19 Nisan Cuma 2024
2 yıl önce

ABD'li senatörden hadsiz açıklama: Türk askerinin Kıbrıs'tan ayrılmasını istiyoruz

ABD Senatosu Dış İlişkiler Komitesi Başkanı Robert Menendez Kıbrıs Rum Kesimi'ni bir ziyaret gerçekleştirdi. Türk düşmanı başpiskopos Makarios'un adını taşıyan 'III. Makarios Büyük Haç Nişanı' ödülü verilen Demokrat Partili senatör, Türkiye'yi hedef alan açıklamalarda bulundu. "TÜRK ASKERİNİN AYRILMASINI İSTİYORUM" Senatör olduğu sürece Rum kesimine desteğini sürdüreceğini ifade eden Menendez, "Amacım son Türk askerinin Kıbrıs adasından ayrıldığını görmek" dedi. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu, Menendez'in sözlerine yazılı bir açıklama ile cevap verdi. "KKTC İÇİN YOK HÜKMÜNDEDİR" Ertuğruloğlu, şu ifadeleri kullandı: Türk askerinin Ada’dan ayrıldığını görme hedefine ilişkin açıklamasını şiddetle kınıyoruz. Türk düşmanlığı ile nam salmış senatör Menendez'in, ABD'de mukim Rum-Yunan derneklerinin desteğiyle kazandığı seçimin borcunu ödeme gailesi ile sarf ettiği sözler KKTC için yok hükmündedir.

2 yıl önce

10 büyükelçiye çok sert tepki: Hadsiz açıklama kabul edilemez

ABD, Almanya, Danimarka, Finlandiya, Fransa, Hollanda, İsveç, Kanada, Norveç ve Yeni Zelanda’nın Ankara büyükelçileri, Kavala’nın yargılandığı davayla ilgili sosyal medya üzerinden yaptıkları açıklamalarından dolayı Dışişleri Bakanlığı’na çağrıldı. 10 ülkenin diplomatik misyon şefi bu çerçevede dün 10.00 sıralarında Dışişleri Bakanlığı’na geldi. Dışişleri Bakan Yardımcısı ve Avrupa Birliği (AB) Başkanı Faruk Kaymakcı, büyükelçilere Türkiye’nin resmi tepkisini iletti. ‘Teamüllere aykırı’ Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada şöyle denildi: “Ülkemizde devam eden bir davayla ilgili olarak, diplomatik teamüllere aykırı şekilde dün (önceki) akşam ortak bir açıklama yayımlayan Ankara’daki bir grup büyükelçi bu (dün) sabah Dışişleri Bakanlığı’na çağrılmıştır. Bu ülkelerin büyükelçileri/maslahatgüzarlarına, sosyal medya üzerinden yapılan ve bağımsız yargı tarafından yürütülen hukuki bir süreçle ilgili bu hadsiz açıklamanın kabul edilemez olduğu, hukuki süreçlerin siyasallaştırılmasına ve Türk yargısına baskı yapmaya yeltenen bu açıklamanın reddedildiği, söz konusu açıklamanın büyükelçilerin savunduğunu iddia ettikleri hukukun üstünlüğü, demokrasi ve yargı bağımsızlığına da aykırı olduğu iletilmiştir. Adı geçenlere, anayasamızda da kayıtlı olduğu üzere, Türkiye’nin insan haklarına saygılı, demokratik bir hukuk devleti olduğu vurgulanmış ve Türk yargısının bu tür sorumsuz açıklamalardan etkilenmeyeceği hatırlatılmıştır. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin, bazı ülkelere yönelik verdiği ve yıllardır uygulanmayan kararlarını görmezden gelenlerin, sadece Türkiye ile ilgili davalara odaklanmalarının ve özellikle Kavala davasını sürekli ve ısrarla gündemde tutmaya çalışmalarının samimiyetsiz ve çifte standartlı bir yaklaşım olduğuna dikkat çekilmiş, büyükelçiler/maslahatgüzarlar, Viyana Sözleşmesi kapsamında görevlerinin sorumlulukları içerisinde kalma konusunda uyarılmışlardır.” Tepkiler sürüyor Dışişleri Bakanlığı tarafından bizzat uyarılan büyükelçilere siyasilerin tepkileri dün de sürdü: Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay: Görevli bulundukları ülkenin bağımsızlığına sadakat göstermek zorunda olan ve ‘yargı bağımsızlığından’ söz eden bazı ülkelerin büyükelçileri, hadlerini aşarak ‘siyasetin yargıya müdahalesini’ talep etmişlerdir. Türkiye’de yargı bağımsızdır ve Türkiye tam bağımsız bir ülkedir. Yargıya müdahaleyi arzu edenler, bu arzularını kendi ülkelerinde gerçekleştirmeye devam edebilirler. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu: Bu aralar çok moda oldu, canı sıkılan bildiri yayımlıyor. 10 tane büyükelçilik bir araya gelmiş, içinde Amerika’sı da var Almanya’sı da var. 10’unuz değil, 100’ünüz gelse Türkiye’ye zerre toz konduramazsınız... Osman Kavala için seferber olmuş Batı’ya diyeceğim şudur; Türk yargısı ‘bitti’ demeden, bitmez, bunu da herkes böyle bilsin... Burası bir çadır devleti değil, 2 bin yıllık Türkiye Cumhuriyeti Devleti’dir. Herkes aklını başına alsın, haddini bilsin.

1 yıl önce

Türkiye Cumhuriyeti Devletini alanen aşağılayan Canan Kaftancıoğlu’na destek verdiği için rütbeleri sökülen Sabri Uzun’dan hadsiz açıklama: “teneke rütbe”

Eski İstihbarat Daire Başkanı Sabri Uzun, 'kamu görevlisine hakaret', 'Türkiye Cumhuriyeti Devletini alenen aşağılamak' ve 'Cumhurbaşkanına hakaret' suçlarından dönemin CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu'na verilen hapis cezasını onamasının ardından sosyal medya hesabından bir paylaşım yapmıştı. Karara tepki gösteren Sabri Uzun’un, Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından rütbeleri sökülmesine karar verilmişti. Sabri Uzun, rütbelerinin sökülmesinin ardından Halk TV’nin YouTube kanalında yayınlanan, Cumhuriyet Gazetesi yazarları Barış Terkoğlu ve Barış Pehlivan'ın sunduğu B Yüzü’ne Kaftancıoğlu’nun yolunda olduğunu gösteren açıklamada bulundu. Uzun’un açıklamaları Kaftancıoğlu’nun hadsiz tweetlerini hatırlattı. Uzun, 40 yıl ekmeğini yediği devletin kendisine verdiği rütbeleri aşağılayarak, “gücümüzü, tenekeden, rütbeden değil, halkımızdan alıyoruz.” dedi. Uzun’un bu açıklaması “CHP’de siyaset yapmak için onurunu ayaklar altına aldı” şeklinde yorumlandı. SİYASİ YASAK GETİRİLDİ Cumhurbaşkanına hakaretten 1 yıl 9 ay, Kamu görevlisine hakaretten 1 yıl 6 ay 20 gün, Türkiye Cumhuriyeti devletini alanen aşağılama 1 yıl 8 ay hapis cezası Yargıtay tarafından onanan Canan Kaftancıoğlu'na ise siyasi yasak getirilmişti.