25 Nisan Perşembe 2024
4 yıl önce

"Gazetecilik yapmak istiyorum" diyen Süleyman Soylu'ya Nevşin Mengü'den küstah cevap

süleyman soylu, nevşin mengü, küstah, gazeteci

3 yıl önce

Naif Analiz - Ali Naif Çakar | Sorunlu Gazetecilik; “Saygı”değmez Mevzular

içişleri bakanı, süleyman soylu, namussuz, saygı öztürk, namus, usta gazetecilik, özür

2 yıl önce

İçişleri Bakanlığı Bakan Müşaviri Gültekin’den Cumhuriyet yazarı Terkoğlu’na: Gazetecilik mesleğini, birilerinin posta güvercini olmak uğruna kirletiyorsun

Gültekin’in açıklaması şöyle; “Cumhuriyet'in 'acar araştırmacı' yazarı Barış; İddialarını belgeleriyle ortaya koyabilmen için verdiğim 24 saat doldu. Bu süre içerisinde iddialarını ispat edemediğin için laf-ü güzaftan ibaret olduğu ve bir kez daha, operasyonel gazeteci olduğun ortaya çıktı. Sayın Bakanımız TRT Haber’de, Cumhuriyet Gazetesi’nin terörü destekleyen haberlerini gösterdiğinde, şimdiki yönetim “o haberleri biz değil, Can Dündar yaptı” itirafında bulunmuş ve Dündar’ın operasyonel gazetecilik yaptığını ve "birilerinin elemanı" olduğunu itiraf etmişti. Aynı itiraf, yıllar sonra Barış’ın haberleri için de; “Biz değil”, “o yaptı" mı olacak? Gazetecilik mesleğini, birilerinin posta güvercini olmak uğruna kirletiyorsun. Peki, gazeteyi savunan, gazetecilik dersleri veren Alev Coşkun, bu haberciliğe suskun mu kalacak? Dün sadece, 24 saat içinde somut delillerle iddianı kanıtlamanı söyledim. Görüyorum ki, iddia ve iftira zengini, somut delil fakirisiniz. Bu yalanını da, açtığımız manevi tazminat davasına ekliyoruz. Yalanların, mesnetsiz, belgesiz iddialarınla yeni haberlerinde görüşmek üzere”

2 yıl önce

10. Şakir Süter Gazetecilik Yarışması'nda ödüller sahiplerini buldu

İzmir'de görev yapan gazetecilerin mesleki gelişimlerine katkıda bulunmak ve başarılı çalışmaları özendirip ödüllendirmek amacıyla Bergama Belediyesi ve İzmir Gazeteciler Cemiyeti işbirliğinde Bergama Ticaret Odası ile Bergama Kültür ve Sanat Vakfı desteğinde düzenlenen yarışmada kazananlara ödülleri verildi. Bergama Kültür Merkezi'nde (BerKM) düzenlenen törene Bergama Kaymakamı Mahmut Kaşıkçı, Bergama Belediye Başkanı Hakan Koştu, İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Dilek Gappi, Yönetim Kurulu Üyeleri, Belediye Meclis Üyeleri, Siyasi Parti Temsilcileri,Ticaret Odası Başkanı Fikret Ürper, BERKSAV Başkanı Gökhan Gönlügür, Bergama'yı Sevenler Turizm Derneği Başkanı Muzaffer Özarun, Süter Ailesi, merhum Şakir Süter'i gazetecilik mesleğini sevdiren ve tanıştıran olarak nitelendiren Sözcü Gazetesi Yazarı Saygı Öztürk, protokol üyeleri ve gazeteciler katıldı. Törenin selamlama konuşmasını aile adına Ali İhsan Süter gerçekleştirdi. Süter, "Kardeşim Şakir'in vefatı üzerinden14 yıl geçti. Şakir fanatik bir Bergamalı idi. Genç gazetecilerin önünün her zaman açılması gerektiğini söylerdi. Gençleri hep destekledi. Bu yarışmayı devam ettiren Bergama Belediyesi'ne ve başkanı Sayın Hakan Koştu'ya, Ticaret odamıza, üyesi olmaktan onur duyduğum Bergama Kültür ve Sanat Vakfı'na, Gazeteciler Cemiyetimize, jüri üyelerine, Şakir'in halen köşe yazılarını yayınlamaya devam eden Bakırçay Gazetesi imtiyaz sahibi Rıdvan Karapehlivan'a teşekkür ederim" dedi.

2 yıl önce

Usta gazetecilikten mafya yalakalığına, İçişleri Bakanlığı’ndan mafya sözcülüğüne…

Dündar, “Şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki artık halk, onu bir suç örgütü lideri olarak değil, temiz toplum savaşçısı olarak görüyor” dedi. Tantan ise Sedat Peker'in bilgi kaynağına ilişkin olarak, "Devletin kendi içinde de artık, oradaki devlet aklına sahip olan namuslu, düzgün insanların da bir şekilde bunu açığa çıkarmak suretiyle halkı bilinçlendirme, bir şekilde açılım sağlanıyor" diye konuştu. Yılmaz Özdil, Uğur Dündar -Sezgin Baran Korkmaz ilişkisini ortaya çıkarmıştı Öte yandan, Geçtiğimiz aylarda Sözcü Gazetesi yazarı Yılmaz Özdil, Uğur Dündar’ın kurucuları arasında yer aldığı Artı 1 TV’nin kuruluşunu Sezgin Baran Korkmaz’ın finanse ettiğini iddia etmişti. Canlı yayında Yılmaz Özdil’e cevap veren Uğur Dündar canlı yayında ağzını bozmuş ve aynı gazetede çalıştığı Özdil’i çok ağır ifadelerle tehdit etmişti.

2 yıl önce

Medya Ombudsmanı Faruk Bildirici’den Erk Acarer’e Sedat Peker eleştirisi: “Buna gazetecilik denemez”

Organize suç örgütü elebaşı Sedat Peker’in iddiaları, Birleşik Arap Emirlikleri’nin izin vermemesi bahanesiyle gazeteci Erk Acarer’in hesabından paylaşılmıştı. FARUK BİLİDİRİCİ’DEN ELEŞTİRİ Medya Ombudsmanı Faruk Bildirici, kişisel Twitter hesabından siyasi saldırı niteliği taşıyan tweet atması Birleşik Arap Emirlikleri yönetimi tarafından engellenen organize suç örgütü lideri Sedat Peker’in tweetlerini gazeteci Erk Acarer’in kendi hesabından aktarmasını eleştirdi. Tweet aktarımını Peker’in basın danışmanın da yapabileceğini altını çizen Bildirici, “Erk Acarer’in de siyasi iktidarın bir kesimiyle hesaplaşma içerisinde olduğu anlaşılan Sedat Peker’in iddialarını kontrol etmesi, araştırması, editoryal süzgeçten geçirdikten sonra yayımlaması gerekirdi.” değerlendirmesini yaptı. Bildirici, farukbildirici.com’da yayımladığı yazısında, “Bir gazetecinin, organize suç örgütü yöneticiliğinden hükümlü bir kişinin “Siyasiler ve bürokratların karıştığı uyuşturucu ve suç trafiği”ne ilişkin paylaşımda bulunmasına yardımcı olması gazetecilik faaliyeti midir?” diye sordu. “SEDAT PEKER’İN ÖNE SÜRDÜKLERİNİN TAMAMININ DOĞRU OLDUĞUNU VARSAYAMAZ” Bildirici şu ifadeleri kullandı: “Kendisi Sedat Peker’in paylaşımlarını duyurmasını gazetecilik faaliyeti olarak görüyor. Elbette Erk Acarer bir gazeteci olarak bir uyuşturucu satıcısı ya da IŞİD’li ile görüşebilir. Ama Sedat Peker ile görüşmeleri ve onun paylaşımlarını kendisinin duyurması gazetecilik sınırları içinde kaldı mı? Erk Acarer, Sedat Peker’in iddialarını haber yapmamıştı; soru-yanıt söyleşi olarak da yayımlamamıştı. Sadece Sedat Peker’in paylaşımlarını aktarmakla yetinmiş, onun paylaşımlarını kamuoyuna duyurmasına aracılık etmişti. Açık söylemek gerekirse, bu kadarını Sedat Peker’in basın danışmanı Emre Olur ya da başka herhangi bir kişi de yapabilirdi. Bir içeriğin gazetecilik ürünü haline gelebilmesi için üzerinde bir işleme faaliyeti yürütülmesi gerekir. Kamu yararı olup olmadığına da ancak araştırmayla doğrulandıktan ve editoryal kontrolden geçirdikten sonra karar verilebilir. Her ne kadar bugüne değin ortaya attığı iddiaların büyük bölümünü doğrulayan ipuçları ortaya çıkmış olsa da bir gazeteci, Sedat Peker’in öne sürdüklerinin tamamının doğru olduğunu varsayamaz. Tümüne doğru muamelesi yapıp, onu olduğu gibi kamuoyuna duyurursa o tarafa “angaje olduğu” algısı yaratır. Zira gazetecilikte şüphe esastır; doğruluğundan emin olunmadan hiçbir söz, bilgi, iddia başkalarıyla paylaşılmaz. WIKILEAKS VE PANAMA BELGELERİ ÖRNEĞİ WikiLeaks belgelerindeki gazetecilik deneyimini hatırlayalım. WikiLeaks, onbinlerce “gizli devlet belgesi”nin üzerinde anlaşılır şekilde okurlara sunulması için New York Times, The Guardian ve Der Spiegel’e belgeleri önceden vermişti. The Guardian’da belgeleri gazetenin en deneyimli muhabir ve editörlerinden oluşan 15 kişilik bir ekip inceledi. New York Times en güvendiği 10 kadar muhabirini belgeleri kontrol etmeleri için merkeze çağırdı. Der Spiegel de New York Times ve The Guardian ile bağı koparmadı; üç medya kuruluşu koordinasyon halinde çalıştı. Bir ay sonunda da farklı editoryal süreçlerden geçirip farklı dosyalar halinde yayımladılar. Erk Acarer, Sedat Peker’e yardım etmekte yarar görmüş olabilir. Bu kişisel yaklaşımını anlarım, saygı da duyarım ama buna “gazetecilik faaliyeti” denemez. Bu bir aracılık…”

2 yıl önce

Davutoğlu’nun Karar Gazetesi’nden gazetecilik adına skandal başlık: “İçişleri Bakanı tutuklandı”

Karar Gazetesi, Fransa'da eski İçişleri Bakanı Claude Gueant, mahkum olduğu davalar sonucunda devlete ödemesi gereken paraları ödemediği için hapse girdiği haberini ülke belirtmeden “İçişleri Bakanı tutuklandı” şeklinde tweet atarak bir skandala imza attı. İlk değil Karar Gazetesi Barış Pınarı Harekatı ile ilgili bir haberde “Terör örgütü TSK” ibaresini kullanıp ardından da tekzip yayınlamıştı. Yazarlarında Ahmet Taşgetiren ise Barış Pınarı Harekatı aleyhinde bir yazı yazmıştı. Yine, Karar gazetesi, FETÖ zanlısı kaymakam Kadir Güntepe yerine, Şehit Kaymakam Muhammed Fatih Safitürk'ün görselini kullandığı için özür dilemişti.

1 yıl önce

İçişleri Bakanlığı Bakan Müşaviri Gültekin’de tık avcısı Barış Pehlivan’a nasihat: “Kuzum eğer sen gazetecilik yapmak istiyorsan…”

İşte Gültekin’in Barış Pehlivan’a nasihatleri: “Cumhuriyet Gazetesi Barış Pehlivan’ın bugünkü saçmalıklarını okuyunca, kendisi, gazetesi ve gazete okurları adına üzüldüm. Çünkü bugünkü yazı tamamen masa başı yazılan, ASPARAGAS bir zaman israfı olmuş.   Umarım Barış Pehlivan’ın senaryo yazma kabiliyeti, en kısa sürede yapımcı firmalar tarafından keşfedilir de bu hayal gücünden dizi film sektörü de istifade eder(!)   Barış Pehlivan, eğer köşende uydurma senaryolar yazmakla uğraşacağına araştırmacı gazetecilik yapsaydın, yazacağın şu olurdu:   “Mersin’deki eylem olmasaydı İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, uyuşturucu ile mücadele kapsamında İstanbul’da önemli bir operasyonu izleyecek, ardından da bu operasyonun sonuçlarını açıklayacaktı.”   Neydi bu operasyon? İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun uzun zamandır illere giderek sabahın erken saatlerinde açıkladığı kökünü kurutma operasyon serisinin önemli bir ayağıydı. Uzun zamandır İstanbul’da takip edilen sokak satıcılarına yönelik  “Kökünü Kurutma Operasyonu” gerçekleştirildi.   Eğer sürekli koruyup kolladığı, kanallarına çıkıp popülaritesini ve kesesini zenginleştirdiği CHP’nin Tutuklu Gazeteciler listesindeki teröristlerin ürünü olan (tabi o konuya sesini çıkaramazsın, anlıyoruz) Mersin’deki hain terör saldırı olmasaydı gece saat 03.00 gibi Atatürk Havalimanı’na, Emniyet Teşkilatı’na ait uçakla gidecek, oradan operasyona katılacak ekiplere hem moral, hem de başarı dileklerini iletecekti.   İstanbul Emniyeti, bu operasyon öncesi, hem Bakan Soylu’nun bu operasyonun sonucunu açıklaması hem de İstanbul Emniyeti’ne alınan 180 motosikletin dağıtım töreni için basın mensupları Vatan Caddesi Emniyet Binası’na davet etmişti. Ancak Mersin’de Polisevine yapılan terör eylemi sonrası Bakan Süleyman Soylu, Emniyet'e ait uçakla Adana’ya, oradan da helikopterle Mersin’e gitti. Kökünü Kurutma Operasyonu, İstanbul Emniyeti tarafından açıklandı, motosiklet dağıtım törenine de Bakan Yardımcısı Sayın İsmail Çataklı katıldı.   Eğer gazeteci gibi gerçekten bir şeyleri araştırmış olsaydın, bu bilgilere ulaşacaktın. Ama hepimiz biliyoruz ki, “operasyon gazeteciliği” araştırmaya değil iftira ve hayal gücüne dayanır.   İçişleri Bakanımıza karşı düşmanlık, sizde hastalık halini almış, Fobi olmuş, akli melekelerinizi çalıştıramaz hale getirmiş. Hatta öyle ki, bir operasyon gazetesinin attığı, aslı astarı olmayan saçma sapan iddianın bile peşine takılacak düzeyde  zavallısınız.   Hiç merak etme, kimseye söylemeyeceğiz; Bakanımızın ismini geçirince yazılarınızın başka sitelerde kullanıldığını, aramalarda önde çıktığını, tiraj yaptığını, tık gazeteciliği peşinde olduğunu anlayabiliyoruz. Bakanımıza attığın iftiralar haricinde başka bir şey yazamadığının, yazsan da okunmadığının hepimiz farkındayız. Okuyucu sayısı sınırlı olunca birilerine iftira atarak ancak tık gazeteciliği yapmayı seçmişsin. Sahte gündemler ve sahte haberler seni bir tık bile büyütmez, boş yere çabalama.   Bir de sana tavsiyem: Kuzum eğer sen gazetecilik yapmak istiyorsan, organize suç örgütleriyle içli dışlı olmayı bırak. Sonra paçavra gibi ortada kalmayasın.   Köşende bunu da yayınla, belki bir kaç tık daha alırsın.” https://twitter.com/bilgiedinelim/status/1577546080471977985?s=46&t=UYp9kr-irl2TABTzrawWYw

1 2