25 Nisan Perşembe 2024
2 yıl önce

Hande Fırat ve eşinden 'Suriye' açıklaması

Fırat’ın açıklaması şöyle; “Bir meslektaşımın “Bir kadın Ankara temsilcisinin eşi, Suriye'nin yağmalanmasındaki şirketin sahibi adam ya...” iddiası ile sosyal medyada hakaret, yeni iddialar, değişik suçlamalarla karşı karşıya kaldım. Bir de haklı olarak açıklama isteyen bir kesim var. Söz konusu meslektaşımın bu iddiayı dile getirmesinden sonra adım Emre Uslu tarafından dolaşıma sokuldu. “Hande Fırat 15 Temmuz ödülünü Suriye’de almış” ifadesiyle. Üzülerek takip ettiğim bu gelişmeler ışığında; *1997 yılından beri gazetecilik yapmaktayım. Başka herhangi bir işim olmadı. *İş insanı bir babanın kızıyım. Fransız kolejinde okudum. Maddi sıkıntı çekmedim. *Beni bilen bilir. Akçeli işlerle, tuhaf ilişkilerle beni yan yana getirme çabaları sonuç vermez. *Eşim bir iş insanıdır. Ailesinden beri gelen kapsamlı iş birikimiyle benimle evlenmeden önce de iş insanıydı, şimdi de iş insanı. *Benimle evlenene kadar yaklaşık 35 yıl yürüttüğü işlerinde nasıl bana ihtiyaç duymadıysa, evlendikten sonra da ihtiyaç duymadı. *Bu meslekte nasıl davranılması gerektiğini bilecek kadar uzun zaman geçirdiğimi düşünmekteyim. *Her seferinde bir iddia ya da suçlamayı getirip 15 Temmuz’a bağlayan çevrelere gelince… Kızgınlığınızı anlıyorum. Ama oradan da bir şey çıkmaz. * 15 Temmuz bir terör örgütünün darbe girişimiydi. Ben de bir gazeteci olarak mesleğimin gereği gibi hareket ettim. Bugün olsa yine aynı şekilde hareket ederim. *Buradan prim yapmaya kalkanlara da, bunu bir senaryo gibi yansıtmaya çalışan yarası olanlara da sadece şunu söylüyorum; “Gerçekleri değiştiremezsiniz. Benim hiçbir şeyden korkum yok.” HANDE FIRAT” Özvardar: Eşimin sosyal medyada hedef gösterilmesi nedeniyle iddialara cevap verme gereği duydum Özvardar ise şu ifadeleri kullandı: Serdar Akinan isimli şahıs katıldığı TV programında Suriye’nin Türkiye tarafından yağmalandığını, fabrikaların sökülüp getirildiğini, insanlığa karşı suç işlendiğini, yağmalamadaki şirket sahibinin ise Ankara temsilcisi bir kadın gazetecinin eşi olduğunu iddia etmiştir. Değerli kamuoyu, Eşim Hande Fırat’ın Hürriyet Ankara Temsilcisi olması ve sosyal medyada hedef gösterilmesi nedeni ile bu mesnetsiz iddialara cevap verme gereği duydum. Gönül rahatlığı ile söylemek isterim ki; bu güne kadar Suriye’den ya da başka bir ülkeden bir fabrika ya da başka bir bina tesis vb söküp Türkiye’ye ya da herhangi bir ülkeye taşımadım. Bu deli saçması iddia kendini dezenformasyonun şehvetine kaptırmış bir gazetecinin hezeyanından ibarettir. Serdar Akinan’ın hayal ürünü iddialarına bölgedeki Türkiye düşmanı çevrelerin kaynaklık ettiği kesindir. Bu saçma iddiaları dile getirirken hangi iş adamından bahsettiğini mertçe söylemek yerine “eş” üzerinden tanımlama yapmış olması da hem ahlaksızlık hem de operasyon gazeteciliğidir. Türkiye düşmanlarının Hande Fırat’a olan kin ve nefreti kamuoyunun malumudur. 10 Yıldır dünya Suriye’deki katliamlara seyirci kalırken, bölgedeki hastaneler okullar bile bombalanmışken, Suriyeli mazlumlara elini uzatan ve orada güvenli yaşam alanları oluşturan tek ülke olan Türkiye’yi yağmacılıkla suçlayan ve absürt iddiasını renklendirmek için iftira atmaktan çekinmeyen bu şahısla yargı önünde hesaplaşacak olmakla birlikte müfteriyi öncelikle siz değerli kamuoyunun vicdanına havale ediyorum. Saygılarımla

1 yıl önce

Hande Fırat: Yalanlarla ilgili hukuki süreçleri başlattım

Fırat, kendisinin alakası olmadığı halde olayın bir linç kampanyasına dönüştürüldüğünü belirterek "Yalanlarla ilgili hukuki süreç başlattığını" söyledi. Fırat’ın yazısı şöyle; Bu bir savunma yazısı değildir. Ukrayna Savaşı ile ilgili ticari alacak verecek meselesinde yargıya yansımış bir konu ile ilgili açıklama yapmak haddim değil. Türk yargısının vereceği karara saygım da sonsuzdur. Gerekli açıklamayı eşim yaptı. Ancak bu işin ‘bir kesim’ tarafından, hiçbir alakam olmadığını bildikleri halde bir linç kampanyasına dönüştürülmesine itirazım var. Haber haberdir, yazılır. Ancak, Sezgin Baran Korkmaz ile ilişkileri var yalanını yazıp Ankaralı bir işinsanının fotoğrafını koymaya ya da olmayan bir saat üzerinden hikâye yazmaya, tüm olayı benimle ilişkilendirmeye çalıştırmalarını da kabul etmem mümkün değil. Tüm bu yalanlarla ilgili hukuki süreçleri başlattım.

1 yıl önce

Hande Fırat: Bu yaz paranızı Yunan adalarında harcamayın

Neredeyse işgal edilmişcesine ülkesinde birçok ABD üssü açılmasına izin veren Yunanistan, Türkiye karşıtı eylem ve söylemlerine bir yenisini daha ekledi. 16 harita hazırlayarak uluslararası propaganda başlatan Yunanistan, haritaları yurt dışındaki büyükelçiliklere gönderdi. Uluslararası hukuka aykırı olmasına rağmen elinde tuttuğu adaları silahlandıran, son olarak Ege ve Doğu Akdeniz ile ilgili harita hazırlayan Yunanistan, “Türkiye bunları istiyor.” dedi. Hande Fırat'tan tatilcilere: Bu sene Yunan adalarına gitmeyin CNN Türk'te Hande Fırat'ın sunduğu Gece Görüşü'nde, Türkiye ile Yunanistan arasında Ege ve Akdeniz'de artan gerilim de tartışıldı. Programda Yunan adalarına tatile giden tatilcilere de seslenen Hande Fırat, şunları söyledi: "Sevgili Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları, bu adalara gidiyorsunuz. Bakın bu adaları silahlandırdılar. Türkiye ile de uğraşıyorlar. En azından bu sene paranızı Türkiye’de harcayın, bunlara harcamayın. Şu Türkler adalara gitmesin bakayım. Çok ciddi para bırakıyorlar. Yunanlılar ‘Türkler gelsin’ diye ağlıyorlar.”

1 yıl önce

FETÖ’cülerin saldırdığı Hande Fırat 15 Temmuz gecesi yaşananları tek tek yazdı: Cumhurbaşkanı Erdoğan yayına böyle bağlandı

15 Temmuz gecesi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı facetime üzerinden canlı yayına bağlayarak çok önemli bir görev üstlenen Hande Fırat FETÖ'cülerin hedefi oldu. Hain darbe girişiminin yaşandığı gece CNN Türk'te canlı yayında Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüşen Fırat'a FETÖ'cülerin iftiraları sonrası çok sayıda destek mesajı gelmişti. Söz konusu iddialar yıllar önce çıkmış ancak yalan olduğu ortaya çıkmıştı Hande Fırat, Hürriyet gazetesinde yazdığı yazıda 15 Temmuz gecesi yaşananları maddeler halinde yazdı. Fırat, Aydın Doğan'ın ya da yöneticilerin Erdoğan'ın yayına çıkacağının haberinin olmadığını belirterek, "Asıl o gece İstanbul rejide oturan Sema Bingöl anlatsın. Benim bağırmam, el sallamam, dönün bana demem üzerine; beni yıllardır tanıdığı için kendisi inisiyatif kullanıp yayına beni aldı" ifadelerini kullandı: Hande Fırat'ın "FETÖ'nün altı yıl önceki yalanı, FETÖ'cüleri unutanlar ve yalanlara inananlar" başlıklı yazısından ilgili bölüm şöyle: 1- Nuh Yılmaz dönemin MİT Basın Danışmanı idi. Darbeden bir gün önce kendisiyle görüşmedim. Bu durum gayet basit bir şekilde telefon sinyallerinden (HTS kayıtları) anlaşılabilir. Haydi çıkarın kayıtları! 2- Gazeteci, her kurumun basın danışmanıyla görüşür. Özellikle darbe gecesi kaçmak ya da saklanmak yerine işe giden ben; doğal olarak tüm basın danışmanlarını, tüm siyasileri, tüm kurumların yetkililerini gece boyu aradım. 3- Evdeki kıyafetlerimle fırladım ofise... Jetler uçarken; takım elbise giyip makyaj yapmak da aklıma gelmedi. 4- Cumhurbaşkanı’nın Özel Kalem Müdürü Büyükelçi Hasan Doğan’ı da gece boyu sürekli aradım. Başkaları da arasalardı... Sosyal medyada, “Erdoğan öldü, kaçtı” saçmalıkları yayılınca ve kapıda yaptığı açıklamayı göremeyince de “Bana bağlanın” dedim. YAYIN, DÜĞÜN, FATURALAR VE KOMEDİ Darbe girişiminden çok sonra Altın Kelebek Ödülleri’nde “Hande, sen bir de yayını yaparsan sana düğün yaparım” diyen eski ve saygıdeğer patronum Aydın Doğan’a gelelim. FETÖ’cünün dediği gibi Aydın Doğan 70 yaşında. Yine FETÖ’cünün deyimiyle ağzından kaçırdığı “doğru” değildi. Sadece yaptığı konuşmaların tarihlerini karıştırmıştı. Aydın Doğan’ı orada bozmak da bana yakışmaz, kendisine saygısızlık olurdu. 5- 15 Temmuz yayınından kimsenin haberi yoktu. Ne Aydın Doğan ile ne de dönemin Genel Yayın Yönetmeni ile konuşacak vaktim ya da fırsatım oldu. Aydın Doğan, Mehmet Ali Yalçındağ, Ferhat Boratav, Erdoğan Aktaş konuşabilirler. Asıl o gece İstanbul rejide oturan Sema Bingöl anlatsın. Benim bağırmam, el sallamam, dönün bana demem üzerine; beni yıllardır tanıdığı için kendisi inisiyatif kullanıp yayına beni aldı. 6- O gece darbe bildirisinin kim tarafından yayına verildiği, biz “Vermeyin” deyince nerede, ne kavgalar çıktığını ise tarihin karanlıklarına bırakıyorum. Benim karanlıklarla işim olmaz. 7- Aydın Doğan dahil kimsenin Cumhurbaşkanı Erdoğan ile yaptığımız bağlantıdan haberi yoktu. Saniyeler içinde gelişen bir olaydı. Ben, Hasan Doğan, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Ankara’da açık ofiste benimle çalışan arkadaşlarım o birkaç saniyeyi beraber yaşadık. 8- O yayından ve darbe gecesinden bir ay sonra İstanbul’da Aydın Doğan ile sohbet ederken: “Hande, şimdi bir de gerçek anlamda yayına alırsan düğünün benden” dedi. 9- Tanışıp evlenmeye karar verdiğim eşim ise zaten böyle bir teklifi asla kabul etmezdi, etmedi de... Faturalar bilginize sunulmuştur. YALANLARA İNANMAK İşin üzücü tarafı; sormadan, okumadan, dinlemeden hâlâ bu örgütün yalanlarına inanmaktır. Bu ülke o örgüt yüzünden neler yaşadı, kimler hayatlarını boş yere kaybettiler, kimler boş yere hapislere atıldı, kimlere kumpas kuruldu unuttunuz mu? Hepsinden öte bu ülkeye, ülkemize kumpas kuruldu. Durduk yere, seçimlere giderken, yalanları ısıtıp ısıtıp yeniden gündeme getirmek bu ülkeyi sevmemektir. Üstelik darbesever ve darbe çığırtkanı sosyal medya mesajları olanların bunları gündeme getirmesi sadece zavallılıktır. Tüm saçma kutuplaşmaları bir kenara bırakarak, tüm fikir ayrılıklarına rağmen, bu ülkeyi sevenler o sevgi etrafında birleşmelidirler.