20 Nisan Cumartesi 2024
2 yıl önce

Kılıçdaroğlu'ndan HDP savunması: Kabul etmiyoruz

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, HDP’nin kapatılması istemiyle yeniden dava açtı. Anayasa Mahkemesi’ne gönderilen 850 sayfalık iddianamede, yaklaşık 500 partili hakkında siyasi yasak istenirken, partinin banka hesabına tedbir koyulması da talep edildi. "KAPATMA DAVASINI DOĞRU BULMUYORUZ" Partisinin grup toplantısında konuşan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, HDP'nin kapatılmasına yönelik açılan yeni davaya ilişkin değerlendirmede bulundu. Kabul etmediklerini ve doğru bulmadıklarını ifade eden Kılıçdaroğlu, "Parti kapatılınca hiçbir sonuç elde edilemedi bugüne kadar. Düşünceler özgürce ifade edilmeli. Partilerin kapatılmasına yönelik hiçbir eylemi doğru bulmuyoruz, kabul etmiyoruz. Şiddet, baskı uyguluyorsa kapatın, eyvallah. Partinin yöneticileri ellerine silah alıp ortalıkta geziyorsa zaten savcı harekete geçer" dedi. "DAVAYLA GÜNDEM DEĞİŞTİRİLMEK İSTENİYOR" Kılıçdaroğlu ayrıca, birçok konu için kullandığı "gündem değiştirmek istiyorlar" söylemini tekrarlayarak HDP'ye kapatma davasının da gündemin değiştirilmesine yönelik olduğunu savundu.

2 yıl önce

HDP İYİ Parti’ye aba altından sopa gösterdi

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, geçtiğimiz hafta katıldığı canlı yayında, 2023 yılında gerçekleştirilecek Cumhurbaşkanlığı seçimlerine ilişkin değerlendirmelerde bulunmuş, seçime ortak bir adayla gidilmesinin faydalı olacağını ifade etmişti. Akşener, 2019 yerel seçimlerinde ittifak yaptıkları HDP'nin, o dönemde stratejik bir çalışma yaptığını ifade ederek, "HDP, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde kendi ayrı aday çıkarmalıdır" demişti. Söz konusu açıklamalara ve ittifak çalışmalarına Artı TV'deki canlı yayında değinen HDP Eş Başkanı Mithat Sancar, Akşener'e aba altından sopa gösterdi. "KİMSE HDP'Yİ YOK SAYMA GİBİ BİR GAFLETE KAPILMASIN" Sancar, "Şimdiden uyarıyoruz. Kimse HDP'yi siyasi olarak yok sayma gibi bir gaflete kapılmasın. HDP'yi yok sayan kriminalize etmeye yönelik, dolaylı da olsa bu iktidarla ortak anlayışa sahiptir." dedi. İttifak ortakları ile yeni bir yaşam kurmak istediklerini vurgulayan Sancar, "Biz bu düzenin devam etmemesini istiyoruz. Bu iktidarın anlayışıyla, yakın bir zeminde oluşacak muhalefet ittifakının bu ülkeye hayrı dokunmaz. Seçenekler çoktur, halkın gücü yüksektir, HDP'nin diğer güçlerle oluşturacağı ortak akla da herkesin güvenmesini öneririm." şeklinde konuştu. "VEBALİN ALTINDA KALIRSINIZ" DEMİŞTİ Öte yandan Sancar, geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada, muhalefet ile ortak aday çıkarmanın iyi bir seçenek olduğunu vurgulamış, "İttifakı kim bozarsa büyük vebalin altında kalacaktır" demişti.

2 yıl önce

Halk TV'nin yayınladığı ankette HDP diye bir parti yok!

Yöneylem Sosyal Araştırma Merkezi Araştırmalardan Sorumlu Genel Koordinatörü Doç. Dr. Derya Kömürcü Halk TV'de yaptıkları son kamuoyu yoklamasının sonuçlarını açıkladı. Yapılan ankette fantastik sonuçlara ulaşıldığı görülürken büyük bir skandala da imza atıldı.

Millet İttifakı ile Cumhur İttifakı arasında 1 puandan daha az bir fark olduğunu öne süren anket şirketi, Millet İttifakı'nın gizli ortağı HDP'yi de tamamen yok saydı. ANKET ŞİRKETİ CUMHUR İTTİFAKI'NIN OYLARINI YÜZDE 40'IN ALTINA DÜŞÜRMEYİ BAŞARDI! Katılımcılara, "Bu pazar seçim olsa hangi ittifaka oy verirsiniz?" sorusu sorulduğunda, Cumhur İttifakı diyenlerin oranı yüzde 38.1 olurken, Millet İttifakı diyenlerin oranı 37.3 oldu. "İttifaklar dışındaki bir partiyi" seçenlerin oranı yüzde 13,7 olurken, oy kullanmayacağını belirtenler yüzde 4.3, Kararsızım diyenler yüzde 7.1 dedi. İTTİFAK DIŞI BİR PARTİ: HDP Yöneylem araştırma şirketinin "İttifaklar dışı bir parti" şeklinde tanımladığı ve oy oranını %13,7 olarak tespit ettiği parti, HDP'den başkası değil. HDP'nin isminin neden araştırma sonuçlarında kullanılmadığı, Halk TV ekranlarında da neden bu grafiklere yer verildiği konusunda şu ana kadar herhangi bir bilgilendirme yapılmadı. Ancak son olarak İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in, yine Halk TV ekranlarında yaptığı "HDP seçimde kendi adayını çıkarsın" açıklaması ile ayyuka çıkan kriz söz konusu anket ile yeni ve kritik bir aşamaya evrildi.
 HDP İstanbul İl Eş Başkanı Erdal Avcı Yöneylem anketine ilişkin zehir zemberek mesajlar vererek partisinin tepkisini dile getirdi. "HDP’nin ismini anmak istemeyen" diğer ittifak ortaklarına ağır sözlerle yüklenen Avcı şu ifadeleri kullandı; "HDP’nin ismini ağzına almak istemeyenlere diyeceğimiz şudur; “Aman ha, HDP’nin ismini ağzınıza alarak kirletmeyin!” Şablonda “İttifak dışında bir parti” dediği HDP’dir. Şablon HDP’nin Üçüncü Yol seçeneğinin doğru ve güçlendiğini gösteriyor." HDP'ye saygısızlık yapıldığı görüşünü paylaşan HDP il başkanı, "Eleştirim, şablonu hazırlayan ve bu haliyle yayınlanmasında sorun görmeyenleredir. Paylaşımda program konuklarına dönük bir cümle yok. “ittifak dışı bir parti” diyor, partiler dese yine eleştiri konusudur. HDP baraj geçen üçüncü seçenektir, saygılı ve özenli olunmalıdır." dedi.

2 yıl önce

CHP ve HDP'liler Meclis'teki 'kadın hakları' görüşmelerinde kadın baro başkanının üstüne yürüdü

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM), ilginç bir gerginliğe sahne oldu. Meclis'te oluşturulan Kadına Yönelik Şiddetin Sebeplerinin Araştırılması Komisyonu’nun son toplantısına aralarında İstanbul 2 No’lu Barosu Başkanı Gönül Yıldız'ın da bulunduğu baro başkanları davet edildi. Kadına karşı şiddetin önlenmesi için alınması gereken tedbirler konusunda sunum yapan Yıldız CHP, HDP ve İYİ Partili vekillerin hedefi oldu. CHP,HDP ve İYİ Partili vekiller "Paralel baro nasıl davet edilir?" dedi Komisyonda sözlü sataşmalarla üstüne yürünen Yıldız yaşananları şöyle anlattı: "Sunumu yaptık. CHP’li vekiller "Paralel baro buraya davet ediliyor İstanbul Barosu neden davet edilmiyor” HDP ve İYİ partili vekiller “İstanbul Barosu davet edilmiyor siz niye davet edildiniz?" şeklinde sorular yöneltti. CHP'li Bankoğlu'dan 'İslam hukuku' tepkisi CHP'li vekil Aysu Bankoğlu, tansiyonu yükselterek "Baronuzda İslam hukuku komisyonunu nasıl kurarsınız? Medeni hukukta böyle bir düzenleme yok" şeklindeki beyanı ile Baromuzun iç hukukuna müdahale etme cüretini göstermiş ve toplantıyı amacından saptırmıştır. CHP'li Taşçıer "Ben milletvekiliyim benimle böyle konuşamazsın" dedi Biz tarafımıza yöneltilen soruları cevaplarken; 'Öncelikle unvanlar doğru kullanılması gerekiyor, İstanbul‘da İstanbul Barosu diye bir baro bulunmamaktadır. İstanbul 1 No'lu Barosu ve İstanbul 2 No'lu Barosu olmak üzere iki baro bulunmaktadır. Biz kanunla kurulan ve 29.09.2020 tarihinde tüzel kişilik kazanan bir baroyuz. Kimse bizim baro hakkında paralel baro ifadesini kullanamaz, biz buraya siyaset yapmaya değil kadına karşı şiddeti önlemek için alınması gereken tedbirleri konuşmaya geldik. Siyasetinizi lütfen Genel Kurul'da yapınız. Buraya kadın hakları için geldik" şeklinde cevap verdim. CHP'li Gamze Taşçıer ise hiddetle dönerek "Ben milletvekiliyim sen nasıl benimle böyle konuşursun?" deyince ben de “Ben asil olanım siz vekilsiniz. Sorularınıza cevap veriyorum" cevabını verdim. Yaşanan tartışma sonrası CHP'li vekiller komisyonu terk etti Bahse konu toplantıda CHP, HDP ve İYİ Partili vekillerin kadına karşı şiddetin önlenmesi hususunda alınması gereken tedbirleri konuşması gerekirken Baromuzu hedef alması ve hakarete varan söylemlerde bulunması oldukça üzüntü verici ve kabulü mümkün değil. Amaçları çözüm değil sorun üretmek.

2 yıl önce

İzmir'de HDP İl Başkanlığı'nın da bulunduğu binada silah sesleri duyuldu, 1 kişi gözaltına alındı

İzmir'de HDP İl Başkanlığının da bulunduğu binada silah sesleri duyuldu. Polis, bina önünde güvenlik önlemi aldı. 1 kişi gözaltına alındı.

2 yıl önce

MHP lideri Bahçeli’den İzmir’de HDP İl binasına gerçekleştirilen saldırıya tepki: "kanlı bir prova, toplumun sinir uçlarını test eden kalleş bir tertip"

Sosyal medyadan açıklama yapan Bahçeli paylaşımlarında şu ifadelere yer verdi: Toplumsal huzur ve iç barış ortamımızı sabote etmek isteyen karanlık emeller bu defa İzmir’de sahneye çıkmıştır. Türkiye’nin karışmasını; etnik, ideolojik ve siyasi fay hatlarının kırılarak fitne depremlerinin oluşmasını hedefleyen iç ve dış provokasyonlar devreye alınmıştır. Suçluların menfur eliyle, sokakların melun izbeliğinde hıyanet ve husumet arayışına çıkan mihraklar bugün İzmir’de ateşle oynamaya kalkışmışlardır. Bu haliyle HDP’nin İzmir il binasına yapılan saldırı kanlı bir prova, toplumun sinir uçlarını test eden kalleş bir tertiptir. Bu vahim olayın içyüzü mutlaka deşifre edilmeli, önü ve arkası aydınlatılmalıdır. HDP’li yöneticilerin, Halk Tv’nin program akışını planlayan ve tahrikleri canlı tutan kişilerin sahip oldukları bilgi, belge ve bulguları derhal adli ve emniyet birimlerine ulaştırmaları şarttır. Saldırı gerçekleştikten hemen sonra, elinde tuttuğu silahı ve bozkurt işaretiyle fotoğrafları servis edilen saldırganın kararlılıkla üstüne gidilmeli, bağ ve bağlantıları, irtibat ve ilişki ağları hiçbir tavsamaya meydan vermeden araştırılmalı ve açığa çıkarılmalıdır. “BIRAKMAYA KİMSENİN HADDİ YOKTUR” Bundan sonraki soruşturma ve kovuşturma safhalarının her aşamasına özel izin alarak katılmalarını beklediğimiz HDP’li ve CHP’li yöneticiler, konuyu istismar eden gazeteci ve televizyoncular ne biliyorlarsa anlatmalı ve gerçeğin ortaya çıkışına sonuna kadar hizmet etmelidir. Hasbelkader veya planlı bir senaryonun çerçevesinde bozkurt işareti yaparak sosyal medyadan yayımlayan bir cani üzerinden Milliyetçi Hareket Partisi’ni suçlamaya, töhmet altında bırakmaya, hatta yargısız infaz etmeye hiç kimsenin harcı olmadığı gibi hakkı da, haddi de yoktur. Katilin daha önceden çektirdiği fotoğraflarının birden bire nasıl tedavüle sokulduğu, buna kimlerin önayak olduğu, meselenin hangi odaklar vasıtasıyla Türk-Kürt ihtilafına taşınmak istendiği adaletin başlıca konusu olmalıdır. İnanıyorum ki, Kürt kökenli kardeşlerim oynanan oyuna ve kurulan tuzağa düşmeyeceklerdir. MHP’yi sokağa çekmeye çalışanlar, kavgayla ve kaotik hadiselerle muhataplık kurmasına çabalayanlar asla başarılı olamayacak Türkiye düşmanlarıdır. Bozkurt yapan ellerin temiz, kalplerin de vatan ve millet aşkıyla çarpması fikri ve siyasi namusumuzun gereğidir. Bugünkü hassas ortamda herkesin duyarlı ve düşünceli hareket etmesi özellikle temennimdir. Sağlık çalışanıyken istifaen ayrılmış kirli şahsı gerekçe gösterip Milliyetçi-Ülkücü Hareket’i ithama tevessül etmek milli birlik ve kardeşliğe tehlikeli şekilde tahammülsüzlüktür. "SALDIRI EMRİNİ VERENLER TESPİT, TEŞHİR VE TECZİYE EDİLMELİDİR" Milliyetçi Hareket Partisi’nin şerefli mücadelesi; hukuk, demokrasi ve siyasi ilkeleriyle sınırlıdır. Bunun dışında hiçbir alan, saha ve zeminde davamızın ve dava arkadaşlarımızın anılması, bulunması, herhangi bir çatışmanın faili olması ihtimalen bile olsa söz konusu değildir. HDP binasına saldırı emri verenler, kapalı devre faaliyet içinde olanlar, alacakaranlık ortamdan nemalananlar, el ovuşturanlar, eylemin rotasını çizenler, kamçılanan toplumsal gerginliği kırılma noktasına kadar bükmeyi amaçlayanlar tespit, teşhir ve tecziye edilmelidir. Türkiye sokakta bulunmamıştır, sokak aralarında cirit atan casus ve hainlere teslim edilmeyecektir. Milliyetçi Hareket Partisi buna yeminlidir.

2 yıl önce

Dağa kaçırılan oğlunun montu HDP binasından çıktı: Benim oğlumu HDP götürdü

Oğlu Yusuf'a kavuşma ümidiyle HDP İl Başkanlığı önünde bekleyişini sürdüren baba Celil Begdaş, gazetecilere yaptığı açıklamada, oğlunun 5 Mayıs 2019'da kaybolduğunu, aramaya başladığında HDP Diyarbakır il binasında olduğunu öğrendiğini söyledi. "16 çocuk vardı arka kapıdan götürdüler" HDP il binasına gittiğinde kapıdakilerin içeride çocuk olmadığını söylediğini, girdiğinde ise çocuklarla karşılaştığını belirten Begdaş, HDP'lilerin kendisine oğlunun Hazar Gölü'ne gittiğini söylediğini ifade etti. "O gün içeride 16 çocuk vardı, arka kapıdan götürdüler." diyen Begdaş, şöyle konuştu: "6 Mayıs'ta içeri girdik sonradan ismini öğrendiğim milletvekili Salihe Aydeniz ve gençlik kolları başkanı vardı. Bana dediler ki 'senin oğlun hastadır. Götürmemişler götürseler gidip getireceğiz.' Bunu Salihe Aydeniz söyledi. Yukarıya çıktım. Karşıda bir oda vardı oğlumun montu orada çıktı. Dediler ki başkasınındır ama cebinde okul kimliği çıktı. O arada emniyet incelemeye aldı." "Montu orada çıktı, oğlumu HDP götürdü" İncelemenin ardından montun kendisine verildiğini ve montla evladının hasretini gidermeye çalıştığını ifade eden Begdaş, oğluna kavuşuncaya kadar evlat nöbeti tutmaya devam edeceğini söyledi. Kendi çocuklarının dağda HDP milletvekillerinin çocuklarının ise yurt dışında olduğunu dile getiren Begdaş, "Bu mont orada çıktı. Ne bayramımız var, ne düğünümüz, ne huzurumuz var. Kimin hakkı var bunu bize yaşatmaya. Benim oğlumu HDP götürdü, oğlum bu binadan çıktı. Burası Kandil'di ranzalar ve battaniyeler çıktı." dedi.

2 yıl önce

Nöbetteki baba gördüklerini anlattı: Saldırı öncesi HDP binasını boşalttılar

HDP İzmir İl Başkanlığı'ndaki saldırı sırasında parti binasının önünde evlat nöbeti tutan baba Mehmet Laçin, Ulusal Kanal'a konuştu. 2 senedir evlat nöbetinde olan Mehmet Laçin, binaya giren HDP'lileri sima olarak tanıdığını belirtirken, saldırı öncesinde 'gözlüklü', 'ufak boylu' ve 'beyaz gömlekli' olarak tarif ettiği HDP'lilerin binadan ayrıldığını söyledi. BİNAYI BOŞALTTILAR Laçin şu ifadeleri kullandı: "Bu 'gözlüklü' tahminim il başkanı çünkü basına hep o konuşuyordu. Bir o bir de bu 'ufak boylu'. Şimdi bunların yanında biri daha var 'beyaz gömlekli'. Bunlar 3 kişi HDP İl Başkanlığı'ndan çıktı. Demek ki o öldürülen kız (Deniz Poyraz) o anda içeride tek başınaydı. Bu 3 kişiden 'beyaz gömlekli' sola doğru pastanenin önünden Şok'a doğru gitti. Ama 'ufak boylu' ile il başkanı (gözlüklü) koridorda kaldı ve 'gözlüklü'ye benim pankartımı işaret etti. Ondan sonra benim olduğum tarafa geçtiler ve devam ettiler. Yani o kızı kurban ettiler. Olay sırasında ben de dahil çevredekiler, emniyet filan içerinin dolu olduğunu zannettik. Demek ki kız yalnızmış." SALDIRGAN TUTUKLANDI HDP İzmir İl Başkanlığı'na girip tabancayla 1 kişiyi öldüren ve iş merkezinin çatı katında polis ekiplerince gözaltına alınan O.G çıkarıldığı nöbetçi sulh ceza hakimliğince tutuklandı. Bu arada Deniz Poyraz'ın cenazesi, Hava Şehitleri Kadifekale Camisi'nde getirildiği sırada tabuta, terör örgütü PKK'yı simgeleyen bez parçası örtülmek istenmesi üzerine polis müdahale etti. Tabut cenaze aracına taşınırken terör örgütü lehine sloganlar atıldı. Poyraz'ın cenazesi, Kaynaklar Mezarlığı'nda toprağa verildi. BABADAN ŞOK SÖZLER Öte yandan Deniz Poyraz'ın babası sosyal medyada yaptığı açıklamada "Deniz benim değil Kürdistan'ın kızıdır. Biz yaşamımızı dağdaki aslanlara borçluyuz" sözlerini kullandı.

1 2 ... 24 25 26 27 28 29 30 ... 111 112