29 Mart Cuma 2024
4 yıl önce

Yunanistan'a son iki haftada 147 bin 132 sığınmacı geçiş yaptı

yunanistan, edirne, pazarkule, edirne valiliği, göç, göçmen, 147 bin 132, sığınmacı, geçiş yaptı

3 yıl önce

Fatih Altaylı'nın 'köprülere yüzde 100 zam' haberine yalanlama: Geçişler birden fazla araca ait çıktı

Konuyla ilgili incelemede bulunan Karayolları Genel Müdürlüğü ise bahse konu olan geçişlere dair verilen bilgilerin, aynı şirkete ait farklı araçlar olduğu, tek gün içerisinde birden fazla kez aynı yönde geçiş yaptıkları ve tek yön ücreti alındığının tespit edildiğini açıkladı

2 yıl önce

Kandil'in geçiş hattına üs kurulacak

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, AK Parti Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK) üyelerine terörle mücadele konusunda yapılan operasyonlar hakkında bir sunum yaptı. Türkiye gazetesinden Yücel Kayaoğlu'nun haberine göre Soylu, daha önceki operasyonların İstanbul, Ankara ve İzmir’deki Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) mensuplarının ankesör telefon bağlantılarını inceleme sonucunda yapıldığını hatırlattı. "Son dönemlerde ortaya çıkartılan yeni kripto FETÖ'cülere yönelik operasyonlar, ankesörlü telefon konuşmalarına ilişkin taramayı tüm Türkiye'ye yaymaktan kaynaklanıyor" diyen Soylu, şöyle devam etti: "Daha önce İstanbul, Ankara ve İzmir’deki ankesör konuşmalarını incelemiştik. Artık tüm illeri bu kapsama aldık. Türkiye genelindeki tüm ankesörlü konuşmalar taranmaya başladı. Son dönemde artan operasyonlar da ve gözaltılar da bu yeni çalışmadan kaynaklanıyor." 'BU BÖLGE KANDİL’E GEÇİŞ HATTI, BU HATTI KONTROL ALTINDA TUTACAĞIZ' Soylu, Kuzey Irak'ta Metina, Zap, Avaşin-Basyan ve Kandil'deki PKK hedeflerine yönelik düzenlenen son operasyonlar hakkında da bilgi verdi. "Kuzey Irak'taki operasyonlar sürecek" ifadesini kullanan Soylu, "Metina bölgesi önemli bir yer. Tıpkı Suriye'de olduğu gibi, burada üs kuracağız ve bölgenin denetimini yapacağız. Bu bölge Kandil’e geçiş hattı, bu hattı kontrol altında tutacağız" diye konuştu.

2 yıl önce

Van sınırındaki ‘merdivenli kaçak geçiş’ görüntüleri insan kaçakçılarının reklam filmi çıktı

Son günlerde sosyal medyada yayılan bazı videolarda Afgan mültecilerin Türkiye’nin Van sınırından kolaylıkla geçtikleri hatta merdiven dayayıp sınırdaki duvarı aştıkları iddia edilmişti. REKLAM FİLMİ ÇIKTI Türkiye’de yabancı düşmanlığı yapan hesaplar tarafından “Türk sınırları güvensiz” başlıklarıyla verilen görüntülerin aslında kurgu olduğu anlaşıldı. YALANLARINI KABUL ETTİLER Başta Yeniçağ’dan kovulan Batuhan Çolak olmak üzere, “Türk sınırları güvensiz” algısı yapan pek çok hesap doğruları açıklamak zorunda kaldı. TELEFON NUMARALARI BİLE VAR Yoğun kış şartlarına rağmen “Kaçak göç” için kurulan sosyal medya gruplarında organizatörlerin bu işi profesyonelleştirdikleri hatta birbirleriyle rekabet eder hale getirdikleri öğrenildi. Kaçak geçişleri tamamlayan insan kaçakçıları o anları kameraya çekerek üzerlerine telefonlarını yazıyor. Kaçak geçişlerin güzergahı, kullanılacak araç ve gidilecek konum olarak fiyatlandırması değişiyor.

2 yıl önce

Aykırı’dan “İran sınırından Türkiye’ye kaçak geçiş” yalanı

Son dönemlerde Türkiye’de ‘tık’ almak ve aldığı tıklanmalarla dijital pazarlamasını yapmak isteyen pek çok haber sitesi ve sosyal medya hesabı mültecilerle ilgili yalan içerikler üretmeye devam ediyor. https://twitter.com/aykiricomtr/status/1488524136691417089?s=21 Youtube ve TikTok başta olmak üzere Afgan profillerinde video arayan, buldukları videoyu kendilerine göre montajlayıp yorumlayarak paylaşan tıklanma peşindeki hesaplar, başta Ümit Özdağ ve Sinan Oğan olmak üzere siyasiler tarafından da desteklenince amaçlarına ulaşmış oluyor. https://twitter.com/genelgundem/status/1482434718872309768?s=21 https://twitter.com/genelgundem/status/1425369129456898048?s=21 ÖZÜR DİLEMEK ZORUNDA KALIYORLAR Daha önce “Afganlar Antalya’da plaja Afgan bayrağı astı, Afganlar İran sınırından merdiven dayayıp geçti” haberleri yüzünden özür dilemek zorunda kalan bazı sosyal medya hesapları bugün de “Afgan Çete Türkiye’de Ev Bastı” başlığıyla yeni bir video servis etti. https://twitter.com/genelgundem/status/1488380345745608704?s=21 Aykırı’nın Ruşen Takva isimli yerel gazeteciye dayandırdığı görüntülerin eskiye ait olduğu ve İran sınır hattından Türkiye’ye böyle bir geçiş olmadığı anlaşıldı. SIZMA VARSA DA YAKALANIYOR Öte yandan, Van’da göçmen kaçakçılarına yönelik çalışma yürüten İl Jandarma Komutanlığı ekipleri, Gevaş ilçesinde 174 düzensiz göçmeni yakaladığı ve sınır dışı etmek için Göç İdaresi Başkanlığı’na teslim ettiği basına yansımıştı. https://twitter.com/genelgundem/status/1488165089991659524?s=21

2 yıl önce

Döviz kuru ve enflasyon... Cumhurbaşkanı Erdoğan: Yaşadığımız geçiş sürecinin bedelleridir

Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti'nin istişare ile kurulduğunu, gelecek Kasım ayında partinin 21'inci yaşını geride bırakacağını söyleyerek "Önümüze çıkan her engeli aşıyor, her mücadeleyi zaferle neticelendiriyoruz. Bu güne kadar girdiğimiz 15 seçimin istisnasız tamamında sandıktan açık ara birinci parti olarak çıkmamız milletimizin duruşumuzu takdir ettiğini gösteriyor. Yeni bir imtihanın, 2023 seçimlerinin arifesindeyiz. Gelecekte yapacaklarımızı ortaya koyacak, geçmişin hesabını verecek, sonraki 5 yıl için seçmenden ruhsat isteyeceğiz. Şüphesiz her seçim önemlidir, hayatidir; ama 2023 seçimleri AK Parti’nin, Cumhur İttifakının geleceğinin ötesinde ülkemizin ve milletimizin kaderi bakımından gerçek anlamda bir yol ayrımını ifade edecektir" diye konuştu. "ÇANAKKALE KÖPRÜSÜ DÜNYANIN EN ÖNEMLİ KÖPRÜLERİNDEN BİRİ OLACAK" Cumhurbaşkanı Erdoğan, 1915 Çanakkale Köprüsü'nün dünyanın en önemli köprülerinden biri olacağını kaydederek, "İşte yarın açılışını yapacağımız 1915 Çanakkale Köprüsü'nün en önemli sembollerinden biri olacağına inandığım kalkınma hamlemizi ihtiyacımız olan büyük atılımı destekleyecek seviyeye getirdik. İnşallah Cumhuriyet tarihimizin özellikle de AK Partimizin şu iktidarı döneminde eğitimde, sağlıkta, adalette, emniyette, ulaşımda özellikle dış politikada, tarımda ve enerjide bütün bu alanlarda şu anda özellikle de 1915 Çanakkale Köprüsü adeta bir taç mesafesindedir. İnşallah dünyanın en önemli köprülerinden biri olacak. Hatta bir numarası diyebileceğim bir köprüyü böylece inşa ettik. Anlamı var, nedir o? Burası Çanakkale, Çanakkale Zaferi'nin taçlandığı bu bölgede bu eseri ortaya koymak hatırlayın deniz dalgalı karşıdan karşıya geçilmez. Dalgalı olmasa kalabalık araç trafiği geçemezsin. Fakat şimdi bu köprümüzle 6 dakikada Asya'dan Avrupa'ya, Avrupa'dan Asya'ya geçecek bir adımı bir yatırımı gerçekleştirmiş olduk bu da bize nasip oldu" dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti: Şimdi tüm vaktimizi ve imkanımızı devletinin gücü, ülkesinin gelişmişliği, vatandaşlarının refahı ile Türkiye'yi dünyanın en üst sıralarına taşımaya hasredecek bir yerdeyiz. Yarın hep birlikte herhâlde orada buluşacağız. Bilhassa son 10 yılda terörden darbeye, ekonomik tuzaklardan siyasi çelmelere kadar maruz kaldığımız her saldırı ülkemizi yeniden istikrarsızlığa, güvensizliğe, kaosa sürükleyerek işte bu hedeften uzaklaştırma amacı taşıyordu. Hamdolsun başaramadılar, başaramayacaklar. Çünkü milletimiz hem elindekilerin kıymetini biliyor, hem oynanan oyunu görüyor hem de verdiğimiz mücadelenin gayesini kabul ve tasdik ediyor. İşte Yavuz Selim köprüsünü yaptık ona takıldılar. Osmangazi'yi yaptık ona takıldılar. Nissibi Köprüsü'nü Şanlıurfa'dan Adıyaman'ı birbirine bağladık ona takıldılar. Çünkü akılları bu tür şeyleri kabullenemiyor, almıyor. Tüm bunlarla beraber İstanbul-İzmir arası 7-75 saatken onu 3 saat 15 dakikaya indirdik hafsalaları almadı. Biz bunlarla kalmadık Samsun, sınır kapısına varıncaya kadar o bölgeyi elhamdülillah tek gidiş tek geliş değil otoyol haline getirdik ve onu da hafsalaları almadı, almaz. Şimdi buradan sesleniyorum ey Ana Muhalefet bak, Ordu-Giresun'da denizin üzerinde bir havalimanı yaptık haberiniz var mı? Şimdi Rize-Artvin orada da havalimanımız bitiyor inşallah önümüzdeki ay onun da açılışını yapacağız haberiniz var mı? 25 havalimanından 56 havalimanına çıktık. Yani ülkemizin bir yerinden bir yerine gidecek olan benim vatandaşım uçağa bindiği zaman uçaktan inince yarım saatte evinde. DÖVİZ KURUNDAKİ YAŞADIĞIMIZ GEÇİŞ SÜRECİNİN BEDELLERİ Döviz kurundaki, enflasyondaki, faizlerdeki dalgalanmalar yaşadığımız geçiş sürecinin bedelleridir. Biz durmadık, çalışıyoruz. Fiyatlar şunlar bunlar. Sevgili vatandaşlarım bakın durmuyoruz. Bu yatırımları yaparken bu yatırımları da özellikle zaman oluyor Yap-İşlet-Devret'le bu adımları atıyoruz. Ama akılları almıyor, 'Ne demek açıklayın' diyorlar. E öğren de gel. Yüklenici firmaların kendi imkanları ile bu yatırımı yapıp ondan sonra da yaptığımız ihaleyle ama 10, ama 15, ama 20 senede bunun bedelini biz devlet olarak kendilerine ödüyoruz. Devletin kasasından bir kuruş çıkmıyor. Burada yüklenici firma bunu yapıyor. Ama köprüden, ama otobanlardan geçen vatandaş bedelini ödüyor, açık mı var, bu açığı da devlet o yüklenici firmaya ödüyor.  Bunu sadece otobanlarda, otoyollarda yapmadık hastanelerde de yaptık. İşte şu anda 19 şehir hastanesi var. Bu şehir hastanelerimizi biz aynı anlayışla yaptık. Şimdi şehir hastanelerimizle iftihar ediyoruz. Onların üzerine gelmeye, kulp takmaya başladılar. Boşuna uğraşmayın, bak sizin de eliniz ayağınız oralara düşer. Bak, şu koronavirüste bu şehir hastanelerimiz bu eğitim ve araştırma hastanelerimiz olmamış olsaydı biz bu süreci öyle kolay kolay atlatamazdık. Fakat bu hastanelerle biz bu süreci başarıyla atlattık. Bu millet istiklali ve istikbali için Çanakkale'den milli mücadeleye, darbelerden vesayete dışarıda yazılıp içeride oynanan senaryolara kadar nice badireyi yaşamış, tecrübe etmiş, sonuçlarıyla yüzleşmiş bir halktır. Eğer biz kendimizi ve önümüzdeki bu tabloyu doğru ve samimi olarak anlatıp 85 milyonun tamamıyla gönül bağımızı güçlendirirsek üstesinden gelemeyeceğimiz mesele, aşamayacağımız engel yoktur. Onun için ısrarla söylüyorum şu anda burada tüm il başkanlarım Allah için hemen hemen yatırımın olmadığı eserin olmadığı bir ilimiz yok. Dolayısıyla size düşen ne? Siz de bu ilinizdeki tüm eserleri eğitimde, sağlıkta, adalette, emniyette, ulaşımda, enerjide, tarımda bunları halkımla vatandaşımla paylaşacaksınız onlara anlatacaksınız.  Az önce televizyon ekranında paletli ambulanslarla hasta taşımasını izledim. Arkadaşlar biz geldiğimizde bırakın paletli ambulansı normal ambulans var mıydı? Doğru dürüst normal ambulans yoktu. Biz bunların hepsini aştık. Paletli ambulansları devreye soktuk ve en sıkıntılı yerlere bu ambulanslarla çıkmaya başladık. Aynı şekilde ambulans helikopterlerimizi devreye soktuk. Ambulans uçaklarımızı devreye soktuk. Böyle şeyler var mıydı? Bunları biz niye yaptık? İşte Tıp Bayramını yeni geride bıraktık Kanuni'nin ifade ettiği gibi 'Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi, olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi' dedik ve yola böyle koyulduk. Çünkü biz milletimizi seviyoruz. Milletimize inanıyoruz dolayısıyla partimize de güveniyoruz. Çünkü biz bu kadronun bu teşkilatın gücünden, kabiliyetinden, yapabileceklerinden eminiz. BAZILARI SAF SAF SORUYOR: 'YA SİZ GERÇEKTEN KÜRTLERİ DE SEVİYOR MUSUNUZ?' Ülkemizin hiçbir ilini, ilçesini, köyünü ihmal etmeden her karış vatan toprağına hizmetlerimizle mührümüzü vurduk. Bizde ayrım yok, ne dedik? 'Batı'da ne varsa Doğu'da da o olacak' dedik. Bazıları saf saf soruyor: 'Ya siz gerçekten Kürtleri de seviyor musunuz?' Ya Allah'tan korkun... Bizde ayrım yok. Rabbimizin tüm yarattıklarının siyahıyla beyazıyla, hepsi bunlar bizim kardeşlerimiz. Üstünlük şu kavim, bu kavim değil sadece ittika iledir. Sormak lazım onlara, siz ittikayı biliyor musunuz? Bilmezler. Çünkü onlar başka şeyle meşgul. Sağlıkta tarihimizin en büyük sağlık reformunu yapmışız. Onlar bunun üzerine ne ekleyeceklerini açıklasınlar. Çıksınlar söylesinler.  Biz merdiven altlarında adalet arayışlarını biliriz. Şimdi ise modern, gayet lüks adalet saraylarını yaparak hakim, savcı daha rahat çalışsın diye adımlar atmışız. Bunu eleştiriyorlar. MİT BİNASI PENTAGON'DAN SONRA DÜNYANIN İKİ NUMARALI TEŞKİLAT BİNASIDIR Bizim MİT'İmiz belki de Pentagon'dan sonra dünyanın iki numaralı teşkilat binasıdır. İnşallah TSK'nın tüm birimlerini, MİT'e yakın yerde inşaatı devam ediyor. Orada onunla birlikte güvenliğimizi daha güçlü şekilde temsil edeceğiz. Jandarma'ya büyük güç kattık. Polis teşkilarımız bu konuda gayet iyi konumda. Onlar ne yapacaklarını açıklasınlar. Ellerinde büyükşehir belediyeleri var. Ne yapıyorlar görelim. Peynir gemisi lafla yürümüyor. Sel afetleri olduğunda bunların belediyelerindeki yerlerin ne hale geldiğini gördük.  YENİ SEÇİM KANUNU TEKLİFİ EN ÇOK CHP MİLLETVEKİLLERİNİ RAHATLATACAKTIR Seçim barajının yüzde 7'ye düşürülmesinden ittifakların milletvekili çıkarma hesabının yeniden yapılmasına, seçmen kütüklerinin tanziminden yeni yönetim sistemimizle ilgili uyum hükümlerine kadar pek çok düzenlemeyi içeren bu teklifin ülkemize hayırlı olmasını diliyorum. Bu teklifle ilgili detaylı açıklamaları arkadaşlarımız zaten kamuoyu ile paylaştılar. Burada sadece bir hususun altını çizmek istiyorum. Seçim kanununda yapılacak bu düzenlemeler en çok CHP milletvekillerini rahatlatacaktır diye düşünüyorum. Çünkü biliyorsunuz bu partinin milletvekilleri seçimler öncesi gruplar halinde gözleri yaşlı, boyunları bükük bu şekilde başka partilere altın tepside ikram ediliyordu. Yeni düzenleme ile seçimlere katılmak için Mecliste grup kurmak tek başına yeterli olamayacağı için siyasi mühendislik gayretlerinin ürünü bu tür taşınmalara artık ihtiyaç kalmayacak. Böylece CHP milletvekillerinin tuzluk gibi siyaset masasında elden ele dolaştığı milli irade adına utanç verici yüz kızartıcı tablolarla inşallah bir daha karşılaşmayacağız. Yine bu düzenleme ile ittifaklar içinde yer alan partilerin sahip oldukları oy potansiyelinin çok üzerinde güç ve milletvekili elde edebilmelerini sağlayan sistemi de değiştiriyoruz. Böylece hem milli iradenin tecellisinde adaleti sağlamayı hem de tabela partilerinin siyaseti manipüle etmelerinin önüne geçmeyi hedefliyoruz. CHP MİLLETVEKİLLERİ KALBEN DESTEKLEYECEKLER Çünkü CHP ittifakını geniş tabanlı göstermek için kendi mensuplarının seçilmesi gereken yerlerin bir kısmını diğer partinin adaylarına peşkeş çekiyordu. Meclis'e verilen teklifle bu garabetin de önüne geçilmekte. CHP'lilerin kendi listelerine sahip çıkabilmelerine imkan sağlanmaktadır. Sorsanız AK Parti'yi demokrat olmamakla, sadece kendi çıkarını düşünmekle suçlarlar. Gördüğünüz gibi biz seçim kanununda değişikliği çalışırken bile CHP milletvekillerinin yaşadığı sıkıntıları da dikkate aldık düzenlemeleri onların da endişelerini giderecek şekilde yaptık. Bunun için Komisyon ve Genel Kurul görüşmelerinde CHP milletvekillerinin sunulan teklifi alenen yapamasalar bile kalben destekleyeceklerine inanıyorum. Aslıda siyasette elini en çok rahatlattığımız kişi de CHP'nin başında. Bunca yıldır hiç bir iş yapmadan hiç bir seçim kazanamadan durmayı başarabilen Kılıçdaroğlu'dur. YUVARLAK MASA ETRAFINDA TOPLANMAKLA SİYASET OLMUYOR Öyle Ahlatlıbel'de yuvarlak masanın etrafında toplanmakla siyaset olmuyor. Bu zat önce AK Parti'nin yaptıklarına yapmakta olduklarına bakıyor sonra çıkıyor kürsüye bunların bir kısmını iftiraya varan yalan yanlış bilgilerle eleştiriyor, bir kısmını da kendi akıl etmiş kendi söylemiş gibi anlatıyor. Bir gün bakıyorsunuz terörle mücadele için yaptığımız sınır ötesi harekatlarına herhalde PKK'ya göbekten bağlı olduklarını gücendirmemek için zırva bahanelerle karşı çıkıyor. Sonra bir başka gün bu harekatları kendisinin önerdiğini söylüyor. Bir gün bakıyorsunuz ülkemizin dünyadaki en önemli markalarının biri haline gelen insansız hava araçları başta olmak üzere savunma sanayii ürünlerimizi yerden yere vuruyor. Sonra başka gün bu projelerin kendisine ait olduğunu ifade ediyor hatta ve hatta o fabrikayı benden önce gidip gezmiş, görmüş. Böyle yalan olur mu? Anlamak mümkün değil bir gün bakıyorsunuz Türkiye'nin onurlu dış politika duruşlarına en ağır ifadelerle saldırıyor. Sonra başka gün kendinden gayet emin şekilde bu duruşun patentine talip oluyor. Patent bize ait. Bir gün bakıyorsunuz Türkiye'nin enerji alanında yaptığı yatırımları çetecilikten kaynak israfına, iş bilmezlikten çevreciliğe kadar tu kaka ilan ediyor, bir başka gün hesaba kitaba gelmez yöntemlerle aynı işleri kendisi proje olarak anlatıyor. Kendisi Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne karşı çıkmasına rağmen ortaya yurt dışında hazırlanıp eline tutuşturulmuş maalesef bir rapor dışında hiç bir teklif koyamadığını da unutmadık. Daha masada nasıl oturacaklarına, koridorda nasıl yürüyeceklerine bile karar vermeyi beceremeyenlerin böylesine köklü bir reformu düşünmeleri, hazırlamaları, milleti ikna etmeleri uygulamaya geçirmeleri elbette mümkün değildir. Salgın gibi bir felaket siyasi ve ekonomik fay hatları gibi hususlarda ülkemizin kaderini ellerinde tuttuğunu düşünün. Onlar bir araya gelene oturma düzenine ve söz sırasına karar verene, koridorda yürüme hizasını tutturana kadar zaten iş işten geçer. Böylesi bir karmaşadan ülkenin ve milletin hayrına bir kararın çıkması hadi çıktı diyelim hızlı ve sağlıklı bir şekilde uygulanması mümkün mü? Bu tablonun sadece düşüncesi bile kabus gibi. Milletimize teklif edilen sistem işte budur. Gerçi Kılıçdaroğlu'nun bu tutarsızlıklarına bu hezeyanlarına rüzgar gülü misali esintiye göre sürekli yön değiştirmelerine artık alıştık. Biz belki mecburen alıştık ama milletimiz kendisinden inanıyorum ki bıktı. İnşallah 2023 seçimleri diğer bir çok hayırlı neticesinin yanında ülkemiz siyasetini bu karikatür tipten de kurtaracak bir vesile olacaktır.

1 yıl önce

Üniversite öğrencileri İBB'nin ulaşım zammını protesto etti: Kartlarındaki bakiyeler geçiş için yetmedi

İstanbul'da üniversite öğrencileri, İBB'nin yüzde 40'lık zam kararını yetersiz bakiye olan kartlarını basarak protesto etti. Cep telefonu kameralarına yansıyan görüntüler sosyal medyadan paylaşıldı.

1 yıl önce

ABD Dışişleri Bakanlığı 'Türkiye neden karşı çıkıyor' sorusunu geçiştirdi

ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Price, günlük basın brifinginde, Ankara'nın İsveç ve Finlandiya'nın NATO üyeliğiyle ilgili yaklaşımına ve sürecin gidişatına ilişkin soruları yanıtladı. TÜRKİYE İLE İLGİLİ SORULARA NET YANIT VEREMEDİ Price, Türkiye'nin bu iki ülkenin üyeliğine neden karşı çıktığıyla ve ne tür talepleri olduğuyla ilgili sorulara net yanıtlar vermezken, Türk yetkililerin gerekçelerini açıkladıklarını ve bunların kamuoyu tarafından bilindiğini söyledi. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken'ın Berlin'de görüştüğünü ve çarşamba günü de New York'ta görüşeceklerini kaydeden Price, bu görüşmelerin detaylarına girmeyeceğini ancak tarafların tüm konuları açıklıkla ele aldığını söyledi. "KONSENSÜSÜN KESİNLİKLE KORUNABİLECEĞİNE EMİNİZ" Price, "Finlandiya ile İsveç'in ittifaka katılması yönünde ittifak içinde güçlü bir konsensüs vardı ve biz bu konsensüsün kesinlikle korunabileceğine eminiz" değerlendirmesini yaptı. Ankara'nın Washington'dan spesifik bir talepte bulunmadığını belirten Price, ancak devam eden diplomatik görüşmelerle ilgili detaylara da girmeyeceğini dile getirdi. BEYAZ SARAY SÖZCÜSÜ DE AYNI DEĞERLENDİRMEYİ YAPTI Öte yandan ABD Başkanı Joe Biden'la birlikte Buffalo kentine giderken uçakta basın mensuplarına gündemi değerlendiren Beyaz Saray Sözcüsü Karine Jean-Pierre de Price ile benzer ifadeler kullandı. Sözcü Jean-Pierre, Türkiye ve ABD dışişleri bakanlarının Berlin'de bir görüşme gerçekleştirdiğini anımsatarak, Finlandiya ve İsveç'in NATO üyeliği konusunda NATO ülkelerinin bir konsensüse ulaşacağına inandıklarını ifade etti.

1 2 3