20 Nisan Cumartesi 2024
3 yıl önce

İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Cizre ve İdil belediyelerine hibe ettiği 2 iş makinesini geri aldı

İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin ‘Kardeş Belediye’ çalışması kapsamında Cizre ve İdil belediyelerine hibe ettiği, 1 çöp sıkıştırma aracı ve 1 yolcu otobüsünü geri aldığı öğrenildi. CHP’li Ekrem İmamoğlu yönetimindeki İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nden konuyla ilgili herhangi bir açıklama yapılmadı.

2 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan duyurdu! İşte esnafa hibe desteğinin ayrıntıları

İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları: 'SALGINI BÜYÜK ÖLÇÜDE KONTROL ALTINA ALDIK' Geride bıraktığımız Ramazan Bayramını bir kez daha tebrik ediyorum. Vatandaşlarımın her biri bayramı huzur içinde geçirdiğini ümit ediyorum. Salgın sebebiyle gönlümüzce bir bayram seyredemediğimiz açıktır. Vefat sayısının 45 bine dayandığı, yüzbinlerce insanımızın hastanelerde tedavi gördüğü ortamda başka türlü hareket edebilmemiz mümkün değildir. Ramazan ayı boyunca uyguladığımız kısmi ve tam kapanma sayesinde salgını yeniden büyük ölçüde kontrol altına aldık. 'KADEMELİ NORMALLEŞMENİN 2. ETABINI ÖNÜMÜZDEKİ GÜNLERDE MİLLETİMİZLE PAYLAŞACAĞIZ' Kabine toplantımızda 1 Haziran'dan itibaren başlayacak kademeli normalleşmenin 2. etabını görüştük. Önümüzdeki günlerdeki gelişmelere göre milletimizle paylaşacağız. Vaka sayılarını daha da aşağıya çekmek için milletimizin kademeli normalleşme döneminin kurallarına uymasını istiyoruz. Riskli grupların tamamının aşılanması için çalışıyoruz. Belirlenen tedbirler insanlarımıza eziyet olsun diye değil bu sancılı dönemi geride bırakmak için milletimizin önüne konmaktadır. Bu tedbirleri almayan ülkelerin nasıl ağır bedelleri ödediğini sizlerde görüyorsunuz. Salgının süresi uzadıkça tahammüllerin azaldığını sabırların tükendiğini biliyoruz. İnşallah en zorunu geride bıraktık. Bir müddet daha dikkatli gitmek mecburiyetinde olduğumuzu kabul etmeliyiz. Sağlık çalışanlarımıza, emniyet ve jandarma teşkilatlarımıza, süreçte görev alan herkese şahsım ülkem ve milletim adına teşekkür ediyorum. 'SADECE MİLLETİMİZİN HAKKINI HUKUKUNU KORUMANIN MÜCADELESİNİ VERİYORUZ' Salgında vaka ve vefat sayıları yükseldiğinde 'Niye tedbir almıyorsunuz' diye ortalığı velveleye verenler, ortaya çıkanlar olduğunu da görüyoruz. Bu zihniyetin yaptığını vatandaşımızın canına, geleceğine herkese saygısızlıktır. Elini taşın altına koymayıp gezenlerin asıl niyetlerinin farkındayız. Biz sadece milletimize bakıyoruz. Sadece milletimizin hakkını hukukunu, aşını işi korumanın mücadelesini veriyoruz. Gerisi teneke gürültüsüdür. Hamdolsun milletimiz de bizim ne yaptığımızı, niçin yaptığımızı iyi biliyor. Bugünleri geride bıraktığımızda her şeyin daha güzel olacağı bir geleceğin bizi beklediğini göreceğiz. '645 BİN EMEKLİMİZİN MAAŞINI 1500 LİRAYA ÇIKARDIK' İnsanımızın hem sağlığını hem de işini aşını koruma mücadelesini verdik. Sanayi ve tarım üretiminde ihracatta en küçük bir aksamaya yol açmamak için de çalıştık. Salgın döneminde dünyada büyümeye devam eden ekonomilerden biri olduk. Vergi ve primle ilgili attığımız bu adımların yanında, kredi kolaylıkları gibi her türlü kolaylığı gösterdik. Önemli istihdam kaynaklarından olan turizm sektörünü ayakta tutmak için çabaladık. Sadece merkezi yönetim bütçesinden yaptığımız harcamalar şimdiden 79 milyara ulaştı. Bu rakam yıl sonunda 104 milyar lirayı bulacak. Şimdi bir başka müjdeye daha geliyorum. 645 bin emeklimizin maaşını 1500 liraya çıkardık.  Bazı konvansiyonel medyada bu tür dezenformasyon yapanları görüyoruz. Bunlarda edep söz konusu değil. 1 milyon 200 bin vatandaşımız esnafa verdiğimiz destekten yararlandı. Kısa çalışma ödeneğinden 3 milyon, işsizlik ödemesinden 1 milyonun üzerinde vatandaşımız faydalanmıştır. Bu desteklerin tutarı şimdiden 50 milyar lirayı bulmuştur. 5 milyonun üzerinde haneye nakit yardımı yaptık. Tüm bu nakdi ödemelerin tutarı 134 milyar TL gerçekleşirken bu rakam hazarin sonu 181 milyar lirayı bulacaktır. Bugüne kadar 206 milyar lirayı bulan borç ertelemenin tutarı yıl sonunda 219 milyar liraya ulaşacaktır. ERDOĞAN'DAN ESNAFA DESTEK MÜJDESİ Salgın tedbirleri sebebiyle işlerine ara veren esnaflarımıza iki grup halinde destek olacağız. 1. grupta kahve kıraathane pastane, internet kafeler vb işletmeler yer almaktadır. Sayıları 235 bine ulaşan işletmelere bir defaya mahsus 5 bin liralık hibe ödemesi yapacağız. 2. grupta bakım onarım, tamirat, hırdavatçılar, müzisyenler, oto yıkamacılar, oyuncak, kozmetik, bakırcılar, ayakkabıcılar, konfeksiyonlar vb yer almaktadır. Bu gruba berberler otobüsçüler, pazarcılar dahildir. Toplamda 1 milyon 150 bini aşkın işletmeyi kapsayan bu gruba bir defaya mahsus 3 bin lira hibe desteği vereceğiz. Toplamda 4 milyar 602 milyon liralık kaynağı karşılıksız olarak veriyoruz. Büyük şirketler içinde nefes kredisi adı altında bir adım atıyoruz. Detayları Hazine ve Maliye Bakanlığınca açıklanacak bu programların hayırlı olmasını diliyorum. ÇİFTÇİLERİN BORÇLARI ERTELENECEK Bugün çiftçilerimize de müjdemiz var. 180 bin ton patates ve kuru soğanı üreticiden alarak ihtiyaç sahibi ailelere dağıttık. Ellerinde bulunan çeltiğin 15 bin tonu da toprak mahsuslarına verdik. Bu yıl kuraklık yüzünden bazı ürünlerin rekoltelerinde azalma olacağı bellidir. Kuraklıktan zarar gördüğü belirlenen çiftçilerimizin ziraate ve tarım kooparatiflerine olan borçları ertelenecektir. 2021 ALIM FİYATLARI Ton başına bin 275 olan arpa fiyatını bin 750 liraya yükseltiyoruz. Nohutta 4 bin 50 lira olarak belirlendi. Açıkladığımız alım fiyatları diğer alım kurumları için de referans alım olacak, farklı fiyatlandırma alınmayacak.  Bu yıl için  yaş çay alım fiyatı kilo başına 3.87 liraya, destekleme ile 4 liraya yükseltilmiştir. Çiftçilerimizden tek isteğimiz tek karış toprağı boş bırakmadan dikmeleri ekmeleridir.  Yeni hasat döneminin milletimize, ülkemize hayırlı bereketli olmasını diliyorum. Görüldüğü gibi TC tarihinde görülmemiş destek paketleriyle insanlarımızın yanında olmayı sürdürüyoruz. Tüm bu gayretlerimize rağmen gönlü buruk vatandaşlarımız varsa onlardan helallik istemek inancımızın gereğidir. Bizim bu husustaki muhatabımız da milletimizin kendisidir. Eğer işi doğru yapmışsak milletimizden göreceğiz. 'SİNSİ ÇIRPINIŞLARIN AMACI GÜÇLÜ TÜRKİYE'NİN ÖNÜNÜ KESMEKTİR' Türkiye'nin 81 vilayetinin 50 bini aşkın köy ve mahallesinin her karış toprağında bizim eserlerimiz var. Bizim eser ve hizmet siyasetimize karşılık ortaya sadece iftira siyaseti yapanları geçmişte ve bugünde milletimizin iyi biliyor. Aklınıza gelen her alanda biz 18 yıl içerisinde atmışsak gönlümüz bizim rahat. Geçtiğimiz 19 yıl boyunca Cumhuriyet döneminin yanlışlarıyla uğraşırken diğer yandan da ülkemizi geleceğe hazırladık. Eski Türkiye'nin hastalığı olan siyaset ve toplum mühendisliğini ortaya sokma, merdiven altı siyasetler son günlerde yeniden artmıştır. Bu sinsi çırpınışların amacı salgın sürecini geride baktığımız hiç olmadığı kadar yakınlaştığımız büyük ve güçlü Türkiye'nin önünü kesmektir. 17-25 Aralık'ta Emniyet ve yargıdaki hainleri kullanarak bunu denediler. PKK ve DEAŞ örgütlerini kullanarak Türkiye'yi diz çöktürmeye çalıştılar ama başaramadılar. Milli iradeyi hedef alan bildirilerle siyaseti ve hükümetleri biçimlendirme yönünü gösterdiğimiz kararlı duruşlarla kestik. Terör örgütlerini bir kez daha eylem yapamayacak hale getirmek için sürdüğümüz operasyonlarla hainlerin inlerini başlarına geçiriyoruz, geçirmeye devam ediyoruz. PKK'NIN SÖZDE SURİYE SORUMLUSU SOFİ NURETTİN ETKİSİZ HALE GETİRİLDİ Milli istihbarat başkanlığımız uzun süre yürüttüğü çalışmalar neticesinde yerini belirlediğini PKK'nın Suriye sorumlusu Sofi Nurettin kod aldı terörist, Irak'ta gerçekleştirilen operasyonla etkisiz hale getirilmiştir. PKK'nın silahlı kanadını yürütmüş, daha sonra Suriye kanadının başına geçmiştir. Gara operasyonu sırasında 13 masum insanımızın şehit edilmesine emirleri verenlerden biri de budur. PKK-YPG'nin Irak'ta ve Suriye'de saklanan teröristlerin ele başlarını etkisiz hale getirene kadar operasyonlarımız sürecektir. Bu ülkeye ihanet eden, kurşun sıkan, vatanımızın bütünlüğüne tehdit oluşturan herkesin aynı akıbetin beklediğini bugün Millete Seslenişte hatırlatıyorum. Yürüttüğümüz kararlı mücadele sayesinde suç örgütlerinin ülkemize musallat olmasından çıkarttık. En büyük üzüntümüz ülkemizde hala çetelerden medet umacak kadar küçülen haysiyet fukarası kişilerin olduğunu görmektir. Çetelerle aynı yolda yürümesi karşısında terör örgütleri gibi suç çeteleri de zehirli bir yılan gibidir. Ne yaparlarsa yapsınlar, eski Türkiye hastalıklarını hortlatma noktasında mesafe alamayacaklar. BIDEN'A İSRAİL'E SİLAH SATIŞI TEPKİSİ Kudüs'ten ve Filistin'den gelen acı haberlerin burukluğu içerisinde geçirdik. Maalesef birilerinin "Kudüs'ten bize ne" yaklaşımlarına şahit olabiliyorsunuz. Hz İbrahim'den Hz. Süleyman'a kadar. Resulü Ekrem'in Miraca çıktığı yer Mescid-i Aksa'dadır. Hz. Ömer Kudüs'ü fethettiğinde Hristiyanlara dokunmamıştır. Kudüs'ün bugünkü fiziki görüntüsü, Osmanlı padişahlarının eseridir. Asırlarca ecdadımız mübarek yeri korumak, oradaki her dinden insanı huzur içinde yaşatmak için çalışmaktır. Osmanlı 1917'de Gazze ve Kudüs'ü saldırıları karşılamakta zorlanmıştır. Gazze'ye yapılan ilk 2 saldırıyı üstlenen Osmanlı ordusu, düşmanın takviyeyle 110 bine çıkan asker sayısı yüzünden 3. saldırısı sonucu geri çekilmek zorunda kalmıştır. 9 Aralık 1917'den orayı muhafaza etmek için bırakılan artçı birlikten imiş. Iğdır'lı Hasan onbaşı o günden beri Mescid-İ Aksa'dan ayrılmamıştır.  Bugün Biden'ın ciddi bir İsrail'in silah onayıyla ilgili imzasını gördük. O da bakıyoruz ki çok çok önemli 850 bin silah onayı. Lafa geldiğinde silahsızlanma diye konuşuyorlar. Sayın Biden, sözde Ermeni soykırımında Ermenilerin yanında yer aldın. Şimdi de ciddi manada orantısız bir saldırı ile Gazze'ye saldıran ve yüzbinllerce insanın şahadetine vesile olan bu olayda siz kanlı ellerinizde bir tarih yazıyorsunuz. Bunu bize söylemeye mecbur ettiniz. Biz bu konularda daha fazla duramayız, durmayacağız. 'BUNLAR 5-6 YAŞINDAKİ YAVRULARI ÖLDÜRECEK KADAR KATİL' 84 milyon hep birlikte Kudüs nöbetimizi devam ettiriyoruz, devam ettireceğiz. Filistin toprakları da kanla zulümle yıkanıyor. Siz de buna destek veriyorsunuz. Bir yasin katliamından beri hiç durmayan bu zulüm Filistinlilerin süren göçleriyle, uğradıkları katliamlarla süre gelmiştir. Her ne olursa olsun bize düşen görev, mazlumun yanında yer almak, onun hakkını hukukunu gözetmektir. İsrail, BM kararlarını hiçe sayarak saldırılarına devam etmesi bölgedeki acıları arttırmıştır. Filistin halkının intifada olan İsrail saldırılarına karşı hep yanında olduk, olmayı da sürdüreceğiz. Sınırları belli olmayan İsrail devleti, insanlığa karşı suç işlemeyi sayanların elinde terör aygıtına dönüşmüştü. Kendi başbakanlarını dahi öldürmekten çekinmeyecek kadar işi ileri götürmüşlerdir. Bir yahudi başbakan bana öyle demiştir. "Generalliğimde ne zaman ki Filistinlileri öldürüyordum, bana en büyük zevki o veriyordu." Türkiye ziyaretinde bu şahıs TC Cumhurbaşkanına bunları söylüyordu. Bunlar zaten terörden gelmişlerdir. Hepsi terör içerisinde yetişmiştir. Şuanki de aynı. İsrail'in Gazze ve Filistin'e saldırıları da uluslararası yardımda karşılığını bulamamıştır. İsrail burada hukuk tanımazlığını bir kez daha göstermiştir. Bunlar 5 yaşında 6 yaşındaki yavruları öldürecek kadar katil. Kadınları yerde süründürecek kadar katil. Aynı sudan beslenenler de maalesef bunları destekliyor. 'AVUSTURYA DEVLETİNİ TELİN EDİYORUM' Bir yandan Kudüs'ün mahremiyetine el uzatan, içinde medya gruplarının olduğu binayı yerle bir ederler işte bu terör devleti İsrail'dir. Siz orantısız güç kullanıyorsunuz. Siz savaş uçaklarınızla birlikte Gazze'ye bomba yağdırıyorsunuz. Gazze'nin savaş uçağı var mı? Yok. Kimi aldatıyorsunuz. Filistinli çocukların bombalarla ölmesiyle ilgilenmeyenler, İsrailli çocukların siren sesleriyle korkmasını göstermektedir. Filistin'de yaşanan trajediye arkasını dönenler aslında yarın başlarına geleceklerin tohumlarını ekmektedir. Şu anda Avrupa'ya sesleniyorum, şuanda onlara bir şey hatırlatıyorum: Başbakanlık binasına İsrail bayrağı çeken Avusturya devletini telin ediyorum. Avusturya devleti herhalde soykırıma tabi tuttukları yahudilerin faturasını Müslümanlara bırakmak istiyor. Türkiye tıpkı Kıbrıs'ta olduğu gibi Filistin'de de iki devletli adil çözümden yana olduğunu belirtmektedir. Başkenti Kudüs olan Filistin devleti kurulması için her platformda çaba göstereceğiz. Artık Kudüs konusunda ayrı bir düzenlemeye ihtiyaç olduğunu düşünüyoruz. Kudüs'ün kalıcı huzura ve barışa ulaşması için herkesin fedakarlık yapması gerekiyor. Papa Fransua ile yaptığım görüşmede bu hissiyatımı paylaştım. Şu teklifi yapıyoruz: Kudüs'ün üç dinin temsilciler tarafından yönetilmesi günümüz şartların en tutarlı yol olacaktır. Aksi takdirde bu kadim şehirde barışı sağlamak kolay görünmüyor. Yahudilerin Mescid-i Aksa'ya saldırıları fitili ateşlenen bomba etkisi yaratmaktadır. Bu tehdidin önüne geçmenin en hızlı yolu teklif ettiğimiz şeklinde yeni bir yönetim statüsüne kazandırmaktır. BMGK'yı İTT'yi ve diğer tüm uluslararası kuruluşları harekete geçmeye çağırıyoruz. Filistin halkının saldırılardan korunması için atılacak uluslararası adımlarda her türlü desteği vereceğimizi buradan bir kez daha ifade ediyoruz.

2 yıl önce

AK Parti’li Mahir Ünal’a “işsizim açım” diye seslenen kişinin devletin hibe desteği ile aldığı 100 koyunu olduğu ortaya çıktı

AK Parti Grup Başkanvekili Mahir Ünal, partisinin Adıyaman İl Başkanlığını ziyaret ederek konuşma yaptı. Mahir Ünal'ın konuşması esnasında araya girerek, "İşsizim açım" diye seslenen kişinin devletin hibe desteği ile aldığı 100 koyunu olduğu ortaya çıktı. CHP Adıyaman Milletvekili Abdurrahman Tutdere'nin paylaşımını alıntılayan Ünal, dezenformasyonu şu ifadelerle çürüttü: "Bu ses hakikatin ve milletin sesi değil. Çiftliği olan, bir kısmını devletin hibe desteği ile aldığı 100 koyunu varmış. Adıyaman belediyesinden de maddi destek almış bir vatandaşımız. Toplantı sonrası kendisini dinledim. Bu bilgileri o verdi. Hakikat kazanacak, siz kaybedeceksiniz." Mahir Ünal'ın paylaşımında "İşsizim açım" diye seslenen kişinin videosu da yer aldı.

2 yıl önce

CHP'li Mudanya Belediye Başkanı Hayri Türkyılmaz, tepkilere rağmen ilçenin simgesini İBB'ye hibe etti

Yıllarca İstanbul şehir hatlarında yolcu taşıyan 'Turan Emeksiz' vapuru yaş ve yorgunluğu nedeniyle seferlerden çekilmişti. Özelleştirme Yüksek Kurulu kararıyla dönemin Güzelyalı Belediyesi tarafından 100 bin dolar karşılığında satın alınan vapur, Mudanya Güzelyalı Yat Limanı'nda demirleyerek gemi otel ve restoran olarak hizmet vermeye başladı. Sabah'ın haberine göre; Büyükşehir Belediye Yasasının ardından belde belediyelerinin kapatılmasıyla birlikte Mudanya Belediyesi'ne geçen vapur ortadan kayboldu. Cumhuriyet Halk Partili (CHP) Mudanya Belediye Başkanı Hayri Türkyılmaz'ın Mudanyalılara danışmadan kentin simgesi olan vapuru İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne (İBB) bedelsiz olarak hibe ettiği ortaya çıktı. VAPURU UĞURLADI, ARKASINDAN EL SALLADI Devir işlemi Mudanyalıların büyük tepkisini çekti. Ancak buna rağmen önceki gün Güzelyalı Yat Limanı'na gelen CHP'li Türkyılmaz, römorkörler tarafından çekilerek İstanbul'a götürülen vapuru uğurlayıp arkasından el salladı. Vapurun İBB'de tarih ve kültürel mirasa uygun olarak değerlendirileceğini belirten Türkyılmaz, vapurun kütüphane, müze veya hastane olarak hizmet vereceğini söyledi. Bazı vatandaşlar vapurun Mudanya'da da kütüphane veya müze olarak değerlendirilebileceğini, bunun için İstanbul'a gönderilmesine gerek olmadığını söyledi.

2 yıl önce

Zafer Partisi’nin “Suriyeli üniversite öğrencilerine devlet tarafından 4200 TL hibe veriliyor” yalanı

Zafer Partisi mensupları tarafından Ekşi Sözlük ve Twitter başta olmak üzere pek çok sosyal medya platformunda, Türkiye’de okuyan Suriyeli üniversite öğrencilerine, devlet tarafından 4200 TL hibe verildiği iddia edildi. Tıklanma almak isteyen sosyal medya kullanıcıları ve siyasi çıkar elde etmek isteyen Zafer Partisi mensupları tarafından savaştan kaçarak ülkemize sığınan Suriyelilerle ilgili her gün onlarca yalan haber paylaşılıyor. Devlet memuru olmalarından, marketlerde bedava alışveriş yapmalarına, araç muayene istasyonlarında sıra beklememelerinden para karşılığı vatandaşlık almalarına kadar her gün onlarca yalan, sosyal medyada ısrarla paylaşılıyor. 2000’li yılların başında FETÖ terör örgütü mensuplarına algı yönetimi derslerini veren Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ’ın ‘Algı Yönetimi” kitabında bahsettiği ‘yalanın ısrarla tekrarlanması’ prensibi gereğince paylaşılan yalan haberlerin ardı arkası ne yazık ki kesilmiyor. Türkiye’de okuyan Suriyeli üniversite öğrencilerine, devlet tarafından 4200 TL hibe verildiği iddiası tamamen yanlış. İddiaya kaynak olarak gösterilen Gaziantep Üniversitesi web sitesinde yayımlanan ilana bakıldığında söz konusu mali yardımın Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği tarafından yapıldığı görülmektedir.

2 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Son iki yılda 160 ülke ve 12 uluslararası kuruluşa tıbbi malzeme desteğinde bulunduk. Bugüne kadar 19 ülkeye 6,3 milyon doz aşı hibesi yaptık."

İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları: Uluslararası kuruluşlar, salgın döneminde iyi bir intiham veremedi. Bizi birbirimize yakınlaştırması gereken bu salgın tam tersine toplumlar arasındaki durumu kötü hale getirdi. Dayanışmanın gücüne inanarak ilk günden itibaren elimizdeki imkanları tüm insanlığın hizmetine sunduk. Bugüne kadar 19 ülkeye 6,3 milyon doz aşı hibesi yaptık. İstanbul'da düzenlediğimiz 3. Afrika Ortalık Zirvesi'nde Afrika'ya 15 milyon doz aşı yardımı yapacağımızı açıkladım. 11 Afrika ülkesine toplam 4 milyon 870 bin doz aşı hibe ettik. Aşı hibemizi ve tıbbı malzeme desteğimizi devam ettireceğiz. Son asrın en büyük sağlık krizi olarak nitelendiren salgının tüm ülkeler için bir nefis muhakemesi olmasını diliyorum. "TÜM İNSANLIK AYNI GEMİDE" Nerede yaşarsak yaşayalım, inancımız, kültürümüz, ten rengimiz ne olursa olsun hepimiz 8,5 milyarlık büyük insanlık ailesinin fertleriyiz. Sadece birbirimize karşı değil, evlatlarımıza, gelecek nesillere karşı da sorumluyuz. Küreselleşmeyle beraber birbirimize karşı yükümlülüklerimiz de artıyor. Yaşanan her Hadise bize tüm insanlığın aynı gemide olduğunu tekrar hatırlatıyor. Salgından çevre felaketlerine kadar bu acı hakikate pek çok alanda şahitlik ediyoruz. RUSYA-UKRAYNA ARASINDAKİ MÜZAKERELER 2 komşumuz arasında başlayan çatışmalara son verebilmek adına yoğun diplomatik gayret sergiledik. Antalya'da Ukrayna ve Rusya Dışişleri Bakanlarını bir araya getirdik. Ardından İstanbul'da müzakere heyetleri bir araya geldi. Somut adımlar kat edildi. Her iki tarafından güven duyduğu ülke olarak biz de çabalarımızı sürdürüyoruz. Ayrıca her iki tarafta İstanbul'daki görüşmeleri ilerletmekten yana olduğunu belirtiyor. Sayın Zelenski ve Putin'le düzenli telefon görüşmeleri gerçekleştiriyorum. İki liderin özellikle Türkiye'de buluşmaları yönünde temennimi iletiyorum. Bu çatışmalar uzadıkça sadece kayıplar değil ekonomik maliyetler de artıyor. İki komşumuz arasında önce ateşkesin sonra kalıcı barışın tesisi insanlık adına yapılmış en hayırlı işlerden biri olacaktır. Barışçıl bir çözüm bulunacağına gönülden inanıyorum. Acının yıkımın ve göz yaşının daha fazla sürmesine bigane kalamayız. Bizim kültürde hayırlı işlerde acele edilmesine inanılır. Ukrayna'nın toprak bütünlüğünü ve egemenliğinin korunması yönünde diyalog yoluyla barışçıl bir çözüm bulunabileceğine yürekten inanıyorum. İstanbul'daki görüşmelerden tarafların netice alabilmesi için çalışmalarımıza devam edeceğiz. Dünya 5'ten büyüktür diyerek bayraklaştırdığımız BMGK reformu çabalarımızın önemi anlaşılmış oldu. Küresel güvenlik mimarisinin geçmişin kazanımlarını korumak yerine, geleceğin ihtiyaçlarına cevap verecek şekilde adalet ve kapsayıcılık şeklinde yeniden inşa edilmesi açıktır. Mesnetsiz iddiaların ve sığ değerlendirmelerin aksine Ukrayna bağlamındaki gelimeler NATO ve ittifak içinde Türkiye'nin önemini açıkça ortaya koymuştur. "TERÖRLE MÜCADELEYİ SÜRDÜRÜYORUZ" Tabii Ukrayna krizi devam ederken dünyanın dört bir yanında süre giden insani dramları göz ardı edemeyiz. Yemen, Afganistan, Filistin, Suriye'de insanlar bir ramazan ayını daha buruk şekilde geçiriyor. Tedbir alınmadı, yardım eli uzanmadı ve ya bir dilim ekmek bulamadığı için ölen her bir masumla birlikte insanlık da ölüyor. Biz biz kılan kadim değerler çok derin yara alıyor. Türkiye, yaklaşık yerlerinden edinmiş 5 milyon Suriyeliye geçici ev sahipliği yapmaktadır. Bu minvalde hem Suriye'de hem Irak'ın kuzeyinin güvenliği için adım atmaktan çekinmiyoruz. Kaynağı kim ve neresi olursa olsun terörün çeşitleriyle kesintisiz mücadele sürdürüyoruz. Terörü ülkemiz, bölgemiz ve tüm insanlık için bir tehdit unsuru olmaktan çıkarmakta kararlıyız. "MESCİD-İ AKSA'DA YAPILANLAR BİZİM İÇİN ÜZÜNTÜ KAYNAĞIDIR" İslam ve yabancı düşmanı grupların ifade hürriyetlerin, müslümanların inançlarına, ibadetlerine saldırı olarak kullanılmasına müsaade edilmemelidir. Son olarak Mescid-i Aksa'da olanları görüyoruz. Bu bizim için üzüntü kaynağıdır. Bunu yaşamak istemiyoruz. Bundan sonraki süreçte temenni ederim ki bunları bir daha yaşamayız. Doğu Akdeniz ve Kıbrıs'ta istikrarın sağlanmasına öncelik veriyoruz, adil ve gerçekçi bir çözüm için çaba harcıyoruz. Komşumuz Ermenistan'la normalleşme sürecimizi samimiyetle sürdürüyoruz. Balkanlarda yeni gerilimlerin önüne geçilmesi için gayret sarf ediyoruz. Ümmetin kanayan yarası olan Filistin davasına sahip çıkmaya devam ediyoruz. İlk Kıblemiz Mescid-i Aksa ve Kudüs konusundaki hassasiyetimiz malumdur. Dün Filistin Başbakanı Mahmud Abbas ve Sayın BM Genel Sekreteri Guterres'le bir telefon görüşmesi gerçekleştirdim. Gerilim daha fazla tırmanmaması için üzerimize düşeni yapmaya hazır olduğumuzu ifade ettim. ABD ile tesis ettiğimiz stratejik mekanizmanın işlevsel hale gelmesinden de memnunuz. Öte yandan tüm Asya kıtasıyla ilişkilerimizi geliştiriyoruz. Kazan kazan ve eşit ortaklık temelinde tüm ülkelerle işbirliğimizi ilerletmeye devam edeceğiz. Popülizmi, İslam düşmanlığını bir tarafa bırakmalı her alanda ve seviyede adaletin gücünü hakim kılmalıyız. Bunu başardığımızda pek çok çetrefil sorunumuzu da geride bırakacağımıza inanıyorum.

1 yıl önce

CHP'li Ardahan Belediyesi'nde ihale skandalı! Hibeyle yaptırdı, 2 kez ihaleye çıkardı... Şikayet gelince adamları oteli bastı...

Başkanlığını CHP'li Faruk Demir'in yaptığı Ardahan Belediyesi'nin, şehrin merkezindeki itfaiye arazisine işadamlarından para toplayıp yaptırdığı hangarı iki kez ihaleye çıkardığı öne sürüldü. YARIM EDEN İŞ İNSANLARINA TEŞEKKÜR PLAKETİ  İddiaya göre CHP'li Başkan Demir, "Bize yardım edin, itfaiye araçları soğuktan donmasın. İtfaiye hangarını yapalım" teklifiyle işadamlarından yardım istedi. Ardahan'daki işadamları bu çağrıya cevapsız kalmadı. 2 yıl önce 10 işadamından yaklaşık 600 bin lira toplanarak hangarın yapımı tamamlandı. İşadamlarına katkıları için teşekkür plaketi bile yaptırılıp hangarın kapısına asıldı. İHALEYE ÇIKARDILAR, PLAKETİ KALDIRDILAR Söz konusu plaket, toplanan paralarla yapılan hangarı ihaleye çıkarmadan önce kaldırıldı. TABELADA İSMİ OLAN İŞ ADAMI ŞİKAYETÇİ OLDU O tabelada ismi olan Diyarbakırlı işadamı Diyaddin Kasımoğlu ise CHP'li Ardahan Belediye Başkanı Faruk Demir'den şikâyetçi oldu. TEHDİTLER ALDI, KALDIĞI OTEL BASILDI Bu süreçte Başkan Demir'den tehditler almaya başlayan Kasımoğlu'nun kaldığı otel belediye başkanının adamları tarafından basıldı. SORUŞTURMA BAŞLATILDI Şikâyetçi olan Kasımoğlu, emniyetten koruma kararı aldırdı. Ardahan Cumhuriyet Başsavcılığı olayla ilgili soruşturma başlattı.

1 yıl önce

Devlet Bahçeli arsasını Horasan Erenleri Federasyonu’na hibe etti: Alevi de biziz Sünni de biziz

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Hacıbektaş'taki arsasını Horasan Erenleri Federasyonu'na hibe etti. Bahçeli, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, Prof. Dr. Erol Güngör'ün "Nerede evliya kabri varsa orası Türk toprağıdır. Evliyası olmayan yerde Türk de yok demektir." sözlerini anımsatarak, şunları kaydetti: "Gönül dünyamızın yüksek mimarları, inanç hayatımızın şanlı mihmandarları bizi biz yapan vatan, millet ve iman türbedarlarıdır. Mazi kayıtlarımızın mana ve muhtevası değerlendirildiğinde, Anadolu'yu ve Balkanları imar ve ihya eden manevi önderlerimizin Horasan kaynağından doğup Türk-İslam ruhunu elden ele kahramanca taşıdıkları, kararlılıkla tebliğ ettikleri gayet net olarak anlaşılacaktır. Horasan erenleri bekamızın kilidi, milli ve dini birliğimizin kemer taşıdır. Merhum hocamız Prof. Dr. Ö. Lütfi Barkan'ın 'Kolonizatör Türk Dervişleri' diye tanımladığı kutlu büyüklerimiz kalpleri fethetmiş, Türk'ün dünyayı ve beşeriyeti kucaklayan mukaddes yüzleri olmuşlardır. Horasan, 'Güneşin doğduğu yer, güneş ülkesi' diye bilinmektedir. Horasan mukadderat hazinemiz, kardeşlik ve kaderdaşlık hazinedarımızdır. Bizim anlayışımızda mezhep ayrışmasına ve ayrılığına asla yer yoktur. Buna gerek yoktur. Kaldı ki bu makul değildir." KARDEŞLİK BAĞLARIMIZ ASLA KIRILMAZ "Alevi de bizim, Sünni de bizimdir. Hepsi birden Türk milletinin asil ve eşit mensuplarıdır. Türk ve Müslüman olmak güzelliklerin en güzelidir. Hem nimet, hem bereket, hem de varoluşumuzun ziynetidir." ifadelerini kullanan Bahçeli, şu bilgiyi paylaştı: "Milli birlik ve kardeşliğimiz adına almış olduğum bir kararı buradan paylaşıyor ve ilan ediyorum. Nevşehir'in Hacıbektaş ilçesinde üstüme kayıtlı 5788,91 metrekarelik (yaklaşık 6 dönüm) arsayı bilabedel Horasan Erenleri Federasyonu'na hibe ediyorum. Mezkur federasyon yönetimiyle Mersin mitingimiz öncesinde yaptığım bir görüşmede bu tasarrufumu kendileriyle de paylaştım. Unutulmasın ki, biz ezelden ebede uzanan ve asla kırılamayacak kardeşlik bağlarına sahibiz. Hiç kimseyle ayrımız, gayrımız yoktur. Mevzi farklılıkların muhteşem ve tarihi kaynaşmamıza herhangi bir engel çıkaramayacağına yürekten inanıyorum. Alevi de biziz, Sünni de biziz, Caferi de biziz. Hepsinden önemlisi ve önceliklisi biz Müslüman Türk milletiyiz. Horasan Erenleri Federasyonu'na hediye ettiğim arsanın takdire şayan nice hizmetlere ve manevi ilerlemeye vesile olmasını Allah'tan niyaz ediyorum. Hayırlı olsun. Anadolu'nun Türklükle ve İslam ile müşerref olmasını sağlayan hikmet ve hidayet ehli Allah dostlarını, Ehli Beyt'in aziz büyüklerini, ezcümle muhterem ceddimizi hürmetle, rahmetle, minnetle anıyorum. Allah hepsinden razı olsun diyorum."

1 2