den itibaren uluslararası basında yer aldı. Bu haberlere göre, Yunan sahil güvenlik botları, Türkiye'den Yunanistan'a geçmek isteyen göçmenlerin botlarını engelleyip, zarar verip, hatta batırırken Frontex olanlara göz yumuyordu. Bunlar üzerine Brüksel'de eleştirilere, izahat talebi ve soruşturmalara hedef olan Frontex ve yönetiminin, temel hak ihlallerini önlemediği sonucuna varılsa da iddiaların arkası kesilmedi. Bu haberler, tanık ifadeleri, video kayıtları, uydu görüntüleri gibi çok sayıda kanıtla desteklendi. Frontex'in veri tabanında yüzlerce düzensiz göçmenin Ege'de geri itilmesine yönelik kayıtların yer aldığı belirtildi. Avrupa basınına sızan rapora göre, Frontex'in üst düzey yetkilileri, muhtemel insan hakları ihlalleri vakalarını, kurumun temel haklardan sorumlu görevlilerinden sakladı. Bunlar üzerine Frontex'in son direktörü Fabrice Leggeri, 29 Nisan'da görevinden istifa etti. Hans Leijtens, Aija Kalnaja'nın geçici direktörlüğünün ardından Leggeri'nin yerine 20 Aralık 2022'de atandı. Geri itmelerle ilgili Yunanistan ve Frontex'e tepki gösterenler arasında Türkiye de bulunuyordu. Türk yetkililer, sık sık geri itmelerin insanlık dışı olduğunu vurguladı.

1 2