29 Mart Cuma 2024
3 yıl önce

Kemal Kılıçdaroğlu grup toplantısında 1 saat konuştu: Taciz ve tecavüz iddialarıyla ilgili tek kelime söylemedi

CHP İstanbul teşkilatı taciz ve tecavüz iddiaları ile çalkalanıyor. İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu vakaları örtbas etmekle ve mağdur kadınlara psikolojik şiddet uygulamakla suçlanıyor. Gözler partisinin grup toplantısında konuşan Kemal Kılıçdaroğlu'ndaydı. Fakat Kılıçdaroğlu, 1 saat süren konuşmasında CHP'deki tecavüz ve taciz iddialarına değinmedi. Sosyal medyada ise CHP Genel Başkanı'nın bu tepkisizliğini tartışılıyor

3 yıl önce

Boğaziçi Üniversitesi'ne rektör olarak atanan Melih Bulu'yu eleştiren CHP’liler, CHP grup toplantısına katılan ODTÜ rektörü Ural Akbulut'u unuttu mu?

Boğaziçi Üniversitesi'ne rektör olarak atanan Melih Bulu'yu Ak Partili olduğu iddiasıyla protesto eden CHP'liler, ODTÜ rektörlüğü döneminde cübbesiyle CHP grup toplantısına katılan Ural Akbulut'u unutmuş görünüyor

2 yıl önce

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin TBMM Grup Toplantısı’da açıklamalarda bulundu

Devlet Bahçeli’nin açıklamalarından satır başları şöyle: "NATO şemsiyesi altında birlikte oyalandığımız bu ülkelerin asıl gayesi Türkiye'nin boyun eğmesidir. PKK, YPG cinayet ve ihanet kuklasıdır. Kuklacılar ise perdenin arkasında toplanan emperyalist kumpasçılardır. Her elini sıkanla dost her canını sıkanlar dost olma. Bize dost diye seslenen ama postumuza saman doldurmak için fırsat kollayan mihrakları biliyoruz. Saf değiliz, şuursuz değiliz, bakar kör hiç değiliz. Kim kiminle yürüyor açıkça görüyoruz. Dostumuzun da düşmanımızın da her an değişeceğinin nihayetinde devletler arasında bu çerçevede kalıcılık olmayacağının bilincindeyiz. Bizim değişmeyen inancımız şudur; Türkün Türk'ten başka dostu yoktur. " "KAHRAMAN SİLAHLI KUVVETLERİMİZ İLE ÖVÜNÜYORUM" "Yurt içi ve yurt dışında yuvalanan terör örgütüne darbe üstüne darbe vurulmaktadır. Irak'ın kuzeyindeki Metina, Avaşin ve Basyan'daki terör hedefleri havadan ve karadan ateş altına alınmıştır. Kandil'de belirlenen nokta hedeflere savaş uçaklarımız hava akını düzenlemiştir. Hava hücum harekatı ile bölgeye giden komandolarımız teröristleri, barınak ve sığınakları tek tek imha etmiştir. Hainler korkuya kapılmış, kaçacak delik aramışlardır. Ancak, korkunun ve kaçmanın ecele faydası yoktur. Ara, bul, yok et parolası ile hainlerin kanlı defteri Allah'ın izni ile dürülecektir. Bu hainlerin kanı kuruyana kadar bu mücadeleden dönüş yoktur. Kahraman Silahlı Kuvvetlerimiz ile övünüyorum. Operasyondaki askerlerimizin alınlarından öpüyorum. Hepsinin yanındayız, arkasındayız, hepsine dua ediyorum. Şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyor, tedavi görenlere şifa diliyorum. Karşımıza kim çıkarsa çıksın, teröristler ve sahipleri üzerimize kim gelirse gelsin biz bu yoldan dönersek namus bize ar olsun." MUSTAFA AKINCI'YA SERT TEPKİ: NEREYE VE KİMLERİN BATAKLIĞINA AKTIĞI AZ ÇOK BELLİ OLAN BU AHMAĞIN... "27-29 Nisan'da BM gözetiminde garantör devletlerin katılımı ile Cenevre'de yapılacak gayriresmi Kıbrıs konferansı da milli bir konudur. Egemen iki devletli çözümden başka bir yol kalmamıştır. KKTC’nin bir önceki Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın Cenevre sürecini baltalamak için devreye girmesi, ayıplı bir üslupla mevcut Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ı hayasızca eleştirmesi bize göre uyuyan komünist hücrelerin harekete geçtiğinin işaretidir. Nereye ve kimlerin bataklığına aktığı az çok belli olan bu ahmağın sayın Tatar’a yönelik Cenevre’de Türkiye’nin papağanı olacak açıklaması tam manasıyla EOKA'cı bir ağızın hezeyanıdır. Ersin Tatar papağan değildir. Kıbrıslı Türklerin hak ve çıkarlarını savunan cesur bir yürektir. Türkiye ile iş birliği halinde mücadelesini sürdürüyor olmasından rahatsız duyanlar ise Türk düşmanları Rus sevdalılarıdır. Sayın Tatar’a Türkiye’nin papağını diyenler önce kendilerine bakmalı, papaz tuzaklarına nasıl düştüklerine kafa yormalıdır. Kıbrıs’ı ayak oyunlarıyla Rumların üzerine geçirmek için elinden geleni ardına koymayan Akıncı ve zihniyetine yakışan tek sıfat Rum palikaryalığıdır. Rum’un tasmasını başına geçiren vatandaızların tahriklerine aldanacak yoktur. Kıbrıs, bekadır. Aksini iddia edenler Rum’ların ve sömürgeci odakların ücretli ajanlarıdır." "BİDEN'IN AÇIKLAMASI TÜRKİYE-ABD ARASINDAKİ DİYALOG KÖPRÜLERİNİ DİNAMİTLEMİŞTİR" "Tarihimizi sorgulatmayız, milletimizi yargılatmayız, milli şerefimizi sonu ölüm bile olsa tartışmaya açtırmayız. ABD'nin yeni başkanı seçim kampanya döneminde Ermeni lobilerinin gözüne girmek için sözde soykırımı tanıyacağını duyurmuştu. Sonunda lobilerin oyuncağı diasporanın tutsağı olduğunu 24 Nisan günü tarih kinayeti işleyerek yalana sımsıkı sarılarak ispat etmiştir. Reagen'dan sonra açık seçik soykırımdan bahseden ilk başkan bu şahıs olmuştur. Biden'ın 24 Nisan 2021 tarihli yazılı açıklaması tarihe kara bir leke gibi düşmüş, Türkiye-ABD arasındaki diyalog köprülerini dinamitlemiştir. Bizim sorunumuz ABD halkı ile değil beyaz saraya çöreklenmiş zulüm bekçileriyledir. Biden hakikatten baymış bayat bir tat vermeye başlamıştır. Türk milletine sözde soykırım gölgesi düşürmek, mazisi toplu cinayetlerle ve neden olduğu insanı felaketlerle dolu olan bir ülkenin harcı değildi, hakkı değildir. Biden'ın sözde soykırım beyanı Türk milleti nezdinde hükümsüzdür. Yazılı açıklaması yalnızca kağıt parçasından ibarettir. " "1915 OLAYLARI KONUSUNDA MİLLETİMİZİN YÜZÜ AK, ALNI AÇIKTIR" "Yıllardır Türkiye üzerinde baskı ve dayatma aracına dönüştürülen 24 Nisan tarihi bizim için 23 Nisan'ın bir gün sonrasıdır. Sıradan bir gündür. Ne biliyorlarsa açıklasınlar, ellerinden ne geliyorsa yapsınlar. Biz yolumuzdan dönmeyeceğiz. Tarihimizle ters düşmeyeceğiz. 27 Mayıs 1915 tarihine karar altına alınıp 1 Haziran 1915'te uygulamaya konulan sevk ve iskan kanunu ile her zaman durur duyacağız. Dönemin milli kahramanlarını, bu millete şehadetleriyle hizmet eden asil kahramanlara şükran ve minnet duygumuzu her fırsatta göstereceğiz. Tarihi siyasi istismar konusu hale getirmek yaşanmışlıklara saygısızlıktır. 1915 olayları konusunda milletimizin yüzü ak, alnı açıktır. Telaşa kapılmamızı gerektirecek bir hatamız, bir gafletimiz veya suç dosyamız çok şükür yoktur. Tarihi vesikalar ortadadır. Arşivleri karşılıklı açarak ortak tarih komisyonu kurulsun dediğimizde kimlerin bu teklife yanaşmadığı bilinmektedir. 1915 sevk ve iskan kanunun esas nedeni milli güvenliği temin çabasıdır. "HİÇBİR ŞART ALTINDA BİR SOYKIRIM OLMAMIŞTIR" "Birinci Dünya Savaşı sürerken, sadık tebaa olarak adlandırılan Ermenilerden bir bölümünün iç işgal ve ihanet cephesi oluşturmak ve sırtımızdan hançer vurmak için harekete geçtikleri vicdanı ve okuryazarlığı olan her insanımızın malum-u alisidir. Osmanlı ordusu 1914 Ağustos ayında seferberlik ilan ettiğinde, pek çok Ermeni’nin Ruslara katıldığı, bunlar arasında Meclis-i Mebusan’dan bir mebusun dahi yer aldığı tarihi gerçeklerle ortadadır. O dönemde patlak veren Van Ermeni isyanını bastırmak ve hunhar amaçlarla teşekkül eden Ermeni komitelerini dağıtmak amacıyla dönemin hükümeti 24 Nisan 1915’te vilayetlere ve diğer mülki yönetimlere genelge yollamıştır. Bu genelgede, komite merkezlerinin kapatılması, evraklarına el konulması ve komite elebaşlarının tutuklanması talimatlandırılmıştır. Bu noktaya lütfen dikkat buyurunuz, bu talimat mucibince İstanbul’da Taşnak, Hınçak ve Ramgavar örgüt üyesi 235 kişi tutuklanmıştır. Hitamında da Sevk ve İskan Kanunu gereğince Osmanlı İmparatorluğu’nun güvenliği ve milletimizin selameti maksadıyla işbirlikçi ve ihanete teşne Ermeniler tehcire tabi tutulmuştur. Üstelik sevk boyunca her türlü ihtiyaçları karşılanmış, güvenlikleri için tedbirler alınmıştır. Hatta göç yolları üzerindeki menzillere ve istasyonlara yiyecek içecek stokları yapılmıştır. Tehcir sırasında bulaşıcı hastalıklardan, eşkıya saldırılarından, ihmallerden, kötü muamelelerden ve diğer sebeplerden kaynaklı ölümler yaşanmıştır. Fakat hiçbir şart altında bir soykırım olmamıştır." "ORTADA SOYKIRIMIN EN KÜÇÜK DELİLİ YOKTUR" "1915 olayları, İmparatorluğun kendi tebaası olan ve cephede kalan Ermenilerle diğer unsurları Sevk ve İskân Kanunu’na tabi tutarak cephe gerisine çekme işleminden başka bir şey değildir. Amerika Birleşik Devletleri bu meseleyi her sene 24 Nisan’da ele almak suretiyle Türkiye’yi baskı altında tutmaya çalışmıştır. Bu ülkenin, soykırım uygulanarak tamamen yok edilen İnka ve Kızılderililerle ilgili üç maymunu oynaması hem çuvaldızı hem de iğneyi başkasına batıran utanmazlıktır. 1818-1858 yılları arasında oluk oluk kanları dökülen Florida Seminole yerlileri bu kıyımın son temsilcileridir. Osmanlı topraklarında yaşayan yaklaşık bir milyon Ermeni Sevk ve İskân Kanunu ile Ürdün, Lübnan, Halep, Şam, Deyr-i Zor, Irak gibi yerlerde yeni hayatlar kurarken, 1918’de çıkarılmış olan “geri dönüş yasası” ile yüz binlercesi tekrar dönmüş, kalanları da kendi istekleriyle batılı ülkelere göç etmiştir. Yani ortada soykırımın en küçük delili yoktur." "TEHCİR YOLUNDA YAŞANAN KANUNSUZLUKLARIN HESABINI SORMAK İÇİN KARARLILIKLA İNİSİYATİF ÜSTLENİR Mİ?" "1915 tehcir kararına, devlet bürokrasisinin en kilit yerlerinde görev alan, kucak açılan, kardeş görülen bir topluluğun düşmanla işbirliği yapması sonucunda ihtiyaç duyulmuştur. Bu karar doğrudur. Bu karar meşrudur. Bugün olsa yine aynısı sonuna kadar uygulanmalıdır. Ermeni çeteleri beşinci kol faaliyeti içine girerek, Ağustos 1914 ile Mart 1916 arasında 124 bin Müslüman Türk’ü katletmiştir. İlerleyen yıllarda bilanço daha da ağırlaşmış, Anadolu’da bir Ermeni mezalimi yaşanmıştır. Ermeni lobilerinin amacı açıktır. ABD de bu kirli ve kinli amaca çanak tutmaktadır. Sözde 3- T politikası olarak adlandırılan; “Tanıma-Tazminat-Toprak” talepleri Türk ve Türkiye düşmanlarının ortak motivasyonu, ortak emelidir. Tehcir sırasında yaşanan ölümlerden dolayı Merhum Talat Paşa’nın kendi imzasıyla bin 673 kişi Divan-ı Harbe verilmiş, 67 kişi idam edilmiş 524 kişi hapse atılmış, 68 kişi de diğer cezalara çarptırılmıştır. Elimizi vicdanımıza koyup düşünelim, soykırım yapan bir devlet, böyle bir hukuki tasarrufa, böylesi bir iç muhasebeye gerek duyar mı? Tehcir yolunda yaşanan kanunsuzlukların hesabını sormak için kararlılıkla inisiyatif üstlenir mi? "ABD BAŞKANI'NIN 1915 OLAYLARINA SOYKIRIM DEMESİ SİYASİDİR, HUKUKİDİR" "ABD Başkanı'nın 1915 olaylarına soykırım demesi siyasidir, hukukidir, objektif ve insanı hiçbir dayanağı yoktur. Biden insan hakları evrensel beyannamesinin 11. maddesine göre nefret suçu işlemiştir. 1948 birleşmiş milletler soykırım suçunun önlenmesi ve cezalandırılması sözleşmesine atıf yaparak 1915 olaylarını bu sözleşmeyle uydurmaya çalışanlar, tarihe ve hukuka katletmiş Haçlı kalıntılarıdır. Bize göre, ABD ile ilişkiler tarihi bir kavşaktadır. S-400’ü aktif hale getirmek, F-35 projesi için ödediğimiz paraları tahsil etmek bundan sonraki ilk işimiz olmalıdır. Devletimizin ve hükümetimizin alacağı her karara desteğimiz peşinen söylüyorum sonucu ne olursa olsun tamdır. Bugün, TBMM’nin ortak bir iradeyle sözde soykırım iftirasını telin edeceğine de gönülden inanıyor ve bunu bekliyorum. Baktığımız yer Washington değil başkent Ankara’dır. Hepimiz Ermeni’yiz diyenlere açık açık sesleniyorum, sizin ne olduğunuz değil bizim sizi nasıl gördüğümüz önemlidir. Size bakınca boşluk ve hiçlik görüyoruz, ama siz bize bakınca ya Talat Paşa’yı, ya Enver Paşa’yı ya da Mustafa Kemal Paşa’yı gördüğünüzden adımız gibi eminiz. Çünkü biz Türk milletiyiz, Türkiye’yiz, tarihimizle bir ve ayrılmaz bir bütünüz." HDP'YE SERT TEPKİ: TÜRK VE İSLAM DÜŞMANI OLAN BU SOYSUZLARLA AYNI HAVAYI TENEFFÜS ETMEK BİLE GÜNAHTIR "Hepimiz Ermeni'yiz diyenlere açık açık sesleniyorum sizin ne olduğunuz değil bizim sizi nasıl gördüğümüz önemlidir. Size bakınca boşluk ve hiçlik görüyoruz ama siz bize bakınca ya Talat Paşayı ya Enver Paşayı ya da Mustafa Kemal Paşayı gördüğünüzden adımız kadar eminiz. Çünkü biz Türk milletiyiz ve tarihimizle ayrılmaz bir bütünüz. Mecliste grubu bulunan bu milletin ekmeğini yiyip, devletin ahzinesinden g3çinip saltanat süren HDP2li isimli, örgütün PKK'nın uzantısı olmasının yanında ASALA'ya da uyduluk yaptığını cümle alem görmüştür. HDP merkez yürütme kurulu 24 Nisan'daki sözde Ermeni soykırımının bu topraklarda yaşandığını adaletin de bu topraklarda sağlanması gerektiğini şerefsizce iddia etmiştir. Bu hainler korosu Türkiye'nin Ermeni soykırımı utancıyla yüzleşmesini istemiştir. Kürt kökenli kardeşlerim artık gözün açsın kararını versin. HDP'nin kökü de kimliği de Ermeni'dir. Anadolu'nun Hristiyanlıklardan arındırıldığını söyleyecek kadar Türk ve İslam düşmanı olan bu soysuzlarla aynı havayı teneffüs etmek bile günahtır. Hala demokrasi diyerek HDP'ye destek olacak var mıdır. Bu er yuvası bu ASALA temsilcisi hala faaliyetlerine devam mı edecektir? 6-8 Ekim olaylarıyla ilgili Ankara 22. Ağır Ceza Mahkemesi'nde dün görülmeye başlayan davanın 108 sanığı için gün yüzünü haram edecek karar çok kısa süre içinde alınmalı ve HDP'nin kapısına hukukun mührü vurulmalıdır. Bu parti görünümlü kanlı şebeke kapatılmalıdır. Bunlardan hiç kimse siyasette bulunmamalıdır. Milletimize soykırımcı diyen bu canilere Erivan'ın kapıları açıktır. Paşinyan da istifa etmiştir buyursunlar çok iyi bildikleri dağ yollarından Ermenistan'a terörist kamuflajlarını giyerek iltica etsinler. Bu devlete katliamcı diyenleri asla affetmeyiz. " KILIÇDAROĞLU'NA: HİÇ Mİ UTANMIYOR ALLAH'TAN KORKMUYORSUN? BU CHP'Yİ NE HALLERE DÜŞÜRDÜN! "CHP genel başkanı kemal Kılıçdaroğlu Biden seçildikten kısa bir süre sonra alelacele tebrik mesajı paylaşmıştı .Aynı aceleyi Biden'ın sözde soykırım açıklamasına karşı göstermedi henüz çıtını bile çıkarmadı. Dahası HDP2ye tek bir laf etmedi ,edemedi. Aynı şey İP'in başkanı için de geçerlidir. O da Biden'a şablon sözlerle suya sabuna dokunmayan ifadelerle tepki gösterdi. Döndü dolaştı aynı Öztrak gibi hükûmetin dış politikasını eleştirmeyi tercih etti. Kılıçdaroğlu'na soruyorum seni korkutan sindiren nedir? Seni soykırım suçlamasına karşı sessizliğe gömen hangi açıklarındır? Hiç mi utanmıyor Allah'tan korkmuyorsun? Bu CHP'yi ne hallere düşürdün! Kendini nasıl pazarladın, kimlere hangi sözlere aldın!" "Batsın sizin ittifakınız. Batsın sizin siyasetiniz bu kadar mı düşmansınız Türkiye ye bu kadar mı satıldınız bedelinizi en çok ödeyenlere. Suyun derin olup olmadığını iki ayağınızla test etmeye gerek yoktur. Aziz milletim onuru görün onursuzları bilin, soykırım lobisini tanıyın yarın geç olmadan zillete hak ettiği dersi verin. "

2 yıl önce

İYİ Parti grup toplantısında 'barınamıyoruz' diyen üniversiteli gencin İtalya tatili fotoğrafları ortaya çıktı

İYİ Parti'nin bugünkü grup toplantısında İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, kürsüyü konuşmasının ortalarında Deniz Barış Çatal isimli bir gence bıraktı.

1 yıl önce

Kılıçdaroğlu'ndan CHP Grup Toplantısı'nda Maltepe mitingi açıklaması: Güvenlik güçlerimize teşekkür ediyorum!

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında Maltepe mitingine dair açıklamalarda bulundu.  "Olaysız sonuçlandığı için tüm güvenlik güçlerimize teşekkürlerimizi ifade ederim" diyen Kılıçdaroğlu, "EYT meselesini çözüme kavuşturacağız." dedi.  İşte Kılıçdaroğlu'nun konuşmasının ilgili bölümü: İSTANBUL MİTİNGİ "Milletin Sesi mitingini yaptık. Olaysız sonuçlandığı için tüm güvenlik güçlerimize teşekkürlerimizi ifade ederim. Yüzbinler oradaydı; iş, aş, demokrasi, eşitlik, huzur istiyordu. Yüzbinlerin ortak sesiydi. Yüzbinlerin aracılığıyla milyonlara seslendik. Verdiğim söz; EYT'yi halledeceğiz. Hiç kimse en ufak endişe taşımasın."

1 yıl önce

Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında Demirtaş'a övgüler dizdi: Herkes çok seviyor!

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında konuştu. Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarından öne çıkanlar şöyle: Kavga istiyorlar. İnadına barış diyeceğiz, inadına kucaklaşma diyeceğiz, inadına kardeşlik diyeceğiz. İnadına demokrasiye inanmayanları sandık yoluyla göndereceğiz. Demokrasinin bize sağladığı bütün imkanları kullanacağız. Asla hiçbir baskıya izin vermeyeceğiz. Her baskıya karşı dik ve onurlu duruşumuzu her zaman her ortamda her yerde sergileyeceğiz. Devlet yönetimi sorumluluk gerektirir. Devleti adalet üzerine inşa etmişseniz, adaleti savunuyorsanız, adaletten yana tavır alıyorsanız o ülkede yaşayan herkes huzur içinde yaşar. Devlet yönetiminde güç bir kişiye teslim edilemez. Devletin her organının denetlenmesi gerektiğini ifade ediyoruz. Devlet tek merkezden de yönetilmez. O nedenle yerel yönetimler var. Devletin özünü oluşturan liyakat ve adaleti sağlamak zorundasınız. Devlet halk egemenliğine dayanmak zorundadır. Halk egemenliğine dayanmayan devletin sonu hüsrandır. Devleti yönetenler şeffaf olmak zorundadırlar. Devlet yönetiminde vatandaşın kimliği, inancı ve yaşam tarzı sorgulanmaz. Devleti yönetirken katılımcı bir anlayışı yönetim içinde egemen kılmamız lazım. Yeri geldiğinde referandum yapacaksınız. Yeri geldiğinde insanların düşüncesini alacaksınız. CHP'NİN VAN ZİYARETİ Gittiğimiz her yerde kayyumdan şikayet ediyorlardı. Seçimle gelen seçimle gitsin diyorsanız, kayyum uygulamasından şikayet ediyorsanız bize katılacaksınız. Çözeceğiz bunların tamamını. HERKES DEMİRTAŞ'I SEVİYOR" Bir eve gittik orada da Selahattin Bey'in çok sevildiğini gördüm. Çok seviliyor Selahattin Demirtaş. Haksız uygulamalardan şikayet ediyorlar. Bize oy versin vermesin bir kişi adaletsizlikle karşı karşıyaysa ona sahip çıkmak insani görevimizdir. Çünkü haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır. Haksızlık karşısında susmayacağız. Mahkeme kararlarını uygulamıyorlar. Baskı yapıyorlar. AİHM kararlarını uygulamıyorlar. Yine Vanlı kardeşlerime söyledim. Osman Kavala'dan da Selahattin Demirtaş'tan da, darbeci diye içeride olan harp okulu öğrencilerinin hakkını savunmak istiyorsanız bize katılacaksınız. 6'LI MASA 6'lı masayı neden kurduk? 6 genel başkan neden bir araya geldik? Bu ülkede huzur olsun, herkesin karnı doysun diye. Üniversiteyi bitiren evladımız eve kapanıp kalmasın diye. Nusaybin Sınır Kapısı'nı ve Van'daki sınır kapısını açacağız. Projeler her şey var, göreceksiniz.

1 yıl önce

Meral Akşener, grup toplantısına baretle çıktı! Vatandaşlar 'ucuz siyaset' dedi...

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in partisinin grup toplantısında dikkat çeken anlar yaşandı.  41 maden işçisinin şehit olduğu Bartın Amasra'daki maden faciasını siyasete alet eden İYİ Parti lideri Meral Akşener, partisinin grup toplantısına baretle çıktı. "UCUZ SİYASET" Akşener'in bu hareketi sosyal medyada 'ucuz siyaset' olarak yorumlandı. Vatandaşlar Akşener'in yüzünü siyaha boyayıp 'Böyle daha inandırıcı oldu' yorumları yaptı. 

1 yıl önce

Devlet Bahçeli grup toplantısında ateş püskürdü: Hiç kimse suskunluğumuzun asaletinden cesaret almaya kalkmasın!

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli partisinin grup toplantısında konuştu.  EYT NE ZAMAN YASALAŞACAK? EYT'nin yasalaşma zamanı ile ilgili açıklama yapan Bahçeli, "Cumhur İttifakı TBMM'de süratle gereğini yapacak. EYT sorunu gündemden tamamen çıkmış olacaktır. Meclis'te gereğini yapacağız. Asgari ücretin 2022 yılı Ocak ayına göre neredeyse 100'de 100 zam ile 8500 liraya çıkarılması, sosyal konut desteği, 2023'ün çok daha güzel olacağının habercisi niteliğindedir." dedi.  SEÇİM TARİHİ ÖNE ÇEKİLECEK Mİ? Seçim tarihi ile ilgili de açıklama yapan Bahçeli, "Seçim ister zamanında yapılsın, ister erkene alınsın. İki seçeneğe de varız ve hazırız." ifadelerini kullandı.  "KEPAZELERİ ASLA AFFETMEYECEĞİZ" Ankara'da uğradığı silahlı saldırı sonucu hayatını kaybeden eski Ülkü Ocakları Başkanı Sinan Ateş'in öldürülmesiyle ilgili mesajlar veren MHP lideri Bahçeli, "Önümüzü kesmek için pusu kuranlar yine olacaktır, bu beklenmelidir. Fakat kimse sabrımızı yanlışa yorumlamasın. Hiç kimse suskunluğumuzdan cesaret almaya kalkışmasın. MHP'nin siyasi şeref ve onuruna musallat olan kepazeleri asla affetmeyeceğiz" dedi. İşte Devlet Bahçeli'nin konuşmasından satır başları:  2023 yılının ilk grup toplantısında hepinizi en kalbi duygularımla selamlıyorum. Sosyal medya platformlarımdan, televizyonlardan toplantımızı takip eden kardeşlerimizi hasret ve muhabbetle kucaklıyorum. Tüm İslam aleminin yeni yılını içtenlikle tebrik ediyorum. 2023 yılı Türkiye'nin 100 yıllık tecrübe yıldır. 2023 yılı Türkiye'nin kuruluşu, milli hedef ve ülkülerin yükseliş yılıdır. Kurtuluşumuzun fikri kaynağı Türk milliyetçiliğidir. İlhamını ecdadından alarak Devletimizin kuruluş ilkelerini belirleyen lider bellidir. O da Gazi Mustafa Kemal Atatürk'tür. Milli Mücadelenin her safhasında emeği geçen dava arkadaşları ise kahramanlar kuşağıdır. Yeminli Türk düşmanlarının nefes borusunu kesmesini bildik. Vicdanını aldırmış, onurunu uçurumdan aşağı atmışlar, vatanı nereden bilecekler. "ÜLKEMİZ DİPLOMASİDE ALTIN BİR YIL YAŞADI" Bu taç milli ömürlerin ilelebet taşıyacağı varoluş sebebidir. Bu yıl Türk tarihinin bir kader noktasıdır. Geride kalan 2022 lider ülke Türkiye'nin hazırlık evresi, 2023 ise devreye girme senesidir. Lider ülke Türkiye, bölgesinde ve küresel zeminde hatırı sayılan, uzak ya da yakın demeden her meseleye müdahil olabilen bir devlettir.  Dünya genelinde kavga ve kutuplaşma dinamikleri daha da sertleşmiştir. Kafkaslardan Balkanlara, Afrika'dan Avrupa'ya mütemadiyen gelişen gerilimler 2022 yılını gölgelemiştir. İnsanlık huzura susamıştır. İnsanlık daha merhametli bir hayata uzak kalmıştır. Göçmenlerin trajedileri, ülkeler ve milletler arasında katılaşan cepheleşmeler, dünyayı abluka altına almıştır. Buna karşılık Türkiye her anlamda ortaya çıkmış, sesini çıkarmıştır. Ülkemiz bilhassa diplomaside altın bir yıl yaşamıştır.  EYT sorunu gündemden tamamen çıkmış olacaktır. Meclis'te gereğini yapacağız. Asgari ücretin 2022 yılı Ocak ayına göre neredeyse 100'de 100 zam ile 8500 liraya çıkarılması, sosyal konut desteği, 2023'ün çok daha güzel olacağının habercisi niteliğindedir.  "SUSKUNLUĞUMUZDAN CESARET ALMAYIN" İnanıyorum ki şeytanın bacağı kırılacak ve Türkiye prangalarından kurtulacaktır. Olanla yetinmeyen, olabilecek ne varsa hayata geçirmenin peşine düşen bir Türkiye gerçeği her geçen gün belini doğrultmaktadır. Onun bunun ağzına bakmayan ülkemizle ne kadar gurur duysak azdır. Cumhuriyetin yeni yüzyılına Türkiye'nin şeref madalyasını asacağız. Önümüzü kesmek isteyenler olacaktır.  Kepazeleri asla affetmeyeceğiz. Siyah örtüye bürünüp yüreksizce konuşanlara, balığı tutmadan tavayı ateşe koyanlara herkes bilsin ki eyvallahımız olmaz. Bunlarla da hiç işimiz olmaz. MHP anlayana az anlamayana da çok gelir. Ahlaksızlara diyorum ki defalarca açılıp hiç tat vermiyorsunuz. SEÇİM TARİHİ ÖNE ÇEKİLECEK Mİ? Türkiye Cumhuriyeti'nin 100. yılında hem 13. cumhurbaşkanını hem de TBMM'yi belirleyeceğiz. Seçimler ister zamanında yapılsın ister erkene çekilsin biz hazırız. 6'lı masayı partiyi oluşturan partilerin Nisanda yapılacak seçime tamam deyip sonrasına uzak durmaları dengesiz bir siyaset örneğidir. Meclis çatısı altında sorgulanan amaçlarıyla bir uzlaşmaya yanaşmaları son derece güçtür.  6'LI MASAYA SERT TEPKİ Uzaktan mı adamlar, adamlıktan mı uzaklar belli değil. Kendi aralarında uzlaşmaktan acizler. Hal böyle olunca soru işaretli anlayışlarıyla bir uzlaşma vasatına yanaşmaları son derece güçtür. Kılıçdaroğlu, "Cumhurbaşkanı adayını niye merak ediyorsunuz" diyerek kaçak dövüştüğünü bir kez daha ortaya koymuştur. Bu nasıl bir ifade sakatlığıdır.  Cumhurbaşkanı adayının kim olacağı tartışması 6'lı masada deprem oluşturmaktadır. Bir isim üzerinde fikir birliği sağlayamayan partilerin Türkiye'nin geleceğini şekillendirmeleri şüphesiz aklın ve mantığın alamayacağı bir garabettir. Kılıçdaroğlu'nun ergenler gibi "Loading" mesajı pişkinliğinin alametidir. Türk milleti notunu peşinen verdiği bir siyasetin gafilliğine kanmayacaktır.  Türkiye'deki Cumhurbaşkanı Hükümet Sistemi ile dünyaya örnek teşkil etmiştir. Fakat Zillet İttifakı solmuş sararmış sayfayı açma peşindedir.  Zillet İttifakı Türkiye'nin karşısındaki mihrak, Türkiye'nin ayağına vurulmak istenen küf zincirdir. Türkiye'de Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'yle siyasi istikrar kurumsallaşmıştır. Koalisyonlar devri kapanmıştır. Zillet ittifakı bu solmuş sayfayı açmak istemektedir. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin birinci dönemi gıpta edilecek kadar başarılıdır. Bunu göremiyorlar, görseler bile itiraf edemiyorlar. Cumhur İttifakı 85 milyon Türk vatandaşının gurur duyacağı küresel güç Türkiye'nin güvencesidir. Kılıçdaroğlu'nun rahatsızlığı bu yüzdendir. Aynı şeyleri yaparak farklı şeyler beklemek nafile bir beklentidir. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi yönetim hayatımızda kalıcı bir soluk, güçlü bir irade kazandırmış köklü bir reform olarak milletimize mal olmuştur. 6+1 formatı masanın kuru gürültüsü tamamıyla Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne muhalefet olarak kurulmuştur.

1 2