19 Nisan Cuma 2024
2 yıl önce

Rus lider Putin Batılı ülkeleri topa tuttu: Çocuklara cinsiyet değiştirmeyi aşılamak hastalıktır

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Uluslararası Valday Tartışma Kulübü'nün Soçi'deki toplantısında yaptığı açıklamalarla dünya gündemine oturdu. Daha önce de LGBT propagandalarına karşı yaptığı sert çıkışlarla bilinen Putin, bu kez de Batılı ülkeleri topa tuttu. Günümüzde özellikle sosyal medya ve eğlence platformlarında sık sık körüklenen cinsiyetsizlik akımlarına tepki gösteren Putin, bunun sorumlusunun Batılı ülkeler olduğunu söyledi. "İnsanlığa karşı işlenmiş bir suç" Batı toplumunda yaşayan gençlere ve çocuklara, cinsiyet değiştirmenin son derece normal olduğunun empoze edilmesinin korkunç olduğunu söyleyen Putin, bu düşünceyi çocuklara aşılayan zihniyetin hastalıklı olduğunu savundu. Soçi'de yaptığı açıklamalarda Rus lider, "Batı'nın çocuklara cinsiyet değiştirmenin normal olduğunu empoze etmesinin insanlığa karşı işlenmiş bir suç olduğunu düşünüyorum" ifadelerini kullandı. LGBT derneklerinin faaliyetlerini yasaklamıştı "Batı, küçük bir erkek çocuğuna, kıza dönüşmesinin son derece normal olduğunu söylüyor. Bu gerçekten iğrenç bir şey" yorumunda bulunan Putin'in bu sözleri, büyük yankı uyandırdı. Rus lider, daha önce de Rusya'daki LGBT derneklerinin faaliyetlerine tepki göstermiş ve bu derneklerin eşcinsel evliliğin propaganda yapmalarını yasaklamıştı.

1 yıl önce

Ümit Özdağ’ın dövdürdüğü Soner Çam’dan Zafer Partisi için ’hastalıklı ruh’ benzetmesi

Büyük skandalların döndüğü Zafer Partisi’nde hareketli günler yaşanıyor. Geçtiğimiz günlerde arkadaşıyla birlikte Özdağ’ın dövdürdüğü Soner Çam, Zafer Partisi için dikkat çeken ifadeler kullandı. ÇAM’DAN ÜMİT ÖZDAĞ’A: ’SİZ KAOSTAN NEMALANAN BİR ŞAHSİYETSİNİZ’ Çam, ‘’Bugünkü kurucular kurulu toplantısında saldırıya geçti. Ben de Türkiye Cumhuriyeti devletine karşına alamazsın. Siz Türkiye’de iç savaş çıkaracak, kaostan nemalanan bir şahsiyetsiz dedim. Sonra bu apar topar içeriden 10-15 kişiye bunu atın dedi. Beni tekme tokatla dışarıya çıkarttılar. Eskişehir Zafer Partisi’nin üyesi Çetin Davarcı’yı 15-20 kişi ağzını burnunu kırdı. Ümit Özdağ azmettirdi. 150- 170 kişi arasında bir kurucu var. Beni apar topar dışarıya çıkarttırdı ve bizi darp ettirdi.’’ dedi. Çam, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, ‘’Zafer Partisi kurucular kurulu üyeliğinden ve parti üyeliğinden istifa ettim’’ açıklamasında bulundu. https://twitter.com/rehbertvhaber/status/1574307788804616193?s=46&t=r67kazIxtwEo9BiX5AE56Q ‘’KAOSTAN BESLENEN ÜMİZ ÖZDAĞ’IN ZAFER PARTİSİ HASTALIKLI BİR RUHTUR’’ Çam daha sonra bir paylaşım daha yaparak ‘’Kaostan beslenen Ümit Özdağ’ın Zafer Partisi hastalıkları bir ruhtur’’ ifadelerini kullandı. ‘’Zafer Partisi’nden istifa edenlere bir bakın. Bir de kalanlara’’ diyerek paylaşımlarına devam eden Çam, ‘’Niteliksiz, çapsız, para peşinde ve mevki makam için 40 takla atan avaneler, kendinizi ve ailenizin rızıklarını harcamayın. Bunlar sis, ruh hastasından ne köy olur ne kasaba.’’ dedi.

1 yıl önce

Mahsa Amini'nin adli tıp raporu çıktı! Hastalıktan ölmüş…

İran Adli Tıp Kurumu, gözaltına alındıktan sonra hayatını kaybeden Mahsa Amini ile ilgili raporu yayınladı. Hastane belgelerine, beyin ve akciğer taramasına, otopsi sonuçlarına ve patoloji testlerine dayanılan raporda, Amini'nin başına ve uzuvlarına aldığı darbelerden değil, beyin hipoksisinin neden olduğu çoklu organ yetmezliğinden öldüğü ifade edildi. 8 yaşındayken beyin ameliyatı geçirdi Raporda, 22 yaşında hayatını kaybeden Amini'nin 8 yaşındayken beyin ameliyatı geçirdiği ve buna bağlı olarak beynin hipotalamus ve hipofiz bezinde adrenalin ve tiroid bozukluğu olduğu ifade edildi. Genç kadının bu nedenle hidrokortizon, levotiroksin ve desmopresin ilaçları kullandığı bildirildi. Aile kabul etmedi Amini'nin "altta yatan hastalıkları" nedeniyle gözaltındayken fenalaştığı kaydedilen raporda, "İlk kritik dakikalardaki etkisiz kalp solunum resüsitasyonundan dolayı ciddi hipoksiye maruz kaldı ve bunun sonucunda beyin hasarı oluştu." ifadeleri yer aldı. Mahsa Amini'nin ailesi ise kızlarının herhangi bir sağlık sorununun olmadığını söylemişti. Mahsa Amini'nin darbedildiği iddiası Mahsa Amini, 13 Eylül'de memleketi Sakkız kentinden ziyaret için geldiği başkent Tahran'da "ahlak polisi" olarak bilinen İrşad devriyeleri tarafından "başörtüsü kurallarına uymadığı" gerekçesiyle polis nezaretine alınarak, karakola götürülmüştü. Karakolda aniden fenalaşarak hastaneye kaldırılan Emini, 3 gün sonra 16 Eylül'de hayatını kaybetmişti. Aktivistler ‘polis döverek öldürdü’ dedi Tepkiler üzerine Tahran Polisi tarafından yapılan açıklamada, İrşad devriyesinin Emini'yi bir saatlik "brifing" için karakola götürdüğü ve genç kadının burada aniden bilincini kaybetmesi ve kalp rahatsızlığı yaşaması üzerine hastaneye sevk edildiği belirtilmişti. Sosyal medyadaki aktivistler ise polisin "aniden" bilincini kaybettiği yönündeki iddiasını reddederek, Amini'nin polis tarafından darbedildiğini ileri sürüyordu. İran devlet televizyonu görüntüleri yayınladı İddiaların ardından İran devlet televizyonu, genç kadının polis merkezine getirildiği ve karakolda bulunduğu anlardaki görüntüleri yayımlamıştı. Görüntülerde, diğer kadınlarla birlikte karakola getirilen Amini'nin, görevli bir kadınla konuştuktan sonra aniden fenalaşarak yere yığıldığı görülüyor.

1 yıl önce

Kahramanmaraş depremi! İçişleri Bakanı Soylu: Şehirler yeniden kurulacak, salgın hastalık yok…

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Kahramanmaraş İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü’nde son duruma ilişkin bilgileri aktardı. İşte Bakan Soylu'nun açıklamalarından satır başları: Depremin büyüklüğüyle ilgili karşı karşıya kaldığımız yıkımın büyüklüğüyle ilgili bir değerlendirmeyi şu şekilde yapabiliriz. Toplam Maraş'ta, 572 bin bina, 580 bin bağımsız bölüm var. 232 bini şu ana kadar yani yüzde 40'ında bir hasar tespiti yapıldı. Birileri bu kadar çabuk bir zamanda hasar tespiti yapılabilir mi diye soruyorlar. Şu anda sadece hasar tespiti yapan birim sayısı 7 bin kişi. Bu ondan önceki depremlerde de ölçeklerine göre yapılan değerlendirmeler çerçevesinde hemen hemen aynı zaman dilimi içerisinde gerçekleştirildi. Çevre Şehircilik Bakanlığımız bu konuda çok uzun zamandan beri birçok kez bu değerlendirmelerini ortaya koydu. TESPİTLER NETLEŞMİŞ DEĞİL Elbette ki ilk hasar tespiti karşı karşıya kaldığımız fotoğrafı ortaya koyacak. Daha sonra yapılacak değerlendirmelerde itirazlar var, daha farklı süreçler var, hasar tespitleri kendi açısından netleşmiş olacak. Ama bu işi yıllardan beri yapan, yıllardır bu gerek sel olsun gerek afet olsun gerek yangın olsun, bu hasarlarla ilgili nasıl tespit yapabileceğini bilen bir yapı Çevre Şehircilik Bakanlığının ekipleri. HATAY'DA RAKAM YÜZDE 50'NİN ÜZERİNDE 232 bin yapılan tespitten şu ana kadar 42 bin 692'si konut, 11 bin 861'i ya yıkılmış ya ağır hasar ya acil yıkılacak. Bu şu demektir, yüzde 23'ü yani 54 bin 553'ü, yani bu şehrin şu ana kadar yapılan tespitlerinin dörtte biri ilk etapta ya yıkılmış ya ağır hasar ya da acil yıkılacak kapsamı içerisinde. Dün öğleden sonra Hatay'daydık, bugün öğleden sonra da tekrar Hatay'da olacağız. Orada bu rakam yüzde 50'nin üzerinde. Her iki konuttan, bağımsız bölümden bir tanesi ya yıkılmış ya ağır hasar ya da acil yıkılacak kapsamında. Onun için burada bu hasar tespitleri aynı minvalde hızlı bir şekilde devam edecek. Çünkü hasar tespitleriyle ilgili yapacağımız işlemler daha sonra da devam edecek. Gerek oluşturulan konteyner şehirler gerek hak sahipliği işlemleri gerek sayın Cumhurbaşkanımızın da ifade ettiği ve açıkladığı hem taşınma hem kira gibi devletimizin özellikle depremzedelerin önümüzdeki süreçte, bir yıllık süreç içerisinde evleri yapılana kadar başını sokacakları geçici barınma merkezlerinin oluşturulması dahil olmak üzere birçok süreç bu hasar tespitleri üzerinden elbette ki yürüyecektir. BİTENE KADAR ENKAZ KALDIRILMIYOR Bu depremin anından itibaren tüm süreçler yargının denetiminde devam etmektedir. Enkazların kaldırılması, defin işlemleri dahil olmak üzere yargı devrededir. İncelemeler binalarda tek tek devam ediyor. Bunlar yapılmadan enkaz kaldırılmıyor. KOLLUK SAYISI 3 KATINA ÇIKARILDI Yıkılacak binaların etrafında kolluk kuvvetlerimiz etrafında beklemektedir. Şehirlerimizde normalde 1 kolluk kuvveti varsa şu an 3 kolluk kuvveti var. ŞEHİRLER YENİDEN KURULACAK Bu şehirler bir daha kurulmayacak diyorlar... Bu şehirler sağlam zemin üzerinde devam edecektir. Tespitler arkadaşlarımız tarafından yapılmıştır. Buradaki hayatiyet devam edecektir. SALGIN HASTALIK YOK Şu anda bir salgın hastalık söz konusu değil. Ekipler şu anda taramalarına devam etmektedir. DAYANIŞMA SÜRECİNİ 1 YIL DEVAM ETTİRMEK ZORUNDAYIZ 1 yıllık süreç içerisinde dayanışma sürecini bu devam ettirmek zorundayız. Özellikle aşevlerini sürdürülebilirliğini devam ettirmeliyiz. Hijyeni sürdürülebilir kılmamız lazım. KURTARMA ÇALIŞMALARI 24 SAAT SÜRÜYOR Enkazlarda arama kurtarma çalışmaları devam ediyor. Bazı binalarda 24 saat olmak üzere devam ettiriliyor. 10'AR BİN LİRA HESAPLARA YATIRILIYOR Çevre ve Şehircilik bakanlığımız çalışmalarını yaptı. İlk 335 bin 956 aileye 10'ar bin lira hesaplarına yatırıldı. Bu daha tespitlerin 3'te biridir. Paralar hesaplara yatırılmaya devam edecek. İHBARLARIN YÜZDE 99'U BOŞ Güvenlikle ilgili, asayişle ilgili bir dedikodu aldı başını gitti. Kıymetli vatandaşlarımız, biz Kahramanmaraş'tayız yağma görmedik, Adıyaman'da, Osmaniye'de bir yağma yok. Birkaç münferit olayın dışında başka bir şey söz konusu değil. Devletin ortaya koyduğu iradeyi sarsabilir miyim düşüncesinde olanlar bu dedikoduları endişeye sevk etmek için ortaya koyuyorlar. Bize yapılan ihbarların yüzde 99'u boş çıktı.

1 yıl önce

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca: Deprem bölgesinde bulaşıcı hastalık riskleri kontrol altında

Hatay Eğitim Araştırma Hastanesi çevresine kurulan sahra hastanesini ziyaret eden Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, önemli açıklamalarda bulundu. Deprem bölgelerinde salgın hastalığın ciddi sorunlar oluşturabileceğini söyleyen Koca, gerekli tedbirlerini alındığını belirtti. "Riskler kontrol altında" Bakan Fahrettin Koca, şunları söyledi: Suyun sağlıklı olması halk sağlığının başta gelen şartlardandır. Bakanlığımızca şebeke suyunun gittiği yerlerle birlikte bin 181 noktada klor ölçümü yapılmıştır. Afet bölgesinde olası bulaşıcı hastalıklarla ilgili riskler, erken uyarı sisteminin kurulmasıyla şu an kontrol altındadır. Sarılık, grip gibi hastalıklar günlük olarak takip edilmekte. 1483 kişide döküntülü hastalıklara, 61 bin 880 kişide grip benzeri hastalıklara rastlanmış ve tedavilerine başlanmıştır. Bu tehdit edici değildir, tedavilerine başlanmıştır. Tetanos hastalığına karşı gerekli aşı yapılmaktadır. Yüreklerdeki yıkımı bilmek mümkün değil, bu şehirlerin insanı bir travma yaşıyor. Bu şehirlerde insan ruhu hasar gördü. Bu acı günlerde yaşanan sevinçlerden de bahsetmek isterim. Afet bölgesinde 6 bin 447 bebek dünyaya geldi. Onlara hayırlı, uzun ömürler diliyorum. Gerekli sağlık hizmeti aksatılmaksızın verilmektedir.

1 yıl önce

Bakan Koca: Deprem bölgesinde bugüne kadar herhangi bir bulaşıcı hastalık salgını saptanmamıştır

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca Hatay’da bulunan Sahra Hastanesi’nde açıklamalarda bulundu. Afetin ilk gününden itibaren Hatay’da hizmetleri aksamaması için gayret ettiklerini vurgulayan Bakan Koca, “Yaşadığımız bu büyük afetin gerçekleşmesi dakikalar sürse de sebep olduğu yıkımın tamiri, geride bıraktığı yaraların iyileşmesi zaman alacak. Tüm gayretimiz yaralarımızı en kısa sürede sarmak ve afeti yaşayan kardeşlerimizin maddi manevi tüm ihtiyaçlarını karşılamaktır. Bakanlığımızın üzerinde önemli bir sorumluluk bulunmaktadır. Bu sorumluluğun bilinciyle en titiz çalışmaları yürüttüğümüzün bilinmesini isterim. Afetin ilk anında üzerimize düşen en kritik görev sağlık tesislerimizi faal hale getirmek ve yaralılarımıza en kısa sürede ulaşıp sağlık hizmetini ulaştırmak oldu. Hamdolsun sağlık sistemimiz her yaralıya ulaşacak acil durum reaksiyonunu gösterebildi. On binlerce sağlık personelimiz görevini layıkıyla yerine getirerek milletimizin yarasını sarmaya gayret etti” şeklinde konuştu. 'Suların analizlerini düzenli olarak yapıyor ve bakiye klor miktarını ölçüyoruz' Depremin ardından halk sağlığı krizi yaşanmaması için çalışmalar yürüttüklerini anlatan Koca, köylere doktor, ilaç ve yardım malzemelerinin götürüldüğünü vurguladı. Afetlerden sonra en büyük riskin salgın hastalık tehlikesi olduğunun altını çizen Koca, “Bu kapsamda toplu alanların dezenfekte edilmesi kemirgen ve haşerelere karşı ilaçlanması çalışmalarını aralıksız sürdürüyoruz. Salgınlara sebep olabilecek en kritik konu içme suyu güvenliğidir. Suların analizlerini düzenli olarak yapıyor ve bakiye klor miktarını ölçüyoruz. Eksik olan yerlerde süper klorlama yapıyoruz. Depremin ilk günlerinde bulaşıcı hastalıklar açısından tanı koyabilecek mobil laboratuvarlarımız ile su hijyeni açısından inceleme yapmak üzere mobil su laboratuvarımızı bölgede çalıştırmaya başladık. Deprem bölgesindeki şehirlerde şebeke suyu klorlanmakta ve bakiye klor ölçümleri ve mikrobiyolojik incelemeler yapılmaktadır. 6-17 Şubat tarihleri arasında deprem bölgesinde 8 bin 379 noktada bakiye klor ölçümü yapılmış olup yüzde 81,54 oranında bakiye klor oranı uygun olarak görülmektedir” diye konuştu. 'İçme ve diş fırçalama için ambalajlı sular tercih edilmeli' Hatay’da Antakya ve Defne ilçeleri dışında deprem illerinde şebeke suyu verildiğini söyleyen Fahrettin Koca, “Hatay’da Antakya ve Defne ilçelerinde kontrollü olarak şebeke suyu sağlanmakta sağlanamayan yerler için tanker ile su verilip, tankerlerde klorlama yapılmaktadır. Hatay dışındaki bütün illerde süper klorlama yapılmış olup klorlamaya devam edilmektedir. Diyarbakır, Gaziantep, Adana, Urfa, Kilis ve Osmaniye’de belediyeler de sistemsel klorlama yapmakta olup sahada ekipler uygun görmedikleri yerlerde klor tablet ile de klorlama yapmaktadır. Bununla birlikte şebeke hasarları ve kaynakta meydana gelen olumsuzluklardan dolayı su kalitesinde uygunsuzluklar yaşanabilmektedir. Valilik ya da Kaymakamlıkların ‘musluk suyu içilebilir’ duyurusuna kadar içme ve diş fırçalama için ambalajlı sular tercih edilmeli, şebeke suyu temizlik vs. için kullanılmalıdır. Malatya ilimizde şebeke suyu mevcut olmasına rağmen, kaynakta sıkıntı olduğundan, süper klorlama etkin olmamaktadır. Sudaki bulanıklığın azaldığı görülmektedir. Halk sağlığı laboratuvarlarımızda 06-17 Şubat tarihleri arasındaki analizi tamamlanan 2 bin 632 su örneğinden yüzde 77’ si mikrobiyolojik olarak uygun olarak raporlanmıştır” açıklamalarında bulundu. Bölgede bulaşıcı hastalık veri ve analizlerinin düzenli olarak takip edildiğini belirten Bakan Koca, “Bu kapsamda bugüne kadar herhangi bir bulaşıcı hastalık salgını saptanmamıştır” dedi. Bakan Koca konuşmasını şöyle sürdürdü: “Devleti var eden bu aziz millettir. Devletin kalbi, milletin yarası neredeyse orada atmaktadır. Millet de Devlet de buradadır. Birlikte uyandığımız afet sabahının yaralarını hep birlikte saracağız. Hiçbir vatandaşımız yalnız değildir. Her bir depremzedemiz iyileşene kadar, normal hayata dönene kadar tüm imkanlarımızla burada olacağız.”

8 ay önce

İBB bu rezalete kör! Dereler hastalık saçıyor

CHP'li İmamoğlu yönetimindeki İBB, Haliç'i besleyen Alibeyköy ve Kağıthane derelerinin temizlik ve ıslak çalışmasını yapmıyor. Derelerin Haliç'e kirlilik taşımalarına göz yumulmasıyla, yosun, balçık ve pis kokular, 30 yılın ardından İstanbullunun hayatına tekrar girmeye başladı.

7 ay önce

Ankara Büyükşehir Belediyesi vatandaşı bezdirdi! İlçede hastalık paniği

Ankara Büyükşehir Belediyesi'nin vatandaşa eziyeti isyan ettirdi. Bala'da 48 mahallede su sadece 2-3 saat veriliyor. Mahallelerde ‘uyuz' korkusu başladı.

1 2