29 Mart Cuma 2024
2 yıl önce

Kılıçdaroğlu'ndan 'HDP ile görüşmeye hazırız' açıklaması

Bolu Abant'ta, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'nun katılımıyla iki gün süren CHP TBMM Grubu Çalışma ve Değerlendirme Toplantısı sona erdi. 'HDP İLE GÖRÜŞÜRÜZ' Burada gazetecilere açıklamada bulunan Kılıçdaroğlu, "HDP ile de zaman olursa, ortam olursa görüşürüz. Görüşmeyiz diye kuralımızı yok. Kürt sorunun çözümü konusunda Parlamento'nun yetkili görülmesi değerli bir şey. Toplumda kendilerine yönelik var olan kaygıları gidermeye dönük de bir anlamda hazır olduklarını söylüyorlar. Bu da çok önemli. HDP'nin yaptığı açıklamayı bu bağlamda değerli buluyoruz." dedi. “AKŞENER’İN BAŞBAKANLIK GÖREVİNİ ÜSTLENMESİ SON DERECE DEĞERLİ OLUR” İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in “Ben cumhurbaşkanı adayı değilim, başbakan adayıyım” ifadelerini değerlendiren Kılıçdaroğlu, şunları söyledi: “Hepimizin saygı duyması gereken bir söylem. Güçlendirilmiş parlamenter sistemi biz bir an önce kısa sürede hayata geçirmek istiyoruz. Dolayısıyla o sürecin sonucunda Sayın Akşener’in başbakanlık görevini üstlenmesi bizim açımızdan da son derece değerli olur ama bunlar oturulup ittifak içinde tartışılmış konular değil. Zaman zaman genel başkanların söylemleri oluyor. Her söylemi sizler nasıl dikkatle takip ediyorsanız gazeteci olarak biz de aynı şekilde dikkatle takip ediyoruz.”

2 yıl önce

PKK elebaşı Duran Kalkan: “CHP, HDP’ye muhtaçtır”

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, geçtiğimiz haftalarda “Kürt sorunu” meselesi olduğunu iddia etmiş ve durumun HDP’siz çözülemeyeceğini söylemişti. Açıklamalarla ilgili tartışmalar sürerken, terör örgütü PKK elebaşı Duran Kalkan, aradaki iş birliğini gözler önüne seren bir açıklama geldi. Kalkan, “HDP’nin bu çıkışını bazı CHP’liler ters yorumlayabilirler ama öyle değil. CHP’nin de önünü açtı, güçlendirdi. CHP HDP’ye muhtaçtır. CHP, HDP ile doğru ilişki kurarsa etkili olabilir” ifadelerini kullandı..

2 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Tarih, CHP gibi Cumhuriyetin en eski partisini, HDP gibi bir terör örgütü kuklasının emrine verenlerden elbette hesap soracaktır"

Erdoğan, partisinin, yeni yasama yılındaki ilk Meclis grup toplantısında yaptığı konuşmada, partilileri selamlayarak sözlerine başladı. Yaklaşık 2,5 aylık aradan sonra gazi Meclis çatısı altında milletvekilleriyle birlikte olmaktan duyduğu memnuniyeti dile getiren Erdoğan, "Geçtiğimiz yasama döneminde gerçekten çok çalıştınız, çok önemli faaliyetler gerçekleştirdiniz. Yaz aylarında şehirlerinizde teşkilatlarımızla birlikte yürüttüğünüz çalışmaları da yakından takip ettim. İnşallah bundan sonra hem Meclis'te hem de şehirlerinizde aynı gayretle yolunuza devam edeceğinize inanıyorum." diye konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Meclis'in 27. Dönem 5. Yasama Yılı'nın, çok daha verimli bir çalışma dönemi olarak geçeceğini kaydederek, "Şimdiden her birinize Genel Kurul, komisyon ve grup çalışmalarına yapacağınız katkılar için şükranlarımı sunuyorum." ifadesini kullandı. Milli iradenin tecelligahı olan Meclis'te görev alan milletvekillerinin, aynı zamanda halkla yönetim organları arasındaki irtibatı sağlama görevini de yürüttüğüne işaret eden Erdoğan, "Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile yasama, yürütme ve yargı arasındaki ilişkileri netleştirirken, uyumu da en üst noktaya çıkardık. Bugün burada Cumhurbaşkanı ve ülkenin en büyük partisinin Genel Başkanı sıfatıyla bulunmam bile yeni yönetim sisteminin başarısının ifadesidir." değerlendirmesinde bulundu. YENİ ANAYASA: UZLAŞMA OLURSA YASAMA YILI BİTMEDEN YENİ ANAYASAYI NETİCEYE ULAŞTIRIRIZ Meclis'in, milli mücadeleyi zafere taşıdığına dikkati çeken Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti: "Meclis, Cumhuriyetimizi kurmuştur. Ülkemizi çok partili siyasi hayata geçirmiştir. Her darbe döneminin ardından milli iradeyi yeniden ayağa kaldırmıştır. Demokratik ve ekonomik kalkınma hamlelerine destek olmuştur. Yeni yönetim sistemimizi inşa etmiştir. Maziden atiye kurduğumuz demokrasi ve kalkınma köprüsünün adeta kilit taşı olan Meclisimiz, kurucu ve devrimci vasfıyla hem kazanımlarımıza sahip çıkmakta hem de ufkumuzu aydınlatmaktadır. İnşallah bu Meclis, Türkiye'nin milli iradenin temsilcileri eliyle yapılan ilk anayasasını hayata geçirme şerefine de nail olacaktır. Biz, Türkiye'nin gündemine getirdiğimiz, ülkemizin ilk sivil anayasasını hazırlama teklifimizde gerçekten samimiyiz. AK Parti ve Cumhur İttifakı olarak kendi hazırlıklarımızı yapıyoruz. Meclis'teki diğer partilerden de kendi hazırlıklarını en kısa sürede kamuoyuyla paylaşmalarını bekliyoruz. Şayet diğer partilerin anayasa teklifleri ile kendi hazırlıklarımızı uzlaştırabilirsek yasama yılı bitmeden Meclis bünyesinde bu işi neticeye ulaştırabiliriz. Tabii bunun için öncelikle diğer partilerin anayasa tekliflerini kamuoyuna açıklamaları gerekiyor. Uzlaşma sağlanamaması durumunda ise siyasi partiler olarak zaten yaklaşmakta olan 2023 seçimlerinde hep birlikte milletin terazisine çıkarız. Milletimizin sandıktaki kararı da başımız gözümüz üstünedir. Hiç şüphesiz burada temel belirleyici, ülkemizin yönetim sistemi ile ilgili farklı görüşlerin nasıl bir araya getirilebileceğidir." Türkiye'nin, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile elde ettiği avantajların ne kadar kritik öneme sahip olduğunun, salgın döneminde hep birlikte yaşandığını ve görüldüğünü vurgulayan Erdoğan, şunları kaydetti: "Gelişmiş ülkeler dahil pek çok devlet, halen süren nice siyasi, ekonomik, sosyal sancılarla kıvranırken, biz sağlıktan sanayiye her alanda kendimizi pozitif yönde ayrıştırmayı başardık. Tarihimizin en köklü yönetim reformunda üçüncü yılımızı tamamlarken geriye dönüp baktığımızda 'Evet, gerçekten iyi bir iş yaptık' diyebiliyoruz. Eksikler, aksaklıklar, düzeltilmesi gereken hususlar yok mudur? Elbette vardır. Hepsinin de farkındayız, hatta bu doğrultuda yaptığımız kapsamlı çalışmalar da elimizde mevcuttur. Bunların hepsi de çok basit dokunuşlarla, küçük revizyonlarla düzeltilebilecek tali meselelerdir. Yeni anayasa süreci başarılı bir şekilde neticelenirse devamında bu sorunlar zaten kendi mecrasında çözülür. Böyle bir imkanın olmaması halinde ise seçim sonrasına kadar ortaya çıkacak tecrübeye ve birikime göre biz Cumhur İttifakı çatısı altında kendi düzenlemelerimizi hayata geçirme yoluna gideriz. Milletimize her hal ve şart altında 2023 sonrası için büyük ve güçlü Türkiye hedefimiz doğrultusunda daha kolay ve hızlı ilerlememizi sağlayacak yeni bir yol taahhüt ediyoruz. Türkiye'nin en devrimci, en yenilikçi, en reformcu, en vizyoner partisi olarak Allah'ın yardımı ve milletimizin desteğiyle işte bu yol haritası istikametinde ülkemizi önce 2023'e sonra da 2053'e taşıyacağız." Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında şunları söyledi: BİRİLERİ ÇIKIYOR 'GEREKİRSE İLK 4 MADDEYİ DEĞİŞTİRİRİZ' DİYEREK PKK GÜDÜMÜNDEKİ SİYASİ YAPIYA GÖZ KIRMAYA ÇALIŞIYOR Sırf günü kurtarmak için aklına geleni söyleyenden siyaset adamı olmaz, devlet adamı hiç olmaz. Biz yeni anayasa diyoruz, birileri de çıkıyor 'Gerekirse ilk 4 maddeyi de değiştiririz.' diyerek hemen PKK güdümündeki siyasi yapıya göz kırpmaya çalışıyor. İlk 4 maddeyi değiştirme fikri CHP ve tüm CHP'lilerin iradesi midir, yoksa Kılıçdaroğlu'nun kişisel işi midir?  Anayasa'nın ilk 4 maddesini değiştirme fikri, eğer bu CHP'nin kurumsal iradesiyse ortada ülkemiz açısından çok vahim bir sorun var demektir. HDP, MİLLET İTTİFAKI'NDAKİ GİZLİ ORTAKLIK HAKKINI KULLANARAK BU HANIMEFENDİYİ VETO ETMİŞTİR Biliyorsunuz bugün 6-8 ekim olaylarının 7. yıldönümü. HDP'nin o dönemki yöneticileri yandaşlarını sokaklara salmış ve onlarca insanın kanını dökmüştü. Bu gözü dönmüş alçakların masum insanları nasılca vahşice katlettiğini daha dün gibi biliyoruz. Azgın güruhu harekete geçirenler bugün cezaevinde ellerindeki kanın hesabını veriyorlar. Kılıçdaroğlu, hesabı sormak yerine bunlara arka çıkmıştır. Bu partinin yerli de milli de olmayan politikalarını milletimize her fırsatta tekrar tekrar anlatacağız. Tarih, CHP gibi Cumhuriyetin en eski partisini, HDP gibi bir terör örgütü kuklasının emrine verenlerden elbette hesap soracaktır. Diğer yanda CHP'nin başını çektiği ittifakın diğer ortağı olan parti ve başındaki hanımefendi var. İYİ Parti'nin kendi konumunu koruma çabası artık sürdürülebilir değildir. Başbakanlığa talip olması da trajikomik görüntüyle ilgili değildir. HDP kanadı, hanımefendinin Başbakanlığını kabul etmeyeceğini zaten söylemiştir. HDP, Millet İttifakı'ndaki gizli ortaklık hakkını kullanarak bu hanımefendiyi veto etmiştir. Hayali bir makama talip olmasının gerisinde bu vetonun sineye çekilmesi vardır. Allah kimseyi böyle bir konuma düşürmesin. Mücadeleyi milletin önünde yapmak yerine kapalı kapılar ardından yürütmek zorunda kalanların akibeti işte böyle olur. Gerçi çıkıp şimdi buna da itiraz edecekler. Bir yanda HDP'nin sufleleri ile siyaset yapan bir partinin genel başkanı. Bu hanımefendinin ''28 Şubat kararlarına imza attım, hepsine de gönülden inanıyorum'' sözünü de unutmadık. İnsanda ilkeve omurga olmayınca her devirde ne söylemesi gerekiyorsa onu ağzından saçmaktan geri kalmaz.  BU KİŞİ ARTIK MİLLİ GÜVENLİK SORUNU HALİNE DÖNÜŞMÜŞTÜR Her şey bir yana Türkiye, Türk siyaseti böyle bir fotoğrafı hak etmiyor. Birbirlerinden hiçbir farkı yok. Akşam yalan, sabah yalan... Gavurun kılıcını çalan bir anlayışla yapılan işin adı muhalefet değil, taammüden bu ülkeye ve bu millete düşmanlıktır. Bu kirli muhalefet tarzını reddediyoruz. CHP'nin başındaki zatın yalanlarını ortaya sermekten biz yorulduk ama bu zat, aynı ahlaksızlıkları tekrarlamaktan vazgeçmiyor. Dün yine çıkmış MB'nin İstanbul'daki binasından ilgili ilgisiz bakmadan aklına ne gelirse sallamış da sallamış. Bay Kemal, eğer uyuşturucu arıyorsan aynaya bak. AK Parti çatısı altında uyuşturucuyla iştigal eden insan bulamazsın, böyle bir iftirayı AK Parti'ye atamazsın. Yatırım nasıl yapılır konusunda en küçük bir fikri olmayan bu zatın zırvalarına tek tek cevap vermeyi zul kabul ediyorum. Kendisinin yalancılığı ve müfteriliği yargı kararıyla da tescil edilmiştir. Bu kişi artık milli güvenlik sorunu haline dönüşmüştür. Türkiye'de bir iktidar sorunu yoktur ama ciddi bir muhalefet problemiyle karşı karşıya olduğumuz gerçektir. 2023, sadece Cumhur İttifakı eliyle büyük ve güçlü Türkiye'nin inşasının değil, aynı zamanda muhalefetin bu prangadan kurtuluşunun müjdesini alacağımız yıl olacaktır. SULAR AKMIYOR... HANİ BELEDİYE? Ülkemizde herhangi bir bireyin hak, hukuk, özgürlük talebi mi var, çözümü biz üreteceğiz. Sivil bir anayasa girişimi bile bu konuda önümüze kimsenin geçemediğinin işaretidir. Nerede bir dikili taşınız var. Ankara, İstanbul büyükşehir belediyelerini kazandınız. Asfaltlarını yenileyemiyorsunuz, asfaltlarını. Çukurlardan geçemiyoruz. Nerede belediye? Sular akmıyor, hani nerede belediye? Niye suları akar hale getiremiyorsunuz? MERKEZ BANKASI'NI ORAYA TAŞIYACAĞIZ İstanbul'da Merkez Bankası binası yapıldı. Çıkmış 'Geldiğimde orayı öğrenci yurduna dönüştüreceğim' diyor. Ya bu adama ne dersiniz? Merkez Bankası'nı da oraya taşıyoruz, taşıyacağız. Senin gücün ona yetmez. Aklı erse New York'ta yaptığımız Türkevi'ni yurt yapma kararı olarak açıklayabilir, o da 36 kat. Ülkemizde kadınların herhangi bir sorunları mı var, öncüsü biz olduk, biz olacağız.  Ülkemizde gençlerimizin teknolojide ihtiyacı mı var, hepsinin de projelerini biz hayata geçiriyoruz. Bir TEKNOFEST kuşağını inşa ediyoruz. Aslında onları bizim anladığımızı görüyoruz. Roketten yapay zeka yazılımlarına kadar her alanda gençlerimizle çok daha yakın bir yoldaşlık yapıyoruz.  TÜRKİYE, DÜNYADA EN FAZLA ÖĞRENCİ YURDU KAPASİTESİNE SAHİP ÜLKE Utanmadan sıkılmadan 'Bu iktidar fabrika açımıyor' diyor. Ya geçenlerde ben 26 fabrika açılışı yaptım. Bu hafta Adana'da fabrika açılışı yapacağım. Türkiye'nin en büyük mesafeleri katettiği alanlardan biri de yüksek öğretimdir. Türkiye dünyanın açık ara en fazla öğrenci yurdu kapasitesine sahip ülkesidir. Türkiye'nin bir milyonun üzerinde kapasitesi varken İngiltere'de bu rakam 550 bin. Bu yıl ortaya çıkan kargaşanın nedeni, geçtiğimiz yıl ile bu yılki başvuruların üst üste binmesidir. Açıkta kalan öğrencilerimizle ilgili çözüm çalışmalarımız devam ediyor. 76 üniversite ile devraldık, şimdi ise 207 üniversitemiz var. Hakkari'deki evladımız Ankara'ya İstanbul'a gelmesin, üniversiteyi onun ayağına götürelim sitedik ve bunu başardık. Bir zamanlar üniversite açılırken bir numaralı tartışma konusu harç konısuydı. bunu biz ortadan kaldırdık. ÜNİVERSİTELERİMİZİ TERÖR KILIKLILARA BIRAKAMAYIZ Kendi hocalarına bile saygısı olmayan bu tipleri biz öğrenci olarak kabul etmiyoruz. Avrupa’da, ABD’de bu tiplerin hiçbirini bir gün bile üniversitede tutmazlar. Sırf hükümete sıkıntı çıkarıyorlar diye, saygısız, sevgisiz, kötü niyetli adeta terörist tiplere sahip çıkılıyor. İnşallah bu sorunu da kendi mecrası içinde kötü niyetlilere meydanı bırakmadan en kısa sürede çözeceğiz. Biz üniversitelerimizi terör kılıklılara bırakamayız.  Paris İklim Anlaşması'ndan Avrupa Yeşil Anlaşması'na kadar her adımın içinde yer alıyoruz. Sosyal ağların alt yapısı ile ilgili soru işaretlerinin arttığı dönemde önümüze açılan fırsat pencerelerini değerlendirmekte kararlıyız. Önümüzde tarihimizin en büyük küresel fırsatı vardır. Bunu değerlendirebilmemizin yolu birliğimize, kardeşliğimize, istikrar iklimine sıkı sıkıya sarılmaktan geçiyor.  

2 yıl önce

HDP'liler teröristbaşı Öcalan'a özgürlük istedi

Dün akşam saatlerinde, HDP tarafından PKK elebaşı Abdullah Öcalan için sosyal medya platformlarında 'özgürlük kampanyası' başlatıldı. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu gibi Türkiye'de Kürt sorunu olduğunu öne süren HDP'liler, çözüm adresi olarak Öcalan'ı gösterdi. ÖCALAN'A ÖZGÜRLÜK İSTEDİLER HDP'nin resmi hesaplarından da yapılan paylaşımlarda "Freedom For Ocalan Now" etiketi kullanıldı ve Öcalan'ın özgür bırakılması istendi. CHP'YE GÖRE HDP MEŞRU CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Türkiye'de 'Kürt sorunu' olduğunu savunarak çözüm yolunun HDP'den geçtiğini söylemişti. CHP lideri, "Kürt sorunu çözmek için meşru bir organa ihtiyacımız var. HDP'yi meşru organ olarak görebiliriz. HDP'yle biz bu sorunu çözebiliriz" demişti.

2 yıl önce

Bahçeli: 'HDP ile ortaklık PKK ile ortaklıktır'

MHP lideri Bahçeli, partisinin Ankara Ticaret Odası Fuar ve Kongre Merkezi'nde düzenlediği 'Türkiye'nin Asli Gücü Analar Bacılar Kurultayı'na katıldı. Burada konuşan Bahçeli, kurultayda emeği geçenlere teşekkür etti. Bahçeli, 3 Eylül 2019'da bir grup annenin HDP Diyarbakır İl Başkanlığı'nın önünde oturma eylemi başlattığını, bu protestonun dalgalar halinde İzmir, Van, Hakkari, Şırnak, Muş ve Almanya'ya kadar yayıldığını söyledi. Dağa zorla, tehditle, baskıyla veya akılları çelinip kandırılarak götürülenlerden 32'sinin geri dönüp anneleriyle kucaklaştığını belirten Bahçeli, "Anaların nefesi kanlı örgüt PKK'nın ensesindedir. HDP, terörist devşirme mekanizmasını ara durağıdır. Bu bölücü ve yıkıcı terör partisinin ön kapısından giren, arka kapısından PKK'nın kamplarına, mağara deliklerine yollanmaktadır. HDP'nin ön kapısından giren, arkadan silahlanarak terörist kamuflajı giyerek çıkmaktadır. Bu itibarla HDP eşittir PKK'dır, YPG'dir, PYD'dir, bundan mülhem terörizmin siyasi organizasyonudur. Hiç kimse aklımızla alay etmesin. Bir yanda yandaşlarını ölüm oruçlarına mahkum eden, diğer yanda tıka basa kebap yiyen bölücü kebapçılardır. HDP'ye destek, PKK'ya destektir. HDP'yle ortaklık, PKK'yla ortaklıktır" dedi. 'PKK'NIN HDP İSİMLİ AYAĞI KIRILMALIDIR' Bahçeli, HDP'yi meşru görmenin analara hakaret, bacılara hürmetsiz, şehitlere ve gazilere ise hıyanet olduğunu belirterek, "HDP'nin kapatılması, anaların yüreklerine su serpecektir. HDP'nin kapatılması anaların ümitlerini yeşertecek, derin bir nefes aldıracaktır. Dökülmüş şehit kanlarının yerde kalmaması için PKK'nın HDP isimli ayağı kırılmalıdır, kapısına da hiçbir maymuncukla açılmayacak bir kilit asılmalıdır. HDP/PKK varsa çocuklar, gençler güvende değildir. HDP/PKK varsa milli geleceğimiz, ekonomimiz, sosyal barışımız, toplumsal huzurumuz güvenceden mahrumdur. Geldiğimiz bu aşamada teröristlerin ne yatacak bir yeri, ne kaçacak bir meskeni, ne de saklanacak emniyetli bir alanı kalmıştır. Bölücü teröristler, bölücü siyasiler gibi adaletin karşısında hesap vereceklerdir" diye konuştu. 'TERÖR ÖRGÜTÜNE SİLAH VERMEK SUÇTUR' Bahçeli, teröre yardım ve yataklık yapan muhasım güçlerin Türk milletinin sabrını zorladığını söyleyerek, şunları kaydetti: "Türkiye'nin Suriye'deki askeri varlığını, ABD'nin ulusal güvenliğine karşı alışılmadık ve olağanüstü bir tehdit olarak değerlendiren ve bunu Temsilciler Meclisi'ne bir mektup vasıtasıyla bildirerek yazıya döken Biden yönetimi bize göre artık bir karar vermelidir. ABD, terör örgütleriyle mi müttefik yoksa Türkiye'yle mi müttefiktir? ABD, PKK/YPG/PYD'nin stratejik ortağı mıdır? Yoksa Türkiye'nin mi stratejik ortağıdır? ABD yönetimi dost mudur düşman mıdır? Terör örgütlerine silah vermek, para vermek, eğitim desteği vermek, uluslararası hukuk çerçevesinde söylersek suçtur, insanlık değerleri adına utanç verici bir rezalettir. ABD, Suriye'den çekiliyormuş, geride 900'e yakın asker bırakıyormuş. Bunların hepsi yalan, hepsi uydurma, hepsi temelsizdir." 'ANALARINIZA KOŞUN, ONLARLA KUCAKLAŞIN' Bahçeli, bugüne kadar Diyarbakır annelerini ziyaret etmediğini, partiyi temsilen herhangi bir heyet de göndermediğini belirterek, şöyle konuştu: "Çünkü konuyu siyaset ve partilerüstü ele aldım. Çünkü Cumhurbaşkanı'ndan devletin diğer bütün kademelerine varıncaya kadar anaların haysiyetli mücadelesinin yanında kararlıca ve ikna edici şekilde durulduğunu gördüm, Cumhur İttifakı'nın ortağı olarak sürece destek oldum. Bunun yanı sıra annelerin meşru eylemlerini yakından takip ettim, hepsinin tepkisini saygıyla karşıladım, yaptıklarını kuşkusuz doğru buldum. Türkiye'nin bu kadar nazik döneminde, evlatlarına çağrıda bulunan annelerin sesi her yerde çınlamakta, samimi çağrıları geniş bir coğrafyada yankılanmaktadır. Şu anda dağda veya bir başka yerde terör baronlarının tasallutu altında bulunanlara diyorum ki; bölücü örgüt PKK'dan bir an önce kurtulun, analarınıza koşun, onlarla kucaklaşın." 'KADINA ŞİDDET SORUNU ÇÖZÜLMEDEN, HAYAT BİZE ZİNDANDIR' Bahçeli, 2020'de 527 kadının cinayete kurban gittiğini, bu yılın ilk 9 ayında ise yaklaşık 100 kadın cinayeti işlendiğini söyledi. Masum bir kadına el kaldırmanın, hayatına son vermenin barbarlık ve alçaklık olduğunu belirten Bahçeli, şunları söyledi: "Gerekçesi ne olursa olsun; kadına şiddet sorunu çözülmeden, uzanan vahşi eller kırılmadan, daha da önemlisi şiddete müzahir psikolojik ve sosyolojik faktörler köreltilmeden hayat bize zindandır. Kadın cinayetleri kesilmeden insanlık değerlerini ağzımıza almayı hak göremeyiz. Akan kanı durdurmalı, şiddet ve cinayetlere yol açan sosyal, ekonomik, psikolojik açmazları mutlaka rehabilite ve tedavi etmeliyiz. Aksi halde kadına şiddetin dozajındaki artış, Allah muhafaza, toplumsal huzur, asayiş ve dengeyi hepten mahvedecek, geriye sadece yıkım ve harabeden başka bir şey kalmayacaktır."

2 yıl önce

Devlet Bahçeli: “HDP ile ortaklık analarımızın gözyaşlarının dökülmesine ortaklıktır. CHP ile İP böylesi bir tezgahın gönüllü müdavimleridir”

Devlet Bahçeli’nin açıklamalarından satır başları şöyle: TÜRK GENÇLİĞİ BÜYÜK KURULTAYI VE ANALAR BACILAR KURULTAYI Ankara geçtiğimiz hafta sonu göz kamaştırıcı iki toplantıya ev sahipliği yaptı. Birisi Türk Gençliği Büyük Kurultayı diğeri ise Analar Bacılar Kurultayı'dır. Muazzam bir katılıma sahne olmuştur. Türk gençliği yeni bir tarih yazmış, almasını bilenlere mesajların en görkemlisini vermiştir. Dava irfanımızı yeniden fetheden, bugünümüzü düne bağlayan bir gençlikle önümüze çekilen kalın perdeler birer birer yırtılacak, Türkiye birer Turan olacaktır. Gençliğimiz Türk milletinin gururudur. Kim ki Türk gençliğini yok sayıyor, adını anmıyor, siyasi ve ideolojik istismarın konusunu yapıyorsa biliniz ki karanlık, kalabalık, kuraklık ve küstahlık içindedir. Onlar soysuz bir çağdaşlığın fevkinde çağlar üstüdür. Gençliğimiz yeri geldi mi sağ duyu ve sorumlulukla uçurumların önüne göğsünü geren, yeri geldi mi milli geleceği kötürüm hale sokmak için fırsat kollayanlara hak ettikleri şamarı indiren unsurdur. Gençlerimiz ile birlikte yurdumun dört bir yanında teşrif ederek kurultayımıza can ve kan veren analarımıza ve bacılarımıza müteşekkirim. Bu kapsamda Türk gençliği varsa analarımızın ve bacılarımızın sayesinde vardır. 'ZİLLET İTTİFAKI' Milliyetçilik yabancı akımlara karşı güvence, milli birlik ve dayanışma ruhunun güvenlik duvarıdır. Bizim Milliyetçiliğimiz hayatın içinde, milletimizin vicdanındadır. Arzumuz, amacımız ve arayışımız öteden beri budur. MHP'ye atılan iftiraların, saldırıların, yaygınlaşan tahammülsüzlüklerin tesadüf olmadığı görülecektir. Milletsiz devlet, devletsiz millet projelerinin önündeki en büyük engel milli devletlerdir. Küresel aktörler açısından ülkelerde yükselen milliyetçiliği kırılması, din, etnik ya da mezhep farklılıkların kaşınması ve bunların üzerinden ilk etapta özerk, sonrada federal devletler oluşturulması hedefi her zaman güncelliğini korumuştur. Bu nedenle öncelikle taşeronlar eliyle ulaşılması esas alınmıştır. CHP, HDP, İP, DEVA, Gelecek Partisi ve irili ufaklı diğer zillet partileri tembihli görevli ve taşeron siyasetin temsilcileridir. 'KÜRESEL SÖMÜRÜNÜN ÖNÜNDEKİ ENGEL MHP VE CUMHUR İTTİFAKI'DIR' Zillet İttifakı çözülme ve yıkım siparişini bedeli mukabilince almıştır. Her şey gün gibi ortadır. Maksatı ne olursa olsun küresel sömürünün önündeki en önemli engel MHP ve Cumhur İttifakı'dır. Bir milletin yükselişinin dayanağı milliyetçiliktir. Bugün bütün insanlık çevre sorunundan enerji sorununa, ekonomik eşitsizlikten terör sorununa, bulaşıcı hastalıklardan adalet sorunlarına kadar ortak bir kaderi paylaşmaktadır. Bu ortaklık insanlık değerlerinin, insan olmanın, onur ve şerefinin ortak paydasıdır. Gelişmelerin seyrine baktığımızda, devlet ve milletimizin bekası için dünden daha önemli kutsal bir görevle karşı karşıyadır. İlhamını ve sevgisini büyük Türk milletinden alan Milliyetçi Hareket, devlet ve milletimizin bekası için dünden daha önemli ve kutsal bir göreve karşı karşıyadır. Partimiz Cumhur İttifakı çatısı altında bu görevi yerine getirecektir. İnancımız ve kararlılığımız bu yöndedir. MUHALEFETİN ZİYARETLERİ Türkiye'nin önünü kesmek, ilerleyişini engellemek için tetikte bekleyen iç ve dış işgal cephesi, milli devletimizi, bekamızı, kimliğimizi, direncimizi sekteye uğratmanın hesabındadır. İşin özünde oynanan oyunun gizlenecek yanı kalmamıştır. Zillet İttifakı'nın kurduğu kumar masasında kartlar açık oynanmaktadır. Bu masada hile, densizlik, dümencilik, dalavere, ihanetin daniskası vardır. Zillet İttifakı'nı oluşturan partiler gün aşırı birbirlerini ziyaret ediyorlar. Yoklama yapıyorlar, hava kokluyorlar. Ancak arka kapıda birbirlerine kazık atıyorlar. Bir yapmadıkları kısırlı, pastalı altın günleriydi. Bu gidişle onu da gerçekleştirecekler. Bunlar ayrıca güçlendirilmiş parlamenter sistemi için 3.defa bir araya gelmiştir. HDP'yi masa altında tutarak sözde bir uzlaşmaya vardıklarını açıklamışlardır. Bunların neresi dürüst, düzgün, temizdir? Uzlaşmak için irade lazımdır. CHP'nin kolonisi, siyasi kordonu İP'nin iradesi mi vardır? PKK'nın tutsağı, FETÖ'nün kuklası CHP'nin iradesi mi kalmıştır? Terörist başı Duran Kalkan CHP'yi ikaz ederek diyor ki; HDP'ye muhtaçlar. Terörist başı Aziz Atatürk'ün kurduğu partiye aba altından sopa gösteriyor. Bir CHP yöneticisi sen ne diyorsun diyemiyor, buna cesaret edemiyorlar. Ağızlarını bıçak açmıyor, korkuyorlar. İradelerini terör örgütlerine bağlamış durumlar. Biz bunlara boşuna mı zillet diyoruz. HDP'ye söylediğimiz sözlerin cevabını Kandil'in CHP'si veriyor. CHP'nin 2-3 Ekim 2021 tarihindeki Abant toplantısı zilletin kavşak noktalarını açığa vurmuştur. Abant toplantısının tavsiyesi kimden geldi? Özerklik ve federasyon gayesi CHP'ye nüfuz etmiştir. Şimdi de güçlendirilmiş parlamenter sistem adında ne olduğu belli olmayan bir sistem içindeler. İP Başkanı bu aralar il, ilçe gezer, İBB Başkanı'nı Fatih'e benzetmiş, CHP Genel Başkanı'na çalım atmıştı. HDP tembihli Kılıçdaroğlu da, İP Başkanı'nı boşa düşürmüştür. İP Başkanı yeni yönetim sisteminde yer almayan bir Başbakanlık makamına adaylığa mahkum edilmiş bir zavallıdır. KILIÇDAROĞLU'NA 5 SORU CHP'nin gizli gündeminde anayasanın ilk dört maddesini kaldırmak esastır. Sabıkalı bir milletvekili kalemiyle hazırlandığı anlaşılan demokratik muhalefetin anayasa değişikliği için izlenmesi gereken yol haritası Kılıçdaroğlu'nun ön sözü ile kaleme alınmıştır. Bunun gerisinde PKK'nın hain dokunuşu bulunmaktadır. Kılıçdaroğlu'na soruyorum. Soru 1. Anayasadan Atatürk'ü çıkarmayı düşünüyor musunuz? Soru 2. Anayasaya hakim olan Türk ismini tasfiye etmeyi planlıyor musunuz? Soru 3. Türk vatandaşlığı kavramı yerine anayasal yurtseverlik, Türkiye yerine ülke, Türkiye Devleti yerine Cumhuriyet Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı yerine insanı kelimelerinin getirilmesini amaçlıyor musunuz? Soru 4. Demokratik muhalefet diyerek TİP'i, HDP'yi yanınızda görüyor ve bunlara kucak açıyor musunuz? Soru 5. Terörist Demirtaş'ı hala savunuyor, ona elçiler gönderiyor musunuz? Soruların cevabı basittir, Kılıçdaroğlu ya evet diyeceksin ya hayır diyeceksin. Boş kağıt verirsen hepsine evet demiş kabul edileceksin. Sorularıma cevap ver. FIRAT KALKANI BÖLGESİ'NDE İKİ ŞEHİT Elbette acımız büyüktür, ama sorulacak hesabımız da büyüktür. Şehadetleri kabul olsun. Kılıçdaroğlu, taziye mesajı yayınlamıştır, ne yazık ki saldırıyı kimin yaptığına dair bir şey yer almamıştır. Korkma itiraf et, PKK'ya tek bir laf et. Kaygılanma bu seni sadece insan yapar. Milletimizin derdi ile dertlenen biri yapar. İki gündür takip ediyorum YPG ve PKK'yı kınayan tek bir mesajlarını duymadım. Aranızda duyan oldu mu? Kitabın ortasından konuşuyorum, HDP ile ortaklık analarımızın gözyaşlarının dökülmesine ortaklıktır. CHP ile İP böylesi bir tezgahın gönüllü müdavimleridir. HDP'YE YANIT Benim ağzımı kapatabilecek bir babayiğit anasının karnından duymadı. Bölücü ve terör faaliyetlerini görmezden gelirsek onurumuz ve şerefimizi kaybetmiş oluruz. Herkes şerefi, ederi, haysiyet ve namusu kadarıyla konuşursa karşımızda siyasi bölücülerden ağzını açıp da bir şey söylemeye kimsenin hakkı olamaz. ABD-TÜRKİYE İLİŞKİLERİ PKK'ya silahları kimler vermektedir? Müttefik ülke PKK kamplarında ne arıyor? PKK'ya silah veren bellidir. DEAŞ'ı, PKK/YPG'yi kiralık tetikçi olarak kullanmaları gün gibi ortadadır. Dost dediğin dürüst olacaktır. Mızrağın çuvala sığması mümkün değildir. ABD yönetimi Türkiye'nin Suriye'deki varlığını çıkarlarına tehdit görüyormuş. Tehdit ABD'nin cinayet planları, terör örgütleri ile eylem birliğine girmesidir. Böyle dostluk düşman başınadır. 'CUMHUR İTTİFAKI OLARAK TEK NEFES, TEK BİLEK OLACAĞIZ' Zillet ittifakının planlarını tarumar edeceğiz. Türkiye'yi kamplara ayırarak çatışmaya geçit vermeyecek yegane siyasi güç Türk Milliyetçiliğidir. Cumhur İttifakı olarak tek nefes, tek bilek olacağız. Sayın Cumhurbaşkanımızın sağlığı üzerinden polemik yaparak aşağıların aşağısına düşenlere de itibar etmeyeceğiz. Türkiye'nin karşısına çıkarılan güvenlik ve bölücülük sorunu özü itibariyle bir demokratik hak talebi, bireysel özgürlük, siyasal katılım sorunu değildir. Bu sorun etnik bölünmeyi amaçlayan silahlı terör sorunudur. 'BİZİM GÖNLÜMÜZDE HERKESE YER VARDIR' Hiç kimse boşuna heveslenmesin. Bu millet biziz, bu devlet biziz, bu vatan biziz, istikbalin mimarı da inşallah bizler olacağız. Türkiye'nin geleceğinin en büyük teminatı cepheleşme, kamplaşma ve kutuplaşmalara son vermek, terörün kökünü kazımak, ortak değerler altında birleşmek, kenetlenmek ve kucaklaşmaktır. Bizim gönlümüzde herkese yer vardır.

2 yıl önce

HDP'nin PKK elebaşı Öcalan'ın projesi olduğunu söyleyen Selahattin Demirtaş, terör örgütü PKK ile HDP'nin hiçbir bağının bulunmadığını savundu

Eski HDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş, terör soruşturmaları kapsamında tutuklu bulunduğu Edirne F Tipi Cezaevi’nde, Kısadalga'dan Beril Eski'nin sorularını cevapladı. PKK'NIN UZANTISI DEĞİL Demirtaş, yaptığı açıklamalarda HDP ile PKK'nın hiçbir bağının bulunmadığını savundu. HDP için "Silahlı bir yapıyı temsil etmez. Onun siyasi kolu veya uzantısı değildir. Belki bu yanılgılı yaklaşımın kabul görmesinde, biz HDP sözcülerinin de zaman zaman yanlış anlaşılmaya müsait konuşmalarımız yol açmıştır" dedi. "HDP ÖCALAN'IN PROJESİDİR" Partinin eş genel başkanlığını yapmış Pervin Buldan ve Selahattin Demirtaş açıkça HDP’nin terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan’ın projesi olduğunu söylemekten çekinmemişlerdi. Demirtaş, yıllar önce katıldığı bir televizyon yayınında Öcalan için "sayın" diyerek "HDP'nin başarısı sayın Öcalan'ın çok önemsediği projedir" demişti. SIRTIMIZI YPG'YE DAYIYORUZ Demirtaş, terör örgütü PKK elebaşı Abdullah Öcalan için "Daha biz başkan Apo'nun heykelini dikeceğiz" ifadelerini de kullanmıştı. Bir başka eski HDP Eş Başkanı Figen Yüksekdağ da "Sırtımızı YPG'ye yaslıyoruz" açıklaması yapmıştı. HDP'li Abdullah Zeydan ise eli kanlı örgütle ilgili "PKK sizi tükürüğüyle boğar" çıkışında bulunmuştu. HDP'YE E-POSTA'YLA TALİMAT 37 kişinin hayatını kaybettiği 6-8 Ekim eylemlerinin talimatının HDP'ye, terör örgütü PYD tarafından verildiği ortaya çıkmıştı. Kobani davasının tutuklu sanıklarından eski HDP MYK Üyesi Bircan Yorulmaz'ın bilgisayarında tespit edilen, "Acil Çağrı" başlıklı İngilizce kaleme alınan elektronik postanın, PYD'nin sözde Avrupa Medya ve Halkla İlişkiler Ofisi Bilgi ve İlişkiler Merkezinden gönderildiği tespit edilmişti.

2 yıl önce

HDP’den yeni provokasyon denemesi! Erdal Erdoğan olayı nedir?

Gaziantep''in İslahiye ilçesinde düzenlenen bir düğünün son bölümünde Kürt yerel sanatçı Erdal Erdoğan'a aniden yumruklu ve tekmeli saldırı gerçekleştirilmesi, sosyal medyada "ırkçı saldırı" yorumlarına neden olmuştu. Erdoğan'ın sosyal medya hesabından canlı yayınlanan düğündeki o anlara ait görüntü hızla yayılarak, yapılan saldırı tepki görmüştü. Gaziantep Valiliğinden yapılan açıklamada saldırının istek parça nedeniyle yaşandığı belirtilerek, ''Bazı sosyal medya mecralarında İlimiz İslahiye ilçesinde bir düğünde bir şahsın saz çaldığı esnada başka bir şahıs tarafından darp edildiği görüntüler paylaşılmıştır. Irkçı saldırı şeklinde yapılan paylaşımlar üzerine konuyla ilgili açıklama yapılması ihtiyacı doğmuştur. 18 Ekim 2021 tarihinde İslahiye ilçesi Atatürk Mahallesi Kanaat Düğün Salonunda meydana gelen olayda; Erdal Erdoğan,salonda müzisyenlik yaptığı esnada düğün sahibinin akrabası olan H.K yanına gelerek kendisinden bir parça çalmasını istemiştir. Erdal Erdoğan'ın istek parçayı biraz sonra çalacağını söylemesi üzerine H.K tarafından darp edilerek sazı kırılmıştır. Olay yerinde bulunan polis ekipleri olaya müdahale ederek büyümesini önlemiştir. Olayın ardından inceleme başlatılmış olup, adli süreç devam etmektedir. Düğün 17.00'da başlamış, olayın meydana geldiği 22.30'a kadar geçen sürede Kürtçe müzik çalınmış ve söylenmiştir. Bu minvalde olayın Kürtçe müzikten kaynaklanan ırkçı bir saldırı olduğuna dair yapılan art niyetli paylaşımlar gerçeği yansıtmamaktadır" denildi. Öte yandan düğün ile ilgili 57 dakikalık görüntüler de ortaya çıkarken, kayıtlarda ise düğünün Kürt geleneklerine göre düzenlendiği ve birçok Kürtçe şarkının seslendirildiği görüldü.

1 2 ... 29 30 31 32 33 34 35 ... 111 112